04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 EYLÜL 2014 PAZAR CUMHURİYET SAYFA Eşşebab’a büyük darbe n Dış Haberler Servisi ABD’nin Somali’de El Kaide bağlantılı Eşşebab örgütü liderinin öldürüldüğünün teyit edildiğini duyurmasının ardından ülkede köktendincilerin yeni saldırılarına karşı alarma geçildi. ABD Savunma Bakanlığı önceki gün, Amerikan güçlerinin geçen salı düzenlediği hava saldırısında Eşşebab lideri Ahmed Gudani’nin öldürüldüğünün doğrulandığını açıklamıştı. Pentagon Sözcüsü John Kirby, Gudani’nin ölümünün, Eşşebab için sembolik ve operasyonel anlamda çok önemli bir kayıp olduğunu söylerken “ABD’nin, şiddet yanlısı radikal örgütlerin oluşturduğu bölgesel ve küresel tehditlere karşı koymada dostları, müttefikleri ve ortaklarıyla koordinasyon halinde çalıştığını” da kaydetti. Somali Devlet Başkanı Hasan Şeyh Mahmud ise ABD’ye teşekkür etti. Ancak Gudani’nin öldürüldüğü haberinin ardından ülke genelinde örgütün misilleme saldırılarında bulunabileceği kaygısı var. Somali Milli Güvenlik Bakanı Halif İrc “Örgüt, savaşçıların moralini yükseltmek amacıyla hükümet ve kamu binalarına saldırı planlıyor” dedi. Güvenlik önlemleri de artırıldı. DIŞ HABERLER [email protected] Erdoğan, Obama’nın IŞİD’e karşı ‘çekirdek koalisyon’ önerisine kapıyı kapatmadı DUYGU GÜVENÇ 13 ‘Göz önünde olamayız’ Suriye, Rakka’yı vurdu Suriye ordusunun, IŞİD’in merkez üssü Rakka’ya bombardımanında 25 kişinin öldüğü kaydedildi. IŞİD’in ana eğitim kampının vurulduğu saldırıda bir fırının da hedef olması sivil kayıplara yol açtı. Muhalif kaynaklara göre ölen 25 kişiden 12’si sivil, kalanı militanlardan oluşuyor. Öte yandan IŞİD sosyal medya propagandasını “bebekli reklama” kadar vardırdı. Twitter’a konulan fotoğrafta IŞİD bayrağına sarılmış bebek, Kalaşnikof ve el bombalarıyla gözüküyor. Kurultaydaki ‘Bella Çav’ Ruhu “Bella Çav/Bella Ciao”, marş coşkusuyla söylenen bir direniş şarkısıdır. Mussolini yıllarında direnişçilerin dilinden düşmeyen şarkı; sonraki yıllarda solun “simgesi” olmuş; Çizme’de, notalarının yükseldiği her yerde, bugün bile en içten katılımla, sevilerek söylenen bir ezgiye dönüşmüştür. Biraz bizim “Onuncu Yıl Marşı”mız gibi… Gramsci’nin 90 yıl önce kurduğu “solda birlik öneren” Unita gazetesinin, sol belediyelerce yönetilen kentlerde her yıl düzenlediği “festivallerde”, bu ikon şarkı hep söylenir. Her yaz sonu birkaç hafta süren keyifli “Unita festivallerinde”, solcular bir araya gelir; sadece film, belgesel izlemekle ve kitap/siyaset söyleşileri yapmakla kalmazlar; festival standartları arasında da bol bol yemek yerler ve rakı değilse… şarap sofralarında kafa çekerken bir taraftan da hep bir ağızdan “Bella Çav” söyleyip vatan kurtarırlar! “Bella Çav” notaları Kılıçdaroğlu’nun, “740 oy ayarı” yediği Olağanüstü 18. Kurultay’a dek ulaşmış. Ama şarkının “birlik, beraberlik, özgürlük ruhu” buraya gelememiş. “Bella Çav”la salona giren Kılıçdaroğlu, “ayar yemek üzere olduğunun” farkında değil… Kendisi, ona buna ayar çekiyor… Erdoğan Türkiyesi’nde en son CHP Genel Başkanı’na düşecek bir politik gaf (“politically incorrect”) siyasi ayıba imza atarak “Rakı sofralarında Türkiye’yi kurtaran elitistlerden partiyi temizleyeceğimi herkes iyi bilsin!” diyor. Yetmiyor… Kendisini eleştirenlere Erdoğan ağzıyla!“Kimse kusura bakmasın!” diye yanıt veriyor: “Kimse de bana demokrasi dersi vermesin. Sabah mikrofonu gören koşa koşa gidip CHP’yi eleştirirse, kimse kusura bakmasın buna izin vermeyeceğim…” “Bella Çav”ın geçmişinden, bugün İtalya’nın yakaladığı “Renzi solu”na uzanacak olursak; bu iki noktayı birleştiren en önemli özelliğin her seferinde “tabanın tepeye verdiği ayar” olduğunu görebiliriz. Direniş yıllarına geri dönemeyeceğim… Ancak bugün İtalyan solu için “fark yaratan” ve yeni “umut vaat eden”, 39 yaşındaki genç Renzi’nin PDPartito Democratico/Demokrat Parti başındaki liderliği de, son dönemde tabanın vermiş olduğu ayarın eseri. Başka vesilelerle de anlatmıştım… Değil orada burada açık olan “mikrofonlara konuşmak”, “Bella Çav” topraklarında sol taban ve sol partililer; düş kırıklığı yaratan son genel seçimin ardından, baştaki lideri değiştirmek için bizzat gidip PD merkezlerini işgal ettiler… Tatminkâr bulunmayan sandık sonuçları ardından, burada olduğu gibi, (2013 Nisan) Cumhurbaşkanlığı seçiminde PD yönetiminin “merkez sol bir aday” yerine Berlusconi ile anlaşarak sürpriz bir Hıristiyan Demokrat sağ adayı öne sürmesiyle, tabanda isyan çıktı… Seçim düş kırıklığının ardından bir de böyle hiç hesapta olmayan sağcı bir “Köşk” dayatması çıkınca, İtalya’da boydan boya tetiklenen bir “occupyPD” etkinliği içinde parti merkezleri günler süren işgale uğradı. Parti binalarına her yerde; “Taban teslim olmuyor! Parti biziz!”; “Değişim…Hemen şimdi!”, “Değişim cesaret ister!”, “Partiyi tabana açın!”, “Protestodan… önerilere!” pankartları asıldı. Taban böylece, partiye ilişkin hissiyatı liderlere ve kamuoyuna duyurmayı başardı. #mobbasta/yetti be! sloganıyla örgütlenen hareketin iki sonucu oldu. İlk olarak, PD liderleri önerdikleri sağ adaydan derhal çark etti ve sıra dışı bir uygulamayla mevcut Cumhurbaşkanı Napolitano’nun süresi uzatıldı… İkinci olarak, partiye net perspektif sunacak, solu iktidara taşıyacak projeleri konuşacak, partiye inandırıcılık kazandıracak ve tekrardan partiyi kuracak bir kurucu kongre için yeni “önseçim” istediler. “OccupyPD”ciler iki isteklerini de elde ettiler ve 2013 Aralık’ındaki son önseçimde, rekor katılım ve oyların 2/3’üyle, tabanın istediği doğrultuda PD’nin başında bir lider değişimi oldu ve İtalyan soluna yeni itiş kazandıran Renzi liderliğe geldi… Yirmi yıllık kimlik bunalımını geride bırakmaya çalışan İtalyan merkez solu ile CHP krizine baktığımızda; gerçekte krize yol açan dinamiklerin aslında öyle çok da birbirinden uzak olmadığını görüyoruz… Küresel çağın gerçeklerine uyumda zorlanan bürokratik ve merkeziyetçi geleneksel parti kimliğinin kodlarıyla oynanması ve bu durum karşısında yönetici “kast”ın ezberlerinin bozulması. Hizip, ekip savaşları vs… Asıl fark, en tepede değişimi zorlayan tabanın işlevi ve aktivizminde görülüyor… Tabanın İtalya’da özgür medya ve “önseçim” gibi bize nazaran elinde çok daha zengin imkânlar var. Ama beri yandan bu imkânları da son çıtaya dek zorlayan ve kullanan aktif bir siyaset geleneğine sahip. Taban, bizde olduğu gibi maçı tribünden izlemiyor. “Occupy” eylemciliği ile doğrudan sahaya iniyor. Bizde, parti liderliğine ayar verme işi, en fazla “delegelere” bırakılmış durumda. Bu bazı yorumcular tarafından, bizde, CHP’de parti içi demokrasinin işareti olarak aktarılıyor. Oysa 2015 genel seçimi köprüden önceki son çıkış! Bizim, bundan çok daha fazlasına ihtiyacımız var. Artık “Bella Çav”a sadece tempo tutmak yetmiyor. CARDIFF Türkiye’nin başta rehine krizi nedeniyle IŞİD’e karşı oluşturulacak koalisyona yönelik çekinceleri sürerken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Barack Obama arasında önceki gün Galler’deki NATO zirvesinin paralelinde gerçekleşen görüşmede, “bu desteğin perde arkasında kalması” konusunda mutabakat sağlandı. Batılı kaynaklar “Türkiye’nin durumunu biliyoruz ve anlıyoruz” derken, iki liderin de bunu “teyit ettiği” aktarıldı. Türk kaynaklar rehine krizi konusunda ABD’nin Türkiye’yi anladığını belirtirken, bir yetkili “Sınırda kontrol güç. IŞİD’in saldırılarının Türkiye içine taşınmasından endişe ediyoruz” dedi. Türkiye’nin Suriye ile iki sınır kapısı IŞİD’in elinde. Ankara’nın rehinelere karşı operasyon ihtimallerini müttefikleriyle ele aldığı, ancak “olası kaybın göze alınamayacağı” değerlendirmesinin hâkim olduğu aktarıldı. Türkiye, ortak operasyona başvurmak yerine IŞİD’i oluşturan 4 farklı grupla temaslarını sürdürmeyi benimsedi. Türkiye, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünde gösterilen hassasiyetin Irak için de gösterilmesi gerektiğini savunuyor. Erdoğan bu tezi, NATO’da görüştüğü liderlere “Ukrayna için farklı, Irak için farklı bir politika izlenmesi kabul edilemez” diyerek aktarmış Koalisyona 4 çekince tı. Türkiye’nin olası koalisyon ile ilgili çekinceleri şöyle: 4Rehinelerimiz zor durumda. Sizin gazetecilerinizin başına gelenlerin (IŞİD’in kafalarını kestiği James Foley ile Steven Sotloff) onların da başına gelmesini istemiyoruz. 4 Bölgedeki dengeleri değiştirecek bir koalisyon, süreci olumsuz etkiler. Bağdat yönetiminde etkin olan Şiilere silah verilmesine karşıyız. Bu geçmişte yapılan hataların tekrarı olur. 2003’te de sizi uyarmıştık. 4 Bir çözüm sürecindeyiz. Bu süreçte silahların kontrolsüz bırakılması iç barışımıza da tehlike olur, çözüm sürecimizi geciktirir. 4Operasyon Esad yönetiminin elini güçlendirmemeli. Rusya’nın tavrı önemli. Obama, NATO zirvesinin sonunda IŞİD militanlarının “avlanacağı” çıkışı yapmışken, DUYGU GÜVENÇ dün Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, cihatçılara karşı koalisyonu “Bağdat’a yönelik güçlü bir destek mesajı” olarak niteledi. Öte yandan Beyaz Saray’ın ObamaErdoğan görüşmesine dair dört cümlelik açıklamasında, Türkiye’deki Yahudi toplumuna yönelik antisemitizm kaygıları dikkat çekti. Açıklamada, “Başkan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan hoşgörülü ve kapsayıcı toplumlar inşa etmenin önemini ve antisemitizm belasıyla mücadelenin önemini tartıştılar” denildi. Bu arada Beyaz Saray sitesinde Erdoğan’ın ismi yanlışlıkla “Edrogan” diye yazınca sosyal medyada bazı Türk Twitter kullanıcıları “Biz de Obama’nın ismini Omaba diye yazarız” şeklinde esprili mesajlar attı. olmamasına gösterilen özenin rol oynadığını aktardı. Patriotlar için devam: Hollanda’nın Türkiye’den yıl sonunda Patriotlarını çekme hazırlığına karşı ittifaktan olumlu sinyal verildi. Bildiride “Patriot füzelerinin Türkiye’nin nüfusunu ve sınırlarını korumak için konuşlandırılması NATO’nun üyesini savunma veya herhangi bir tehdide karşı caydırmak için güçlü bir taahhüdüdür” denildi. Rusya hedefi: Bildiride ittifakın 5’inci maddesinin yer aldığı kısım Rusya’ya karşı “kararlılığı” ifade ederken, AB’nin yeni yaptırımlarının da “desteklendiği” vurgulandı. Türkiye ise bu sayede Rusya ile ticaretini artırmak ve “geçiş ticareti”ni üstlenmek istiyor. Söz havada kaldı: Erdoğan’ın Azerbaycan’a NATO ile ortaklığını geliştirmesi taahhüdüne karşılık Baku’nün ittifakla ilgili hevesleri bildiride yer alamadı. Edrogan’a karşı Omaba ANKARA ÜZERİNE ALINMADI ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanlığı kaynakları, Erdoğan ile Obama arasındaki görüşmede “antisemitizme karşı, hoşgörülü ve kucaklayıcı toplum yapılandırmasının öneminin ele alındığını” bildiren Beyaz Saray açıklamasını üzerine almamak için Anadolu Ajansı aracılığıyla konunun “Türkiye ile ilgisi olmadığı” mesajını vermeye çalıştı. AA’nın haberinde, “Görüşmede, iki liderin hoşgörülü ve kapsayıcı toplumlar inşa etme gerekliliğine, antisemitizmle mücadelenin önemine değindiklerinin doğru olduğu ancak bu iki meselenin Türkiye ile bir alakası bulunmadığı belirtildi” denildi. Muson yağmurları 234 can aldı CARDIFF IŞİD, Türkiye’ye saldırırsa ittifakın “Birimiz hepimiz için” ilkesi uygulanacak. Bu karar sonuç bildirisine, IŞİD ile ilgili bölümde “Müttefiklerimizden birinin güvenliği tehdit edilirse, ortak savunmamızı harekete geçirerek her türlü adımı atmakta tereddüt etmeyeceğiz” ifadeleriyle geçti. Böylece 5. maddede yer alan “birimiz hepimiz için” kararlılığı eşliğinde Türkiye’ye güvence verildi. Sonuç bildirgesinden dikkat çeken başlıklar şöyle: IŞİD güvencesi: IŞİD saldırıları için “barbarca” tanımı kullanılırken, karşı koalisyon arayışlarına yer verilmedi. Bunun yerine IŞİD için “sınırlar ötesi tehdit” denildi ve koordineli “uluslararası yaklaşımın gerekliliği” vurgulandı. Kaynaklar, formülasyonda Türkiye’nin, IŞİD hedefi İttifaktan Türkiye’ye IŞİD güvencesi Köşk adayı sabırları taşırdı nDış Haberler Servisi Hindistan ve Pakistan’ı son 5 gündür etkisi altına alan şiddetli yağışların neden olduğu sel ve heyelanlarda yaşamını yitirenlerin sayısı 234’e ulaştı. Muson yağmurlarının hedefindeki iki ülkenin yetkilileri felaket bölgelerinde arama kurtarma çalışmalarının havadan ve karadan sürdüğünü belirtiyor. Onlarca kişinin kayıp olduğu, birçok evin yıkıldığı, yollarda göçükler oluştuğu gelen haberler arasında. Pakistan’ın kuzeydoğusunda ve Keşmir’in Pakistan kontrolündeki Azad Keşmir bölgesinde etkili olan şiddetli yağışların en az 106 kişinin yaşamına mal olduğu duyurulurken yetkililer yeni sel felaketi yaşanabileceği uyarıları yapıyor. Hindistan’da ise acı bilanço en az 128 ölüm. Yağışlar ülkenin özellikle kuzeydoğusunda etkili. Husiler Yemen’i sallıyor Dış Haberler Servisi Suudi Arabistan’ın gölgesindeki Yemen’de Devlet Başkanı Abdurrabih Mansur Hadi’yi hükümetini feshetmek zorunda bırakan Husi hareketinin kitlesel gösterileri dinmek bilmiyor. Hükümetin yakıt zammını fırsat bilerek sivil itaatsizlik ilan eden ve sadece Şiilere değil, toplumun yolsuzluk karşıtı kesimlerine de öncülük eden Husi hareketi, en son Hadi’nin zammı geri alma ve yeni hükümete katılmaları çağırısını reddetti. Arap isyanlarının tezahürü olarak Ali Abdullah Salih’in devrilmesinden beri istikrarın sağlanamadığı ülke derinden sarsılıyor. Güneyde ayrılıkçılar sahnede, kuzeyde Şii Husiler ve Sünni aşiretler Yemen ordusuyla çatışıyor. El Kaide enerji hatlarını hedef alan saldırılarıyla hükümetin enerji krizi yaşamasına yol açıyor. Cunta lideri ‘kara büyü’ iddiasında nBANGKOK (AA) Tayland Başbakanı ve darbe lideri Orgeneral Prayut Çanoça, şiddetli boğaz ve boyun ağrısının yanı sıra soğuk algınlığı nedeniyle kendisine “kara büyü” yapıldığını söyledi. Prayut, Ulusal Reform Konseyi’nde yaptığı konuşmada, “Muhaliflerimin yaptığı kara büyüye iyi gelecek bir şey varsa lütfen bana getirin” dedi. Prayut, sağlık durumunu ise “Bugün, şiddetli boğaz ve boyun ağrım var. Bazı kişiler bana beddua ederek bunu yaptı. Birileri beni başımdan aşağı suyla ıslattı. Soğuk algınlığına yakalanacağım” şeklinde özetledi. Dış Haberler Servisi Ukrayna’da taraflar NATO zirvesinin son gününde Minsk’te imzalanan ateşkese birkaç küçük ihlal dışında uyar görünürken, Rusya ve Ukrayna liderleri dün telefonda görüştü. Vladimir Putin ile Petro Paraşenko’nun ateşkesin sürdüğünü teyit ederek kalıcı anlaşma yolunda 1 milyona yakın insanın mülteci konumuna düştüğü Donetsk ve Lugansk bölgelerinde insani yardıma odaklandığı belirtildi. İki lider ayrıca Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın (AGİT) ateşkesin denetiminde tümüyle sorumlu olmasında da uzlaştığı aktarıldı. Ancak bazı federalist liderler Kiev’den ayrılmaktan söz ederken, ateşin kısa bir moladan sonra başlayacağı hissiyatı hâkim. NATO’nun Doğu Avrupa’da “devamlılık arz edecek şekilde acil müdahale gücüyle” konuşlanma kararı ile AB’nin Rusya’ya yeni yaptırımlarda uzlaşması ise Moskova’nın tepkisini çekti. AB, Rusya’nın Ukrayna’da kırılgan ateşkes ‘Yetti be!’ aktivizmi Ukrayna’ya asker gönderdiğini ve ancak bunları geri çekmesi halinde yaptırımların askıya alınacağını duyurmuşken, Rusya yanıt verileceğini açıkladı. Bakanlık, “AB böylece Kiev’de Minsk’teki sonuçtan mutlu olmayan savaş taraftarlarına doğrudan desteğini pratik olarak sergilemiştir” ifadelerini kullandı. AB’nin yeni yaptırımları, Rus şirketlerine kredi sınırlamaları, askeri amaçlı da kullanılan ürünlerle enerji sektörüne yönelik yüksek teknolojinin yasaklanması ile üst düzey Rus yetkililere seyahat yasağı ve hesap dondurma listesinin genişletilmesini içeriyor. Rusya da, ağustosta AB’den tarım ve gıda ürünleri alımını durdurmuştu. Kiev’deki Ukrayna Ortodoks Kilisesi’nin lideri Patrik Filaret, Putin’in “şeytanın etkisi altına girdiğini” öne sürdü. Kiev kilisesi 1992’de Moskova kilisesinden ayrılmıştı. ‘Şeytan Putin’ ‘Kast’ benziyor, taban farklı Okulda ‘pantolon gözaltısı’ Dış Haberler Servisi İngiltere’nin Newcastle kentinde bir okulda 50’yi aşkın öğrencinin kıyafet yönetmeliğini çiğnedikleri gerekçesiyle ceza olarak saatlerce küçük bir odada tutulduğu haberi ülkede tepkilere yol açtı. Heaton Manor Okulu’nda gerçekleşen olay duyulunca okuldan özür geldi. Independent’ın haberine göre, öğrenciler o gün giyilmesi gereken formaları yerine farklı farklı pantolonları ile okula gelince yöneticiler tarafından sabah saat 8.30’dan 15.30’a kadar küçük bir odaya sokulup, yerlerinden kalkmadan oturtuldu. Dış Haberler Servisi Afganistan’da ABD liderliğindeki uluslararası güce (ISAF) ait üsten havalanan Dubai rotalı uçak önceki gece İran’a “zorunlu indirildi”. İranlı yetkililer, içinde 110’u ABD’li toplam 140 yolcu taşıyan, Bagram üssünden kalkan uçağın, “uçuş planlarında yanlış bildirimde bulunulduğu” gerekçesiyle ülkenin güneyindeki Bandar Abbas Havaalanı’na indirildiğini duyurdu. Birkaç saat bekletilen uçak, pilotun sorgusu ve evrak işlerinin ardından havalanıp Dubai’ye ulaştı. ABD yönetimi de bilgileri teyit etti. Olay İran’ın dini lideri Ali Hamaney’in Irak’ta IŞİD’e karşı Kudüs Gücü’nün başındaki General Kasım Süleymani’ye ABD ile işbirliği talimatı verdiği iddiasının gündeme düştüğü gün gerçekleşti. İki ülke de işbirliğini resmen yalanlamışken, gizemli uçak merak uyandırdı. ABD Dışişleri uçağın İran jetleri eşliğinde indirildiği iddiasını yalanlarken, “Bunu bürokratik bir konu olarak görüyoruz” dedi. BagramDubai rotasında gizemli Tahran molası
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle