02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 EYLÜL 2014 PERŞEMBE 12 DIŞ HABERLER [email protected] Paris’e gönderilmesi gereken 3 zanlı Marsilya uçağına bindirilince skandal patlak verdi Türkiye’nin cihatçı fiyaskosu SÜLEYMAN TOSUNOĞLU PARİS Türkiye, cihatçılara karşı yeterli önlem alınmadığı yolundaki eleştirileri reddederken, Türk polisinin ihmalkârlığı yüzünden 3 cihatçının Fransa’da bir gün boyunca ellerini kollarını sallayarak dolaştığı ortaya çıktı. Zanlılar daha sonra teslim olurken, Paris’ten Türk polisini suçlayan açıklamalar gecikmedi. Fransa Savunma Bakanı JeanYves Le Drian, “ortada büyük bir beceriksizlik olduğunu, ancak yaşananların daha çok Türk polisinin işbirliğindeki eksiklikten kaynaklandığını” söyledi. İçişleri Bakan Bernard Cazeneuve de soruşturma başlatıldığını, Türkiye’ye giderek benzeri olaylar yaşanmaması için temaslarda bulunacağını bildirdi. Le Monde gazetesinin haberine göre olaylar şöyle gelişti: Haklarında yakalama kararı olan Fransa vatandaşları Imad Djebali (24), Gael Maurize (24) ve Abdelvahid Bağdadi (29) cihada katılmak için Suriye’ye gitti. Suriye’de “aradığını bulamayan” 3 cihatçı ağustos ayında Türkiye’ye gelip teslim oldu ve Fransa’ya iadelerini istedi. Türkiye’de bir gün boyunca sorgulandıktan sonra önceki gün Türk polisi tarafından Paris uçağına bindirilmek üzere havaalanına götürülen cihatçılar, sınır dışı belgeleri eksik olduğu için uçağa alınmadı. Daha sonra cihatçılar Fransa’ya giden bir başka uçağa bindirildi. Ancak uçak yetkililerin cihatçıları teslim almak üzere beklediği Paris’e değil Marsilya’ya gittiği gibi, Türk polisi bunu Fransız polisine bildirmemişti. Paris’te cihatçıları bekleyen Fransız polisi eli boş dönerken, Marsilya’ya inen cihatçılar kayıplara karıştı. Üstelik zanlıları sorunsuz teslim alaca Paris’te boşa beklediler ğından emin olan Fransız polisi, cihatçıları yakaladığını önceden açıklayarak rezil olmuştu. Fransa İçişleri açıklamasında, “Türk yetkililerince Paris uçağına bindirilmesi gereken üç zanlı, Marsilya uçağına bindirilmiştir. Türk yetkililer, zanlılar Fransız topraklarına indikten sonra bizi haberdar etmiştir. Marsilya Havalimanı’nda da pasaport kontrol sistemi bozuk olduğu için üç zanlı dışarı çıkmıştır” denildi. Türk Dışişleri ise “gerekli hassasiyetin gösterildiğini, elden gelenin yapıldığını” duyurdu, Paris ile temasların sürdüğünü de belirtti. Üç cihatçının avukatı ise müvekkillerinin Marsilya yakınındaki Herault bölgesindeki Caylar Karakolu’na teslim olduklarını duyurdu. Abdelvahid Bağdadi, Toulouse’da bir Yahudi okuluna saldırarak 2012’de aralarında 3 çocuğun bulunduğu 7 kişiyi öldüren Muhammed Merah’ın kız kardeşi ile evli. Diğer zanlı Fas asıllı İmad Djebali de Merah’ın çocukluk arkadaşı ve 2009’da terör suçundan 4 yıl hapse mahkum edilmişti. IŞİD ve ‘Bataklık’ Çiçeği burnunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın New York’ta birden çözülüp IŞİD’e “bataklık” dediğini görünce aklıma Kılıçdaroğlu ile “Cumhurbaşkanlığı kampanyasında” yaşanan meşhur “bataklık” tartışması geldi… Erdoğan’ı, “Türkiye’yi Ortadoğu bataklığına sürüklemekle” sorumlu tutan CHP Genel Başkanı; “Dünyada sadece Müslümanların bulunduğu bir bölgede kan akıyor. Ortadoğu’da akan kanın tek sorumlusu Erdoğan. Ortadoğu’daki bataklığı görüyorsunuz. Sadece dünyada Müslümanların bulunduğu bir bölgede, Ortadoğu’da kan akıyor. Birisi saldırıyor Allah Allah diye, öbürü öldürüyor Allah Allah diye. Bunun sorumlusu kim? Ortadoğu’da Müslüman kanı akıyor diye, cihatçıların eline TIR’larla silah gönderen Recep Tayyip Erdoğan’dır. Ortadoğu’da akan kanın sorumlusudur. Şimdi soruyorum, Müslüman dünyasında akan kanın sorumlusu olan birisi TC Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturabilir mi? Oraya oturduğu gün Türkiye kendisini Ortadoğu bataklığının içinde görecektir” demişti. Bu sözlere çok celallenen dönemin başbakanı Kılıçdaroğlu’na hemen saydırmış; “Ortadoğu’ya bataklık demek ırkçılıktır, ayrımcılıktır, faşizmin ortaya çıkmasıdır” peşreviyle demediğini bırakmamıştı. Erdoğan hızını kesmeden, sözünü; “Dünyanın neresi olursa olsun insafı ve vicdanı olan bir kişi bataklık diye tarif edemez. Hele hele etnik dini irtibatlarımızın olduğu bölgeye bataklık demek sorunları büyütmekten başka hiçbir gayeye hizmet etmez” diyerek sürdürmüştü. New York’ta şimdi zihni esrarengiz biçimde açılan, çiçeği burnunda Cumhurbaşkanı, Ortadoğu’nun tam bağrından ve göbeğinden çıkan IŞİD’i bizzat kendi ağzından “bataklık” olarak tanımlıyor. IŞİD bataklığını kim yarattı? Norveç ve İsveç mi? Bataklık, bire bir Katar ve Suudi Arabistan desteğiyle Ortadoğu’nun kaygan topraklarında boy vermedi mi? O kaygan topraklar başka deyişle “bataklık”! şimdi bizzat kendi eliyle besleyip büyüttüğü IŞİD’e karşı Sam Amca’yla cephe kuruyor. İran’a karşı düne dek bölgedeki her türlü radikalleşmeyi destekleyen Suudi Arabistan, IŞİD’in “halifelik” iddialarına meğer içerlemiş… “Kutsal emanetlerin” biricik sahibi olarak Suudi hanedanına bunu hakaret/tehdit kabul etmiş. Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Bahreyn, Ürdün’ü de hizalayarak ABD ile dayanışmaya giren Riyad, IŞİD üslerine bu yüzden bomba yağdırıyor. Tomahawk füzeleri, en son teknolojiyle donanmış F22 Raptor’lar, F35’ler, F16’lar, F15’ler, Mirage 2000’ler, insansız hava araçlarıyla donanan koalisyon, gökten ateş kusuyor. “Bataklığın” biricik ve tek değişmez kuralı olan; “düşmanımın düşmanı dostumdur!” düsturundan hareketle Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı tam “yok artık!” dedirten bir hamleyle New York’ta İran Dışişleri Bakanı ile yan yana geliyor. Yetmiyor… IŞİD’e karşı ABD ile işbirliği içindeki bu ülkeler; düne değin gene en azılı “düşmanları” sayılan İsrail’le bakıyorsunuz al takke ver külah oluyorlar. Amma velakin bunun bilinmesini istemiyorlar! Hesap verecekleri iç kamuoyları olmadığı için “ikiyüzlülük”ten rahatsız olmayan ve Ortadoğu’nun bulanık sularında her daim balık avlayan “bataklık ülkeleri”; IŞİD’e karşı kurulan koalisyona verilen İsrail desteğinin gizli kalmasını istiyorlar. ABD’nin son operasyonuna MOSSAD kapalı kapılar ardında, her çeşit istihbarat desteği sağlıyor ama “İsrail” adı koalisyonda geçmiyor. İsrail’le birlikte düne dek ABD’nin gene “başdüşmanı” olan Esad da, “Ortadoğu satrancına” fırsat bu fırsat, atik tetik biçimde yeniden dahil olmak amacıyla, topraklarında operasyonlara göz yumuyor. Suriye bombalanıyor, Esad bombalanmamış oluyor. Görünüşe göre kontrpiyede kalan tek ülke Türkiye! Dış basın, Türkiye’den bundan böyle “bölgenin rehin ülkesi” olarak bahsediyor. Çizme’de en son dün, FIAT grubunun gazetesi olarak bilinen La Stampa’da böyle bir yazı vardı. “Erdoğan hangi oyunu oynuyor” sorusunu soran gazete; kimin elinin kimin cebinde olduğu bilinmeyen bölgede Türkiye’nin “ne olduğu belirsiz muğlak bir joker olduğunu” söylüyordu. Birkaç ay önce “bataklık” deyimine “ırkçılık, faşistlik” diye saldıranlar, bugün IŞİD’in bir “bataklık olduğunu” kabul ediyor ve bataklığa karşı “askeri operasyona destek” sözü veriyor. Bundan daha iki gün önce iktidara yakın yazarlardan biri, çok iddialı bir yazıyı “İslam dünyasına yönelik operasyonlarda yer almak demek, Türkiye’nin Ortadoğu vizyonunun çökmesi demektir!” diyerek bitiriyordu. Olan gerçekte bu! “(AKP hegemonyası altındaki) Türkiye’nin Ortadoğu vizyonunun çöküşüne” tanık oluyoruz. Kılıçdaroğlu Erdoğan’a “Ortadoğu bataklığına sürüklenmek” uyarısını yaparken ezcümle bunları kastediyordu. ‘Elden geleni yaptık’ Fransızı da kestiler! Dış Haberler Servisi IŞİD’in “kâfirleri öldürün” çağrısının ilk yanıtı Cezayir’den geldi. Halife’nin Askerleri grubu rehin aldığı Fransız vatandaşı Herve Gourde’i kafasını keserek öldürdü. Örgüt cinayetini, Irak’ta IŞİD’e hava saldırılarının durdurulmasi için tanıdığı 24 saatin dolması üzerine “Fransız hükümetine kanlı mesaj” başlıklı video ile duyurdu. Gourdel, son anlarında ailesine sevgilerini iletirken bir militan cinayetin “intikam ve halifeliğe destek için” işlendiğini duyurdu. Fransa Cumhurbaşkanı Hollande, “korkakça, canice ve utanmazca işlenmiş bir cinayet” diyerek şantaja boyun eğmeyeceklerini söyledi. ‘Bataklık demek… ırkçılıktır!’ İHH aktivisti hava harekâtında öldü n ABD ve uluslararası güçlerin Suriye’de IŞİD ve El Kaide bağlantılı örgüte yönelik düzenlediği hava saldırısında ölenlerden birinin de İHH aktivisti Yakup Bülent Alnıak (40) olduğu belirlendi. Alnıak’ın Mavi Marmara baskınında gemide olduğu ve “Mavi Marmara’nın Serencamı” adlı bir kitap yazdığı belirtildi. Malatyalı olan ve bir holdingin Konya’daki alışveriş merkezinde uzun yıllar yönetici olarak çalışan Alnıak’ın Nusra Cephesi’nde savaşmak üzere Suriye’ye gittiği bildirildi. Alnıak’ın radyo ve televizyon programları hazırladığı bildirildi. Nusra ve Ahrar el Şam’a darbe Dış Haberler Servisi ABD ve Arap müttefiklerinin Irak’tan Suriye’ye yaydıkları hava saldırıları Suriye’deki radikal İslamcı grupları da vuruyor. Hava saldırıları sonrasında El Kaide’nin Suriye kolu El Nusra Cephesi de, radikal İslamcı Ahrar el Şam grubu da Suriye’nin kuzeyindeki İdlib bölgesinde bulunan üslerini tahliye etmek zorunda kaldı. Nusra Cephesi, Twitter adresinden yerleşim yerleri yakınındaki üslerinin büyük kısmını “tahliye ettiklerini, ağır silahların üsler dışına çıkarıldığını” doğruladı. Ahrar el Şam da militanlarına “silah imalathaneleri, uydu ve ağ bağlantı cihazlarını kaldırıp kullanmamaları” talimatı verdi. Suriyeli dış muhaliflerin İnsan Hakları Gözlemevi de ABD hava saldırılarında en az 50 Nusra militanının öldüğü bilgisini aktarmıştı. ABD ordusu önceki gece Irak ve Suriye’deki beş hedefin vurulduğunu duyurdu. Harekâtın Suriye ayağında 20’den fazla hava saldırısı yapıldı. ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM) hedeflerden birisinin Suriye’nin kuzeybatısındaki El Kaim sınırı olduğunu kaydetti. İki saldırı Bağdat’ın batısına, ikisi de Erbil’in güneydoğusuna gerçekleştirildi. İki saldırıda IŞİD’ın zırhlı araçları, sekiz başka aracı ve silah ve mühimmatları ile savaş pozisyonlarının yok edildiği belirtildi. (Fotoğraf: AA) Suriye’de IŞİD dışında El Kaide’nin kolu Nusra ve Ahrar el Şam da hedef olunca, İdlib’deki üslerini tahliye etmek zorunda kaldılar. Şam yönetimi, ‘Harekât doğru yönde’ diyor Suriye ise hava harekâtından memnun. Suriye savaş jetlerinin dün Halep civarındaki El Bab ve El Kabaseyn’deki IŞİD mevzilerini vurarak “bir dizi militanı öldürdükleri” kaydedildi. Suriye Ulusal Uzlaşma Bakanı Ali Haydar ABD öncülüğündeki saldırıların “doğru yönde” olduğunu söyledi. Washington’ın kendilerini sivillerin yahut Suriye ordusunun vurulmayacağı yönünde önceden bilgilendirdiğini anımsatan Haydar, terörizme karşı işbirliğine açık olduklarını yineledi. Haydar, “Terörle savaş sadece hava saldırılarıyla olmaz, bu terörizmle savaşın tek yolu değildir” diye konuştu. Öte yandan IŞİD’in Rojava’nın Kobani kantonunda, hava harekâtı sonrası yeni militan ve tanklar yığdığı haberleri geliyor. Kobani’yi savunan Kürt güçlerinin komutanlarından Öcalan İso, “Rakka’nın bombalanması sonrasında savaşçılarının sayısı arttı, gönderdikleri tankların sayısı da. Kobani tehlike altında” derken, IŞİD’in kente 8 km. yaklaştığını aktardı. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, ABD uçaklarının Kobani yakınlarını da vurduğunu savunurken, Kürt kaynaklar bunu doğrulamıyor. Iso da Amerikan güçlerini Kobani yakınlarındaki mevzileri vurmaya çağırdı. Şam operasyon ortağı n İngiltere’den sınır dışı edilerek Ürdün’de terör suçlamasıyla yargılanan radikal İslamcı din adamı Ebu Katada suçsuz bulunarak serbest bırakıldı. İngiltere’den sınır dışı edilmesiyle ilgili yargı süreci 10 yıl süren ve geçen yıl sınır dışı edilen Ebu Katada, Ürdün’de turistlere yönelik bir saldırının planlayıcısı olmakla suçlanıyordu. Mahkeme 53 yaşındaki Ebu Katada hakkındaki kararına delil yetersizliğini gerekçe gösterdi. İngiltere’deki mahkeme Ebu Katada’yı ulusal güvenliğe tehdit oluşturduğuna karar vererek sınır dışı etmişti. Öldürülen El Kaide lideri Usame bin Ladin’in “sağ kolu” olarak anılan Ebu Katada’nın görüntüleri, 11 Eylül saldırılarını düzenleyen hücrenin lideri Muhammed Atta’nın evinde bulunmuştu. Bin Ladin’in ‘sağ kolu’ Ebu Katada serbest İkiyüzlülük diz boyu… ‘Esad’ı da vurun’ Suriye dış muhalefeti, harekâtın Suriye’ye yayılmasından memnun kalsa da gelişmelerin yönetimin işine yarayacağından kaygılı. Ulusal Koalisyon’un Başkanı Nasr el Hariri, Batı’ya “Sadece IŞİD’i değil, Esad’ı da vurun” çağrısı yaptı. Hariri, uluslararası toplumun kısmi çözümlerini eleştirirken, Esad gitmeden aşırılıkçılığın bitmeyeceğini savundu. IŞİD Kobani’ye yığıldı Dış Haberler Servisi ABD, El Kaide bağlantılı Horasan grubunun lideri Muhsin el Fadhli’yi öldürdüğünü öne sürdü. ABD’li bir yetkili, Fadhli için “Öldüğüne inanıyoruz” dedi. Batı’da terör komplosu kuracağı istihbaratı alınan örgüt Suriye harekâtında hedef. New York Times’a konuşan ABD yetkilileri PakistanAfganistan’dan Suriye’ye gelip yerleşen Horasan grubunun, diş macunu tüpü gibi metal olmayan objeler içine ya da elbiselere yerleştirilmiş patlayıcıları havaalanı güvenliğine yakalanmadan ABD’ye sokarak saldırı planladığını söylüyor. Fadhli 2011’de öldürülen El Kaide lideri Usame bin Ladin’in yakınıydı. ABD: Horasan liderini öldürdük Miliband notlara bakmayınca... nİngiltere İşçi Partisi lideri Ed Miliband Manchester’daki yıllık parti konferansında büyük bir gafa imza attı. İskoçya’da bağımsızlığın referandumla reddi sonrası yapılan ve 2015 Mayıs’ındaki genel seçimler öncesinde büyük önem taşıyan konferansta konuşan Miliband, iki kilit konuyu ihmal etti. Miliband konuşma metninde olsa da bütçe açıkları ve yasadışı göçle ilgili iki kilit konuyu unuttu. Bunun yerine zengin mülk sahipleri, hedge fonları ve tütün şirketlerinin sağlık harcamalarına katkısına odaklandı. Eksiklik anlaşılınca, Miliband bunun “notlar olmadan” konuşmasından kaynaklandığını belirtip, “Bu biraz da hafızamda kalandan hareket etmemden kaynaklandı” izahı getirdi. Türkiye ve Mısır arasında ilk üst düzey temas bugün Dış Haberler Servisi Türkiye ile Mısır arasında Müslüman Kardeşler yönetimini deviren darbenin ardından üst düzeyde ilk temas kuruluyor. New York’taki BM Genel Kurulu vesilesiyle Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Mısır Dışişleri Bakanı Sami Şükri ile bugün görüşüyor. Mısır talebin Türkiye’den geldiği iddiasında. Dışişleri Sözcüsü Bedr AbdelAti “Mısır’ın Türkiye’nin New York’ta ikili görüşme yapılması ve son derece gergin olan ikili ilişkilerin ele alınması talebini kabul ettiklerini” duyurdu. AbdelAti, görüşmenin “istikşafi” olacağını söylerken, Türkiye’nin talebini kabul etme gerekçeleri olarak “Türk halkıyla bir sorunları bulunmamasını” gösterdi. Çavuşoğlu ise “Görüşme talebinin Türkiye’den gelmesi gibi bir durum yok” dedi. Bakan, Şükri ile IŞİD’e karşı stratejinin görüşülŞükri düğü Paris ve Cidde’deki zirvelerde konuştuklarını ve “New York’ta görüşelim” kararını aldıklarını söyledi. İlişkiler, Kahire’de Müslüman Kardeşler’e karşı başlayan isyanın ordunun devreye girmesiyle 2013 Temmuz başında Genelkurmay Başkanı Abdülfettah el Sisi’nin yönetime el koyduğu bir askeri müdahale ile sonuçlanmasından bu yana krizde. Çavuşoğlu ‘Bilinmeyen joker Türkiye’ Ferguson’da öfke (AP) ABD’nin Missouri eyaletinde geçen ay polis tarafından vurularak öldürülen 18 yaşındaki siyah genç Michael Brown’ın anısına dikilen ağaç anıtın, nasıl çıktığı anlaşılmayan yangında tahrip olması öfkeye yol açtı. Ferguson kentindeki ağaç anıtta çıkan yangını önce bir polis söndürmeye çalıştı, ancak başarılı olamayınca itfaiye yangını söndürdü. Etrafı oyuncaklar ve çiçekler dolu olan anıtın yakıldığı şüphesi ağır basıyor. Bazı yöre sakinleri anıtın etrafının benzin koktuğunu söylediler. Halk, Brown’ı öldüren polis Darren Wilson’ın kefaletle serbest bırakılmasına da öfkeli. Ferguson’da Brown’ın öldürülmesini protesto gösterileri sırasında polis bir siyah genci daha öldürmüştü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle