07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 EYLÜL 2014 CUMA CUMHURİYET SAYFA Steve Hanke EKONOMİ [email protected] 13 Gelişen ülkelere kritik uyarı Ekonomi Servisi Johns Hopkins Üniversitesi’nde Uygulamalı Ekonomi Profesörü Steve Hanke, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz artışını piyasa beklentilerinde önce yapmayacağını söyleyerek “Türkiye’ye sıcak para girişi olacak” ifadelerini kullandı. Gelişmekten olan ekonomilerin Fed’in olası faiz artırımından farklı oranlarda etkileneceğini belirten Hanke, “Bazı gelişmekte olan ekonomiler büyük şoku atlatabilecek, bazıları ise atlatamayacak. Türkiye, gelişmekte olan ekonomiler arasında carry trade ve sıcak paradan faydalanan ülkelerden biri. Eğer bu tersine dönerse, kötü olabilir” uyarısında bulundu. Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) geçen hafta politika faizini yüzde 0.15’ten 0.05’e düşürmesini de değerlendiren Hanke, ECB’nin kararının Türkiye’yi sıcak sermaye akışı açısında olumlu yönde etkileyeceğini vurgulayarak “ECB’nin faiz oranlarını düşürmesi Türkiye’ye doğru olan carry trade ve sıcak paranın akışını artıracaktır” dedi. u Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye’nin notuyla ilgili olumsuz mesajlar verdi. Siyasi risklere vurgu yapan Fitch, “Politika tutarlılığı ve öngörülebilirliği şu an halihazırda kendi not grubundaki ülkelere göre zayıf” diyerek indirim sinyali verdi. PELİN ÜNKER Türkiye’nin notunu vuracak formların “elzem” olduğunu belirten Rawkins, “Birkaç yıl daha Türkiye zor bir seçimle karşı karşıya kalacak. Türkiye yüksek büyümeyi tercih ederse yüksek bir cari açıkla karşılacak ve bu tabii ki sürdürülebilir değil” diye konuştu. ‘Yükselen otoriterlik’ düşük Bankacılıkta görünüm zayıflıyor Fitch Ratings Kıdemli Direktörü Janine Dow ise Türkiye’de bankaların sermaye yapısı hâlâ güçlü olsa da görünümün zayıfladığına dikkat çekti. Dow, Türkiye’de 18 bankanın yani sektörün yüzde 90’ının yatırım yapılabilir nota sahip olduğunu söyledi. Ekonomik büyümenin devam edeceğini öngördüklerini belirten Dow, “Bu bankalar için de olumlu ancak varsayımlarımız tutmazsa kredi notlarında değişiklik olabilir” dedi. Çok hızlı bir şekilde büyüyen kredi hacminin bir risk olduğuna dikkat çeken Dow, konut kredilerinde şu an bir sorun olmasa da bankaların teminat olarak çoğunlukla gayrimenkulleri göstermesinin riskleri artırabileceğine işaret etti. Dow, “Ekonomi yavaşladıkça, güven zayıfladıkça sorunlu kredilerin artacağını öngörüyoruz” diye konuştu. Finansman kalitesi Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in Türkiye’ye yönelik değerlendirme konferansında “siyasi baskılar” damgasını vurdu. Fitch Ratings Kıdemli Direktörü Paul Rawkins’in yaptığı sunumda riskler sıralanırken “algılanan ana risk yükselen otoriterlik” denildi. Otoriterliğin artmasıyla şunlara dikkat çekildi: l Seçimler: Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarının politik riskleri azaltmada etkisi sınırlı oldu. 2015’te parlamento seçimleri var. Ekonomik popülizm bir risk. l Cumhurbaşkanlığıyla ilgili hırslar: Cumhurbaşkanının gücünün artırılmasıyla ilgili baskılar siyasi tansiyonu artırır. l Politikalardaki ani değişiklik riski: Politika tutarlılığı ve öngörülebilirliği şu an halihazırda kendi not grubundaki ülkelere göre zayıf. Hukukun üstünlüğü, politika öngörülebilirliği ve hükümetin etkinliğine dair kaygılar var. l Riskler: Yükselen siyasi riskler sermaye hareketlerinin gözünü korkutabilir. Makro ekonomik denge ve yapısal reformlar yerine büyüme tercihi notu olumsuz etkiler. Fitch Direktörü Rawkins, Türkiye ekonomisinin yeniden dengelenmesinin giderek daha zor hale gelmeye başladığını vurgulayarak “Kre di büyümesindeki yavaşlama hız kesse de Merkez Bankası’nın faiz indirimleri bunu yükselişe döndürebilir. Avro bölgesindeki zayıf toparlanma ve jeopolitik riskler cari açıktaki iyileşmeyi tersine çevirebilir. Merkez Bankası üzerinde faiz indirimi için siyasi baskı önümüzdeki dönem azalacak gibi görünmüyor. İkinci çeyrek büyüme verisiyle bu baskının artabileceğini düşünüyoruz. Türkiye sermaye girişlerine fazlasıyla bağlı. Dış borçluluktaki azalma, ekonominin olumlu tarafı ancak kısa vadeli borçlar yükseliyor” dedi. Bütçe açığının azalması, büyümenin sağlanması için yapısal re Rawkins’in yaptığı sunuma göre cari işlemler açığında düzelme olsa da finansman kaynakları zayıf. Haziran 2013 Haziran 2014 verilerini karşılaştıran Fitch şunlara işaret etti: l Yılın ilkyarısında cari açık önceki yılın aynı dönemine göre 24.2 milyar dolara gerilese de portföy yatırımları 18 milyar dolardan 10.1 milyar dolara geriledi. l Tahvil bonosu 16.1 milyar dolardan 9.1 milyar dolara geriledi. l Diğer yatırımlar 26 milyar dolardan 4.2 milyar dolara düştü. Kısa vadeli yatırımlar 2.3 milyar dolar azaldı. l Net hata noksan 6.3 milyar dolara çıktı. l Dış finansmanın yüzde 70’i portföy bazlı ve açıklanamayan sermaye girişine bağlı. Türkiye’nin kredi notuyla ilgili gözden geçirme 3 Ekim’de yapılacak. Turkcell’de son tarih 31 Mart Ekonomi Servisi Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Dr. Vahdettin Ertaş, ortakları arasındaki önemli hukuki problemlerden dolayı Turkcell’in 4 yıldır genel kurulunu yapamadığını, bu nedenle kanunda yer alan bir hüküm nedeniyle olaya müdahil olduklarını savundu. Ertaş, “Kanun şunu söylüyor; 31 Mart 2015’e kadar ortaklar kendi aralarında anlaşıp genel kurulu yaparlarsa yönetim kurulunu kendileri seçebilecekler. Bu tarihe kadar ya kendileri oturup, anlaşıp normal bir şirket haline dönüştürecekler ya da SPK gerekli adımları atacak” dedi. Ertaş, Bank Asya’nın hisse senetlerinin 7 Ağustos tarihinde Borsa İstanbul tarafından ortaklık yapısındaki belirsizlik nedeniyle geçici olarak kapatıldığını anımsattı. En son alınan kararın mevcut kapalılık halinin devamı yönünde olduğunu bildiren Ertaş, “Yeni bir karar alınmadığı sürece kapalılık hali devam edecek” diye konuştu. Sert faiz indirimi beklemeyin u Erdem Başçı, enflasyonla mücadelede kararlı olduklarını belirterek bankanın sert faiz indirimlerinden kaçındığını, “Dikkatli olmamız gerekiyor, geri adım attıracak kararlar alınmaması gerektiğini” söyledi. Ekonomi Servisi AKP hükümetinin ekonomik büyümeyi desteklemek için daha hızlı şekilde faiz indirimi yapılmasına yönelik çağrılarına cevap veren Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, “Sert bir faiz indirimi yapsak vatandaş TL yerine dövize döner ve arzu edilmeyen etki yapabilir” dedi. Merkez Bankası’nın politikalarını sık sık eleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ekonomik büyümenin desteklenmesi için faiz indirimine gidilmesi çağrısında bulunmuştu. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci de Merkez Bankası’nın faiz oranlarını fazlasıyla sıkılaştırmasının yerel talebi zayıflattığını söyledi. Merkez Bankası, Kastamonu Ticaret ve Sanayi Odası ve Dünya gazetesi işbirliği ile düzenlenen toplantıda “Ekonomik Görünüm ve Para Politikaları” konulu sunum yapan Başçı, “Eğer faizi çok sert bir şekilde eski seviyesine getirseydik, ocaktaki aynı durumu bir defa daha yaşardık. İki kere iki dört. Bu kesin” açıklamasını yaptı. Başçı’nın konuşmasının satır başları şöyle: l Faiz oranları yeniden yüzde 4.5’e inseydi, kurda yükseliş olurdu. Enflasyon beklentileri kontrol altına alındı, risk primlerinden düşüş oldu, Fed’in internet sitesinde Ziraat Bankası’nın New York Şubesi’nde işlemlerin durdurulduğu ilan edildi. Fed Ziraat’a ‘dur’ dedi MUSTAFA K. ERDEMOL Cari açıkta iyileşme azaldı Ekonomi Servisi Merkez Bankası’ın (TCMB) borçlanma maliyetlerini düşürmeye başlamasının ardından ithalatın ihracattan daha hızlı artması ile cari açık temmuzda beklendiği kadar düşüş göstermedi. TCMB tarafından yapılan açıklamada cari açığın temmuz ayında 2.63 milyar dolara gerilediği belirtildi. Açığın 2.5 milyar dolar olması bekleniyordu. Açık geçen yılın aynı döneminde ise 6.3 milyar dolardı. Ödemeler dengesi verilerine göre yılın ilk yedi ayında cari açık ise 26.8 milyar dolar oldu. 2013’ün aynı döneminde ise 43.34 milyar dolar idi. Haziranda 52.14 milyar dolar olan yıllık cari açık ise temmuzda 48.48 milyar dolara (GSYH’nin yüzde 6.2’sine) geriledi. Odeabank raporunda Avrupa ekonomilerindeki yavaşlama ve jeopolitik sorunların ihracatı, petrol fiyatlarındaki son düşüş ve düşük altın ticaretinin de ithalatı baskıladığı belirtilerek, “Yılın ilk yedi ayında altın ticaretindeki düzeltme ve zayıf iç taleple keskin bir şekilde hız kesen cari açıktaki düzeltmenin yılın geri kalanındaki boyutu petrol fiyatlarının seyriyle yakından alakalı olacak” denildi. ABD Merkez Bankası (Fed) temmuzda kara para incelemesi başlattığı Ziraat Bankası’nın New York Şubesi’nin faaliyetlerini durdurdu. Şubede işlem yapan bir Türk müşteri Fed’den gelen yetkililerin kendisinden sonra işlem için sırada bekleyenlerden “bankayı terk etmelerini rica ettiklerini” ve “şubede bireysel işlem yapamayacaklarını” kaydettiklerini vurguladı. Fed’in Ziraat Bankası’nın New York Şubesi’ndeki “kara para” açısından şüpheli bulduğu soruşturmanın 17 ve 25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarında adı geçen İranlı işadamı Rıza Sarraf’’ın “para transferleri” ile ilgili olduğu belirtilmiş, Fed soruşturma kararını 13 sayfalık bir bildiri ile resmi internet sitesinden tüm dünyaya duyurmuştu. 17 Aralık yolsuzluk operasyonunda, Sarraf’ın bazı bakanların desteği ile İran’ın ambargolu parasını rüşvet karşılığı akladığı ve kayıt içine sokulmasını sağladığı ortaya çıkmıştı. Gelişme üzerine CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu Fed’in soruşturmasını Meclis’e taşımış ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın yanıtlaması amacıyla yönelttiği soru önergesinde, “Ziraat Bankası New York Şubesi’nin İran’a yönelik yaptırımları ihlal eden şüpheli para transferlerinin toplam tutarı ne kadardır ve Türkiye ne kadarlık tutarda ceza ödeme riskiyle karşı karşıyadır” diye sormuştu. Öte yandan Ziraat Bankası tarafından yapılan açıklamada New York Şubesi’nde yapılan denetimin, herhangi özel bir içerik ve şekil ihtiva etmeyen rutin bir denetim olduğunu savundu. Açıklamada, “Halihazırda, kısıtlanmış veya durdurulmuş herhangi bir işlemi olmadan New York şubemiz faaliyetlerini sürdürmektedir. Ülkemiz dahil olmak üzere; her ülkede otoritelerin zaman zaman finansal piyasalarda farklı regülasyon ve düzenlemelere gitmekte olduğu bilinen bir gerçektir. Bu piyasalarda faaliyet göstermekte olan kurumların söz konusu düzenlemelere uyum sağlamaları da belirli bir plan dahilinde sağlanmaktadır” denildi. Dışarıda gıda fiyatları dip yaptı Ekonomi Servisi Türkiye’de gıda fiyatları tarihi zirve yaparken Rusya’nın getirdiği yaptırımların etkisiyle Birleşmiş Milletler Gıda Fiyat Endeksi 4 yılın en düşük seviyesine indi. Düşüşe gerekçe olarak iyi hava nedeniyle özellikle tahıl ürünlerindeki arz fazlası ve süt ürünleri ithalatındaki yavaşlama gösterildi. Yıllık bazda yüzde 14 değer kazanan et fiyatı dışında başta süt olmak üzere bütün gıda emtia fiyatlarında düşüş görülürken ağustosta 196.6 seviyesinde olan endeks temmuzdan bu yana yüzde 3.6 değer kaybı yaşadı. Rusya’nın Batı ülkelerinden ithal ettiği süt ürünlerine getirdiği yaptırımlar fiyatlardaki düşüşte etkili oldu. o yüzden indirim yapabildik. Kredi büyümeleri istediğimiz şekilde gerçekleşti. O yüzden de indirim yapabildik. Dikkatli olmamız gerekiyor, geri adım attıracak kararlar alınmaması gerekiyor. l Bizim için önemli olan Avrupa’nın kısa sürede toparlanması ve hız kazanması. Avrupa hızlanırsa bizim için bu iyi haber olacak. l Cari açıkta bu yılın sonunda yüzde 6’nın belki biraz altında gerçekleşme olacak. l Gıda dışı enflasyondaki düşüş gözle görülür şekilde. Gıda enflasyonunda da yumuşama var gibi bu ay. Enflasyonla ilgili gelecek yıl yüzde 5’e yaklaşacağız. Belki büyük ihtimalle 6’lı rakamları bula bilir ama sonuçta oraya doğru gideceğimizi net bir şekilde göstereceğiz. l Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruş sürdürülecektir. l Enflasyon Türkiye’nin çözmesi gereken ve çözdüğünde de ciddi avantaj sağlayacağı bir problemi. CHP sordu Obama konuştu, emtia fiyatları inişe geçti Ekonomi Servisi ABD Başkanı Barack Obama’nın IŞİD’e karşı müttefikleriyle beraber amansız bir mücadeleye gireceklerini duyurmasıyla petrol ve altın fiyatları düşüşe geçti. Altın 1.250 doların altına geriledi, petrol fiyatları ise 98 doların altına çekildi. ABD Merkez Bankası’nın (Fed) 17 Eylül’deki toplantısı öncesinde gelişmekte olan piyasalar satış baskısı altında kalmaya devam ederken, Borsa İstanbul cari açık verisi sonrasında ilk tepki olarak yükseliş kaydetse de kazanımlarını koruyamayarak yüzde 0.73 düştü. Kürt petrolünde 16. tanker sevk edildi Ekonomi Servisi Enerji Bakanı Taner Yıldız, Kürt petrolünün satışıyla ilgili olarak 16. tankerin sevk edildiğini belirtti ve “Şu ana kadar 11.2 milyon varil sevk ettik. Depoda 250300 bin varil var” dedi. Gaziantep’te konuşan Yıldız, bölge ülkelerindeki siyasi gelişmelerin Türkiye’nin enerji planlarında gecikmelere neden olabileceğine yönelik mesajlar verdi. Irak ve Suriye’de güçlenen IŞİD nedeniyle enerji planlarında gecikmelerin olabileceğini söyleyen Yıldız, İsrail’le ilişkilerin de gaz anlaşmalarını sekteye uğratabileceğini söyledi. Yıldız, “Siyasi istikrarın sağlanması ile beraber, Doğu Akdeniz’deki yapı Türkiye lehine gelişecek. Bu da önümüzdeki süreçte sağlanacak. Ancak mevcut halde durum 12 yıl bloke olmuş gibi” dedi. Durdurulan bir işlem yok
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle