28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 13 Ekim 2015 KULTUR Kemani Hakkı Bey ‘Televizyon büyük bir denetim mekanizması’ Adı ‘Olacak O Kadar TV’ ile anılan sanatçı, bu projesinden yıllar önce, şu sözleri sarf etmişti: “Televizyonu çok seviyorum. Fakat televizyon bana yeşil ışık yakmıyor, zira çok büyük bir denetim mekanizması... Çok kesiyorlar, ya da hiç yayımlamıyorlar... O zaman doğmuş çocuğunuzu kaybetmiş gibi oluyorsunuz.” (‘Gördük, Konuştuk’, Yalçın Pekşen, Cumhuriyet, 12 Eylül 1982) EDİTÖR: EZGİ ATABİLEN TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ 17 Yüzlerce yüzü yüzünde taşıdı ürkiye tiyatro, kabare ve TV dünyasının usta imzası (Zeki) Levent Kırca, dün sabaha karşı 02.40’ta hayata veda etti. Temmuz ayında karaciğer kanseri teşhisi konulan ve kemoterapiye tabi tutulan, 28 Eylül 1950 Samsun doğumlu sanatçının vefatı, akraba ve sevenleriyle birlikte, oğlu Umut Kırca tarafından basına ve kamuoyuna duyuruldu. 2000’de de kan kanserine yakalanan, ancak bunu yenen usta sanatçı, 3 Mart’ta verdiği bir röportajda, evlatlarından vasiyet olarak “cenazesine hiç bir siyasetçinin gelmemesi” isteğinde bulunduğunu söylemişti. Kırca bir hafta önce hastalığının ağırlaşması üzerine Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim Araştırma Hastanesi’ne kaldırılmıştı. Türkiye’de ‘durum komedisi’nin öncü ismi sayılan Kırca’nın oğlu Umut Kırca, babasının kaybı üzerine, basına şunları aktardı: “Çok üzgünüz. Perişanız. Çok önemli bir sanatçıydı. 50 yıldır büyük işler yaptı Türkiye’ de. Fazla söyleyebileceğimiz bir şey yok. 3 aydır biliyorduk durumunu. Çok çabuk gelişti. Bu kadar çabuk gelişeceğini beklemiyorduk.” Sinema, tiyatro ve TV’nin komedi ustası Levent Kırca, dün sabaha karşı İstanbul’da öldü. Sanatçı ‘durum komedisi’ ile olduğu kadar, ‘Olacak O Kadar TV’ dizisiyle de alkışlandı Cihat Tamer ve Tarık Akan’la, Gaz Adam Festivali’nde. (2013) T şu şekilde: “Kıymetlim Levent Kırca’yı maalesef kaybettik. Kendisi sabaha karşı 02.00 itibarıyla solunum sıkıntısı yaşamaya başladı. Son ana kadar bilinci açıktı. Konuştuk, vedalaştık. Tüm sevenlerine tekrar sevgilerini yolladı. Maalesef saat 02.40’ta hayata gözlerini yumdu. En büyük tesellim fazla acı çekmeden, eli elimde gitmesidir. Levent’ ender bulunan, adam gibi adamlardandı. Benim için bir okuldu. Onu kaybettiğim için çok üzgünüm. Ülkesinin, tüm sevenlerinin, hepimizin başı sağ olsun.” Kırca’nın cenazesi bugün Levent Camii’nde kılınacak öğle namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedilecek. Kılıçdaroğlu’ndan özel mesaj CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kırca’nın vefatı dolayısıyla şu özel mesajı yayımladı. “Büyük bir halk sanatçısını, özgür, onurlu bir Cumhuriyetçiyi kaybettik. Levent Kırca toplumumuza ayna tutan ve insanımızın güzelliğini, saf ve temiz hiciv zenginliğini yaşatan, gerçek bir emekçiydi. Kırca gibi yöneticilerle alay edebilen sanatçıların baş tacı edildiği bir Türkiye’den, toplumla alay eden yöneticilerin başta olduğu bir Türkiye’ye maalesef geldik. Levent Kırca toplumun gücüydü. Kaybımız büyüktür. Sanatını, hatırasını, eserlerini yaşatalım. Ruhu şad olsun.” mamı istediler. Olacak O Kadar işte böyle doğdu. Bu program şimdi neyse, o zaman da oydu. Sıkıştığım zaman yukarıya telefon açtırıyordum. Cem Duna’nın yardımcısı Nuri Çolakoğlu’ydu. Onların özel izinleriyle yayımlanıyordu. Onlar gidince, programı yayından kaldırdılar, benim işime yine son verdiler.” Kendisi küçükken İsviçre’ye giden ressam ve heykeltıraş babası ile yolları ayrılan Kırca, son dönemde Aydınlık gazetesi yazarı ve Vatan Partisi’nin Merkez Yürütme Kurulu üyesi idi. İlk kez 1964’te Ankara Devlet Tiyatrosu’nda sahneye çıktı. Ankara Birlik Tiyatrosu ve Halk Oyuncuları’nda çalıştı. ‘Nasreddin Hoca Oyun Treni’, ‘Siz Olsaydınız Ne Yapardınız?’, ‘Bu Oyun Nasıl Oynanmalı?’, ‘Sağlık Olsun!’, ‘Ne Olur Ne Olmaz’ gibi TV dizilerinin yapımcılığını üstlendi. 1978’de ‘Altınşehir’ adlı filmle sinemaya geçti. ‘Ne Olacak Şimdi?’ ve ‘Mavi Muammer’ adlı filmlerde oynadı. ‘Hodri Meydan’ adlı tiyatro grubunu kurdu. Eski eşi Oya Başar ile birlikte ‘Güzel ve Çirkin’ ve ‘Sefiller’in yanı sıra, ‘Üç Baba Hasan’, ‘Kadıncıklar’ adlı oyunları sergiledi. İlk sinema yönetmenlik denemesini ‘Son’ adlı filmle yaptı. Daha sonra ‘Şeytan Bunun Neresinde?’ adlı filmi yönetti. Kırca bunların dışında, 1998 yılında Kültür Bakanlığı’nca verilen Devlet Sanatçısı unvanını aldı. Ancak bu unvan, AKP ve Erdoğan iktidarına denk gelen nisan ayında kendisinden geri alındı. Hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kırca’nın yaptığı tiplemelerden ötürü kendisini tam beş kez dava etti. Buna karşılık, Saint Petersburg Balmumu Heykelleri Müzesi’nde heykeli olan nadir isimlerden Kırca, son dönemde Balyoz davası tutuklularını konu edinen ‘İçeridekiler’ adlı bir yapıma imzasını atmıştı. Kırca’nın oğlu Oğulcan’ın yönettiği 2010 tarihli son sinema filmi ‘Son İstasyon’ ise, sanatçının dramatik oyunculuk performansını öne çıkaran ve çok olumlu eleştiriler almış, beklenmedik bir emeğin ürünü olarak tarihe geçti. Sanatçı bu filmde üç çocuklu bir demiryolu istasyonu memuru olan Ruhi’yi canlandırmıştı. Levent Kırca, BBC Türkçe’nin hazırladığı ve YouTube’da da izlenebilen Arşiv Odası’nda 1996’da şu ifadeleri kullanmıştı: “Bence espri yaşanır, onu görürsünüz ve durur, ona gülersiniz. O bir durum komedisidir. Zaten bizim tarzımız, çizgimiz de o. Onu sokakta görürsünüz, onu kapının önünde görürsünüz, onu belediye otobüsünde görürsünüz; ben, daha çok halkın içinde yaşanan, günlük yaşanmış şeylere çok gülüyorum, kahkahalarla da gülmüyorum, gözle tebessüm ediyorum.” l Kültür Servisi Kırca’nın sarhoş tiplemesi hiç unutulmadı. TV değil ‘okul’ kurdu Yine çok üzgün olduğu gözlenen diğer kardeşlerden Oğulcan Kırca ise, basına açıklamasında “Çok değerli bir insandı. Allah sevdiklerine, geride kalanlara sabır versin. Hiç beklemediğimiz bir şeydi. Kolay alışabileceğimiz bir şey değil” ifadesini kullandı. İkisi ilk eşi Nur Diner, diğer ikisi ise eski eşi Oya Başar’dan dört çocuğu bulunan Levent Kırca’nın diğer oğlu Özdeş Kırca ise, herhangi bir konuşma yapmadı. NTV kanalına dün telefonla bağlanan oyuncu Başar, gözyaşları arasında şu demeci verdi: “Bu çok önemli bir şey; benim için hayatımın 35 yılı, çok değerli bir insan bugün bizden ayrıldı. Ama çocuklarımız ve biz buradayız. Hep dua edeceğiz, onun huzur içinde yatmasını istiyoruz. Biz onu çok sevdik. Allah huzur içinde yatırsın inşallah. Levent Kırca’nın anlatılmasına gerek yok. Levent Kırca yaptıklarıyla vardı zaten. O, çok değerli bir insandı.” Kırca’nın 6 yıldır birlikte olduğu ve “son eşim” dediği Aslı Çetiner ise yazılı bir açıklama yaptı. Çetiner’in açıklaması Cenaze töreni bugün “Aç gözünü seyret, tekrarı yok bunun... İşimiz muhabbet, efkârı yok bunun... Arada bir dilimiz sürçerse, affola, tutmasını biliriz de, kemiği yok bunun... Olacak, olacak, olacak o kadar!!!” Kırca’nın, Grup Gündoğarken’in bestelediği bu sözlere kaynaklık eden 22 yıllık ‘Olacak o Kadar TV (OOTV)’ adlı ‘kült’ yapımı, Türkiye’de en az iki kuşağın kulağında çınlayıp, durdu. Hatta birçok basın mensubu için bile, muhalif ve özel medya modeli için sevimli, bir o kadar da etkili, protest bir emsale dönüştü. 1986’da TRT’de başlayıp, 2010’da özel kanallarda iken yayından alınan bu sembol yapımın baş kaynağı Kırca, özellikle ilk kez Cem Duna idaresindeki TRT2 kanalı, daha sonra ise dönemin ilk özel TV’si sayılan STAR1 kanalında yer almış, sanatçı ve ekibi, bu alternatif TV’de yarattıkları ‘Küçük Hüsamettin’, ‘Bestami’ ve ‘Cevat Kelle’ gibi tiplemeleriyle hafızalara kazınmıştı. Kariyeri boyunca toplumsal ve politik eleştiri çizgisini her daim belli bir plastik beceri ve entelektüel seviyede tutmaya özen gösteren Kırca, Türkiye’deki birçok siyasi lideri de çekinmeden, özgürce yorumlayarak alkış topladı. Kırca o dönemi, 14 Mart 2004’te, Pazar Vatan ilavesinde, merhum gazeteci Arda Uskan’a şöyle aktarmıştı: “TRT’nin başına Cem Duna ile birlikte çağdaş bir görüş gelmişti. Benden 2’nci kanala bir program yap Erdoğan 5 kez dava etti Levent Kırca, Ecevit’i Nasreddin Hoca olarak ziyaret edip, Erdal İnönü’yle buluşmuştu. Twitter da yasta Cem Yılmaz: Levent Kırca vefat etmiş. Allah rahmet eylesin, nur içinde yatsın. Sevenlerine sabır ve başsağlığı diliyorum. Kültür ve Turizm Bakanı Yalçın Topçu: Usta oyuncu Levent Kırca’nın vefatını büyük teessürle öğrendim. Kendisine Allah’tan rahmet, sevenlerine başsağlığı diliyorum. Nedim Saban: Bir çocuk heyecanıyla yaşadı. Bazen yaramaz ama çoğunlukla yalnızdı. Ağlattığımız bir komedyen daha öldü. Güle güle Levent Kırca. Laçin Ceylan: Ben çocukken İzmir Fuarı’nda imzalı foto istemiştim gişede oturuyordu. Oyuncu olmak istediğimi söyleyince güldü: “Bi sen eksiktin başımıza” Ahmet Mümtaz Taylan: Mizahı, müsamahası sınırlı bir toplumun, çoklu yeteneğe sahip, cesur, anlaşılması güç ve usta komedyeniydi. Berna Laçin: Siyasileri tanımak isteyen Levent Kırca izlerdi eskiden. Gülebildiğimiz günlerdi... Başımız sağolsun... Selçuk Yöntem: Dik duruşu, yaratıcılığıyla aslan gibi aktör. Nur içinde yat. Fazıl Say: Kırca ile tartışmıştık. Ama gönlü geniş, yürekli bir insandı. Hep dost kaldık. Daha güzel bir dünyada ... Uğur Dündar: Levent Kırca’mızı kaybettik. Daha 3 gün önce Müjdat Gezen’le ziyaretine gittiğımizde bize şakalar yapmıştı. Acımız büyük. Mustafa Balbay: En karanlık günlerde bizi güldürerek düşündürüp hayata ve mücadeleye katan Levent Kırca hep ışığımız olacak. Aziz Sancar: #Güle güle büyük usta, yerin dolmaz bu halk seni unutmaz, ruhun şad olsun. Saf güldürüden politik güldürüye Levent Kırca kocaman gülüşüyle çekip gitti aramızdan. Özde tiyatrocuydu, ama ünü televizyonda yakaladı. Gönlü en çok sinemadaydı oysa. Tiyatroya Ankara’da başladı. Ankara Birlik Tiyatrosu ile Halk Oyuncuları’nda deneyim kazandı. Derken televizyon skeçleri geldi gündeme. Bir konserve reklamında “çekim”i zorlaştıran “beceriksiz oyuncu”yu canlandırmıştı. Yanlış yaptığı her aşamada, seyirciye kabahatli, şaşkın ama şakacı bir bakış fırlatıp “Ne Olacak Şimdi?” deyiverişi, Kırca’nın “saf güldürü” kotarmadaki özel yeteneğinin simgesi olmuştur. Tiyatroculukta gündemdeydi. Levent Kırca Tiyatrosu’nun 1980’lerde sundukları arasında Tuncer Cücenoğlu’nun “Kadıncıklar” ve Aziz Nesin’in Kırca tarafından 2008 yılında da yorumlanan “Toros Canavarı” oyunları vardır. İstanbul’da Hodri Meydan topluluğunu kurmasıyla, Kırca’nın tiyatrosunda “politik hiciv” ağırlık kazanacak, sanatçının barış, adalet ve emekten yana toplumsalpolitik duruşu TV’de 22 yıl sürecek olan “Olacak O Kadar” izlencesinde somutlaşacaktır. “Durum komedisi”, “tipleme” ve “ünlü kişi parodileri” ile oluşan skeçler, Kırca’nın, “saf güldürü”den “politik güldürü”ye ulaşan yolculuğunda, her iki türün de ustası olduğunu gösterir. Zaman zaman dava konusu olan izlence 2010’da sonlandırılır. Sanatçı siyaset dünyasına da adım atmıştır. Hoş karşılanmaz. 1998’de verilen Devlet Sanatçısı unvanı, Kırca’dan geri alınır. Türkiye yürekli bir sanatçısını daha yitirdi. Başımız sağ olsun. Filmografisi Karımın Dediği Dedik Çaldığı Kontrbas, (2011), Son İstasyon (2010), Ağa Kızı (2004), Kendini Bırak Gitsin (2004), Şeytan Bunun Neresinde (2002), Son (2001), Ölürsün Gülmekten (2000), Mavi Muammer (1985), N’Olacak Şimdi (1979), Taşı Toprağı Altın Şehir (1978), Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz (1974). Ölümsüz tiplemeleri Atatürk, Bill Clinton, Bülent Ecevit, Süleyman Demirel, Fatih Terim, Ahmet Kaya, İlker Başbuğ, Yaşar Kemal, Nâzım Hikmet, Necmettin Erbakan, Muammer Kaddafi, Hıncal Uluç, Cemil İpekçi, İbrahim Tatlıses, Sadettin Teksoy, Mustafa Keser... Seçme oyunları Oyun Nasıl Oynanmalı (1970), Generallerin Aşkı (1982), Kadıncıklar (1983), Güzel Ve Çirkin (1999), Sefiller (2000), Ateşin Düştü ğü Yer (2005), Toros Canavarı (2008), Üç Baba Hasan (2009), Fırıldak (2011), Azınlık (2012), İçerdekiler(2013) ‘İçerdekiler’ oyunundan C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle