04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 EYLÜL 2014 PAZAR 6 ‘Teleskopik’ coplar dağıtılmaya başlandı HABERLER Mecidiyeköy’de inşa edilen kulelerde asansör çakıldı: En az 3 ölü Asayiş olaylarında ANKARA (AA) Emniyet Genel Müdürlüğü’nce, asayiş olaylarında kullanılmak üzere satın alınan 5 bin “teleskopik” cop il emniyet müdürlüklerine gönderildi. Avrupa Birliği ülkelerinde yaygın olarak kullanılan, katlanabilir teleskopik coplar, ilk etapta devriye hizmetlerinde görevli ekipler ile motosikletli Yunus timlerine dağıtılacak. Açıldığında çıkardığı sesle caydırıcılık da sağlayan teleskopik coplardan ilk etapta 5 bin adet alınarak İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana başta olmak üzere 61 İl Emniyet Müdürlüğü’ne gönderildi. Asayiş Daire Başkanlığı tarafından uzman polislerden oluşan ekiplerle, yeni copların kullanımı konusunda tüm illerde eğitimler verilecek. Sadece asayiş olaylarında polise direnenlere karşı kullanılabilecek yeni coplar, çevik kuvvet polisine dağıtılmayacak ve toplumsal olaylarda göstericilere karşı kullanılmayacak. Teleskopik copla saldırganın yalnızca kol ve bacaklarının kas gruplarına, direncini kırmaya yetecek ölçüde müdahale edilebilecek, saldırganın başına, hayati organlarına ve eklem yerlerine vurulmayacak. kullanılacak Gökdelende facia HAZAL OCAK Mecidiyeköy’de yıkılan Ali Sami Yen Stadı’nın arazisine yapılan inşaatın asansörü dün akşam saatlerinde 22. kattan eksi 5. kata çakıldı. Asansörde en az 7 işçinin bulunduğu öne sürülürken 3 kişinin yaşamını yitirdiği öğrenildi. Ulaşılabilen bir kişinin de hastanede tedavi altında olduğu, hayati tehlikeyi atlatamadığı kaydedildi. İnşaatı devam eden 36 katlı binanın 22. katında duran asansör belirlenemeyen bir nedenle içinde işçiler varken zemine düştü. Olay yerine çok sayıda itfaiye ve ambulans sevk edildi. İşçilerden Bahri Demir, asansörde 7 kişinin olduğunu belirterek “Biz asansörlerde Allah’ a emanet çalışıyoruz. Gümbürtü sesini duyduk. Bina sallandı. Bir tane konteynırı iki tane halat gibi şeylerle bağlı 33 kat yukardan düşersen ne olur? Burada insan hayatının bir önemi yok, bu inşaatta çalışılmaz” diye konuştu. İnşaatta çalışan diğer işçiler ise asansörlerin 1 aydır arızalı olduğunu ifade ettiler. alat kopmuş, 19 yaşındaki işçi ölmüştü Mecidiyeköy’de Torunlar Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) tarafından, “Torun Center” adıyla inşaa edilen rezidans şantiyesinde çalışan ve eğitim parası biriktirmek amacıyla Van’dan İstanbul’a gelen 19 yaşındaki Erdoğan Polat, halat kopması sonucunda 9 Nisan’da 15. kattan düşmüş, hayatını kaybetmişti. Polat’ın dayısı Kerem Yıldırım Çakar, yeğeninin ölümünün kaza değil ihmal sonucu gerçekleştiğini söylemişti. Dayı Çakar “Daha 19 yaşındaydı. Yeğenim halat koptuğu için düşüyor” ifadelerini kullanmıştı. Aynı inşaatta Ağustos ayında patlama yaşanmış, yangın çıkmıştı. Yangın, büyük panik yaşanmasına neden olmuştu. Şans eseri, olayda ölü ya da yaralı olmamıştı. H CHP, Siyasetin Sivil Savaş Alanı Olduğunu Görüyor mu? 1) Muharrem İnce güçlü bir çıkış yaptı.. Bu durum, salt belediye vb. seçimlerinde memnuniyetsiz kitlenin varlığına bağlanırsa yanlış yapılır.. 415 delegenin İnce’yi desteklemekte pek çok nedeni olduğunu kabul etmek gerekir.. Çok nedenli güçlü bir muhalefetin varlığı ortaya çıktı. Bir de Parti Meclisi üyeleriyle milletvekillerinin oy kullandıkları sandıkta ezici çoğunluğun Kılıçdaroğlu’na oy vermesi hakkında (İnce bu sandıklardan 45 oy alabildi), bu kesimlerin hem yenilenen Parti Meclisi’ni hem 9 ay sonraki milletvekili seçimlerini dikkate alarak oy kullandıkları yorumunu da yapabiliriz... Seçimi Muharrem İnce kazanabilirdi! Aralarında 326 oy farkı var.. Ama 164 üye farklı davransaydı, İnce kazanacak ve lider değişecekti.. Siyasi konularda güçlü bir rüzgâr esseydi, daha büyük bir delege kayması yaşanabilirdi.. Bu saptamayı, “taraf tutmak” gibi olmayan bir amaç için yapmıyorum... Nesnel fotoğrafı görmeye çalışıyorum. HHH 2) CHP’nin “muhalefet yapma gücü” ölçülebilir mi? Bu kritik bir soru.. Önümüzdeki genel seçimler için de.. CHP’ye yönelik iktidar ve yanlılarının veya CHP’ye zaten karşı “sözde bağımsız” aydın ve yazarların “kardeşim ciddi bir muhalefet olsa keşke, ama yok ki..” şeklindeki, amacı CHP’yi küçülterek gözden düşürmek olan propagandasını bir kenara bırakalım.. CHP yanlısı kesimlerde muhalefetin yeterince ve durumun gerektirdiği ölçüde etkili olmadığı konusunda yaygın bir görüş var. Bu bakışı güçlendiren, RTE ve iktidarının, dün de örneğini verdiğim eğitim konusunda, buldozer gibi ülke ve kurumlarının üzerinden geçmesi karşısında, ülke direncinin görülememesi. Bu noktada CHP’den olabildiğinin 10 katı bir direnç bekleniyor. Görülmeyince hayal kırıklığı gündeme geliyor. Temel soru: Bu sorunu muhalefet nasıl aşar? HHH 3) Soruyu bu bağlamda başka açıdan yenileyelim: CHP’nin “muhalefet yapma gücü” nasıl 10 kata çıkartılabilir? Bu soruya yanıtım şu: Alışılmışın dışında bir parti gücü, çalışması oluşturarak.. Bu ne demek? CHP’de liderlik yarışı, klasik, alışılagelmiş bir yöntemle yapılır. Kendine güvenen, sivrilmiş, sevgi toplamış, önderliğini ortaya koymuş ve destek de almış tek tek insanlar aday oluyor veya aday gösteriliyor, kurultayda yeterince destek alınca Genel Başkanlığa getiriliyor. Lider de kendi kadrosunu kuruyor. Bu normal koşullarda bir parti işleyişinin süreci.. Peki, olağanüstü koşullarda yaşıyorsak? 4) Siyasal mücadelenin Türkiye’deki genel görünümü, ilan edilmemiş ama çok büyük çaplı, sivil siyasi güçlerin savaşıdır! Burada iktidar, elindeki her aracı rakip ve rakiplerini saf dışı bırakmak, toplum üzerindeki etkisini azaltmak için “savaş alanına” sürüyor. 5) İktidarın siyasal propaganları hiç eksik olmayan “büyük projeler”, “Yeni Türkiye”, “2023 Hedefi” vb. içerikli konuları bir kenara bırakalım, ki televizyon kanalları ve her türlü medya ortamı bunların propagandası ve kafa yıkamaları ile dolup taşıyor; hukuk, yargı, kaset, medya, sosyal medya, AKP trolleri gibi, savaş alanının çok çeşitli araçları kullanılıyor. Bunlara, son seçimde gördüğümüz gibi, bir kısım anlı şanlı kamuoyu araştırma şirketlerinin seçmeni yanıltan şirretliklerini de katın... HHH 6) İçinde bulunduğumuz bu koşullar, muhalefete de “silahlarını” yeniden düzenleme zorunluluğu getiriyor. Ben güçlü bir kadro hareketi olması gerekir diye düşünüyorum. Bir üçlü olarak ortaya çıkmalı: Lider, güçlü kadrosu, güçlü programı... Böyle bir çıkış, muhalefeti toplayabilir ve toplumu kendi arkasında harekete geçirebilir. 7) Buna ek olarak, iktidarın her hareketini gölge gibi izleyen ve anında yanıt veren güçlü, her konuda toplumsal muhalefetin, etkilenen kesimlerin hemen yanında olan belki de ayrı bir düzenleme örgütlenmeli... Aktif, eylemci, direnen... Yani Gezi ruhu içine kaçmış biri düzenleme.. Muhalefet, şüphesiz ki çok önemli olan Meclis içine hapsedilmemeli... HHH Evet güçlü bir kadro hareketiyle, yeni bir yasal karşı örgütlenmeyle, iktidar cephesinde önemli büyük gedikler açılabilir. Yoksa sağdan soldan parti vitrinine konan insanlar önemlidir, ama bunlarla arzulanan sonuçlara ulaşılması ise tam ve ham hayaldir. Öyle görüyorum. Kurultayı izlerken oluşan fikirler bunlar... CHP’de yine liderlik yarışı yaşandı, ama güçlü bir kadro ve program yarışı yaşanmadı. Belki Kılıçdaroğlu, her şeyi yeniden ve sil baştan, bugüne kadarki konvansiyonel parti yaşamının, yönetiminin ve mücadelesinin dışında bir düşünceyle hareket eder. Kim bilir? Çünkü önünde 9 ay var ve CHP’nin iktidar ile arasındaki seçim oranını daraltması, iktidarın ilan ettiği program yeni anayasa vb ve ülkenin götürüldüğü yerler açısından hayati önemde gözüküyor... 36 katlı inşaatın 22. katında duran asansör, içinde işçiler varken eksi 5. kata düştü. 67 Eylül olaylarının 59. yılı NE OLMUŞTU? Atatürk’ün doğduğu evin bombalandığı iddiası üzerine 2 gün boyunca gayrimüslimleri hedef alan yağma ve şiddet olayları yaşandı. İstanbul’da 15 kişi öldürüldü, 300 kişi yaralandı, kadınlar tecavüze uğradı. Tüm Rum Ortodoks kiliseleri, havralar, Ermeni kiliseleri ateşe verildi. 4 bin 212 ev, 1004 işyeri, 73 kilise, bir sinagog, iki manastır, 26 okul ile fabrika, otel, bar gibi yerlerin olduğu 5 bin 317 mekân saldırıya uğradı. Beyoğlu’nda Rum, Ermeni, Yahudi ve Beyaz Rusların dükkânları yağmalandı. Irkçılığa ve Milliyetçiliğe Dur De Platformu 67 Eylül olaylarının mağdurlarını Galatasaray Lisesi önünde andı. “Irkçılığa dur de”, “Devlet özür dilesin” dövizleri taşıyan grup ellerinde harflerle “67 Eyül’ü unutmadık” yazdı. ‘Ötekilere yönelik şiddet sürüyor’ çekleştiren zihniyetin bir sonucu” yorumunda bulundu. 6 Eylül 1955 tarihinde Selanik’te Mustafa Kemal Atatürk’ün doğduğu evin bombalandığı şeklindeki yalan haber üzerine başlayan yağma, talan ve cinayetle sonuçlanan olayların 59. yılı nedeniyle anma etkinlikleri düzenlendi. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi tarafından dün Taksim Hill Otel’de düzenlenen toplantıda konuşan partinin eş sözcüsü Sevil Turan, Türkiye’de bugün de “öteki” olarak görülenlere yapılan saldırıların sür u 6 Eylül 1955 tarihinde Selanik’te Mustafa Kemal Atatürk’ün doğduğu evin bombalandığı şeklindeki yalan haber üzerine başlayan yağma, talan ve cinayetle sonuçlanan olayların 59. yılı nedeniyle anma etkinlikleri düzenlendi. İstanbul Haber Servisi Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi, 1955’te İstanbul’da gerçekleşen 67 Eylül olaylarının yıldönümünde iktidarı yaşananlarla ilgili kendi sorumluluğunu yerine getirmeye davet ederek mağdur ettiği tüm halklardan devlet adına özür dilemesi çağrısı yaptı. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi eş sözcüsü Sevil Turan, “Gazze’de yaşananları Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı Yahudilere kesmek ile iç savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan Suriyelilere yapılan saldırılar 67 Eylül olaylarını ger düğünü belirterek, Suriyelilere ve yahudi vatandaşlara yönelik tepkileri anımsattı. 67 Eylül olaylarından sonra Cumhuriyetin kuruluşundan beri zaten azalmakta olan Hıristiyan ve Musevi nüfusun, zoraki sürgün ve göçlerle daha da eridiğini söyleyen Turan, “1915’te Ermenilerin ve 1938’de Dersimlilerin yaşadığı soykırımlar, Cumhuriyet boyunca gayrimüslimlerin yaşadığı acı olaylar, tarih boyunca Alevilerin yaşadığı ayrımcılık ve katliamlar ile Kürdistan’da yaşanan katliamlar ve yerinden edilmeler bugün daha çok konuşuluyor olsa da, bu meselelerle ve genelde Cumhuriyet geçmişimizle yüzleşme yaşandığını veya hesaplaşıldığını söylemek mümkün değil” dedi. TSK ENVANTERİNDE OLMAYAN BELGE SUÇ UNSURU VAN’DAN ANKARA’YA YÜRÜMEK İSTEYENLERE SERT MÜDAHALE ‘Evrakı yarat’ HAKAN DİRİK İZMİR İzmir’deki askeri casusluk davasına ilişkin Genelkurmay Başkanlığı tarafından hazırlanan değerlendirme raporu mahkemeye gönderildi. İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ne ulaşan raporda, Ahmet Gökhan Rahtuvan’ı suçlamak için kullanılan belgelere ilişkin değerlendirme dikkat çekici. Rahtuvan’la ilişkilendirilen bilgisayar dosyalarına yönelik değerlendirmede “Belgeye dijital ortamda veya çıktı olarak kayıtlarda rastlanılmamıştır” deniyor. Bu durumda Rahtuvan, TSK envanterinde bulunmayan bir evrakı askeri casusluk amacıyla kullanmakla suçlanıyor. Mahkemenin talebi doğrultusunda Genelkurmay tarafından hazırlanan 1499 sayfalık raporun Rahtuvan’la ilgili bölümünde incelenen belgeler için “Kayıtlarda rastlanılmamıştır” deniliyor. “boradenizkuvvetlerid/kuçaklarıveözellikleri” dosyası için de aynı açıklama yineleniyor. Dosyanın “jenerik” olarak hazırlandığı kaydedilerek “gizli kalması gerekmediği” vurgulanıyor. Sanık avukatlarından Murat Ergün, “Bu, normal parametrelerle açıklanabilecek bir durum değildir. Bir çeşit ‘Halamın bıyığı olsa amcam olurdu’ durumuyla karşı karşıyayız” diye konuştu. Sincan’da sel dehşeti İşçiye göz açtırmadılar VAN (Cumhuriyet) Van’da 23 Ekim ve 9 Kasım 2011’de meydana gelen 7.2 ile 5.6 büyüklüklerindeki 2 depremin ardından İşkur,Toplum Yararına Çalışma Projesi (TYÇP) kapsamında 7 bin 286 kişiyi, Milli Eğitim Müdürlüğü başta olmak üzere çeşitli resmi kurumlarda görevlendirdi. 3 yıl 9 ay çalışıp, 3 ay boş kalan işçiler, 14 Haziran 2014’te işten çıkarıldı. Eylemdeki işçiler dün Ankara’ya yürümek istedi. Polis sert müdahale ederek dağıttı. 9 kişi gözaltına alındı. Bu sırada bir işçi caddedeki köprülü kavşağa çıkarak atlamak istedi. İşçi, arkadaşları tarafından indirildi. Eylemde 5 işçi hafif şekilde yaralandı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sincan’ın Saraycık Mahallesi’nde sel meydana geldi. Çok sayıda kişi araçlarıyla sel sularına kapılarak yaralandı. Yaralı olarak kurtulan bir vatandaş, bir anda sel suyunun geldiğini, aracının suya kapıldığını, yüzerek kurtulduğunu anlattı. Selde yaralananlar olay yerinde çevre hastanelere kaldırıldı. Bir çok ev ve işyeri su altında kaldı. Gençleri aramaya son verildi İstanbul Haber Servisi Genelkurmay Başkanlığı, Kumburgaz’da 17 Ağustos’ta kiraladıkları deniz bisikletiyle açıldıktan sonra kaybolan 4 gençle ilgili aramalara son verildiğini açıkladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle