02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 EYLÜL 2014 PERŞEMBE 8 GÜNCEL n Baştarafı 1. Sayfada HABERLER CÜNEYT ARCAYÜREK Demek istediği artık açık seçik ortaya çıktı. Amacı, eski diye hor gördüğü, yüzü Batı’ya, çağdaşlığa dönük, laik devrimci Cumhuriyet yerine, yüzünü Doğu’ya, İslama çeviren yeni Türkiye’yi getirmek! 29 Ekim 2023’ü sürekli yeni Türkiye’ye hedef göstermesindeki neden, giderek örneklerle daha açık seçik anlaşılıyor. Şimdilik söylemediği 29 Ekim 2023’teki hedefi; çağdaş, laik Cumhuriyetin “Türkiye İslam Cumhuriyeti” diye anılması ve tanınması! Başaracak mı? Adım adım bu hedefe doğru ilerliyor. HHH Hiç kuşku yok, gizli ajandasında yazılı hedeflere varmak için 12 yıllık iktidarından sonra vardığı nokta; devleti ve bütün yaşamsal kurumlarını ele geçirmekti, başardı. Geldiği nokta Cumhurbaşbakanlığı, Başbakanlık, Millet Meclisi Başkanlığı, şimdilik belki 2015’te de çoğunluğu partisinde olan parlamento, demokratik görüntü altında malum kişinin buyruğunda bugün... HHH Gider ayak öyle bir Milli Eğitim Bakanı (Nabi Avcı) buldu ki, bu bakan, başbakanlığı döneminde uğraş verdiği, lakin tamama erdiremediği laik eğitimi ve yaşamı İslama dönüştürmekte ustalarına fark atıyor. Hükümet sözcüsü Arınç’ın ortaokullarda türbanın serbest bırakıldığını ilan ettiğinin ertesi, Nabi Avcı, “Bazı öğrenci ve velilerden gelen yoğun talepler doğrultusunda” ortaöğretim tanıdığı türban serbestisinin kapsamını genişlettiğini açıkladı. İlkokul 5. sınıftan itibaren isteyen öğrenciler bu uygulamadan yararlanacaklar. Toplumsal etkilenmelere ne kadar duyarlı bir ME Bakanımız var. Baksanıza ortaokul kararından sonra kulağı… … 24 saat içinde karar değiştirmesini sağlayan, daha henüz ayakkabısını bile bağlayamayan çocuklarla onlar adına karar veren velilelerde. İlkokullarda da türban takılmasını velilerle o çağdaki çocuklar istemiş. Pekâlâ ama acaba Bakan Avcı, ilkokul çocuğuna türbanı serbest bırakmasını isteyen veliler kadar istemeyenlere de kulak verdi mi? Böyle toplumsal bir gereksinmeye olası İslama ve Osmanlı hayranı RTE Cumhuriyetinde ne gerek var? HHH Peki, ama sözüm ona laikliği ve 29 Ekim 1923’te kurulan, Cumhuriyeti sahiplenen ve savunan şu ana muhalefet partisi, hadi, türbanı üniversitelerde RTE’nin serbest bırakmasını desteklemesini bir yana bırakalım; türbanın ilkokullara inmesine karşı ufak tefek açıklamalardan başka sesi çıkmıyor. Genel Başkan Kılıçdaroğlu, AKP’nin açtığı İslama koşan kulvarda, seçimde oylarımı yüzde 1 arttırırım diye, Cumhuriyetin temel taşlarından laikliğe aykırı tutum sergiliyor. Kurultayda PM’ye emekli İstanbul müftüsünün en çok oyla baş sırada seçilmesini, örgütünde İslama açılışı onayladı diye yorumlayıp alkışladı... Saadet’ten devraldığı Mehmet Bekaroğlu’nu partiyi halka anlatmakla görevlendirdi. HHH Şu halimize bakınız: AKP’nin artık açığa çıkan yüzüne karşı vaziyet alacağını sandığımız CHP, ilkokula inen türbana karşı çıkan sert bir tavır almıyor. Kılıçdaroğlu’nun karşı çıkmasını galiba boşuna bekliyoruz. Muhalefetin suskunluğu sayesinde hangi noktadayız?.. 1960’larda demokrasi ve laik Cumhuriyet savunucuları sokaklarda ordu gençlik el ele derlerdi. 2014’lerde siyasal tablodaki görünüşe bakılırsa… … İslama koşan gidişatta iktidarla ana muhalefet el ele demeye galiba bir adım kaldı... Türbanın ilkokula da indiğini sergileyen bugünkü manzara karşısında “Sorumluluk sadece iktidarda değil. Bütün bu olup bitene çanak tutan (ana) muhalefet de bu suçta pay sahibidir” diyen CHP’li Nur Serter haksız mı? ölmeyin MUSTAFA ÇAKIR 1 yıl GÜNDEM n Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY AKP: Yaşam odası olmadı, maske verelim Madenlerde yaşamsığınma odasından vazgeçen hükümet, maske değişim istasyonlarını tercih etti. Şarta bağladığı bu uygulamayı da 1 yıl sonraya erteledi Grizulu veya yangına elverişli kömür damarlarının bulunduğu ocaklarda ise tüm çalışanlar, çalışma süresince, yanlarında en az 30 dakika kullanım süresi olan oksijen ferdi kurtarıcısı taşıyacak ve gerektiğinde de kullanacak. Ancak tüm bu değişiklikler 1 yıl sonra yürürlüğe girecek. MMO 2. Başkanı Hüseyin Can Doğan, öncelikle kazaların nedenlerinin, tehlikenin ortadan kaldırılması, riskin en aza indirilmesi gerektiğini vurguladı. İkinci olarak da “toplu korumanın” ön plana alınması gerektiğini ifade eden Doğan, “İşçilerin topluca kalabilecekleri, hava ve gıda gibi diğer gereksinimleri için sığınma odaları oluşturulmalı” dedi. Maske değişim istisyonları konusunda da Doğan, “Göçük halinde işçi maske değişim istasyonuna nasıl ulaşacak? İki istasyon arasında problem olursa ne olacak? İşçi panik halinde tek başına bu maskeyi takabilecek mi” sorularını gündeme getirdi. ANKARA Kömür madenlerinde “sığınma, yaşam odalarından” vazgeçen hükümet, bunun yerine oksijen maskesi değişim istasyonları kurulması için yönetmelik değişikliği yaptı. Ancak bu istasyonların kurulması da “işçinin kaç metre koşabileceği” şartına bağlandı, işverene inisiyatif verildi. Uygulama ise tam 1 yıl sonraya bırakıldı. Maden Mühendisleri Odası (MMO), “Önce kazayı meydana getiren nedenlerin ortadan kaldırılması, ikinci olarak da toplu korunmayı temel alan sığınma odalarının tercih edilmesi” gerektiğine dikkat çekerek maske değişim istasyonlarının sorunu çözmeyeceğini vurguladı. İŞSİZ KALAN MADEN İŞÇİLERİ İSYAN EDİYOR eğişim istasyonları kurulacak Çalışma ve Sosyal Güven lik Bakanlığı, “Maden İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği”nde değişiklik yaptı. Değişiklik ile yönetmeliğe madde eklendi. İşverene, kömür madenlerinde acil durum planında belirtilen kaçış güzergâhlarına uygun olarak tüm çalışanların sağlıklı ve güvenli şekilde tahliyesini sağlamak için bazı önlemler alma zorunluluğu getirildi. Buna göre, işveren yeraltı faaliyet alanının herhangi bir yerinde iş sağlığı ve güvenliğini etkileyecek “göçük, gaz ve toz patlaması, zehirli veya boğucu gaz intişarı ve benzeri” durumlarda tüm çalışanların yerüstüne veya kuyu dibine sağlıklı ve güvenli bir şekilde ulaşmalarını sağlamak zorunda olacak. Maske değişim istasyonlarının kurulup kurulmayacağı ise şarta bağlandı. “Çalışanların yerüstüne veya kuyu dibine sağlıklı ve güvenli şekilde ulaşma şartlarının sağlanamaması” halinde faaliyet alanları ile yeryüzüne çıkış ağzı arasında ferdi oksijen maskesi değişim istasyonları kurulacak. Eylem yapan HEMA işçilerine aileleri de destek verdi. Fotoğraflar: DURMUŞ SEVİNDİK D Eylem 36 saat sürdü Yurt Haberleri Servisi Zonguldak Valiliği önünde oturma eylemi yapan HEMA işçilerine aileleri de destek verdi. Yağmur nedeniyle valilik önündeki oturma eylemini bitirmek zorunda kalan işçiler, aileleriyle birlikte GMİS Salonu’na gitti. GMİS Genel Başkanı Eyüp Alabaş, madencileri işverenin yasal olarak 3 gün üst üste işe gitmemeleri durumunda iş akitlerinin fesh edileceğini, bu yüzden sabah işyerlerine dönmelerini istedi. Alabaş, “Bizim düşüncemiz işyerlerine dönüp yeni mağduriyetler yaratmayalım. Biz problemi çözme adına Ankara’da yapacağımız görüşmelerden sonuç alamıyorsak da yine aynı şekilde ailelerimizle, çoluk çocuğumuzla birlikte bundan sonraki hedefimizin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile TBMM olacağının bilinmesini istiyoruz. Geldiğimiz gibi aynı şekilde evimize ve işimize döndüğümüzde birbirimizle irtibat içerisinde bu problemi çözelim istiyoruz” dedi. Bunun üzerine işçiler, eylemlerinde kararlı olduklarını, gerekirse Ankara’ya giderek eylemlerine orada devam edeceklerini söyledi. Alabaş, işçilere acele etmemelerini, bir yol haritası belirleyip çözüm bulunmaması durumunda Ankara’da geniş katılımlı bir eylem yapabileceklerini ifade etti. Bu kararı beğenmeyen işçiler ile Alabaş arasında gergin anlar yaşandı. Alabaş, işçileri ikna edemeyince salondan ayrıldı. Salondaki gerginliğin sona ermesinin ardından GMİS Armutçuk Şube Başkanı İsa Mutlu, işçilerle görüştü. Yapılan görüşmede, eylemi bitirip sabah iş başı yapma kararı çıktı. Böylece, işçiler 36 saat sonra eylemlerini bitirdi. Musa Demir ‘Zorda olmasaydık ... çökmesindeki birinci etken, iklimin 34 derece ısınması ve bunun devamında bu su sorununun baş göstermesi... Türklerin tarihinde de sürekli batıya doğru göçün altında yatan başlıca etken, kuraklığın yaşadıkları toprakları bereketsizleştirmesi... Su, tarihten bugüne insanın sadece günlük yaşamını sürdürmesini değil, uygarlıklar kurmasını da sağladı. Fırat ve Dicle, Mezopotamya uygarlığının can damarıydı. Nil, Mısır uygarlığını yarattı. Sarı Irmak, Çin uygarlığının beşiğidir. İndus demek Hint uygarlığı demektir. Tuna, ortasından geçtiği 7 ülkenin ortak uygarlık paydasıdır. Gelecekte ülkeler arasında yaşanacak, ucu savaşa kadar uzanabilecek sorunların başında suyun geleceği ortak kabul gören bir gerçek. Bugün dünyada 214 sınır aşan ırmak var. Bunlardan 69’u Amerika’da, 57’si Afrika’da, 48’i Avrupa’da, 40’ı Asya’da. Güncel yaşanan sorunların yanında Suriye ve Irak’la en “kalıcı” derdimiz Fırat ve Dicle’nin paylaşımı... HHH Tatlı su kaynağı bakımından doğanın en güzel sunumunu ırmakların yanı sıra göller oluşturuyor. Türkiye ne yazık ki dünyanın su zengini ülkeleri arasında yer almadığı gibi mevcut kaynaklarını da ya kurutuyor, ya kirletiyor. Ülkemiz için her iki sorun katlanarak artıyor. Bu konudaki güncel ve acil örnek, Burdur Gölü. Son 30 yılda üçte bir oranında küçülen Burdur Gölü adeta insanlardan adım adım uzaklaştı. Onulmaz hastalığa yakalanmış bir insan gibi giderek zayıflayıp kabuğuna çekildi, ölümü bekliyor. Bu hızla tükenirse en çok 20 yıl sonra yok olacak. Bilinen yatağı 7.5 milyar metreküp su kapasitesindeyken bugünkü su miktarı 3.5 milyar metreküp kadar. Her yıl 300 milyon metreküp su yok oluyor. Burdur Gölü’nü bu hale getiren başlıca etken gölü besleyen su kaynaklarının kurutulması ve bilinçsiz sulama. Bilinçli tarım, örneğin damlama sulama sistemi ölümü durdurabilecek. Giderek kuruyan sadece göl değil, bu ortamda yaşam bulan pek çok kuş ve balık türü. Bilinen tarihiyle 7 bin yıllık yerleşim yeri olan Burdur ve çevresi gölden çöle dönme tehlikesiyle karşı karşıya... HHH Burdur Gölü’nün çölleşmesine dikkat çekmek için uzun bir süredir bölgeye duyarlı olan gruplar 27 Eylül’de “su orucu” tutma kararı aldılar. Özellikle sosyal medyadaki paylaşım olanaklarının genişlemesiyle birlikte böylesi ortak kampanyalar bazen beklenenin de ötesinde sonuç verebiliyor. Bu oruca katılmak isteyenler Burdur Gölü kıyısına gelirse elbette güzel olur ama gelemezse bulunduğu yerden de katılıp paylaşabilir, duyarlılığın artmasına katkıda bulunabilir. Oruçla biriken su sembolik olarak ertesi gün göle dökülecek. Burdur’un yakın geçmişe oranla bu dönemdeki bir şansı da Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz’in gölün ve kentin geleceğine karşı gösterdiği duyarlılık. Dileğimiz tek tek çabalardan grup grup çabalara dönüşen Burdur Gölü’nü kurtarma girişimlerinin gürül gürül hale gelmesi. Devamında da Türkiye’nin tehlike altındaki tüm doğal zenginlikleriyle ilgili daha bilinçli bir sürecin başlaması. Aksi halde insanın kendi kendini yok etmesi için cepheden cepheye savaşlar vermesine gerek yok. Doğa zaten bu işi halledecek. Efsaneye göre Burdur adı göçerlerin bölgeyi beğenip “burda dur” demesiyle yerleşmiş. Biz de bugüne pay çıkaralım; doğa kıyımına “Burdur’da dur” diyelim... işçi çıkarmazdık’ koşacak? İşçi kaç metre 12 Eylül Utanç Müzesi İstanbul’da İstanbul Haber Servisi Devrimci 78’liler Federasyonu’nun, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından binlerce insanın karşılaştığı idam, katliam, gözaltında kayıp, işkence ve baskıları unutturmamak amacıyla 5 yıldır Ankara ve diğer illerde düzenlediği “Utanç MüzesiTarihe Bak Anlarsın” sergisi yarın saat 14.00’te İstanbul’da Ortaköy Kültür Merkezi’nde açılacak. Devrimci 78’liler Federerasyonu İstanbul Temsilciliği’nden yapılan açıklamada, “Müzemiz, geçmişle hesaplaşmadan sağlıklı bir geleceğin kurulamayacağının bilinciyle 26 Eylül’de Ortaköy Kültür Merkezi’nde açılacak” denildi. 5 Ekim tarihine kadar izlenebilecek olan Utanç Müzesi etkinlikleri kapsamında 28 Eylül Pazar saat 17.00’de Ortaköy Kültür Merkezi’nde “12 Eylül Sürgünleri” paneli gerçekleştirilecek. (Bilgi için tel: 0212 236 10 27) Maske değişim istasyonu kurulup kurulmayacağına, kurulacaksa hangi mesafeler arasında olacağına da işçilerin dakikada koşabilecekleri metre çerçevesinde maskelerin özellikleri dikkate alınarak karar verilecek. Yönetmelikte, galeriler ve üretim alanlarındaki eğim ile çıkış ve inişlerdeki kaçış hızlarına da yer verildi. Örneğin, üretim alanında 45 derecelik eğimde çıkışta kaçış hızı dakikada 4 metre, inişte 8 metre olarak belirtildi. Bu kaçış hızları, kaçış yolundaki engeller gibi gerekçelerle azaltılabilecek. Ayrıca kuyu dibine kaçan işçinin göçük halinde su ve gıda olmadan burada günlerce nasıl kalacağı sorusu da yanıtsız kaldı. ZONGULDAK (DHA) Torba Yasa ile birlikte üretimi durdurup işçi çıkarmaya başlamaları nedeniyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ve pek çok kesimden tepki alan özel maden şirketlerinin sahipleri, “Gerçekten sıkıntıda olmasaydık bunu yapmazdık” dedi. Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Salih Demir, üretimi durdurma kararlarının arkasında olduklarını, makul bir çözüm bulununcaya kadar da bu tavırlarını sürdüreceklerini söyledi. Üretimi durduran şirketlerden DEKA Madencilik’in ortaklarından Musa Demir ise gerçekten zor durumda olduklarını söyledi. 20082011 arasında Ereğli ve Demir Çelik Fabrikaları’na (Erdemir) 215 dolara verdikleri kömürü şu anda 116 dolara verdiklerini belirten Demir şöyle konuştu: “Dünyada fiyatlar düştüğü için Erdemir de fiyatını geri çekti. İşçiye verdiğimiz parada gözümüz yok. Ama bize de bir iyileştirme yapılması gerekir. Sayın bakanımızı üzmüş olduk, biraz ferdi hareket ettik, ama gerçekten sıkıntıda olmasaydık bu uygulamayı da yapmazdık.” n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İşadamı Rıza Sarraf’ın, 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasında tutuklu iken eşi Ebru Gündeş tarafından ve tutuklu bakan çocuklarının ailelerince günaşırı ziyaret edilerek sevdikleri yemeklerin taşınması görüntülerinin yayınlanmasına karşın Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “özel muamele yapılmadığını” öne sürdü. Soruyu yönelten CHP’li Umut Oran, bu yanıt üzerine Bozdağ’ı kınadı. n ŞIRNAK(DHA) Habur Sınır Kapısı’nda biri kadın 9 PKK’li teslim oldu. Şırnak Valiliği, çözüm sürecinin başladığı 21 Mart 2013’ten beri Habur’da teslim olanların 317 olduğunu bildirdi. Sarraf’a özel muamele yapılmamış Salonda gerginlik 9 PKK’li Habur’dan teslim oldu Hasta tutukluya tahliye n DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Örgüt üyeliği suçundan ömür boyu hapis cezasına çarptırılan ve Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan 58 yaşındaki Salih Tuğrul önce kalp krizi, ardından da felç geçirdi. 17 yıl cezaevinde kalan Tuğrul’un Adli Tıp Kurumu’nun raporu ile yaptığı başvuru kabul edilerek tahliye edildi. n MERSİN (DHA) Mut’a bağlı Yukarı Köselerli Mahallesi’ndeki Hacımehli Camii’nin imamı Gülhan Boru, önceki gece gittiği camide av tüfeğiyle intihar etti. Ağabey Kemal Boru, kardeşinin rotasyonla 27 yıl sonra başka bir yere atandığı için intihar ettiğini öne sürdü. Türk Diyanet VakıfSen Genel Başkanı Hazım Zeki Sergi de rotasyonun ölüm ve gözyaşı getirdiğini belirtti. n İstanbul Haber Servisi Sancaktepe’de önceki gece Ahmet Tabak, boşanmak isteyen 19 yıllık eşi Nermin Tabak’ı tabancayla öldürdü. Katil zanlısı kocanın cesedini bulan polis intihar ettiğini belirledi. Tabak çiftinin 2 çocuğu vardı. n ADANA (DHA) Şanlıurfa’da yaşayan 15 yaşındaki Z.Y., ailesi ile birlikte tarım işçisi olarak çalışmak üzere geldiği Adana merkez Yüreğir’de karın ağrısı şikâyetiyle hastaneye gidince 7 aylık hamile olduğu belirlendi. İfadesi alınan çocuk, akrabası Rıza Y. ile 13 yaşından beri birlikte olduklarını söyleyince Rıza Y. gözaltına alındı. n ÇANAKKALE (DHA) Gelibolu Yarımadası’nda yeni bir şehitlik bulundu. Şehitlik, Gelibolu Yarımadası’nda Devlet Su İşleri’nin su iletim hattı çalışması sırasında ortaya çıktı. Ekipler, kazı sırasında insan kemiklerini gördü ve bölgede bir Müslüman mezarlığı ile şehitlik olduğu belirlendi. İmamın ‘rotasyon’ intiharı ÖĞRETMEN Komisyon ölüm madenine inecek YUSUF ÖZKAN İZMİR TBMM Soma Maden Kazalarını Araştırma Komisyonu, bugün 301 işçiye mezar olan Soma Kömür İşletmeleri’nin Eynez Maden Ocağı’yla aynı şirkete ait Işıklar Ocağı’nda inceleme yapacak. Komisyonda yer alan milletvekillerinden CHP’li Hasan Ören, “Ucu nereye giderse gitsin” diyerek sorumluların hesap vereceğini savlayan AKP iktidarının, kazanın olduğu 13 Mayıs’tan bu yana gerçekleri gizlemeye çalıştığını belirterek “AKP, ucu Enerji ve Çalışma bakanlıklarına çıkacağı için korkuyor” dedi. 12 kişilik heyet, bu sabah katliamın yaşandığı Eynez’de inceleme yaptıktan sonra Işıklar Ocağı’nda çalışan işçilerle öğle yemeği yiyecek ve daha sonra burayı da denetleyecek. Heyet yarın Soma faciasının görgü tanıklarıyla cumartesi günü de tutuklu bulunan Soma Kömür İşletmeleri yönetici ve sahipleriyle görüşecek. CHP Manisa Milletvekili Ören, talebi üzerine Eynez ve Işıklar’ın da inceleneceğini belirterek Eynez’de 200 metreye kadar ineceklerini bildirdi. Işıklar’da önlemler alındığı gerekçesiyle üretim olduğunu söyleyen Ören, bu açıdan inceleyeceklerini kaydetti. FATMA SİCİM 1943 ...... Karısını öldürdü, intihar etti Altı sene önce bugün; eşim, annemiz, babaannemiz, anneannemiz aramızdan sonsuzluğa ayrıldı. Değil altı sene; altı yüz bin sene geçse de anılarıyla yüreklerimizden silinmeyecektir. Gün geçtikçe daha çok özlüyoruz seni. Işıklar içinde yat… Eşin: Salih Sicim (Emekli öğr.) Kızın: Sevgin, Oğulların: Levent, Bülent Gelinin: Aslı, Damadın: Bülent Tvorunların: Bensu, Duru, Lara Hastanede skandal ortaya çıktı Gelibolu’da yeni şehitlik bulundu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle