19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 13 Ekim 2015 EDİTÖR: ZEKİ TEZER #Hayatdurdu DİSK’e bağlı belediyeler greve katıldı, okullarda dersler yapılmadı aşkentteki katliamın ardından DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin çağrısıyla yurt genelinde “Yastayız, İsyandayız” sloganı ile iki günlük grev başlatıldı. Birleşik Kamuİş Konfederasyonu da dün greve çıktı. İşçiler, öğretmenler, hekimler ve sağlık çalışanlarından greve yoğun katılım oldu. DİSK Genel Başkanı Kani Beko, “Katiller 400 vekil alamadıkları için ülkeyi iç savaşa sürükleyenlerdir” dedi. Katliamın yaşandığı Ankara Tren Garı’ndaki KESK’e bağMUSTAFA lı Birleşik Taşımacılık ÇalışanÇAKIR ları Sendikası (BTS) üyeleri de iş bıraktı. Katliamda BTS üyesi 14 emekçi yaşamını yitirdi. BTS üyeleri Uygar Coşkun, Ali Kitapçı ve İdil Güneyi için Ankara Garı’ndaki BTS şubesi önünde tören düzenlendi. Emniyet, cenazelerin buraya getirilmesine ise izin vermedi. Ali Kitapçı’nın eşi Emel Kitapçı, “Biz dedik ki bu ülkeye barış gelsin. Bu ülkenin yoksulu, emekçisi için, Türk’ü, Kürt’ü, Lazı, Çerkezi, kadını, genci herkes için barış gelsin... Biz barış dedik, onlar ölüm dediler. Katilin kim olduğunu biliyoruz. Ayaktayız, sonuna kadar mücadele edeceğiz. Bizi bir kez öldürürler, bin kez doğururlar. Arkadaşlarımızı vuran bu kahpe sürüye karşın, bu ülkeye barış, özgürlük gelecek” dedi. Ali Kitapçı’nın oğlu Artun Siyah Kitapçı gözyaşları içerisinde annesine sarılarak birbirlerini teselli etmeye çalıştı. Törene katılanlar da gözyaşlarını tutamadı. BTS Genel Sekreteri İshak Kocabıyık, Twitter’ı, Faceebok’u takip edenlerin, kilolarca bombayla gezeni tespit edemediklerini söyledi. Törene katılan HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder de, “Bu ülkede egemenler, zalimler her şeye tahammül edebildiler de bir tek dayanışmaya tahammül edemediler. Emekçiler bu kirli savaşa dur demek için bir araya geldiklerinde buna tahammül edemediler... Eğer hesabını sormazsak aldığımız nefes, yediğimiz ekmek, içtiğimiz su hepimize haram olsun” dedi. Gar önünde katliamın yaşandığı yer de karanfillerle kaplandı. Katliamda yaşamını yitirenlerden kalan ayakkabıları da karanfillerin yanına bırakıldı. DİSK, KESK, TMMOB üyeleri öğle saatlerinde de Ziya Gökalp Caddesi’nde toplandı. “Yastayız, isyandayız. Grevdeyiz” pankartı açıldı. Sloganlarla hükümete istifa çağrıları yapıldı. DİSK Genel Başkanı Kani Beko “Saray’ın saltanatı uğruna aylardır kan dökenlere dur demek için” bir araya geldiklerini söyledi. Türkiye’nin göbeğinde, binlerce polisin gözü önünde bombaların patlatıldığına dikkat çeken Beko, “Katilleri tanıyoruz. Katiller, diktatörlük hevesleri 7 Haziran seçimlerinde kursaklarında kalanlardır. Katiller, 400 vekil alamadıkları için ülkeyi iç savaşa sürükleyenlerdir” dedi. Beko, bütün vahşete, şiddete, katliamlara karşın eşit, özgür, demokratik bir ülkede bir arada yaşamı ve barışı savunmaktan vazgeçmeyeceklerini belirtti. KESK Eş Genel Başkanı Şaziye Köse de geri adım atmayacaklarını belirterek, “Biliyoruz ki iktidardan da gideceksiniz. Yaptıklarınızın hesabını ödeyeceksiniz” dedi. Greve Türkiye genelinde en fazla katılım işçiler, öğretmenler, sağlık çalışanlarında oldu. Özellikle belediyelerde DİSK’e bağlı işçiler iş bıraktı. Okullarda da öğretmenler greve katıldıkları için ders yapılmadı. l ANKARA TASARIM: SERPİL ÜNAY ekonomi 9 Pakistanlaştırma DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin çağrısıyla yurt genelinde iş bırakıldı, tuzaklarına inat... B ‘Bin doğarız’ YüRüYüşE ‘boMbA İHbARI’ MolASI İki günlük iş bırakma eylemi yapan sağlıkçılar dün İbni Sina Hastanesi önünde toplandı. Buradan katliamın yaşandığı yere “Barış ve Sağlıklı Yaşam İçin Üzgünüz, Öfkeliyiz, Yastayız, İsyandayız” pankartının arkasında yürüyüşe geçti.Yürüyüş sırasında “Hırsız, katil Erdoğan”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Katil devlet hesap verecek”, “Anaların öfkesi katilleri boğacak”, “Yaşasın halkların kardeşliği” sloganları atıldı. Kortej katliamın yaşandığı yere karanfiller bıraktıktan sonra Numune Hastanesi’ne doğru yürüyüşe geçti. Grup, kısa süre sonra Gençlik Parkı önünde “bomba ihbarı” gerekçesiyle durdurulldu. Emniyetin şüpheli paketi patlatmasının ardından yürüyüşe devam edildi. Opera Köprüsü altındaki bulunan ve kontrollü patlatılan kutuda telefon olduğu belirlendi. Hesap sormazsak... Emekçi barışta kararlı SİBEL BAHÇETEPE Acil hasta tedavi edildi İKLİM ÖNGEL Katilleri tanıyoruz nkara’daki terör saldırısı, İstanbul’da düzenlenen iş bırakma eylemleri ile protesto edildi. Ankara’da yaşanan terör saldırısını protesto etmek amacıyla DİSK, KESK, TTB ve TMMOB’un çağrısı üzerine İstanbul’da da bir dizi iş bırakma eylemi yapıldı. Sağlıkçılar 2 gün hizmet veremeyeceklerini açıkladı. Çapa’daki İstanbul Üniversitesi (İÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi’de dün bir araya gelen sağlık çalışanları, patlamanın meydana geldiği 10.04’te saygı duruşunda bulundu. Hastane içinde bir süre yürüyen sağlıkçılar, daha sonra açıklama yaptı. Türk Tabipleri Birliği İkinci Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, “Bütün vahşete karşın eşit, özgür, laik, demokratik bir ülkede, bir arada, barış içinde, emeğimizin karşılığını alarak yaşamanın mücadelesini sürdürmeye kararlıyız” dedi. Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma, Bağcılar, Okmeydanı, Şişli Etfal, Dr. Sadi Konuk Eğitim Araştırma Hastaneleri ile BakırköyErenköy Ruh ve Sinir Hastaneleri, Eyüp Devlet, Levent Semt Polikliniği, İstanbul Tabip Odası Silivri Temsilciliği’nde de anma töreni düzenlendi. A Arzu Çerkezoğlu Prof. Dr. Raşit Tükel İzmir’de on binler katliamı kınadı nkara’daki katliam, İzmir’de en az 20 bin kişinin katıldığı yürüyüşle protesto edildi. Sendika ve meslek örgütlerinin hayatı durdurma çağrısı kapsamında Basmane Alanı’nda toplanan binlerce kişi, “Hırsız katil Erdoğan”, “Seni başkan yaptırmayacağız, yine de başkan yaptırmayacağız” sloganlarıyla Gündoğdu Alanı’na yürüdü. l İZMİR A atliamın ardından ülke genelinde yapılan eylemde yalnızca acil hastalara bakılırken, çoğu hastanede önceden randevulu olan MR ve tomografileri çekildi. TTB, Tabip Odaları, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası ve Mimarlar Odası Ankara Şubesi katliamı protesto için 2 günlük iş bıraktı. Hastanelerde katliamda yaralananların tedavileri ile, acil servis, yoğun bakım, diyaliz, yataklı hastalara verilen sağlık hizmetleri sürdü. Yalnızca rutin hastalara bakılmadı. Çoğu hastanede önceden randevulu olan MR, tomografi gibi işlemlerin de devam edeceği öğrenildi. TTB Merkez Konsey Başkanı Bayazıt İlhan, “Hekimlik açısından sağlık hizmetlerine iş bırakmada Dünya Tabipleri Birliği ile belirlediğimiz kurallarımız var. Tedavisinin aksamaması gereken her hastaya bakılacak” diye konuştu. Greve gerek doktorların gerekse halkın destek verdiğini söyleyen İlhan, ölü ve yaralı sayılarındaki son bilgileri ilişkin, “105 kişi yaşamını yitirdi ancak halen kimliği tespit edilemeyenler var. Hastanelerdeki 30’un üzerindeki yaralının da hayati tehlikesi devam ediyor.” l ANKARA K arış, birlikte yaşam” iradesinin büyük çoğunluk adına aralıksız dillendirilmesi, kuşkusuz Türkiye’yi iç savaş bataklığında, ırklarmezhepler çatışmaları kaosunda yaşayan ülkelerden farklı kılıyor. Yine de içdış odaklı Türkiye’ye yönelik oyunların boyutları, terör eylemleri, faili meçhullerin, soluk aldırmayan, barış içinde birlikte yaşam koşullarına darbeler vuran şiddet, vahşetinde tırmanışlar, cepheşmeyi besleyen ayrıştırıcı, çatışmacı söylem dili; her birinin, üst üste eklemlenmesi ile derinleşen yaraları hafife alma lüksümüz yok .. Türkiye’nin öznel koşullarındaki kaygı verici şiddet sarmalı, cepheleşmenin ayrıştırıcı, çatıştırıcı sonuçları.. giderek daha sık “Pakistanlaştırma” kaygılarını gündemimize taşıyor. Kalbimize düşen canlı bombalar sadece en kara terör eyleminin değil, artık çok ciddi bir dönemeç, tehdit noktasında olduğumuzun göstergesi.. “İnadına barış, inadına kardeşlik..” söylemi ile Ankara Tandoğan’da toplananların, seçilmiş taraflarından çok sayıda insanı öldürmeyi hedef almış intihar bombacılarının kimlikleri kuşkusuz en azından tetikçi örgüt saptanmasında işlevsel. Ama ülkemizin toplumsal yürüyüşünde kırılma noktalarında gerçekleştirilmiş pek çok terör, faili meçhul cinayetlerinde olduğu gibi kullanılan tetikçilerden çok, söz konusu eylemlerin toplumsal etkin sonuçlarına bakmak, eylemin amaçlarını sağlıklı, doğru okuyarak dersler çıkarmak, tuzakları bozabilmek yaşamsal önemde.. HHH İşte İktidarlarına en yakın, en etkin provokatörlükleriyle de ünlü bir gazetenin dünkü manşetinde “İnadına barış” sloganını okumak umutlu gelse de.. Yine İktidarlarının polisinin “IŞİD”in izini sürdüğü bilgileri ortada iken, yandaş medya yayınlarının başlıklarında “Talimat Esad’dan, bomba PKK’den”, “Sen kim oluyorsun ki barış istiyorsun”.. türünden öfke, düşmanlık saçan, gerçeklere dayandırılmayan önyargıları yaratma işlevinde kulanılan başlıklar niye? Katliam sonrası acılı protesto buluşmaları, cenaze törenlerinden alındığı iddia edilen HDP Başkanı ve yöneticilerinin gülerken, nereden çekildikleri kuşkulu fotoğraflarının yanında, “Millet yasta, HDP’liler şen şakrak”, “Kan üstünden oy istedi” suçlamalarının amacı ne? Duygusal şokta taraf olarak, öfke patlamaları hoş görülebilse de, HDP kadrolarının da aynı çatışmacı siyasal söylem diliyle “Katil devlet” suçlamaları, çatışmacılıktan arınma, en azından tuzaklara inat duruşla bağdaşabilir, barışçı söylem sayılabilir mi? HHH Gerçek şu ki bizi İslam dünyası bataklığı, iç savaş kaosu, hızla “Pakistanlaştırma” tuzağından uzak tutan, koruyan o güçlü birlikte, barış içinde yaşam direngenliğimiz, her tuzak saldırıyla biraz daha yara alıyor, yaraların derinleşmesi ile orantılı boyutlarda kırılmalar yaşıyor.. Öyle olmasaydı, kirli çıkar siyasal hesaplar, çatışmacı örgütlenmeleri adına da olsa, parçalanmış ailelerin cenazeleri bile toprağa verilmemişken, çok kaygılanmamızı gerektiren insanlık dışı çıkışlar, yeni şiddet eylemleri yaşanabilir miydi? Ekranlarda ulusal yasın simgesi siyah kurdele eşliğinde, siyasi liderlerin çatışmacı, kirli, kanıtsız, bir diğerlerine yönelik en ağırından hakaret, şiddet içeren, düşmanlık tohumları eken yeni suçlamaları.. En alttakilere, tabana yansıyan sonuçlarında; sokakta müzikli düğün yapmakta diretenlere, “acılarımıza saygılı olun” uyarılarına kulak asılmamasına, maskeli silahlı saldırıda öldürücü yanıt vermek, düşmanlığın tırmanışında kan akıtılması şaşırtıcı mı? PKK’nin seçim için ateşkes ilanı yapacağı bilgisi dünyaya ulaştırılmışken, Ankara en kanlı terör eyleminin ardından, yeni çatışmaların yaratılması, yeni şehitlerin verilmesine gerekçe olabilir mi? “B oRTAK GÖRüşME YAPMAK İSTEDİ nkara Garı önündeki katliamın ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, DİSK Başkanı Kani Beko’yu arayarak taziyelerini iletti. Başbakan Ahmet Davutoğlu da daha sonra DİSK, KESK, TMMOB ve TTB Başkanlarını tek tek aradı. DİSK Başkanı Kani Beko, Davutoğlu’ndan sorumluların bulunmasını istedi. Beko önceki gün bir kez daha Başbakanlık’tan aranarak, Davutoğlu’nun, DİSK, KESK, TMMOB ve TTB başkanları ile ortak görüşme yapmak istediği ifade edildi. Beko ise “Şu anda şehitlerimize karşı yapılması gereken görevlerimiz var. Bu yoğunluk içerisinde zamanımız yok” yanıtını verdi. Beko ortak karar alınması halinde görüşebileceklerini ifade etti. TTB Başkanı Beyazıt İlhan da görüşme talebini reddetti. Davutoğlu, KESK Eş Genel Başkanı Lami Özgen’i de aradı. TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı ise telefonla görüşme talebini reddetti. l MUSTAFA ÇAKIR / ANKARA 4 örgütten Başbakan’a ret A Finansbank satış için görüşecek inansbank’ın ana hissedarı National Bank of Greece (NBG), banka ile ilgili alternatif stratejik opsiyonların değerlendirilmesi kapsamında potansiyel yatırımcılarla görüşeceğini duyurdu. Katarlı Qatar National Bank (QNB) da, Finansbank’ı almak için ön görüşmelerde bulunduğunu açıkladı. QNB, henüz somut bir gelişme olmadığını da bildirdi. NBG’den daha önce yapılan açıklamada, potansiyel sermaye açıklarının kapatılması için Finansbank’ta pay satışı dahil olmak üzere seçeneklerin değerlendirildiği ve aralarında QNB, Garanti Bankası ile Fibabanka’nın olduğu grupların teklif sunduğu belirtilmişti. Yoksulun üzerine çalışma Nobel ödülü getirdi obel Ekonomi Ödülü’nü Princeton Üniversitesi Öğretim Üyesi İskoçya kökenli iktisatçı Angus Deaton kazandı. 69 yaşındaki mikroekonomist Deaton, sosyal devlet, yoksulluk, refah ve tüketim üzerine yaptığı çalışmalardan dolayı ödüle layık görüldü ve 975 bin dolarlık para ödülünün sahibi oldu. Nobel Komitesi’nden yapılan açıklamada, “Refahı destekleyen ve yoksulluğu azaltan ekonomi politikası dizaynı için öncelikle bireysel tüketim seçimlerini anlamalıyız. Angus Deaton bu anlayışı herkesten fazla geliştirdi” denildi. Cambridge Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra akademik ka N F riyerini sürdüren Deaton, 1983 yılında Bristol Üniversitesi’nde Ekonometri Profesörü iken Princeton Üniversitesi’ne kabul edildi. Tören 10 Aralık’ta Princeton üniversitesi Öğretim üyesi Angus Deaton, sosyal devlet ve yoksulluk üzerine yaptığı çalışmalar nedeniyle ödüle layık görüldü. Hem İngiliz hem de ABD vatandaşlığı bulunan Deaton ödülünü 10 Aralık’ta Stockholm’de düzenlenecek törenle alacak. Nobel Ekonomi Ödülü için, Richar Blundell, Robert Barro, William Nordhaus, William Woodford ve Nobura Kiyokati’nin de isimleri geçiyordu. Ödül geçen yıl piyasa gücü ve regülasyon analizlerinden ötürü Fransız ekonomist Jean Tirole’ye verilmişti. l Ekonomi Servisi C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle