Katalog

31 OCAK 2015 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 fırtına 3 gün sürecek THY 103 seferini iptal etti l İstanbul Haber Servisi Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün lodos fırtınası uyarısı yetkilileri harekete geçirdi. İstanbul’da dün akşamdan itibaren etkili olan lodos fırtınası üzerine, THY iç ve dış hatlarında 103 seferini dün ve bugün karşılıklı olarak iptal etti. THY’nin internet sitesinde konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Meteorolojik raporlar ışığında, beklenen olumsuz hava durumunun Türk Hava Yolları’nın uçuşlarını aksatma olasılığına karşın gerekli tedbirler alınmaktadır” denilerek iptal edilen uçuşları sefer sayıları ve saatleri açıklandı. l Çanakkale Boğazı ve Adalar’a deniz ulaşımını sağlayan Gestaş firması da, kuvvetli lodos nedeniyle tedbir alarak dünden itibaren üç gün boyunca Gökçeada ve Bozcaada hattındaki seferleri iptal ettiğini duyurdu. Ayrıca GeyikliBozcaada arasında da dün saat 12.00’den itibaren bugün ve yarın da dahil olmak üzere tüm seferlerin olumsuz hava koşulları nedeniyle iptal edildiği bildirildi. Meteoroloji ayrıca kayak merkezlerindeki yurttaşları da uyardı. Kayak merkezlerindeki kar kalınlıklarına dikkat çeken yetkililer, kar erimeleri meydana gelmesinin beklendiğini açıkladı. Yurttaşların ve yetkililerin kar erimelerinin neden olabileceği ani sel ve taşkın riskine karşı dikkatli ve tedbirli olmaları istendi. Lodosun adı yetti l Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün kuvvetli lodos uyarısı THY’nin 103 seferini iptal ettirdi. Beklenen fırtına nedeniyle Gökçeada ve Bozcaada’da 3 gün sefer yok. Fırtına 3 gün etkili olacak. Meteoroloji Müdürlüğü yetkililerince yapılan fırtına uyarısında; Marmara’da dün akşam saatlerinden itibaren güney ve güneybatı yönlerinden esen rüzgârın 90 kilometreye kadar ulaşacağı, yarın ise saatteki hızı 100 kilometreye kadar çıkacağı sanılan tam fırtınanın salı günü sabah saatlerine kadar aralıklarla etkili olacağının tahmin edildiği duyuruldu. Hızı 100 kilometreye çıkacak uyarı İGDAŞ’tan İGDAŞ, İstanbul genelinde kuvvetli lodosun etkisiyle oluşabilecek karbonmonoksit zehirlenmelerine karşı, bacalı doğalgaz cihazı kullanıcılarını uyardı. İGDAŞ’tan yapılan yazılı açıklamada, dün öğleden sonra İstanbul genelinde etkili olan kuvvetli lodosun, 2 Şubat’a kadar devam edeceği bildirildi. Tarım Reform Müdürlüğü’nden pes dedirten proje: Bu da oldu Zehir ÖZLEM GÜVEMLİ Karaman’ın meralarında maden ocağı işletecek Kuito, rotayı Aliağa’ya çevirdi Maden ocaklarının tahrip ettiği Türkiye’nin en verimli topraklarına sahip Karaman’daki maden projelerine “bu kadarı da olmaz” dedirtecek yeni bir proje daha eklendi. Tarım topraklarını koruması gereken Tarım Reformu Genel Müdürlüğü, Karaman’ın mera ve çayırlık alanlarında ariyet yani bir tür taşocağı madeni işletecek. 9.52 hektarlık merada ariyet ocağı işletmek için yapılan başvuruya Karaman Valiliği tarafından “Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) gerekli değildir” kararı verildi bile. Kayaçların doğal ve jeolojik etkenler sonucu kırılması, ufalanması, taşınması ile oluşan; çakıl, kum, silt ve mil içeren yamaç molozu niteliğindeki “ariyet” malzemesinin bulunduğu Karaman Merkezi ilçesi Süleymanhacı köyü yakınlarında sahaya ilişkin tanıtım dosyası hazırlandı. Dosyaya göre maden sahası köye 2 bin metre mesafede bulunuyor. KonyaKaraman Planlama Bölgesi 1/100 bin ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda faaliyet alanı çayırmera olarak gözüküyor. Dosyada çayır ve meranın kanundaki tanımlarına da yer veriliyor. Çayırlar “taban suyunun yüksek bulunduğu veya Çayırlar meralar... sulanabilen yerlerde biçilmeye Bitkisel toprak elverişli, yem üretilen ve genellikle kazınacak kuru ot üretimi için kullanılan yer” olarak tanımlanıyor. Mera Sahada ortalama 20 metre için de “Hayvanların otlatılması kalınlığında ariyet tabakası ve otundan faydalanılması için tespit edildi. Ocağın işletileceği tahsis edilen veya kadimden beri alanda ilk önce bitkisel toprak bu amaçla kullanılan” tanımı makineler yardımıyla sıyrılacak. kullanılıyor. Bu, 95 bin 200 metrekarelik Dosyada proje için başka bir alternatif yer olmadığı, sahada bitkisel toprak yok edilecek Tarım Reformu Genel Müdürlüğü anlamına geliyor. Maden tarafından üretilecek ariyet ocağının işletilmesi aşamasında malzemesinin arazi toplulaştırma 4 kişi istihdam edilecek. Tarım çalışmalarında dolgu malzemesi Reformu Genel Müdürlüğü’nce olarak kullanılacağı belirtiliyor. yıllık ortalama 250 bin ton Maden ocağının yapılacağı alan üretim yapılması planlanıyor. aynı zamanda tescil dışı olduğu için Projenin bedeli de 200 bin TL. Hazine arazisi konumunda. gemisi geliyor radyoaktif madde içerdiği ortaya çıkan tanker, söküm için Aliağa’ya doğru yola çıktı. Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu, geminin tehlike saçtığını belirterek “durdurun” çağrısında bulundu. HAKAN DİRİK İZMİR Kuito adlı radyoaktif atık yüklü gemi, söküm için rotasını Türkiye’ye çevirdi. Şu anda Bodrum’un güneyinde, uluslararası sularla Yunanistan karasuları arasında seyreden geminin, Aliağa’daki gemi söküm tesislerine gelmek için Türk karasularına girmemesi için mücadele başlatıldı. Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu, radyoaktif atıkların Türkiye’ye girmesinin yasak olduğunu belirterek hükümeti görevini yapmaya çağırdı. Bozoğlu, “Türkiye, kimsenin arka bahçesi ya da çöplüğü değildir” diye konuştu. ‘Sit’ler halktan incelenmesi çalışmalarından muhtarların bile haberi yok ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından Türkiye genelindeki doğal Sit alanlarının yeniden belirlenmesi için başlatılan çalışma, bu bölgede yaşayanlar ve uzmanlardan gizli tutularak yürütülüyor. Çevrecilerin özellikle çalışmadan uzak tutulduğunu belirten Marmaris Çevre ve Turizm Gönüllüleri Grubu Başkanı Filiz Ersan, “Bu programa çevreciler davet edilmedi. ‘Yeniden belirlenme’ denildiğinde akıllara tahsis, ihale ve imara açılma geliyor. Proje şeffaf yürütülmüyor” dedi. Sit alanlarının yeniden belirlenmesi çalışmaları, en çok doğal sit alanının bulunduğu Muğla’dan başladı. Projeyi yürütenlerin bölge dışından geldiğini ve bu kişilerin bölgeyi yeterince tanımadığını kaydeden Ersan, “Bu insanların Muğla bölgesini iyi tanımadıklarını düşünüyoruz. Bu bölgeyi iyi bilen ve burada yaşayan uzmanların da görev alması gerekirdi. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nin de bu projeye dahil edilmesini istiyoruz. Bakanlığın Muğla Doğal Sit Alanlarının Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Projesi ile ilgili toplantısı geçen hafta Marmaris’te yapıldı. Bu programa çevreciler davet edilmedi. Sit alanlarının yeniden belirlenmesiyle ilgili çalışma yürütülmesine karşıyız. ‘Yeniden belirlenme’ denildiğinde akıllara tahsis, ihale ve imara açılma geliyor” diye konuştu Koruma altındaki doğal Sit alanlarının en güzel yerler ve özel coğrafyalar olduğunu vurgulayan Ersan, bölgedeki sürdürülebilir turizmin, doğanın güzelliği ve fazla bozulmamış olmasından kaynaklandığını anlattı. “Bu güzelliğe asla neşter vurdurmayız” diyen Ersan, şunları söyledi: “Sit alanlarının yerinde incelenmesi çalışmalarından muhtarların bile haberi yok. Bölgeyi bilmeyen bu yabancı kişiler Sit alanlarını nasıl belirliyorlar? Bölgenin doğal güzelliklerini koruyan kalkan, ortadan kaldırılmak isteniyor. Yapılan tespitlerin ardından hiçbir itirazların kabul edilmeyeceği yönünde açıklamalar yapıldı. Adeta bir ceza gibi olan ve projenin şeffaf olduğuna da inanmıyoruz.” Beş kat daha tehlikeli Geminin Türk karasularına girmesi durumunda geri dönülemez bir durum oluşacağını belirten Bozoğlu, İzmir Gaziemir’de nükleer atık bulunan kurşun fabrikasını anımsatarak şunları söyledi: “Gaziemir’deki nükleer atıkların da benzer biçimde gemiyle Türkiye’ye sokulduğunu düşünüyoruz. Hukukçularımızın yaptığı araştırmaya göre bu gemide normalin 5 katı radyoaktif atık madde ve tehlikeli atık bulunuyor. Hatta, gemiden dumanların tütmeye devam ettiği duyumunu alıyoruz. Biz aldığımız ihbarı değerlendiriyoruz. Bakanlık, daha derinlemesine inceleme yapmalıdır”. Aliağa’daki Gemi Geri Dönüşüm Sanayicileri Derneği yetkilileri ise iddiaları yalanladı. Ancak kamuoyuna “daha sonra” ve “yazılı” olarak bilgilendireceklerini duyurdu. l Sit alanlarının yerinde kaçırılıyor’ l İztuzu’nda yeni tartışma Otopan olayı... Geçen yıllarda “Otopan” adlı gemi de tehlikeli atıklarıyla Aliağa’ya doğru yola çıkmış, ancak başlatılan kampanyayla Türkiye’ye sokulmamıştı. Otopan, Hollanda’da “temizlendikten” sonra Aliağa’ya gelebilmişti. Benzer biçimde şimdi de Kuito, rotayı Aliağa’ya çevirdi. Edinilen bilgiye göre Kuito, Angola’da günlük 100 bin varil petrol işleme kapasitesiyle çalışıyordu. 2013 yılında hazırlanan bir rapora göre, normalin 5 katı Aynı plajda iki üniversite METE KIZIK Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce’nin, İztuzu Plajıyla ilgili son açıklamaları ihtiyatla karşılandı. Bakanın İztuzu’nda yıllardan beri çalışmalarda bulunan Pamukkale Üniversitesi’ni yok sayarak “Carettaları Muğla Üniversitesi’ne emanet edeceğiz” tweet’leri şaşkınlık yarattı. İztuzu Kumsalını Kurtarma Platformu Sözcüsü Murat Demirci “Bakanın açıklamalarını olumlu buluyoruz. Ancak bazı konularda yanlış bilgilendirildiğini düşünüyoruz” dedi. Demirci, “Bakan, ihalenin iptal edileceğini belirtmiş, bu olumlu bir gelişme. Burada hiçbir ticari faaliyetin olmayacağı ifade edilmiş, bu da bizim için olumlu bir gelişme. Ticari faaliyet olmaması, caretta carettalar için son derece olumlu. Önceliğimizin doğa koruması olması gerektiğini her zaman belirttik. Buranın Muğla Üniversitesi’ne verileceği yönünde bir açıklaması olmuş. Burada zaten Pamukkale Üniversitesi’nin yıllardan beri bir çalışması var. Bu durumda iki üniversitenin aynı kumsalda, aynı amaçla, aynı prensiplerle çalışması nasıl olacak yeni bir konu olarak önümüzde duruyor. Her durumda bilimsel çalışma tabii ki yerinde bir karar” dedi. Güllüce’nin Twitter yazılarında ve görsel medyadaki görüşlerinde belediyeye karşı yanlış bilgilendirildiğini de düşündüklerini belirten Demirci, “Belediye zaten bakanlıkça orayı kiralamıştı. Kumsalda ne kadar şezlong olacağı, ne kadar sıklıkla konulacağı bakanlığın kararıyla oluyordu. 25 yıldır bu plajlar, bakanlığın ve Çevre Koruma Müdürlüğü’nün denetiminde. Burada belediyeyi şezlonglar konusunda eleştirmek sanıyorum bakanın yanlış bilgilendirilmesinden doğuyor. Hiç şezlong olmaması da doğru değil. Çünkü insanları güneşin etkisinden korumak gerekiyor ki turizm de yaşasın. Turizmden geçimini sağlayan insanlar da yaşamlarını sürdürebilirsin. Zaten bu konuda sıkı denetimlerde var” dedi. Güllüce, Twitter’dan İztuzu için şu mesajı yazmıştı: “İztuzu ihalesini iptal edeceğim. Yeni aldığımız karar şu: İztuzu Plajı’nda hiçbir ticari faaliyet, şezlong, şemsiye olmayacak. Akademisyen ve gazeteciler ile bir araya geldik. Carettaları Muğla Üniversitesi’ne emanet edeceğiz. Gerekli protokolü imzalayacağız.” ‘Asla neşter vurdurmayız’ Carettalar için olumlu ama... Güllüce’nin mesajı Artin’in Yusufeli ilçesindeki yurttaşlar, Yusufeli Barajı nedeniyle yapılması planlanan yeni yerleşim yerlerinin inşaatına başlanmadığını belirterek, durumu taşıdıkları tabutları Barhal Çayı’na atarak protesto etti. Vatandaşlar, “Yarınlarımız ne olacak”, “Verdiğiniz sözler sözde kalmasın” ve “Evimize dokundun hayatımıza dokunma” dövizleri taşıyarak DSİ 26. Bölge Yeniden Yerleşim Yeri Proje Müdürlüğü binası önüne kadar yürüdü. Burada yapılan açıklamada, yeni yerleşim yerinin 2017’e kadar kurulması gerektiği belirtilerek, baraj suları altında kalacak yerleşim yerleri için yeni mezarlıkların oluşturulması, esnafın kaybının tazminatla giderilmesi ve yeni tarım alanlarının oluşturulması taleplerinde bulunuldu. Yurttaşlar, daha sonra baraj altında kalacağı bildirilen köylerin isimlerinin yazılı olduğu tabutları, Barhal Çayı’na attı. (Fotoğraf: AA) Artvin’de tabutlu protesto C M Y B