Katalog

24 ŞUBAT 2015 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Gazeteci Sedat Peker, İzmir’de sahte içkiden zehirlenerek yaşamını yitirdi Son kurbanı gazeteci SABANCI: ÖZGECAN MİLAT FİGEN ATALAY GAZİANTEP Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, kadına bakışın kökten değiştirilmesi gerektiğini belirterek “Aileden okula, insan yetiştirme geleneklerimizi, eğitim sistemimizi hem devlet, hem toplum düzeyinde sorgulamalıyız” dedi. Sabancı Vakfı’nın desteklediği Birleşmiş Milletler Ortak Programı’nın (BMOP) üç bileşeni olan “Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme”, “Mor Sertifika Programı” ve “Sabancı Vakfı Hibe Programı” altında yapılan çalışmaların toplumsal hayata yansımaları Gaziantep’te yapılan 3. değerlendirme toplantısında ele alındı. Konuşmasına Özgecan Aslan’ın ailesine başsağlığı dileyerek başlayan Güler Sabancı “Özgecan’ın başına gelenlere halkımızın gösterdiği duyarlılığın ve tepkinin; istisnasız her kesimin infialinin bundan böyle toplumda kadının yeri ve kadına bakış konusunda olumlu anlamda değişimi tetiklemesini, bir milat olmasını diliyorum. Yaşanan bu elim olay, toplum olarak kadına bakışımızı kökten değiştirmemiz gerektiğini ortaya koyuyor. Ruh sağlığı sağlam gençler yetiştirmeyi hedeflemeliyiz” dedi. Güler Sabancı “Sadece Birleşmiş Milletler ortaklığıyla yürüttüğümüz iki program çerçevesinde cinsiyet eşitliğini desteklemek için Sabancı Vakfı olarak yaklaşık 8.5 milyon lira fon sağladık. Sabancı Vakfı olarak bizim amacımız Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitliğinin her alanda uygulanmasıdır” dedi. İZMİR (DHA) İzmir Gazeteciler Cemiyeti üyesi gazeteci Sedat Peker’in (54), metil alkol zehirlenmesi tanısıyla tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Karşıyaka’daki evinde geçen cuma günü akşam saatlerinde fenalaşan gazeteci Sedat Peker, Karşıyaka Devlet Hastanesi’ndeki ilk müdahalenin ardından Ege Üniversitesi Hastanesi’ne sevk edildi. Metil alkol zehirlenmesi tanısı konulan Peker, tedavi altına alındı. Doktorların müdahalelerine rağmen Peker’in, beyin ölümü gerçekleşti. Organ nakil koordinatörlüğünün yaptığı görüşmeler sonrasında da ailesi Peker’in organlarını bağışlama kararı aldı. Nakil işlemlerinin ardından cenaze yakınlarına teslim edilecek Bu arada olayla ilgili soruşturma başlatılırken, Peker’in evin de bulunan ve zehirlendiği saptanan ev yapımı içki örneklerinin incelemeye gönderildiği öğrenildi. Peker hastaneye kaldırılmadan önce Facebook sayfasında son olarak “Son otobüsü kaçırdığımda kedi olmak fikri hep içime işlemiştir” mesajını yazdı. Bu paylaşımın altına meslektaşlarından yağan sayısız ‘diren’ mesajı yerine gözyaşlarına bıraktı. Gazeteciliğe 1978 yılında Aydınlık Gazetesi İzmir Bürosu’nda başlayan Sedat Peker, Yeni Sanat Dergisi, Milliyet gazetesi İzmir temsilciliği, Demokrat Ege, Evrensel ve Karşı gazetelerinde çalıştı. “Barış Hemen Şimdi”, “Yollar”, “Orada” ve hayvan haklarına yönelik “Satın Alma Sahiplen” adlı dört fotoğraf albümü yayınlanan Peker, fotoğraf, haber, röportaj dallarında çok çayıda ödül aldı. ‘Güç Değil, Zaaf İşareti!’ Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu; “Dünya bize hayran. Dışarda büyük bir hayranlık ve saygı var!” açıklamaları yapadursun “Şah Fırat” operasyonuyla ilgili olarak dünyada “zaaf işareti” yorumları öne çıkıyor. Corriere della Sera gazetesinin önde gelen jeostrateji uzmanı yazarlarından Guido Olimpio örneğin, Ankara’nın büyük övünç duyduğu operasyonu böyle yorumlamış: “Türkler IŞİD’le ‘savaş sebebi/casus belli’ olabilecek türbeyi, yerinden kaldırdı. Bu binaenaleyh güç gösterisinden çok, bir zaaf işareti.” “La Stampa”nın uzun yıllar ABD muhabirliğini yapan Maurizio Molinari ise söz konusu operasyonu “Ortadoğu’da cereyan eden değişikliklerin meyvesi” şeklinde görüyor. Son mesajı Organları bağışlandı Eşitliğe 8.5 milyon eniden çizilen sınırların göstergesi’ ‘Y l Yine kadına şiddet Biri öldü biri yaralı Haber Merkezi Denizli’nin Pamukkale ilçesinde TOKİ konutlarında oturan T.B. (41) imam nikahlıyla birlikte yaşadığı Nuriye S. (36) ile ev tapusu yüzünden tartışmaya başladı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi sonucu T.B, bıçakla Nuriye S’yi vücudunun çeşitli yerlerinden yaraladı. Nuriye S. olay yerinde hayatını kaybetti. Nuriye S’nin eski eşinden olan iki kız çocuğu uzun süre, “Annem nerede, annemi görmek istiyorum” diyerek ağladı. Cenaze, otopsi için Pamukkale Üniversitesi Hastanesi morguna kaldırıldı. Mersin’in Yenişehir ilçesinde de dün sabah saatlerinde eşiyle tartışan Gülizar Kapan (35), temizlik görevlisi olarak çalıştığı özel anaokuluna giderken eşi İbrahim Kapan tarafından 9 yerinden bıçaklandı. Kapan tedavi altında. YÜRÜYÜN ERKEKLER BM İyi Niyet Elçisi Emma Watson mini etekli eylem için tweet attı NEW YORK (DHA) Birleşmiş Milletler (BM) İyi Niyet Elçisi, ünlü İngiliz oyuncu Emma Watson, bindiği minibüsün şoförünün tecavüz girişimine karşı direndiği için vahşice katledilen 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Özgecan Aslan için mini etekli yürüyüş yapan erkeklere destek verdi. Toplumsal olaylardaki duyarlılığıyla tannan ünlü yıldız Emma Watson, Özgecan Aslan için yapılan yürüyüşe Twitter hesabından destek verdi. Watson, Taksim’de Özgecan Aslan cinayetini protesto etmek amacıyla düzenlenen mini etekli eylemin haber linkini “Yürüyün Türk erkekleri” mesajı ile birlikte paylaştı. BM Küresel İyi Niyet Elçisi seçilen ve cinsiyet eşitliği alanında görev yapan Emma Watson, geçen aylarda da Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, “Kadınlar iffetli olacak, herkesin içinde kahkahalar atmayacak” sözlerine tepki göstererek “Direnkahkaha” notu ile birlikte kahkaha atarken bir fotoğrafını paylaşmıştı. Halen Kudüs’ten yazan gazeteci Molinari; “Türkiye için kolektif kimlik simgesi” sözleriyle tanımladığı Süleyman Şah türbesinin boşaltılmasını, IŞİD’le olası bir çatışma gerekçesinin yok edilmesinin çok çok ötesinde; Ortadoğu’da değişen ve halihazırda yeniden çizilmekte olan sınırların işareti şeklinde değerlendiriyor. “Türbenin Eşme’ye taşınması, Türk ordusunun belli alanları El Bağdadi halifeliğine bırakırken; Kuzey Suriye’de bizzat denetimi altında tutacağı bir alan tanımı yaptığını gösteriyor. Yanı sıra ayrıca Türk ordusunun Suriye’ye Kürt peşmergelerin IŞİD’den kurtardığı Kobane’den girmesi de Ankara’nın nicedir düşman bellediği Kürt gerillalarıyla bir anlaşmaya vardığına delalet ediyor. Ankara dolayısıyla bu operasyonu; Kuzey Suriye’de Türkler, Kürtler ve cihatçı IŞİD’çiler arasındaki sınırları fiilen belirlemek için kullanıyor. Bunu, Beşşar Esad rejiminin egemenliğini çiğneyerek yapıyor. Şam’ın operasyona bu kadar öfkeyle karşılık vermesinin nedeni bu.” BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan De Mistura’nın “Esad’ın Suriye’nin yüzde 50’sini kontrol ettiği”ne ilişkin açıklamalarının hemen yanında.. satırlarına “Artık Suriye diye bir şey yok!” değerlendirmesiyle devam eden La Stampa yazarı; “Suriye’ye İsrail güneyden, cihatçılar doğudan, Türkler kuzeyden giriyor. Bu şu demek: Artık Suriye diye bir şey yok!” La Stampa’nın haberinde; bunlar olurken Musul’un tekrar ele geçirilmesi için planlanan bahar harekâtını; IŞİD’le mücadeleyle görevli ABD güçleriyle görüşmek üzere… Pentagon’un şefi Ashton Carter’ın da Kuveyt’e geldiğine dikkat çekiliyor. ‘Artık Suriye yok!’ Dokuz yerinden bıçakladı l Bilekleri kesilmişti Cinayette 5 gözaltı KOCAELİ (AA) Kocaeli’nin İzmit ilçesinde üç hafta önce tarlada elleri bileklerinden kesilmiş ve ağzı bantlanmış halde bulunan Nuran Dutlu’nun öldürülmesiyle ilgili 5 kişi gözaltına alındı. Ekipler, hakkında yakalama kararı bulunan cinayet şüphelilerinden Muhammet Y’nin Bursa’da “Yaşar Düzlü” adına düzenlenmiş sahte kimlikle araç kiraladığını belirledi. Polis ekipleri, cesedin konulduğu otomobili kullanan Vedat A. ile 4 şüpheliyi Bursa’da gözaltına aldı. Cinayetle ilgili Muhammet Y. ve arkadaşı Sertaç Ö’nün yakalanması için çalışmalar devam ediyor. Emma Watson Taksim’deki eylemde erkekler etek giyerek Özgecan cinayetini protesto etti. (Fotoğraf: VEDAT ARIK) Kısaca yorumlar muhtelif… Operasyon hakkında “soru işareti” çok. “Bilinmeyenlerin” “bilinenden” fazla olduğuna dair kanılar yaygın. “Corriere della Sera”nın internet baskısındaki bir okur yorumu örneğin, kamuoyunda heyhat “hayranlık” ne kelime Türkiye’ye yönelen yaygın “kuşkulara” ışık tutuyor: “Tek bir askerin kaza sebebiyle yaşamını yitirdiği bu operasyon üzerinde bilgi sahibi olduğumuz oranda, Erdoğan ve (IŞİD) halifelik ilişkilerinin gerçeği hakkında bilgi edineceğiz” diyor söz konusu okur: “Türbenin yerini değiştirmek için yapılan operasyon, bir cenaze seremonisinin ötesinde; tarihi yeniden masaya koyuyor!” Havuz medyasının “Dünya saygı duruşunda” başlıklarından fevkalade uzak değerlendirmeler bunlar. ErdoğanIŞİD ilişkisinin “soru işaretlerine açık içyüzü”, son dönemde her vesilede olduğu gibi Süleyman Şah Türbesi operasyonunda da sık gündeme getiriliyor. Batı başkentlerinde AnkaraIŞİD kapsamındaki rahatsızlığı en son geçen perşembe günü Fransa’nın Ulusal Cephe lideri Marine Le Pen dillendirmişti. Fransa’nın 2017’deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olması beklenen sağcı lider Le Pen; “Türkiye’yi IŞİD’le muğlak ilişkiler içinde olmakla” suçlamış; “IŞİD’den memnun ülkelerle, (bizler) suç ortağı olmamak için müttefik kalamayız!” demişti. Türkiye’nin “Batı ile müttefiklik ilişkisinin” dahi böyle artık uluorta, damardan, gayet sert biçimde sorgulandığı bir ortamda; bu “dünya bize hayran” masalları nereden bulunup çıkarılıyor? Batı’da fazla iddialı bir “hayranlık” belirtisi olmadığına göre; Süleyman Şah operasyonu sonrasında bize hayran kalan şu gizemli ülkeler hangileri acaba? Esad’ın geleneksel müttefikleri komşularımız Rusya ile İran mı bize hayran? Yoksa Mısır ile İsrail mi? Türk’e Türk propagandasının da sınırı olmalı. DÜZELTME: 21 Şubat tarihli ‘İdam Geri Gelsin’ Çılgınlığı başlıklı yazımda; idama bayrak açan ünlü “aydınlanmacı” hukukçudüşünür Cesare Beccaria’nın idam karşıtı görüşlerini 1772’de savunduğunu yazmıştım… Beccaria’nın ölüm cezasına karşı çıkış tarihi 1772 değil, “1764” olacak. Değerli okurum Sami Selçuk uyardı. Kendisine teşekkür eder, “8” yıllık bu bellek sürçmesi için okurlarımdan özür dilerim. ‘Tarih masaya konuluyor’ l İkinci Özgecan Kimliği hâlâ belirlenemedi İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Manisa’nın Akhisar ilçesinde zeytinlik alandaki bir barakada yakılmış durumda bulunan ve bir kadına ait olduğu belirtilen cesedin kimliği belirlenemedi. Cinayet için özel ekip oluşturuldu. Polislerin, öncelikle kentte koruma altındaki kadınları kontrol ettiği ve herhangi bir kayıp ihbarıyla karşılaşmadıkları belirtildi. Cesedin yüzde 90’ının yanması yüzünden cinayet yöntemi de belirlenemedi. Kişinin, tecavüze uğrayıp uğramadığı da anlaşılamadı. Cesedin yanmamış bölümünde bulunan tayt parçasının incelendiği bildirildi. Manisa Valisi Erdoğan Bektaş ve CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel de, cesedin bulunduğu noktanın karayoluna yakın bir yerde olması nedeniyle, yakılan kişinin başka bir bölgeden getirilmiş olabileceğini savundu. Haber Merkezi Gazeteci Nuh Köklü’nün bıçaklanarak öldürülmesine ilişkin soruşturmada, aynı sokakta kadın kuaförü olarak çalışan N.C’nin de elinde bıçak olduğu ve cinayete yardım ettiği ileri sürüldü. Radikal’in haberine göre; görüntülerde Köklü, kendisini öldüren Serkan Azizoğlu’na tekme atarak bıçağın yere düşmesini sağlamaya çalışıyor. Köklü’nün darbesiyle Azizoğlu yere düşerken Köklü’nün arkadaşlarından Emrah Elhan da hem bıçağa hem de saldırgana yelteniyor. Elinde bıçak olan ikinci esnaf N.C. de Elhan’ı sırtından tutup fırlatarak, Azizoğlu’na müdahale etmesine engel oluyor. Azizoğlu da bıçağını Köklü’ye saplıyor. Avukat Tamer Doğan, olayın seyrinin değiştiğini ve bilinçli bir cinayete dönüştüğünü kaydederek “İkinci esnaf, yere düşen bıçağı Serkan Azizoğlu’nun almasını sağlıyor” ifadelerini kullandı. Bir değil, iki Şiddetin her rengi var bıçaklı esnaf l ABD ile Ortadoğu ve Güney Amerika ülkeleri başta olmak üzere 40 ülkeye tabanca ve tüfek ihraç eden Giresun’daki bir firma, hem kadınların dikkatini çekecek hem de kullanıldığı ortama göre kamufle edilmesi amacıyla çeşitli renklerde silah tasarladı. Firmanın fabrika müdürü Yusuf Nesil özellikle Amerika ve dünya pazarında kadınların daha çok pembe ve açık renk silahlara rağbet ettiğini gözönünde bulundurduklarını dile getirerek, “Örneğin kolluk kuvvetlerinin çöl veya orman gibi bir ortamda kendini kamufle etmesi gerekiyor. Askerimizin ve polisimizin savunmasında kullanılmak üzere ormanın ya da çölün desenini verebilecek desen veya renkleri silahın üzerine adapte edebiliyoruz” şeklinde konuştu. (AA) l Nuh Köklü cinayeti IŞİD ilişkileri sorgulanırken l Bursa Bulunan ceset işadamının oğlunun mu? BURSA (DHA) Orhangazi’de çoban, genç bir erkeğe ait ceset bulunca polisi aradı. Polis, tanınmaz haldeki erkeğe ait cesedin üzerindeki montta bulunan deliğin bıçak izi olduğunu, ayrıca cesedin boynunda sarılı bulunan pantolonla da boğularak öldürüldüğü ihtimali üzerine yoğunlaştı. Cesedin üzerindeki mont, kazak ve ayakkabının, 28 gün önce kaybolan işadamı Yılmaz Yerli’nin oğlu İbrahim Yerli’ye (18) benzemesi üzerine soruşturma bu yöne çevrildi. İddiaya göre; İbrahim Yerli kaçırılmış ve kimliği belirsiz kişiler ailesinden fidye istemişti. C M Y B