29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 22 Ekim 2015 Çeyrek asrın sel gibi okunan kitaplarına alkış el Yayıncılık, 25’inci yaşını önceki akşam Suna ve İnan Kıraç Vakfı PeEVRİM ra Müzesi’nde veriALTUĞ len özel bir davet ile kutladı. Yayınevinin Genel Yayın YönetmeEnis Batur Doğan Hızlan ancı küçük İskender ni İrfan Sancı başta olmak üzere eşi İrfan S Selma ve kızı, editör Bilge Sancı’nın ev sahipliği yaptığı gecede, Enis Başunları vurguladı: “25. yıl hazırlıklabu kanaatte değilim ve bu yayınevitur, Mehmet Güreli, küçük İskender, nin kitaplarını birçok yerde görüyorına aslında çok keyifle başladık ama Doğan Hızlan, Metin Celâl, Cem Erci rum. Dileğim, her şeye tahammül et hepimizin canını sıkan, psikolojimiyes, İhsan Yılmaz, Fatma Tülin, Süzi, moralimizi bozan olaylar yaşadık. meleri ve bu da geçer yahu diyerek, reyyya Evren, Özalp Birol ve Buket Yine de tüm bunların arasında bu iyi kitaplar yayımlamaya devam etUzuner gibi kültür ve sanat camiageceyi yapmak uğruna emek veren meleridir.” sından pek çok isim de hazır bulunbaşta kadın çalışanlar olmak üzere Hızlan’ın ardından söz alan İrfan du. Davette konuşan Doğan Hızlan, herkese, ayrıca ailemizin direği, ‘ÇeSancı ise, “Öyle bir dönemden geçi“Türkiye’nin ceza tarihi ile yayıncıkiç Güç’ Selma Hanım’a da teşekkür yoruz ki, bugünler insanın başarısılık tarihi örtüşür,” diyerek, şunların ediyorum.” na sevinemeyeceği günler...” diyealtını çizdi: “Belki 25 yıl başka yerde rek, yargı sürecinde kendilerine des2009’da TYB Düşünce ve İfade Özbu kadar önem taşımaz, ama burada tek veren tüm basın emekçilerine te gürlüğü Ödülü ile, 2010’da Uluslaraçok önemli. Ayrıca Sel Yayıncılık, çe şekkürlerini sundu ve yayıncılık ma rası Yayıncılar Birliği Yayınlama Özşitli türdeki kitaplarıyla bir yayının, gürlüğü Özel Ödülü başta olmak üzecerasında emeği geçen, bugün yaşaokur çeşitliliği düşünülerek yapıldıre pek çok ödül kazanmış yayınevi mını sürdürmeyen tüm dost ve desğını kanıtlamıştır. Birçok davalarla için düzenlenen etkinlikte söz alan tekçilere selam yolladı. Sancı’nın arkarşı karşıya kalındı. Türkiye’de kigazetemiz köşe yazarı, şair, eleştirdından konuşan ve babasının tabitap okunmuyor diye bir söz var; ben men ve denemeci Enis Batur ise özetriyle ‘Eşbaşkan’ olan kızı Bilge ise KULTUR S ‘Tanju Okan’a Saygı Gecesi’ EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK 60 metrekare İstanbul Boğazı’nda sanatçılarla müzikseverleri buluşturmaya devam ediyor. Tosun Paşa teknesindeki konserler serisinde Gülcan Altan ve Jehan Barbur’dan sonra yarın saat 19.00’da Tanju Okan için anlam lı bir gece düzenlenecek. “Hasret” adı verilen gecede Andrea Pantoloni ve ekibinin piyano ezgileri eşliğinde “Kemancı”, “Öyle Sarhoş Olsam ki”, “Hancı” gibi unutulmaz şarkılar solist Adil Akbaşoğlu tarafından seslendirilecek. 17 Sel Yayıncılık, 25’inci yılını Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi’nde verilen bir davet ile kutladı. Ankara’daki barış kayıplarının anıldığı gecede, yayınevine emeği geçen Sancı ailesi başta olmak üzere, Doğan Hızlan, Enis Batur ve küçük İskender de övgü dolu birer konuşma yaptı. le şunları belirtti: “ ...Bir yazar, bir yayıneviyle ilişkisini kurduğunda, komşularını merak eder. Yan odada Salâh Birsel’in ikide bir yüksek sesle yazdıklarını okuduğunu bilmek insana iyi gelir. Üst katta, Ferit Edgü’nün pipo kokusunun gelmesi insana iyi gelir. Çatı katında İskender’in dans etmesi insana iyi gelir. Elias Canetti ile konuşmak, Truman Capote ile ahbaplık etmek iyi gelir. Sel Yayınları, 25 yıl içinde sanıyorum bunu ustalıkla başardı. Başta Selma, sonra İrfan, sonra Bilge. Bravo diyelim onlara.” Ayrıca, külliyatı Sel Yayıncılık tarafından tamamlanan küçük İskender de, gecede şu ifadeleri kullandı: “Yeşilçam mantığıyla konuşursak, o kadar dağılmışken her şeyimi toparlamayı göze alan, bana namusumu teslim eden ve benim gibi delifişek bir adamın ileride neler yazabileceğini de kestirerek, bu yola girmiş bir yayınevinden söz ediyoruz.” Alkışlarla karşılık bulan bu konuşmaların ardından, kokteyl, yayınevinin davetlilere hazırladığı ve içinde defterkitap bulunan özel hediye çantalarla sona erdi. stanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV), şiir, öykü, roman gibi edebiyat alanındaki yapıtların nitelikli çevirilerini desteklemek amacıyla yeni bir teşvik ödülü başlatıyor. Türkiye’nin ilk Kültür Bakanı olan ve 20082014 yılları arasında İKSV Mütevelliler Kurulu Başkanı olarak görev yapan, geçen yıl kaybettiğimiz Talât Sait Halman anısına başlatılan Talât Sait Halman Çeviri Ödülü, İKSV tarafından her yıl verilecek. 2015 Talât Sait Halman Çeviri Ödülü için başvuruların 6 Kasım 2015 saat 17.00’ye kadar tshbas İKSV’den Talât Sait Halman Çeviri Ödülü İ [email protected] eposta adresine gönderilmesi ya da İKSV’ye ulaştırılması (Nejat Eczacıbaşı binası, Sadi Konuralp Cad. No: 5 34433 Şişhane Beyoğlu İstanbul) gerekiyor. Başkanlığını yazar Doğan Hızlan’ın yaptığı Talât Sait Halman Çeviri Ödülü Seçici Kurulu, yazar, çevirmen ve eleştirmen Sevin Okyay, yazar ve çevirmen Ahmet Cemal, yazar ve çevirmen Yiğit Bener ve yazar Kaya Genç’ten oluşuyor. Bu yılki ödülün sahibi, seçici kurul tarafından aralık ayında açıklanacak. l Kültür Servisi AGATHA CHRISTIE’NİN TORUNU MATHEW PRICHARD: ‘Büyükannem bir dâhiydi’ olisiye edebiyatın kraliçesi Agatha Christie’nin doğumunun 125’inci yılı. Yazarla özdeşleşen Pera Palace Hotel Jumeirah, onun şerefine ‘Kara Hafta İstanbul’ adlı bir polisiye festivali düzenliyor. Agatha Christie’nin cuma İstanbul’da olacak torunu Mathew Prichard’la ‘büyükanne’sini konuştuk. Büyükannenizle ne kadar yakındınız, onu nasıl hatırlıyorsunuz? Yazar ve büyükanne Agatha Christie arasında farklar var mı? Ya da kitaplarıyla özel yaşamı Agatha Christie ve Mathew Prichard arasında referans oluştorun Mathew Prichard. turabilecek bağlar bulunuyor muydu? Büyükannemle oldukça yakın bir ilişkim vardı. Tıpkı daha ben çocukken anathew Prichard, Kara Hafta İstanbul kapsamında nemle olan ilişkimiz gibi, 23 Ekim Cuma günü 19.00’da Pera Palace Hotel babam ben doğduktan sonJumeirah’ta ‘Agatha Christie/ Suç ve Ceza’ başlıklı raki yıl, yani 1944’te, İkinsöyleşiye katılacak. İstanbul Üniversitesi Adli Tıp ci Dünya Savaşı sırasında ölEnstitüsü öğretim üyesi Sevil Atasoy’un da bulunacağı dürüldüğünde biz küçük ve söyleşinin moderatörlüğünü Çiğdem Öztekin üstlenecek. çok yakın bir aileydik. BeKara Hafta İstanbul, 24 Ekim’de de sürecek. nim için büyükannem bir yazar değil; normal, sevgi dolu bir büyükanneydi. Kirin kullandığı tipte bir dikotelde kalmak da öyle. Fakat taplarında zaman zaman tafona konuşmaya başladı. benim için en önemli şey, ziözel hayatından mekânları Her zaman el çantasında tayaretimin onun burada gekullanırdı. Tıpkı maaile birşıdığı, notlarıyla dolu pek çirdiği ve ‘Doğu Ekspresinde çok mutlu yaz geçirdiğimiz çok defter var elimizde. Cinayet’ gibi harika kitaplar Devon’daki Greenway gibi. Büyükannenizin kitapyazmasına sebep olan vakitBazen de yine özel hayatınlarını okuduğunuzda “Ne te biriktirdiği pek çok mutlu daki karakterlerden bazılaçılgınmış, bunca polisihatırayı canlandıracak olmarını kitaplarına taşırdı. Öte ye romanı nasıl yaratmış!” sı. Büyükannem trenlere de yandan da ailesi ve yazarlıdiye düşündüğünüz olur tutkundu! ğını birbirinden tamamıyla mu? Ya da onu okuduğuGeçmişin suçlarıyla buayırırdı. nuzda neler geçer aklınızgünün suçlarını ve dolayıYazma alışkanlıkları nedan? sıyla polisiye edebiyatını lerdi? En çok nasıl, nerede, Söylediğim gibi, benim mukayese edince, karşınıne zaman yazmayı severdi; için gayet normal, seveza nasıl bir tablo çıkıyor? yazarken dinlemeyi en çok cen bir büyükanneydi. GerÇağımızın en büyük cinasevdiği besteci; daktilosu, çek şu ki dedektif hikâyeleri yeti ve faili nedir, kimdir dolmakalemi, notları... yazma konusunda bir Yılın belirli zamanlarıdâhiydi. Kesinlikle vahşi bir sizce? Büyükannem iyi ile kötü nı yazmaya ayırır ve ailekadın değildi! arasındaki farka ve kadere den uzak, kendisiyle baş baBüyükanneniz için özel inanırdı. Şiddetin her türlüşa kalarak yazardı. Yazmaanlamı olan İstanbul’a, sünden nefret ederdi. Bence yı bitirdiğinde de bizimle va onun bir dönem içinde yakit geçirirdi. Müziğe âşıktı zılarını yazdığı için bugün onun için bu çağın en büyük suçu, şiddet kullanan veya ama yazı yazdığı zamanlaradını taşıyan odasının bumaksatlarına erişmek için da onu dikkat dağıtıcı bulur lunduğu otele gelmek size şiddetle gözdağı veren indu. Richard Strauss, Wagneler hissettiriyor? sanların sayılarındaki muazner ve çocukluğunun İngiliz Onun için İstanbul hakizam yükseliş olurdu. Muhbestecilerini dinlemeyi sekaten ayrıcalıklıydı. Dolayıverdi. Yazmaya başladığınsıyla burayı yeniden ziyaret temelen suç gerekçeleri hep da bir daktilo kullanıyordu etmek benim ve eşim için de aynı kaldı; şehvet, hırs, kısama daha sonra sekreterleözel. Bir dönem onun kaldığı kançlık ve tabii ki din. Mültecilerin dramı çizgilere yansıdı OĞUZ YILDIZ P EZGİ ATABİLEN farklı ülkeden karikatürist, mültecilerin yaşadığı drama dikkat çekmek için İzmir’de bir araya geldi. Konak Belediyesi ile Mülteciler Derneği işbirliğinde düzenlenen sergide, Suriye’deki iç savaşın ardından daha da görünür hale gelen mülte 40 ci sorununa dikkat çekilmesi hedefleniyor. Birbirinden etkili çalışmaların yer aldığı sergide, geçen aylarda Bodrum’dan Kos’a botla gitmeye çalışırken boğulan 3 yaşındaki Suriyeli Aylan Kurdi’nin kıyıya vuran cansız bedeninin yer aldığı karikatür, yürekleri bir kez daha dağlıyor. Erdoğan Karayel imzalı karikatürde minik bedeniy le kıyıya vurmuş şekilde yatan Aylan Kurdi’nin yanında yine kıyıya vurmuş balinaları hayata döndürmek için çırpınan insanlar yer alıyor. İnsanoğlunun “en çirkin icadı” savaşı ve savaş sonrasında insanların yüzleşmek zorunda kaldığı dramı gözler önüne seren sergi, 27 Kasım’a kadar Neşe ve Karikatür Müzesi’nde izlenimde kalacak. l İZMİR Söyleşisi yarın... M C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle