19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 OCAK 2015 PAZARTESİ 6 HABERLER Takas raporlaştırıldı müdafaa yapamaz’ MİT, ASTSUBAYI KURTARMAK İÇİN ALARMDA DUYGU GÜVENÇ ABD’nin Kongre Araştırma Servisi tarafından, Kongre üyelerine sunulan rapora göre, takas, 180 IŞİD’liye karşı gerçekleşmiş Seçimlere Giderken 1: AKP Düşüşte mi? Henüz erken demeyin, şunun şurasında 5 ay sonra genel seçimler var. Ben bu köşeyi bugünden itibaren “seçim potası”na sokayım, perdeyi açıyorum: Seçimlerde neler olur, tabii ki can alıcı soru. Burada hazır yanıtlar yok. Bugünkü yazım genel bir değerlendirme olacak. Önce geçen seçimi anımsayalım. AKP’nin her seçimde bir hedefi ve buna yönelik stratejisi vardır. 2011 seçimleri stratejisini dün yazdım... Tek başına Tayyip anayasasını kabul ettirecek bir Meclis çoğunluğu... Bu stratejisi amaca ulaşmadı, MHP’yi Meclis dışı bırakmaya yönelik “ahlaksız uygulamalar” sonuç getirmedi. MHP, CHP’lilerin endişeli desteğiyle yüzde 13 oy aldı. AKP 2007 seçimlerinde yüzde 46.66 olan oy oranını 49.83’e; CHP yüzde 20.85’ten 25.98’e yükseltti. Seçimlere “Emek, Demokrasi, Özgürlük Bloku” ile katılan Kürt siyasal hareketi 36 milletvekili çıkardı. Daha yüksek oy alması AKP’ye daha az milletvekilliği getirdi. Nedeni, CHP ile arasındaki oy oranındaki azalma. Bu azalma bu seçimde sürerse, mesela CHP yüzde 2830’ları bulursa, AKP’nin milletvekili sayısı daha azalır. Bu seçimlerde MHP’nin oy oranını artıracağını varsayıyorum. AKP’den MHP’ye kayma olur. 2 puan?! Dolayısıyla bu etken de AKP’yi zorlar. CHP ne yapar, artırır mı, öyle mi kalır, azalır mı bilemiyorum... Ama bu müthiş kutuplaşmanın CHP’ye daha fazla oy getireceği varsayılabilir. Yüzde 30 önemli bir başarı sayılır. Bunu alsa bile CHP’nin politikalarında yönetim meselesi çıkacaktır. hükümetin haberi yok BARKIN ŞIK ANKARA Kilis ilçesine bağlı Yavuzlu köyü kırsalında görev yaparken, IŞİD ile bağlantılı kaçakçılar tarafından kaçırıldığı değerlendirilen astsubay Özgür Örs ile irtibatın tamamen kesildiği ve hiçbir haber alınamadığı belirtildi. Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), Örs’ün kaçırıldığı bölgenin denetimini elinde bulunduran gruplar ile astsubayı geri alabilmek için temasta. Hükümetin ise olaydan haberinin olmadığı ortaya çıktı. Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, önceki gün astsubaydan iki gündür haber alınamadığının anımsatılması üzerine, “İki gün önceyse yalandır, gerçekdışıdır” yanıtını vermişti. Aynı dakikalarda ise devletin resmi haber ajansı AA, astsubayın iki gündür kayıp olduğu haberini abonelerine geçti. 1 Ocak’tan beri kendisinden haber alınamayan Örs’ün, mesleğine uzman çavuş olarak başladığı ve 2011 yılında da astsubaylığa yükseldiği kaydedildi. Kaçırma olayı ile ilgili gelişmeler, Öncü Karakolu’na bağlı askerlerin, hudut hattı kontrol faaliyeti esnasında sınırdaki mayınlı bölge çevresinde bir grup kaçakçıyı tespit etmesi üzerine başladı. Askeri birlik, kaçakçıları takibe alırken birliğin komutanı olarak görev yaptığı öğrenilen astsubay Örs, atıl durumdaki doğalgaz boru hattı vanası yakınlarında kaçakçı grubun peşinden sınırın Suriye tarafına geçti. Sınır ötesine geçen astsubay bir daha geri dönmedi. 4 gündür kendisinden haber alınamayan Örs için MİT alarma geçti. Örs’ün, IŞİD ile bağlantılı kaçakçıların elinde olduğu değerlendiriliyor. Astsubayın kaçırılması olayı, Hükümet Sözcüsü Arınç’a, 3 Ocak’ta Hacı Bayram Camisi’nde kıldığı ikindi namazı çıkışında soruldu. Astsubayın iki gündür kayıp olduğu yönündeki soruya Arınç, “İki gün önceyse yalandır, gerçekdışıdır. Bugün yeni bir olay soruyorsanız da ondan da bilgi sahibi değilim” yanıtını verdi. Arınç’ın bu ifadeleri kullandığı sıralarda ise devletin resmi ajansı AA şu haberi geçti: “Kilis’te, yasadışı yollarla Türkiye’ye girmeye çalışan kaçakçılara müdahale sırasında Suriye tarafına geçen astsubaydan haber alınamıyor. Alınan bilgiye göre, güvenlik güçleri, 1 Ocak akşamı bir grup kaçakçının, yasadışı yollarla Yavuzlu köyü sınır hattından Türkiye’ye girmeye çalıştığını fark etti. Güvenlik güçleri, kaçakçıların sınırı geçmesini engelledi. Müdahale sırasında Suriye tarafına geçen bir astsubaydan ise 2 gündür haber alınamıyor. Astsubayın kimler tarafından alıkonulduğuna ilişkin soruşturma başlatıldı.” Kaynaklar, Örs’ü kurtarmak için Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın sınır ötesinde operasyon yaptığı yönündeki iddialarını ise yalanladı. için ek tedbirler aldığı”na işaret edildi. TBMM’nin 2 Ekim’de aldığı karar ile Suriye ve Irak’ta Türk veya yabancı güçler tarafından operasyonlara onay verildiğinin anımsatıldığı raporda, “Ancak bir dizi karmaşık değerlendirmeler, doğrudan askeri müdahale veya toprağını ya da hava sahasını koalisyonun kullanması gibi, tartışmasız Türkiye’nin hesaplarını etkiliyor. Bunlar arasında Türkiye’nin uzun süreli Suriye çatışmasındaki rolü kadar Türk parlamentosu için Haziran 2015’te yapılacak seçimler de var” ifadeleri kullanıldı. Raporda, NATO’nun, Galler Zirvesi’nde Irak güvenlik güçleri için “eğitim ve donatım”ı değerlendirmek dışında bir taahhütte bulunmadığı anımsatılırken AB ‘Türkiye meşru Kaçırılmadan ANKARA ABD’nin Kongre Araştırma Servisi tarafından, Kongre üyelerine sunulan rapora göre, Türk rehineler 180 IŞİD’liye karşılık takas edildi. İngiliz The Times’ın haberinin ardından, ABD’li kaynaklar da 49 rehineye karşılık 180 IŞİD’linin verildiğini rapor ederken Türkiye’nin IŞİD’e karşı işbirliğindeki tereddütler vurgulandı. Buna gerekçe olarak da Suriye’de uzun süredir devam eden çatışmanın yanı sıra haziranda yapılacak seçimler gösterildi. 1914 yılından bu yana ABD Kongresi’ni bilgilendiren Kongre Araştırma Servisi’nin, “İslam Devleti Krizi ve ABD Politikası” başlıklığı ile 8 Aralık 2014’te sunduğu raporda, IŞİD’e karşı uluslararası koalisyon değerlendiriliyor. Bu bölümde Türkiye’nin tutumu konusunda ise ilginç tespitler yer alıyor. IŞİD’in elindeki 49 rehinenin 20 Eylül’de serbest kalmasının Türkiye’nin IŞİD karşıtı koalisyona katılım konusunda daha fazla istek gösterdiği belirtiliyor. Raporun index bölümünde ise Türkiye’nin Musul Başkonsolosluğu personelini 180 IŞİD’li tutuklu karşılığında bıraktığı iddiaları anımsatılıyor. Türkiye’nin halen topraklarını ve hava sahasını “insani ve lojistik amaçla” kullandırdığı belirtilen raporda, 2015 genel seçimleri vurgulandı. Raporda, “Yabancı savaşçıların Suriye’ye geçişini önlemek ABD Kongre üyelerine bundan sonraki kararları hakkında bilgilendirmek amacıyla yine Kongre Araştırma Merkezi tarafından hazırlanan “İslam Devletine Karşı ABDTürkiye İşbirliği” başlığını taşıyan, Jim Zanotti imzalı bir başka diğer raporda ise “Meşru müdafaa olsa bile, sınıra asker yığmasına karşın, Türk liderler Suriye içerisinde IŞİD’e karşı askeri bir operasyon yapmaya gönülsüz olabilirler. Muhtemelen uyuyan hücreler de dahil olmak üzere, IŞİD’in karşılık vermesinden endişeliler” ifadeleri yer aldı. Zanotti, ayrıca Türkiye için NATO’nun “birimiz hepimiz için ilkesinin” de hayata geçirilmesini beklemiyor. Bu hüküm, raporunda, “Ayrıca, Türkiye agresif taraf olarak gösterilse bile, diğer NATO üyesi ülkeler Türkiye’nin, (NATO’nun 5’nci maddesine göre) kolektif meşru müdafaa isteğine yanıt vermeye kendilerini daha az meyilli olabilirler” ifadeleri ile yer alıyor. üyesi ülkelerin de Irak veya Suriye içerisinde silahlı mücadeleye yanaşmadığı vurgulanıyor. IŞİD’e karşı koalisyonun, Irak ve Suriye’deki operasyonlarına destek konusunda da farklılıklara işaret edilen raporda, “Bugüne kadar, ABD’nin Batılı ve Ortadoğulu olmayan diğer müttefikleri, mesela Avustralya, İngiltere ve Fransa gibi, Irak’ta operasyonlara katılıyorlar ancak Suriye’de katılmıyorlar” denildi. IŞİD karşıtı koalisyonun başlangıcında yer alan başta Katar olmak üzere Körfez ülkelerinin zamanla operasyonlardan çekilmesi de rapora üstü örtülü şekilde “Bazı Körfez ülkeleri ve Ürdün, Suriye’deki IŞİD hedeflerine, ABD ile birlikte hava operasyonu düzenliyor” ifadeleri ile yansıdı. ay içinde seçim sonuçlarını değiştirebilecek etkenler Şüphesiz bütün değerlendirmeler, bugünkü temel siyasi ve ekonomik koşulların yaklaşık aynen sürmesi varsayımına dayanıyor. Peki bugünkü koşulları iktidar namına olumlu etkileyebilecek bir etkenin gündeme gelmeyeceği varsayımındayım, yüzde 99. Ama bugünkü koşulları iktidar aleyhine etkileyecek olumsuz etkenlerin devreye girme olasılığı vardır. Ama önemli olan, önümüzde 5 aylık süreçte, bu olumsuz etkenlerin hangi derecede etkisini göstereceğidir. Çok yıpratıcı, orta yıpratıcı, az yıpratıcı... Peki bunlar neler olabilir, fazla analizine girmeden (belki sonraki yazılarda) ana başlıklar olarak özetlersek: Ekonominin giderek zorlaşması ve yurttaşların bunu önemli ölçüde hissetmesi, borç ödemesi ve ev geçindirme sorunlarının ciddiyet alması... En azından orta ölçekli kriz piyasaya yansır mı, sanmıyorum... Kürt meselesi, çözüm sürecinde büyük krizlerin çıkması, mesela 68 Ekim 2014 ayaklanması, TürkKürt ayrışması vb gibi... Dış politikada yalnızlık çukuruna ülkeyi ve iktidarı sürükleyen RTEDavutoğlu ikilisinin, bugüne kadar yaptıkları ağır hataların, bir siyasi kriz ve yol açacağı diğer sorunlar olarak AKP’ye dönmesi... Bu eksende siyasal tartışmaların ve yeni saflaşmaların ortaya çıkması... İktidarın seçim sürecinde ağır polisiye, hukuki baskılarının, özetle uygulayacağı şiddetin yol açabileceği iç sorunlar... Bu temel sorunları iktidarın dengede götürmesi mümkün olur mu, bilmiyorum.. Sonrasına ve ayrıntısına bakacağız. Elimizde bir sürpriz diyebileceğimiz seçim anketi var. Kamuoyu araştırma şirketi Sonar (Hakan Bayrakçı) 28 Kasım’da ilk anket sonuçlarını yayımladı. RTE Cumhurbaşkanı, Davutoğlu Başbakan olmuştu. Anket AKP’nin ciddi oy kaybına işaret ediyordu: Yüzde 40’ın altı, ilk kez! Bu yüzde 12 puanlık düşüş demekti. Sonar mart ayında da yüzde 5’lik düşüş kestiriminde bulunmuştu. Buna göre AKP 12.5 puan düşüyor, MHP 4 ve CHP ise 1 puan artırıyor. Seçimden 7 ay önce yapılan bu anketin sağlamasını yapacak başka anketler henüz zuhur etmedi. Mart yerel seçimlerinde bazı “ünlü” anket şirketlerinin iktidarın manipülasyon aracı olarak kullanılmasının ortaya çıkması, anketlere yaklaşık güven meselesini gündeme getirdiği de açık ve seçik. Fakat yine de anket sonuçları karşılaştırmalarından bir değerlendirme yapma fırsatımız olacak... Yukarıdaki sonuçlar örneğin ocakşubat aylarında ne durumda bilmiyoruz... Gerçekten yüzde 12.5’lik düşüş beklemek bugünkü koşullarda gerçekçi mi bilmiyorum. Şimdilik söyleyebileceğim, yukarıda da belirttiğim gibi AKP’den MHP’ye önemli bir oy kaymasının gerçekleşebileceğidir... Başladık bir kere... Peki AKP’nin 2015 seçim stratejisinin belkemiğinde ne var? Yarın: AKP’nin Stratejisi: Kürt kartı?! HHH BİR KİTAP: Şirin Cemgil: Bir Amazon Kadını.. Füsun Erbulak.. (Affectum Libris Yayını) Gözümden kaçmış Füsun Erbulak’ın özel bir notla gönderdiği kitap. Notunu paylaşayım, hoşgörüsüne sığınarak ve pek yapmadığımı da belirterek: “Her Cumhuriyet alınca sizi yutar gibi okuyorum ama karamsarlığım azalmıyor. Şirin’e ağıt olarak derlediğim bu kitabı size de yollamak istedim.” Teşekkür ederim Sevgili Erbulak. Bu vesileyle Altan Erbulak’ın da kulaklarını çınlatma fırsatı yarattınız. “Spartaküs’ün yenilgisine rağmen, köleliğin zaferle sonuçlandığını bir kez daha anıyorum” diyor. Kitabı gerçekten çok özel bir dosya... Resimlerle yazılardan oluşuyor... Gençler sorar mı, Şirin Cemgil kim? O bir Amazon Kadını! Okuyun. 5 HDP İSTANBUL İL ÖRGÜTÜNÜN 1. OLAĞAN KONGRESİNDE KONUŞAN DEMİRTAŞ ‘Barajı tarumar edeceğiz’ İstanbul Haber Servisi Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Örgütü’nün 1. Olağan Kongresi’nde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, seçimlere bağımsız adaylarla girmeleri yönünde baskı oluşturulmak istendiğini söyledi. Sinan Erdem Spor Salonu’nda yapılan kongreye katılan Demirtaş, partilerinin baraj sorununun olmadığını vurguladı. Yüzde 10 seçim barajını darbecilerin getirdiğini dile getirerek, şöyle konuştu: “Ondan sonraki iktidarlar buna sarıldılar. Darbenin ipiyle kuyuya indiler. Ama asıl baraj zihinlerdeki barajdır. Kenan Evren’in de Tayyip Erdoğan’ın barajları da kolay yıkılır. Yeter ki yüzde 10 barajını önce gönlümüzde tarumar edelim. Bizde bu özgüven olduğu sürece uzattığımız kardeşlik elini, barış elini tutan olacaktır. Bakın yüzde 50 oy alacağız diyorlar. Bir elleri kanda, bir elleri balda. Hırsızlık onlarda, rüşvet, yolsuzluk onlarda... Uslanmaz, arlanmaz bir siyasetle Türkiye halklarının önüne çıkıyorlar. Hırsızda bu kadar özgüven varsa bizler hayli hayli barajı tarumar edeceğiz. Baraj bizim için korkulacak bir duvar değil, inanın ki barajı çoktan aştık.” Fotoğraf KAAN SAĞANAK Peki seçimlerde sürpriz olur mu? İPEK’E ÖRGÜT PROPAGANDASI YAPMA SUÇLAMASI ‘Fotoğrafta ağzın açık’ cezası Yurt Haberleri Servisi Erzurum Karaçoban’da, 2 Şubat 2014’te BDP Çat ilçe binasına yapılan saldırıyı protesto etmek amacıyla, 4 Şubat 2014’te yapılan yürüyüşe katılan, kapatılan BDP’nin İlçe Eş Başkanı Halis İpek hakkında Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nce açılan dava sonuçlandı. DİHA’nın haberine göre mahkeme, yürüyüş esnasındaki çekilen fotoğraflarda ağzı açık olan İpek’e “Örgüt propagandası” yapmak suçundan 7 bin 500 TL para cezası verdi. Karara itiraz edeceğini belirten İpek, ses ve görüntü olmaksızın sadece polislerce çekilen fotoğrafların delil olarak sunulduğunu söyledi. İpek, “Sadece ağzım açık diye bu karar verildi. Hiçbir video ya da ses kaydım yok sadece fotoğraflarda ağzım açık olduğundan böyle bir ceza verildi. Çok saçma bir karar, ben konuşamaz mıyım? Ağzımızı mı bantlayalım? Hukuksuzlukta sınır tanımıyorlar. Bana verilen cezanın hiçbir hukuki boyutu yoktur. Verilen karar tamamen siyasidir. Kürt siyasetçileri ayrı bir hukuka tabii tutuyorlar” dedi. Bütün ezilenlerin sarayı sultanlara dar etmek için yürüdüklerini söyleyen Demirtaş, “Bunun korkusu sultanları sarmış durumda. Kendi emrindeki köşe yazarlarına yazdırıyorlar. Bağımsız olarak seçime girmemiz için baskı oluşturmaya çalışıyorlar. Milletvekili olamayınca kıyamet kopmaz, bu mücadelenin bayrağı inmez. Barajı aştığımızı onlar da görüyor. Anket sonuçları, Cumhurbaşkanı’nın da Başbakan’ın da önünde var. Kirli pazarlık yaptı diyenler olacak. Yıpratmak için komplolar kuracaklar. Buna güçleri var. İnanç, iman, halk desteği de bizde var” dedi. arış treni yolda kalabilir’ Demirtaş, barış süreciyle ilgili ise şu değerlendirmeyi yaptı: “AKP’den barış dilenmek yerine kendi gücümüzü artıracağız. Gözünü AKP’nin yalanlarına, oyalamalarına, hilelerine dikenler yanılırlar. Ordan medet umup, barış treninin gelmesini bekleyenler yanılırlar. Barış treni, AKP’nin hızlı treni gibi yolda kalabilir.” Türkiye’nin tek alternatif partisi olduklarını söyleyen Demirtaş, “CHP’nin, MHP’nin ‘B duruşuna bir bakın. Onların kendi arasındaki yarış, ‘devlet senin değil benimdir’ yarışıdır. Türkiye halklarını demokratik özerklikle ancak bizler özgürlüğe taşıyabiliriz. Geldiğimiz nokta dananın kuyruğunun kopacağı yerdir. 100 yıl önce dizayn süreçleri yaşandı. Kaderimizi bize sormadan çizmişlerdi. Bugün dananın kuyruğu kopacaksa, yüz yıl önceki gibi kuyruk değil dana bizde kalacak. Kuyruk onların elinde kalacak” dedi. Yeni il yönetiminin belirlendiği kogrede BEKSAV Müzik Topluluğu ve Agire Jiyan da sahne aldı. 17 Aralık’ta YDGH üyeleri ile HüdaPar arasında çıkan çatışmada ağır yaralanan Alar da yaşamını yitirdi Cizre’de cenaze gerilimi DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Şırnak’ın Cizre ilçesinde 27 Aralık’ta PKK’nin gençlik yapılanması Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi (YDGH) üyeleri ile Hizbullah’a yakınlığıyla bilinen HüdaPar arasında çıkan çatışmada ağır yaralanan Zeki Alar, dün sabah yaşamını yitirdi. Böylece olaylarda yaşamını yitirenlerin sayısı 5’e yükseldi. Alar’ın cenazesinin ardından polis ile göstericiler arasında çatışma çıktı. Şırnak’ın Cizre ilçesinde PKK’nin gençlik yapılanması YDGH’nin nöbet çadırına kimliği belirsiz 2 kişi tarafından ateş açılması sonucu Cizre’de YDGH üyeleri ile Hizbullah’a yakınlığıyla bilinen HüdaPar arasında sokaklarda silahlı çatışma çıkmış 26 Aralık Cuma gecesi başlayan çatışma 27 Aralık Cumartesi günü boyunca sürmüştü. 3 kişinin öldüğü 5 kişinin yaralandığı olayların ardından Şırnak’ın Silopi ilçesinde düzenlenen gösterilerde 24 yaşındaki Musa Azma ağır yaralanmıştı. Malatya İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi’nde önceki gün yaşamını yitiren Azma’nın cenazesi dün Silopi’ye getirildi. Kevser Camii önünde kalabalık bir grup tarafından karşılanan Azma’nın cenazesi Başak Mahallesi’ndeki mezarlığa getirildi. Törenlere Silopi Belediye Başkanı Emine Esmer, DBP Şırnak İl Başkanı Salih Gülenç, DBP ve HDP’li ilçe yöneticileri de katıldı. ‘Büyümez ölü çocuklar’ İstanbul Haber Servisi Gezi direnişi sırasında polisin attığı gaz fişeğiyle başından vurulan ve 169 gün komada kaldıktan sınra yaşamını yitiren Berkin Elvan’ın bugün doğum günü. Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan, babası Sami Elvan ve dayısı Kenan Düzen’in imzasıyla yayınlanan “Büyümez ölü çocuklar” başlıklı yazıda, “Berkin artık büyümüyor ve geçen zaman öldürülmüş bir çocuğun yaralarını iyileştirmiyor. Bu ülkede adalet yok, hukuk yok, sanık yok, ceza yok...Tek gerçek: Büyümüyor ölü çocuklar” denildi. Elvan ailesi, Berkin’in doğumgünü için bir etkinlik yapmayacaklarını ve yapılan etkinliklere de katılmayacaklarını kaydederek, “Biz sadece aramızdan ayrıldığı gün bir anma yapacağız ve mahkemenin tarihinin belli olması için çabalarımızı aralıksız sürdüreceğiz” ifadelerini kullandılar. zel harekât Cizre’de mahallelere girdi Cizre’deki olaylarda ağır yaralan 32 yaşındaki Zeki Alar da bir haftadır tedavi gördüğü Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi’nde dün sabah yaşamını yitirdi. Olaylarda yaşamını yitirenlerin sayısı 5’e yükseldi. Evli ve 3 çocuk babası Zeki Alar’ın cenazesi, Cizre’de yaklaşık 5 bin kişi tarafından karşılandı. Cizre Asri Mezarlığı’nda Ö oluşturulan bir platformda dini vecibeleri yerine getirildikten sonra Alar’ın cenazesi toprağa verildi. Cenazenin ardından Nusaybin yolunu Habur Sınır Kapısı’na bağlayan çevre yoluna çıkan ve yüzleri maskeli bir grup, yolu trafiğe kapatarak eylem yaptı. Özel harekat timlerinin de aralarında bulunduğu polisler göstericilere tazyikli su ve gaz bombalarıyla müdahale etti. Göstericiler ara sokaklara dağılırken polis de peşlerinden ara sokaklara girdi. İlçede 20 dakika süren ağır silah sesleri duyuldu. PKK’nin gençlik yapılanmasının çatı örgütü Komalên Ciwan (Gençlik Topluluğu) ise Musa Azma’nın ölümünün aradından çok sert bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Devletin polisi, askeri ve memuru hem halkımızı katledip hem de Kürdistan’da yaşayamaz. Bizler de Musa Azma yoldaşımız şahsında tüm katliamların hesabının sorulacağı sözünü veriyoruz” ifadeleri kullanıldı. BUGÜN BERKİN’İN DOĞUM GÜNÜ C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle