27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 OCAK 2015 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER [email protected] 9 Katar’ın ardından, AKP kongresinde tekbirlerle karşılanan Hamas da Ankara’dan ayrı düşüyor AKP’ye Hamas şoku BARKIN ŞIK ANKARA Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun partisinin Konya İl Kongresi’nde ağırladığı Hamas’ın siyasi büro şefi Halid Meşal’in, Ankara’ya Mısır ve Suriye konusunda politika değişikliğine gidecekleri mesajını ilettiği öğrenildi. Meşal’in Esad yönetimi ile ilişkileri düzeltmek için Tahran’dan arabuluculuk isteyeceği de kaydedildi. Katar’ın ardından Hamas’ın da Türkiye’yi Ortadoğu’da tek başına bırakması, Davutoğlu’nun Dışişleri Bakanlığı döneminde ortaya attığı “değerli yalnızlık” kavramının içini iyice doldurdu. Hamas Siyasi Bürosu Başkan Yardımcısı İsmail Haniye de, Meşal’in Türkiye ziyareti sonrasında Mısır ve Katar arasındaki uzlaşıyı desteklediklerini açıkladı. Ortadoğu ve Filistin ile ilgili gelişmeler yılın son MGK toplantısında da ele alındı. Ardından yapılan açıklamada, “İsrail’in İslam dininin kutsal mekânlarına yönelik menfur saldırı MGK öncesinde ise AKP’nin Konya İl Kongresi’nde ağırladığı Meşal’in, Türkiye’ye önemli mesajlar ilettiği kaydedildi. Buna göre Meşal, Ankara’ya Suriye ve Mısır konusunda tutum değiştireceklerini aktardı. Esad yönetimi ile arayı düzeltmek için Tahran yönetiminden destek isteyeceklerini ifade etti. Katar’ın ardından Hamas’ın da Türkiye’yi yalnız bırakması Ankara’da “şok etkisi” yarattı. Meşal, AKP’nin Konya kongresinde partililerin tekbir ve tezahüratları eşliğinde karşılanmış ve “Türkiye, demokratik Türkiye is Tekbirlerle karşılanmıştı ları ve insan hakları ihlalleri şiddetle kınanmış, Filistin devletinin tanınması yolunda uluslararası alanda kaydedilen gelişmeler memnuniyetle karşılanmıştır” denildi. tikrarlı Türkiye ve kalkınmış Türkiye tüm Müslümanlar için bir güç kaynağıdır” demişti. Meşal’in yardımcısı İsmail Haniye de Hamas’a ait El Aksa televizyonundaki açıklamasında, Ankara’ya iletilen mesajları teyit eder nitelikte konuştu. Hamas’ın İran ile ilişkilerinin eskiye dayandığını ve sağlam olduğunu belirten Haniye, “Hamas, hiçbir Arap veya İslam ülkesine karşı değildir” dedi. Haniye, Mısır’da Müslüman Kardeşler hareketinin devrilmesi sonrası kendilerinin de ilişkilerinin gerilediğini anımsatarak, en büyük destekçileri Katar ile Mısır yönetimi arasındaki yeni uzlaşma için, “Biz, Arapların birbirleri arasında uzlaşmasından ve ilişkilerde gerilimin azaltılmasından yanayız. Mısır ile Katar arasındaki uzlaşıyı destekliyoruz” dedi. Haniye, Mısır’ın Filistin ve özellikle Gazze Şeridi için öneminden ötürü ilişkilerin normal kalmasını önemsediklerini belirtti. Yeni Yıla ‘Gayri Meşru’ Merhaba! Yazıya oturduğumda Samoa ve Kiribati, Yeni Zelanda ve Fiji yeni yıla girmişti bile. Batısı doğusuyla dünya, havai fişekler, neşe, ışık, renk cümbüşü ve iyilik, güzellik dilekleri ile yeni bir yılı karşılıyor. Bunun nesi kötü? Her sene bir grup köktendinci, öteden beri “yılbaşı kutlamalarına” cephe açar, gâvur icadı diyerek saldırırdı. Bir “kurgu karakterden” başka bir şey olmayan “Noel Baba”ya vururlardı... Bu yıl, bu geleneksel “yılbaşı cihadına” damardan bir diyanet fermanı eklendi. 85 bin camide okutulan ve 81 ilin müftülerine yollanan hutbede “Dini ve ahlaki değerler unutularak ya da dikkate alınmayarak gayri meşru tutum ve davranışlarla, eğlence aldatmasıyla nefisler, hayatlar, yarınlar hiçe sayılarak heba edilmektedir. Bu ne acı bir tablodur” denildi ve “yılbaşı eğlenceleri gayri meşru” ilan edildi. Bu yepyeni bir eşik. Bir dönüm noktası... “Gayri meşru” ne demektir? “Yasadışı”... Evlilik dışı çocuklar için mesela, “yasal olmayan beraberlikten doğan çocuk” anlamında “gayri meşru” kullanılır... ABD’nin ‘Meşal’ rahatsızlığı ‘Mısır’la ilişkiler önemli’ Dış Haberler Servisi ABD yönetimi, “terör örgütü” olarak gördüğü Hamas örgütünün lideri Halid Meşal’in geçen hafta sonunda Türkiye’yi ziyaret edip AKP’nin Konya İl Kongresi’ne katılmasından rahatsız. ABD Dışişleri’nin basın ofisi direktörü Jeff Rathke, günlük basın brifingi sırasında Meşal’in Türkiye ziyaretiyle ilgili sorular üzerine, “Türkiye’nin Hamas ile ilişkilerinden ötürü kaygılanıyoruz. Hamas’la ilgili pozisyonumuz değişmedi. Hamas 1997’den bu yana terör örgütleri listemizdedir” dedi. Rathke, “Hamas terörist faaliyetlerini sürdürmektedir ve diğer zamanlarda olduğu gibi bu yaz İsrail ile yaşanan çatışmada da niyetlerini ortaya koymuştur. Biz de Meşal’in son ziyareti dahil Hamas ile Türkiye arasındaki ilişkilere dair kaygılarımızı Türk yetkililere iletmeye devam ediyoruz” vurgusu yaptı. Üst düzey Türk yetkililerini “Bölgede şiddeti önlemek adına Hamas’a baskı yapması için uyardıklarını” belirten ABD’li sözcü, “Türkiye ile Hamas konusunda temastayız. Sanırım bizim bakışımızı anlıyorlar” diye ekledi. De Mistura Suriye toplantısına gidiyor n BM’nin Suriye özel temsilcisi Staffan De Mistura da Rusya’nın 2629 Ocak’ta Moskova’da düzenleyeceği Suriye diyalog toplantılarına katılacak. Rusya, Suriye muhalefeti ile hükümetini buluşturmaya hazırlanırken De Mistura’nın sözcüsü Juliette Touma, “Bu Suriye içi müzakerelere odaklanan bir Rus girişimi. Özel Temsilcilik bu görüşmelerde yer alacak. Suriye’deki krizde barışçı ve diplomatik bir çözüme doğru ilerlemeye yönelik her türlü girişimi memnuniyetle karşılarız” açıklaması yaptı. Temmuz başında özel temsilci olarak atanan De Mistura, Halep’ten başlamak üzere yerel ateşkesler sağlama planı sunmuştu. Moskova’da 3 yıl sonra ilk protesto Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e muhalefetin başını çeken siyasetçi ve aktivist Aleksey Navalni’nin yolsuzluktan mahkum edilip cezası tecil edilirken kardeşinin hapse gönderilmesi üzerine önceki gece Kızıl Meydan 3 yıl sonra ilk protesto gösterisine sahne oldu. Navalni’nin Putin’e isyan çağrısına koşut Kremlin yakınında toplanan birkaç bin kişi 2 saat gösteri yaptıktan sonra polis müdahalesiyle karşılaştı. Polisin çekip aldığı 250 kişi arasında ev hapsini ihlal ettiği gerekçesiyle Navalni ve muhalif punk grubu Pussy Riot’ın üyeleri de vardı. Bunların 100 kadarı karakola götürülüp gözaltına alınırken Navalni zaten mahkum olduğu gerekçesiyle yine bırakıldı. (Fotoğraf: AFP) Putin’den ABD liderine mesaj Stone: Kiev darbesi CIA’nın işi ABD’li ünlü muhalif yönetmen Oliver Stone, şubatta Kiev’de Batı yanlılarının iktidarı ele geçirmesinin, “CIA’nın İran, Şili, Venezüella’da istemediği liderleri devirme operasyonlarına fena halde benzeyen bir silahlı darbe” olduğunu söyledi. Çektiği belgesel için Moskova’da devrik Ukrayna lideri Viktor Yanukoviç’le 4 saat mülakat yapan Stone, izlenimlerini Facebook’ta paylaştı: “(Yanukoviç’in devrilmesine yol açacak şekilde) 45 protestocu sivil ile 14 polisi öldüren, 85’ini de yaralayan ‘keskin nişancılar’ dışardan provokatörlerdi. Yanukoviç ve polis yetkilileri dahil pek çok tanık, bu yabancı unsurların Batı yanlısı hiziplerce devreye sokulduğuna ve CIA’in tüm parmak izlerini taşıdığına inanıyor.” Olayların Amerika’nın yumuşak güç tekniklerinden biri olan “Rejim Değişikliği 101”e çok benzediğini belirten Stone, CIA’nın teşvikiyle 1953’te İran Başbakanı Muhammed Musaddık, 1973’te Şili Devlet Başkanı Salvador Allende’nin devrilmesini ve 2002’de Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez’e darbe girişimini sıraladı: “Baştan sona trajik bir hikâye, ama bu darbenin trajik sonucu Batı’nın zihinlere kazıdığı ‘Rusya Kırım’da’ baskın anlatısı değil, gerçek anlatı ‘ABD Ukrayna’da’. Bu gerçek Batı’da gündeme getirilmiyor. Tıpkı Bush’un ‘Irak’ta kitle imha silahları’ kampanyası gibi bir kez daha tarih sürreal biçimde çarpıtılıyor. İnanıyorum ki, gerçek bir gün Batı’da ortaya çıkacak ve umarım cinnetin şahlanmasını dizginleyebilecek bir zamanlamayla olacak.” Daha önce Estonya Dışişleri Bakanı Urmas Paet ile AB Temsilcisi Catherine Ashton arasında keskin nişancıları Maidan’daki protesto liderlerinin kiraladığına dair telefon konuşması medyaya sızmıştı. nRusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD Başkanı Barack Obama’ya yeni yıl mesajı yolladı. Putin, mesajında Moskova’nın “2015’te ikili ilişkilerde eşitlik ve karşılıklı saygı peşinde olacağını” söyledi. Putin, 2. Dünya Savaşı’nda müttefiklerin zaferinin 70’inci yıldönümünün yaklaşmasından hareketle iki ülkenin uluslararası barış ve istikrarın sağlanmasındaki sorumluluğunu anımsattı. Rus Dışişleri ise “ABD’nin eylemleri İran’ın nükleer programı, Suriye krizi ve diğer akut uluslararası sorunlarda ikili işbirliği üzerine şüphe düşürüyor. Washington’ın anlayacağı üzere dostane olmayan eylemleri yanıtsız bırakamayız” denildi. ‘Fiilen’ şeriat mı geçerli? Yılbaşı eğlencesini böyle “yasal görülmeyen” bağlamda değerlendirebilmek için, Türkiye’de şeriat yasalarının geçerli olması gerekir. Ama biz en azından henüz“şeriat” yasalarıyla yönetilmiyoruz. Halihazırda... hâlâ.. laik TC yasaları geçerli ki yakın zamana dek büyük muktedir Erdoğan dahi “kişi laik olmaz, devlet laik olur” söylemiyle “devletin laikliğini” kabul ediyor; “Laik devlet her inanç grubuna eşit mesafededir. İster Müslüman olsun, ister Hıristiyan olsun, ister Musevi olsun, ister ateist olsun. Hepsinin güvencesidir” diyordu. Şimdi bu sözde laik devletin Diyanet İşleri Başkanlığı çıkıp Türkiye sanki bir şeriat devletiymişçesine, yılbaşı eğlencelerini “gayri meşru” vurgusuyla! lanetliyor. Suudi Arabistan dışında şeriat devletlerinde bile böyle bir “yılbaşı düşmanlığı” yok... Birkaç yıl önce örneğin şeriat ülkesi Birleşik Arap Emirlikleri’nde bir yılbaşı geçirmiştim... Alışveriş merkezleri, oteller; şaşaalı yılbaşı ağaçlarıyla süslenmişti. AVM’lerde, adım başı türlü parfüm satan görkemli parfümerilerin hemen yanı başında vitrinlerinde en tahrik edici “kırmızı iç çamaşırı” sergileyen mağazalarda dahi en ufak bir sansür yoktu. Yılbaşı gecesi gittiğimiz restoranda ki sadece yabancılara ayrılmış bir restoran değil içerde Araplar da vardı! şaraplar, viskiler, şampanyalar oluk gibi akıyordu. Küresel düzenin ayrılmaz parçası olan BAE gazetelerinin hiçbirinde bunları eleştiren ve hasmane tavır alan bir tek yazı göremedim. “Sağnak”a otururken Khaleej Times, Gulf News’a da gene bir göz attım... Yeni yılla ilgili bulduğum yegâne yorumlar gene, “Daesh/IŞİD öldü, yaşasın ulus devlet!”, “2014 Ortadoğu için unutulması gereken bir yıl” şeklindeydi ve sadece yeni yılın dünyaya barış getirmesi isteniyordu... Bir şeriat devletinde bile kısaca bir “yeni yıl heyecanı” yaşanıyor ve paylaşılıyor, “barış” mesajlarından bahsediliyor. Kafa göz yaran bir yeni yıl düşmanlığı yapılmıyor. Miladi takvim reddiyesi mi? Bu neyin düşmanlığı bu kadar? Yılbaşı, bir yıldönümü eğlencesi olduğuna göre bu düşmanlığın özünde acaba miladi takvim reddiyesi mi yatıyor? 1 Ocak’ın İsa’nın doğumu olmadığını, İsa’nın doğumunun 24 Aralık’ta olduğunu; 1 Ocak kutlamasının gerçekte Hıristiyanların kutladığı Noel olmadığını artık cümle âlem idrak etti. Hâlâ 1 Ocak kutlanması bunca tepki çekiyorsa ister istemez insan burada gerçekte 1925’te değişen “takvim”e bir tepki olduğunu düşünüyor. “Osmanlı’ya dönüş” arayışıyla beraber acaba Hicri takvime de dönüşün provası mı yapılıyor? Yoksa “yılbaşı”, seküler bir kutlama ve bayram olduğu için mi bu kadar tepki alıyor? Din dışı alan ve sekülerleşmenin en çarpıcı, belirgin simgesi olarak mı hedef tahtası seçiliyor? Diğer yandan eğlence... gülmek, gününü gün etmek, hayattan zevk, keyif almak ezcümle “dinen caiz sayılmadığı” için mi kutlamalar, “gayri resmi” sınıflamasına giriyor? Öyleyse IŞİD tavırlarından ne farkı var bunun? Dün Hürriyet’te eski Kader Başkanı ve Eşitlik İzleme Kadın Grubu kurucularından avukat Hülya Gülbahar’ın Ayşe Arman’la yaptığı mutlaka okunması gereken bir röportaj vardı. Gülbahar lafı hiç eğip bükmeden “iktidar söylemlerinin giderek IŞİD’leştiğini” belirtmiş. Kadının statüsünden başlamak üzere gelinen noktayı Gülbahar; “softIŞİD” olarak tanımlıyor, “Arınç’ın kahkaha meselesinde cep telefonu konusu da vardı” diyerek ekliyor: “‘Kadınlar cep telefonunda lüzumsuz ve çok konuşuyorlar’ dedi. Cep telefonu çok önemli bir mesaj topluma. (Bu yüzden) öldürülen kadınlar var... Mahremnamahrem... Aynı şekilde, ‘çift araba olmasın, tek ve lüks araba olsun’, onu da erkek kullansın! Biz kadınların bile sokağa çıkmalarının tartışıldığı bir ülkeyiz şu anda. Bu çok vahim bir durum. Bu IŞİD’in ‘Yanında erkek olmadan sokağa çıkmayacaksın!’ fetvasından farklı mı?” “Gayri meşru” yılınız kutlu olsun! Filistinliler UCM ile çare arayacak Dış Haberler Servisi BM Güvenlik Konseyi, İsrail işgalinin 2017 sonunda bitmesi bir yıl içinde barış anlaşması içeren Filistin tasarısını reddetti. 15 üyeli konseyde daimi ve geçici üyeler olarak ABD ve Avustralya aleyhte oy kullanırken Çin, Fransa, Rusya, Arjantin, Çad, Şili, Ürdün ve Lüksemburg lehte oy verdi. Britanya, Litvanya, Nijerya, Güney Kore ve Ruanda oylamaya katılmadı. Ürdün’ün 22 Arap ülkesini temsilen sunduğu tasarı tasarıyı veto eden ABD’nin Daimi Temsilcisi Samantha Power pozisyonlarını “Sadece bir tarafın kaygılarıyla ilgili olan bu tasarı uzlaşmaya değil daha fazla bölünmeye zemin hazırlayacak. Mevcut statükoyla uyuştuğumuz için değil, barış müzakere masasında verilecek zor tavizlerle sağlanması gerektiği için aleyhte oy verdik” diye izah etti. İsrail memnun kalırken, Dışişleri Bakan Yardımcısı Tzahi HaNegbi, “Bu karar bizi sıkıntıya sokma ve tecrit etme çabalarına vurulmuş bir darbedir” dedi. Hamas da Filistin Özerk Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas’a yüklendi. Hamas Sözcüsü Fevzi Barhum, Abbas’ı tek taraflı karar almakla suçlayıp, “Filistin’in karar alma sürecini rehin alan Abbas’ın yeni bir başarısızlığıdır” dedi. Abbas şimdi Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) üyelik başvurusuna hazırlanıyor. Ama İsrail UCM üyesi değilken İsrail hakkında UCM’de dava açılabilmesi mümkün değil. Uzmanlar, taraf olmasa da taraf olan devletin topraklarında işlenmiş soykırım ve savaş suçları hakkında tek tek yetkililere soruşturma açılabileceğini söylüyor. İsrail ise bu durumda Hamas’ın Gazze’den attığı roketler gibi eylemlerin de soruşturulacağını belirtiyor. Merkel ırkçılığa karşı çağrı yaptı nMerkel, vatandaşlarına ırkçılığa karşı çıkarak, çatışma ve savaşlardan kaçan mültecilere kucak açma çağrısı yaptı. “Batı’nın İslamileştirilmesine Karşı Vatansever Avrupalılar” (PEGIDA) hareketinin gösterileri giderek yayılırken, Merkel, yeni yıl mesajında sert ifadeler kullandı. Alman lideri, Berlin Duvarı yıkılması öncesi gösterilerde kullanılan “Biz halkız” sloganını PEGIDA’nın da kullandığını hatırlatıp “Bugün birçok kişi yine ‘Biz halkız’ diye bağırıyor. Ama aslında onlar, ‘Renginiz ya da dininizden ötürü buraya ait değilsiniz’ demek istiyorlar. Ben bu gösterilere katılanlara diyorum ki: Onların yolundan gitmeyin. Çünkü çoğu zaman kalplerinde önyargı, soğukluk, nefret var’ dedi. Dış Haberler Servisi Adriyatik’te seyrederken çıkan yangınla bir faciaya sahne olan Norman Atlantic feribotundaki kurtarma operasyonu tartışılıyor. Ölü sayısı 13’e çıkarken onlarca kişinin kayıp olabileceği belirtildi. İtalyan ve Yunan yetkililer pazar günü fırtınalı havada yangın çıkan feribotta kaç kişi olduğunu bile netleştiremedi. İtalyan bandıralı geminin Yunan işletmecisi 475 yolcu olduğunu, olayı soruşturan savcı ise 499 kişinin bulunduğunu, kapasite dışı en az 18 kişi alındığını söylüyor. Bazı yolcular kabinelerde boğularak ya da yanarak ölmüş olabilir. Kurtarılan yolcu sayısı 427. Sağ kurtulan 9 Türk THY’ye ait uçakla önceki gece İstanbul’a geldi. Yolculardan Tuna Saygılı, “Kurtarma ekip Türk yolcular: Böyle şey görmedik! Eşi Ahmet Eğilmez’i gemide bırakarak ilk kurtarma grubuyla Brindisi’ye gelen Gaye Eğilmez, iki gün sonra eşine kavuşmanın mutluluğunu yaşadı. (Fotoğraf: AA) leri 10 saat sonra geldi. Gemideki botların hiçbir açılmadı. Açılsaydı 400 kişi rahat kurtarılırdı. Bizleri Allah korudu” dedi. Saygılı, “Önce hiçbir millet ayırt etmeden çocukları ve kadınları aldılar. Ama büyük ihmal var. Ben böyle şey görmedim” diye ekledi. AA’ya göre İtalya’nın Brindisi limanına San Giorgio askeri hastane gemisiyle götürülen 210 yolcudan 30 kadarı Türk. İki yaralıdan birisi olan Burhan Karakaya’nın hayati tehlikesi yok. San Giorgio’dan çıkan Ülkü ve Kansu Tiryakioğlu, “Tamam artık her şey bitti, deyip helalleştik. Denize atlayıp boğularak mı yoksa dumanla mı ölmek daha iyi diye düşündük. Bizi helikopterle kurtarıp gemisine alan İtalyan askerlere şefkatlerinden ötürü teşekkür ederiz” dediler. IŞİD’leşmek... C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle