Katalog

5 OCAK 2015 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 13 Dikkatli gazete okurları, ulusal orduda Cumhuriyet ilkelerini savunanların tasfiye edilmesi sürecinin dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un Nisan 2009 tarihinde Harp Akademileri Komutanlığı’nda yaptığı konuşmadan sonra hızlandığını bilirler. O konuşmada İlker Başbuğ, dinsel cemaatlerin siyasal alanda rol almasının, modern toplumların en önemli özelliği olan kişinin birey ve vatandaş olmasının aşındığını söylemiş, toplumu kutuplaşmaya ve bölünmelere götüren cemaatleşmelerin ciddi güvenlik sorunları yarattığını dile getirmişti. Konuşmadaki bu bölüm rastlantısal değildi. Başbuğ, ordu içindeki en güvenilir istihbarat personeline TSK’deki cemaat yapılanmasına ilişkin bir rapor hazırlattı. Bununla da yetinmedi, TSK’yi dışarıdan hedef alan kimi unsurların da saptanması için çaba gösterdi. Bunların başında da dönemin İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer’in yer aldığı saptandı. Gerek Harp Akademileri’ndeki konuşması, gerekse hazırlattığı cemaat raporu Başbuğ’u, ABD’ye sığınmış olan emekli vaizin cemaatinin hedefine oturttu. Ulusal orduyu yıpratıcı operasyonlar hızlandı. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a suikast düzenlendiği kurgusuyla da, TSK’nin en gizli birimi olan kozmik odaya bile girildi, Başbuğ tutuklandı. Başbuğ’un Raporu ve Cemaat ADD’nin Seçim Tasarımı Bu yıl yapılacak seçimlerde, Recep Tayyip Erdoğan’ın kadroları, anayasayı değiştirerek başkancı sistemi hukuksal temele oturtacak bir orana ulaşmak amacında. Diktatörlüğe geçişin tamamlanması anlamına gelen bu amaca karşı Atatürkçü Düşünce Derneği, seçimler öncesi “Bizim de söyleyeceklerimiz var” ya da “Türkiye konuşuyor” adı altında binlerce kişinin katılımıyla büyük bir toplantı düzenlenmesi için şimdiden çalışmalara başladı. Çeşitli toplum kesimlerinden konuşmacıların görüşlerini aktaracağı serbest kürsü benzeri toplantı sonunda seçime yönelik bir bildiri yayımlanacak. Bildiride, siyasetten, siyasi partilerden beklentiler, Türkiye’nin önemli sorunlarına yönelik seçim programlarına öneriler, farklı kesimlerin sorunları ve çözüm önerileri raporlaştırılarak kamuoyuna sunulacak. Devlet Sırrı Suçu Arkadaşımız Alican Uludağ yazdı: BM Güvenlik Konseyi’nin 2001’de kabul ettiği kararla “El Kaide ve Taliban mensubu olan ya da bu örgütlerle bağlantılı kişiler” listesine alınmış bulunan Yasin el Kadı, “Beyefendinin misafiri” olması nedeniyle mahkemede “devlet sırrı” kapsamına girmiş... Bir yazımızda, Yasin el Kadı hakkında 2013 Aralık ayında açılan soruşturmada gözaltı kararının uygulanmadığını dile getirmiştik. Bu yüzden “soruşturma gizliliğini ihlal” ve “hakaret” gerekçeleriyle hakkımızda dava açılmış. Hem “beyefendinin misafiri”, hem de “devlet sırrı” olan birinin adını yazmışız bir kere... Edinilen bilgilerdeki en çarpıcı nokta ise, “kasaptaki ete soğan doğramayan” yani Hilmi Özkök’ün Genelkurmay Başkanlığı yaptığı dönemde kuruma cemaat sızmasının büyük oranda gerçekleştiğinin belirlenmiş olmasıydı. İzleyen iki yıllık süreçte de, personel ve tayinatama şubeleri gibi yaşamsal önemdeki birimlerdeki hemen hemen tüm denetimin cemaate geçtiği de bir başka saptamaydı. Başbuğ’un Genelkurmay Başkanlığı dönemine denk gelen iki yılda ise saldırıya geçildi. Sicil notunun düşürülmesi ve benzeri yöntemler kullanılarak, cemaatin kendisi açısından tehlikeli bulduğu ve sayısı kamuoyunca bilinmeyen personelin YAŞ’a gerek kalmadan tasfiyesi sağlandı. Bu yöntemlerle atılamayanların da Balyoz, Ergenekon, Askeri Casusluk davaları aracılığıyla tutuklanmaları sağlandı. Bazı komutanlıklarda istihbarat şube müdürlükleri de devreye sokularak bir kısım personel korkutularak, tehdit edilerek sindirildi. Sindirme yöntemleri arasında, kimi bilgisunar siteleri üzerinden TSK personelinin eşlerine yönelik iddiaların yayılması da vardı. TSK’de tasfiyeyi gerçekleştiren kadronun ordu içinde generalamiral düzeyine değin yerleşmesi karşısında ilk önlem, 2014 Ağustos YAŞ toplantısındaki görevlendirmelerle alındı. Başbuğ’un hazırlattığı cemaat raporunun sonucuna gelince. Bu rapora dayanılarak bugüne değin hiçbir işlem gerçekleştirilmiş değil! Asıl Amaç Sırıtıyor Yargıçlar Sendikası Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu’ndan anımsatma: “1876 tarihli Kanuni Esasi’nin 18. maddesindeki ‘devletin lisani resmisi olan Türkçe’ hükmünden de anlaşıldığı gibi Osmanlı bile resmi dilinin Türkçe olduğunu belirtmiş. Erdoğan ise, Türkçenin yetersizliğine vurgu yaparak güya Osmanlı hayranlığını ortaya koymak isterken, bir yandan Osmanlı’yı ne kadar tanıdığını, diğer yandan amaçladığının harf devrimi öncesi Arap harfleri takıntısı olduğunu, böylece Cumhuriyet ve harf devrimi düşmanlığını çok açıkça itiraf ederek ortaya koymuştur.” Özür Geçen hafta pazartesi günkü köşemizde “Yeni Yıl” başlıklı yazımız teknik bir hata sonucu iki kez yayımlanmıştır. Okurlarımızdan özür dileriz. Audi iddialı modelini yenileyerek Türkiye’de satışa sundu Yaris küçük motoruna rağmen üstün performans sunuYor Multimedya üssü A6 Audi’nin Premium segmentte en iddialı modeli olan A6 yenilendi. İlk etapta 2.0 TDI 190 beygir stronic otomatik şanzımanlı versiyonu ile satışa sunulan Yeni A6, hiç olmadığı kadar verimli, güçlü hale geldi. Yenilikçi teknolojiyi ve Audi’nin premium alanındaki iddiasını temsil eden Yeni A6, alüminyum bileşenleri içeren hafif gövde yapısı, güçlü ve verimli motorlar, sportif şasi ve gelişmiş asistan ve multimedya sistemleri gibi birçok teknik alanda yeni standartlar oluşturuyor. Keskin çizgiler, vurgulu yatay hatlar ve atletik hava veren gergin yüzeyiyle A6 modellerinin tasarımı hassasiyet ve sportif şıklığı temsil ediyor. A6 model ailesinde, ön koltuklar, tercihe bağlı olarak, havalandırma ve masaj fonksiyonlarıyla satın alınabiliyor. MMI radyo işletim sistemi ve deluxe otomatik iklimlendirme sistemi standart olarak sunuluyor. Yeni A6 modelleri ayrıca, MMI navigation plus’tan MMI touch’a kadar bir dizi konfigürasyonuyla bilgieğlence konusunda da rakiplerinin önüne geçiyor. Otomatik olarak yuvasına giren sekiz inçlik monitörle serisinin en iyisi olan navigasyon sistemi, Audi’nin iş ortağı Nvidia’nın geliştirdiği hızlı Tegra 30 grafik çiplerini kullanan yeni bir teknoloji platformunun üzerinde yer alıyor. Yeni A6 ve A6 Avant’ta Türkiye’de ilk etapta dizel motor seçenekleri ile yer alacak. 2.0 TDI motora sahip versiyon, 190 beygir güç üretiyor. Yeni A6 dizel model ailesinin en güçlü üyesi 3.0 TDI motora sahip 272 beygir modeli ise 2015 yılının ilk çeyreğinde satışa sunulacak. Makyaj işe yaramış Toyota’nın bugüne kadar 3 nesil ürettiği Yaris makyajlanarak son haline kavuştu. Pratik ve keyifli sürüş vaat eden bu ufaklık, iki benzinli ve bir de dizel ünite ile satılıyor. Hibrit versiyonu da olan model tasarımındaki değişikliklerle daha çekici hale gelmiş. Özellikle ön yüzdeki ızgara grubu daha da büyütülerek petek tasarımlı bir yapı halinde sunulmuş. Marka logosu daha da ön plana çıkarılarak krom çıtayla desteklenmiş. Yatay konumlandırılan sis farları yeni nesilde tampona dikey olarak yerleştirilmiş. Model içeride de ufak değişimlere uğramış. Direksiyon sistemi daha önceki modeliyle benzer tasarım sunarken, üzerindeki kumandalar ile fonksiyonelliğini ön plana çıkarmış. Müzik sistemi dokunmatik. Toyota Touch 2 olarak adlandırılan bu ekran 7 inç büyüklüğe sahip. Buradan müzik sistemi kumanda edilebilinirken, otomobil ile ilgili birçok bilginin yer aldığı ekran olarak da kullanılması mümkün. Geri viteste park kamerası olarak kullanılan bu ekranın çözünürlüğü de yeterli seviyede. Model eşya gözü konusunda da vites önü, kapı iç cepleri ve torpido olmak üzere birçok alan sunmuş. Skypack donanımıyla gelen cam tavan ise iç mekãnı ferah kılmış. Modelde 1.33 benzinli 99 beygir güç üreten motor yer alıyor. Saatte maksimum 175 kilometre hız değerine sahip olan model, 0100 kilometre hızlanmasını ise 12,6 saniyede tamamlıyor. Sürekli değişken oranlı bu CVT otomatik sistem vites oranlarının değişiminde sarsıntısız olmasıyla beğenimizi kazandı. Modelin fabrika tüketim değeri ise 5.1 litre olarak belirlenmiş. Orta sert süspansiyonlarıyla konfor konusunda başarılı. Başarılı dönüş çapı sayesinde dar sokaklar korkulu kâbuslarınız olmaktan çıkıyor. Direksiyon ise bu konudaki en büyük yardımcınız olarak ön plana çıkıyor Subaru’ya büyük ödül Subaru’nun farklı segmentlerde yer alan modelleri Amerika Otoyol Güvenliği Sigorta Enstitüsü (IIHS) tarafından yapılan güvenlik ve çarpışma testlerini başarı ile geçerek “Yılın En Güvenli Aracı” ödülüne layık görüldü. 2015 model “EyeSight” teknolojisine sahip Legacy, Outback, Forester, Impreza ve Subaru XV Crosstrek modelleri IIHS en yüksek güvenlik standardı olan 2015 Yılı “Top Safety Pick+” ödülünü ve önden çarpışma önleme testinde ise en üst sıralama olan “Superior” (Üstün) derecesini almaya hak kazandı. Küçük araçlar kategorisinde ise yalnızca Impreza ve Subaru XV Crosstrek “Superior” (Üstün) derecesi sahibi oldu. iZ Le ni m BULMACA KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] SEDAT YAŞAYAN Renegade’e 5 yıldız! Jeep markasının küçük SUV segmentinde yer alan modeli Renegade, dünyanın önde gelen otomobil güvenlik organizasyonlarından Euro NCAP tarafından gerçekleştirilen çarpışma testle rinde 5 Yıldız ile ödüllendirildi. Türkiye pazarına ekim ayı sonunda sunulan Jeep Renegade, Euro NCAP testlerinde toplamda 100 üzerinden 80 puan elde ederek, en yüksek skora ulaştı. Jeep Renegade bu sayede, sınıfına getirdiği yeniliklerin yanı sıra, güvenlik konusunda da iddialı olduğunu kanıtlarken, Jeep markasının her zaman ön planda tuttuğu yüksek güvenlik seviyesinin de altını çizmiş oldu. Skoda 1 milyon üretimi aştı Skoda tarihinde ilk defa bir takvim yılında 1 milyondan daha fazla araç üretti. 119 yıllık uzun tarihinde 1 milyonluk eşiği 2014 yılında aşan Skoda, bu başarıların devamını getirmeyi hedefliyor. Yılda 1 milyondan fazla araç üretimi, Çek otomobil markasının özellikle son 20 yıl içerisindeki gelişimini açıkça gözler önüne seriyor. 2014 yılının Mart ayında, Mlada Boleslav fabrikasında 11 milyonuncu üretimini gerçekleştiren Skoda, yıl sonuna doğru ise ürettiği Fabia 1.2 TSI modeliyle 1 yılda 1 milyonuncu aracını üretmiş oldu. HARBİ SEMİH POROY SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Muğla’nın 1 Fethiye ilçe 2 sinde, içmeleri, şelalesi 3 ve plajıyla 4 tanınmış bir 5 koy. 2/ Bir 6 dinin öğre nilmesi gere 7 ken inançla 8 rıyla tapınma 9 kurallarının tümü... Saçın 1 2 3 4 5 6 7 8 9 küçük tutamları 1 N E Ş V Ü N E M A nın değişik renk 2 E R İ E E F A L lerde boyanması. 3 K İ P E V İ Y E 3/ Türkiye’nin, 4 E K P L A J Gökçeada ve L İ E D Marmara’dan son 5 S A R A A P S E R A ra üçüncü büyük 6 MA T adası. 4/ Bir renk... 7 R U B A İ P İ T İ III. Selim’in şi 8 O L A Y irlerinde kullan 9 K A T A S T R O F dığı mahlas. 5/ Etiyopya’da, üç milyon yıllık insan fosillerinin bulunduğu vadi... Sessiz, uslu. 6/ “Misket limonu” da denilen, acı sulu küçük limon cinsi... Bir soru sözü... Uzaklık işareti. 7/ Acı, üzüntü... Bir gösterme sıfatı. 8/ Verdi’nin bir operası. 9/ Düşünülerek verilen kesin yargı... Notada durak işareti. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ 13. yüzyılda Anadolu Selçuklularına karşı ayaklanan Türkmenlere verilen ad. 2/ Bir bilim ya da sanat kolunda özel ve belirgin yöntem... Düğme deliği. 3/ Güney Kafkasya kökenli bir halk... Yunan abecesinde bir harf. 4/ Ensiz olarak dokunmuş parçaların yan yana eklenmesiyle oluşan, nakışlı ince kilim... Süryani azizlerine verilen san. 5/ Ağırlık ve uzunluk ölçüleri için kabul edilmiş yasal ölçü modeli... Bir nota. 6/ İlenme, beddua... Afyonkarahisar ilinde bir göl. 7/ Tehlikede olana yapılan yardım... Utanma duygusu. 8/ Osmanlı toprak düzeninde yıllık geliri yirmi binle yüz bin akçe arasında olan dirlik... Bir cetvel türü. 9/ Yunan mitolojisine göre uçmayı başaran ilk insan. C M Y B