28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 22 Ekim 2015 EDİTÖR: CAN DOKER TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN haber 13 HAPİSHANEDE BULUNAN CANLI BOMBA İLK KEZ KONUŞTU: Askerin önünden geçtik Adıyaman’da bulunan AFAD kampında IŞİD ile tanıştığını söyleyen canlı bomba Tatar, “Sınırda DAİŞ için açılmış bir yol vardı. Türk askerlerinin çok yakınından geçip gittik” dedi mniyetin 21 kişilik canlı bomba listesinde bulunan IŞİD militanı Mahmut Gazi Tatar, YPG tarafından geçtiğimiz Haziran ayında Tel Abyad’a düzenlenen operasyonda tutuklandı ve cezaevine konuldu. Fırat Haber Ajansı (ANF) Rojava’da tutuklu bulunan Mahmut Gazi Tatar ile röportaj yaptı. Adıyaman’da AFAD’a ait mülteci kampında çalışmaya başladıktan sonra kampa yemek getiren şirkette çalışan Ahmet Korkmaz ile tanıştığını, Korkmaz’ın kendisini bir çay ocağına davet ettiğini belirten Tatar, “Bu çay ocağı, heykel meydanının arka tarafında, caminin arka tarafında bir iki defa orada İbrahim isminde biri ile görüşmüştüm. Bu görüşmemizden sonra Ahmet Korkmaz’ın evine gitmeye başladım. Ahmet Korkmaz’ın evi mezarlık mahallesine yakın, müstakil daire idi. Artık açık bir şekilde ‘Cihat’tan bahsetmeye başladı. Bu tartışmalardan sonra namaza kılmaya, oruç tutmaya başladım” dedi. Kamptan ayrıldıktan sonra Korkmaz’ın evinde 5 ay eğitim aldıklarını anlatan Tatar, “Kamp işi bittikten sonra ben, Yusuf, İbrahim, Mustafa, Heymen ile birlikte Ahmet Korkmaz’ın evine gitmeye başladık. Burada Ahmet Korkmaz bize ‘Akide kitabı’ kitabını verdi, ‘bu kitap üzerine eğitim göreceğiz’ dedi. Kitaptan belli konuları bize verir, onları çalışır, ezberlerdik. Ahmet Korkmaz’ın evinde toplam 6 kişiydik ve aldığımız eğitim toplam beş ay sürmüştü. Başka bizim gibi eğitim alanları tanımamızı istemiyorlardı. ‘Başkası ile gö Duygu vampirizmi itirafı ve sonrası okta dergisinin iki haftadır yayımladığı, AKP kurmaylarının durum değerlendirmesi toplantısı notları olduğu iddia edilen metinlerin doğru olma ihtimali güçlü. Yayımlanan iki toplantı özeti, bazı AKP’lilerin aslında her şeyin farkında oldukları gibi partilerinin gidişatından son derece rahatsız olduklarını gösteriyor. ErdoğanDavutoğlu rekabetinin parti içinde yarattığı çalkantıları, sürekli gerginlik ve düşmanlık yaratarak seçmen mobilizasyonu sağlama stratejisinin ters etki yaratmaya başladığını bunları okurken görüyoruz. Bu durumun, AKP çevresinin pek sevdiği bir tabirle, AKP üst aklını daha da öfkelendirdiğini, tökezlemeye başladığı anda etrafını kimlerin boşaltacağını gayet iyi bildiği için fiili olarak partiyi ve hükümeti doğrudan yönetmeye bu kadar büyük tutku ve şiddetle sarılmaya çabalamasının nedenlerini daha iyi aydınlatıyor. Toplantı notlarında AKP’nin iktidarda kalma dinamiklerini anlatan birçok öğe var. Bunların arasında dikkat çekici olanlardan biri, partinin yıllardır duygu sömürüsünü bilinçli olarak yaptığını, bunu kullandığını gösteren ifadeler. Nokta dergisinin yayımladığı metinde, bu duygu sömürüsünün 150 yıllık bir mirastan beslendiği belirtiliyor. “150 yıllık miras”, Milli Görüş hareketinin yıllarca kanalize ettiği ve iktidarlarını pekiştirip güven altına aldıklarına inandıkları andan itibaren AKP kurmayları tarafından yeniden canlandırılan, Tanzimat’la başlayan modernleşme/Batılılaşma sürecine karşı biriktirilen Sünni muhafazakâr tepkidir. Toplantı notunda buna işaret eden kişi, bu çerçevede AKP’nin toplumdaki her duyguyu sömürdüğünü itiraf ediyor. Bu yöntemi, “duygusal vampirizm” olarak tanımlıyor. Doğru da yapıyor. Duygu vampirizmi de diyebilirdi. Vampirizm aynı zamanda kendi beslendiği damarı da kurutur. Söz konusu değerlendirme de, AKP’nin toplumda bastırılmış dışlanmışlık ve ezilmişlik duygularını tetikleyerek, bunları “pipetle emip” kendine cansuyu yaparak iktidarını pekiştirmesinin sınırına gelindiğini ima ediyor. “Duygusal vampirizm”in en aşırı örnekleri, AKP medyasının önde gelen tetikçilerinden birinin kurgu haber olduğunu ifşa ettiği, Kabataş’ta başörtülü ve çocuklu bir kadına yapılan iğrenç saldırı haberi idi. Dolmabahçe camiinde içki içkildiği iddiası da. Bu kurgulanmış haber üzerinden AKP üst aklı gerçek bir “duygusal vampirizm” yapmıştı. Tetikçilerine, emri altına aldığı medya kuruluşlarına da bunu yaptırmıştı. Tayyip Erdoğan’ın, “Ah benim zavallı kardeşim, vatandaşım...” tiradı ile başlayan cümlelerinin hepsi bu duygusal vampirizmin önde gelen örnekleri olarak kullanılabilir. Şimdi de Ankara katliamının arkasında ısrarla PKK parmağına işaret etmek bu duygu vampirizminin en son örneğini oluşturuyor. Blaise Cendrars, çok bilinmeyen Moravegine adlı romanında, roman kahramanlarından Mascha’nın davranışını şöyle tarif eder: “Mascha, ruhun yok olmasına, duyuların canavarlaşmasına, beynin içinin boşalmasına ve kalbin tamamen kurumasına varan tutkulu nafile hayallerin yarattığı taşkınlık ve yıkımların cismanileşmiş haliydi.” Tanımladığı duygu vampirizmidir. Bunu bir edebiyatçının tarif etmesi daha çarpıcı oluyor. Bugün AKP’nin de bir bakıma bağımlı hale geldiği, mutlak güç olma ve bunu koruma, pekiştirme tutkusu veya buna mecbur kalma halinin bu duygu vampirizmiyle beslenmeye çalıştığını AKP’nin içinde kabul edenler, bunun romancının tarif ettiği hali de içerdiğini sanırım kabul ediyorlardır. Nokta dergisinin yayımladığı notlar, 1 Kasım seçimlerinin kavgasız dövüşsüz bitmesi ve ülkeyi kaosa sürükleyerek istediğini elde etmek isteyen iradenin hüsrana bir kez daha uğraması halinde, AKP kanadında da bazı olumlu gelişmeler olabileceğinin ön işaretlerini veriyor. Elbette, bu “duygu vampirizmi” onların da duyularını canavarlaştırıp kalplerini tamamen kurutmadıysa!.. E IŞİD ile Türkiye’nin petrol anlaşması var YPG Tel Abyad’ı aldığında kentte çok sayıda IŞİD militanı olduğunu ifade eden Tatar, “Bunların nereye gittiğini, Türk tarafına geçip, geçmediklerini tam bilmiyorum. Ama o kadar savaşçının yoldan Rakka’ya geçişi oldukça zorlaşmıştı. Türkiye’ye giriş çıkışlarda herhangi bir sıkıntı söz konusu değildir. Rahat bir şekilde arkadaşlarımız Türkiye’ye girip çıkabiliyordu. Ticari olarak da Türkiye ile DAİŞ arasında petrol anlaşmaları vardır. Bunun ticaretini açık bir şekilde yapıyorlar. Ben DAİŞ’e katıldığım için pişmanım. Hayatım mahvoldu” dedi. lerin kullandığı yollar olduğunu anlatan Tatar, “Üst tarafta sivillerin geçtiği yol, alt tarafta ise DAİŞ’e katılmak için açılan bir yol vardı. Burası Türk askerlerine çok yakında ama kimse geçişimizde bize karışmadı. DAİŞ için açılan yoldan Suriye topraklarına girdik. Bizi Suriye topraklarında Ebubekir adında bir Türk karşıladıktan sonra bir iki km uzaklıkta bir köye götürdü. Daha sonra Ebu Talha bize askeri eğitim verdi ve aslen Anteplidir. Sonra bizi askeri eğitim için Masker’e götürdü. Askeri eğitimden sonra biat için bizi Tabka’ya getirdiler. Ertesi gün Tel Ebyad’dan Rakka’ya çekileceklerini söylediler. Bizler de yola çıktık. Tel Abyad’a doğru yürümeye başlamıştım. Üst tarafta bir YPG tankı vardı. Beni görünce yanıma gelerek beni teslim aldılar” dedi. l Yurt Haberleri N Halen Rojava’da tutuklu bulunan Mahmut Gazi Tatar, 21 kişilik canlı bomba listesindeydi. de tamam diyerek kabul ettim. Benim bu tür kişi ve işlerle uğraştığımdan ailemin haberi yoktu. Benim DAİŞ’e katılacağımı bilselerdi, bırakmaz ev hapsine alırlardı. Kimseyi uyandırmadan namazımı kıldım, çıktım valizimi aldım. Antep’e oradan da Kilis’e geçtim. Kilis durağının hemen yanında bir taksi durağı vardı. İbrahim’in bana tarif ettiği şey, ‘Kilis’e gittiğinde orda taksiciler var. Bir taksiciye sor sana bir kaçakçı ayarlasın’ dedi. İbrahim’in tarif ettiği şekilde taksicinin yanına gittim ve ‘Suriye’ye geçeceğim bana bir kaçakçı lazım’ dedim. Taksicinin aradığı bir Suriyeliydi. Geldi beni aldı. Götürüldüğüm evde 17 kişi daha DAİŞ’e katılmak için gelmişti” diye konuştu. Sınır hattında kaçakçıların ve IŞİD’çi ‘Telefon kullanmayın’ uyarısı rüşmeyin, bekarların evine gitmeyin ve telefon kullanmayın’ diye uyarırlardı. Eğitimlerin dışında bazı DAİŞ videolarını izledim. Ruhsal olarak da savaşa hazırlanıyorduk” dedi. Ahmet Korkmaz’ın hakkında arama kararı çıktıktan sonra Suriye’ye geçtiğini ve kendilerini de çağırdığını ifade eden Tatar, “İbrahim bana Ahmet Korkmaz’ın ‘İstiyorlarsa Suriye’ye gelebilirler. Burada savaş yok. Televizyondan göründüğü gibi değildir’ dedi. Ben ‘Namazımı kıldım, çıktım’ 2 yaşındaki oğlunu alıp IŞİD’e gitti araman’da 27 yaşındaki Ramazan Bozkurt, 7 yıl önce evlendiği ve yaklaşık 8 aydır ayrı yaşadığı 2 çocuk annesi eşi 26 yaşındaki Hülya Tuba Bozkurt’un 2 yaşındaki oğlu Yiğit Alp’i yanına alıp, 6 gün önce terör örgütü IŞİD’e katıldığını iddia etti. Ramazan Bozkurt, 7 yıl önce çalışmak için gittiği Muğla Dalaman’da tanıştığı Hülya Tuba Bozkurt ile dünyaevine girdi. Karaman’a dönen çiftin bu evliliğinden 2 erkek çocuğu oldu. Bozkurt çifti yaklaşık 1 yıl önce Böyleydi. tekrar Dalaman’da yaşama kararı aldı. Dalaman’a yeniden gittiklerinde iş bulamadığını belirten Ramazan Bozkurt, ekonomik sıkıntılardan dolayı kendisinin Karaman’da esBöyle oldu. ki işine döndüğünü ve büyük oğlunu yanına aldığını, eşi ve 2 yaşındaki oğlunun ise Dalaman’da kaldığını anlattı. Eşinin düşünce yapısının değiştiğini ve İslami örgütlerden bahsetmeye Böyle gitti. başladıktan sonra ayrı yaşama kararı aldıklarını ileri süren Bozkurt, şunları anlattı: “Eşim en son orada havaalanında güvenlik görevlisi olarak çalışıyordu. Yaklaşık 8 aydır da ayrı yaşıyoruz. Eşim, 6 gün önce küçük oğlum Yiğit Alp ile kayıplara karıştı. Dün akşam telefonda aldığım bilgide eşimin ve çocuğumun Suriye Rakka’da olduğunu öğrendim. Çocuğumun hayatından endişe etmekteyim.” Eşinin geçen nisan ayında “canlı bomba” şüphesiyle gözaltına alındığını ile süren Bozkurt, ‘“Orada arkadaşlarına bahsettiği kadarıyla bir İslami cihad peşinde olduğunu, kendisinin bir canlı bomba olduğunu, gerektiğinde kendisini patlatabileceğini söylemiş ve oradaki güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılmış” dedi. l DHA SARİN DOSYASI KAPANSIN DİYE BOZDAĞ TALİMAT VERMİŞ İslami teröre koruma HAKAN DİRİK K ürkiye’den IŞİD’e sarin gazı sevkıyatı dosyasını yeniden açan CHP, AKP’lilerin davanın savcısına “dosyayı kapatın” talimatı verdiğini ileri sürdü. CHP İstanbul Milki göQassab’ın bağlantısı Usta ile İ.Y. arasında or: Savcı Arıkan, şüphelilerin aralarınletvekili Eren Erdem, dönemin riliy rüşmede “maden suyu ihtiyacı” dile geti m varAdalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın so daki telefon görüşmelerinde kimşme İ.Y: Abi İstanbul’da bir iki tane iş görü ruşturmayı yürüten Adana Savcı yasal maddelerle ilgili Suudi Araim geld ’ya dı onu görüştüm oradan Sakarya sı Mehmet Arıkan’ı çağırarak “İs bistanTürkiye arasında para trafien sumad ı vard ım lami motifli örgütlere operasyon Sakarya’da benim bir arkadaş ği gerçekleştirildiğini vurgulayarak, u... yapmadan önce haberimiz olsun” şu tape ve benzerlerini örnek yu üretiyorlar maden suy oladermişdediğini iddia etti. İ.Y: Ve şeye de göndermişler Irak’a gön rak gösteriyor: u ihtiyacın CHP’li milletvekilleri Eren Erler beş altı tır gitmiş böyle maden suy RAİF AY: Ben sabah Faruk saat doz dem ile Ali Şeker, dün CHP İstan kuzda açtı parayı yatı olursa oraya varırız başlarına çöker alırı rdım dokuz bul İl Başkanlığı’nda düzenledik buçukta havale ettim KHALİD OUSTA: Hangi şirket bu şey var leri basın toplantısında dosyanın HYTHAM QASSAP İ.Y: Bu Kuzuluk Kuzuluk buralarda yok : Elin e sağ lık ... gibi r “gizli bir el” tarafından kapatıldı R.A.: Başım üstü ya sırma burma var ya onla ne Ebu Salah u ihtiyacın ğını dile getirdi. Sanıkların kimİ.Y: Bundan da bilgin olsun maden suy H.Q: Allah seni korusun yasal madde temini, üretimi ve iliriz olursa oradan alab llah sevkıyatı, hatta bu silahların KHALİD OUSTA: Anladım anladım inşa fırlatılacağı füze üretimi gerçekleştirdiğini dile getiren Şeker, “Türkiye’de merdiven altı sarin gazı üretimi gerçekleştiTapelerde sanıkların sınırdan geçişi “res Halit Ünalkaya: He o kimyasaldarilip IŞİD’e gönderilmiştir. Gelerdi mi” yollardan yaptıkları, bunun için de çen 21 Ağustos’ta meydana ge ki adamlar ne zaman gelecek izni “Ankara’dan” aldıkları görülüyor. Hacı Halit: Henüz gelmedi inan len sarin saldırısında ölü sayıa san de ep seb Hali edi t ÜNALKAYA: Bizim işi yapacak olan dah gelm sının düşük kalması, bu ‘kalite ki henüz a ü köt çok um dur i doğ dak rusu ora m şirket değil de şirket ayrı yerde bu işi siz üretim’ nedeniyledir. Bu idsöyledi için n izin işini ayarlayacak olan Ankara’da o dianame, savaş suçunun belgeşimdi haberleri izledim onu yurt dışındaymış da onu sana haber edeyim sidir. Dönemin İçişleri Bakanı, yüzümü bile yıkayamadım ded im daha yeni haber verdiler bana Adalet Bakanı, Başbakanı hesap H.Ü.: Allah Allah başlamış mı? Khaled OUSTO: Evet... vermek zorundadır” dedi. H.H.: Evet Halep’de başladı. n... olsu ıları ımc Hali t ÜNALKAYA: Tamam abi yard H.Ü.: Allah ‘Geçiş üstünlüğü ılar vard ya şma Kha anla led alım OUSTO: Oldu canım benim bir Suriye H.Ü.: Bak ... kler eşe Erdem, şüphelilerin aralarınbaş ile görü ük büy şüy orum... alım bak da yaptığı konuşmalarda kimyasal maddelerin sınırdan geçişinde hiçbir zorluk yaşamadığını vurgulayarak, “Sen sınırı dert etme, geçiş kolay, hallederiz, diye konuşuyorlar. Resmi kurumların sevkıyatta sorun çıkarmayacaIŞİD’in altyapısını oluşturan Suriye’de portlu, Suudi Arabistan’da oturma izni ğını söylüyorlar. Bu insanlık suçunu işbulunan Hytham Qassad’ın “Abu Saki cihatçı örgütlere sarin gazı üretimi leyenler nerededir? Bu dosyayla birlikte için Türkiye’den kimyasal madde sevk lah” kod adıyla kimyasal madde sevbunu kapatanlara karşı suç kıyatını organize ettiği, bu işlemi “Ebu edildiği savları, Adana Cumhuriyet duyurusunda bulunuAbdo” kod adlı Khalid Ousta bağlanSavcılığı tarafından hazırlanan iddiayoruz” dedi. tısıyla gerçekleştirdiği savlanıyor. namede somuta dönüşüyor. Adana Erdem, sınırdaCumhuriyet Savcısı Mehmet Arıkan’ın Qassab’ın AhrarI Şam üste düzey ki bu hareketliliyetkililerinden Ebu Velid’le görüştük2013 yılında yazdığı iddianamede, sonradan IŞİD’in kontrolünü ele geçir ten sonra İstanbul’a geldiği, 1 ay sonğin MİT tarafınra “daha tatmin edici işler yapmak diği cihatçı örgütlerin istediği kimyadan bilinmemesiiçin” Antakya’da ev kiraladığı aktarısal madde listesi “beyaz fosfor, menin olanaksız oldulıyor. Qassab’ın bağlantısı “Usta”ya tanol, tiyonil klorür...” şeklinde sıralağunu dile getireda kimyasal madde temini sürecinde nıyor. Bu maddelerin “sarin gazı” yarek “İnsanlar dinTürk vatandaşlığı sağlanıyor. Şüphepımında kullanıldığı belirtilerek, özellenmiş, sevkıyalilerden Raif Ay’ın da “Ebu Barah” kod likle beyaz fosfor, “kemiklere kadar tın nasıl yapılacaadına sahip olduğu kaydediliyor. Ayyakan” özelliğine vurgu yapılarak “na ğı açık açık anlatılrıca Bekir Karaoğlan, Halit Usta, Halit palm bombasından daha kötü” diye mış. Bu belgelere göÜnalkaya ve İbrahim Akça da kimyasal nitelendiriliyor. Sanıkların Suriye’de re MİT’in bu olaydan madde sevkıyatı nedeniyle terör ör“birleşen cihatçılara” kimyasal madde bilgisi vardır” diye gütüne silah sağlamakla suçlanıyor. sağladığı ileri sürülüyor. Suriye pasakonuştu. T İşte o tapeler: Şifre: Maden suyu Başım üstüne! Büyükbaş eşekler anlaşmaya vardılar İzinler Ankara’dan İddianamedeki ‘beyaz fosfor’ Gaziantep’te depo tedirginlik yarattı nkara’da 102 kişinin öldüğü bombalı terör saldırısının ardından yürütülen soruşturma kapsamında şüphelilere ait mühimmat depolarının Gaziantep’te ortaya çıkması şehir halkını da tedirgin etti. Gaziantep Baro Başkanı Bektaş Şarklı, Gaziantep’te yaşayan herkesin tedirgin olduğunu belirterek, “Uyuyan hücrelerin yarın ne zaman harekete geçeceğini, tepki vereceğini kestirmek güç. Kiminle konuşsanız canlı bomba tedirginliği var. Kimsenin bu kadar insanı riske atma lüksü yok” dedi. CHP’li Mehmet Şeker ise “Buradan adam gidip geliyorsa, lojistiğini buradan sağlıyorsa, mühimmatı buradan götürüyorsa ilişkileri vardır burada. Sınır güvenliğinin mutlaka alınması gerektiğini dile getirdim. Ama maalesef yapmadılar” dedi. A C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle