17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 ŞUBAT 2015 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 11 Doğuya kimse boynuna ŞEHRİBAN KIRAÇ bıçak dayanmadıkça gitmiyor Türkiye Usulü Hukuksuzluk Cumhurbaşkanı Erdoğan dünkü açıklamasında neleri kastettiği ancak satır aralarından okunabilecek; “Hukuk mu? Kanun mu?” başlıklı bir sorgulama yaptı. Sonra da Cemaatle olan son dönemin keskin hesaplaşmasına oturtuyormuş izlenimi vererek, kişisel görüşünü “Kanuna uygunluk, hukuka uygunluk anlamına gelmez..” çerçevesinde bir yorum getirdi. Örneklemeyi de siyasette kullana kullana hiç tüketemediği, okuduğu şiirden mahkum olduğu olayın gelişmesine oturttu. Mahkumiyetinin yürürlükteki yasa maddeleri ile uyumlu, ancak hak hukukla uyumsuz olduğunu savundu... Kimi yasalarımızın hakhukuk ile uyumsuzluğu kuşkusuz doğru. Ancak Türkiye’nin en uzun süreli parlamento çoğunluğunu elinde tutmuş İktidarlarının sorumluluğunda, sayısız yaşamsal yasada sayısız değişiklikler yapmış, istediği yasayı çıkarma gücünü elinde tutmuş, aynı konuda yasa değişiklikleriyle hukuku yazboz tahtasına çevirmiş İktidarlarının sorgulanamayan lideri için, siyaseten artık kullanılamayacak bir sorun yakınma değil mi? En hafifi ile şimdilerde çok yakındıkları Cemaat, paralel iktidarın başından sonuna oluşumundan sorumlu oldukları, icraatlarına işlerine geldiği, siyasal İslamcı rejim değişiklikleri projeleri, kadrolaşmalarında önlerini açtırdıkları, engel gördükleri tüm düşünce ve örgütlenmelerin temizlenmesinde kullandıkları için.. doğrudan destek verdikleri, yani şimdi yakındıkları her şeyden sorumlu oldukları gerçeği bir yana... Seçmenin çok da yaşamını ilgilendirmediğini sanarak, algılama sorunu yaşadığı günden tartışmalarında, söylem cambazlığında sözcüklerle yaratılan algı yönetimine bakmak gerek... Cumhurbaşkanı’nın son günlerde yeniden öne çıkardığı gündemden yandaş seçmenin anladığı tek gerçek.. “Paralelle uzun soluklu gerçek bir hesaplaşmadan çok, Cumhurbaşkanı’nın, İktidarlarının her konuda son sözü söyleyecek tek lider olmaktan vazgeçmediği, eskiden beri açık açık dile getirdiği Başkanlık sistemi, daha açıkçası Başkan olmasının önünü açacak anayasa değişikliği için, önümüzdeki seçimi araç, tek yol olarak gösterdiği...” Uzun sözün kısası, AKP’ye oy vereceklerin kendisini Başkan yapacak bir seçim başarısı için çalışma yapmaları kampanyasını açtı bile... HHH Bakıyorum da yandaşlar korosu çok güçlü destekle, “Tamam bugünkü anayasal düzen, yasalar, Cumhurbaşkanı yemini görev ve sorumlulukları kapsamında tarafsız Cumhurbaşkanlığı kurumu ile uyuşmuyor. Ama o da zaten bildik Cumhurbaşkanı portresi çizmeyeceğini açıça söyleye söyleye oy istemiş, Cumhurbaşkanı seçilmişti..” demeye getiriyorlar. Cumhurbaşkanı’nın baştan sona görev ve sorumlulukları ile çatışan, ilgili yasal hükümlerin tümünü birden çğneyen icraatlarını sorgulamıyorlar... Evet çok doğru, ilgili anayasa ve yasa maddeleri Cumhurbaşkanı’nın parlamenter düzenimiz içindeki görev ve sorumluluklarının sınırlarını çizerlerken sadece tarafsız olmasını da değil, Hükümet, Meclis icraatlarının bütünü için kamu yararı denetim sorumluluğunu öngörüyorlar. AKP Hükümeti, İktidarları ile bütünlük içinde, liderlik yönlendirmeleri belirleyiciliğinde bir Cumhurbaşkanlığı icraatlarını unutun.. Atılan her adımda yürürlükteki yasal yükümlülüklerin çiğnenmesi söz konusu. Gelin görün ki söz konusu yasal düzenlemelerde, bir cumhurbaşkanının söz konusu yasal yükümlülüklerinin dışına çıkmaları halinde cezalandırılmaları öngörülmemiş olmalı ki, hukuk, yasa ihlalleri için düzenlemeler de yok... Ülkemizin gündemindeki sorun Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı için geçerli yasal yükümlülüklerinin sınırlarını tanımaması çerçeveleri ile sınırlı değil. En güncel sorun, yaklaşan seçimlere yönelik ortaya çıkan çok çarpıcı hukuksal çelişkiler... Sonuç olarak anayasal, yasal düzeni Cumhurbaşkanı’nın dışında kimselerin öyle kolay kolay çizebilmeleri söz konusu değil... Hükümet, siyasi partiler, seçmenler, seçimleri sağlıklı yürütmekle sorumlu yargı, kamu görevlilerinin hepsi için uyulması zorunlu yasalar var. En basiti ile seçimlerde oylanacak olan siyasi partiler, belirledikleri adaylar, bağımsız adaylar olacaklarına göre, seçimlere girecek siyasi partilerle iktidardaki hükümetin yarışı söz konusu... Seçime AKP Hükümeti Başbakanı girecek ve programları ile oylanacaklar, diğer siyasi partilerle bugünkü parlamenter düzen içinde yarışacaklar. AKP seçmeni AKP iktidarı, Davutoğlu Hükümeti’ne oy veriyor gibi yapıp, bugünkü hukukumuza aykırı olarak, Başkanlık sistemi, Başkan Erdoğan için mi oy vereceker? Kim kimi aldatıyor? Kimler kimleri uyutuyor? Alan razı, satan razı denip geçiştirilecek bir durum mu bu? Sonuçta aday listeleri ağırlıklı Erdoğan onaylı, Davutoğlu Hükümeti, AKP yönetimleri, milletvekili adayları, sonuçta geçersiz kılınacak parlamenter düzen yerine, Erdoğan liderliğinde sonradan çıkarılacak anayasalyasal düzenlemelerle oluşturulacak Türkiye usulü başkanlık sistemine oy vermeye rızalılar varsayalım... Sayısız yasa, hukuk düzenlemesi ayaklar altına alınmıyor mu? Dünyada “Önceden yasasız, hukuksuz dayatalım, sonra hukukunu oluşturabildiğimiz güçler dengelerine göre yaratırız, olmadı bir daha bir daha yaratırız...” diye bir demokrasi, hukuk devleti düzeni, modeli görülmüş mü? T ÜSİAD Başkan Yardımcısı Şükrü Ünlütürk: Türkiye’de iş insanları bıçak boynuna dayanmadıkça, mecbur kalmadıkça doğu ve güneydoğuya yatırıma gitmiyor. Ya artık batıda maliyetler çok yüksek olduğu için gitmek zorunda kalıyor ya da gitmiyor. Güvenlik önemli bir sorun. Çözüm sürecinin iktisadi ayağında olmak istiyoruz. Süreç daha şeffaf ilerlemeli. Fotoğraf: Kaan Sağanak T ürk iş insanı Sibirya’da, Afrika’da yatırım yapıyor. Doğu ve güneydoğu bölgelerinde yapmıyor. Çünkü yatırım yapmanın bir mantığı var. İş insanlarından paralarını oraya yönlendirmelerini isteyemezsiniz. Orada yatırım yapma koşulları cazip değil, teşviklere rağmen değil. BORGİP ile doğu ile batıdaki firmaları bir araya getirerek onların işbirliği yapmalarını sağlayacağız. Firmalara ne tür destekler sunulacak? Vergi ve SSK danışmanlığı. Teknoloji kullanımını artırmaya yönelik danışmanlık ve destekler. Mentorluk, danışmanlık hizmetleri, (yetkin, deneyimli iş insanları aracılığı ile). Nitelikli insan kaynaklarına erişim desteği. Pazarlama/ ihracat konularında destek. Hukuk danışmanlığı, (Özellikle sözleşme yapma teknikleri ve sorunlu tahsilatlarla ilgili olarak). Türk Sanayicileri ve İş Adamları Derneği’nin (TÜSİAD) önceki dönem yönetim kurulu üyesi olan Sedat Şükrü Ünlütürk, geçen ay yapılan yeni dönemde derneğin Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı seçildi. Ünlütürk, “özellikle çözüm sürecinin iktisadi ayağına destek olmak için geliştirilen projenin başında bulunuyor. Ünlütürk, tam bir yıl önce TÜSİAD ile TÜRKONFED tarafından geliştirilen Bölgelerarası Ortak Girişim Projesi (BORGİP) projesinin fikir babası. Doğu ve güneydoğuya yatırım gitmesi oraların daha iyi anlaşılması için bölge illerini en az iki kere ziyaret etmiş, bölgedeki iş dünyasıyla sivil toplum örgütleriyle bir araya gelmiş. BORGİP’te başarı sağlanırsa önümüzdeki 10 yıl içinde tüm bölgeyi etkileyecek bir proje artaya çıkmış olacak” diyor ve ekliyor, “Cumhuriyet tarihi boyunca bölgeyi kalkındırmak için sayısız destekler, teşvik çıkarıldı ama hiçbirinde istenilen başarı sağlanmadı”. Ünlütürk’e göre bölgede insanın yüreğini burkan bir tablo var. Doğu ve güneydoğudaki 14 ilde ortalama kişibaşı milli gelir ortalama 4 bin dolar. Ülkenin batısında 1516 bin dolar civarında. Arada çok ciddi bir gelir uçurumu var. İşte bölgeler arasındaki bu gelir uçurumunun nasıl giderileceği, TÜSİAD’ın buradaki işlevi, BORGİP’in nasıl ilerleyeceği çözüm sürecini Ünlütürk ile konuştuk... Siz Doğu ve Güneydoğu’yu yakından takip ediyorsunuz, bu bölgelerle tanışmanız na İş insanlarının bölgeye olan bakışları sıl başladı? zaman içinde nasıl değişti? 1990’ların başında Ege İhracatçılar Birliği başkanıydım. Bir Diyarbakır gezisi sırasında tesadüfen İnsanlar özellikle barış sürecinin bu anDiyarbakırlı sanayici bir aile benden destek istelamda katkısı oldu. Daha çok sayıda indi. Bir entegre tesis kuruyorlarmış. Elimizden geldisan bölgeyi merak etmeği kadar onlara yardımcı olduk. Töye başladı. Bölgeyi dürenler açılışlar yapılırken Adıyaman şünmeye başladı. MaaleTicaret Sanayi Odası Başkanı ilsef Ankara’nın batısındala da Adıyaman’a gelin dedi. Sözüki birçok iş insanı bölgemü tutum ve gittim. Sanayiciler yapılan toplantılarda bir amca deyi yeterince tanımıyor. di ki “Bizim aklımız gözümüzOraya gittikleri zaman Çözüm sürecinde neler eksik dedir beyim”. Aslında projeda son derece etkilenigidiyor? nin temelini bu söz oluşturdu. yorlar. Oraya gitmek, Çözüm sürecinin çok daha şeffaf ve 6 ay çalıştık. Böylece orada paylaşılabilir olması gerekiyor. Genel çiz etkilenmek, orabir konfeksiyon hazırgiyim gilerin ve görüşmelerin dışında bildiğimiz bir ya yatırım yapmakümesi oluştu. 56 yıl içinde şey yok. Ama bir takvim var mı, bir yol hari78 bin istihdam sağlayan ya yeterli olmuyor. tası var mı? hedefler nedir, ne şekilde olacak? bir proje haline geldi. 3 yıl TÜSİAD’ın geBiz bunları bilmiyoruz. Her şeyin de kamuoyu lık bir projeydi. çen yıl Van’a yaönünde paylaşılması çok mantıklı değil. Ama Bu proje size neyi öğpacağı ziyaret nesüreç hakkında daha fazla bilgi verip o sürece retti? sahip çıkılmasını sağlamak önemlidir. Süreçden ertelendi? Yerel insanlara iş yaptıte neyin olup bittiğini, nasıl yürüdüğü, kim Ertelendi ama ralım. Onlara yardımcı olalerin nasıl yürüttüğünü, konuyu çok yakınlım. Onlar başarılı olsunlar. olacak. Hemen pedan takip etmeme rağmen bilmiyorum. Başarıları diğerleri tarafından şinden Türkiye’nin Biz olabildiğince bu sürece yardımcı kopyalanır oldu. TÜSİAD’ın gündemi değişti. Üst olmak istiyoruz. Çabalıyoruz. Kendi TÜRKONFED ile bir yıl önce üste birkaç şanssız olay bilgim, becerim doğrultusunda çözüm sürecinin iktisadi ekonobir grup arkadaş yola çıktık Biz de o dönemde oldu. mik ayağına sahip çıkarız kararlığı bir şey yaratmaya çalıgidip gitmemeyi çok tarve iradesi gösterdi. Bu nedenle geşıyoruz. tıştık. Biz kendi güvenliğiçen yıl TÜSİAD ve TÜRKONFED üyesi yüzlerce iş insanı ve sivil toplum örgütüymizden hiç korkmadık. Bu işi le Cizre ve Batman’a gittik. Oradaki büyümeyaparken vermemiz gereken mesaj o nin Türkiye için ne kadar önemli olduğunu gösterortamda gürültüye gidebilirdi. O bölgede mek istedik. TÜSİAD’ın misyonu buna dikkat çeksilahlar susmuştur. TÜSİAD’ın yeni yönemek önemini vurgulamaktı. BORGİP’te çözüm sütim kurulu Van gezisini mutlaka gündemireci için somut projeler ortaya çıkarmak için düşüne alacak. nüldü ve hayal edildi. Sedat Şükrü Ünlütürk Ankara’nın batısı bölgeyi tanımıyor BORGİP için nasıl yola çıktınız? TÜRKONFED’in hazırladığı bölgeye dönük Orta Gelir Tuzağı Raporu’nu tekrar çalıştık. Orada insanın yüreğini burkan bir tablo var. Doğu ve güneydoğudaki 14 ilde ortalama kişibaşı milli gelir ortalama 4 bin dolar. Ülkenin batısında da 1516 bin dolar civarında. Dolaysıyla arada çok ciddi bir gelir uçurumu var. Biz çok basit bir mantıkla yola çıktık. Bölgenin bir tarafındaki artılar ile diğer tarafındaki eksikler örtüşüyor. Ülkenin bir tarafında işçilik pahalı, bir tarafından işçilik ucuz. Bir tarafında işsizlik yüzde 10’lar seviyesindeyken doğu ve güneydoğuda yüzde 20’nin üzerinde. Ülkenin bu tarafından çok önemli bir teknoloji bilgi birikimi, orada yok. Biz bunları nasıl bir araya getirebiliriz diye hayal ettik ve yola çıktık. Temel hedef ne? Çözüm sürecinin iktisadi boyutuna sahip çıkılmasına yönelik oluşturulan Doğu ve Güneydoğu Anadolu Yatırımcı Danışma Konseyi tarafından yürütülen çalışmalara katkı sağlanması. Dışarıdan yatırım beklenmesi yerine bölgedeki yatırımcıların, girişimcilerin teşvik edilmesi, desteklenmesi, yerel iş insanlarının başarılı örnekler oluşturması. Ülkemizin doğu ve batısındaki iş dünyası insanlarını bir araya getirerek sinerji yaratmak, (işbirliği/güç birliği yoluyla kazankazan yaklaşımı). Başarılı uygulamaların artırılması yoluyla çarpan etkisi yaratmak. Sun’un anayasası değişebilir Şükrü Ünlütürk aynı zamanda dünyanın ende gelen moda devlerine üretim yapan Sun Tekstil’in de yönetim kurulu başkanı. Sun Tekstil İngiltere’de iki İspanya’da bir tane tasarım ofisi açtı. Grubun geçen yılki konsolide cirosu 155 milyon Avro oldu. İzmir’deki fabrikada 1000 kişiyi istihdam ediyor. Gelecek dönemde teknik tekstiller ve kopmazitlerde büyüme hedeflediklerini vurgulayan Ünlütürk, “Şu anda teknik tekstiller konusunda Almanya, İtalya ve Hollanda’da görüştüğümüz firmalar var satın alma olabilir. Otomobiller için 3 boyutlu kumaş üretiyoruz. Bunu Mercedes’e satıyoruz. BMW ve Volkswagen ile el sıkışmak üzereyiz. Otomobilin iç döşemesiyle ilgili fabrikamızda bu yıl 6 milyon Avro ciro hedefliyoruz” dedi. Sun Tekstil’in bir aile şirketi olduğunu vurgulayan Ünlütürk, “Bizim şirketle ilgili bir aile anayasamız var. Çocuklar 5 yıl dışarıda çalışmadığı sürece şirkete giremiyor. Oğlum o nedenle 5 yıl yurtdışında çalıştı. Kızım hâlâ aile dışında çalışıyor. Oğlan bu yıl gelecek. Çocuklar büyüyünce onları aile meclisine aldık. Dedik ki ebebeyinleriniz olarak bu anayasayı biz yazdık ama artık herbirinizin bir oy hakkı var. Sizi dinlemeye hazırız dedik. Aile meclisinin bir sonraki toplantısında aile anayasasını gözden geçireceğiz. Bakalım fikirler öneriler ne olacak. Ama çocuklar başlangıçta hoşlarına gitmese de dışarıda çalışmaktan memnunlar” açıklamasını yaptı. Çözüm süreci daha şeffaf olmalı Teşvikler işe yaramadı değil teşviklere rağmen değil. Peki, gitmeme nedeni güvenlik mi? 2 yıl önceye kadar terördü. Yatırımcı gidiyor nasıl gidiyor mecbur odukları için. Oradaki can güvenliği sağlanmamış olsa dahi. Çünkü başka türlü rekabet etme şansları kalmayınca mecburen deyip işçilik maliyeti için gidiyorlar. Diğer taraftan bakınca bıçak boynuna dayanmadıkça güvenlik olmadığı yere gitmez. Mecbur kalmadıkça gitmiyor yatırımcı. Güvenlik önemli bir sorun. Biz de zaten göreli olarak projemize silahlar susmaya başlayınca başladık. Bölgenin refahının artmasında bizim de payımız olmalı. O yüzden yola çıktık. BORGİP’te bölge insanını merkeze alan o insanların kendi bölgelerinde yatırm yapmalarını sağlamak istiyoruz. BORGİP’te ortaya çıkan sonut proje var mı? Doğu ve güneydoğu için çıkarılan teşvikler var bunlar işe yaramadı mı? Asında bizim de çıkış noktalarımızdan biri de bu oldu. Bu son çıkarılan teşvik yasası en akıllıca teşvik yasası oldu. Ama bugün geldiğimizde elimizde şu var: Doğu ve güneydoğuyu kapsayan 6. bölgede alınan teşvik sayısı belgesi 1. bölgeden alınan teşvik belgesi sayısının 4’te 1’i. Hedeflenen yatırım tutarı da 7 katı. Yani aslında teşviklerle arzu edilen beklenen yatırımlar bölgeye gitmemiş. Alınan teşvik belgeleri de yatırıma geçirilmemiş. Mevcut teşvik siteminin istenilen faydayı sağlaması zor görünüyor. Türk iş insanı Sibirya’da, çöllerde, Afrika’da yatırım yapıyor, orada yapmıyor. Çünkü yatırım yapmanın bir mantığı vardır. Kimseden parasını oraya yönlendirmelerini isteyemezsiniz. Orada yatırım yapma koşulları cazip Şu anda tartıştığımız masa üstünde olan projeler var. Konuştuğumuz konuşturacağımız insanlar var. En az 10 yıllık bir projeden bahsediyoruz. Projenin tüm bacaklarının iyi hesap etmemiz altyapısını çok iyi hesap etmemiz gerekiyor. Acelemiz yok. Bu projede genç emeklileri de devreye sokmak istiyoruz Türkiye’de 8 milyon genç emekli var. 6 ay sonra projede ilk örnekleri konuşmaya başlayacağız. Bu proje önümüzdeki 10 yıl içinde tüm bölgeyi etkileyecek bir proje olmasını hayal ediyoruz. Bu yıl en az 500 firmayla görüşmek istiyoruz. Şu ana kadar 40 civarında başvuru aldık. Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Vahdettin Ertaş, Turkcell’de 31 Mart 2015’e kadar genel kurul için gerekli adımların atılmaması durumunda kendilerinin harekete geçeceğini söyledi. Cnbce’nin sorula rını yanıtlayan Ertaş, “Turkcell’de kanun maddesi son derece açık. Eğer bir şirket iki yıl üst üste genel kurulunu yapamıyorsa, ya da Turkcell’e SPK muhtırası CarrefourSA İsmar’ın 26 mağazasını aldı yapmıyorsa Türk Ticaret Kanunu’nun genel kurula verdiği yetkiler yatırımcı tanzim merkezi tarafından kullanılabilir. Yatırımcı tanzim merkezinin yönetimi de SPK’dir. Turkcell son beş yıldır genel kurulunu yapmadı” dedi. Ertaş, Turkcell’de sürenin mevcut ortaklar açısından 31 Mart 2015’te biteceğini anlatarak “Bu tarihe kadar şirketin ortakları isterlerse bir araya gelip Ticaret Kanununda kendilerine verilen yetkileri kullanabilirler. Kullanmazlarsa o yetkilerin tamamı SPK tarafından değerlendirilecektir” ifadesini kullandı. Ekonomi Servisi CarrefourSA, organize perakende sektörünün 2015’teki ilk satın alma hamlesine imza atarak Akyürek Holding bünyesindeki İsmar Marketler Zinciri ile Türkiye genelindeki 26 İsmar süpermarketini bünyesine katmak üzere anlaşmaya vardı. CarrefourSA Genel Müdürü Mehmet T. Nane, “CarrefourSA olarak 2015’te yatırımlarımıza ve büyümeye devam edeceğiz. Bugüne kadar sektörün satın alma veya birleşmelere açık olduğunu dile getirmiştik” dedi. 2003’te Akyürek Holding bünyesinde faaliyetlerine başlayan ve 2012’de değişen perakende dinamikleri doğrultusunda da yeniden yapılanan İsmar’ın Türkiye genelindeki 26 marketi, Rekabet Kurumu’nun onayını takiben halihazırda Türkiye genelinde 333 mağazası bulunan CarrefourSA çatısı altında hizmet sunacak. Adabank’ın ihale tarihi yine ertelendi Ekonomi Servisi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), Adabank Ticari ve İktisadi Bütünlüğü’nün satışında ihale tarihini 31 Mart’a erteledi. Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yer alan ilana göre, satış sürecinde; önyeterlilik İçin son başvuru tarihi 28 Ocak’tan 25 Mart’a, ihaleye son teklif verme tarihi ve bilgi odası kapanış tarihi 3 Şubat’tan 30 Mart’a kadar uzatılırken, ihale tarihi ise 4 Şubat’tan 31 Mart’a ertelendi. Yapılması halinde pazarlık tarihi ise 6 Şubat’tan 3 Nisan’a alındı. Vahdettin Ertaş Mehmet T. Nane C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle