02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 EYLÜL 2014 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Türban yasağını kaldıran yönetmelik, AKP kapatma davasını da anımsatacak düzenlemelerle geliyor 7 AKP logolarıyla okullarda SİNAN TARTANOĞLU ANKARA Milli Eğitim Bakanlığı, türbanı okullara sokacak yönetmelik üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Anaokulu ve ilkokulda türban yasağının devamı için istisna maddesinin ekleneceği, sakal ve bıyık yasağının korunacağı belirtiliyor. Türbanın yanı sıra “siyasi sembol içeren ürünlerle” okula girilebilmesinin önünün açılacağını belirten MEB yetkilileri, 2008’de AKP’ye açılan kapatma davasındaki Anayasa Mahkemesi kararına işaret ediyor. Okullarda türban takılmasının önünü açan yönetmelik değişikliği iki gün geçmesine karşın Resmi Gazete’de yayımlanmadı. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, son açıklanmasında, yönetmeliğin “Bakanlar Kurulu yönetmeliği” olduğu için Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzası umhurbaşkanı’nın ABD’den dönmesi bekleniyor C nı beklediğini, yönetmeliğin Erdoğan’ın ABD’den dönüşünü beklediğini açıkladı. Türban düzenlemesinin kapsamının “ortaokul ve liselerle” sınırlı olduğunu dile getiren Avcı, dün, “Yönetmelik tüm eğitim kurumlarını kapsayan bir yönetmelik. Ama bu yapılan değişikliğin hangi eğitim kurumlarına yönelik olduğunu yönetmelik yayımlandığı zaman, dünkü açıklamalarımızı da göz önüne alırsanız göreceksiniz. Oradaki açıklamaların dışında yönetmeliğin yapısından kaynaklanan bir farklı uygulama olmaz. Bakanlar Kurulu yönetmeliğidir. Bu konuda pek çoğu magazine varan eleştirilerinin ne kadar yersiz, temelsiz olduğu görülecektir” dedi. Avcı’nın işaret ettiği düzenlemeye göre, “başı açık” ibaresi yürürlükten kaldırılırken “anaokulu ve ilkokullarda türban yasağının devam etmesi” için veya “ortaokul ve liselerde türbanın ta kılabilmesi” için bir “istisna maddesinin” eklenmesi bekleniyor. Açık bir istisna maddesinin eklenmemesi durumunda anaokul dahil tüm eğitim öğretim kurumlarında türban yasağının uygulanamayacağı dile getiriliyor. Edinilen bilgiye göre, yönetmelik üzerindeki çalışmalar sürüyor ve bir sonraki Bakanlar Kurulu’na da kalabilir. Yönetmelikteki “Siyasi sembol içeren simge, şekil ve yazıların yer aldığı fular, bere, şapka, çanta ve benzeri materyaller kullanamaz ve giysiler giyemez” hükmünde değişiklik yapılacak. Söz konusu hükümdeki “giysiler giyemez” ifadesi çıkarılacak. Sadece türban değil Açık bir istisna getirilmezse ‘Sembollere yasak getirilemez’ demişti Bu düzenlemenin amacının ise 2008’de Anayasa Mahkemesi kararına dayandığı öğrenildi. Mahkeme, iktidar partisine ceza verdiği kararında, türban vurgusu da yapmıştı. Kararda Tayyip Erdoğan’ın Başbakan olduğu ve türban tartışmalarının yaşandığı dönemde, “Türkiye’de türbana siyasi simge olarak karşı çıkılıyor, velev ki siyasi simge olarak takıyor. Bunu suç kabul edebilir misiniz? Simgelere, sembollere yasak getirebilir misiniz” sözlerine yer verilmişti. Mahkeme kararında “türbanı bir kuvvet gibi kullanarak toplumu ve devleti İslami bir yapıya dönüştürmedeki kararlılığını göstermiş” ifadeleri kullanılmıştı. Bu düzenleme ile “siyasi sembol içeren simge, şekil ve yazıların yer aldığı fular, bere giyilebilecek, çanta takılabilecek.” Türban düzenlemesinde olduğunun aksine siyasi sembol düzenlemesi için kademe istisnası getirilmesi düşünülmüyor. Erdoğan’ın “Simgelere, sembollere yasak getirebilir misiniz” sözleri doğrultusunda AKP’ye ceza getiren siyasi sembollerin ilkokul ve anaokuluna bile girmesinin önü açılıyor. Hoş Geldin Mecelle(!) Hanefi mezhebinin dinsel hukukundaki kuralların yer aldığı Mecelle, 1926 yılında kaldırılmış ve Yurttaşlar Yasası (Medeni Yasa) yürürlüğe girmişti. AKP iktidarı döneminde, kıyısından köşesinden törpülenen yasa, “türbana özgürlük” safsataları sürdürülerek sonunda yok sayıldı. Türk hukuk sistemine göre 18 yaşını doldurmamış yurttaşlar çocuk sayılıyor. Tek başlarına hukuksal sonuç doğuran bir işlemi gerçekleştirmeleri olası değil. Hatta korunmalarını sağlamak için özel yasalar, yasa maddeleri var. Ama AKP iktidarı, bir yandan yukarıda andığım yasaları yaparken, öte yandan yaptıklarını geçersiz kılmanın yollarını buluyor ve uyguluyor. Gidişata bakıp, bu köşede 11 Şubat 2008’de “Mecelle’yi de öğrenelim” başlığıyla bir yazı yazmıştım. Milli Eğitim Bakanlığı’nın, değiştirdiği yönetmelikle türban sınırlamasını 9 yaşına indirgemesi, Mecelle’nin 986’ncı maddesini de yürürlüğe sokmuş oldu. Madde, günümüz Türkçesiyle şöyle diyor: “Buluğ yaşının başlangıcı erkekte tam on iki, kızda tam dokuz, sonu ise ikisinde de on beş yaşıdır.” Buluğa ermek yani cinsel yönden olgunlaşmak, Mecelle’ye göre hem dinsel yönden yükümlüğe girmek hem de ergenliğe ulaşmak için yeterli sayılıyor. Kızların ilkokuldan sonra okuldan alıkonulmalarının altında da bu kural geçerli oluyor. HHH Milli Eğitim sistemindeki çok sayıda sorunu göz ardı edip, bütün okulları imam hatibe dönüştürmenin yolunu açma girişimi sonrasında işin nereye varacağı merak ediliyordu. Kız öğrencilerin “okul içinde başı açık olma” kuralı yürürlükteyken de tam uygulanmıyordu ama, yönetmeliği değiştirme tarihi de ilginç bir döneme rastladı. Türkiye’yi yönetenlerin, rehinelerin serbest bırakılmasının ardından bile adını anmadığı IŞİD’le her alanda savaşım kararının alındığı gün yapılan değişiklik, yöneltilecek suçlamalara karşı bizimkilerin ne kadar Müslüman olduklarını kanıtlamalarının bir simgesi olma özelliğini de taşıyor. HHH Türbana özgürlük 9 yaşına indirilince sanki eğitimdeki bütün sorunların çözüldüğü havası yaratılıyor. Oysa çocuklarının hangi okula gideceklerini bilemeyen velilerin tasası ve koşturması sürerken, Türkiye’de verilen öğretimin düzeyi ve öğrendiklerini kullanma yetileri, dünyada son sıralarda sürünürken gündemdeki konuya bakın. Bir de Milli Eğitim Bakanı, yapılanı “Yasakları kaldırmak iyidir” diye yüceltmez mi? Yasakları kaldırmak iyiyse Alevilerin cemevi isteklerini Sünni kuralları dikkate alıp yok saymak ne anlama geliyor dersiniz? Türkiye’nin hâlâ daha laik bir hukuk devleti olduğunu sananlar var. Yaptırdığı sarayla ilgili mahkeme kararlarını yok saymakla kalmayıp “Sıkıysa gelip yıksınlar” anlamında sözler eden bir başbakanın cumhurbaşkanı seçildiği ülkenin hukuk devleti olduğunu birileri anlatsa da öğrensek. Eğitimİş yasal mücadeleye başladı Veliler dava hazırlığında Aysel Çelikel, yönetmelikten söz konusu hükmün çıkarılması halinde okulda, peOrtaokul ve liselerde türçe, çarşaf, takke giban yasağının kalbi her çeşit dini giydırılmasıyla bir sinin serbest bırakıanlamda “siyalacağına dikkat çesal simge”ye de kerek, “Aslında bu, izin verilmiş oldindar gençlik yedu. Milli Eğitiştirilme politikasıtim Bakanlığı’nın, nın başka bir örne“kılık kıyafet ği olarak ortaya çıyönetmeliği”nde kacak” dedi. yer alan “öğrenEğitimİş Sendici siyasi sembol kası Genel Başkanı içeren simge, şeVeli Demir, türban kil ve yazıların yer Aysel Çelikel serbestliğiyle birlikaldığı fular, bete siyasal simgenin re, şapka, çanokullara girdiğini beta ve benzeri malirterek, “Bunların teryalleri kullanaeğitimle, bilimle, mayacak ve giysipedagojiyle alakaleri giyemeyecek” sı yok, hepsi politik hükmünü çıkarmakararlar ve TÜRsı halinde peçenin, GEV, Ensar Vakfı, takkenin, çarşafın Şuurlu Öğretmenda önü açılmış olaler Derneği gibi yacak. 10 yaşındaki pıların mutfağında çocukların türbanla pişiyor, bakanlık sınıfa girmesinden Veli Demir da uyguluyor” dirahatsız olan veliyerek “Bilime aykıler, dava açma harı bu uygulamanın zırlığında. Eğitimiş Sendikası kaldırılması için dava açada bu konudaki yasal mücacağız, Türkiye’de sonuç aladelesine başladı. mazsak AİHM’ye götüreceÇağdaş Yaşamı Destekleğiz” şeklinde konuştu. me Derneği Başkanı Prof. Dr. FİGEN ATALAY AKP’nin eğitim PolitiKAlArı için türKiye AyAKtA İzmir’de eğitimciler iş bırakarak Basmane’den Konak’a kadar yürüdü. Eğitimciler 1 gün iş bıraktı Haber Merkezi AKP hükümetinin eğitim politikaları, 3 büyükşehir başta olmak üzere yurdun birçok şehrinde protesto edildi. Eğitimciler bir günlük iş bırakma eylemi yaparak alanlara çıktı. Ankara’da 3 ayrı açıklama ile Milli Eğitim Bakanlığı’nı adeta kuşatan yüzlerce öğretmen hem hak taleplerini bir kez daha dile getirdi hem de türban düzenlemesinin eğitimde yaratacağı sorunlara dikkat çekti. MEB önünde toplanan EğitimSen üyesi öğretmenler adına konuşan EğitimSen Genel Başkanı Kamuran Karaca, gerici uygulamalara direneceklerini söyledi. EğitimSen üyelerinin ardından Eğitimİş ve Türk EğitimSen de açıklama yaparak uygulamaları protesto ettiler. EğitimSen İstanbul Şubeler Platformu üyeleri, dün Beyazıt Meydanı’nda bir araya geldi. Eyleme, okulların imam hatip dönüşümüyle sık sık gündeme gelen Yeşilbahar Ortaokulu, Kaptan Hasanpaşa İlkokulu ve Talatpaşa Ortaokulu veli ve öğrencileri de destek verdi. EgitimSen üyeleri, buradan Cağaloğlu’ndaki İl Milli Eğitim binasına yürüdü. Türk EğitimSen üyelerinin İstanbul İl Milli Eğitim binası önündeki yürüyüşü sırasında konuşan Türk EğitimSen İstanbul İl Başkanı Hanefi Bostan, “Böyle bir zulüm, böyle bir kıyım, böyle bir işkence çeşidine, biz hiçbir dönemde rastlamadık” dedi. İzmir’de ise eğitimciler iş bırakarak Basmane’den Konak’a kadar yürüdü. EğitimSen’in öncülüğünde Basmane’de toplanan binlerce kişinin sloganlarla Konak’a yürümesine emniyet güçleri izin vermek istemedi. Yürünmesi halinde müdahale edileceği yönünde 3 kez anons yapıldı. Bu sırada sendikacılarla polis arasında 1 saat süren pazarlığın ardından yürüyüş gerçekleştirildi. Yüzlerce çevik kuvvet ekibi ve TOMA’nın gölgesinde yapılan yürüyüşte, AKP hükümetinin eğitim politikaları protesto edildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan ve taşeron şirkete devredilme korkusu yaşayan İzenerji işçileri, işçi sendikaları ve siyasi partiler de eğitim emekçilerinin eylemine destek verdi. Denizli, Kayseri, Balıkesir, Afyonkarahisar, Burdur, Antalya, Tokat, Elazığ, Tunceli ve yurdun birçok şehrinde eğitimciler protestolarını gerçekleştirdi. Melda Onur: Sırada bebek gelinler var Özgürlük değil, bozuk fikir TÜREY KÖSE ANKARA CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur, 9.5 10 yaşında kız çocuklarına türbanla okula gitme yolunun açılmasını, “özgürlük değil, din simsarlığı, bozuk fikir” olarak nitelendirdi. Onur, şu değerlendirmeyi yaptı: “Küçük kız çocukları namahrem lanse edilmiştir. Yarın bir gün bırakın çocuk gelinleri, bebek gelinler çıkacak. Sonra karma eğitimi istemeyecekler. AKP’liler ve destekçi yazarları ilkokul, ortaöğrenimde olmaz diyorlardı. Sinsi planları varmış. Üniversitede, kamuda, ya da milletvekilleri açısından hiç ‘çıkarsınlar’ demedim. Ama türbanı kimse özgürlük diye yutturmasın. Yetişkinlerin özgürlüklerini kısıtlama özgürlüğü olabilir. Ama reşit değilseniz olmaz. Çocuklar aileye, devlete ait değil, hayata aittir. Küçücük çocukları namahrem görüyorlar, sapkın düşünce, bozuk fikir var. Çocuklar üzerinde aile artı devlet baskısı olacak. Bunlar bizi yönetenlerin çocukluklarında yaşadıkları bastırılmış duygularla ilgili travmalar. Tedavi olmalılar... Atatürk’ün başörtüsü yasakladığını da düşünmüyorum, baş açmayı özgürleştirdi.” müdahale Sinop’ta iş bırakma eylemi yapan öğretmenler, valilik binası önünde basın açıklaması yapmak isteyince, polis gruba müdahale etti. Çıkan olaylarda polis, biber gazı sıktı. Birçok öğretmen gazdan etkilenirken Derya Kızıltoprak isili bir öğretmenin de kafasına biber gazı fişeği isabet etti. Kızıltoprak, hastanedeki tedavisinin ardından taburcu edildi. Atatürk Anıtı önünde, ellerinde üzerinde “Yolsuzluk”, “Yoksulluk”, “Yasaklar”, “Adalet” ve “Kalkınma” yazan balonlarla toplanan eğitimciler, balonları teker teker patlatarak kalem bıraktı. Sinop’ta Fotoğraf: EMRE DÖKER İngiltere’de başörtülü öğrenciye izin yok Dış Haberler Servisi İngiltere’nin başkenti Londra’daki bir kız okulunda 16 yaşında bir öğrencinin nikapla okula girmesi yasaklandı. Ülkedeki en iyi 100 okul arasında bulunan Camden kız lisesi, 5 yıldır öğrencisi olan, adı açıklanmayan kızın 6’ncı sınıfa başörtüsüyle başlamasına izin vermedi. Okul yönetimi, tartışmalara yol açan kararıyla ilgili olarak, başörtüsünün “interaktif öğrenciöğretmen ilişkisini engellediğini ve kamu adabına uygun olmadığını” gerekçe gösterdi. Açıklamada, okulun güvenliğinin de öğrencilerin kimliğinin açıkça belli olmasını gerektirdiğini savundu. Karara karşı çıkanlar ise “İslamofobiyi Durdur” başlıklı 700 imzalı bir bildiri yayımladılar. İstanbul Haber Servisi Türban düzenlemesi CHP İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt tarafından Meclis gündemine taşındı. Öğüt, Bakan Nabi Avcı’ya ani yönetmelik değişikliğinin gerekçesini sordu. Avcı’nın türbana ilişkin kaç talep aldıklarını açıklamasını isteyen Öğüt, “Akran öğrencilerden biri başörtüsü takarken diğerinin takmamasının çocukların zihinlerinde yaratacağı olumsuzluklar tüm yönleriyle ele alınmış, pedagojik araştırma yapılmış mıdır? Uygulamanın çocuklar ve velileri üzerinde mahalle baskısı yaratacağı endişesi ile ilgili olarak düşünceniz nedir” diye sordu. Öğüt, türbanı meclis’e taşıdı ‘Kutuplaşma sınıfa taşınıyor’ eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca: “Doğrudan inanç istismarı şeklinde gündeme getirilen her lisede mescit açılmasının zorunlu hale getirilmesi ve bütün okullarda başörtüsünün serbest bırakılması, okullarda velileri ve öğrencileri karşı karşıya getirecek uygulamalar olarak dikkat çekmektedir. İktidarın bir sonraki hedefi, karma eğitimi tamamen ortadan kaldırmaktır. Yıllardır toplumda yaratılan kutuplaşmanın bir benzeri okullarda, hatta sınıflarda yaratılmaya çalışılmaktadır. Türkiye laik eğitimde olduğu gibi, anadilinde eğitimde de geleneksel reflekslerini sürdürmektedir.” türk eğitim Sen Genel Başkanı ismail Koncuk: “Türban okullarda serbest oldu. Hayırlı, uğurlu olsun. Örtünmek Allah’ın emri. Peki, ‘işi ehline veriniz’ ayeti Allah’ın emri değil mi? ‘Kul hakkı ile gelmeyin’ diyen Allah değil mi? Türban üzerinden artık son buldu. Peki... İstismara gelince sınırsız istismar alanı var. İş, hakka gelince, yandaş olacaksın, arabasına mazot olacaksın, önünde yuvarlanacaksın...” eski eğitDer Genel Başkanı, eski milletvekili mustafa Gazalcı: “Hükümetin 22 Eylül 2014 tarihinde yönetmeliği değiştirerek ortaokul ve liselerde bir oldubittiye getirip türbana serbestlik getirmesi kabul edilemez. Bu değişiklikle amaç, laik Türkiye Cumhuriyeti eğitimini dinsel temele oturtmaktır. Toplumsal bir istek olmadan, anayasa, yasalar çiğnenerek 5. sınıftan başlayarak örtünmenin yolunun açılması eğitim barışını ortadan kaldıracaktır. Bu kararla okullardaki zaten zedelenen laik eğitim iklimi bütünüyle değişecektir. Başı açık öğrenciler, öğretmenler, veliler kendilerini baskı altında duyacaklardır. 16 Eylül’de AİHM’nin zorunlu din derslerinin kaldırılması ile ilgili kararı uygulanmayı beklerken böyle bir karar alma, Türkiye’yi, AB ve çağdaş dünya ülkelerinden de ayıracaktır. Konu hızla yargıya taşınmalı. Oldubitti kabul edilmemelidir.” En katı kurallar Fransa’da Avrupa’da, okullarda dini hatırlatan simgeler giyilmesi ve takılması genel olarak üniversiteye kadar yasak. Fransa, bu konuda en katı kuralları getiren ülke. Bu ülkede 10 yıl önce hazırlanan yasayla, lise bitene kadar dini simgeleyen her şey kesinlikle yasaklandı. Kurallar, Kuzey Avrupa ülkelerinde biraz daha esnek. Bu ülkelerde yaşayan toplumların okul açmasına izin veriliyor ve bu okullarda başörtüsü takılabiliyor ama devlet okullarında dini ve politik simgelere izin verilmiyor. Arnavutluk’ta Eğitim Bakanlığı, 2011 yılında, siyasi ve dini sembollerin sadece dini okullarda kullanılmasına, diğer okullarda yasaklanmasına karar verdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle