Katalog

SAYFA CUMHURİYET 6 EYLÜL 2014 CUMARTESİ 8 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK n Baştarafı 1. Sayfada ... eyvallah diyor, sıfatı başbakan ama adeta başkan yardımcısı gibi. Çankaya Köşkü’nün ta Atatürk’e dayanan geçmişini anımsamamak için Çiftlik’te devlete trilyonlara mal olan çalışma büroları ve mesken yaptırdı. Şimdi buraların, çalışma bürosunun yanı başındaki mesken diye kullanacağı kocaman binaların içini donatmak için yine milyarlar, trilyonlar harcıyor. Hukuk, sosyal bilim, hadi diyelim ki demokrasi de bilir geçiniyor, aziz milletimizin en az yüzde 50’si de bu yalanları sindiriyor. Fakat daha başka alanlarda da dayanılmaz bilgi sahibi olduğunu, cumhurbaşkanı olunca kullanacağı böyyük özel uçağın herhalde iç dizaynını da kendisinin bizzat yaptığını, Baku’dan Galler’e beraberine aldığı yalaka medya temsilcilerine söylemez mi? Adam meğer iç mimar. Öğrendik! Bir süre Gül’ün yedi yıl kullandığı Dışişleri Konutu’nda bir süre oturacağını açıklamasının nedenini de böylece öğrendik. Çiftlik’teki malikânesinin fakir fukaranın cebinden çıkan paracıklarla dayanıp döşenmesini, iç mimarlık bilgilerine uyup uymadığını saptayıp denetledikten ve uygundur dedikten sonra oraya taşınacak anlaşılan. Bir deha. Allah hayranlarına bağışlasın. Bilmediği konu yok! HHH Başbakanlıktaki ilk ve önemli görevi, Çankaya’ya çıkmak istemeyen başkan babasının her söylediğini, davranışlarını onaylamak olan AD de (Ahmet Davutoğlu) bu konuda kararı onaylamakta gecikmedi. Başkan babası Çankaya’ya çıkmayı reddettiği için Atatürk’ün mirası yok ediliyor diyen yorumlar yanlışmış. Ya neymiş? Bu konuda sembolizm aramak çok yanlışmış. Oysa daha sonra cumhurbaşkanı olanların oturduğu, çalıştığı Köşk, Atatürk cumhuriyetinin sürekliliğini kanıtlayan tarihsel değeri asla küçümsemeyecek, bir sembol diye tanımlanamayacak değerde bir yapıt. Ama başkan babasının izinde ve emrinde Atatürk cumhuriyeti yerine yeni Türkiye uydurmasıyla başka bir cumhuriyetin temellerini atanların yeni marifetine göre Çankaya böyle bir anlam taşıyamayabilir. HHH Acaba yüz yıldan fazladır Beyaz Saray, Amerika ve dünya için ne ifade ediyor? Hani ya dik duran ama gidebilmek için kırk kere diplomatik parende attığı Beyaz Saray yerine yüzyıllardır gelip geçen ABD başkanları, neden başka meskenler inşa ettirmediler acaba? Zira Beyaz Saray, Amerika devletinin hem yönetildiği hem de ABD ve halkı için sembolün ötesinde bir yapıt... Fransızlar için Elysee Sarayı, Ruslar için Kremlin, İngilizler için Downing Street 10, neden yıllardır değişmeyen aynı değerde? Çünkü Amerika da, Fransa, Rusya ve İngiltere de onur duydukları tarihsel geçmişlerini inkâr edecek ve etmeye yeltenen bir cumhurbaşkanı, bir başbakan seçmeyi akıllarının ucundan bile geçirmediler. Hiçbir zaman görmemişliğin girdabına kapılmadılar. HHH Şimdi Galler’de, sınırlarımıza dayanan katiller sürüsü IŞİD’e karşı alınacak ulusal veya uluslararası önlemleri Başkan Obama’yla konuşacağına, Gülen’i ABD’nin ya kovması ya da bize iade etmesi içeriğinde sıkıştıracağını söyledi. Bakmayın öyle arada bir ABD’ye cellallendiğine... Obama, ya Gülen’i kovarsın ya da bize verirsin, aksi halde aramızdaki dostluk, model ortaklık ve strateji falan kalmaz, diyebiliyor mu, diyebilecek mi? Hayır! Daha önce bu isteğini Obama’ya iletti, adamın ülkesinde suçu sabit olmadı ki Gülen’i sana verelim yanıtını alabilsin. Ama şimdi casusluk şebekesi olduğunu söylediği paralel yapının lideri Gülen hakkında artık deliller bulunmuş. Öyleyse isteklerine olumlu yanıt bekliyor. HHH IŞİD, Ukrayna, hatta Rusya’nın kimi ülkelere müdahalesine karşı uluslararası bir güç kurulması gibi konuların çözümü peşinde koşan Obama’yla hele bir görüşsün, olumsuzlukların kokusu çıkar! HABERLER TEOG’da Anadolu liseleri kontenjanları dolmadı Umutlar haftaya Eğitim Servisi Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemi kapsamında başlayan nakil sürecinin ikinci haftasında da Anadolu liselerinde kontenjanlar dolmadı. Çok az okul kontenjanının tamamını doldururken, çoğunda boş kontenjan bulunuyor. Nakil süreci başladığından bu yana, iki haftadır hayal kırıklığı içinde olan öğrenciler, istedikleri okullara geçebilmek için umutlarını önümüzdeki haftaya bağladı. TEOG kapsamında merkezi sınavlara katılarak tercih yapan öğrenciler için ikinci nakil başvurularının ardından yerleştirme sonuçları açıklandı. Milli Eğitim Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, dün akşam tamamlanan ikinci nakil yerleştirmelerinin ardından devlet liselerinde 15 bin 694 boş kontenjan Galatasaray Lisesi: 6, İstanbul Lisesi: 12, Cağaloğlu Anadolu: 22, Vefa Lisesi: 19, Kadıköy Anadolu: 31, Hüseyin Avni Sözen Anadolu: 30, Haydarpaşa: 56, Burak Bora Anadolu (İngilizce): 73 Burak Bora Anadolu (Fransızca):18, Köy Hizmetleri Anadolu: 62 Güze Girerken… Mevsim değişmeleri yaşamlarımızda da dönüm noktalarıdır. Birkaç gündür sessizce Eylül’deyiz… Aile büyüklerinin hır gürü, dikkatsizliği, özensizliği arasında, fark edilmeksizin, yaşamlarının bir döneminden bir başka dönemine sessizce geçen çocuklar vardır… Bu yılın Eylül’ünü bu çocuklara benzetiyorum… Bu sessizce değişimin, kaçımız, ne kadar farkındayız? Şimdi bana soracak olsanız, bu konuda kendi adıma benim de çok açık bir yanıtım yok. Gökyüzünde, toprakta ne gibi değişmeler oluyor? Siyasetin, şiddetin, yalanın, günlük itişip kakışmanın yorup bulandırdığı zihinlerimiz, doğadaki değişimlerin ayrıntılarıyla ne ölçüde ilgili? İnsanlığımızı büsbütün yitirdik mi? Şiir, resim, içtenlik, çocuksuluk, saflık, iyilik, tümüyle bırakıp gitti mi bizi? Mevsimleri küstürdük mü? 2014 güzünün kapısını aralayan Eylül, onun için hiçbir şey söylemeksizin, ona hoş geldin demeksizin; onun saniyelerini, dakikalarını, günlerini, bir tekini bile kaçırmaksızın yaşamadan, sessizce silinip gidecek mi yaşamlarımızdan? HHH Bu yazıyı, perşembe günü, uluslararası bir çevirmenler kurultayının çağrılısı olarak geldiğim Moskova’da yazmaya başladım… Moskova, kuşkusuz, bir kış şehridir. Çok yıllar önce, Moskova Üniversitesi’nde yüksek lisans öğrencisi olduğum günlerin ıssız kış gecelerinde, üniversitenin çevresindeki ağaçlı yollarda, boş alanlarda, bağıra bağıra alaturka şarkılar söyleyerek içimi ısıtırdım… Ülkemizdeki zulmün adı o sırada 12 Mart’tı… Sonraki birkaç yıl sürecek görece özgürlük ortamında, üniversitedeki çalışmamı da az çok tamamlayıp dönmüştüm ülkeye… 80 öncesindeki o birkaç yılda, İstanbul’u, mevsimlerini, kana kana ve belki son kez yaşamıştık… O kısacık dönem sanki, güz ortalarında kısa bir süre için yüzünü gösteren yalancı yaz gibiydi. 1960’ların güneşini yansıtıyordu… Çok geçmeden birbirini izleyen cinayetler, 1980’in 12 Eylül’ünü 2010’un 12 Eylül’üne bağlayan ve belirsiz bir geleceğe doğru sürmekte olan uğursuz dönemi başlattı… Mevsimlerin bize küskünlüğü ve bizim onlara umursamazlığımız, bu son otuz yılda birbirini izleyen karanlık süreçlerin ürünüdür… HHH Yaşamlarımız ellerimizin arasında su gibi, kum gibi akıp gidiyor… Sırtımızı yıllanmış bir çınar ağacına yaslayıp ciğerlerimizi doğanın kokusuyla doldurup, gözlerimizi rengiyle yıkamaksızın… Bir mısır tarlası içinde kaybolmaksızın… Parmaklarımız yeşil ceviz kabuklarıyla, dudaklarımız dallardan kendi ellerimizle topladığımız kara dutlarla kararmaksızın… Çoğumuz, yaşadığımız kentin, mahallenin, varoşun dışına adım atmaksızın. Daha kötüsü, bu konuda artık ya da zaten hiçbir zaman istek duymaksızın… Yaz mevsimini bir kez daha geride bırakıp güze girdiğimizi duyumsamaksızın… HHH Dün gece geç saatte başladığım yazıyı kaldığım yerden cuma günü sürdürüyorum… Bir yandan da büyük bir partimizin olağanüstü kurultayındaki konuşmaları internet üzerinden izliyorum… Eylül güneşi otel odasının penceresini, gökyüzünü, bulutları aydınlatıyor… Kötülüğe, karanlığa, yaşama sevinci düşmanlığına, alçaklığa ve alçalmaya teslim olmamak; umudumuzu diri tutmak için bu Eylül güneşinin gülümseyişi bile yeter diye düşünüyorum… EN YÜKSEK PUANLILARIN KONTENJANLARI oluştu. Boş kontenjan sayısı İstanbul’da 2 bin 311, Ankara’da 1.345 ve İzmir’de 682 oldu. Yeni kontenjanlar için nakil başvuruları 8 Eylül Pazartesi başlayacak. Öğrenciler pazartesi, salı, çarşamba ve perşembe günleri nakil başvurusu yapabilecek. Cuma akşamı ise yerleştirme sonuçları açıklanacak. Uzmanlar, nakil başvuruları konu sunda velilere şu uyarılarda bulunuyor: “Nakil başvurularında her ne kadar puan sınırlaması olmasa da sonuçlar açıklandığında tüm okulların puanlarının yükseldiği görülüyor. Nakil başvurularında da merkezi yerleştirme olacağından ve öğrencilerin okullara yerleşmesinde okulun boş kontenjanına göre puan üstünlüğü esas alınacağından, veliler nakil başvurusu yapacakları okulun puanını dikkate almalılar. Çünkü nakil başvuru döneminde yalnızca bir okula başvuru yapabilecekler. Puan olarak yüksekte kalan bir okula nakil başvurusu yapmak, öğrencinin o okula yerleşme ihtimalini azaltacak. Bu durumda veli bir sonraki haftayı bekleyip tekrar kontenjan boşluğuna göre nakil şansını deneyecek.” Öğrencilere koli koli kitap taşıttılar ŞİŞLİ BOMONTİ Okulun içine okul İstanbul Haber Servisi Şişli Bomonti’deki Talatpaşa Ortaokulu’nun içine Feriköy İmam Hatip Ortaokulu’nun 5. sınıfı açıldı. Ancak İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü listesinde Feriköy İmam Hatip Ortaokulu diye bir okul görünmüyor. Radikal’in haberine göre; Şişli ilçesinin Bomon ti semtinde bulunan Talatpaşa Ortaokulu’nun kapısına bu hafta “Feriköy İmam Hatip Ortaokulu, 5. sınıflar burada eğitim görecek” pankartı asıldı. Böylece okul içinde farklı eğitim veren başka bir okulun 5. sınıfı kurulmuş oldu. Ne var ki, işin tuhaflığı burada bitmiyor. Şişli’deki tek imam hatip ortaokulu, 19 Mayıs. Dolayısıyla pankartta yazılı Feriköy İmam Hatip Ortaokulu, fiziken de resmen de ortada görünmüyor. Şişli İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün okullar listesinde de böyle bir okulun ismine rastlanmıyor. Talatpaşa Ortaokulu yetkilileri ise 19 Mayıs İHO’da tadilat olması ve fiziki yetersizlik nedeniyle 5. sınıfların kendi okullarına kaydırıldıdığını savundu. BODRUM (DHA) Muğla’nın Bodrum ilçesindeki bir ilkokulda kayıt ve eğitim araç gereçlerini sormaya gelen 6 öğrenciye güneş altında yarım saat boyunca koliler dolusu kitap taşıtıldı. Gündoğan Mahallesi’ndeki Nafiz Ilıcak İlkokulu’na kayıt ve araçgereçlerini öğrenmek için gelen, yaşları 7 ile 10 arasında değişen 6 öğrenciye 38 derece sıcakta, eğitim yılı başladığında öğrencilere dağıtılacak kitap kolileri taşıtıldı. 100 metre mesafedeki depoya kitapları taşıyan çocuklardan büyük bölümünün zorlandıkları, kimilerinin bir süre çömelip dinlendikten sonra taşımaya devam etti. Adının açıklanmasını istemeyen bir veli, “Çocuklar ders araç gereçlerini sormak için okula gitmişti ancak kitapları taşımaları istenince mecbur kalmışlar. Görünce çok şaşırdık ancak okul idaresiyle de kötü olmak istemiyoruz” dedi. Bodrum İlçe Milli Eğitim Müdürü Emin Geçin, böyle bir olayı kabul etmelerinin mümkün olmadığını belirtip soruşturma başlatacaklarını söyledi. 25 askerin şehit olduğu patlamanın üzerinden tam 1 yıl geçti ‘Çocuklarımızın katilini bulun’ HURİYE MAZI Askeri araç devrildi: 7 yaralı nDİYARBAKIR (AA) Silvan Jandarma Taktik Komando Alay Komutanlığı’na ait askeri araç, Çardak köyü yakınlarında sürücünün direksiyon hâkimiyetini kaybetmesi sonucu devrildi. Kazada yaralanan 7 asker Silvan Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Durumu ağır olan 2 asker buradaki ilk müdahalenin ardından Diyarbakır’a sevk edildi. Gözaltı sırasında polise saldırı nSİİRT (AA) Siirt’te hakkında tutuklama kararı bulunan kişiyi gözaltına almaya çalışan polislere zanlının arkadaşlarının taş ve sopalarla saldırısı sonucu 1’i ağır, 5 polis yaralandı. Hakkında hırsızlık ve gasp suçlarından 30 yıl kesinleşmiş cezası bulunan Resül O’yu gözaltına alan polisler, Resül O’nun arkadaşları olduğu belirtilen bir grubun taşlı ve sopalı saldırısına uğradı. Çeşitli yerlerinden yaralanan komiser İbrahim Orkun (40), polis memurları Burak Yılmaz (27), Fevzi Oney (37), Orhan Ünlü (36) ve Mehmet Emin Perihanoğlu (41), hastaneye kaldırıldı. Orkun’un durumunun ağır olduğu öğrenildi. Resül O, tutuklanırken saldırganlar aranıyor. AFYON Afyon’da 5 Eylül 2012’de Şehit Mete Saraç Kışlası’nın mühimmat deposunda meydana gelen ve 25 askerin şehit oduğu patlamanın üzerinden 1 yıl geçti. Anma töreni için kente giden şehit ailelerinin feryatları yürekleri dağladı. Fenalık geçiren şehit yakınlarına sağlık ekipleri müdahale etti. Afyon Valisi Hakan Yusuf Güner önceki gece ailelerle akşam yemeğinde bir araya geldi. Şehit aileleri dün de Şehit Mete Saraç Kışlası’nda düzenlenen anmaya katıldı. Patlama noktasına kadar araçlarla taşınan aileler, patlama noktasına alındığında feryatlar yükseldi. Ailelerin feryadı kışla dışından bile duyuldu. Fenalık geçiren şehit yakınlarına sağlık personeli tarafından müdahale edildi. Törenden sonra ağlamasın’ ‘Başka analar aileler araçlarla kışla dışında kurulan tören alanına alındı. Şehit Burak Ümit Gedik’in annesi Arife Gedik, “İçimiz yanıyor. Biz neler çekiyoruz biliyor musunuz. Çocuklarımızın katilini bulun. Nerede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan? Neden hesap vermiyor? Ka tiller nerede niye bize hesap vermiyorlar?” diye tepki gösterdi. Şehit Tolga Taştan’ın annesi Zekiye Taştan, gazetecilerin üzerine yürüyerek “Neden bize yer vermiyorsunuz? Haber yapmayacaksanız çekmeyin, yayımlamayacaksanız çekmeyin” dedi. VAN (AA) Hakkâri’nin Çukurca ilçesi Baski Üs 2. Hudut Tugay Komutanlığı’na bağlı Hantepe üs bölgesine PKK’lilerin 20 Temmuz 2010’da düzenlediği saldırıda şehit düşen 6 askerden Piyade Uzman Onbaşı Samet Yılmaz’ın ailesi, çocuklarının şehit edildiği yeri görmek istedi. Genelkurmay Başkanlığı, şehidin Manisa’da yaşayan babası Selahattin Yılmaz, annesi Hatice Yılmaz, ağabeyi Sedat Yılmaz ve dayısı Aycan Açıkgöz’ü bölgeye götürdü. Anne Hatice Yılmaz, “Acımız tazelendi tabii, ama yine de oğlumuzla gurur duyuyoruz. Başka analar ağlamasın. Dayanması çok zor bir acı. Bu ziyaret yaralarımıza biraz da olsa merhem oldu” diye konuştu. Yangın tüpüyle direniş Anadolu Üniversitesi’nde kayıtlar başlarken AKP Gençler Kolları’nın stant kurması tepki çekti. Üniversitenin özel güvenlikçileri, AKP’li gençlerin standını koruma altına alırken, diğer öğrencilerden açtıkları stantları kaldırmalarını isteyince tartışma çıktı. Özel güvenlik görevlileri stantları kaldırmak için harekete geçince, öğrenciler de kendilerini savunmak için yangın tüplerine başvurdular. Özel güvenlik güçleri geri çekilmek zorunda kaldı. Öğrenciler 5 gündür stant açtıklarını belirterek, Özel güvenlikçiler AKP’li öğrencileri korurken, bizlerin pankartını kaldırıyor. Biz de kendimizi yangın tüpünü sıkarak savunmak istedik. Başarılı da olduk” dedi. (CAN HACIOĞLU) IŞİD 1500 kadını satıyor DİYARBAKIR (DHA) Avrupa Ezidiler Federasyonu Eşbaşkanları Leyla Feyman ile Ali Atalan, IŞİD’in saldırılarının ardından Sincar (Şengal) ve Suriye’de Kürtlerin yaşadığı Rojava bölgesinde yaptığı incelemelerin ardından hazırladıkları raporunu Diyarbakır’da açıkladı. Kürtçe konuşan Dr. Leyla Feyman, IŞİD’in saldırılarına sessiz kalınmaması gerektiğini belirterek, “IŞİD, ele geçirdiği bölgelerde 1500 kadını kaçırdı. Bu kadınlar Musul’daki pazarlarda 20 ile 50 dolar arasında satılıyor” dedi. Atalan, “Kürt nerede varsa savunacağız diyen bir gücün çatışmasız, hiçbir silah patlatmadan Şengal’i terk etmesi, Ezidileri IŞİD insaf ve vicdanına terk etmesi ihanettir. ‘Kendimizi savunmak için izin istiyoruz’ demişler. Bunu bize söyleyen de KDP’lilerdir. Yani eski KDP’li Ezidilerdir. KDP bunu reddetmiştir. ‘Kendi başınızın çaresine bakın’ demişler. Yani YPG’nin müdahalesi olmasaydı yüz binlerce Ezidi katliamdan geçirilirdi. En az 5 bin kişi katledilmiş. En az 5 bin kişi de kaybolmuş” dedi. Madende1 can daha gitti MAHMUT ORAL ŞIRNAK Şırnak’ta bu yaz 3 farklı göçükte 5 madencinin hayatını kaybetmesi üzerine temmuz ayında kapatılan maden ocaklarının kaçak olarak çalıştırıldığı, 3 gün önce meydana gelen ve 3 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan olayla ortaya çıktı. Yaralılardan durumu ağır olan ve ocağın sahibi olduğu ifade edilen Sabri Mağrur yaşamını yitirdi. KESK’e bağlı Enerji Sanayi ve Kamu Maden Emekçileri Sendikası’nın (ESM) Şırnak İl Temsilcisi Kenan Sakın, özelleştirilen ocaklarda ilkel çalışma koşulları olduğunu, işçilerin baret, gaz maskesi hatta eldivenlerinin bile bulunmadığını, telsiz yerine borulardan seslendiklerini söyledi. Sakın, 3 bin kişinin sigortasız olarak çalıştığı ocaklarda binlerce kişinin yaralandığını ve sakat kaldığını anlattı. Sakın, “Ye Bir yumrukla öldürdü! nMARDİN (Cumhuriyet) Derik Belediyesi ile Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (TümBelSen) arasında toplu iş sözleşmesi imzalandı. Kadrolu 32 çalışanı kapsayan sözleşmede, erken yaşta ve berdel usulü evliliklerin önüne geçilmesi amacıyla bir madde konulduğunu belirten Belediye Başkanı Çetinkaya, “Berdel, başlık parası ve küçük yaşta evliliklerin önlenmesi için çocuklarını bu yollarla evlendiren çalışanlar, toplusözleşme haklarından men edilecek. Kadına yönelik fiziki, ekonomik ve sözlü şiddet uygulayanlar, kız çocuklarını okula göndermeyenlerin hakları verilmeyecek” dedi. ‘Berdel’ toplusözleşmeye girdi rin altı karınca yuvası gibi. Hepsi bağlantılı. İşçiler asansör yerine halatla indiriliyor, tepelerinde ise taş düşmesin diye bidon kapağı var. Sadece inmek ve o dar tünelden çıkmak bile başlı başına bir hayati risk” dedi. İstanbul Haber Servisi Şişli’de 30 Ağustos günü, otomobil sürücüsü Ş.Ü. (45) ile çekici sürücüsü A.İ’nin (32) araçları çarpıştı. Maddi hasarlı kazanın ardından Ş.Ü. ile A.İ. tartışmaya başladı. Kısa süren tartışmanın ardından A.İ, Ş.Ü’ye yumrukla saldırdı. İnternette yayınlanan olayın videosunda bir anda yere yığılan Ş.Ü, aldığı darbenin etkisiyle başını kaldırıma çarptı. Ağır yaralanan Ş.Ü. kaldırıldığı hastanede iki gün sonra hayatını kaybetti. Kayıplara karışan şüpheli A.İ. ise bir gün sonra yapılan operasyonla gözaltına alındı. A.İ, dün çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.