23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 17 Mart 2015 haber EDİTÖR: AYŞEGÜL ÖZBEK TASARIM: ZARİFE SELÇUK 4 CHP’de kontenjan sancısı Kürt Sorunu Yoksa Bu Süreç Ne? rkadaşımız Ahmet Şık’ın Kandil’de KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık ile yaptığı görüşmenin Cumhuriyet’te yayımlandığı gün, Cumhurbaşbakan Tayyip Erdoğan, anayasayı çiğneyerek yaptığı seçim gezilerinin Balıkesir bölümünde, artık Kürt sorunu olmadığını ileri sürdü. Cumhurbaşbakan’ın sözlerine birlikte bakalım: Şimdi varsa yoksa Kürt sorunu. Ne Kürt sorunu ya! Artık böyle bir şey yok! Neyin eksik senin? Başbakan çıkardın mı, bakan çıkardın nı? Çıkardın! TSK’da var mısın? Varsın! Ne istiyorsun? Allah aşkına bizden farklı neyiniz var. Her şeye sahipsiniz! Biz ret, asimilasyon politikalarını ayaklar altına aldık. Daha ne istiyorsunuz? Aslında her görüşmeden sonra tutanaklar önüne geldiğinden Tayyip Bey ne istendiğini çok iyi biliyor. Hemen belirteyim ki, Tayyip Bey’in sözleri gerçek dışı değil. İnkâr döneminin çoktan geride kalmış olduğu da doğru HHH Ama bunlar artık yetmiyor ve bir Kürt sorunu olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Cemil Bayık da Ahmet Şık ile yaptığı söyleşide, ne istediklerini ve Kürt sorununun ne olduğunu söylüyor. Bakın ne diyor Cemil Bayık: “Bir kere Kürt sorunu sadece Türkiye’nin bir sorunu değil. Kürtlerle Türk devletinin ve hükümetlerinin bir sorunu da değil. Ortada bunu aşan bir sorun var. Kürdistan parçalanmış bir ülke ve halktır. Her bir parçası da bir başka devletin egemenliği altındadır. Hepsi de sahip olduğu parça üzerinde politika yürütüyor. Bunların uluslararası alanda çeşitli güçlerle de ilişkisi var... Bu açıdan herkesi ilgilendiriyor... Bölgede önderliği alan ABD var. NATO üyesi olan Türkiye Avrupa Birliği adayı ve İslam Teşkilatı’na üye. Dolayısıyla bu sorun bütün bu yapıları ilgilendiren bir mesele haline gelmiştir.” Cemil Bayık’ın sözlerinden açıkça anlaşılıyor ki, Kürt tarafı için sorun, Türkiye’nin iç sorunu ya da Kürtler ile Türkler arasında değil, çok boyutlu, uluslararası bir sorundur. Zaten çıkıp da “Kürt sorunu yoktur” dersen adama hemen şu soruyu sorarlar: Peki Kürt sorunu yoksa, bu çözüm süreci neyin nesi oluyor? HHH Kürt sorunu vardır. Ama Kürt sorunu Tayyip Erdoğan işbaşına geldiği zaman, uluslararası boyutlara ulaşmamış bir sorundu ve o anda fiilen bir çatışmama hali mevcuttu. Ne var ki, o elverişli koşullardan yararlanılamadığı, yararlanmak istenmediği, sorun görmezden gelindiği için, geçen sürede sorun uluslararası boyut kazandı. Çözüm sürecinin ilan edilmesinden bu yana da bu nitelik gittikçe ağırlaşmaktadır. Bu durumda, Erdoğan’ın Balıkesir’de dile getirdiği, geçmişte bile tutmamış olan yaklaşım ile Kürt sorununun çözülmesi imkânı da yoktur. Bilakis, çözüm sürecinin başlamasından bu yana da Erdoğan’ın Suriye politikası ve bölge sorunlarına İhvancı yaklaşımı ile sorun daha girift hale gelmektedir. Zaten Tayyip Erdoğan’ın totaliter, İhvancı politikaları ile ne bu sorunun ne de başka sorunların çözülmesi mümkündür. Biz Tayyip Erdoğan’ı Kürt sorununu barışçıl şekilde çözmeye çalıştığı için değil, bilakis çözemediği, çözmediği, gittikçe karmaşık hale soktuğu için eleştiriyoruz. Hele hele, sorunu görmezden gelip, “Kürt sorunu yoktur!” babalanmalarına gülüp geçiyoruz. O Balıkesir’de “Kürt sorunu yoktur!” derken, Güneydoğu’da PKK yol kesiyor, kimlik denetimini yapıyor, velhasıl bütün bir bölgede, devletin erkleri (yargı dahil) hızla el değiştiriyordu. Bu arada Kürt sorunu yoktur, söylemini de ancak yiyen yiyor. Allah aşkına bu söylemden kim ne yarar bekliyor? Cumhuriyet 7 Haziran seçiminin vekil aday adaylarını tanıtıyor CHP Seçimlerde Güneydoğu’dan vekil çıkarmak isteyen CHP’de Kılıçdaroğlu’nun en büyük sıkıntısı kontenjan darlığı Gazeteci, avukat, azınlık temsilcileri gibi geniş bir yelpaze Gençler sürpriz yapabilir A Haziran seçimlerinde özellikle Doğu ve Güneydoğu’da oylarını artırmak isteyen CHP, yüzde 30 banFIRAT dını aşmak için geniş KOZOK bir aday yelpazesiyle seçime katılacak. Eski bakanlar, diplomatların yanı sıra çok sayıda gazetecinin aday adaylığı başvurusunda bulunduğu CHP’de aday adayı sayısı 2 bini aştı. Seçim sürecinde Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun en büyük sıkıntısı ise 39 kişilik kontenjan hakkı. Kılıçdaroğlu’nun özel çalışma yürüttüğü Doğu ve Güneydoğu için CHP sürpriz isimler arayışında. Kılıçdaroğlu’nun danışmanlığına getirilen DYP döneminin eski devlet bakanlarından Cemil Erhan’ın Ağrı’da liste başı olmasına kesin gözüyle bakılıyor. Diyarbakır’da yine eski bakanlardan Salih Sümer’in aday olması bekleniyor. Elazığ’da eski TBMM Başkanvekili Ali Rıza Septioğlu’nun oğlu Feyzi Septioğlu’nun liste başı olacağı konuşuluyor. Kars’ta ise eski SHP milletvekili Zeki Nacitarhan ve eski DSP milletvekili Çetin Bilgir’in aday adaylığı başvurusu yaptığı öğrenildi. Şanlıurfa’da 30 Mart seçimlerinde SP’den Eyyübiye Belediye Başkan adayı olan ve oyların yüzde 22’sini alan Hasan Oğul’un birinci sıradan aday gösterileceği belirtiliyor. Bölgenin etkili ailelerinden Bucak ailesinden Ali Sait Bucak’ın da aday adaylığı başvurusu yaptığı öğrenildi. 7 den yaptı. Partiye aralarında eski Maliye Bakanı Zekeriya Temizel’in de olduğu 10 eski bakan da başvurdu. Eski bakan Fikri Sağlar da Meclis yolunu garantiledi. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nın eski başkanı Osman Çetin Budak’ın yeni dönemde Meclis’in işadamı kökenli milletvekillerinden olmasına kesin gözüyle bakılıyor. Başvurular arasında Petrol Ürünleri İşverenleri Sendikası’nın eski başkanı Muhsin Alkan, işadamı Mehmet Necati Yağcı, Anadolu Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Hüseyin Kutsi Tuncay da bulunuyor. 1 Mayıs resmi tatil olmadan önce işçilerine 1 Mayıs’ı tatil ilan eden işadamı Tahsin Tarhan da, Kocaeli’nden aday adaylığı başvurusu yaptı. Partide bazı dini ve etnik azınlık temsilcilerinin de parlamentoya girmesi konusundaki çalışmalar da sürüyor. Romanları temsilen Özcan Purçu’nun İzmir 2. bölge 5. sıradan milletvekili adayı olmasına kesin gözüyle bakılıyor. İstanbul’dan aday adaylığı başvurusu yapan Ermeni cemaatinden Arev Cebeci ve Talin Ergüneş Gazer, öne çıkan isimler. Kulislerde Mardin’den bir Süryani adayın listeye alınması konusunda görüş birliğine varıldığı ifade ediliyor. Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Fevzi Gümüş ve PM üyesi Cemal Canpolat’ın isimleri de öne çıkıyor. Sanayici adaylar Gençlik Kolları’nın başkanı İrfan İnanç Yıldız’ın, Meclis’in en genç milletvekillerinden biri olabileceği belirtiliyor. Genç isimler arasında dikkat çeken bir diğer aday adayı da seçim süreci için Çevre Mühendisleri Odası Genel Başkanlığı’ndan istifa eden Baran Bozoğlu, “Türkiye genelinde seçim süresince 10 bin ton kâğıdın harcanacağını hesaplıyoruz ve bir ton kâğıt için 17 ağaç kesildiğini düşünürsek, 170 bin ağaç seçim çalışmaları için yok olacaktır” diyor. Çiğdem Anad M. Balbay Kadınlar ön sıralara... Güneydoğu formülü Roman, Ermeni adaylar Dursun Çiçek M. Sarıgül Ankara, İstanbul ve İzmir’den 7 kadın aday ilk sıralardan seçilerek Meclis’e gelecek. Şair Metin Altıok’un kızı, PM üyesi Zeynep Altıok ve Prof. Dr. İştar Gözaydın’ın İstanbul; MYK üyesi Selin Sayek Böke’nin Ankara’da birinci sıradan aday gösterilebileceği konuşuluyor. Ankara’daki diğer seçim çevresi için ise Genel Başkan Yardımcısı Seyhan Erdoğdu ile Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan’ın isimleri geçiyor. Eskişehir’de PM üyesi Gaye Usluer’in ilk sıradan gösterilmesine kesin gözüyle bakılıyor. CHP’de aday adayları arasında yoğun bir gazeteci grubu da yer alıyor. Mete Belovacıklı, Çiğdem Anad, Emel Yıldırım, Atilla Sertel, Barış Yarkadaş, Can Ataklı, Şaban Sevinç, Zülfikar Doğan ve Eren Erdem aday adaylarından bazıları. PM üyesi Tuncay Özkan İzmir’den kontenjan adaylığı için başvuruda bulundu. İzmir Milletvekili Mustafa Balbay da İzmir’den önseçime katılmaya hazırlanıyor. Gazeteci aday bolluğu Özcan Purçu Zeynep Altıok Dış politikasını Eylül 2014’teki kurultaydan sonra Kürt sorununun çözüm sürecinin mimarlarından Murat Özçelik’e emanet eden partide, Özçelik’in kontenjan adayı olmasına kesin gözüyle bakılıyor. Bu alanda sürpriz bir başvuru da emekli diplomat Ahmet Ünal Çeviköz’den geldi. Halen parlamentoda görev yapan eski diplomatlar Faruk Loğoğlu kontenjandan, Osman Korutürk ise sürpriz bir kararla önseçimden aday adayı olmak için başvurularını yeni Çeviköz ve Temizel de başvurdu Kendi yaşamlarından yola çıkarak hazırladıkları ödüllü “İki Dil Bir Bavul” filminin senaryo danışmanlarından Dr. Ali Haydar Fırat da CHP’den aday adaylığı için başvurusunu yaptı. 4. sınıfta Türkçe öğrenen iletişim doktoru Fırat, “Benim kuşağım dünyada bir devrimi körüklüyor. Sınıf siyasetine dönerseniz, Kürtleri de Alevileri de kazanırsınız” diyor. Eski Gençlik Kolları Başkanı Emre Doğan, eski PM Üyesi Umut Akdoğan ve PM üyesi Gül Çiftçi de genç adaylar arasında öne çıkan isimler arasında yer alıyor. ‘İki Dil Bir Bavul’ Meclis yolunda Selin Sayek A. Ü. Çeviköz Sürpriz isimler de aday adaylığı başvurusunda bulundu. O isimlerden bazıları şöyle: Türkiye Körler Vakfı Genel Başkan Yardımcısı Ali İlhan, Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, eski uluslararası hakem Lale Orta, Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Yalçın Karatepe, eski Devlet Bakanı Zehra Önay Alpago, eski HAS Parti Genel Başkan Yardımcısı Zeki Kılıçaslan, eski Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı Necati Uyar, eski Kültür Bakanı İstemihan Talay. Sürpriz aday adayları Asıl yarış İstanbul’da Ali H. Fırat İrfan İ. Yıldız Baykal’ın ekibi AKP’den adaylık peşinde Seçim sürecindeki ilginçliklerden biri de eski Genel Başkan Deniz Baykal’ın yakın ekibinde yer alan Mehmet Yıldırım, Savcı Sayan ve Mesut Değer gibi bazı isimlerin bu seçimlerde AKP’den aday adayı olmak için başvuruda bulunmaları. Kılıçdaroğlu’nun 17 kişilik MYK’de kaç ismi kontenjan vereceği de en çok konuşulan konulardan. Gezi’nin çocukları için aday CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur, İstanbul 2. Bölge milletvekili aday adaylığını açıkladı. “Tortum’un Leyla’sı, İkizdere’nin Havva’sı, Gezi’nin çocukları, Çarşı’nın gençleri, Armutlu’nun direnen halkı için, Güldünya kadınları, Pozantı çocukları, kuytu köylerde yok edilenlerin acılarının tamir edilme sürecinde yanlarında olacağım” diyen Onur, kadın erkek kol kola bu mücadelede yer alacaklarını ve sokağın nabzı için sokaklarda olacaklarını vurguladı. l İSTANBUL/Cumhuriyet CHP’de milletvekilliği yarışında kıyamet İstanbul’da kopacak. 88 milletvekili adayının çıkacağı İstanbul’un 3 seçim çevresinde 470 aday adayı başvuru yaptı. 14 adayın kontenjandan belirleneceği kentte, ön seçim yarışına 406 aday girecek. Kılıçdaroğlu, milletvekilliği adaylığı için bazı kentlerde kullanacağı 39 kontenjan sırası için 500’e yakın başvuru olması nedeniyle tercihte zorlanacak. İstanbul’daki önseçim yarışına katılacak aday adaylarından bazıları şunlar: Ataşehir Belediye Başkanı’nın eşi Gamze Akkuş İlgezdi, manken Tuğba Özay, eski Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, emekli albay Dursun Çiçek, eski milletvekili Mehmet Sevigen, MYK üyesi Ercan Karakaş, Eski Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, avukat Efkan Bolaç, eski milletvekili Feyzi İşbaşaran. l ANKARA R ADAYLA ALTINDA K MERCE Eskilerden de aday var, yenilerden de TÜREY KÖSE TTB’den Tükel’e destek Türk Tabipleri Birliği, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul Üniversitesi’nde gerçekleşen rektörlük oylamasından rekor oy alarak birinci çıkan Prof. Dr. Raşit Tükel ile ilgili çıkan sonuca saygı gösterip, atamasını istedi. Açıklama şöyle: “Bizler, bu ülkenin hekimleri olarak, üniversitelerimize ve ülkemize sahip çıkmanın yolunun demokratik değerlerin korunmasından geçtiğini iyi biliyoruz. Öğretim üyelerinin iradesine saygı duyulması üniversiteye saygı duyulmasıdır. Her fırsatta milli iradeden söz edenlerin öğretim üyelerinin iradesine saygı göstermesi tutarlılık olacaktır.” lANKARA HP PM üyesi Fikri Sağlar’ın SHPCHP çizgisindeki siyasal yaşamı iniş çıkışlarla dolu. CHP’den ihraç edildi, “dönüşü” zor oldu, sonra listeleri “dele dele” PM’ye girdi. Mersin’de “Kalan Sağlar bizimdir” sloganıyla girdiği eğilim yoklamasında da 2. sırada çıkarak milletvekilliğini garantiledi. Fikri Sağlar SHP’de çok genç yaşta genel sekreterlik ve Kültür Bakanlığı gibi parlak bir kariyerin ardından, CHP’de dönemin genel başkanı Deniz Baykal’la karşı karşıya geldi ve 2001’de partiden ihraç edildi. CHP’de yönetim değişince yeni Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu kendisini partiye davet etti. Ancak, PM, 2011’de partiye dönmesine “hayır” dedi. CHP’li olamadı, dolayısıyla 2011 seçimlerinde milletvekili adayı da olamadı. Ancak, seçimlerden sonra CHP rozetini takabildi. Sağlar, 2012 kurultayında Kılıçdaroğlu’nun listesini delerek PM’ye girdi. 2014 kurultayında da “gelenek” değişmedi, yine listeyi delerek yönetime girdi. Sağlar son olarak da, hazırlanan anahtar listeleri “delerek” eğilim yoklamasından ikinci çıktı. Şim C Bolaç, ‘SYRİZA rüzgârı estirmeliyiz’ diyor. Sağlar, ihraç edildi, iki kez liste delip PM’ye girdi. Onanç: ‘Önseçimde kadınların oyu 1.5 ile çarpılsın.’ di, seçimler öncesinde fazla konuşmak istemiyor. “30 yıldır yaptığım siyaset bellidir. Hep sol ve sosyal demokrasiden yana oldum” diyor. Gülseren Onanç, Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) kurucularından, kadın ve insan hakları aktivisti. Kendi ifadesiyle “Yeni CHP’li”. “Kılıçdaroğlu’nun değişim rüzgârı ile CHP’de aktif siyaset yaşamına atıldığını” vurguluyor. 4 yıldır PM üyesi, genel başkan yardımcılığı ise sadece 8 ay sürdü. Kürt sorunu konusundaki görüşleri ve “CHP tabanının yüzde 65’i barış sürecini destekliyor” benzeri açıklamaları parti içindeki ulusalcı kesimlerin tepkisine yolaçınca bu görev den istifa etmek zorunda kaldı. İstanbul 2. bölgeden kontenjan adaylığı başvurusunda bulundu. “Neden önseçime girmediniz, kontenjan için başvurdunuz?” sorusuna şu yanıtı veriyor: “Aslında gönlümde yatan önseçimdi. CHP örgütünün sosyal demokrat, özgürlükçü olduğuna ve kadın temsiline inandığını da biliyorum. Ama İstanbul 2. bölgede tabiri caizse ‘eski kurtlar’ ve yıllardır örgütte ilçe ve il yöneticiliği yapmış örgüt üyelerimiz ve milletvekillerimiz ile bir yarışa girmek gerekiyordu. Siyaset erkek alanı. Benim önerim; kadınların aldığı oy 1.5 ile çarpılsın ve bu adaletsizlik ortadan kaldırılmaya çalışılsın. Örgütümüz milletve kili adaylarında üç özelliği çok önemsiyor; iyi eğitimli olmak, genç olmak ve sol ve sosyal demokrat değerlere sahip olmak. Bu özelliklere uygun olduğum için kontenjan adaylığına layık olduğumu düşünüyorum.” Efkan Bolaç, toplumsal hak mücadelelerinde öne çıkan isimlerden. “Çarşı”, Gezi direnişi ve Soma işçilerinin avukatlarından. İstanbul 3. bölgeden önseçime giriyor. Adaylık tanıtım konuşmalarına takım elbisesiz, kravatsız, gömlekle çıkıyor ve “SYRİZA rüzgârını estireceğiz” diyor. Bolaç, henüz 6 aylık CHP’li. “Neden milletvekili adayı oldunuz” sorusuna şu yanıtı veriyor: “Ben zaten sokakta mücadele eden, hak mücadelesi veren biriyim. Mecliste sokakların sesi olmak niyetim. Sokağın sesiyle, kiriyle, tozuyla geleceğim Meclise. Ama Meclisteki o kirli siyaseti sokağa götürmeyeceğim. Milletvekili adaylığının paralı insanların harcı olmadığını da göstermeye çalışıyoruz, bütçemiz 10 15 bin lira. Şöyle bir yol izliyorum. Fotoğrafçı arkadaşım Muhsin Akgün fotoğraflarımı çekti, bir arkadaşım afişlerimi bastı. Dayanışmayla gidiyoruz.”l ANKARA C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle