27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 OCAK 2015 SALI DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr CUMHURİYET SAYFA 11 tedavi görmüştü. Kurtuluş Savaşı’nın ve Cumhuriyetin kuruluş yorgunluklarını gidermek için kaplıca tedavisine gerek duyuldu. Bu amaçla gittiği Yalova’da önceleri çadırda kaldı. Deniz yolculuğunda kıyıda gördüğü çınar ağacının bulunduğu araziyi satın aldı. 1929’da, iki katlı, yarı azar Nezihe Araz, kâgir bir köşk yaptırdı. 1920’lerin başındaki 1936’da çınar ağacının bazı Ankara’nın yaşam koşullarını dallarının köşkün pencere babasına dayanarak şöyle ve çatısına zarar verdiği aktarır: için kesileceğini öğrendi. “Ankara unutulmuş bir şehir. Uygarlığın hemen hemen hiçbir Bırakın ağacı, dallarının bile kesilmesini istemeyen nimetinden yararlanamıyor. Atatürk, binanın ağaçtan Işığı yok. Suyu yok. Toz uzaklaştırılmasını istedi. fırtınalarıyla cebelleşiyor. (...) İstanbul Belediyesi’nin Bütünüyle ağaçsız. Toprak başmühendisi Ali Nuri kıraç ve çorak... Tehlikeli bir Alnar, temellerini açtırdığı, sıtma bölgesi… Kısası küskün, altına raylar döşettiği binayı terk edilmiş, sönük bir bozkır 4 m. kaydırdı. Taşıma işini kasabası işte. (...) kendisi ile birlikte Cumhuriyet Aydınlanma, mumdan gazetesinin kurucusu Yunus başlayarak 5814 numaralı Nadi de gaz lambaları izledi. ile veya Çevresindeki karpitle arazileri de sağlanıyormuş. satın alarak Isınma ise “Millet tandır, mangal Çiftliğini” ya da kürsü 1937’de denilen oda Türk halkına sobaları miras bıraktı. aracılığı ile İlk ABD Büyükelçiliği Arazinin yapılıyor. (...) bir bölümü (Ö. Acar arşivinden) Su tesisatı köylülere olmadığı için dağıtıldı, ayrıca “Atatürk Bahçe evlerde kuyu suyu kullanılıyor. Kültürleri Merkez Araştırma Kuyusuz evler ise mahalle Enstitüsü” adıyla bilim çeşmesinden eve su taşıyarak kurumunu oluşturdu. musluklu küpleri, tenekeleri HHH dolduruyorlar. (...)” Aynı vasiyet ile bozkır 16 Ocak’taki yazımdan başkenti yeşerten ve 1950’de anımsayalım: yasanın koruması altına alınan “Londra’dan gönderilen, AOÇ de 1992’de “1. Derece emlak işlerinden anlayan bir Doğal ve Tarihi Sit Alanı” İngiliz diplomat, Ankara’da olarak koruma altına alındı. elçilik binası yapımı için yer Ancak “Yeni Türkiye!” aramaya başladı. Londra’ya heveslisi Sultan için “Külliye!” gönderdiği bir telgrafta kentin denilen saray yapıldı. Yasalar ‘Bellrock (*) – Çankaya’ adlı aşamalı olarak, hatta “kanun en yüksek tepesinde, Köşk’e hükmünde kararnameyle” yakın, içinde bir evcik de dilim dilim kesildi, sit kararı bulunan bir araziyi uygun birinciden üçüncü dereceye gördüğünü yazdı.” dönüştürüldü. Sayıştay’ın raporuna göre, ağaç dalını bile kestirmeyen onun zamanında, 55 bin 540 dönüm olan AOÇ, 2012’de 33 bin 256 dönüme düşmüştü. “Külliye” ile yeşilin içine edilmesine tepki gösteren sivil toplum örgütlerine Sultan, Ağaç mı Köşk mü? “Güçleri yetiyorsa yıksınlar…” sözleriyle “postasını(!)” Araz’ın babasının koydu. anılarını İngiliz diplomat Fransa Kralı 14. Louis Knoks Helm’un şu sözleri (16431715) babasının doğruluyordu: “O günlerde ölümü üzerine, 5 yaşında genel inanç, Ankara’da tahta çıkmıştı. 72 yıl süren ağaç bile yetişmezdi…” Bu görevi hakkında “L’Etat nedenle günlüğü 60 kuruşa çalıştırılan bir bahçıvana, elçilik c’est moi (Devlet benim)!” bahçesinde ağaç diktiriliyordu. sözleri, babasının “av köşkü” Versailles’i genişleterek Mustafa Kemal ise “saraya!” dönüştürmesi İngilizlerden dört yıl önce, ve soyluları da bu bölgeye 1925’te bataklıkbozkır kırması taşıtmasıyla tarihe geçmişti. bir arazide, “Atatürk Orman HHH Çiftliği (AOÇ)” adını alıp Bir zamanlar vagonda Türk halkına hediye edeceği çalışan Ankara’daki ABD bir yörede ağaçlandırma Büyükelçiliği çağın koşulları çalışmasını başlatmıştı bile… nedeniyle Atatürk Bulvarı’ndaki Suyun olmadığı bir yerde binası yetmez olunca Dışişleri “orman” ve “çiftlik” kurmak Bakanlığı’ndan yeni bina nicedir ki? yapımı için arazi önerilmesini HHH istedi. TürkAmerikan diplomatik ilişkileri Nisan 1917’de kesilmişti. ABD işgalci güçlerin yanında yer almıştı. Samsun yöresi Amerikan donanmasınca bombalanıyordu. Mustafa Kemal’in BMM’yi kurup Kurtuluş Savaş’ını başlatması ile ABD siyasasında Yeşll mi külliye mi? değişim gözlendi. Osmanlı’da “ABD Yüksek TOKİ Başkanı Ahmet Haluk Komiseri” olarak diplomatik Karabel, ABD’nin istemi ilişkileri sürdüren Amiral hakkında şu açıklamayı yaptı: Mark Lambert Bristol, “Bulvardaki yer, hem sıkışık Ankara ile de bağlantıyı aynı hem ufak. Güvenlik sorunları düzeyde 1927’ye değin tren da var. Büyük arsa arayışına istasyonundaki bir vagonda girmişler. Bize de istemleri yerine getirdi! geldi. Biz de bakıyoruz. O yıl imzalanan bir geçici Şartlarda anlaşabilirsek anlaşma ile ABD, Türkiye Başbakanlık’a arz ederiz.” Cumhuriyeti’ni resmen Sultanlığın Külliyesinin tanıdı. Lozan Antlaşması bulunduğu AOÇ’de 6 bin görüşmelerine “gözlemci” 400m2’lik alan “tıp fakültesi” olarak katılan İsviçre’deki yapılması için 1983’te Gazi Büyükelçi Joseph C. Grev Üniversitesi’ne devredilmişti. Ankara’ya ilk büyükelçi olarak Üniversite, araziyi 2010’a değin atandı. değerlendiremeyince TOKİ’ye 192732 yılları arasında satmıştı! Şimdi Külliye’ye yakın Ulus’ta TBMM’ye ve Ankara bu arazinin ABD’ye satışı için Palas’a yakın iki katlı bir “gerekçe” aranıyor! köşkte görevini sürdürdü. İngiliz diplomat “Çankaya” Ankara anıları “Lozan adını İngilizceye “Bellrock” diye Günlüğü” ve “Yeni Türkiye!” çevirmişti. Şimdi Amerikan adları ile iki kitap olarak diplomatlarının şifrelerinde Türkçeye de çevrildi. “Vhite House (Beyaz Saray)” ile HHH karışmaması için “Ak Saray” adı Mustafa Kemal Paşa yerine her halde “Five Hills /(**) “gazi” olduğu Çanakkale – Beştepe” adı geçiyordur. Savaşı’ndan sonra, Samsun’a Bereket Sultan 5 çıkmadan önce 1918’de Çek yaşındayken tahta geçmedi, Cumhuriyeti’nde kaplıcaları yoksa halimiz nice olurdu! ile ünlü Karlovy Vary kentinde Çipras seleflerinin aksine din adamsız, İncil’siz siyasi yemin ederek başbakan oldu ‘Bellrock(*)’ – ‘Five Hills(**)’! (4) Y İlk golünü kiliseye attı Dış Haberler Servisi Tüm Avrupa’yı etkilemesi beklenen Yunanistan seçiminden tarihi zaferle çıkan Radikal Sol Koalisyon’un (SYRİZA) lideri Aleksis Çipras, dün yıldırım hızıyla hükümet kurdu. Hem de iktidarı kaybeden merkez sağcı Yeni Demokrasi’den kemer sıkma dayatmasına isyan ederek ayrılmış olan Bağımsız Yunanlılar (ANEL) partisiyle. Cumhurbaşkanı Karolas Papulyas’ın huzuruna her zamanki haliyle yani kravatsız çıkan Çipras, seleflerinin aksine din adamları eşliğinde İncil’e el basarak dini ant içmeyi reddetti. Ateist Çipras siyasi ant içti. İlk icraatı, 2. Dünya Savaşı’nda Nazilerin kurşuna dizdiği Yunan direnişinin yüzlerce üyesinin anıtını ziyaret edip kırmızı güller bırakmak oldu. Böylece Avrupa sadece ilk radikal sol iktidara değil, ilk kemer sıkma dayatmalarına karşı hükümetine de kavuştu. Oyların yüzde 36.3’ünü toplayıp 300 milletvekilliğinden 149’unu kazanan, ama tek başına iktidarın iki vekil gerisinde kalan SYRİZA, 13 vekil çıkaran ANEL’le koalisyona gitti. Zafer konuşmasında ABAvrupa Merkez BankasıIMF paketi için “Yunanistan felakete yol açan kemer sıkma dönemini geride bırakıyor. Korkuları, otokrasiyi, 5 yıllık aşağılanmayı ve acıları geride bırakıyor... Troyka bitti” diyen Çipras, önceki hükümeti “diktatörlük” diye niteleyen ve borç anlaşmasını yapan Yunan yetkililerin “yargılanmasını” isteyen ANEL lideri Panos Kammenos ile bir saat içinde anlaşmaya vardı. Kammenos “Tüm Yunanların amacı tam bağımsızlıkla yeni bir güne başlamak” dedi. Ama iki partinin borçların silinmesi ya da yeniden yapılandırılması talebi dışında ortak yönü bulunmadığından, buna “tuhaf ve doğal olmayan Yunanistan’ın 150 yılındaki en genç başbakan olan Çipras kravatsız huzuruna çıktığı cumhurbaşkanı önünde siyasi yemin etti. Çipras’ın koalisyona gittiği Kammenos liderliğindeki ANEL dinci, göçmen ve Türkiye karşıtı bir parti. Hollande Çipras’a telefon edip destek sundu. ‘Doğal olmayan koalisyon’ koalisyon” deniyor. Almanya’yı “bütün kötülüklerin anası” gösteren, Ortodoks Kilisesi ile sıkı fıkı olan, komşu Türkiye, Makedonya, Arnavutluk’a karşı sertlik yanlısı, göçmen karşıtı ANEL, hem Çipras’ın AB ile pazarlıklarını sabote edebilir hem de SYRİZA içindeki farklı kanatlar arası dengeyi bozabilir. Dün Atina Başpiskoposu Ieronymos’u ziyaret edip huzurunda yemin etmeyeceğini açıklayan Çipras, cumhurbaşkanlığındaki törende seleflerinden farklı olarak, hiç din adamı bulunmaksızın “Yunan halkına hizmet edip anayasayı koruyacağına” dair yemin etti. 40 yaşındaki solcu lider, Yunanistan’ın 150 yıllık tarihinin en genç başbakanı oldu. Fransa’nın Sosyalist Partili Cumhurbaşkanı François Hollande, Çipras’a telefon açan ilk AB lideri oldu ve “Mümkün olan en kısa zamanda sizi Paris’te ağırlamak istiyorum. Yunanistan’ın istikrar ve büyümeye geri dönmesini istiyorum” dedi. Meclise 7 parti girdi, Neo Naziler 3. oldu SYRİZA : Yüzde 36.3/149 vekil Yeni Demokrasi: Yüzde 27/76 vekil Altın Şafak: Yüzde 6/17 vekil Potami (Nehir): Yüzde 6/17 vekil Komünist Parti: Yüzde 5/15 vekil ANEL: Yüzde 4.7/13 vekil PASOK: Yüzde 4.6/13 vekil Atina’ya giden Sol Partililer “Gerçekten iyi bir gece, Sayın Merkel” pankartı açtı. ipras beşikten mücadeleci, çoÇ cukluk aşkına sadık bir lider çıktı. Kasım 1990’da Miçotakis hü Hem aşkına hem davasına sadık Dış Haberler Servisi Radikal solun seçim zaferi dünya basının manşetlerine çıkarken, Almanya’da çok satan Bild, “Üzgünüz ama Sayın Çipras fazla ileri gittiniz. Avro bölgesi herkesin kafasına göre oynadığı bir kumarhane değil. Anlaşma anlaşmadır. AB, ülkenize 200 milyar Avro’dan fazlasını vererek sözünü tuttu” diye yazdı. Der Spiegel ise kemer sıkmayı dayatan Alman Başbakanı’na atıfla, “Yunanlılar Angela Merkel’i iktidardan gönderdi” diye dalga geçip “Çipras bir şansı hak ediyor” dedi. Britanya’da Financial Times, “baş kaldıran solcu parti, 2. Dünya Savaşı’ndan beri Avrupa demokrasisindeki en solcu ik ‘Yunan halkı Merkel’i iktidardan gönderdi’ tidarlardan biri olacak” diyerek Avrupa’yı zor pazarlıkların beklediğini belirtti. Tony Barber imzalı yorumda “Çipras piyasayla uzlaşan eski Brezilya lideri Lula gibi mi yoksa piyasayla savaşan eski Venezüela lideri Chavez gibi mi olacak” sorusunu sorup pragmatik olarak yöneteceği temennisinde bulundu. Guardian, “SYRİZA’nın tarihi zaferi, Yunanistan’ı Avrupa’yla ihtilafa sürüklüyor” manşetinde su Lula mı Chavez mi? saptamalarda bulundu: “SYRİZA gibi hiç denenmemiş bir partinin elde ettiği zafer, 5 yıldaki tutucu mali yaklaşımların siyaseti nasıl alaşağı ettiğini gösteriyor. AB’de ilk defa güç, Brüksel ve Berlin’in şiddetle karşı çıktığı popülist bir yabancıya veriliyor. ” Ne kredi verenlerin de ne de SYRİZA’nın ülkenin Avro’dan çıkmasını istediği ancak pozisyonların birbirinden çok uzak olduğu belirtildi. Avrupa’da kızıl bahar mı? Avrupa’daki radikal partiler SYRİZA’nın zaferinden yararlanmayı umuyor. Almanya’da federal düzeyde ortaklıktan dışlanan Sol Parti’nin eşbaşkanı Katja Kipping bu beklentiyi “Avrupa’da kızıl bahar umuyoruz” diye özetledi. Gözler İspanya’da Öfkeliler hareketinden doğup birinci parti konumuna gelen Podemos’ta. Podemos lideri Pablo Iglesias “Umut korkuyu kovuyor. Merkel heyeti yerine gerçek bir Yunan Başbakanı geldi. Sonunda tecrit edilen Merkel olacak” derken, İrlanda’da Sinn Fein “SYRİZA İrlanda’nın da çıkarına bir AB borç konferansı çağrısı yapacak” diye memnuniyetini belirtti. AB karşıtı Britanya Bağımsızlık Partisi (UKIP) ve Fransa’da aşırı sağcı Ulusal Cephe (FN) de SYRİZA’yı kutlayanlar arasında. FN lideri Marine Le Pen, “Yunan halkının AB’ye attığı devasa bir demokratik tokat” dedi. kümetinin liseye geçiş sınavı, öğrencilerin okul dışındaki yaşamları için disiplin cezaları ve tek tip önlük yasası çıkarmaya kalkması üzerine Çipras sahneye çıkıyor. Ortaokulda Komünist Parti saflarına katılmış, 16 yaşında ‘Önlük Hareketi’nin lideri olmuş Çipras, öğrencilerin taleplerini TV’den anlatıp halkın sevgisini kazanıyor. Tepkiler üzirine tasarı çekiliyor. 17 yaşındayken kaleme aldığı eğitim sisteminin yetersizliğine dair makalede bakanın değişmesini talep ederken, “Mücadele olmadan kazanım olmaz” diyor. Bugün Yunanistan’ın ilk ateist ve resmi nikâhsız birlikteliği olan başbakanı. Çipras 13 yaşındayken lisede tanıştığı komünist Peristera Baziana ile 20 küsur yıldır beraber, biri Ernesto adında iki çocukları var. Önadı “güverçin” anlamına gelen Baziana, Atina Üniversitesi Bilgisayar ve Elektronik Mühendisliği öğretim üyesi. Ateist olduğunu ilan eden ve seçim programında laikliğe vurgu yapan, bu yüzden “Ortodoksluğun düşmanı” ilan edilen Çipras, 7 yıl önce bir gençlik dergisine şunları anlatmıştı: “İtalyan Komünist Partisi kurucusu, düşünür Antonio Gramsci, Rosa Luxemburg, Che ve Gandhi’ye hayranım. Mao’nun düşünce tarzını beğeniyorum. Ama Roosevelt ve Adam Smith’in görüşlerinde de bazı önemli noktalar buluyorum.” Pablo Iglesias ‘Sorumlusu bizzat Erdoğan’ Dış Haberler Servisi Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esad, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı IŞİD’i desteklemekle suçladı, “Olanlardan bizzat o sorumludur” dedi. Amerikan dış politika dergisi Foreign Affairs’e özel söyleşi veren Esad, Erdoğan’ın El Kaide’nin tabanını oluşturan Müslüman Kardeşler ideolojisine bağlı olduğunu söylerken, Türkiye’ye baskı yapmasını istediği ABD’ye, “Müslüman Kardeşler’e birkaç yıl önce destek verdiniz de ne elde ettiniz? Erdoğan’a destek verdiniz de ne elde ettiniz?” diye seslendi. Esad, Suriye krizinde El Kaideci gruplarla IŞİD’ın baskın geldiğini anlatırken, ABD’nin eğitdonat programı için “Suriye ordusuyla işbirliği içinde çalışmayan her güç yasadışıdır ve onlarla savaşılacaktır” tavrını koydu. Esad, ılımlı muhalefet için “Obama onların fantezi olduğunu söyledi. Bu fantezi nasıl oldu da gerçeğe dönüştü?” diye sordu. BM’nin 2170 sayılı kararı El Kaide ve IŞİD’e desteği men derken, “Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar’ın hâlâ yaptıkları bu. Onlar para harcamaya devam ettikçe engeller olacak” dedi. Suriye lideri, ABD’nin savaşa müdahil olması sorulunca “Bu salt askeri değil siyasi. ABD’nin Türkleri ne kadar etkilemek istediğiyle ilgili. Aksi halde teröristler ayakta kalamazdı. Bu da Türklerin silah ve para göndermeye devam ettiği anlamına gelir. ABD Türkiye’ye El Kaide’yi desteklemeyi durdurması için baskı yaptı mı? Yapmadılar.” Dış destekleri olmasa muhalifleri yeneceklerini söyleyen Esad, eskiden dostça ilişkileri olan Erdoğan’ı suçlayıp suçlamadığı sorulunca şöyle dedi: “Evet. Çünkü kendisi El Kaide’nin tabanını oluşturan Müslüman Kardeşler ideolojisine bağlıdır. Bu, 20. yüzyıl başlarında şiddet içeren siyasal İslamı özendiren ilk siyasal İslamcı örgüttür. O (Erdoğan) da bu değerlere sıkı sıkıya bağlıdır ve inanmaktadır. Fanatiktir ve bu yüzden hâlâ IŞİD’i desteklemektedir. Kendisi olanlardan bizzat sorumludur.” DÜNYADAN NOTLAR... ADNANİ’DEN ÇAĞRI: IŞİD sözcüsü Muhammed Adnani, Charlie Hebdo katliamı benzeri saldırıların sürmesi çağrısı yaptı. 9 dakikalık ses kaydında, “kafir” Batı’da yaşayan Müslümanların “Haçlı kanı dökme fırsatlarını” kaçırmaması istendi. BEYAZ SARAY BAHÇESİNDE İNSANSIZ UÇAK: Beyaz Saray’ın bahçesine küçük bir insansız uçak düştü. Obamalar’ın Hindistan ziyareti sırasında gerçekleşen olay Gizli Servis’i alarma geçirdi. ZARİF KERRY’YLE YÜRÜYÜNCE..: İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif’in Cenevre’deki nükleer görüşmeler de ABD’li muadili John Kerry ile yaptığı 15 dakikalık yürüyüş başına dert açtı. 22 vekilinin “diplomatik hatasını” izah için önerge verdiği Zarif, mecliste soruları yanıtlayacak. Önergede, “Büyük Şeytan’ın sonsuz talepleri ve sabotajı göz önüne alınırsa, bakanlar arasında bir yakınlaşma kabul edilebilir değildir” denildi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle