Katalog

23 EYLÜL 2014 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 ortaçağın içinde yaşayan o çocuklara bakarken... Kadınların çaresizliğine, erkeklerin hüznüne... Zaman duygusu nedir? Ölümü beklemek nedir? Acı nedir? Zamanı yakalamak için İzmir Konak Alanı’ndaki saat kulesine bakardım yıllar önce... Saniyeleri beklerdim! Akrep ve yelkovanın hareketliliğini... Adana’da “ırgat pazarı”nda bulunan saat kulesi, bana yoksul halkımın alın yazısını anımsatırdı... Hayat ve zaman kavramı neydi? Geçmişten geleceğe doğru uzanan insanlığın gelişimi, toplumsal ilişkiler. Gençlik yıllarımda da düşünürdüm, şimdilerde de bu toplumsal ilişkileri, insanlığın gelişimini... Daha az sömürü, daha çok özgürlük! Hep keyifli saatler, saat kuleleri, yaşanılısı bir hayat bekledik nice ölümlere karşın! Ortadoğu’da yanı başımızda, göç yollarından gelenleri gördükçe, bir hüzün dalgası yaralarımızı kanatıyor... 46 rehinemiz yaşadıkları topraklara dönüyor... Bir yanda acı öte yanda sevinç! Despotlar, kan emiciler! Kelle avcıları! Etnisite, din, mezhep... Artık kapatın kapıları IŞİD’e... O kapıdan kan akıyor kan! Onları bu topraklardan atın! İnsani açıdan yapın bunu, terör nereden gelirse gelsin lanetleyin! Artık çocuklar, gençler ölmesin! İnsanlar insan gibi yaşasın, özgürlüğün esintisiyle hayata tutunsun! Zalimlere karşı dik duralım, boyun eğmeyelim! Suriyeli sağınmacıları nasıl kucaklıyorsak, insani duygularımızı kabartıyorsak, kendi halkımıza aynı şeyi yapalım... Ölümleri, acıları yaşamayalım! HHH Suriye’den göç, yolları tıkadı... Fotoğraflara bakıyorum... Oralarda hayat yok, ölüm var ölüm! İnsanlık için ayağa kalkalım! Batı emperyalizminin etnik, mezhepsel kırımıdır bunun adı... El Kaide’yi, Taliban’ı kim kurup eğittiyse, IŞİD’i yaratanlar da onlardır... Unutmayın! KDGM Müsteşarlığı’na getirilen Dervişoğlu bir hafta önce emekli olmuş Yardımcıya kritik görev ALİCAN ULUDAĞ Göç Yolları Tıkadı!.. Düşle gerçek arasında kalakalmış sanki; on binler yürüyor, yaşadıkları topraklardan kaçıp ülkemize sığınıyor... Çocuklar, analar, babalar, gençler, yaşlılar... Kadınlar, erkekler. Bir umudun peşinde, ölümden kaçıp komşunun sınırına dayanıyor. Sanki ortaçağın göbeğindeler... Üstleri başları perişan, aç ve susuzlar... Yiyecek, su dağıtılıyor... Bir şişe su için birbirlerinin üstüne yığılıyorlar... Ortadoğu’nun kanlı coğrafyasında, yanı başımızda yaşanan vahşet, IŞİD belası... Tartışılan ise şu: “Takas yapıldı mı yapılmadı mı?” Yapıldığı bir gerçek, üstünü örtmeye gerek yok! 46 canımız bizim insanımız, iki bebemiz aylarca esaret altında kalmadı mı? Kaldı! Tartışmaya hiç gerek yok! Operasyonu MİT tek başına mı yaptı, askerle ortaklaşa mı? Nasıl yapılırsa yapılsın, yurttaşlarımız kurtuldu ya! Kolay değil IŞİD’in elinde rehine kalmak! Acımasız köktendinci bir terör örgütü... Bizim önce şuna bakmamız gerekir: Bu köktendinci terör örgütünü kim yarattı, kimler besledi, hangi yollardan Suriye’ye ve Kuzey Irak’a geçtiler? Çok açık, Türkiye ve Lübnan üzerinden... Önce Suriye... Esad’a karşı köktendinci terör örgütleri El Nusra, ardından adı pek duyulmayan, bir yıl içinde kendinden söz ettiren IŞİD... Bu bir ABD, İsrail, Fransa, Almanya ve İngiltere projesiydi... Özetle Büyük Ortadoğu Projesi’nin bir parçası... Saddam, Kaddafi halledilmiş, Mursi’yi Sisi devirmişti... Emperyalizmin ahtapota benzeyen kolları Ortadoğu’da kendi çıkarları için her şeyi acımasızca yapardı. Yaptı da! HHH Yaşananlara insani olarak bakıyorum... Göç yollarından bir ırmak gibi akan, ölümden kaçan, ANKARA Ulvi Saran’ın istfasıyla boşalan Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı’na (KDGM) MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın Yardımcısı Muhammed Dervişoğlu atandı. Dervişoğlu’nun atandığı KDG Müsteşarlığı; çözüm sürecinde çalışacak yeni heyetin oluşturulacağı kurum olarak biliniyor. Çözüm sürecinde aktif rol alan ve İmralı’daki görüşmelere katılan Dervişoğlu’nun KDGM’ye atanması ile yeni heyet belirlenecek. Dervişoğlu’nun atanmadan önce MİT’ten emekli olduğu öğrenildi. Hükümet ile İmralı arasında çözüm sürecine ilişkin yol haritası çalışmaları sürürken, bu aşamada görev alması beklenen KDGM’nin başına kritik bir isim atandı: İç istihbarattan sorumlu MİT Müsteşar Yardımcısı Muhammed Dervişoğlu; terörle mücadeleye ilşkin politka ve stratejileri geliştirmek için kurulan KDG Müsteşarlığı’na getirildi. Dervişoğlu, bu atamadan önce geçen hafta MİT Müsteşarlığı’na dilek u Dervişoğlu’nun adı, MİT’te görevliyken yasadışı mal varlığı iddiasıyla gündeme gelmişti. Hakkında 13 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan Dervişoğlu, ikinci bilirkişi raporunun ardınan beraat etti. Dervişoğlu’nun atanmadan bir hafta önce emekli olduğu öğrenildi. çe vererek emekliliği istedi. Dervişoğlu, emekli olduktan sonra KDGM’ye atandı. Dervişoğlu’nun adı, MİT’te görevliyken yasadışı mal varlığı iddiasıyla gündeme gelmişti. Ankara Başsavcılığı, Aralık 2012’de Dervişoğlu hakkında “gerçeğe aykırı mal bildirimi” ve “haksız mal edinme” suçlamalarıyla 13 yıla kadar hapis istemiyle dava açmıştı. İsimsiz bir ihbar epostası üzerine hazırlanan iddianamede, “Dervişoğlu’nun 323 bin TL, kızının ise 751 bin TL’lik kaynağı açıklanmayan harcaması olduğu” öne sürülmüştü. Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki basına kapalı gerçekleşen ve Dervişoğlu’nun düblor kullandığı gizli yargılamada beraat kararı verilmişti. Savcının itirazı üzerine dosyanın gittiği Yargıtay’dan aleyhte bozma kararı çıktı. Yargıtay 7. Hukuk Dairesi, savcılıktaki bilirkişi raporunun çelişkisine dikkat çekmişti. Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesi Yargıcı Önder Kabasakal’ın görevlendirdiği üç kişilik bilirkişi heyeti, yaptığı inceleme sonucunda Dervişoğlu’nun haksız malvarlığı edinmediği sonucuna vardı. Yargıç Kabasakal, bu rapor üzerine yeniden beraat kararı verdi. Savcılık, 17 Temmuz’da verilen bu beraate itiraz etmeyince karar kesinleşti. Dervişoğlu’nun İçişleri Bakanlığı’na bağlı olan Kamu Güvenliği Müsteşarlığı’na atanması çözüm süreci kapsamında yorumlandı. Çünkü dönemin Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, süreçle ilgili bir yol haritası üzerinde çalıştıklarını, bu süreçte görüş İmralı heyetinde yer aldı me heyetlerinin genişleyeceğini, MİT dışında Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı’ndan da sürece katılım olacağını açıklamıştı. Atalay, süreci, “Yol haritasını ortaya koyacağız, dışarıya çekilme, silahı bırakma, sonra da insanların eve dönüşü, eve dönüş süreçleri, hem örgütü hem Mahmur’u. Sonra bunların Türkiye’de hayatın içinde normal hayatlarını yaşaması. Türkiye normal ülke olsun istiyoruz. İstediğimiz başka bir şey değil” şeklinde özetlemişti. Dervişoğlu’nun atanması, hükümetin sürecin “gizli” tutulmasını ve bu konuda deneyimli bir ismin ikinci heyeti yönetmesini amaçladığı şeklinde yorumlandı. İmralı’da Öcalan ile görüşen devlet heyeti içinde yer alan ve süreci yakından bilen bir isim olan Dervişoğlu, yine Oslo görüşmelerinde de aktif olarak görev almıştı. Şu an 53’ü geçici görevli olmak üzere toplam 91 personelin çalıştığı KDGM’nin açıklanacak yol haritasında özellikle eve dönüşler ve PKK’lilerin normal hayata alışmasının altyapısını hazırlayacağı belirtildi. HSYK SEÇİMİNDE İLK RANUD Yargıtay 3 üyeyi belirleyecek ALİCAN ULUDAĞ ANKARA 17 Aralık operasyonu sonrası hükümet ile cemaatin ölüm kalım savaşına çevirdiği HSYK üye seçimlerinde ilk yarış bugün Yargıtay’da yapılacak. Yargıtay Genel Kurulu, HSYK’ye 3 asıl, 3 yedek üye seçecek. 13 adayın yarışacağı seçim; hükümet ile cemaatin desteklediği listeler arasında geçecek. Yargıtay’dan çıkacak sonucun, 12 Ekim’de adli ve idari yargıdan HSYK’ye yapılacak seçimine psikolojik etkisi olacak. 387 üyesi olan Yargıtay Genel Kurulu, HSYK’ye anayasa uyarınca 3 asıl, 3 de yedek üye seçmek üzere bugün sandık başına gidiyor. Hükümet ile cemaatin yarışacağı seçimlerde sosyal demokrat üyeler kendi aralarında bölündü. Bir grup hükümetin adaylarını, diğer grup ise cemaatin listesini destekliyor. 13 kişiden 6’sını Yargıda Birlik Platformu destekliyor. Kalanların 6’sı cemaat listesinden 1’i ise bağımsız olarak yarışacak. HSYK üyeliği için Yargıtay’dan 16 isim adaylık başvurusu yapmıştı. Ancak seçimlere günler kala bu sayı 13’e düştü. Seçimde yarışacak isimler şöyle; Yakup Ata, Zeynep Nilgün Hacımahmutoğlu, Halit Baysoy, Muharrem Akkaya, Alp Arslan, Mustafa Ateş, Bahri Aydoğan, Ali Eryılmaz, Ali Orhan, Mustafa Kemal Özçelik, Salih Sönmez, Rıza Şahin, Kerim Tosun. En çok oyu alan üç kişi, HSYK asil üyesi olarak kurala girecek. CHP sözcüsü Koç, IŞİD’e karşı içeride ve dışarıda verilecek mücadelede, CHP olarak hükümete her türlü desteği vermeye hazır olduklarını söyledi. CHP, Suriyeli mültecilere yardım götürecek IŞİD’e haddini bildirmeli AYŞE SAYIN FUAT AVNİ ÖNCEDEN YAZDI Emniyet’te ‘taltif’ operasyonu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, “bazı polislere, hak etmedikleri halde usulsüz taltif verildiği” iddialarına ilişkin soruşturması kapsamında 17 polis hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. Polisin yaptığı baskınlar sonucunda şüphelilerden 13’ü gözaltına alındı. Memur Suçları Soruşturma Bürosu Cumhuriyet Savcısı Alper Türközmen’in talimatıyla polis, Ankara, İstanbul ve Van’ın arasında bulunduğu 10 ilde dün sabah operasyon düzenledi. 17 şüpheliden 13’ü gözaltına alınırken, 1’inin yakalanmasına çalışıldığı kaydedildi. Şüphelilerden 3’ünün ise yurtdışında olduğu ifade edildi. Operasyonun, “bazı polislere, görevde bulunmadıkları halde görevdeymiş gibi belge düzenleyip, usulsüz taltif verildiği” iddiasıyla yürütüldüğü belirtildi. Gözaltına alınan polisler arasında Zaman Gazatesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı’nın kardeşi H.D’nin de bulunduğu öğrenildi. Ayrıca 1. Sınıf Emniyet Müdürü Bekir Akarsu, 3. Sınıf Emniyet Müdürü Saruhan Kızılay, 3. Sınıf Emniyet Müdürü Gökhan Kabukçu, 3. Sınıf Emniyet Müdürü Zeki Akyol, 3. Sınıf Emniyet Müdürü Davut Gürbüz, 3. Sınıf Emniyet Müdürü Hüseyin Şimşek, 3. Sınıf emniyet Müdürü Faik Ozan da gözaltına alındı. Yasadışı taltif operasyonunu, cemaate yakın kişilerin yönettiği düşünülen Fuat Avni adlı hesaptan duyuruldu. Fuat Avni adlıTwitter hesabından, “Polise yapılan bu yeni operasyonun tek amacı alınan taltiflerle ilgili usulsüz para alındığına dair algı oluşturmak” mesajı yayımlandı. Fuat Avni, Gezi olayları sırasında Tayyip Erdoğan’ın polislere 50 milyon TL taltif dağıttığını iddia etti. ANKARA CHP, Kobani’de IŞİD’in zulmünden kaçarak Türkiye’ye sığınan mültecilere gıda su ve giysi yardımında bulunacak. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında yapılan ve yaklaşık 1 saat süren MYK toplantısında, IŞİD’in Musul Başkonsolosluğu’nda çalışan personeli serbest bırakması ve sonrasında yaşanabilecek olası gelişmeler değerlendirildi. Toplantıda, hükümetin ekimde Meclis’e sunmayı planladığı Irak ve Suriye tezkerelerinin içeriğinde değişikliğe gidilebileceği, CHP olarak bu konudaki tutumun, tezkerelerin içeriğinin netleşmesinden sonra belirlenmesi kararlaştırıldı. CHP MYK’de sığınmacılar için ilk olarak CHP’li belediyelerin ve parti örgütünün harekete geçirilerek yardım toplan ması kararlaştırıldı. İlk aşamada toplanan çarşamba günü sığınmacılara dağıtılması planlanıyor. Yardımların dağıtımı için Genel Başkan Yardımcıları Veli Ağbaba, Mehmet Bekaroğlu ile bazı milletvekillerinden oluşan kalabalık bir heyet bugün Şanlıurfa’ya gidecek. Yardılar ihtiyaç sahiplerine yarın dağıtılacak. MYK toplantısı sürerken açıklama yapan parti sözcüsü Haluk Koç, IŞİD tarafından, Türkiye’nin Musul Başkonsolosluğu işgal edilerek rehin alınan 46’sı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, 49 kişinin 101 günlük esaretten kurtulmasını büyük mutlulukla karşıladıklarını belirtti. AKP hükümetinin IŞİD’le ilgili tavrını netleştirmesini isteyen Koç, “IŞİD dört dörtlük bir terör örgütüdür” görüşüne yer verdi. Koç, “AKP Hükümeti, IŞİD’in bir AKP tavır alsın terör örgütü olduğunu derhal bütün dünya kamuoyuna ilan etmelidir” dedi. Türkiye’nin bu IŞİD’e “haddini bildirmek” zorunda olduğunu ifade eden Koç, aksi taktirde caydırıcılığın sorgulanacağını vurguladı. Musul Başkonsolosluğu’nun muhatab olduğu risk ve tehdit, aşikârken, 49 personelin rehin verilmesine yol açan ihmal ve “basiretsizliğin” ortaya çıkarılmasını isteyen Koç, “Konsolosluğumuza ‘Tahliye etmeyin’ talimatı veren siyasi sorumlu kimdir? Zira bu müessif olay bir tehdit değerlendirmesi hatası sonucu meydana gelmişse bu değerlendirme hatasının cumhuriyet tarihi boyunca bir ilk olduğu bilinmelidir. Yapılan bu hata, AKP Hükümeti’ni IŞİD’in elinde oyuncak yapan, devletimizin itibarını zedeleyerek caydırıcılığını sorgulatan büyük bir güvenlik açığına sebep olmuştur” dedi. Adalet BAKANı BİR HAftA içerde yatsın Alınak cezaevi KARS (DHA) Eski HEP Milletvekili Mahmut Alınak, 9. kez girdiği cezaevinden yazdığı mektupta, Kars cezaevindeki “gayri insani” koşullara tepki gösterdi. Alınak, “İnsanlık, din, iman laflarını ağızlarından düşürmeyenler, önce kendi eserleri olan cezaevlerine, sonra da ‘gâvur’ dedikleri, Almanya’nın Manhaim Cezaevi’ne baksınlar. Baksın ve utansınlar. Cezaevleri bu haldeyken, halkın cebinden beslenen sözde milletvekilleri nasıl rahat uyku uyuyabiliyorlar, merak ediyorum” diye yazdı. Kars’ta 2008 yılında Tahsin Orman’ın polis tarafından karakolda dövülmesini engellemeye çalıştığı için, “polise hakaret ettiği” iddiasıyla 14 ay 17 gün hapis cezasına çarptırılan Alınak, 16 Eylül günü cezaevine girdi. Kars Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan mektup gönderen Alınak, ranzanın üstün koşullarını yazdı de yazdığını belirterek, 32 kişilik koğuşta yazı yazılacak bir masa olmadığını anlattı. Kaldığı koğuşta okumanın mümkün olmadığını aktaran Alınak, “Türkiye bir diktatörlüktür ve cezaevleri de o dahice sözle ‘Azrail’in bile çaresiz kaldığı, zulümhanelerdir” ifadesini kullandı. Milletvekili olduğu yıllarda hâkim ve savcıların stajlarının iki ayını kapalı cezaevlerinde geçirmeleri yönünde yasa teklifi verdiğini anımsatan Alınak, “Bu teklifle hâkim ve savcıların, cezaevlerine kapattıkları insanların çektikleri çileleri onlarla yaşayarak görmelerini, empati kurmalarını, ve aynı cefayı kendileri de çekerek ileride verecekleri kararlarda özenli davranmalarını amaçlamıştım. Teklifim tahmin edileceği gibi reddedildi. İnsanlara ve hatta hayvanlara bile reva görülemeyecek muamelelerin yapıldığı cezaevleri üzerine düşünürken, şimdilik adalet bakanlarını bir haftalığına cezaevine kapatmaktan başka bir tedbir gelmedi aklıma. Belki o zaman kalp gözleri ile bakarlar kendi eserleri olan bu zulümhanelere” dedi. Alınak, bir ülkede demokrasinin var olup olmadığının cezaevlerine bakılarak anlaşıldığına dikkat çekti. Kürtçe okul için başvuru DİYARBAu Eğitim Sen Şube Başkanı Arslan, valilikten bu konun yasal çerçevesi, yasal düzlemi de KIR (Cumhuriyet)gelecek yanıta göre Yüksekova ve Cizre’deki çerçevelenecek. ÇünDiyarbakır’ın merkez okullara da başvuru yapılacağını söyledi. kü 222 sayılı İlköğreBağlar ilçesinde açıltim ve Eğitim Kanudıktan sonra valilik be Başkanı Yıldırım Arslan, nu buna müsaade etmiyor. kararıyla mühürlenen, Kürt“Açıkçası çok olumlu karşı42. madde buna müsaade etçe eğitim verecek Ferzad Keladılar. Hem Vali Yardımcısı miyor. Yine yabancı dilmanger Okulu için dün resMehmet Bey, İl Milli Eğitimler eğitim ve özel okullarmi başvuru yapıldı. HDP Kars den Metin Direk de oradayda eğitim statüsü bu alan Milletvekili Mülkiye Birtadı. Kendileri bunu alıp işledışındadır. Talebimiz netne, DBP İl Başkanı Zübeyyeceklerini ve Bakanlıkla da tir, açıktır. Süreçle ilgili pode Zümrüt, KurdiDer Genel gerekli görüşmeler, diyalogBaşkanı Sebahattin Gültekin lar yapıldıktan sonra özellik zitif adımların atılacağını bekliyoruz ve düşünüyoruz” ve Eğitim Sen Şube Başkanı le bu sürece yönelik olumlu Yıldırım Arslan’dan oluşan bir yöntem izleneceği yönün diye konuştu. Öte yandan Hakkâri’nin Yüksekova ilçeheyet, Diyarbakır Valiliği ve de bazı beklentilerini payİl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne laştılar. Bu konuda resmi gö sinde Kürtçe eğitim için açıgiderek Kürtçe okul için resrüşmeler büyük ihtimalle va lan ve PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın annesinin adı verimi başvuru yaptı. Başvuru lilik üzerinde de yürütülelen Üveyş Ana İlkokulu’nda KurdiDer tüzel kişiliği üzecek. Sayın Vekilimizin ifadeeğitim dün devam etti. rinden yapıldı. EğitimSen Şu si üzerine meclis boyutuyla