28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 ŞUBAT 2015 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Otoriter liderlerin devrilmesi özellikle mezhep savaşlarını körüklüyor, binlerce sivil, çocuk, kadın, erkek, yaşlı ölüyor! Bu yetmiyor, göç dalgası başlıyor... Bu dönemden emperyalist güçler dersini aldı ama biz alamadık! İşin öteki boyutunu, “cihat” ilan eden IŞİD’in El Kaide, Taliban gibi köktendinci örgütlere benzemediğini, giderek Ortadoğu’yu kuşatıp Kuzey Afrika’ya indiğini, Türkiye’de çok güçlendiğini unuttuk... Yiğit bir toplumuz, kendimize çok güveniriz... Burası tamam ama Celal Başlangıç’ın dün yazdığı gibi daha düne dek “terörist” diyorlardı; bir de gördük ki “ortak operasyon” yaptılar... Başlangıç’ın değindiği gibi, YPG’yle ortak yapılan bu operasyon, Türkiye’nin Suriye ve Suriye Kürtleriyle ilgili politikasının tam iflasıdır. Türkiye bundan sonra YPG’ye, dolayısıyla PKK’ye destek olacağını gösteriyor... AKP iktidarı, bu gerçeği şimdilik saklamaya çalışıyor... Neden acaba? Nedeni çok açık: Haziranda yapılacak genel seçimler... HHH Cumhuriyet son günlerde gerçekten kendisine yakışan bir gazetecilik yapıyor, öteki gazeteleri atlatıyor... Başlıklar “cuk” diye yerine oturuyor... Can Dündar’ın dün yazdığı gibi tüm arkadaşlarımız canla başla çalışıyor... Ali Acar’la neredeyse 22 yıl sonra yine aynı çatı altındayız... 40 yıllık arkadaşım ve dostum Ali Acar, başta birinci sayfa olmak üzere tüm sayfaları sil baştan yeniliyor... HHH Başa dönecek olursam şunu söyleyebilirim: Türkiye, Suriye politikasıyla Cumhuriyet tarihinin en büyük yenilgisini yaşadı... “Sahte Zafer!” Türkiye’nin sınırları dışındaki tek toprağı sekiz aydır IŞİD’in kuşatması altındaydı... Sandukalar sınırımıza 200 metre ötede, Eşme’de... Yani! IŞİD’in değil, PYD denetiminin olduğu bölgede... Hani PYD, PKK’nin Suriye koluydu; ne çabuk unuttunuz! Bu arada Süleyman Şah operasyonunda şehit olan Muharebe Astsubay Başçavuş Halit Avcı için yüreğimiz yanıyor. Aday AKP dedi, il başkanı kızdı gitti Yurt Haberleri Servisi Yozgat’ta yaşayan engelli Yücel Danış, 7 Haziran’da yapılacak genel seçimler için AKP Yozgat İl Başkanlığı’na aday adaylığı başvurusu yaptı. Akdağmadeni ilçesinden aday adaylığını açıklamak için gelen Yücel Danış, toplantısı sırasında heyecanlandı. Danış’ın AKP demesine kızan İl Başkanı Harun Lekesiz, “Aday adayı olduğunuz partiyi önce bilin. Bu partinin böyle bir ismi bulunmamakta, bu şekilde toplantıyı sürdüremeyiz” diyerek tepki gösterdi. Heyecandan dolayı yanlış telaffuzda bulunduğunu aktaran Yücel Danış, özür dileyerek toplantıya devam etti, ancak toplantının ilerleyen bölümlerinde de AKP deyince sinirlenen AKP İl Başkanı Lekesiz, basın toplantısını terk etti. Tek başına aday adaylığını açıklayan Yücel Danış, heyecanına yenik düştüğünü, farklı bir niyeti olmadığını söyledi. Bu bir zafer falan değil, apaçık AKP iktidarının Suriye politikasının tümden iflası... Lami cimi yok, aynen böyle olduğu için bizim arkadaşlar en güzel manşeti atmışlar dün Cumhuriyet’in manşetine: “Sahte Zafer... Şanlı tahliye!” Sabah canlı yayında Başbakan Davutoğlu, “sahte zaferi” AKP il başkanlarına anlatırken ağzından bal damlıyordu sanki! Askerimiz Suriye topraklarına girmiş, Süleyman Şah’ı boşaltmış, askerlerimizi alıp geri dönmüş, türbenin bulunduğu “Saygı Karakolu”nu operasyonla havaya uçurmuştu... 928 yıllık Türk toprağını IŞİD’e bırakıp, türbede yatanları sınıra 200 metre uzaklıktaki Eşme köyüne getirip, orada bulunan bir binaya koymak üzere göndere ay yıldızlı bayrağımızı çekmişti. Başbakan Davutoğlu “Kimseden yardım almadık” dese de pek inandırıcı değildi bu açıklama. Başta ABD’nin, koalisyon güçlerinin, PYD, YPG’nin haberi vardı. Kâğıt üzerinde Suriye’nin olan bu topraklar Kürt kantonlarının içinde. IŞİD zaten askerimizin Kobani ve Rojava üzerinden Suriye topraklarına girmesini, Karakozak köyü yakınlarında kurduğu siperlerden protesto etmişti. Sözün özü: 39 tank, 57 zırhlı araç, 572 askerin içinde olduğu 100 araç önceki gün gece dokuzda Mürşitpınar Sınır Kapısı’ndan Kobani’ye giriş yapmış, şafak vakti saat 6.30’da geriye dönmüştü... 38 kişi, kutsal emanetlerle Eşme’ye geçmiş, yeni birliklerle buluşmuştu. HHH Koskoca Türkiye Cumhuriyeti devleti ABD’nin uygulamalarının altında kaldı... Kardeşim Esad “düşmanım Esad” oldu önce... Devleti yönetenler “Suriye’ye girelim, Esad’ın defterini dürelim” deyip önce muhalifleri, ardında El Nusra’yı, sonracığıma IŞİD’i desteklerken, Rusya, Çin ve İran’ı unutmuşlardı... Sandılar ki Esad, Kaddafi ya da Saddam! Tam tersi oldu... Uyduruk Zafer... Yücel Danış AKP İl başkanı Harun Lekesiz Görünürlük kavgası Süleyman Şah operasyonuyla ortaya çıkan Erdoğan ile Davutoğlu arasındaki görünürlük savaşı seçim kampanyasına da yansıdı ERDEM GÜL ANKARA Süleyman Şah operasyonu, seçime gidilirken alttan alta yaşanan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu arasındaki görünürlük kavgasını da gün yüzüne çıkardı. Davutoğlu, Genelkurmay karargâhında operasyonu yöneten görüntüleriyle öne çıkarak, “Başkomutan” Erdoğan’ı gölgede bıraktı. Görünürlük rekabeti partinin seçim kampanyasına da yansıdı. AKP, Erdoğan’la aynı karede çekilmiş fotoğraflarından oluşan afişlerle çok sayıda aday adayının ortaya çıkması üzerine, tek tip afiş zorunluluğu getirdi. Süleyman Şah operasyonu, başka birçok tartışmanın yanı sıra arkasında “Operasyon kim yönetti” tartışmasını da bıraktı. Operasyonu Davutoğlu’nun bizzat yönettiğine ilişkin görüntüleri Erdoğan’ın “Bizzat takip ettim” sözleri izledi. Davutoğlu ekibi görüntülerle üstünlüğü ele geçirirken Erdoğan cephesinden de “Operasyonu baştan sona Erdoğan sevk ve idare etti” açıklamaları geldi. Süleyman Şah operasyonunu Davutoğlu’nun yönettiğine ilişkin görüntü üzerine yaşanan bu durum, AKP’de seçime gidilirken yaşanan büyük rekabetin bir yansıması oldu. Seçimin yaklaşmasıyla AKP içinde, dışarıya çok yansıtılmak istenmese de seçmenin karşısına çıkacak lider yüzü anlamında ErdoğanDavutoğlu ikilemi yaşanıyor. Erdoğan’ın başkanlık sistemini ısrarla öne çıkaran açıklamaları ve AKP adına oy isteyerek meydanlara çıkması da bu durumu tetikliyor. Ancak özellikle MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın “Erdoğan’a rağmen” aday olmasından itibaren Davutoğlu’nun görünürlüğünün artırılması yolunda bir çaba dikkat çekiyor. AKP kulislerinde Süleyman Şah operasyonuna ilişkin görüntüler de bu çabanın bir parçası olarak algılanıyor. Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de başta başkanlık sistemi olmak üzere Erdoğan’a mesafesini koymasının ardından, “Davutoğlu’nun görünür olma konusunda daha cesur davrandığına” dikkat çekiliyor. Süleyman Şah görüntüleri tartışmasının gölgesinde AKP’de milletvekili aday adaylarına yönelik bir kampanya sınırlaması getirildi. Parti yönetimi, aday adaylarına kampanyayı yürütürken kullanacakları görsel malzemenin uygun olacağı kurallarını anımsattı. AKP’nin kuruluş döneminde hazırlanan kurum kimliğine ilişkin görsel kurallar, parti örgütlerine gönderilerek adayların kampanyalarında uymak zorunda oldukları çerçeve çizildi. Buna göre adaylar kampanya süresince kendi afiş ve görsel malzemelerini kendi istedikleri gibi değil partinin belirlediği ölçü ve kurallara göre hazırlayacak. AKP’nin milletvekili adayı, bastıracağı afişte tek kendisinin ya da genel başkan ve başbakan olarak Davutoğlu ile birlikte çekilmiş fotoğraflardan oluşan ve standartları parti tarafından belirlenmiş afişleri kullanabilecek. Parti yönetimince getirilen tek tip afiş ve görsel malzeme zorunluluğunun, çok sayıda AKP aday adayının Davutoğlu yerine Erdoğan’la çekilmiş fotoğraflarının yer aldığı afişlerle ortaya çıkıp kampanya yürütmesinden kaynaklandığı belirtiliyor. Tek tip kampanya sınırlamasıyla Erdoğan’lı kampanyaya önlem alınmış olabileceği AKP kulislerinde konuşuluyor. Bu önleme, kampanyada ErdoğanDavutoğlu arasında adaylar nedeniyle yaşanabilecek bir görünürlük rekabetinden duyulan kaygının neden olduğu yorumları yapılıyor. Erdoğan, geçici köy korucularından oluşan heyeti kabul etti. Fotoğraf: AA ErdoğanDavutoğlu ikilemi 9 Mart’ta Bakanlar Kurulu’nu toplamaya hazırlanan Erdoğan, karakolun taşınmasını böyle değerlendirdi ‘Şantaja izin vermedik’ DAVUTOĞLU: SADECE MEMNUN OLURUZ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Ahmet Davutoğlu, 9 Mart’ta Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanacak Bakanlar Kurulu toplantısı için “Cumhurbaşkanımızın kanaatlerini almaktan, bu konularda tecrübesinden istifade etmekten ben ve Bakanlar Kurulu’ndaki arkadaşlarımız sadece memnun olur” ifadelerini kullandı. Davutoğlu, Macaristan seyahati öncesinde açıklama yaptı. Erdoğan başkanlığında toplanacak Bakanlar Kurulu için Davutoğlu, “Cumhurbaşkanımızla her hafta istişarelerde bulunuyoruz. Bu anayasada yer alan Cumhurbaşkanımızın ihtiyaç hissetiğinde kullanabileceği bir haktır. Bizden habersiz bir adımın atılması söz konusu değil. Olağanüstü durum çıkarmaya çalışanlar hüsrana uğrarlar” dedi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da konuyla ilgili olarak “Cumhurbaşkanımız anayasada var olan yetkisini zaman zaman kullanmak isteyebilir. Başbakanımız ile mutabık olmuşlardır” dedi. Arınç, Başkanlık sistemine ilişkin tartışmaların ve 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eleştirilerinin sorulması üzerine “Bu konunun tartışılmasında fayda vardır ama bu şekilde olmaz. Tavukçuluk profesörü bile ‘başkanlık sistemi böyle olmalı’ diyor. Yeni anayasa yapılacağı zaman Türkiye için sistem tartışmasına gireriz” dedi. Erdoğan önlemi mi? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, geçici köy korucularını temsil eden heyeti Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda kabul etti. Erdoğan, Süleyman Şah Saygı Karakolu’nun taşınmasına ilişkin “Şah Fırat Operasyonu” ile ilgili, “Oradaki askerlerimizi bize karşı adeta bir şantaj malzemesi gibi kullanmak isteyenlerin de işi bozulmuş oluyor” değerlendirmesini yaptı. Erdoğan, geçici köy korucularından oluşan heyeti kabulü öncesinde bir konuşma yaptı. Erdoğan, Saray’da yapılan ilk Bakanlar Kurulu’nun ardından ikincisinin 9 Mart’ta 51 gün sonra toplanacağını açıkladı. Erdoğan, Şah Fırat Operasyonu ile ilgili daha önce yapılan açıklamaları yinelerken muhalefetin hükümete yönelik eleştirilerine tepki gösterdi. Erdoğan, “Bu asla bir geri çekilme değildir. Yapılan iş sadece görevli askerlerimizin can güvenliğini tehlikeye atmamak için başvurduğumuz geçici bir taşıma işlemidir. Şu an için türbeyi korumakla görevli askerlerimizin can güvenliği her şeyden önce geliyor” dedi. Bu arada Erdoğan, Süleyman Şah Türbesi’nin Komutanı Binbaşı Oğuzhan Şimşek ile dün akşam telefonla görüşerek Şah Fırat operasyonu ve sonrasında yapılan çalışmalar hakkında bilgi aldı. Öz, Ilıcak’la kartopu oynadı Haber Merkezi Ergenekon ve 17 Aralık operasyonunun mimarı eski savcı Zekeriya Öz, Nazlı Ilıcak’la kartopu oynadı. Bugün gazetesi yazarı Nazlı Ilıcak, Zekeriya Öz’le 17 Aralık’a ilişkin yaptığı röportajda, kartopu oynarken çekilmiş bir de fotoğrafını yayımladı. Fotoğrafın altına “Zekeriya Öz’e ‘Hep taş atıyorlar. Ben de kartopu atayım’ dedim” notunu düştü. Zekeriya Öz bir süre önce gazetecilerle karşılaştığında kartopu yapıp atarken poz vermişti. Bonzai düzenlemesinin ayrılmasını isteyen partileri İç Güvenlik Paketi’ni anlamamakla suçladı Arınç, muhalefeti halka şikâyet etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, TBMM’de İç Güvenlik Paketi görüşmelerini engelleyen CHP ve MHP’ye sert sözlerle eleştirdi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ülkücüleri sokağa çıkmaktan men ettiğini dile getiren Arınç, “Hepimizden daha itinalı olduğuna inandığımız bir insan HDP ve CHP ile nasıl işbirliği yapabilir anlamak mümkün değil” diye konuştu. Arınç CHP için de “Bu eylemciler insanların canına kastetmişken, Atatürkçü bir parti nasıl tedbir alınmamasını isteyebilir” ifadelerini kullandı. Arınç, “TBMM’de yapılanları anlamak mümkün değil. Bu partileri halkımıza şikayet ediyorum.” dedi. Arınç, 6 buçuk saat süren Bakanlar Kurulu toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın sadece molotof ve bonzai ile ilgili düzenlemelerin ayrılması durumunda Meclis’ten hemen çıkarılacağı yönündeki açıklaması ile ilgili olarak Arınç, “Tasarı bir bütündür. Bu bütünlüğün içinde iç güvenlik tedbirleri olduğu gibi jandarma ve emniyet teşkilatına yönelik konular da vardır. Bunu artık çocuklar bile biliyor. Yakıştıramadım” dedi. HDP Heyeti’nin Kandil’e gittiğinin anımsatılması üzerine “Top hala alanda bakalım iyi kullanabilecekler mi?” diyen Arınç, “Silah bırakmaya yönelik açıklamanın Kandil’den engellendiğini” kaydetti. Tek tip afiş... yeli genç kız ile ilgili Arınç, kızların 17 Şubat’ta turist olarak İstanbul’a giriş yaptığını ancak İngiliz makamlarının üç gün sonra haber verdiğini söyledi. Arınç, “Kınanacak bir davranış. Bulamazsak sorumlusu İngiltere’dir” dedi. ‘İngiltere 3 gün sonra haber verdi’ İngiltere’de kaçıp Türkiye’den Suriye’ye ulaşmak istedikleri tahmin edilen ve amaçlarının IŞİD’e katılmak olduğu iddia edilen 3 Suri ‘Suriye ve İran bizi korkutamaz’ Arınç, Şah Fırat operasyonunun ardından Suriye ve İran’ın açıklamalarının sorulması üzerine de, “Uluslararası hukuka uygun bir operasyon yaptık. Bizi korkutamaz, bizi ilgilendirmez” tepkisini gösterdi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle