03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 EYLÜL 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 yüzde kaç? HHH İsmet İnönü ileriyi gören bir siyasetçiydi... TİP’in yükselişini görüp “CHP ortanın solu”nda demiş, yer yerinden oynamıştı partisinde. Ecevit bunu bir aşama daha yükseltti: “Demokratik sol!” Ecevit’in çalışma arkadaşlarından Mustafa Ok ve Şeref Bakşık’tan dinlemiştim bu hareketin nedenini... Şöyle anlatmışlardı bana: “Ecevit, sosyalist partiyiz, diyordu, bizler engelledik. Çünkü hem örgüt hem de üye tabanımız ve seçmen, sosyalist bir partiyi içine sindirecek bilgiye, birikime sahip değildi. O yüzden demokratik sol hareket dedik.” HHH Çok açık söylemek gerekirse CHP’nin kimliği tam belirlenmediği için tartışmalar yaşanıyor parti içinde. Sol kanadın bildirisini onun için önemsiyorum: “CHP sol olmadan, sol da iktidar olmadan Türkiye’nin temel sorunları çözülemez!” CHP Gezi ruhunun bilinciyle hareket etmeli, “çağdaş solu” parti kadrolarına sokmalı... O zaman “devrimci ruh” toplumu sarar... 1980’den bugüne yaşananların tanığı değil miyiz? Demek oluyor ki, 2015 seçimleri yaklaşırken CHP örgütleri, kadrolar yenilenmeli... Türkiye sağın ve siyasal İslamın sarmalında yaşıyor, Ortadoğu alev alev yanıyor, CHP ise olağanüstü kurultaylarla zaman öldürüyor... CHP kitlesel bir sol partidir... Arındırmaya gerek yok, değişik düşünceler olacaktır ama ideolojik farklılıklar olmaz... Eşitlik, özgürlük, adalet, barış! Önseçimden korkan bir CHP olmamalı. Parti içi demokrasi işlev kazanmalı, önseçim yapılmalı yine, parti içi barış sağlanmalı... Kılıçdaroğlu, yeniden CHP Genel Başkanı seçildi... İlk işi Atatürkçülüğü tekellerine alan Kenan Evren modeli sahte Atatürkçüleri temizlemek olmalı! HHH Bırakın 1930’ları özlemeyi, 2014’e, 15’e bakın... Blok listeden vazgeçip çarşaf listeye geçin... Kimse kimseyi ötekileştirmesin! Son söz: 2015 seçimlerine giderken tüm CHP örgütlerini yenileyin... MAHMUT ORAL ‘Ortalık kan gölüne dönmüştü’ Diyarbakır Cezaevi’nde 24 Eylül 1996’daki yaşananları tanık Ramazan Yavuz anlattı Ramazan Yavuz CHP’ye Çağdaş Sol Yakışır... Demokrasi, özgürlük, eşitlik! Hukukun üstünlüğü, adalette dürüstlük! Emeksermaye çatışması! Aslında bunlar çok yazılıp çizildi, konuşuldu... CHP bildim bileli nedense o çıkmaz sokaktan kurtulamadı. CHP’nin 18. Olağanüstü Kongresi’ni televizyonlardan izliyorum... Önce genel başkan adaylarından Muharrem İnce’yi, ardından Kemal Kılıçdaroğlu’nu dinledim... Sonucu başından belli bir genel başkanlık yarışı bu! Seçimlere bir yıldan az bir süre var... Böyle bir durumda Kılıçdaroğlu’nu liderlikten indirmenin zor olduğunu çok önceden yazmıştım zaten... Önemli olan CHP iktidar olur mu? Ben CHP’nin 2015 seçimlerinde tek başına iktidar olacağını sanmıyorum. Yine yüzde 30’u aşacağını ummuyorum. Nedeni belli: “CHP, üye, örgüt ve program partisi olamadı, çağdaş solu içine sindiremedi...” HHH Böyle olunca ne oldu! CHP’de güçlü bir “sol kanat” CHP’nin örgüt ve parti kadrolarında çoğalamadı. CHP sola açılmaya 1965 yılında Türkiye İşçi Partisi’nin Meclis’e girmesiyle başladı, demokratik sol olarak yüzde 42’lere ulaşmayı başardı 1978 seçimlerinde. İsmet İnönü’nün “CHP ortanın solundadır” demesiyle CHP içindeki “elitler” ortalığı ayağa kaldırmıştı. Bülent Ecevit, örgütün gücünü arkasına alarak partisini bunlardan arındırdı, “demokratik sol” hareketi güçlü bir partiye dönüştürdü. CHP o zaman da Mustafa Kemal’in kurduğu bir partiydi, şimdi de... Şimdi ise “derin milliyetçi bir damar” var CHP içinde... Sayıları az ama sesleri çok çıkıyor... Burada yapılması gereken, “sağ” partilerde başarılı olmamış olanların da CHP’yle ilişkileri kesilmeli... Necdet Calp’in HP’si (Halkçı Parti) 1983 seçimlerinde yüzde 30’u geçerken, bugünün CHP’si DİYARBAKIR Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde 24 Eylül 1996’da meydana gelen olaylarda 10 tutuklunun ölümü, 24 tutuklunun da yaralanmasıyla ilgili davanın gerekçeli kararında mahkemenin, güvenlik güçlerinin aşırı güç kullandığını kabul etmesi, ancak “kasıtları” olmadığını ileri sürmesi ve aşırı güç kullanımını “zaruretten (zorunluluk)” diye savunması vicdanları yaraladı. Olaylarda ölenlerin tamamının kafa taslarının kırık ve vücutlarında kesici alet yaralanması olduğu otopsi raporunda ortaya çıkmıştı. “Diyarbakır Cezaevi katliamının” tanığı Ramazan Yavuz, 18 yıl sonra yaşananları gazetemize anlattı. O dönem “Terör örgütü üyeliği” suçundan tutuklu bulunan, şimdi işletmecilik yapan Yavuz, cezaevinde yönetimin tutuklu ve hükümlülere yönelik “A Takımı” kurduğunu, olayların bir mahkumla gardiyan arasındaki “leğen” tartışmasından başladığını belirtti. Saat 10.00 sıralarında başlayan olayların 8 saat sürdüğünü ifade eden Yavuz, “Havalandırmayı gören koğuştan otobüsler dolusu askerin, polisin, çevik kuvvetin geldiğini söylediler. Biz sloganlar atıp önlemeye çalışıyoruz. Bu arada görüş günü olduğundan görüşçülerin de habe ri oldu. Avukatlarımız görüşmek istediler ama onlara da izin verilmedi. Artık yapılacak bir şey kalmamıştı” dedi. Ölenlerin birçoğunun siyasi davalardan tutuklu olmadığını, aralarında tahliye sürecinde olanların da bulunduğunu vurgulayan Yavuz, “Onlara şu dayatılmıştı: ‘Ya teslim olacaksınız ya da öleceksiniz.’ Sadece bir genç çocuk teslim olmuştu. Vuracaklar biliyoruz, işkence yapacaklar biliyoruz ama böylesine bir vahşeti, böylesine bir katliamı ‘Çığlıklar kahrediyordu’ beklemiyoruz. Arkadaşlarımızın çığlıklarını duymak bizi kahrediyordu. Çığlıklar kulaklarımızı yırtıyordu. Tırnaklarımızla duvarları kazımak istiyorduk. Ortalık kan gölüne dönmüştü” diye konuştu. Yaşanan katliamın boyutlarını ertesi gün koridora çkartıldıklarında gördüklerini ifade eden Yavuz, “Keşke çıkmasaydık. Kan içindeydi. Duvarlarda, etrafta arkadaşlarımızdan parçalar yapışmıştı. Cezaevine girmeden önce çay bahçemizde yanımızda çalışan bir gardiyan bi zi görünce boynunu büküp, hazır ol vaziyetine geçti ve ağladı. Çünkü biz duvarlardan parçaları topluyorduk” dedi. Davanın sonucuna şaşırmadıklarını söyleyen Yavuz, “Cop zarar gördü diye bizden tazminat isteyen bir zihniyet var yargıda. Dolayısıyla ha 5 yıl olmuş ha 35 yıl, açıkçası bu hiç umurumuzda değil çünkü samimiyet yok. Ama çözüm sürecinin yürüdüğü bu dönemde yargıdan daha titiz bir karar verilmesini beklerdik” dedi. ‘Parçaları topladık’ Cop zararına tazminat nHAKKÂRİ (DHA) Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinin Irak sınırındaki Yeşilova köyünde, dün akşam saatlerinde askerler kaçakçı bir gruba müdahale etti. Askerlerin gaz bombasıyla müdahalede bulunduğu grup, taş ve molotof attı. Çıkan olaylarda 1 köylü müdahale sırasında, 3 asker de atılan taşlarla hafif şekilde yaralandı. Kaçakçılara müdahale Hatip Dicle ve Selma Irmak’ın eşbaşkanlığa gelmesi bekleniyor DTK çatı olacak MAHMUT LICALI nAĞRI (DHA) Ağrı Belediye Başkanı Sırrı Sakık, Abide Meydanı’nda bulunan Hava Şehitleri Anıtı’nın 1926’larda Ağrı İsyanı’nda düşen uçakların pervanesi olduğunu söyledi. Sakık, “Benim elimde resimler ve fotoğraflar var. Bunlar 1926’daki anıtı getirip oraya koyuyorlar. Yetkim olursa aynı anda yıkarım. Merkezi hükümet çıkıp nasıl Dersim’de bu konuda halktan özür dilemişse, sit alanından çıkarmalıdırlar ve Ağrı halkından özür dilemelidirler, Barış getirip sen Mahsun Korkmaz’ın büstünü yıkıyorsun, Türk halkının bilmem değerleri diyorsun. Kürt halkının değerleri yok mudur?” dedi. Sakık: O anıtı yıkarım WikiLeaks’in kurucusu, Bilgi Üniversitesi’nde düzenlenen foruma telekonferansla katıldı Assange: Türkiye’de çok katı bir sansür var ÖZLEM GÜVEMLİ WikiLeaks’in kurucusu Julian Assange, Bilgi Üniversitesi’nde düzenlenen “İnternet UNGovernence Forum”una telekonferansla katıldı. Assange, Türkiye’de basın özgürlüğünün yerlerde süründüğünü ve çok katı bir sansür uygulandığını vurguladı. Ulusal Güvenlik Dairesi (NSA) ve CIA’nın eski çalışanı Edward Snowden’in yayınladığı belgelerde NSA’in Kürt liderler ile ilgili Türkiye hükümetine bilgi verdiğinin de ortaya çıktığını anımsatan Assange “ABD’nin gözetimini (dinleme, takip vb) kabul eden Türkiye hükümetinin kendisi de ABD’nin gözetim hedefi haline geliyor. Bu gözetim askeri hedeflerin seçilmesine ve Roboski’de olduğu gibi sivillerin öldürülmesine yol açıyor. Gözetim verileri devlet tarafından toplansa da sadece devletin elinde kalmayacaktır. Gözetim teknolojilerini kuranlar toplanan bilgileri de kullanacaktır” dedi. Alternatif Bilişim Derneği’nin düzenlediği forumun son gününde gizli NSA belgelerini sızdıran eski CIA ajanı Edward Snowden teknik sorun nedeniyle foruma bağlanamadı. Herkes Snowden’i beklerken ekranda Assange’ın görüntüsü belirdi. Siyasi sığınmacı olarak kaldığı Londra’nın Ekvador Konsolosluğu’ndan süpriz olarak foruma katılan Assange katılımcıların sorularını yanıtladı. Assange “Otoritenin güzel yanlarını göstermek için basına baskı da oluyor” dedi. nVAN (Cumhuriyet) Van Milletvekili Özdal Üçer, Van Gürpınar karayolunda otomobilinin önünün silahlı kişilerce kesildiğini ve tehdit edildiğini söyledi. Üçer, “30 kadar kişi ellerinde silahla yolumu kesti. Ellerinde silahları bana ve yanımdakilere doğrulttular, tehdit ettiler. Bizi ne maksatla durdurduklarını, görev kâğıtlarının olup olmadığını sorunca üzerime yürüdüler. Kim olduğumu tanıtmama rağmen bana fiziki baskı uyguladılar. 1.5 gündür başsavcıyla görüşme imkânı bulamadım; konuyu TBMM gündemine taşıdım” dedi. Emniyet yetkilileri ise uyuşturucu kaçakçılığı ihbarı üzerine yolda savcılığın bilgisi dahilinde uygulama yapıldığını, milletvekili Üçer’in içinde bulunduğu aracının da bu sırada durduğunu ve kendisine hiçbir şekilde müdahalede bulunulmadığını savundu. Üçer: Tehdit edildim ANKARA HDP ve DBP’nin de bileşenleri arasında yer aldığı Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) bugün Diyarbakır’da yapılacak kongresinde, KCK davası kapsamında yaklaşık 5 yıl cezavinde kalan Hatip Dicle ile HDP Şırnak Milletvekili Selma Irmak’ın eşbaşkanlık görevine gelmesi bekleniyor. Kongrede, DTK’nin bölgedeki belediyelerin özerklik çalışmalarını yürüteceği bir çatı konumunda örgütleneceği ifade ediliyor. DTK, 30 Mart yerel seçimlerinin ardından temmuz ayında yapılan kongreyle DBP isminde bölge partisi olarak örgütlenen BDP’li belediyelerin özerklik konusundaki çalışmalarında önemli bir role sahip olacak. Bu kapsamda DBP Eş Genel Başkanları Emine Ayna ve Kamuran Yüksek, HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da DTK kongresin Dicle de hazır bulunması bekleniyor. DTK; kongrede alınacak kararlarla bölgedeki yerel yönetimlerin “özerklik” ve “özerkliğin inşası” konusunda yapacağı çalışmaları koordine edecek bir yapıda örgütlenecek. Çatı bir örgüt işleviyle yapılanacak DTK’de ayrıca tüm kimlik ve inançların ortak paydalarda buluşması amacıyla bütün inanç ve kimliklerin temsilcileri yer alacak. DTK kongresiyle birlikte örgüt bünyesinde 52 farklı kimliğin ve inancın temsil edileceği ifade ediliyor. DTK’nin mevcut eşbaşkanları Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk ile Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk’un yerine yeni isimlere görev verilecek. DTK’nin kongresinde Abdullah Öcalan’ın da bir mesajının okunması bekleniyor. Öcalan’ın söz konusu mesajı, AKP hükümetinin yeniden kurulmasının ardından çözüm süreciyle ilgili ilk mesajı olması nedeniyle de önem taşıyor. Cezaevi koşullarından şikâyetçiler Mahkum Hendekci açlık grevine başladı SİBEL BAHÇETEPE Ümraniye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmış bir grup mahkum, cezaevi koşullarının kötü olduğunu kaleme alan bir mektup yazdı. Mahkumlardan Ferdi Hendekci’nin (35) açlık grevine başladığını belirten tutuklular, Adalet Bakanlığı yetkililerinin seslerini duymasını istediler. Hendekci’nin babası Yusuf Hendekci, oğlunun açlık grevinde 10 kilonun üzerinde kilo kaybettiğini söyleyerek “Sağlığından endişeliyim. Oğlumun arkadaşları, taleplerinin kabul edilmemesi durumunda toplu olarak eylem yapacaklarını söylüyor” dedi. Tek kişilik hücrelerde kalan 30’un üzerinde adli tutuklunun mektubunda, “Odalarımız penceresinde adeta hayvan kümeslerinde kullanılan tel örgüler takılmış olduğu gibi, odanın tuvalet ve banyosu kısmında hiçbir şekilde havalandırma yok. Havalandırma sıkıntılı olduğundan tuvalet ve çöp kokularıyla yaşıyoruz” ifadeleri yer alıyor. Yetkili kurumlara dilekçe yazdıkları ancak sonuç alamadıklarını kaydeden mahkumlar, özetle “Psikolojimiz olumsuz etkileniyor. Bir arkadaşımızın psikolojisi tamamen bozuldu, kendisine zarar vermekte. Lehimize bir sonuç almazsak açlık grevi olmak üzere birçok arkadaşımız bu eylemlere destek verecek” ifadelerine yer verdiler. Özerklik çalışmaları Bursa’da ‘silahlı terör örgütü üyeliğinden’ dinlendi Gezicilere dinleme şoku LEVENT GENCELLİ 40 polisten 6’sına dava açıldı BURSA Bursa’da sendika, siyasi parti ve STK yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 92 kişiye 1.5 yıldan 3 yıla kadar hapis istemiyle 3 ayrı dava açılırken, yaşanan hukuk skandalları bitmiyor. Gezi Direnişi’ne katılan Kimya Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ali Uluşahin, Halkevleri Bursa Şube Başkanı Emine Elif Güven ve Halkevleri Bursa Şube Sekreteri Ahmet Keskin’in de aralarında bulunduğu en az 21 kişinin Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi üzerine mahkeme kararıyla dinlendiği ortaya çıktı. “Suç unsuruna rastlamayan” savcılık, bu kişilere gönderdiği yazıda “hak kınızda silahlı terör örgütüne üye olma suçundan CMK 135. madde uyarınca, hâkim kararına istinaden, dinleme ve tespit önlemi uygulanmıştır. Herhangi bir suç unsuru görülmemesi üzerine, tespit tutanaklarının imha edilerek hakkınızda kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir” denildi. Ali Uluşahin, “Dinlendiğimizi bize yapılan tebligatla öğrendik. Bizi ne kadar dinledikleri belli değil. Bu terör örgütü nedir? Adı nedir belli değil. Ne kadar dinledikleri bize gönderdikleri tebligatta yazmıyor. Suçumuz galiba toplumsal muhalefeti örgütlemek” dedi. Hem dövdüler hem izlediler ANTALYA (DHA) Gezi Direnişi sırasında müzisyen Mustafa Düştegör’ü sopa ve coplarla öldüresiye döven 40 polisten 1 polis hakkında 3 yıl, olaya müdahale etmeyen 1’i amir 5 polis hakkında ise 6’şar ay hapis cezası istendi. Düştegör’ün avukatı Hakan Evcin, “Yargıtay’ın sokakta şiddet uygulanmasının da işkence olduğuna hükmettiğine yönelik kararları var. İşkenceden iddianame hazırlanmasını isteyeceğiz” dedi. 3 Haziran 2013 gecesi Kaleiçi’nde, polisler tarafından dövülen Düştegör, avukatı aracılığıyla 40 kişiden oluşan amir, müdür, komiser ve polis memuru hakkında 20 Kasım 2013’te Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulundu. İşkence suçundan dava açılması talep edilen polislere ilişkin soruşturmayı tamamlayan Antalya Cumhuriyet Savcısı Mehmet Uğur, 6 polis hakkında, “kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle silahla kasten yaralama ve görevi kötüye kullanma” suçlarından dava açılmasını talep etti. İddianamede, polis A.O.P’nin Düştegör’e cop veya sopayla vurduğu sırada komiser yardımcısı A.S. ile polis B.Ş., B.S., S.S., H.Y’nin, A.O.P’ye herhangi bir müdahalede bulunmadıkları gibi suçla ilgili bir işlem yapmadığı ve müştekinin baygın yattığını gördükleri halde oradan gittiklerinin tanık beyanları, olay yeri görüntüleriyle tespit edildiği kaydedildi. Kaç kişi dinlendi bilinmiyor Öcalan’dan mesaj
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle