27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 OCAK 2015 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13 Fatih Keresteci’ye göre Türkiye ekonomisi gelecek birkaç yıl daha darboğazda olacak Kemerlerinizi bağlayın u HSBC Hazine Grup Başkanı Fatih Keresteci, Türkiye’de bu yıl ekonomide havaların sık değişeceğini belirterek olabildiğince dikkatli olunması gerektiğini vurguladı, ‘Kemerlerimizi bağlayalım. Sisli ve buzlu havalarda ara ara durup çay molası da vermek gerekiyor’ dedi. Ekonomi Servisi HSBC Hazine Grup Başkanı Fatih Keresteci Türkiye’nin yıllardır kaliteli büyüme sağlayamadığına işaret ederek, Türkiye’nin gelecek birkaç yıl daha darboğazda olacağını bu nedenle şirketlerin ciroları aşağı çekip kârları ön plana çıkarmaları gerektiğini vurguladı. Tüm Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Federasyonu’nun (TAMPF) düzenlediği sektörün “20142015 Değerlendirme/Bilgilendirme” toplantısında “Bir Cisim Yaklaşıyor” başlıklı sunum yapan Keresteci, global piyasalardaki gelişmeler de göz önüne alındığında, risklerin arttığı bu dönemde, perakendenin de aralarında bulunduğu birçok sektörde konsolidasyonların artmasının beklendiğini söyledi. Keresteci, “Rasyonel olmayan rekabetin getirdiği bir çarpıklık var. 20162017’de konsolidasyonlara hazırlıklı olmakta fayda var” diye konuştu. Keresteci’nin yaptığı sunumun satır başları şöyle: l 11 Eylül’de geçen hafta İsviçre Merkez Bankası’nın ani faiz indiriminde siyah kuğu gördük. Siyah kuğu piyasada beklenmedik anda bir şey olursa görüyoruz. Türkiye’de de siyah kuğu görme ihtimalimiz var. Eğer çözüm süreci olumsuz gelişirse negatif anlamda siyah kuru görürüz. Ya de 2015’te yeni oluşacak hükümette eğer faizler çok aşağıya indirilirse o zaman siyah kuğu görebiliriz. l Gelişmekte olan ülkeler ile ilgili çok endişeli değiliz ama sorun gelişmiş ülkelerde. AB’nin büyüme motor tamamen durdu. Japonya’da ekonomi motoru uzun zamandır çalışamıyor. Çin ekonomisi ivme kaybederken yüksek varlık fiyatları kaygı uyandırıyor. l Fed bir karar almadığı sürece Avro’daki düşüş devam edecek. l Eğer hükümet faizleri çok aşağıya çekmezse bizim yıl sonu dolar tahminimiz 2.40 TL. l Türkiye tasarruf etmiyor. Türkiye’nin OECD ülkeleri içinde tasarruf oranı sadece yüzde 12. Tasarruf olmadığı için tüketim artıyor. Türkiye’nin büyümesi yurtdışından gelen parayla oluyor. Bunu ödemek için büyümek gerekiyor. Büyüme nabız demek nabız çökerse ölürsünüz. Türkiye son yıllarda sadece inşaat yaratmış. Bu sıkıntıdır. Alp Önder Özpamukçu Hulusi Belgü Vahap Küçük Toplantıda verilen bilgiye göre, 2014’te 110 milyar dolar cirosu bulunan organize perakende sektörü 750 bin kişiye istihdam sağlıyor. Toplam perakende sektörünün ise 250 milyar dolar ciro ve 2.5 milyon istihdamı bulunuyor. Sektörde bu yıl 50 bin kişiye ek istihdam sağlanacak. Komşudan ‘Umut’ Esintisi Ülkemizde bizler gibi dünyadaki gelişmelere ilgi duyanlar için bile sürpriz sonuç. Günümüz medyasının gazetecilikten kopuş, kirlenmesiyle bağlantılı, toplumsal duyarsızlaşma, sansürle atbaşı gidiyor. Şaşkınlığımızla doğru orantılı dün abartılı gündemin odağına oturuverdi... İyi ki de öyle oldu. Kulaklarımız insana, insan haklarına aykırı, emperyal küresel düzenin dayatığı gelişmelerle öylesine paslanmıştı ki... Artık zengin Kuzey dünyasının halklarını da içine alan, yoksul Güney dünyasının çoğunluk milyarlarını çok fazla ezmiş yoksullaşma, yoksunlaşma... Ekonomik gelişmelerin insana aykırı yaşanması ile doğrudan ilişkili sınıfsal çatışmalar, her tür alt kimliğin insanların hak arama gücü örgütlülüğünü yok etmek üzere kullanılmaları... Irklar, kültürler, dinler, mezhepler üzerinden akıtılan kanlar... Bataklıklar, kaosun ekonomiye, paylaşım savaşlarına dayalı gerçek yüzü bir güzel açıklanıyor... Çok doğru silahlı güçten daha etkin olarak, en kirli emperyal çıkarların toplumları güdülemelerinde ele geçirilmiş medya gücü, algı yönetimi seferberliğinde Yunan halkının, ABIMF politikalarını reddeden SYRİZA’yı iktidara taşımış olmasının medyatik, magazin yüzleri ortaya çıkarılıyor. Yunan halkının geçmişten günümüze sol geleneği, duygu bağları ile, çaresizliğin, sorunların bunalımında, yumağında biraz romantik davrandığının altı çiziliyor. Üretimden kopuk Yunanistan’ın somut ekonomik verileri, sorunlarının boyutlarının rakamları art arda sıralanarak, Çipras’ın liderlik zaferindeki öncelikleri de sayılarak, gerçekleşebilirlikleri üzerinden başından “olanaksız” algısı pompalanıyor... Sevgili Ergin Yıldızoğlu’nun dünyayı ekonomik pencereden izleyen, sağduyulu “umut”a oy vermeyi dünkü Cumhuriyet’te yayımlanan gerekçelendirmesini, bugün de birkaç cümlecik içinde sizlerle bir kez daha paylaşma gereğini duyuyorum... “Yunanistan’da olsam tereddüt etmeden SYRİZA’yı desteklerdim. 1950’lerden bu yana ilk kez halk sınıflarının desteğini almayı başardığı için, uluslararası sermayeyi uzlaşmaya, tavize, bazı reformları kabul etmeye zorlayabilecek bir parti var...” Bilmem AB siyasi liderliklerinin dünkü sert açıklamalarının nedenlerini anlatmaya yetiyor mu? Üyeliğe torpilli almakla kalmayıp, Avrupa kültürleri bağları ile ilişkilendirerek ekonomik destekler, kredilerde ayrıcalık verdikleri ülkenin borçları üzerinden olabileceklerin paniği besbelli sert çıkışların, gardını almanın gerekçeleri... Kıbrıs’ı yine torpilli almaları, kendi ilkelerini çiğnedikleri için, Türkiye’yi uzlaşmaya zorladıkları günleri de anımsamalıyız. İktidarımızın balıklama atladığı kendi ayıplarını bize kapattırma uğruna, “Yes be annemli...” kampanyalarındaki bastırmaları... HHH Sonucun çarpıcılığında azıcık abartılı umutlanmış olsam da... Kulağımda ülkemiz felsefeciler örgütlenmesinin öncüsü sevgili İona Kuçuradi’nin, Dünya Felsefe Birliği örgütlenmesi çatısı altında ülkemizde düzenlediği Balkan Felsefecileri Kongresi’nde Yunan Felsefe Birliği Başkanı bayan profesörün verdiği bilgileri hiç unutmadım... “İnsan haklarına aykırı paranın, sermayenin giderek daha az ellerde toplanması, kitlelerin yoksullaşması yoksunlaşmasında halkların ırklar ve dinler, mezhepler, her türden alt kimliklerle birbirlerine düşürülmeleri, parçalanmaları siyaseti o kadar etkili kullanılıyor ki... Tartışılamaz insan haklarının özgürlük alanları ile ayrımcılıklar tuzağında çatışmalar yaratılması öylesine etkili ki... Yunanistan’da geldiğimiz noktadaki kutuplaşmalar, gettolaşmalara bakarak, yakın tarihlerde ülkemde YunanlıTürk ArnavutMakedon ya da Hıristiyanlığınİslamın mezhepleri üzerinden çatışmamız o kadar kolaylaştı ki...” Yunanlı felsefecinin sorumlu kaygıları üzerinden kanlı çatışmalar, bölünüp parçalanmalar yaşanmadıysa da... Sonraki yıllarda Yunanistan’da ekonomik kırılmalar, işsizlik, yoksullaşma, yoksunlaşma, en çok geç nüfusun çaresizliğinde, kazanılmış sosyal devlet, işçisendikal hakların katledilmesinde, sosyal dampinge isyan niteliğinde o kadar çok çatışma, sokak eylemleri, grevler yaşandı ki... Bizim medya yine yaşanan gerçeklerin ülkemizde algılanması çarpıtmalarında; Yunanistan’ın bizden çok güçlü olan sol deneyim, birikimleri ile AB’den gelen para, borç ödemeleri politikalarına karşı halktan gelen başkaldırıyla bir tür dalga geçiyorlardı... Yunan halkının hazır yiyici kültüründe AB’den aldığı abartılı olduğu doğru sayılabilecek desteklerin şımarıklığında, borç ödemede çamura yatma eğiliminde olduğu görüşünü, kafalarımıza, bilinç algılaması olarak kakıyorlardı... 2002’de ABDAB siyasal destekli iktidarlarında, İslam dünyasına yönelik çıkar projeleriyle bağlantılı destekler görmezlikten geliniyor...Doağldır ki AB üyesi yapılması siyaseten, çıkarlar gereği engellenmiş Türkiye’ye gelen doğrudan destek YunanistanKıbrıs ile kıyaslanamazdı... Öncelikli krizden çıkış acı reçetelerinin Ecevit hükümetinin icraatları içinde dayatılıp eksiksiz uygulanmış olmaları bağlantılı, seçimlerde bedeli koalisyon partileri ödemişlerdi. İktidarları olumlu bir ekonomik büyüme dinamiğinin kucağına oturmuşlardı. Üstüne 13 yıllık icraatlarında Cumhuriyet birikimlerinin yaşamın her alanında özelleştirmeler, ihale vurgunları ile yağmalanmalarını, hovarda mirasyediliği, yolsuzlukları eklemleyin... Dudak uçurtan savaş ganimetleri, suçları ile de eklemlenmiş, yüksek faizle beslenen sıcak ve kara para girişlerini, borçlanmaları eklemleyin... ‘Bir ayağımız frende olmalı’ Tüm Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Federasyonu (TAMPF) Başkanı Vahap Küçük, 2015’te organize perakende sektörünün yüzde 9 büyüyerek 120 milyar dolarlık ciroyu aşmasını beklediklerini; ancak kârlılık sorunu bulunan sektörün önceliğinin yeni mağazalar açmaktan ziyade verimlilik olacağını söyledi. Küçük, “2014’te Türkiye ekonomisinin yüzde 3.3 büyümesi beklenirken, perakende sektörü reel bazda yüzde 9 büyüdü. Toplam perakendenin 2014’te 250 milyar dolar olan cirosunun 110 milyar dolarını organize perakende sektörü gerçekleştirdi” dedi . Sektörde büyüme konusunda bir sıkıntısı olmadığını ancak kârlılık probleminin bulunduğunu vurgulayan Küçük, “2015’te nakit yönetimi daha önemli olacak. Likit kalmalıyız. Buzlu havalarda arabayı daha dikkatli kullanmalıyız. Bir ayağımız mutlaka frende olmalı. Artan rekabet ve yüksek finansman maliyeti kârlılığı olumsuz etkiliyor. Birçoğu dolar bazlı olan kira maliyetlerinin yüksekliği, yüksek verimsizlikler kârlılığı büyük oranda etkiliyor. Sektörün bundan sonra daha fazla büyümekten ziyade, kârlılık üzerinde durması gerekiyor” açıklamasını yaptı. Küçük sektör için gelecek dönemde risk oluşturacak olumsuz faktörleri ise şöyle özetledi: “Rusya ve Ukrayna’da 2014’te süregelen krizin devam etmesi, petrol fiyatı düşmesi sonucu gelirin düşmesi, bu ülkelere yapılan ihracatta ve gelen turist rakamlarındaki düşüş potansiyeli olumsuzluklar arasında. İhracatımızın önemli bir kısmı Avrupa ülkelerine. Bu nedenle Avro’nun dolar karşısında değer kaybetmesi hammaddenin dolar, ihracatın Avro olması nedeniyle ihracatçıları zorlamaktadır. Haziranda yapılacak seçimin ekonomiye olumsuz etkileri olacak mı olmayacak mı göreceğiz.” TAMPF çatışı altında bulunan birliklerden Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Hüseyin Doğan, “2014, yurtdışında daha fazla mağaza açmayı hedeflediğimiz bir yıldı. Türk perakendecilerin 4 bin 200 olan yurtdışı mağaza sayısının 2014 sonunda 4 bin 600 4 bin 700’e ulaşmasını bekliyorduk. Ancak özellikle yakın coğrafyadaki gelişmeler nedeniyle bu hedefin altında kaldık” diye konuştu. Fatih Keresteci 1 Mayıs davası başlıyor İstanbul Haber ServisiDİSK, KESK, TMMOB yöneticilerine, 2014’ün 1 Mayıs’ında Taksim’de yapılmak istenen miting nedeniyle “halkı kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne kışkırtma” iddiasıyla açılanın davanın ilk duruşması 9 Şubat’ta görülecek. Duruşma için destek çağrısı yapan DİSK Genel Başkanı Kani Beko, “İşçileri, emekçileri 1 Mayıs’ta Taksim’e çağırmak değil bunu engellemek suçtur” dedi. DİSK Başkanı Beko, Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, KESK Eş Genel Başkanı Lami Özgen, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, dönemin TMMOB Merkez Konseyi Başkanı Özdemir Aktan hakkında, İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açıldı. Davayla ilgili dün DİSK’in Şişli’deki genel merkezinde basın toplantısı düzenlendi. Meslek odaları ve sendikalar adına ortak açıklama yapan Kani Beko, 2010, 2011 ve 2012 yıllarında Taksim’de gerçekleştirilen 1 Mayısların çatışmasız ve yüzbinlerce kişi tarafından coşku içinde kutlandığını belirterek “Her yıl daha fazla katılımla, gerçekleşen Taksim 1 Mayıs’ı iktidarı rahatsız etmiş, 2013’de saldırılar tekrar başlamıştır. AKP, tüm mahkeme kararlarına rağmen 1 Mayıs’ta Taksim’i yasaklayarak suç işlemiştir” dedi. Ölüme 4 bin 250 TL ceza kestiler u Hattat Enerji Maden Şirketi’nin Amasra’da rödovans sistemiyle işlettiği ocakta ölümlü kazalar yaşanmasına karşın bakanlık işverene sadece “cüzi” cezalar kesmiş. SELDA GÜNEYSU ANKARA – Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişlerince, Hattat Enerji ve Maden Şirketi’nin Amasra’da işlettiği maden sahasında son 5 yılda yapılan denetimler, ocağın adeta “ölüm ocağı” haline geldiğini ortaya koydu. Müfettişlerce hazırlanan denetim raporunda, rödovans usulü çalışılan ocakta “işçilerin karbonmonoksit gazı altında çalıştırılmasından ocakta yeterli havalandırmanın bulunmamasına, işverenin İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu oluşturmamasına” değin pek çok eksiklik bulunduğuna işaret edildi. Çinli işçilerin de çalıştırıldığı madende 9 Ekim 2014’te, ZhengQiXue isimli işçinin yaralanması, ZhangwenLiangi isimli işçinin ölümüyle sonuçlanan maden kazasına ilişkin yaptığı incelemede işverene 29 bin 123 TL idari para cezası uygulanmakla yetinildiği belirlendi. Ayrıca madende 2013’te yaşanan ve Qingjun Lui’nun ölümü ile soBakanlığın raporuna göre, kuyu dip nuçlanan kazada da bakanlık işvereni saren Maden İşleri Genel Müdürü, ve ara katlarda kafes dece 4 bin 250 TL ile cezalandırdı. kontrol ve denetleme elemanlainmebinme noktalarında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Farı, iş teftiş kurulu ile Çalışma yukarıdan malzeme düşruk Çelik, CHP Bartın Milletvekili Rıza melerine karşı emniyet sisBakanlığı’nın iş müfettişleriYalçınkaya’nın yönelttiği sorulara, batemi kurulmamış. Yapılan kanlık müfettişlerinin son beş yılda yanin asli kusurlu bulunduklapatlamalardan sonra yeterli pılan denetim raporlarıyla yanıt verdi. rına dikkat çekti. havalandırma yapılmadan Raporlar, toplamda 11 işçinin yaşamıÖzel, Enerji ve Tabii Kaybu bölgelere girilmiş ve gaz nı yitirdiği kazaların “geliyorum” dedinaklar Bakanı Taner Yıldız’a alarm sensorları ikaz halinğini kanıtlar nitelikte. Eksiklere rağmen deyken çalışmalar sürmüş. bazı sorular yöneltti. Özel, bakanlık tarafından yalnızca 7 bin 546 Yeraltında kullanılan taşıyıcı TL idari para cezası uygulandı. BakanEnerji Bakanlığı müfettiş ve bantlarda yangın için otomalık, 30 Ekim 2013’te yaptığı tespitlerde bürokratları hakkında soruştik algılama ve söndürme de eksikliklerin giderilmediği gerekçeturma izni verilip verilmediğini sistemi bulunmuyor. Ateşsiyle işverene yalnızca 4 bin 312 TL sordu. Yıldız yanıtında, ilgililer leme sahasında yürütülen idari para cezası kesti. Bakanlık ayçalışmalarda patlayıcı hakkında soruşturma izni verilrıca 27 Eylül 2010, 20 Ekim 2011, 31 maddeler ve manyeto mediğini bildirdi. Yıldız, soruşMayıs 2012, 21 Kasım 2012 tarihlerinaçıkta bulunuyor. de de söz konusu maden ocağında inturma izni verilmemesine de, ilÇalışma bölgelerinde celemelerde bulundu. İncelemelere gögililerin bu aşamada sorumlulukacil durum teneffüs re ocakta benzer eksiklikler tespit edildi. larının görülmemesi, Soma Cumistasyonları buAncak bakanlık yine eksiklikler için yalnızca lunmuyor. huriyet Başsavcılığı iddianamesi4 bin TL ile 6 bin TL arasında değişen idari nin Akhisar Ağır Ceza Mahkemepara cezaları uyguladı. Alt işveren hakkında da bin 750 TL idari para cezası kesildi. since reddedilmesini gerekçe gösterdi. Müfettişlere çifte kalkan MUSTAFA ÇAKIR Maden gaz altındayken işçi çalıştırılmış! ANKARA Soma’da 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciada, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ardından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı da müfettiş ve bürokratlara soruşturma izni vermedi. CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel Soma’da denetim yapan müfettişler ile bürokratları TBMM gündemine taşıdı. Özel, 5 Eylül’de savcılığa teslim edilen bilirkişi raporunda, işveren, işveren vekilleri, daimi nezaretçi, teknik nezaretçi, vardiya amirleri, iş güvenliği uzmanları, ocak havalandırma mühendisi, sensör kayıtlarından sorumlu personel, Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) Ege Linyit İşletmeleri (ELİ) kontrol baş mühendisi, TKİ ELİ Eynez ocağı kontrol mühendisleri, üretim izni ve Kapasite kullanımı ve güven endeksi düştü İmalat sanayi genelinde kapasite kullanımı, ocak ayında bir önceki aya göre 0.9 puan azalarak yüzde 73.7 seviyesinde indi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın ocak ayı imalat sanayi kapasite kullanım oranı verilerine göre, imalat sanayi genelinde mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım oranı bir önceki aya göre 0.2 puan artarak yüzde 74.6 seviyesine yükseldi. Öte yandan Reel Kesim Güven Endeksi (RKGEMA), Ocak ayında bir önceki aya göre 2 puan artarak, 103.2 seviyesinde gerçekleşti. Mevsimsellikten arındırılmış RKGEMA bir önceki aya göre 1.6 puan azalarak 106.8 puan seviyesinde gerçekleşti. Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı İbrahim Yetkin, Tarım Destekleme Paketi’ne göre, ürün fiyatlarında değişikliğe gidildiğini belirtti. Pakete göre, kırmızı mercimek 10 kuruştan kilogram başına 20 kuruşa, fasulye 10 kuruştan 20 kuruşa, nohut 1020 kuruşa, süt ve süt ürünleri ise 5 kuruştan 10 kuruşa yükseltildi. Meyve fidanlarına verilen destek yüzde 50 artırıldı. İran’ın meyve ve sebze ithalatına kota konuldu. Açıklanan tarım paketinin ağırlıklı olarak Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yetişen ürünlere yönelik olduğunu ifade eden Yetkin, “Bu kararın çözüm sürecine katkısı olacaktır. Kuşkusuz bu tarım paketi hem bölge üreticisine hem de genelde tarım sektörünün gelişmesine katkıda bulunacaktır” dedi. İbrahim Yetkin Mercimek ve fasulyeye destek arttı BKM: Taksitli ödeme yüzde 5 azaldı 2014’te banka kartlarının kullanımı artarken, taksit sınırının etkisiyle kredi kartıyla yapılan ödemelerde yavaşlama görüldü. Taksitin ödeme içindeki payı yüzde 5 azaldı. 2014’te taksitli ödeme tutarı 101 milyar TL’ye gerilerken taksitli ödemelerin kredi kartları ile yapılan ödemeler içindeki payı yüzde 28’den yüzde 23’e geriledi. Bankalararası Kart Merkezi’nin (BKM) kartlı ödeme sistemleri verilerine göre 2013 sonunda 100 milyon adet olan banka kartı sayısı, 2014 sonunda 106 milyona yaklaştı. 2012 ve 2013’te sırasıyla yüzde 25 ve yüzde 17 büyüyen kartlı ödeme tutarı, 2014’te sadece yüze 11 büyüdü ve 430 milyar TL ile yılı tamamladı. 2014’te internetten kartlı ödeme tutarı 42 milyar TL olurken toplam kartlı ödemeler içerisinde internetten ödemelerin payı yüzde 9’a yükseldi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle