07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 EYLÜL 2014 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 Bakanlar Kurulu sürpriz bir kararla öğrencilerin başörtüsü takabilmesinin önünü açtı Türban okulda serbest SİNAN TARTANOĞLU ANKARA 102 gündür IŞİD’in elinde bulunan rehinelerin bırakılmasının ardından “takas” tartışmaları ile birlikte “ne verildi” sorularını karanlıkta bırakan hükümet, ani bir kararla liselerde türbanı serbest bıraktı. Değişikliğin sadece liseleri kapsayacağı belirtilse de, yönetmeliğe istisna maddesinin konulmaması durumunda, türbanın anaokulunda bile serbest kalacak. Siyasi gündemi değiştirme çabalarına bağlanan değişiklik karşısında muhalefet tepkili. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, “Hükümet, IŞİD’in başını ağrıtacağı ortaya çıkınca iç siyaseti kutuplaştırmaya odaklayıp, dış siyasette şeffaf olmayan yönteme devam etmek istiyor. An ANAOKULU ÖNCESİNE KADAR İNEBİLİR Arınç, “okul içinde başı açık” düzenlemesinin yürürlükten kaldırılmasının “ortaöğretim kurumlarında başörtülü olarak eğitime devam etmek isteyen kız öğrencileri” kapsayacağını açıkladı. Ancak değişiklik yapılan yönetmelik “Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı resmi ve özel okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerinin” tamamını kapsıyor. Yapılacak değişiklikte, ilköğretim kurumlarında öğrencilerin “başının açık” olmasını gerektiren bir düzenleme yapılmazsa ya da ortaöğretim kurumları öğrencilerine ilişkin istisnai bir maddesi eklenmezse türban okul öncesine kadar serbest kalacak. Türban serbestliği hem resmi hem de özel okullarda geçerli olacak. melik gözden geçirilmiş ve bu yönetmeliğin 3. ve 4. maddelerinde bir değişiklik yapılarak, ‘baş açık’ ibaresi yürürlülükten kaldırılmıştır” dedi. ‘Esed’ Yeniden ‘Esad’ mı Olacak? Rahmetli ustam Mehmet Ali Birand Ortadoğu’ya gittiğinde, topografya ile dış politika arasında paralellik kurardı. “Çöl tabiatlı, kaygan topraklar buralar” derdi: “Kumlar gibi, politikalar da kayar ayağının altından... Yolu bilmezsen, gömülür kalırsın.” Aynen öyle! Tarih boyunca mütemadiyen sarsıntılarla kırılan faylar, bir türlü yerine oturmamış Ortadoğu’da... Masa üzerinde çizilen haritalar, toprağa uymamış. O yüzden de insanlar, hayatta kalabilmek için ilkelere değil, gündelik çıkarlara dayanarak, kıvrak davranarak ayakta kalabiliyor. Dengeler bir gecede sil baştan kurulabiliyor, ittifak kartları sürekli yeniden dağılıyor, dostlarla düşmanlar beklenmedik anda yer değiştirebiliyor. HHH Türk hükümetinin IŞİD’e karşı PKK’ye silah desteği vermesi tartışılıyor şu ara... Dünkü Taraf’ta AKP’nin kurucusu ve ilk Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış, Türkiye’de silahsızlandırılmaya çalışılan PKK’nin, yurtdışında silahlandırılmasını öneriyordu. 30 yıl savaştığınız örgüte, radikal İslama karşı dirensin diye silah vermek zorunda kalmak... Bir yıl önce söylense kim inanırdı? HHH Ya Türkiye? Dünkü Cumhuriyet’te, Mahmut Oral, Kobani’de İŞID’le savaşan Kürtlerin komutanına silahları soruyor. Cevap şu: “IŞİD’in ağır silahlarının çoğu, Türkiye’nin silahlarıdır. Militanların üzerinden Türkiye yapımı silah ve mermi çıkıyor.” Türkiye’den silah, mühimmat, insan desteği akıyor IŞİD’e... Ve Ankara, şimdi sınırda, kendi beslediği canavarla savaşa, en azından savaş için üslerini tahsise hazırlanıyor. Söyleseler inanır mıydınız? HHH Yaşar Yakış’ın demecinde Suriye için de öneri var: “Türkiye, Suriye’deki rejimi devirme faaliyetine son vermeli. Suriye ile ilişkiler iyi komşuluk çerçevesine oturtulmalı. Üslup yumuşatılmalı.” Beşşar Esad, 2008 yazında Bodrum’da tatil yapıyordu. 2009 güzünde Şam’da, iki ülkenin bakanlarından ortak bakanlar kurulu toplandı. Suriye lideri 2010 baharında Türkiye’ye geldiğinde Erdoğan nezdinde adı, “Kardeşim Esad”dı. Sonra rüzgâr döndü, “Kardeşim Esad”, “Eli kanlı Esed” oluverdi. HHH Zaten içerde, “Hasretlik bitsin, n’olur gel” diye çağırdığı ortağı Fetullah Gülen için, bunu söyledikten iki yıl sonra kırmızı bültenle arama kararı çıkartan bir zihniyetle yönetiliyoruz. 28 Şubat’ta “Sermayenin yeşili kırmızısı olmaz” diyerek askerin İslami holdinglere müdahalesine karşı çıkan Erdoğan, bugün yeşil cemaat sermayesini sıfırlama savaşında... HSYK’yi “Paralel”e kaptırmamak için solcularla işbirliği arıyor. İç politikadaki bu “kıvraklık”ın dış politikaya yansıması tabiidir. Dengeler bu hızla değişirse, “Esed”in ikinci “e”si de, pek yakında yeniden “a”ya dönüşür. HHH ABD Dışişleri Bakanı, “Türkiye sorunu anladı. Gelecek günlerde bir karar verecek” dedi. Aslında verilecek karar, Suriye’de ne yapılacağından ziyade, Türkiye’nin nasıl bir ülke olacağı kararı... Başbakan’ın tabiriyle “her şeyin din faktörüyle izah edildiği bir coğrafya”nın, Doğu’da ve Batı’da itibarsız aktörü mü olacağız? Demokrasisi, laikliği, teröre mesafe koyuşu, ilkeli duruşu ile yüzünü evrensel hukuka dönmüş bir itibar odağı mı? İkinci yol doğruydu. İlkine saptık; topografyanın çamuruna battık. Kafa kesicilere karşı, çağdaş bir modeli yeniden diriltmenin ve bölgeye örnek göstermenin vaktidir. cak türban hükümetin her başı ağrıdığında kullanacağı bir aspirin değildir” dedi. Dünkü Bakanlar Kurulu’nun gündeminde IŞİD, ABD öncülüğünde olası operasyon ve çalışma hayatına yönelik atılacak adımlar vardı. Ancak, Bakanlar Kurulu sonrasında Arınç, “hiç hesapta olmayan”, sürpriz bir açıklama yaparak liselerde türbanı serbest bıraktıklarını bildirdi. Bir şikâyet olmamasına kar şın atılan bu sürpriz adım hükümetin gündem değiştirme ve dini konularla gündemin meşgul edilmesini istediği şeklinde yorumlandı. Arınç’ın açıklamalarına göre, Milli Eğitim Bakanlığı’na Bağlı Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmelik’te değişiklik yapıldı. Yönetmelikteki, “Okul içinde başı açık” ibaresi yürürlükten kaldırıldı. Arınç, “Milli Eğitim Bakanlı ğımız, ortaöğretimle ilgili yönetmeliğinde, özellikle bazı kız öğrencilerimizin hasretle beklediklerini biliyorum. Son Bursa ziyaretimde de okulların açılışında öğrencilerle bir araya geldiğimizde onlar heyecanlı bir şekilde bu müjdeyi bekliyorlardı. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okul öğrencilerinin kılık ve kıyafetlerine dair yönetmelikte değişiklik yapılmasına hakkında yönet Hükümetin bu ani kararına tepki gösteren CHP Grup Başkanvekili Altay, “Türban tartışması bitmişken, Irak ve Suriye’deki IŞİD kaynaklı krizi örtme çabasıdır bu. Hükümet en başarılı olduğunu düşündüğü kutuplaştırma siyasetine geri dönmüştür. IŞİD’in başını ağrıtacağı ortaya çıkınca iç siyaseti kutuplaştırmaya odaklayıp, dış siyasette şeffaf olmayan yönteme devam etmek istiyor. Ancak türban hükümetin her başı ağrıdığında kullanacağı bir aspirin değildir” tepkisini gösterdi. CHP: Kutuplaştırma ‘Karanlıktı, hatırlamıyorum’ İstanbul Haber Servisi Gezi Parkı Direnişi’nde 1 Mayıs Mahallesi’nde TEM otoyolunda kalabalığın arasındaki 19 yaşındaki Mehmet Ayvalıtaş’a otomobille çarparak ölümüne neden olan sanıkların yargılandığı davanın firari sanığı Cengiz Aktaş, 10 ay sonra ilk kez duruşmaya geldi. Aktaş, ifadesinde duruşmaya eşini memlekete götürdüğü için gelmediğini belirterek “Eşim 4 gün içinde 3 kez ameliyat oldu. Şu anda sakat kaldı. Onun için duruşmalara gelemedim” dedi. İstanbul Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Sanıklar Mehmet Görkem Demirbaş ve taksi şoförü Cengiz Aktaş’ın 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davayı Ayvalıtaş ailesinin yanı sıra, CHP Milletvekili Mahmut Tanal, Berkin Elvan’ın ailesi ve Hasan Ferit Gedik’in annesi Nuray Meray da izledi. Duruşmada tanık olarak dinlenen Ali Ekber Ağan, Gezi Parkı eylemleri nedeniyle kitlelerin otobanda olduğunu belirterek “Ben de o grubun içindeydim. İnsanların elinde bezler vardı, sallıyorduk. Taksi ve siyah cip durmadı. Taksi çarptığında Mehmet Ayvalıtaş düştü. Tekrar kalkacağı sırada üzerine cip düştü” dedi. Sanık Aktaş, 25 yıldır şoförlük yaptığını söyledi. Mahkeme başkanı duruşmaya gelmediği için hakkında yakalama kararı olduğu, polislerin eve gelip bilgi verdiği avukatlarca anımsatılan Aktaş’a, “Neden duruşmaya gelmedin” diye sordu. Aktaş da “1 aylığına memlekete eşimi götürmeye gitmiştim” dedi. Mahkeme başkanının “Adliyeye gelmişsin. Neden içeri girmedin” sorusunu ise adliyenin gergin olması nedeniyle duruşmaya giremediğini belirtti. Aktaş’ın celse arası 19 Eylül’de ifade verdiği belirtildi. Aktaş celse arası verdiği ifadesinde ise olay mahallinde çiseleme olduğunu belirterek “Hava karanlıktı. Kaza mahalline geldiğimizde önümüzde hususi küçük bir otomobil seyir halindeydi. Ani fren yaptı. Ben de frene basmak zorunda kaldım. Daha sonrasını hatırlamıyorum” dedi. Mahkeme, duruşma salonunun yetersizliğinden dolayı daha büyük bir salonun tahsisi için yazılan yazıya Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın adliyede her duruşmanın kendi salonunda veya Silivri’de görülebileceği yönünde cevap verildiğini kaydetti. Mahkeme, gelecek duruşmanın konferans salonunda yapılmasını kararlaştırdı. Heyet, duruşmayı 24 Aralık’a erteledi. Metehan Tuna Göre Gezi Direnişi’nde otomobiliyle Mehmet Ayvalıtaş’a çarparak ölümüne neden olan sanık Aktaş, 10 ay sonra duruşmaya geldi Karadeniz Teknik Üniversitesi Öğrenci Kolektifi üyeleri dün bir basın açıklaması yaptı. “Mete yaşayacak, çeteler üniversiteden defolacak” pankartı açtı. Alperen Mengen Ülkücü terörü komalık etti AHMET ŞEFİK TRABZON Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Metalurji ve Malzeme Mühendisliği öğrencisi ve Öğrenci Kolektifleri üyesi Metehan Tuna Göre (24), ülkücü oldukları belirtilen bir grubun demir çubuklarla saldırısı sonucu ağır yaralandı. Beyin kanaması geçiren Göre, KTÜ Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Uyutulan Göre’nin durumunun kritik olduğu belirtildi. Olayla ilgili 3 kişi gözaltına alınırken bir kişi tutuklandı. Trabzon’un Kalkınma Mahallesi’nde bir kafede KTÜ öğrencisi Metehan Tuna Göre, önceki gece ülkücülerin oluşturduğu KTÜ Öğrenci Derneği üyesi olduğu belirtilen Bilgisayar Mühendisliği öğrencisi Alperen Mengen ve Emre Vatan’ın saldırısına uğradı. Tekme tokat dövülen ve kafasına demir çubuklarla vurulduğu ifade edilen Göre, karakola giderek şikâyetçi oldu. Darp raporu almak için gittiği KTÜ Farabi Hastanesi’nde beyin kanaması teşhisi konulan Göre, yoğun bakıma alındı. Hastane yetkilileri, durumu kritik olduğu ifade edilen Göre’nin 3 gün boyunca uyutulacağını açıkladı. Baba Emin Göre, “Oğlum bir yıl önce yine aynı kişiler tarafından saldırıya uğramıştı. Yetkililer sessiz kaldı. Oğlum şimdi yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor. Oğlumun dayak yemesinde ihmali olanlar kişilerden de davacıyım” dedi. Olayla ilgili gözaltına alınan Alperen Mengen, Emre Vatan ve Fatih Çalık emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Mengen tutuklanırken, diğer 2 şüpheli denetimli serbestlik kararıyla serbest bırakıldı. Göre’nin bir yıl önce de Mengen hakkında suç duyurusunda bulunduğu belirtildi. CHP, ÖDP, TKP ve KESK saldırıyı kınadı. T.C. FATSA İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2014/209 ESAS Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri: Ordu il, Fatsa ilçe, 1016 Ada No, 18 Parsel No, Evkaf Mahalle/Mevkii, 6. Blok 3. bodrum 1 numaralı bağ. böl. Bağımsız bölüm taşınmazın bulunduğu binanın 3 bodrum kat+zemin kat+7 normal kat olmak üzere toplam 11 katlı bina olduğu, bina içi merdivenlerinin mermer kaplama ve alüminyum korkuluklu olduğu, alçı sıvalı ve boyalı olduğu, çatı örtüsü yapılı, kaloriferli ve asansörlü, dairenin çelik kapılı, antre, hol, mutfak, tuvalet, mutafı içinde tek göz odadan ibaret, bölme duvarlarının olmadığı, antre ve oda kısmının laminant kaplama, mutfak kısmının ise seramik kaplamalı, mutfağın mermerit tezgâhlı, altüst dolaplı ve seramik alınlıktı, tuvaletin helataşlı ve yarıya kadar seramik kaplama, tavanın PVC lambiri, duvarların ise alçı sıvalı ve boyalı olduğu, pencerelerin plastik doğraman imal olduğu, iç kapının bulunmadığı, tuvaletin kapısının plastik doğramadan imal, projesinde işyeri olarak gösterilen bağımsız bölümün tapu kaydında mesken vasfında olduğu, fiiliyatta lokal olarak kullanıldığı, 4. sınıf A grubu yapılardan taşınmazın belediye hizmetlerinden yararlandığı, sahil yoluna 1900 metre mesafede ilçe merkezi kavşağına 1000 metre mesafede ticaret ve iş hacminin yoğun olduğu bölgeye, kamu kuruluşlarına ve bankalara uzak bir bölgede olan taşınmaz. Yüzölçümü: 105 m2 Kıymeti: 75.835,83 TL Kaydındaki Şerhler: A.M.Gayrimenkul aleyhine Tek lehine enerji nakil hattı için irtifak hakkı vardır KDV Oranı: %1 1. Satış Günü: 13/11/2014 günü 10.00 10.05 arası 2. Satış Günü: 08/12/2014 günü 10.00 10.05 arası Satış Yeri: Fatsa Adliyesi İcra Müdürlüğü önü 2 NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri: Ordu il, Fatsa ilçe, 1016 Ada No, 18 Parsel No, EVKAF Mahalle/Mevkii, 6. blok 2 bodrum kat 2 numaralı bağ. böl. Bağımsız bölüm taşınmazın bulunduğu binanın 3 bodrum kat+zemin kat+7 normal kat olmak üzere toplam 11 katlı bina olduğu, bina içi merdivenlerinin mermer kaplama ve alüminyum korkuluklu olduğu, alçı sıvalı ve boyalı olduğu, çatı örtüsü yapılı, kaloriferli ve asansörlü, dairenin çelik kapılı, antre, hol ve mutfağın seramik kaplama olduğu, odaların laminant kaplama, mutfağın mermerit tezgâhlı, altüst dolaplı ve seramik alınlıktı, banyonun altüst dolaplı, lavabolu, klozetli ve tavana kadar seramik kaplama olduğu, ebeveyn banyosunun lavabolu ve tavana kadar seramik kaplama, tuvaletin lavabolu, helataşlı, tavana kadar seramik kaplama ve tavanın da PVC lambirili olduğu, pencerelerin plastik doğraman imal, iç kapıların panel kapılı, alçı sıvalı ve boyalı, 4. sınıf A grubu yapılardan olan taşınmaz. Kıymeti: 108.341,57 TL Kaydındaki Şerhler: A.M.Gayrimenkul aleyhine Tek lehine enerji nakil hattı için irtifak hakkı vardır. KDV Oranı: %1 1. Satış Günü: 13/11/2014 günü 10.10 10.15 arası 2. Satış Günü: 08/12/2014 günü 10.10 10.15 arası Satış Yeri: Fatsa Adliyesi İcra Müdürlüğü önü Satış şartları: 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2014/209 Esas sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur.10/09/2014 Not: İşbu ilan tebligat yapılamayan tüm ilgililere tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. (İİK m. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. *: Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan örnek 64’e karşılık gelmektedir. (Basın: 59049) Bunca Suç, O Başörtüsüne Sığmaz! Hep aynı oyun: Ne zaman köşeye sıkışsalar, ne zaman içerde veya dışarda sorular yığılsa; “Konsolosluktakileri niye zamanında çekmedin?” “Rehinelere karşılık ne verdin?” “Yolsuzluk soruşturmalarını neden örtbas ettin?” “Asansör kazası, Soma faciası ne oldu?” “İşsizlik neden arttı, büyüme neden durdu?” ...soruları peşpeşe sıralansa... Hemen başörtüsünü getirip örtüyorlar suçlarının üstüne... Yine öyle yaptılar. “Kadınlar yüksek sesli gülmesin” diyen bakan, “Ortaöğretimdeki kızlar türbanla derse girebilsin” kararını açıkladı. Aman gülmesinler, örtünsünler, hatta örttürsünler; “Biraz da öbürleri, çocuklarını yurtdışında okutmak zorunda kalsın”. O arada Reza’ya dokunulmasın, karısı daire alınacak parayı bir alışverişte harcasın; rüşvet kutuları, saatleri, sıfırlamalar, “Hakara makara”lar tartışılmasın. Yemezler. O örtü, bunca suçu örtmeye yetmez. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle