03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 EYLÜL 2014 CUMARTESİ 6 CHP KURULTAYI Kılıçdaroğlu yeniden genel başkan seçildi. Ancak imzacıları 204 fire verdi Delegeden ‘uyarılı’ vize Partiye internetten üyeliğin yolu açıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP kurultayında, tüzük komisyonunun hazırladığı rapor üzerinde konuşmalar yapıldı. Konuşmaların ardından komisyonun tüzükteki değişiklik önerileri oylamaya sunuldu. Kabul edilen değişikliklere göre, internet üzerinden partiye üye olmanın önü açıldı. İlçe başkanları tarafından yapılan üye alım işlemleri, il başkanları tarafından da gerçekleştirilebilecek. Milletvekili adaylıkları belirlenirken, kadınların ve gençoyun, genel merkezin beklentisinin üzerinde olması sadece ulusalcıların ya da belli bir grubun değil değil, parti içindeki tüm kanatlardan az ya da çok destek aldığının da göstergesi oldu. Kurultay’da İnce’de “ulusalcı” vurgular yapmak yerine “sol ve CHP’lilik” vurgusu yaptı. l Kurultaydan çıkan sonuç Kılıçdaroğlu’nu daha dengeli bir liste yapmak zorunda bırakabilir. Bu nedenle gözler, bugünkü PM seçimine çevrildi. Kılıçdaroğlu’nun listesinin delinme olasılığına karşı, “blok liste” ya da muhaliflere de listesinde yer verme seçeneği tercih edebileceği belirtiliyor. Aksi taktirde, muhaliflerin listeyi delerek parti yönetimine daha fazla sayıda temsilci sokması gündeme gelebilecek. l Kurultaydan çıkan sonuç, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, bugün yapılacak Parti Meclisi listesinde önemli revizyona gideceği beklerin TBMM’de temsiline özen gösterilecek. Milletvekili adayı belirlenmesinde merkez yoklaması yapılmasına karar verilen yerlerde, eğilim yoklaması yöntemleri kullanılabilecek. Parti üyesi, bir başka partiden adaylık başvurusunda bulunması halinde disiplin işlemine gerek kalmaksızın üyelikten çıkarılacak. Bir sandık çevresinde partiye hiç oy çıkmaması halinde ilçe yönetim kurulu, o sandık çevresinde kayıtlı tüm üyeleri silebilecek. örgüt ağırlıklı ve delegenin uyarılarını dikkate alarak hazırlamasını istedi. Kılıçdaroğlu’nun ise yerel seçimlerde belediye başkanlığına ya da belediye meclis üyeliğine aday olup da gösterilmeyen küskünler nedeniyle “normal” olduğu değerlendirmesini yaptığı öğrenildi. Edinilen bilgiye göre Kılıçdaroğlu il başkanlar ıtoplantısında anahtar liste çalışmalarını sürdürdüğünü belirtirken dışarıdan sadece Mehmet Bekaroğlu ve eski Maliye Bakanı Zekeriya Temizel’i listesine aldığını bildirdi. Bunun üzerine bazı il başkanları “Bekaroğlu listede yer alırsa, delegasyona sahip çıkamayız” görüşünü dile getirdi. Kılıçdaroğlu, il başkanlarından da iki ismi listesine alabileceğini bildirdi. Kılıçdaroğlu daha sonra Genel Sekreter Gürsel Tekin, Genel Başka Yadımcıları Haluk Koç, Erdoğan Toprak, Bülent Tezcan ve Tekin Bingöl ile birlikte PM listesi üzerinde çalşma yaptı. lentisini artırdı. Seçim sonrasında kendisine yakın kurmay takımı dahil, Kılıçdaroğlu’nun delegenin uyarısını dikkate alıp, örgüt ağırlıklı ve sadece kendisine “bağlı” yenilikçi kanattan değil, parti içindeki tüm kanatlardan isimleri listesine alması gerekliliğini dile getirdi. Günlerdir PM listesi üzerinde çalışan Kılıçdaroğlu’nun, delegenin uyarısını dikkate alarak bir liste hazırlamak durumunda kaldığı değerlendirmesi yapıldı. Kurultay’daki teşekkür konuşmasının ardından önce evine giden Kılıçdaroğlu, gecenin ilerleyen saatlerinde genel merkezde il başkanlarını toplarken, bazı milletvekili ve partililerle de görüşerek PM listesi için görüşlerini aldı. Sonuçlar üzerine bazı milletvekilleri ve parti yöneticileri de Kılıçdaroğlu ile görüşerek, İnce’nin aldığı rakamın küçümsenemeyeceğini belirterek, PM listesinin mesine karşın, psikolojik sınır olan 400 oyu aştı ve 415 oy alarak, genel başkanlık yarışının bundan sonra ANKARA CHP lideri Kemal Kıönemli aktörü olacağının da işaretini lıçdaroğlu, Yalova Milletvekilii Muverdi. Kurultaydan çıkan bu sonuç harrem İnce ile girdiği genel başüzerine genel merkezde önce il başkanlık yarışında ipi göğüsleyerek 4. kanlarını toplayan Kılıçdaroğlu, bukez genel başkan seçildi. CHP degün yapılacak Parti Meclisi (PM) lislegesi, 944 imzayla aday gösterdiği tesini yeniden revize etmek için geKılıçdaroğlu’nu, sandıkta oyunu 740’a ce geç saatlere kadar çalıştı. Kuruldüşürerek uyardı. İlk tayda alınan sonuçlar, CHP’de şöykez genel başkanle yorumlanıyor. lık yarışına giren Yal Kılıçdaroğlu’nun 944 oyla aday lova Milletvekili Mugösterilmesine karşın, sandıkta 164 harrem İnce ise 177 fire vererek 740 oy aldı. Delege bu imzayla aday gösteriltavrıyla, Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığına bir kez daha vize vermesine karşın cumhurbaşkanı aday tercihi, “sağdan adaylar” gibi tartışılan politikaları konusunda uyardı. l Sonuç, Kılıçdaroğlu’nu parti içinde ilk kez muhalefet gerçeğiyle de karşı karşıya bıraktı. Bu sonuçlar, 2015 seçimlerinde CHP’nin alacağı oy açısından büyük önem taşıyacak. Olası bir başarısızlık ya da AKP’nin yeniden “zaferle” çıkması durumunda, Muharrem İnce en önemli seçenek haline geKılıçdaroğlu, yelecek. İnce de çıniden genel başkan sonucu “İnşakan seçilmesinin ardından rakibi İnce’yi kürsüye atta basman kaçağırarak teşekkür konuşmasını birlikte yaptı. tını attık, seneye Kılıçdaroğlu, “Artık ayrılık gayrılık yok” derken, katı çıkarız” sözİnce ise Kılıçdaroğlu’nun “bir saat önce rakibi, leriyle dile getirdi. ama artık genel başkanı olduğunu” söyledi. Muharrem İnce AYŞE SAYIN Gezi Ruhu CHP’nin İçine Kaçar mı? Delege Kılıçdaroğlu’nu uyardı ve yeniden seçti... Salonun arkasında Che ile Kılıçdaroğlu’nun resimleri yan yana.. Kemal Bey önceki gün Hürriyet’teki söyleşisinde 2010 yılındaki gibi devrimciyim dedikten sonra mı bu afiş yapıldı bilmiyorum.. Kılıçdaroğlu da konuşmasına değerli yoldaşlarım diye başladığına göre, devrimciliğin şekil esasları tamamlanmış oluyor. Yooo hayır, partiye haksızlık yok; CHP tabanından 40 yıllık devrimci insanlar da oradaydı.. Öğretmlenlerden (emekli çoğu) tutun yurdun dört bir yanından gözleri pırıl pırıl... Gezi ruhu, herhalde Kılıçdaroğlu’ndan, Muharrem İnce’den ve tüm delegelerden daha fazla oradaydı.. Analarıyla, babalarıyla, kardeşleriyle, fizik varlıklarıyla üstelik. Ve girişte Gezi şehitlerinin afişleriyle: Sizi unutursak kalbimiz kurusun! Kurultay salonunda ekranlardan esti bütün hışmıyla, fiilen. Orada yiğitlikleri ve tüm alçaklıkları bir kez daha seyretti kurultay.. Bir ruh yenilenmesi adeta! Peki tamam salonda geziniyordu da, Gezi ruhu örneğin CHP’nin içine kaçmış mıydı? HHH Gezi, sokak ve direnişin adı, her şeyden önce.. Direniş.. Muharrem İnce, en çok, bu lafı ettiğinde sanırım kurultayda yürekleri hoplattı. Veya bana öyle geldi. Gezi direniştir dedik ya, mesela insanlar çocuklarını kaybediyor.. Bir iktidardevlet despotizmi, aileleri perişan etmiş. Çocuklarını hiç istemedikleri halde imam hatip okullarına göndermek zorunda bırakılıyor. Pek çok mahallede lise kalmamış... Millet sokaklarda direniyor, okulunu istiyor.. Duyan yok. Bir badem bıyıklı herhalde içimizdeki binlerce İslam ümmetçisindenmilliyetçisinden biri, okullarda Türkçe konuşmayı yasaklayabiliyor. Vahşi bir toplum mühendisliği hükmünü sürdürüyor. Öyle tepeden, güm diye.. Aileler perişan. Türban da ne ki yanında.. Üstüne üstlük CHP’li belediye de yaptırdığı öğrenci yurdunu Bilal’e kaptırmış... Ama bu temel dert CHP’nin içine girememiş... Okulların imam hatipleştirilmesine karşı direniş, ancak Gezi ruhu ile yapılabilir bir şey.. Gezi’nin devrimci ruhu ekranlardan salonu doldurmuştu ama orada sahiplerini arıyordu, derken kastettiğim budur. Gezi’yi, geziye katılan birkaç insanla cisimlendirirseniz hata yapmış olursunuz... Gezi afişiyle, filmiyle, söylencesiyle kurultaydaydı ama CHP’nin içine kaçamamıştı... HHH Muharrem İnce, iyi bir hatip, konuları vurucu yönleriyle dile getirdi. Sözü edilecek etkili bir konuşmaydı. Salonda bir heyecan estirdi, bunu gördüm. Delegelerden pek çoğunun yüreğini havalandırdığına eminim. Genel başkanlığa adaylığını koyması iyi oldu. Ciddi bir seçeneğin ortaya çıkması, partiye hayatiyet kazandırır, canlılık getirir, koltukları rahatsız ettirir, yönetimleri derler toplar. En kötü şey, bir partinin seçeneksiz kalmasıdır.. İnce’nin diktatör lafını ne kadar yanlış ve gereksiz buldumsa, Kılıçdaroğlu’nun İnce ile yan yana oturmasını da o kadar doğru buldum... İnce, konuşmasını Kılıçdaroğlu’nu eleştirme üzerine kurdu. Başkanlığa adaylığını koyduğuna göre, şüphesiz bunu yapacak, başarısızlıkları eleştirecek, hesap soracak. Kılıçdaroğlu ise konuşmasında daha çok ekranlardan halka seslenmeyi tercih etti. Bir bölümüyle de CHP’nin sağa kaydığı eleştirilerini yapanlara seslendi.. CHP’nin program ve önerilerini açıklayarak, bunların neresi sağa kayma dedi. Doğrudur, hepsi halkın yararına programdı. Ama mesele CHP vitrinine “sağdan” veya İslamiciliği vb. bilinen tanınmış insanları koyarak geniş kitlelere açılım politikası tartışılıyordu. Acaba bu “açılım” ile AKP’den oy kopması mı sağlanacağına inanılıyordu? Bunların hepsi tartışılacak şeyler. Şüphesiz Bekaroğlu’nu davet edersiniz, ama onunla birlikte seçkin demokrat, solcu 10 kişiyi de ilan edersiniz, bir genişleme politikasını izah edersiniz... Kılıçdaroğlu, örneğin Cumhurbaşkanlığı yenilgisi üzerine sustu. Pek çok konuya değinmedi... HHH Üzerinde durduğu önemli bir konu da çok merkezli bir parti görüntüsüne bundan sonra yer vermeyeceğiydi... Kılıçdaroğlu, parti içinde özgürlük ile tek merkezli parti arasındaki duyarlı ve demokratik dengeyi bakalım nasıl sağlayacak.. Partiden birkaç kişinin ayrılması önemli değil.. Parti içinde özgürlüğü ve aynı zamanda bütünlük içinde hareket etmeyi sağlayabilmek. CHP geniş yelpazede görüşlerin birleştiği bir partidir ve Türkiye’nin koşulları bunu daha uzun zaman zorunlu kılıyor. Bu satırları yazarken sonuçlar açıklandı. Beklendiğinden de güçlü bir çıkış yaptı İnce.. Kurultayın havası bunu gösteriyordu ve bekliyordum... Kılıçdaroğlu ise büyük bir uyarılma ile yeniden genel başkan seçilmiş oldu... Bugün de Parti Meclisi’ne girme, listeleri delme savaşı yaşanacak.. Adaylara ve delegelere bu gece uyku yok... Bekaroğlu krizi Birlikte teşekkür etiler Kılıçdaroğlu, CHP’de ‘çok başlılık’ değil ‘güçlü liderlik’ anlayışının egemen olacağını söyledi ‘Parti ağalarını sileceğim’ AYŞE SAYIN ANKARA CHP’nin 18. Olağanüstü Kurultayı’nda, genel başkanlığa yeniden seçilen Kemal Kılıçdaroğlu, parti içi muhaliflerine “Bir siyasi partiye üye olduktan sonra o siyasi partinin kurallarına uyarsınız, ya bağlanırsınız, ya ayrılırsınız arada başka seçenek yok” sözleriyle yüklenirken, parti içinde artık “çok başlılık” değil, “güçlü liderlik” anlayışının egemen olacağına vurgu yaptı. Kurultay sonrasında parti içi muhalefete “acımayacağı ve disiplin mekanizmalarını işleteceği” mesajı veren Kılıçdaroğlu’nun, “Elitistler var, rakı sofralarında Türkiye’yi kurtarırlar, bunlardan partiyi temizleyeceğim, herkes çok iyi bilsin. Bana çalışan adam lazım, rakı sofralarında konuşan adam değil” sözleri dikkat çekti. Kılıçdaroğlu, çekilen harf kurası nedeniyle rakibi Muharrem İnce’den sonra kürsüye geldi. Kısa bir konuşma yapacağını açıklayan Kılıçdaroğlu, konuşmasının önemli bir bölümünü muhaliflerinin ve rakibi Muharrem İnce’nin, “partiyi sağa çekiyor” eleştirilerine ve parti içi demokrasiden geri attığı eleştirilerine yanıt vermeye ayırdı. Kılıçdaroğlu’nun konuşması ana başlıklarıyla şöyle: Biz mi sağa kaydık?: Siyasi Partiler Yasası’nın değişmesini ve lider sultasının kaldırılmasını savunan parti CHP’dir. Özel yetkili mahkemeleri benim kadar eleştiren başka bir siyasi parti olmamıştır. ‘Bu AKP’nin sopasıdır’ diyen kim? Benim. Silivri’den Ankara’ya gelmeden AKP’li savcılar fezlekemi gönderdiler. Fezlekenin karşısında, ‘dokunulmazlığımı kaldırmazsanız namertsiniz’ diyen de benim. Selim Sadak ve Hatip Dicle göndermesi: Ellerine kelepçe vurulmuş arkadan. Sıraya diziliyor, fotoğrafları medyaya servis ediliyor. O insanlar bizim insanlarımız, buna tahammül edemedim doğru değil dedim. Deniz Gezmiş ve Gezi: CHP sağa kaydı diyorlar. Hangi CHP Genel Başkanı Deniz Gezmiş’in mezarını ziyaret etti. Üç fidana sahip çıktım ben. Taksim’i gençlere kapatmışlardı. Bir diktatör bozuntusunun talimatıyla kapatılmıştı. Bizim Kadıköy’de mitingimiz vardı. O mitingini iptal edip, Taksim’e yürüdük. Eğer Taksim Meydanı Gezicilere açıldıysa, bunu yapan CHP’dir. Kimliğe ve inanca saygı göstermek sağa kaymak demek değildir. Rakı sofralarına son: CHP, ‘elitist bir parti’ diyorlar. Elit olmak ayrı, elitist olmak ayrı. Elitlere, yani seçkinlere saygım var, aydındır bunlar, oturur konuşurlar, düşüncelerini topluma aktarırlar. Ama bir de elitistler var; rakı sofralarında Türkiye’yi kurtarırlar, bunlardan partiyi temizleyeceğim herkes çok iyi bilsin. Bana çalışan adam lazım, rakı sofralarında konuşan adam değil. Bütün bu projeleri ürettik, çıkıp yeteri kadar anlattılar mı? Her şey genel başkandan beklenmez. Bir sendika ağaları var bir de parti ağaları. Parti ağalarını da sileceğim. Kimsenin tekelinde değil: Diyorlar ki CHP Atatürk’ü dışladı. Atatürk kimsenin tekelinde değildir. Ben Kenan Evren Atatürkçüsü değilim. Rahmetli Nadir Nadi, onu eleştirdiği için ‘Ben öyle Atatürkçü değilim’ diye makale yazmıştı. Kitabının da adı oydu. Gazeteye ceza verdiler. Ben öyle Atatürkçü değilim. Yine İlhan Selçuk’un dediği gibi, ben gardırop Atatürkçüsü de değilim. Ben yüreğinde Mustafa Kemal Atatürk’e yer açan bir liderim. “Ben varsam CHP’nin içinde sol var. Ben yoksam CHP solda değil.” Kimse kusura bakmasın, sol kimsenin tekelinde değil. Silahla değil, demokrasiyle: İşsizlik sorunu ne kadar derinse Kürt sorunu da o kadar ağırdır. Bu sorun silahla, askere, güvenlik güçlerine ihale ederek özülemez. Ne diyorlardı, ‘Siz Sivas’ın ötesine bile gidemiyorsunuz’. Şimdi CHP’liler Türkiye’nin her tarafına gidiyorlar. Onlar gidemiyorlar. ‘Dersimli devrimci Kemal’im ben’ Ben bir cumhuriyet çocuğuyum, Dersimli Kemal’im ben, devrimci Kemal’im ben. İnsanıma âşığım ben, siyasetten bir şey bekliyorum, bu millete hizmet etmek. Dersim’in küçük bir köyünde doğdum, 7 kardeşiz en büyük ablam okuma yazma bilmez. İçlerinde okuyup üniversiteye giden tek kişi benim yedi kardeşten. Ben bir cumhuriyet çocuğuyum, haram lokma yemedim. Hep helalin peşinde oldum. Halkıma hizmet etmeyi namuslu bir görev bildim. Benim kitabımda hırsızlık, kul hakkı yemek yoktur. Ya bağlan ya ayrıl!: Kimse bana demokrasi dersi vermesin, kimse de kusura bakmasın. Demokrasinin de ne olduğunu bilirim, disiplinin de ne olduğunu bilirim. Düne kadar sustum, doğru. Ama sabah mikrofonu gören koşa koşa gidip CHP’yi eleştirirse, kimse kusura bakmasın buna izin vermeyeceğim. Bir kişiye partiyi mahkum etmemeliyiz. Yeni, dira yetli, genç, dinamik genel başkan adayları çıkmalı ama demokratik şekilde yarışmalı. Biz demokrasiden yanayız ama demokrasi kaos demek değildir. Bir siyasi partiye üye olduktan sonra o siyasi partinin kurallarına uyarsınız, ya Kurultayı Soma’da hayatını kaybeden mabağlanırsınız, ya ayrılırsınız arada den işçilerinin, Uludere’de hayatını kaybebaşka seçenek yok. denlerin ve Gezi direnişinde hayatını kaybedenlerin aileleri de izledi. Gezi Parkı’nda haİktidar için 4 koşul: İktidayatını kaybedenlerin ailelerin geldiği anonsu ra nasıl yürüyeceğiz? Bir, çok başnun ardından “Her yer Taksim her yer direlılıkla değil, güçlü liderlik olması laniş” sloganı atıldı. Kılıçdaroğlu, oy verme işzım. İki, bölünmüşlükle değil, örlemi sırasında kurultaya onur konuğu olarak gütsel birliktelikle olması lazım. Üç, katılan ailelerle görüştü. Gezi direnişinde götek adamcılıkla değil, uyum içinzüne gaz bombası isabet eden Çankaya Bede çalışan inançlı kişilerle olması lediyesi işçisi Muharrem Dalsüren, Ethem lazım. Deneyimiyle birikimiyle kalSarısülük’ün ağabeyi Mustafa Sarısülük, Ber kınma hamleleriyle halkın partisiyle kin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan ve babası yani CHP ile olması lazım. Eğer biz Sami Elvan ile Kılıçdaroğlu kurultay salonun bu dinamizmi harekete geçirebilirdaki dinlenme odasında bir araya geldi. sek, iktidar uzağımızda değil. Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ Onur konuğu ailelerle görüştü CHP lideri, iktidara geldiklerinde Kürt sorununun biteceğini söyledi ‘Yerel yönetim şartını onaylayacağız’ Türkiye çekinceler koymuştu Türkiye’nin Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’yla ilgili geçmişi 1980’li yıllara dayanıyor. Yerel idarelerin güçlendirilmesi ve özerkliklerinin savunulması amacıyla Avrupa Konseyi’nce 15 Ekim 1985 yılında imzaya açılan şartı Türkiye 21 Kasım 1988’de imzaladı. Şart, 1991 Mayıs ayında, DYPSHP koalisyonu hükümeti döneminde TBMM’de onaylandı. Ancak Ankara, şartın 7 maddesi ve 10 paragrafına çekince koydu. Bu çekincelerden bazıları şöyle: l Yerel makamları doğrudan ilgilendiren konulara ilişkin planlama ve karar alma süreçlerinde kendilerine olanaklar ölçüsünde zamanında ve uygun biçimde danışılacak. (Madde 4, paragraf 6) l Kanunla düzenlenmiş daha genel hükümlere halel getirmemek koşuluyla, yerel makamlar kendi iç idari örgütlenmelerini bunları yerel ihtiyaçlara uyumlu kılmak ve etkin idare sağlamak amacıyla kendileri kararlaştırabilecek. (Madde 6, paragraf 1) Kılıçdaroğlu, iktidara geldiklerinde Kürt sorununu çözeceklerini ve bu kapsamda “Yerel Yönetim Özerklik Şartı”nı onaylayacaklarını bildirdi. Kılıçdaroğlu bu konuda şöyle konuştu: “Nereye gittiysem, aynı şeyi söyledim. İki tane temel örnek vereceğim. Bir; Hakkâri’de ‘yerel yönetim özerklik şartını getireceğiz’ dedim. CHP Kurultayında yine söylüyorum; CHP iktidarında yerel yönetim özerklik şartını mutlaka getireceğiz. Niye söylüyorum? Bakın bizim büyükşehir belediye başkanlarımız var. Ortak hukuku egemen kılmak zorundayız. Sadece CHP’li olduğu için kentsel dönüşüm kararnamesi 2,5 yıl bekledi. Ama yerel yönetim özerklik şartı olsaydı, bunların hiçbirisi olmayacaktı. Biz Trabzon için de Elazığ için de Tekirdağ için de Diyarbakır için de aynı hukukun olmasını isteriz. Yerel yönetici Maliye Bakanının kapısında saatlerce beklememelidir. Batman’a gittim, belediye başkanları, hiçbirisi CHP’li değil”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle