28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
C 21 OCAK 2015 ÇARŞAMBA www.cumhuriyet.com.tr Üçüncü sayfa güzeli kararı İnternette var gazetede yok l İngiltere’de yayımlanan tabloid Sun gazetesi, “3. sayfa güzeli” geleneğine son verdi. 1970 yılında gazeteyi Avustralyalı medya patronu Rupert Murdoch’un satın almasıyla başlayan bu gelenek, Sun’ı İngiltere’nin en çok satan bulvar gazetesine dönüştürmüştü. Times gazetesi, Sun’ın bundan böyle üçüncü sayfada yarı çıplak model fotoğrafları yayımlamayacağını duyurdu. Sun gibi News Corporation grubuna ait olan gazete böylece İngiltere’de gazeteciliğin en tartışmalı geleneklerinden birinin son bulduğunu aktardı. Sun gazetesinden bu konuda açıklama yapılmadı. Murdoch geçen yıl eylül ayında Sun’ın üçüncü sayfasındaki Cannes Coen Kardeşler jüri başkanı Kültür Servisi 68. Cannes Film Festivali’nin seçici kuruluna ABD’li film yönetmenleri Joel ve Ethan Coen (solda) kardeşler başkanlık yapacak. Festival tarihinde jüriye ilk kez iki kişinin başkanlık yapacağı belirtildi. 1991’de “Barton Fink” filmiyle Cannes’da Altın Palmiye kazanmış olan Coen kardeşler, George Clooney, Christophe Lambert ve Scarlett Johansson’la çekmekte oldukları “Hail Caesar!” (Selam Sezar!) filminin setinden gönderdikleri mesajda, “Bu yıl yeniden Cannes’da olmayı dört gözle bekliyoruz. Orada, dünyanın dört bir yanından filmleri izlemek bizim için büyük bir fırsat. Cannes, kariyerimizin başından beri bizim içim önemli bir festival oldu. Jüriye başkanlık etmek büyük bir onur” dediler. 1324 Mayıs arasında düzenlenecek Cannes Film Festivali’nde, Lumiere Kardeşler’in sinemayı buluşunun 120. yılı kutlanacak. Keskin Kültür Servisi 1960’larda Sergio Leone’nin “spagetti western” filmlerindeki rolleriyle ünlenen Amerikalı sinema oyuncusu ve yönetmeni Clint Eastwood’un bu yıl 6 dalda Oscar’a aday olan ve geçen hafta gösterime girmesinden bu yana 90 milyon doları aşan gişe rekoru kıran “Amerikan Sniper” (Amerikan Keskin Nişancısı) adlı filmi büyük tartışma yarattı. Bradley Cooper’ın oynadığı ve en çok insan öldüren Amerikalı keskin nişancı Chris Kyle’ın öyküsünü konusu alan film, muhafazakâr kesimlerden “askerin yüceltilmesi” gibisinden övgüler toplarken, en büyük eleştiri ünlü film yönetmeni ve aktivist Michael Moore’dan geldi. Keskin nişancıları “korkak” olarak niteleyen Moore, sosyal medyada, “Benim amcam Michael da II. Dünya Savaşı’nda bir Moore keskin nişancı tarafından öldürülmüştü. Bize keskin nişancıların korkak oldukları öğretildi. Onlar sizi sırtınızdan vururlar. Kahraman falan değildirler” dedi. Eastwood’un filminde konu aldığı Amerikalı asker Chris Kyle, Irak’ta savaşmış ve pek çok madalya almıştı. Kyle’ın 160 Iraklıyı vurup öldürdüğü belirtilmiş, ancak daha sonra gerçek rakamın 255 olduğu ileri sürülmüştü. Chris Kyle, 2013 Şubatı’nda bir silahlı çatışmada öldürülmüştü. Kyle’ın katil zanlısının, Irak’ta savaştıktan sonra bunalım geçiren Eddie Ray Routh olduğu öne sürülmüştü. Clint Eastwood’un Oscar adayı ‘Amerikalı Keskin Nişancı’ filmi muhafazakârlardan övgü, aktivist Michael Moore’dan ise ağır eleştiri aldı: nişancılar Ramadi şeytanı Gazetenin çıplak modellerin fotoğraflarını yayımlaması sık sık protestolara hedef oluyordu. Son olarak internette başlatılan bir imza kampanyasına 215 bin kişi destek vermişti. modellerin üstsüz fotoğraflarının artık eski moda olduğunu söylemişti. Ancak gazete internet sitesinde modellerin üstsüz fotoğraflarına yer vermeyi sürdürecek. korkaktır l Iraklı direnişçiler, 19992009 yılları arasında Ramadi ve Felluce’de görev yapan SEAL komandosu Chris Kyle’a “Ramadi Şeytanı” lakabını takmış, başına 20 bin dolar ödül koymuşlardı. Kyle bir dergiye verdiği röportajda öldürdüğü insanlarla ilgili “Ben onlara insan olarak bakmıyordum. Aileleri var mı? diye düşünmüyordum. Sadece kendi arkadaşlarımın güvenliğini sağlamak istiyordum” demişti. Kyle’ın “American Sniper” adlı kitabı çok satmıştı. Anadolu esti l Almanya’nın başkenti Berlin’de düzenlenen “2015 MercedesBenz Fashion Week” moda haftası başladı. Tarihi Brandenburg Kapısı önünde düzenlenen Berlin moda haftasında tasarımcılar 2015 koleksiyonlarını tanıtıyor. Etkinliğe Türkiye’den katılan tasarımcı Nihan Buruk da bir defile düzenleyerek, tasarımlarını modaseverlerle buluşturdu. Buruk, “Sahnede Anadolu’dan bir rüzgâr esti. Nasreddin Hoca’nın yaşadığı düşünülen 13. yüzyılın ne kadar ilkel formları ve görüntüsü varsa, bunu modern dünyaya ve sokakta giyilebilir hale getirmeye çalıştım” dedi. Mankenlerin tasarımlarını sergilediği Buruk, defile sırasında Nasreddin Hoca’yla ilgili bir çizim yaptı. Buruk, Nasreddin Hoca’yı sunumuna eklemesini şöyle açıkladı: “Mizahı modaya neden katmayayım? Bu karanlık günlerde yine onunla lafımızı söyleyebilelim. Onun kalemi en güçlü silahlara kafa tutmuştur.” Üç çocu Papa: Tavşanlar gibi üremeyin k l Roma Katolik Kilisesi’nin ruhani lideri Papa Francesco, iyi katoliklerin “tavşanlar gibi üremek yerine” sorumluluğunun bilincinde annebabalar olmaları gerektiğini söyledi. Papa, her ne kadar fazla çocuk yapmaya karşı görüş belirtse de doğum kontrolüne olan muhalefetinden vazgeçmedi ve uzmanların her aileye üç çocuk tavsiye ettiklerini de belirtti. Papa, sezaryenle 7 çocuk sahibi olan ve sekizinci çocuğunu bekleyen bir kadınla karşılaştığını anlatarak, “Bana Tanrı’ya güvendiğini söyledi. Oysa Tanrı bize sorumlu olmanın yollarını öğretmiştir” dedi. Amerikan Sniper filminde Chris Kyle’ı Bradley Cooper canlandırıyor. Fotoğraf: AA Cezaevinde anneleriyle birlikte kalan çocuklar için proje FİGEN ATALAY Bilgisayar çağının babası Alan Turing Not defteri açık artırmada “Bilgisayar çağının babası” sayılan Alan Turing’in not defterinin açık artırmada en az 1 milyon dolara satılması bekleniyor. Not defterinin 1942’den kalma olduğu sanılıyor. O tarihte Turing, 2. Dünya Savaşı’nda Britanya’nın Nazi Almanyası’nın Enigma kodlarını çözme faaliyetlerini yönetiyordu. Hayatının o dönemini konu alan “The Imitation Game” (Yapay Oyun) filmi, bu yılın Oscar favorilerinden. 56 sayfalı defterdeki notları, bilgisayarla ilgili çalışmalarının öncüsü olduğu belirtiliyor. Bu haberin yarattığı heyecanı bilim tarihi ve değerli elyazmaları uzmanı, Cassandra Hatton “Turing mantık ve matematiğin temelleri üzerinde çalışırken amacı evrensel bir bilgisayar makinesi için evrensel bir dil yaratmaktı. Bu defter Turing’den kalan en geniş çaplı yazılar” diye değerlendirdi. “Alan Turing: The Enigma” (Alan Turing: Muamma) kitabının yazarı Andrew Hodges “Turing iş kelimelere gelince tutumluydu, o yüzden kaleminden çıkan her şeyin özel bir değeri vardır. Bu defter onun büyük dünya olaylarına gömülmüş haldeyken bile saf matematiğin özgür düşünce dünyasına sadık kaldığını gösteriyor” dedi. Britanya’da 1967’ye dek suç olan eşcinsel ilişkiye girmek yüzünden 1952’de mahkum olan ve hapis yatmanın alternatifi olaral kimyasal hadımlaştırmayı kabul etmesinin ardından 1954’te intihar eden Turing, 2013’te resmen “affedilmişti”. Türkiye’deki cezaevlerinde, anneleriyle kalan 06 yaş çocuk sayısı 400500 arasında. Bu çocukların temel ihtiyaçlarının karşılanması, enerjilerini doğru kullanabilecekleri oyun alanlarının geliştirilmesi ve annelerin çocuklarıyla iletişimlerinin güçlendirilmesi amacıyla yeni bir proje başlıyor. Adalet Bakanlığı, Tüvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı (TOÇEV) ve Worldview Impact Foundation (WIF) tarafından gerçekleştirilen “Özgürlüğüm” adlı proje, “Sivil Toplum Diyaloğu III Siyasi Kriterler Hibe Fonu” tarafından destekleniyor. Proje kapsamında, cezaevlerinde anneleri ile birlikte yaşayan çocuklara, mama, bebek bezi, oyuncak, oyun parkı gibi temel ihtiyaçların sağlanması hedefleniyor. Ayrıca çocukların hayatlarındaki olumsuzlukların azaltılabilmesi de ana hedefler arasında bulunuyor. Bu nedenle ilk olarak çocuğu ile birlikte kalan annelerin, çocuklarını büyütürken yaşadıkları zorluklarla mücadele etmeleri ve çocuklarıyla doğru iletişim kurmaları sağlanacak. Ayrıca anneler, kişisel farkındalık, özgüven, öfke yönetimi ve kişisel gelişim konularında da Emekleyecek yerleri yok desteklenecek. Cezaevleri çalışanları ile yapılacak çalışmalarla da, infaz koruma memurlarının, mahkumlarla yaşadıkları zorluklar konusunda çözümcül yaklaşımlar üretmeleri, maruz kaldıkları stresle baş etme yollarının anlatılması amaçlanıyor. “Özgürlüğüm” projesinin Şişli Bade Oteli’nde yapılan tanıtım toplantısında konuşan TOÇEV Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Uygun, bu proje üzerinde yaklaşık 3 yıldır çalıştıklarını belirterek “Cezaevlerinde doğan çocukların, emekleyebilecekleri, yürüyebilecekleri bir ortam bile yok” dedi. Toplam 15 ay sürecek proje, çocuğu ile kalan anne sayısının fazla olduğu; Gebze, Kocaeli, Bursa, Eskişehir, İzmir ve Denizli illerindeki cezaevlerinde yaşama geçirilecek. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle