28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 ŞUBAT 2015 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 ‘Yol kenarlarına park diyorlar’ Emlak Konut GYO, Emirgan Korusu’nun bitişiğindeki sit alanına yapılacak alışveriş caddesi ve otel projesinin 48 bin metrekaresinin park olacağını açıkladı. CHP’li Hüseyin Sağ ise “Sahte açıklama yapılıyor” iddiasında. Sağ, plan notlarına bakıldığında yapılaşmanın belirtilenin üzerine çıkacağının anlaşıldığını söyledi. İstanbul Haber Servisi Emlak Konut GYO’nun alışveriş caddesi ve otel yapacağı İstanbul’un en güzel korularından olan Emirgan Korusu’nun bitişiğindeki 158 dönümlük yeşil alan, hem 1. derece Doğal Sit Alanı’nda hem Boğaziçi ön görünümünde yer alıyor. Söz konusu alanda yaklaşık 48 bin metrekarelik alanın park olarak ayrılmasının planlandığını söyleyen Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) Genel Müdürü Murat Kurum’u eleştiren CHP’li Hüseyin Sağ da yol kenarları ve AVM boşluklarının “park” olarak gösterileceğini söyledi. TOKİ, Emirgan Korusu’nun bitişiğinde yer alan 158 dönümlük yeşil alanı, rezidans ve AVM yapmak üzere satışa çıkarmıştı. Araziyi Özelleştirme İdaresi’nden geçen yıl 1 milyar 5 milyon 522 bin liraya Emlak Konut GYO satın aldı. Emlak Konut GYO da arsayı 3 Mart’ta satışa çıkaracak. Arazi, 6 parselde toplam 158 bin 497 metrekare büyüklüğe sahip. Bunun 48 bin 100 metrekaresi Boğaziçi ön görünümde, 110 bin 387 metrekaresi ise geri görünümde kalıyor. Boğaziçi Ön Görünüm Bölgesi’nde kalan ve park alanı olarak ayrılan alanlarda plan notlarında inşaat yapılamayacağı belirtiliyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Müdürlüğü’nce hazırlanan 1/1000 ölçekli İstinye Turizm Merkezi Koruma Amaçlı İmar Planı’nda ise turizm tesis alanı ve park alanı olarak yapılaşmaya izin veriliyor. Buna göre, imar planında belirtilen alanlarda yaklaşık 48 bin metrekarelik alanın park olarak ayrılması planlanıyor. CHP’li Meclis üyesi Hüseyin Sağ “Sahte açıklama yapıyor. Park alanı diye terk edeceğini söylediği alanlar AVM boşlukları, yol kenarları” dedi. Çevre örgütleri Emirgan Korusu’nun hemen yanındaki arazide yapılaşmaya karşı çıkıyor. Arazi 3 Mart’ta ihaleye çıkacak. ‘Podemos’un Kurucusu Monedero ‘Özelleştirmeleri Geri Alacağız!” “Demokrasimiz var olmasına var da, bu demokrasinin hiçbir yoğunluğu yok” diyor Juan Carlos Monedero bir yılda dokuz baskı yapan kitabı “Namuslu İnsanlara Hızlandırılmış Siyaset Dersi/Curso urgente de politica para gente decente” adlı kitabında ve ekliyor: “Seçimler, yapabilecek tercihlerin sınırını ‘oyunu kullan ve siyasete karışma!’ düsturuyla belirliyor. Siyaset, ardından bir çatışma alanı olmaktan çıkıp uzmanların çözümler ürettiği teknik bir alana dönüşüyor…” Dişleri çekilmiş ve evcilleştirilmiş demokrasilerde işte böyle salt “teknik çözümlere” indirgenen siyasete yeniden içerik kazandırmayı hedefliyor İspanya’nın yeni solu Podemos. “Podemos”u kuran Madrid Complutense Üniversitesi akademisyenlerinden Monedero, partinin ideoloğu olarak yeni solun programının önde gelen tüm noktalarını Cumhuriyet okurlarına değerlendiriyor. “Egemenliği Ele Geçirmeliyiz” ve “İspanya’nın Yeni Solu Podemos” başlıklarıyla yayımladığımız ilk iki bölümün ardından partinin kurucusu Monedero ile söyleşimiz sürüyor… Okmeydanı’yla ilgili dönüşüm planı iptal Yaşam müdahale Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan projeyi “Okmeydanı’nı Şanzelize yapacağız” sözleri ile tanıtmıştı. biçimine 45 bin öğrenci harç ödeyemedi Ortalama İspanyol ısınma masraflarını karşılayamıyor mu? Böyle bir sorun mu var İspanya’da? Evet. Tabii. Medyada büyük yer tutan bir sorun bu. Kaçak elektrik kullanmak zorunda kalanlar var. Bu yıl 45 bin öğrenci sırf harçlarını ödeyemediği için kayıt yaptıramadı ve üniversiteye gelemedi. Madrid Complutense Üniversitesi’nde master için 4000 Avro, lisans için yılda 1200 Avro ödemeniz gerek. Bunu her aile ödeyemez. O nedenle biz özelleştirmeleri geriye çevirmek istiyoruz. Rajoy hükümete geldiğinden beri (üç yılda) elektrik faturası yüzde 60 arttı. Artışın gerekçesini kimse anlamıyor. Bu konuyu şimdi tartışmaya açmak istiyoruz. Elektrik şirketleri kamudayken bu hizmetler herkese etkin biçimde verilirken, nasıl oluyor da özelleştirme sonrası aynı hizmetler verilemiyor? Ortada bir sorun var. Soruna biz Marksist düşünceyle yaklaşmıyoruz. Ben doktoramı Almanya’da yaptım. Tez konum, Doğu Almanya’nın çöküşüydü. Devlet kapitalizminin ne olduğunu ve hatalarını da çok iyi biliyoruz. Konuyu bugünün şartlarıyla düşünmek zorundayız. Ama amme çıkarını nasıl teminat altına alabilirizin yanıtını da bulmak zorundayız. Biz şimdi çıkıp “Bir kamu bankası kuracağız. İspanya’da bunun için 140 milyar Avro’ya ihtiyaç olduğunu saptadık” desek; bize hemen Bolşevik, Marksist, Chavezci, komünist derler. Oysa İspanya’da bu miktarı biz zaten banka kurtarma operasyonu için ödedik. Hem parayı ödedik, hem o bankalar özel olmaya devam ediyor. Bedelini ödediğimiz şeyin bizim olmasını istiyoruz hepsi bu. Büyük şirketler ayrıca denetimde tutulmalı. Rusya’da özelleştirmelerle mafyalar palazlandı. İspanya’da mafyalar Rusya’dakilerden zarif. Ama bu mafya oldukları gerçeğini değiştirmiyor. Telefonica, Indesa… bunların hepsi tüm İspanyollar için fayda yaratan kamu şirketleriydi. Bugün çok pahalı elektrik, çok pahalı internet ve çok pahalı bir telefon sistemine sahibiz. HAZAL OCAK CHP’li Meclis üyelerinin açtığı dava sonucu Okmeydanı’nda 5 mahalleyi kapsayan 1/5000 ölçekli nazım imar planı iptal edildi. İstanbul 6. İdare Mahkemesi, planın kamu yararına ve hukuka uygun olmadığına hükmetti. Okmeydanı’nın 1/1000 ölçekli Tarihi Sit Alanları Koruma Amaçlı ve Etkileşim Geçiş Sahası Uygulama İmar Planı da İstanbul 6. İdare Mahkemesi tarafından planın kamu yararı taşımadığı ve bölgeyi boş bir alan gibi ele alındığı gerekçesiyle iptal edilmişti. İptal edilen plan yerine hazırlanan ve geçen aralık ayında İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde (İBB) AKP’li meclis üyelerinin oylarıyla kabul edilen yeni 1/1000 ölçekli plan da son karar ile dayanaksız kalmış oldu. Bilirkişi raporunda nazım imar planında bölgedeki yaşam tarzının, işkonut ilişkilerinin ve yaşam düzeninin korunmadığı belirtildi. Beyoğlu Belediyesi’nin tapu ile imar planlarını ilişkilendirilmesinin de doğru olmadığı ifade edildi. Bölgede tapu sahiplerine ıslah imar planındaki yerlerinde değil imar uygulaması ile belirlenen başka yerlerden tapu verileceği kaydedildi. Raporda ayrıca imar planıyla bölgedeki yaşam biçimini müdahale edildiği belirtilerek bölgede çalışanların mevcut alanlar içinde çalışma imkânı verilmediği ve kiracılar için de herhangi bir değerlendirme yapılmadığı vurgulandı. Planlamada 87 bin kişilik nüfusu karşılayacak yeterli donatı alanının bulunmadığı ve nazım imar planı hükümlerinin toplumun bütün kesimini kapsamadığı ifade edildi. Davacılardan avukat Ali Rıza Kaplan geçen hafta görülen duruşmada İBB avukatlarının bölgedeki alt ölçekli planların yeniden yapıldığı gerekçesiyle üst ölçekli plana açılan davanın iptalini istediğini söyledi. Kaplan “Sulukule gibi insanları sürmek istiyorlar. Hâlâ afişler asmışlar, tapu veriyoruz diye kandırıyorlar. Okmeydanı sahipsiz değil. Biz yerinde dönüşüm istiyoruz. Hisseli tapu alanların da gelecek zararlara karşı maddi ve manevi tazminat davası açma hakkı var” dedi. İBB’nin CHP’li Meclis üyesi Hakkı Sağlam da “Planın iptal edileceğini anladıkları için alt ölçekli planları geçirdiler” ifadesini kullandı. Geçici değil kalıcıyız Podemos’un salt öfkeden ibaret olduğunu söylemek bu durumda fazla özet oluyor… Evet doğru... Bizim sadece bir öfke hareketi olduğumuzu söylemek, ekonomi iyileştiğinde oyların yeniden PSOEsosyalist işçi partisine geri döneceğini söylemek anlamına gelir ki; bu aldatıcı. İspanyol toplumundaki derin yapısal değişimlere verilen bir yanıtız. Biz geçici değil kalıcıyız. Podemos kadrosunda çok profesör var. Profesörler genelde fildişi kulelerde yaşar, halkla siyaset yapmakta güçlük çeker. Bu nasıl mümkün oldu? Biz eleştirel konumdan geliyoruz. Nesnel ama renksiz değiliz. Hep kurbandan yana tavır aldık. Bu nedenle hep duyarlı, uyanık olduk. Parti çekirdeğinde sizin gibi kaç profösör var? 56. Fakültede hocalık yapmaya da devam ediyoruz. Ben 51 yaşındayım, en yaşlılarıyım. Podemos’la ne zaman kolları sıvadınız? Geçen yılın ocak ayında. Ama Podemos düşüncesi daha eski. Arkamızda beraber katettiğimiz uzun yol var. Biz on yıldır beraberiz. Marksist kökenden mi geliyorsunuz? Ortodoks olmayan Marksist bakışla değerlendirme yapıyoruz. Önce de söyledim: Doktora tezim Doğu Almanya’nın sonu üzerineydi. Otoriter, bağnaz Stalinizme aşılıyım. Öğrencilerime de hep bu yaklaşımı aşılamaya çalıştım. Podemos öncesi yazdığım “Namuslu İnsanlara Hızlandırılmış Siyaset Dersi” adında bir kitabım var. O kitabı yazdığımda henüz Podemos’u kuracağımızdan habersizdim. Orada düşüncelerimi anlattım. Biz daima çok geniş pratiğe dönük düşünceler geliştirdik. 15Mayıs hareketinin (İspanya’nın Gezi’si) çok önemli parçasıydık. Bizde orada sokaktaydık. Öfkelilerle Puerta del Sol meydanında yaşadım. Kamp kuranlardan mıydınız? Tabii Puerta del Sol’da yaşadım. Sıfırdan gelmiyoruz. Katettiğimiz bir yol var. Geçmişte 20 yıl (Komünist) “Birleşik Sol” Parti’de politika ve danışmanlık yaptım. Orada hiçbir şey yapılamayacağını anladığım yerde ayrıldım. Bugün Podemos’la yaptığımı vaktiyle Birleşik Sol’da yapmaya çalıştım. Ama başaramadım. Parti yapıları esnek değildi, İspanyol komünistleri 15 Mayıs hareketiyle öfkelileri anlamadılar. Birleşik Sol’un militanları anladı ama yönetim anlamadı. Ortaya çözümsüz bir gerilim çıktı… Ayrıca 1/5000 ve 1/1000 ölçekli İstinye Turizm Merkezi nazım ve Uygulama İmar Planları’nda söz konusu alanda yer alan 380 ada 17 parsel kısmen “1. Derece Doğal Sit Alanı”nda kalırken kısmen de “Turizm Tesis Alanı’nda” yer alıyor. Plan notlarında “Turizm tesisi alanlarında bodrum katlarda yer alacak restoran, bar, kafeterya vb. kullanımların yüzde 50’si emsale dahildir” deniliyor. Bu plan notu alandaki yapılaşmanın belirlenin çok üzerine çıkaracağının da göstergesi. Ön proje aşamasında Sarıyer Belediyesi’nin olumlu görüşü doğrultusunda uygulama yapılacak. Proje daha sonra İBB ve Koruma Bölge Kurulu’nun onayına sunulacak. Konuyla ilgili sorularımızı yanıtlayan Sarıyer Belediyesi Teknik Başkan Yardımcısı Sevgi Atalay, plan 10 yıl önce onaylandığı için mevzuat açısından şu aşamada yapabilecek hiçbir şey olmadığını söyledi. Atalay, projenin henüz belediyeye de gelmediğini belirtti. Yüzde 50’si emsal dışı Kula’yı ‘kavga’ Koza Altın’ın altın aramak istediği ormanlık alan için ÇED istendi Sokakla buluşan profesörler kurtaracak ÖZLEM GÜVEMLİ Kırklareli’nin Kofçaz ilçesi Kula köyünde tamamı ormanlık alanda kalan 21 hektarlık sahada Koza Altın İşletmeleri tarafından açılacak altın ve gümüş madeni için “Çevresel Etki Değerlendirmesi gereklidir” kararı alındı. Maden projeleri için ardı ardına verilen “ÇED gerekli değildir” kararlarının ardından çıkan bu karar köylüleri umutlandırdı. Bu kararın cemaate yakınlığı ile bilinen Koza Altın İşletmeleri’nin madeni için verilmesi de dikkat çekti. Kırklareli Valiliği’nin şirket tarafından sunulan projeye ilişkin yaptığı değerlendirme sonrası 30 Ocak’ta ÇED sürecinin gerekli olduğuna karar vererek süreci başlattı. Koza, şimdi sahada uzmanlara inceleme yaptırıp rapor hazırlayacak projeyi halka anlatacak. Şirketin hazırladığı tanıtım Bu da TOKİ afeti l Hakkâri’de 2006 yılında Bağlar Mahallesi’nde doğal afetlerden zarar gören 108 aile için TOKİ tarafından yaptırılan 7 bloktan oluşan konutların duvarlarında çatlaklar oluşurken istinat duvarları kısmen çöktü. Bodrum katları sular altında kalan konutlarla ilgili defalarca yetkililere şikâyetlerini bildiren aileler sorunlarına çözüm bulamayınca, şikâyetlerini Hakkâri il Genel Meclis Başkanı Lokman Özdemir ve DBP İl Başkanı Musa Çiftçi’ye iletti. Şikâyet üzerine Bağlar Mahallesi’ne giden Hakkâri İl Genel Meclis Başkanı Özdemir, DBP İl Başkanı Çiftçi ve beraberindeki heyet, halkın sıkıntılarını dinledi. Meclis Başkanı Özdemir, TOKİ konutlarında kalanların ölüme terk edildiğini belirterek “Bayındırlık İl Müdürlüğü tarafından konutlarda yapılan incelemede bodrum katlarına sızan suların nedeninin temelde yalıtım işlemleri ve drenajın yapılmamasından kaynaklandığı tespit edilmiş. Bayındırlık il Müdürlüğü raporunda beyan edildilen eksiklikler konutlarda yaşamayı tehlikeye sokacak riskler barındırdığından öncelikle hak sahiplerine yeni konut yapılması gerekir. Biz bu işin takipçisi olacağız” dedi. (DHA) dosyası bile bölgenin nasıl tahrip edileceğinin işaretlerini veriyor. Proje alanı yerleşim yerlerine oldukça yakın konumda. Maden sahasının 3 km kuzeydoğusunda Kula Köyü, 4 km kuzeydoğusunda Geçitağzı Köyü bulunuyor. 2010’da onaylanan TekirdağKırklareliEdirne planlama bölgesi 1/100 bin ölçekli Çevre Düzeni planında maden sahası orman alanı içerisinde kalıyor. Proje sahasına en yakın su toplama yapısı 11 km güneydoğusundaki Armağan Barajı. Marmara Havzası’ndaki planlama aşamasında olan Çağlayık Barajı ise maden sahasına sadece 4 km uzaklıkta bulunuyor. 22 kilometre güneydoğusunda Dupnisa mağarasının bulunduğu maden sahasının 4,5 km kuzeyi de gen koruma alanında kalıyor. Tüm bu doğal yapı ÇED sürecinde ayrıntılı olarak incelenecek. dört gün Haftada patlama l Tanıtım dosyasında köylülerin korkulu rüyası olan patlamaların nasıl yapılacağı ayrıntılı şekilde anlatılıyor. Patlatma işlemi için 102 mm çap ve 5,2 m boyunda delikler açılacak, her deliğe 16 kilogram “anfo tipi patlayıcı” madde konulacak. Üretim boyunca haftada 4, ayda 16 gün patlatma yapılacak. (SÜRECEK) C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle