Katalog

20 SPOR KONUK YAZAR BİLGİN GÖKBERK Blatter: Savaşçıyım 90 gün men cezası alan FIFA Başkanı Sepp Blatter, itibarını korumak için savaşacağını açıkladı. İsviçre’nin haftalık Schweizer am Sonntag gazetesine açıklamalarda bulunan Blatter, “Beni yok edebilirler, ancak benim hayat boyu çalışmalarımı yok edemezler” diye konuştu. EDİTÖR: CUMHUR ÖNDER ARSLAN TASARIM: ERSİN ÖZTEKİN İsmail Kartal Eskişehir’de Eskişehirspor’da Alman çalıştırıcı Michael Skibbe’den boşalan teknik direktörlük koltuğuna geçtiğimiz sezon Fenerbahçe’yi çalıştıran İsmail Kartal getirildi. Kırmızı Siyahlı ekip ligde topladığı 4 puan ile 17. sırada bulunuyor. Pazartesi 12 Ekim 2015 Yeni Türkiye dedikleri Başka bi bakan’ın hiç sıkılmadan hâlâ alaycı bi üslupla gülümseyebildiği... 96 kişinin öldüğü o kara günün gecesinde, olayın üstünden daha 96 saat geçmeden alt tarafı 2 gol yüzünden sahada, tribünlerde, sokaklarda, sosyal medyada kahkaha atabilen... Mutlu huzurlu olabilen... 2 devlet 2 millet şeklinde yaşayan tuhaf bi ülke olduk. HHH Attıkları 2 golle acı’larını hafiflettiği için milli’lere hiç utanmadan teşekkür edenleri de gördük. Tabii 96 kişinin acısının 96 saat bile geçmeden 2 golle hafifleyebileceğini de gördük. Tabii Yeni Türkiye’nin ürettiği bu yeni hafif modelleri de bi daha gördük. HHH 9 6 kişinin öldüğü günde bi bakan’ın çıkıp hâlâ “güvenlik zafiyeti yoktur” diyebildiği... “İstifa var mı” diye sorulduğunda... Eski’den böyle şeyler bu kadar aleni olmazdı. Ayıp olur diye bişey vardı. Yeni Türkiye’de ayıp diye bişey kalmayınca... “Ayıp olur” demenin bi anlamı da kalmadı. Ve... Bu millet böyle hafif bi millet değildi. Önemli hasletleri vardı. Hiç bi millette olmayan hasletleri vardı. HHH Sahada kazandık ama... Saha dışında yine fena kaybettik. HHH Nokta. D Barış için oyna, inadına aha önce tribünlerde atılan “şehitler ölmez vatan bölünmez” sözleri Prag’da Çek CumhuriyetiTürkiye maçında da aynen tekrarlandı. Üstelik saygı duruşu sırasında. Karşılaşma sonunda da bu sözleri “Allahü Ekber”ler izledi. Hem de 100’den fazla insanın sadece barış istediği için öldürüldüğü ve 400’den fazla sayıda insanın yaralandığı “Kara Ankara” akşamında. Aslında böylesi kapkara bir günün ertesinde insanın futbolla ilgili yorum yapması hiç içinden gelmiyor. Ama bir yandan da bir şeyler yazmak, “barış”a ve bu uğurda canını verenlere bir borç. Başlarken dediğim gibi, böyle bir günün akşamında, savaşı ve ölümü çağıran sloganlar neden atılır tribünlerde? Cihatçı ve dolayısıyla öldürmeyi çağrıştıran tekbirler neden getirilir? Hele özünde barış ve kardeşliği barındıran bir spor karşılaşmasında. Aslında bu sloganları tribünlerde düşünmeden söyleyenlere kızmak da çok doğru değil. Çoğu ezilmiş yoksul insanlar. Haklarını arayacaklarına muktedirlerin dolduruşuna gelmek en kolay yol. Toplum niye bu noktaya getirildi? Neden bu tahammülsüzlük ve gerginlik? Asıl buna bakmalı. Neden milliyetçilik milli duyguların ötesine birtakım insanların kendi kusurlarını kapatma kisvesine dönüştürüldü? Hayatın her alanında neden en küçük şeylerde bile suçu başkalarına atma alışkanlığı edinildi? En kötüsü de muktedirlerin yalnızca kendilerini düşünüyor olması… Düşmanlık körüklemekle, kendinden olmayana saldırmakla ayakta kalmaya çalışmaları… Baksanıza Kara Ankara’nın ardından yetkili yerdekiler nasıl da kendilerini kurtarma yarışına girdiler. Hem de mağdura saldırarak… Adalet diye demokrasi diye bir dertleri yok. Baksanıza futbolda yaşadıklarımıza… 3 Temmuz sürecine mesela. Sportif bir konu anlamsız biçimde Ağır Ceza’ya taşınıyor, suç örgütüne sokuluyor. Sonra iş muktedirlerin çevresine dokununca soruşturma durduruluyor. Ve devran dönüyor; bir mahkemenin mahkum ettiklerini bir başkası beraat ettiriyor. Tapelerin imhasına karar veriliyor. paylaşacağız’ Milli takımda Terim ve futbolculardan duyarlılık dersi İŞTE O TAKTİK ‘BU Üzüntüyü Milli Takımımızın, cumartesi akşamı Çek Cumhuriyeti ile hayati bir maçı vardı. Belki de son yılların en olmazsa olmaz 90 dakikasıydı. Bırakın yenilgiyi, beraberlik bile, 2016 arif Fransa Avrupa Şampiyonası umutlarına sekte vuracak, umudunu elektronik posta kızılyalıN lara bağlayan Hollanda’yı yeniden devreye sokacaktı... İş, böylesine ciddiyken, her şeyimizle bu kritik 90 dakikaya hazırlanırken Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kapsamlı terör saldırısı gerçekleşti Ankara’da. Analar, babalar, evlatlar Başkent’te can vermişti, maçın tam taktik konuşması yapılacakken... İşte o an belki bedenler Prag’daki oteldeydi ama duygular, düşünceler “kara” Ankara cumartesisine gitmişti ister istemez. Kimsenin ağzını bıçak açmadı maç saatine kadar. Fatih Terim dahil herkes suskundu, tahtaya taktiğe ilişkin bir şey karaladıktan sonra: “Çıkın şu maçı alın, bu ortamda üzerimize düşen tek şey ülkeyi finallere taşımak, kazanıp gelin, üzüntümüzü ülkece paylaşalım” diyebildi yılların kurt hocası. Arda’sı, Caner’i, Şener’i, Hakan’ı, Selçuk’u da yutkunup sahaya çıktılar.. Sonrası malum. 10, 20... Abartısız gayrı ihtiyari sarılmalar ve maç sonunda soyunma odasında boşalan gözyaşları ile yerden kalkmayan kafalar kalmıştı Prag akşamından... Fatih Terim’in gerçekten, iç burkan, yürekten taziye konuşması, futbolcuların, “Nasıl sevinelim ki” mesajları ise bir ders içeriyordu.. Sosyal medyadaki bazı kalemşörlerin aksine, duyarlılık, sağduyu dersi vermişti A Milli takımın tüm paydaşları. Ne diyelim.. Teşekkürler Fatih Hoca, teşekkürler çocuklar... A Tahammülsüzlük Milli takımda her yol Paris’e çıkıyor eray emin aydemir PLAYOFF HESAPLARI BAŞLADI Kişiye özel hukuk Şimdi buna hukuk mu diyeceğiz? O tapelerde futbol dünyasının resmi vardı. İmha edilecekler diye belleklerden de mi silinecek? Akılları fanatizmle kilitlenmemiş insanlar vicdanlarına bakıp bir yargıya varmadı mı? Malum bir de 17 ve 25 tarihli tapeler var? Onlar da mı akıllardan silinecek? İşin en trajikomik yanı 3 tarihliyi yok sayanların 17 ve 25 tarihlileri sürekli referans almaları. Ya da tam tersi. Yani kişiye ve konuma göre vicdan ve akıl, dolayısıyla tavır fırıldak gibi yer değiştiriyor. Barış ve demokrasi zor bir kültür. Farklı olana tahammül ve uzlaşma kültürü. Öyle kolay kolay kazanılmıyor. Her şeyden önce kendine başka, başkasına başka adalet ve demokrasi olmadığını öğrenmek gerekiyor. Sıradan yurttaşların, sıradan futbolseverlerin duruma ve kişiye göre değişecek çıkarları yok. Onlar eşit ve insanca yaşamak, eşit koşullarda maç seyretmek istiyorlar sadece. Takımlar sahaya savaşı çağrıştıran sloganlarla çıktığında daha önce de yazmıştım “Barış için oyna!” diye. Şimdi yine aynı şeyi söylüyorum: Barış için, insanca ve eşit bir hayat için hayatlarını kaybeden insanlarımızın acısını hissediyorsanız siyah bant falan takmayın kolunuza. Barış için oynayın. İnadına. Ç GALİBİYET DIŞ BASINDA T ‘EURO 2016 kapılarını Hollanda’ya kapattı’ ek Cumhuriyeti’ni deplasmanda 20 yenerek Hollanda ile arasındaki puan farkını koruyan ve grubunda 3. sırada yer alan A Milli Futbol Takımı’nın EURO 2016’ya playoff oynamadan gitme ihtimali ortaya çıktı. BİR GARİP MESAJ l İzlandalı futbolcu Finnbogason, Twitter’dan Hollandalı bir taraftarın, “Hollandalılar, İzlanda futbol takımını destekliyor” yazısının fotoğrafını paylaşıp “Hollandalıların bizi desteklediğini görmek güzel! Kaygılanmayın Hollandalı dostlarım!” mesajını yazdı. ürkiye’nin deplasmandaki Çek Cumhuriyeti galibiyeti dış basında da yankı buldu. İşte manşetler: l De Telegraf (Hollanda): Türkiye, Çek Cumhuriyeti’nde istatistikleri tepetaklak etti. l Voetbal (Hollanda): Türkiye’nin kazanmasıyla kara senaryo gerçek olabilir. l DaIly MaIl (İngiltere): Türkiye, Çek Cumhuriyeti galibiyetinin ardından Euro 2016’nın kapılarını Hollanda’nın yüzüne kapatmaya yaklaşırken, taraftarlar Ankara’daki saldırının kurbanlarını andı. l ESPN (Amerika): Türkiye, Euro 2016 umutlarını canlı tutabilmek için büyük bir galibiyet kazandı. l KIcker (Almanya): Türkiye, Hollanda karşısında ön sırada kaldı. Fatih Terim yönetimindeki milli takım, İzlanda karşısında sahadan 1 puan alarak ayrılması halinde Hollanda Çek Cumhuriyeti’ni yense dahi ikili averajda Hollanda’yı geride bırakıp EURO 2016 için playoff oynama şansını elde edecek. Eğer milli takım İzlanda’yı yener, Kazakistan Letonya’yı mağlup eder ve Ukrayna İspanya karşısında galibiyet alamazsa A Milli Takım, en iyi üçüncü ekip olarak Fransa’nın yolunu tutma şansını kazanacak. Euro 2016 elemeleri statüsüne göre 9 grupta ilk 2 sırayı alan 18 takım doğrudan Fransa’da mücadele etmeyi garantiliyor. Ayrıca 9 grupta 3. sırayı alan takımlardan en yüksek puan toplayan bir ülke daha Euro 2016’ya direkt katılacak. Geride kalan ve gruplarında 3. sırada yer alan 8 takım ise playoff mücadelelerinde karşı karşıya gelecekler. Şu an gruplarda en iyi ikinci durumundaki takım ise C grubundaki Ukrayna, eleme gruplarının tamamlanmasına bir maç kalırken A Grubu’ndaki Türkiye’nin playoff’taki muhtemel rakipleri şu ekipler olacak: l B Grubu: Bosna Hersek veya İsrail l D Grubu: İrlanda Cumhuriyeti l E Grubu: Slovenya l F Grubu: Macaristan l G Grubu: İsveç l H Grubu: Hırvatistan l I Grubu: Danimarka 1 puan yetiyor Playoff’ta olası rakipler C M Y B