17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 ŞUBAT 2015 ÇARŞAMBA 10 EKONOMİ [email protected] Soma faciasında şirket kadar devletin kâr hırsı da hesaplanmalı u Boğaziçi Üniversitesi Soma Araştırma Grubu’nun hazırladığı “Geliyorum diyen facia” raporuna göre Soma’da madeni işleten şirket kadar TKİ’nin de kâr hırsı hesaba katılmalı. Raporda ne pahasına olursa olsun “büyüme” paradigmasının sorgulanması gerektiğine işaret ediliyor. Aslında Soma’da facia “geliyorum” demişti. Rödovans sistemine geçişin ardından hiçbir teknolojik yenileme yapılmadan kömür üretiminin 16 kat artması, son iki ayda ısının ciddi biçimde yükselmesive diğerleri... Ancak uyarılar ve raporlar göz ardı edildi. Peki bu irrasyonelliğin sebebi ne? Neden önlem alınmadı? Bu ve benzeri sorulara yanıt arayan Boğaziçi Üniversitesi Soma Araştırma Grubu uzun soluklu ve disiplinler arası bir çalışma yaparak hazırladığı raporunu dün kamuoyu ile paylaştı. 301 madencinin can verdiği Soma faciası, ardından Ermenek’te yaşananlar ve ne yazık ki bundan sonra da yaşanacaklar, bunları ortaya çıkaran nedenler büyük resmin bütününü tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Yanıt aslında tek: Sistemik körlük. Bu körlüğü yaratan nedenlerin başında ise devletten patrona kadar uzanan”ciddi üretim baskısı”geliyor.. Raporu hazırlayanlardan biri olan Doç. Dr. Nuri Ersoy bunu Gabriel Garcia Marquez’in meşhur “Kırmızı Pazartesi” romanından yola çıkarak “İşleneceğini herkesin bildiği bir cinayetin öyküsü” olarak tanımlıyor. İşte raporda öne çıkan tespitler: Patron (Soma AŞ) kadar kamu yani TKİ’nin de kâr hırsı: Faciaya yol açan nedenleri sadece özel sektörün kâr hırsı ile açıklamak yeterli değil. Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) rödovans karşılığı işleri özel sektöre devretme kararı aldıktan sonra kara geçti. Sistem yılda 1.5 milyon ton üretim üzerine kurulmuş iken 3.5 milyon tona çıkarıldı. 2004’ten 2012’ye kadar üretim 13 kat arttı ama denetim yapılmadı. TKİ üretilen kömürün tamamını aldı. 70 TL maliyeti olan kömür 300 liradan satıldı. İstanbul Sanayi Odası’nın Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu çalışmasının 2012 sonuçlarına göre TKİ, kamu kurumları arasında 860 milyon TL net kârlılık ile 2. sırada. Bu yüzde 26.9 gibi yüksek bir faaliyet kârlılığına tekabül ediyor. Bu Apple gibi yüksek teknoloji şirketlerinin kârlılığı ile aynı oranda. Büyüme; ne pahasına olursa olsun: Türkiye’de büyüme ve kalkınma eşanlamlı olarak kullanılıyor. Bu dünyada da böyle ama büyümenin maliyeti, bu maliyetin nasıl paylaştırıldığı Türkiye’de hiç göz önünde bulundurulmuyor ve bedeli sadece belli bir kesimin omuzlarına yükleniyor. Önce bir büyüyelim, çevre, gelir eşitsizliği gibi sorunları daha sonra çözeriz anlayışı var. Yüksek iş kazaları ile büyümeyi sağlıyoruz. Üretim baskısı iş sağlığı ve güvenliği ilkeleri ve madenciliğin bilimsel ilkelerinin ihlalini de beraberinde getiriyor. Sadece geçtiğimiz yılın bilançosu 1886 iş kazası sonucu ölüm. Sayı yüksek çıkarsa gündeme geliyor ama 35 kişinin can verdiği iş kazalarının lafı bile edilmiyor. Üretilen milyon ton kömür başına ölümlerde Türkiye 7.2 ile neredeyse dünya birincisi. ABD’de bu sayı 0.02 kişi; Çin’de ise 1.2 kişi. ”Hak temelli sosyal yardımların eksikliği: Her faciadan sonra toplumda bir hayırseverlik damarı kabarıyor ama bunun da acı sonuçları var. Örneğin babası madenden sağ çıktığı için hediyelere boğulmayan çocuklara “Keşke benim babam da ölseydi” dedirmesi. Büyürken sosyal ve ekolojik maliyet hiç hesaba katılmıyor. Karbondioksit salımlarının artış hızında Türkiye dünyada ilk sıralarda. Soma ise bunun en çarpıcı örneklerinden. Bitki örtüsü, ormanlar, tarım arazileri tamamen yok edildi. Önceden geçimlerini tarımdan sağlayan insanlar madenlere mahkum edildi. Raporda mevzuattan, üretim planlamasına, iş sağlığı ve güvenliğinden ekonomik ve sosyal politikalara kadar 100’ü aşkın somut öneri de bulunuyor. Raporun tanıtım toplantısında konuşan BÜ Rektör Yardımcısı Lale Akarun, Prof. Dr. Fikret Adaman ve Doç. Dr. Nuri Ersoy’un dikkat çektikleri hususun başında “zihinsel bir paradigma değişikliğinin şart olduğu” geliyor. Nasıl bir gelecek istiyoruz sorusu artık herkes tarafından düşünülmeli. Ve burada üniversiteler, meslek odaları, STK’ler, sendikalar da dahil olmak üzere herkesin sorumluluğu var. Önerilerin içinde öne çıkanlar ise şöyle: Taşeron sisteminin kaldırılması, sendikalaşmanın önündeki engellerin aşılması, madencilikte ileri teknolojilerin kullanılmasının şart olması, denetçilerin bağımsızlığının sağlanması, çalışanların karar alma süreçlerine katılımları... Herkes Sorumlu Demokrasi Tramvayı Polisin silah kullanma yetkisini genişleterek 12 Eylül dönemi uygulamalarını fersah fersah geride bırakan İç Güvenlik Paketi, eğer sıra dışı bir gelişme olmazsa birkaç gün içinde tasarı olmaktan çıkıp hayata geçirilecek. Saray fermanıyla Meclis’e fazla mesai yaptırılarak bu hafta sonu kabul edilmesi hedeflenen tasarı, toplumsal olaylarda ölümleri artırarak yaşam hakkına müdahalenin yanı sıra yargıçlara “cezasızlık” hükmü kurmasına da olanak tanıyor. Hukukçular, halihazırda il il dolaştırılan ve karartılan davalarda yargılanan polislerin de “lehe olan ceza hükümlerinin geriye uygulanacağı” prensibinden hareketle ceza almayabileceğini vurguluyor. Tasarı sadece silah kullanma değil; arama, dinleme ve belli koşulların gerçekleşmesi halinde tanığı gözaltı yetkisiyle de polisi “savcı” kılarak, en temel insan hakları arasında sayılan toplantı ve gösteri hakkını “terörist” bir faaliyete dönüştürerek kriminalize ediyor. Bu boyutuyla tasarı, neredeyse 20 yıl önce “Demokrasi bizim için bir tramvaydır. İnmek istediğimiz yere gelince ineriz” diyen ama her hatırlatılışında tevil eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çizdiği hedefin son kilometre taşlarından birisi olacağa benzer. HHH Gerek yasal altyapı, gerekse somut olaylarla inşa edilen “polis devleti” ne doğru gidiş “perşembenin gelişi” misali, 2015 bütçesinde de somutlaşmıştı. İç Güvenlik Paketi vesilesiyle toplamda 52 milyar TL’ye ulaşan 2015 bütçesindeki iç güvenlik için ayrılan ödenekleri aktaralım: İçişleri Bakanlığı bütçesi 3 milyar 898 milyon TL, Milli Savunma Bakanlığı bütçesi 22 milyar 764 milyon TL, Milli İstihbarat Teşkilatı bütçesi 1 milyar 108 milyon TL, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne 17 milyar 623 milyon TL, Jandarma Genel Komutanlığı’na 6 milyar 490 milyon TL. Bütçenin yüzde 11.1’ine karşılık gelen bu tutara, Başbakanlık’a bağlı olan ve Erdoğan döneminde 7 milyar TL’ye ulaşan örtülü ödenek harcamaları ve bütçede görünmeyen, Savunma Fonu harcamalarının dahil olmadığını vurgulayalım. HHH Dün Balıkesir’de, polisin attığı gaz bombasıyla, henüz 22’sindeyken yaşamını yitiren Abdullah Cömert davasının duruşması yapıldı. “Abdocan” Antakya’da öldürülmüştü oysa. Cömert ailesi, tam bir buçuk yıldır adalet arıyor. İç Güvenlik Paketi yasalaştığında ise adalet şöyle dursun, cezasızlıkla sonuçlanacak bir kararın ayak sesleri kapıda. Arkadaşlarının “O kadar güler yüzlüydü ki, kahrolsun faşizm derken bile gülümserdi” diye tarif ettiği “Abdocan” ın yaşamını yitirdiği günün ertesinde Antakya’daydım. Babası Edip Cömert’in, sarsıla sarsıla ağlarken söyledikleri, bugün gibi kulaklarımda: “Biz memlekete hayırlı evlat yetiştirdik. Abdullah’ın kimseye bir zararı yoktu. Benim vergilerimle maaşı ödenen polis, geldi vurdu. Reva mı bize bu? Tek istediği haktı, özgürlüktü.” Edip Cömert, İç Güvenlik Paketi’ni ta o günden özetlemiş aslında: Bizim vergilerimizle maaşı ödenen polis, şimdi hepimizi daha çok vurmaya hazırlanıyor. Demokrasi tramvayı “istenen” durağa çok yaklaştı. hisse satacak Ekonomi Servisi Boyner Grubu, bünyesindeki AY Marka Mağazacılık’ta hisse satış olanaklarını değerlendirmek üzere ÜNLÜ&Co’yu yetkilendirdi. Konu hakkında bilgi sahibi üç kaynağın Reuters’a verdiği bilgiye göre, yetkilendirme AY Marka Mağazacılık’ta tamamı ya da bir kısmının satışı için yapıldı ancak satış oranı gelen talebe ve fiyata bağlı olarak değişebilecek. AY Marka Mağazacılık altında Divarese, Network, Que, TBox ve Fabrika markaları faaliyet gösteriyor. Bir kaynak, “AY Marka Mağazacılık’ta talep gelmesi durumunda tamamının satışı gündeme gelecek” dedi. Boyner konu hakkında yorum yapmadı. Boyner, AY’da Bank Asya’nın yönetimi Fon’da DİSK, KESK, TMMOB, Ankara Tabip Odası’nın da aralarında bulunduğu bazı kuruluşlar, metal işçilerinin grev hakkının iade edilmesi için eylem yaptı. Ankara’da Süleyman Sırrı Sokak’ta toplanan grup, Sakarya Meydanı’na yürüdü. (Fotoğraf: AA) u BDDK, Gülen cemaatine yakınlığıyla bilinen katılım bankası Bank Asya’nın yönetim kurulunu belirleyen imtiyazlı payın yüzde 63’lük bölümünün TMSF tarafından kullanılmasına karar verdi. Grev yasağına protesto Haber Merkezi METAL işçilerinin grev kararının Bakanlar Kurulu tarafından, milli güvenlik gerekçesiyle ertelenmesi Ankara, İstanbul, İzmir ve Eskişehir’de düzenlenen eylemlerle protesto edildi. Ankara’da Kızılay’da biraraya DİSK, KESK, TMMOB ve Ankara Tabip Odası üyeleri ‘MESS dayatmalarına hayır, yaşasın birleşik Metalİş’ pankartı açtı. Kortej oluşturan grup buradan Sakarya Caddesi’ne yürüdü. Başka bir noktadan ilerleyen KESK üyeleri ile polis arasında ise kısa süreli arbede yaşandı. Çevik kuvvet ekipleri biber gazıyla müdahale etti. Bazı eylemcilerin gazdan etkilendiği görüldü. Yürüyüşün ardından sendika üyeleri, Sakarya Meydanı’nda toplandı. Ortak açıklamayı DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Remzi Çalışkan, “Bu, hükümetin ilk grev yasaklaması değil. Grev yasaklamaları bugün AKP’nin sistematik olarak kullandığı emek düşmanı politikaları ve baskı araçları haline gelmiştir” dedi. İstanbul’da da Kartal Köprüsü üzerinde akşam saatlerinde bir araya gelen yüzlerce işçi, “Ekmeğimizden elinizi çekin, grev hakkımız yasaklanamaz” pankartıyla AKP ilçe binasına yürüdü. Polis AKP ilçe binası önünde yoğun güvenlik önlemi aldı. Açıklamanın ardından işçiler sloganlar atarak dağıldı. İzmir’de metal işçileri AKP Konak İlçe binası önünde toplandı. İşçilere diğer sendikaların yanı sıra sivil toplum örgütleri ve siyasi partilerden de destek geldi. İşçiler Eskişehir Odunpazarı’nda da eylem yaptı. Haber Merkezi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) kararıyla Gülen cemaatine yakınlığı bilinen ve hükümetin hedefindeki Bank Asya’ya el koydu. BDDK, “Kurumun etkin denetimini engellemeyecek şeffaf ve açık bir ortaklık yapısı ve organizasyon şemasına sahip olması” şartını ihlal ettiğini gerekçe gösterdi. Kararın ardından polis eşliğinde bankanın Ümraniye’deki Genel Müdürlüğü’ne giden TMSF yetkilileri binada arama yaptı. Çevik kuvvet ekipleri bina çevresini bariyerlerle kapatarak, TMSF yetkilileri ve avukatlar dışında hiç kimsenin binaya girmesine izin vermedi. Olayı duyup gelen banka çalışanları da bariyerlerin ön kısmında bekletildi. Bank Asya’da 100 bin TL’nin altında parası olanlar sigorta güvencesi altında olacaklar. Bank Asya’nın yönetiminin TMSF’ye geçmesi işleminin 2001’deki banka el koymalarından farkı bulunuyor. 2001’de bankalara mali yapılarının zayıf olması ve mevduat sahiplerinin haklarını riske attıkları gerekçesiyle el konulmuştu. Bank Asya için şu anda böyle bir risk yok. Karardaki gerekçe ortaklık yapısı ve organizasyon şemasının şeffaf olmaması. Cemaate yönelik operasyonları daha önce bilmesiyle tanınan Twitter hesabı @FuatAvni karardan yaklaşık yarım saat önce attığı tweet’lerle Bank Asya’ya el konulacağını yazdı: Yezid, dün Muttalip Ünal’ı Saray’a çağırdı. ‘Bankasya’yı TMSF’ye devretmeyi beceremediniz. O zaman devir algısı oluşturacak bir bahane bulun ve banka yönetimine el koyun’ dedi. Muttalip’e milletvekilliği sözü verildi. Sigorta sınırı 100 bin TL İşadamı Cahit Süzer intihar etti İstanbul Haber Servisi Süzer Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Süzer’in 62 yaşındaki kardeşi Hüseyin Cahit Süzer, Bahçeşehir’deki evinde intihar etti. Olay dün öğle saatlerinde Süzer’in sekreterinin ihbarı üzerine ortaya çıktı. Ofisin arkadan kilitli olan kapısını açamayan sekreter durumu Süzer’in yakınlarına ve polise bildirdi. Olay yerine gelen polis, içeriye girdiğinde Süzer’i kanlar içinde buldu. Süzer’in cenazesi olay yerinde yapılan incelemenin ardından Adli Tıp morguna kaldırıldı. Cahit Süzer’in komşusu olduğu belirtilen eski İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı’nın da olay yerinde olduğu görüldü. Öte yandan şirket kaynakları Hüseyin Cahit Süzer’in Süzer Grubu’nda herhangi bir görevi bulunmadığını açıkladı Fuat Avni yine bildi Tofaş 600 milyon Avro yatırım yapacak Ekonomi Servisi Tofaş Otomobil Fabrikası 2015’te 600 milyon Avro’luk yatırım yapmayı planlıyor. Tofaş tarafından Kamuyu Aydınlatma Platformu’na gönderilen analist sunumuna göre, şirket 2015 ihracat beklentisini 150 bin160 bin bandında koruyor. Sunumda ayrıca, Tofaş’ın yeni otomobil projelerinin büyük ölçüde 2015’te gerçekleşmesi nedeniyle yatırımların 600 milyon Avro olmasını beklediği belirtildi. Şirketin 2014 yatırımları 330 milyon Avro olmuştu. Tofaş 2015 yılında pazar beklentisini 800 bin olarak revize ettiğini; yurtiçi satış tahminini ise 95 bin 100 bin bandına çektiğini açıkladı. Garanti’den 3.2 milyar TL kâr Murat Ülker (Solda) çıraklarıyla dört ay çalışacak. Yıldız usta ile çırakları buluşturacak Ekonomi Servisi Yıldız Holding, çalışanlarının yüzde 65’ini oluşturan gençleri daha çok dinlemek için mevcut mentorluk sistemine ‘Usta & Çırak Buluşmaları’ ile yeni bir yaklaşım getirdi. Program, Yıldız Holdingli genç nesil ile önceki kuşak yöneticileri bir araya getiriyor. İlk pilot uygulama olan ‘Çıraktan Ustaya’ programı, 12 usta ve 36 çırak ile başladı. Ustalar takımında Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Ülker de bulunuyor. Dört ay süren programda çıraklar ve ustalar ayda bir olmak üzere 4 kez araya geliyorlar. Ustaların gençlerden en çok dinlemek istediği konular arasında sosyal medya, Y Kuşağı’nın “liderlik” tanımı ve sosyal sorumluluk yer alırken, gençlerin dinlemek istediği konuların başında sürdürülebilir başarı stratejileri, paydaş ve ilişki yönetimi ile başarısızlık geliyor. Ekonomi Servisi Garanti Bankası 2014’te 218.9 milyar TL aktif büyüklüğüyle 3.2 milyar TL net kâra ulaştı. Bankanın konsolide olmayan finansal tablolarına göre, nakdi ve gayri nakdi kredileri ise 170 milyar 799 milyon 663 bin TL’ye ulaştı. Garanti’nin özkaynak kârlılığı yüzde 13.2; aktif kârlılığı ise yüzde 1.5 seviyesinde gerçekleşti. Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, “Zorlu piyasa koşullarının hüküm sürdüğü 2014’te bilançomuzu başarılı bir şekilde yöneterek sahip olduğumuz sağlam aktif kalitesini sürdürdük. Nakdi kredilerimizi yıllık bazda yaklaşık yüzde 13 büyütürken, takipteki kredi oranımız yüzde 2.41 seviyesinde gerçekleşti. 2014 sonu itibarıyla yüzde 94’e ulaşan çekirdek sermayemizin toplam özkaynaklar içindeki payı, sektördeki en yüksek oran” dedi. Garanti, konsolide finansal tablo larına göre ise 247 milyar 51 milyon 91 bin TL aktif büyüklüğe ulaştı. Garanti’nin mevduat büyüklüğü 133 milyar 425 milyon 879 bin TL seviyesine ulaşırken nakdi ve gayri nakdi krediler aracılığıyla ekonomiye 181 milyar 766 milyon 883 bin TL destek sağladı. Bankanın 2014 yılındaki konsolide net kârı, 3 milyar 684 milyon 547 bin TL oldu. MERKEZ BANKASI DÖVİZ CİNSİ 1 ABD DOLARI ALIŞ 2.4150 SATIŞ 2.4194 1.8587 4 ŞUBAT 2015 EFEKTİF ALIŞ 2.4133 1.8381 SATIŞ 2.4230 1.8699 0.36991 2.7472 3.6499 2.6204 0.29362 1.9345 8.3752 0.31887 0.64942 2.0738 1 AVUSTRALYA DOLARI 1.8466 1 DANİMARKA KRONU 1 EURO 1 İNGİLİZ STERLİNİ 1 İSVİÇRE FRANGI 1 İSVEÇ KRONU 1 KANADA DOLARI 1 KUVEYT DİNARI 1 NORVEÇ KRONU 100 JAPON YENİ 0.36725 0.36906 0.36699 2.7381 3.6255 2.5998 1.9185 8.1448 2.7431 3.6444 2.6165 1.9272 8.2514 2.7362 3.6230 2.5959 1.9114 8.0226 0.28995 0.29295 0.28975 0.31602 0.31814 0.31580 2.0523 2.0659 2.0447 1 S. ARABİSTAN RİYALİ 0.64343 0.64459 0.63860
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle