23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 EYLÜL 2014 CUMA 10 annemle birlikte kalıyordum. Annem rahmetli kendi elleriyle yemek hazırlar, cuma günleri vaazdan sonra kendisini alır evimize davet ederdik. Bir küçük dost grubuyla birlikte yemekler de yerdik. Sonra İzmir’e gittiler. İzmir’deki çalışmalarını yakinen takip ettim. Daha sonra zaten Hoca Efendi’nin hizmetleri büyüdü. Kendisini sevenlerin halkası genişledi. Sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada kendisinden bahsedilmeye başlandı. Şüphesiz 28 Şubat sürecinde de çok büyük sıkıntılar oldu. Kendisine büyük iftiralar atıldı. Şahsı, davası, hizmeti, çilesiyle ilgili birbirinden kötü yalanlar ve iftiralarla cezaevleri yolları gösterildi, davalar açıldı, örgütle suçlandı, laikliğe aykırı suçlar işlendiği ifade edildi. O davalar sırasında da kendisini yakinen tanıdım. O zamanlar milletvekiliydim. Her aşamada kendisini destekleyen, kendisinin böyle suçları işlemediğine gönülden inanan bir insan olarak şahsım ve milletvekili sıfatımla da destek olmaya çalıştım. O davaların hepsi hamdolsun ki beraatla sonuçlandı. Yargıtay’dan geçti, kesinleşti.” ErdoğanFethullah bağlantılı bir soruya, Arınç şu yanıtı vermişti: “Başbakan, ‘Bizden bir emirleri olur mu bir tavsiyeleri olur mu? Onu da öğren!’ dedi…” Emirlerini soran Sultan, bugün hesap soruyor! Hükümetle Feto arasında bir sorun olmadığı sorusunu da Arınç şöyle yanıtlamıştı: “Bunlar bence basit sorular. Sadece belli köşe yazarlarında veya belli siyasetçilerde hükümetle camia arasında veya cemaat arasında bir soğukluğun, bir çekememezliğin, hatta bir rekabetin olduğu söyleniyor. Ben bunları kesinlikle reddediyorum. Kesinlike Sayın Başbakanımızın şahsını çok seviyor. Bunu her vesileyle ifade ediyor. Onun şahsına karşı çok büyük duaları var. Onun çok büyük hizmetleri olduğuna inanıyor. Hükümetimizin on yıldır yaptığı, başarılı olduğu icraatların hepsini takdir ediyor. Ancak bazı konularda şüphesiz daha dikkatli olunmasını, daha temkinli olunmasını, belki üslup konusunda bazı konulara daha fazla dikkat edilmesini istiyor.” Nereden gelip bir yıl içinde nereye gidildiğine devam edeceğiz! HABERLER Sultan ve Feto! (2) Sultan, İngiltere’de yarım saatlik ikili görüşmesinde ABD Başkanı Barack Hussein Obama’dan, Fethullah Gülen’in (Feto) ABD’den “deport (sınır dışı)” edilmesini istemiş ve “gerekli belgelerin Vaşington’a gönderileceğini” söylemişti! Anımsayalım! Geçen yıl Sultan, yardımcısı Bülent Arınç ve bazı bakanlarla Nev York’ta idi. Arınç dönüşünde 23 Mayıs’ta, “Gezi Parkı” olaylarından 5 gün önce TRT’deki konuşmasında Feto ile neden ve nasıl görüştüğünü şöyle anlatmıştı: Sıra pazarlıkta IŞİD’e karşı koalisyona katılan AKP hükümeti, hem iç kamuoyunu ikna etmek hem de operasyonda ‘savaşan’ güç olmamak için çaba harcayacak DUYGU GÜVENÇ ANKARA IŞİD’e karşı çekirdek Koalisyon’da yer alacağını 45 Eylül’deki NATO Zirvesi sırasında ABD’ye bildiren hükümet, bunu henüz kendi vatandaşlarına açıklamadı. Ancak Ankara, şimdi koalisyonun mimarı ABD ile Türkiye’nin rolüne ilişkin hukuki altyapı oluşturmayı hedefliyor. Türkiye, üstleneceği role ilişkin pazarlık masasına oturmaya hazırlanırken süreci 1 Mart tezkeresinde olduğu gibi toplum baskısı yaşamadan tamamlamayı amaçlıyor. Koalisyonun oluşumuna yönelik çalışmalar sürerken, Türkiye’nin lojistik amaçlı vereceği desteğin çerçevesinin nasıl çizileceği önümüzdeki günlerde belli olacak. WashingtonAnkara arasında trafiğin, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin ziyaretinden sonra da sürmesi beklenirken, hukuki altyapı konusunda Türkiye güvence arıyor. ABD’nin asker indirmeden yürüteceği operasyonun harekât planı, Türkiye için de yol haritasını belirleyecek. Kaynaklar, insani yardım amacıyla üslerin ve hava sahasının kullanımında tezkereye ihtiyaç olmayacağını, ikili anlaşmaların yeterli olacağını savunurken, Koalisyon güçlerinin kullanımının ise süreci değiştireceğine işaret etti. Böyle bir durumda kullanım ile ilgili hukuki güvence aranabileceği ancak bunun 1 Mart benzeri olmayacağı ifade edildi. İki taraflı veya çok taraflı mutabakat muhtıralarının görüşülmesinin değerlendirildiği belirtilirken, 1 Mart tezkeresinde olduğu gibi kamuoyu baskısını artırmadan sürecin tamamlanması hedefleniyor. Halka açıklama yok Cardiff’teki NATO zirvesi sırasında Türkiye, çekirdek Koalisyon’da yer alacağını ABD’ye iletti. Türkiye, çekirdek Koalisyon’daki tek Müslüman ülke olurken, ABD’nin liderliğini yaptığı koalisyona ayrıca İngiltere, Fransa, Avusturya, Kanada, Almanya, İtalya, Polonya ve Danimarka ilk katılan ülkeler oldu. Ancak bu taahhüt henüz kamuoyuna açıklanmadı. DIŞİŞLERİ BAKANI KERRY BUGÜN ANKARA’YA GELİYOR İncirlik’e şartlı ‘evet’ FIRAT KOZOK ANKARA ABD Başkanı Barack Obama’nın, IŞİD’e karşı 4 aşamalı eylem planını açıklamasının ardından gözler Ankara’nın kararına çevrildi. ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel’in ziyaretinin ardından bugün de Dışişleri Bakanı John Kerry Ankara’ya geliyor. Ankara’nın çekirdek koalisyona ne ölçüde katılacağı da yavaş yavaş netleşiyor. Bu çerçevede İncirlik Üssü’nü IŞİD’e karşı mücadelede kullanıma açmaya sıcak yaklaşan Ankara, “İnsani yardım malzemelerinin sevkıyatı ve silahsız uçaklara izin verilmesi” dışında operasyonda yer almayı reddediyor . Ankara, ilki önceki gün yapılan Ulusal Güvenlik Toplantısı’nda IŞİD konusunda atılacak adımları da masaya yatırmıştı. Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında yapılan değerlendirmelerde, örgütle mücadelenin en önemli yanının, Irak’ta peşmerge ve merkezi ordunun, Suriye’de ise Özgür Suriye Ordusu’nun desteklenmesi olduğu vurgulanırken Türkiye’nin bunun için üstüne düşeni yapabileceği üzerinde durulmuştu. Buna karşın Ankara Türkiye’nin, örgüte karşı bir askeri operasyonda yer almayacağı konusunda görüş oluşturmuştu. Tüm bu değerlendirmelerden saatler sonra ABD Başkanı Obama, düzenlediği basın toplantısıyla IŞİD’e karşı yürütülecek “4 ayaklı” planı dünyaya açıkladı. IŞİD’e kara yerine hava operasyonları yapılması, Ankara’nın da üzerinde durduğu gibi Irak ordusunun desteklenmesi, koalisyona destek verecek ülkelerin mücadele kapasitelerinin artırılması ve IŞİD’e mali desteğin kesilmesi ile insani yardımların düzenli olarak ulaştırılması şeklinde sıralanan eylem planının ardından Türkiye’nin nerede duracağı konusu daha da önem kazandı. Beklenti çok Suriye ve Irak ile sınırı olan Türkiye’nin, hava sahası, istihbarat, üslerde ikmal, eğitim ve insani yardım konusunda görev alması bekleniyor. Ancak Ankara, bu beklentilere nasıl yanıt vereceğini önümüzdeki günlerde yapılacak görüşmelerden sonra şekillendirecek. Türkiye’nin koalisyonda yer alacağı bilinmesine karşın, hükümet kaynakları “aktif bir rol” üstlenilmeyeceğinin altını çiziyor. Hükümet kaynakları Türkiye’nin rolünün “lojistik” olacağına işaret ediyor. AFP’ye konuşan bir Türk yetkili de, “Türkiye askeri bir operasyonda yer almayacak, özellikle insani operasyonlara konsantre olacak” dedi. Haberde, bu kararın 60 bin ABD askerinin girmesinin reddedildiği 1 Mart tezkeresi de anımsatılırken, Türk yetkili, “Rehineler nedeniyle elimiz kolumuz bağlı. Türkiye muharip bir görev üstlenmeyecek ve silah da vermeyecek” dedi. “Konu Amerika olunca ve eşim de olunca, ben doğrusu Türkiye’den ayrılmadan mümkün olursa Hoca Efendi’yi bir ziyaret edebilir miyim diye gönlümden geçirmiştim. Hanım da bu işe çok sevindi, ‘Keşke imkân bulabilirsek gidelim, ziyaret edelim’ dediler. Washington’dan bulunduğu yer 45 saatlik bir mesafe ama gidilebilecek bir şey. Sayın Başbakanımıza da gitmeden önce konuyu açtım. ‘Fırsat bulursam böyle bir ziyaret yapmak istiyorum. İzin verir misiniz, uygun görür müsünüz?’ dedim. Çok memnun oldu. Hatta ‘Keşke bizim için de mümkün olsa, biz de görüşebilsek. Selamlarımı, sevgilerimi götürürsünüz!’ dedi. Ama programları çok yoğundu.” Gülen’i 1975 yılından beri tanıdığını, kendisine büyük saygısı, sevgisi olduğunu söyleyen Arınç şöyle devam etmişti: “Gülen’i o yıllarda Edremit’ten Manisa’ya vaiz olarak atandığında tanıdım. Orada avukatlık yapıyordum. Vaazlarını, sohbetlerini, konferanslarını hiç aksatmadan takip etmeye başladığımda, çok beğendim ve sevdim. Konuşmaları çok etkiliydi, çok bilgiliydi. O da bizi sevdi. Hatta o zaman bekârdım, Asker göndermeye ‘hayır’ Kaynaklar, Türkiye’nin IŞİD’e karşı eylem planını son bir haftada değil, aylar öncesinden tüm seçenekleriyle gündeminde tuttuğunu belirtirken şu an için Türkiye’nin muharip güç olarak plana dahil olmasının gündemde bulunmadığını ifade ediyor. Aynı şekilde hava sahasının operasyonlar için açılması da düşünülmüyor. Ancak yapılan temaslarda üzerinde durulan bir diğer konu daha var; o da İncirlik Üssü’nün kullanıma açılıp açılmaması, açılması durumunda ne şekilde kullandırtılacağı. Bu çerçevede Ankara İncirlik’in kullanılmasına “şartlı evet” diyor. Üssün IŞİD’le mücadele sürecinde kullanıma açılması ancak bunun yalnızca insani yardım malzemelerinin sevkıyatı ve silahsız uçakların kalkışı için yapılması üzerinde duruluyor. Türkiye’nin konumunu netleştirme ye çalıştığı şu günlerde ABD’den son üst düzey temsilcisi de bugün Ankara’ya geliyor. Hafta başında Ankara’ya gelerek IŞİD’le mücadele için kurulacak koalisyona, “Türkiye’nin de katılımına ihtiyaç duyulduğunu” net bir şekilde dile getiren ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel’in ardından bugün de Dışişleri Bakanı John Kerry Ankara’da olacak. IŞİD gündemiyle bir süredir bölgede temaslarda bulunan Kerry, Irak ve Ürdün’ü ziyaret etmişti. Kerry’nin Ankara temasları çerçevesinde bir dizi görüşme yapması bekleniyor. Bu çerçevede Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun da Kerry’yi kabul ederek Türkiye’nin nihai tavrıyla ilgili görüşlerini aktarması bekleniyor. İmaj kaygısı Suriye muhalefeti yok IŞİD’in sadece Irak’taki birliklerine değil, Suriye’deki birliklerine de operasyon düzenlenmesi planlanırken Cidde’de yapılan toplantıya Suriye muhalefetinin çağrılmaması dikkat çekti. EspINOzA: ORTAK HAREKÂTI HÜKÜMETİNİzE sORUN ABD’nin Adana Başkonsolusu John L. Espinoza, Şırnak’ın Silopi ilçesinde IŞİD saldırılarından kaçan Ezidilerin kaldığı kampları ziyaretinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. IŞİD terör örgütüne yönelik ABD’nin hava operasyonunda Adana’daki İncirlik Üssü’nün kullanılıp kullanılmadığı yönündeki soru üzerine Espinoza, “Hayır” yanıtını verdi. Espinoza, “Türkiye ile birlikte IŞİD’e yönelik ortak harekât olacak mı?” sorusuna ise “Türk hükümetine sorulması gerekir” dedi. (Fotoğraf: AA) 1 Mart’ta ne oldu? ABD’nin 2. Körfez Harekâtı’nda askerlerini Türkiye’den geçirmek istemesi ve Türkiye üzerinden hava operasyonlarını yönetme talebi üzerine iki ülke arasında müzakereler başlamıştı. Hükümetin gönülsüzlüğü nedeniyle müzakereler aylarca sürdü. Tezkere tam da Erdoğan’ın AKP Genel Başkanı, Abdullah Gül’ün Başbakan olduğu 2003 yılı Mart ayına denk geldi. Müzakerelerin ardından TBMM’ye sunulan tezkere destek görmedi. Yapılan oylamaya 533 milletvekili katıldı, 250 ret, 264 kabul, 19 çekimser oyu kullanıldı. Muhalefetin yanı sıra AKP’li 100’e yakın vekil de ‘hayır’ dedi ve tezkere Meclis’ten geçmedi. Tezkerenin reddedilmesi ABD’de büyük hayal kırıklığı yaşanmasına neden olmuş ve ilişkiler uzun bir süren güven temelinden yoksun sürmüştü. Hacı Bektaş Veli’nin yanında! İstanbul’da Cağaloğlu’nda eski binadaki odamda çalışıyordum. Telefonum çaldı. O gün gazeteye gelemeyen İlhan Selçuk, günün değerlendirmesi için arıyordu. Hal hatırdan sonra “Ne o Rahmaninov mu dinliyorsun?” diye sordu. Çalışmaya o kadar dalmıştım ki ne dediğini algılayamadım! “Rahmaninov’un 2. Piyano Konçertosu en sevdiğim parçadır!” diye ekledi. O anda CD çalarımda Rus besteci Sergey Rahmaninov’un 2. Piyano Konçertosu çalıyordu. Kısık sesle dinlememe karşın telefonda müziği duymuştu. Zaman zaman klasik müzik üzerine söyleştiğimizde bu sanat dalında da ne kadar birikimli duygular içinde olduğunu öğrenirdim. Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşunda önemli katkıları olan yeniçerilerin piri Hacı Bektaş Veli ile ağabeyi Turhan Selçuk’un, Türkiye Cumhuriyeti’nde aydınlanma pusulası İlhan Selçuk’u “Kevser Şarabı” ile dün karşılarken, ilginç bir rastlantı, TRT 3’te Rahmaninov’un 2. Piyano Konçertosu çalıyordu! Bu olayı 25 Haziran 2010’da bu köşede yazmıştım. Salı günü Selçuk kardeşler için Türkiye Gazeteciler Cemiyeti bir anma günü düzenledi. O gün TRT Radyo 3 “Sabah Kuşağı” programında yine Rahmaninov’un 2. Piyano Konçertosu çalıyordu! Teşekkürler “Sabah Kuşağı”… 2 Ekim’de TBMM’yi çalıştırmayı planlayan hükümet, kapsam değişikliği yapabilir İki kıyaslama! Birincisi… TRT’de bir programda konuşan taze Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan “Yeni Türkiye’nin inşasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun uyumu Türkiye’yi şaha kaldıracak!” dedi. Anımsayalım… 2003 Temmuzu’nda Sultan, Bayrampaşa Şehir Parkı’nda bir atı şaha kaldırmak istemişti. Ama at onu sırtından atmıştı. Bir atı bile şaha kaldıramayan Sultan, şimdi Türk halkını da acaba öyle mi şaha kaldıracak? İkincisi… İzlanda 3 – Türkiye 0… İzlanda 320 bin Türkiye 75 milyon… Litvanya 73 – Türkiye 61… Litvanya 3 milyon – Türkiye 75 milyon… Gözler Suriye tezkeresinde EMİNE KAPLAN ANKARA ABD’nin IŞİD Eylem Planı’nı açıklamasının ardından gözler hükümetin alacağı karara ve 4 Ekim’de süresi dolacak olan Suriye tezkeresine çevrildi. TBMM, torba yasa ve 3 uluslararası sözleşmenin çıkarılmasının ardından 1 Ekim’e kadar tatile girdi. AKP yönetimi, 1 Ekim’de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın konuşmasıyla açılacak Genel Kurul çalışmalarına Kurban Bayramı ne deniyle 14 Ekim’e kadar ara vermeyi planlıyordu. Ancak Suriye tezkeresinin süresinin 4 Ekim’de dolacak olması nedeniyle yeni bir değerlendirme yapılıyor. Tezkerenin süresinin 1 yıl daha uzatılmasına karar verilmesi durumunda KOMUTA KADEMESİ DEVLET GÜNÜ İÇİN KÖŞK’E TAM KADRO GİTTİ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) IŞİD’e karşı yürütülecek plan öncesinde Ankara’da son gelişmeler “Devlet Günü” çerçevesinde yapılan görüşmelerde ele alındı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dün ilk olarak MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı kabul etti. Fidan’ın ardından saat 14.00’te Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu kabul eden Erdoğan’ın son konukları ise TSK komuta kademesi oldu. Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ve beraberindeki kuvvet komutanlarını Köşk’te kabul etti. Erdoğan, normalde yalnızca Özel ile görüşüyor, komutanlarla olağan görüşme yapmıyor. Ancak komutanların bu haftaki görüşmeye Erdoğan’ı tebrik amacıyla katıldıkları belirtildi. “Devlet Günü”nün yanı sıra Ankara’nın dünkü önemli gündem maddelerinden biri de Başbakanlık’taki makro ekonomi toplantısıydı. Başbakan Davutoğlu başkanlığındaki toplantıda son ekonomik tablolar ele alındı. TBMM’nin 2 Ekim’de çalıştırılması üzerinde duruluyor. Suriye’ye asker gönderilmesine ilişkin tezkerede, Suriye’deki ihtilafın bölgesel ve uluslararası barış, güvenlik ve istikrara yönelik giderek artan bir tehdit oluşturduğu belirtilerek kimyasal tehdit, Türkiye sınırlarına saldırı ve göç dalgasına işaret edilmişti. Yeni gelecek Suriye tezkeresinde değişiklik yapılıp yapılmayacağı ise henüz netlik kazanmadı. ABD’nin IŞİD hedeflerine yönelik yapacağı operasyonlara katılmayı düşünmeyen hükümetin, olası gelişmeleri düşünerek tezkerede hava sahasının yabancı unsurlar tarafından kullanılması da dahil bazı değişiklikler yapabileceği dile getiriliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle