02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 AĞUSTOS 2014 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 IŞİD teröründen kaçan 4 bin Ezidi Habur’dan giriş yaptı binlercesi ise hâlâ sınır kapısında Sınırda acı bekleyiş MAHMUT ORAL HABUR Irak’ta IŞİD saldırılarından kaçanlar için Türkiye’nin Kuzey Irak’ın Duhok kenti yakınlarındaki Şarya bölgesinde kamp kurmak için hazırlıkları sürerken IŞİD teröründen kaçan yaklaşık 4 bin Ezidi, Habur Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye sığındı. Binlercesi ise Habur Sınır Kapısı önünde giriş için bekliyor. Türkiye ise göç dalgası karşısında hazırlıksız yakalandı. Türkiye’nin Erbil Başkonsolosluğu Ezidilere vize kolaylığı sağlarken, Habur’un karşısındaki Halil İbrahim Sınır Kapısı’nda ise peşmerge yetkilileri, bölge ülkelerine yeni bir göç dalgasını önlemeye çalışıyor. Kuzey Irak’ta IŞİD ile peşmerge ve diğer Kürt güçleri arasında çatışmaların sürdüğü Sincar (Şengal) bölgesi ve çatışmaların yaşanmadığı Şeyhan ve çevresindeki köylerde özellikle Ezidiler arasında çok büyük bir korku hâkim. Bu korku Ezidileri topraklarını terk etmeye zorluyor. Binlerce Ezidi, Türkiye’ye gelmek istiyor. Ancak pasaport onlar için çok büyük bir sorun. Pasaportu olanlar Türkiye’nin Erbil Konsolosluğu’ndan kolaylıkla vize alabilirken, pasaportu bulunmayanlar ise pasaport çıkarmakta zorlanıyor. Çünkü Kürt yetkililer, bölge ülkelerine bir göç dalgasının yaşanmasını istemiyor. Son 2 gün içerisinde Türkiye’ye gelmek için Halil İbrahim Gümrük alanına geldiği belirtilen en az 1500 Ezidinin, DAVUTOĞLU’NDAN IŞİD’İ MEŞRULAŞTIRAN SÖZLER Haber Merkezi Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu NTV’ye yaptığı açıklamada “Tek bir Ezidi ve Hıristiyan kapıda bekliyor değil. AFAD çok ciddi bir yardım paketini Kuzey Irak’a aktardı ve Irak helikopterleriyle Sincar dağlarına atıldı” dedi. Irak’ta kurulacak 10 bin kişilik kampın DuhokZaho yakınlarında olacağını belirten Davutoğlu, “Suriye tecrübesinden sonra yapmak istediğimiz şey mümkünse bütün imkânlarımızla Kuzey Irak’ta bir sınır oluşturup orada kamplar kurarak insanları yaşadıkları topraklardan uzak alana çekmemek. Bunu Suriye ile yapamadık çünkü öyle bir tampon bölge yoktu” dedi. Davutoğlu, Mupeşmergenin yaptığı kontrollerde pasaportları olmadığı anlaşılınca yeniden Irak’ın iç kesimlerindeki yerleşim birimlerine yönlendirildiği ifade edildi. Duhok yakınlarındaki Şarya bölgesinde IŞİD saldırılarından kaçan Türkmen, Ezidi ve diğer mağdurlar için kamp kurmaya hazırlanan Türk yetkililer, olağanüstü bir göç dalgasını beklemediklerinden ülke içerisinde herhangi bir hazırlık da yapmıyor. Yetkililer, Türkiye’ye giriş yapan Ezidilerin sayısı konusunda resmi bir açıklama yapmazken yerel kaynaklar son 3 gün içerisinde 3 ile 5 bin arasında Ezidinin Türkiye’ye giriş yaptığını aktarıyor. Yerel kaynaklar, sivil girişlerin birkaç gün öncesine göre yüzde 300 sul Konsolosluğu’nu basarak 49 kişiyi rehin alan IŞİD’in “öfkeyle bir tehdit olduğunu” belirterek “Sünni Araplar dışlanmasaydı bu öfkenin birikmeyeceğini” söyledi. Bölgede kaos olduğunu dile getiren Davutoğlu, “IŞİD radikal, terörize gibi bir yapı olarak görülebilir ama katılanlar arasında Türkler, Araplar, Kürtler vardır. Oradaki yapı, daha önceki hoşnutsuzluklar, öfkeler büyük bir cephede geniş bir reaksiyon doğurdu” dedi. l IŞİD Karakuş’a girdi haçları söktü el yazmalarını yaktı 100 bin Hıristiyan kaçıyor arttığını ifade ediyor. Kuzey Irak’ın Halil İbrahim Gümrüğü’ndeki yığılma nedeniyle pasaport işlemlerinde uzun kuyruklar oluşuyor. Gümrük alanında peşmerge araçsız girişlere de izin vermiyor. Bu yüzden sadece pasaportu eksiksiz olan Ezidiler bindikleri araçlarda bekliyor. Ezidiler, saatler süren bekleyişin ardından Türkiye’ye geçebiliyor. Türkiye’ye sığınan binlerce Ezidi’nin yaşadıkları dramlar: İki çocuğum ezildi ikisi ise Mahmur kayıp IŞİD’in MAHMUT ORAL MİDYAT IŞİD’in Irak’ın kuzeyindeki Sincar’da (Şengal) düzenlediği kanlı saldırılardan kaçan binlerce Ezidi Türkiye’ye sığındı. Türkiye’yi “Avrupa’ya gitmeden önceki güvenli liman” olarak gören Ezidiler Diyarbakır, Batman, Şanlıurfa, Mardin, Silopi, gibi merkezlere ulaştı. IŞİD terörü Ezidi aileleri parçalarken Mardin’in Midyat ilçesinin Kürtçe adı Bacini olan Güvenli köyünde bir konağa sığınan yaklaşık 200 Ezidi, canlarını kurtardıklarına sevinemeden geride kalan yakınlarının ne olacağını düşünüyor. Türkiye’yi “Avrupa’ya gitmeden önceki güvenli liman” olarak gören Ezidilerin bir kısmı, Silopi’deki afet evlerine, bir kısmı Diyarbakır’a bir kısmı da Şanlıurfa ve Batman’daki Ezidi köylerine gitti. Batman Belediyesi’nin konuk evine 50 ailenin sığındığı belirtildi. Silopi’de konutevlerine sığınan Halit Çuko, Sincar’ın (Şengal), Sinun nahiyesine bağlı Dugur köyünden eşi Kamer ile birlikte acılarından en büyüklerini yaşadı. Çuko ile birlikte Türkiye’ye gelen 20 ailenin geçici olarak sığındığı Silopi’deki konut evlerde bir araya geldik. Halit Çuko, IŞİD’in köylerini bastığı zaman evine ulaşmaya çalışırken korkunç bir manzarayla karşılaştı. Eve varıp 7 yaşındaki Ferya, 8 yaşındaki Halide, 9 yaşındaki Basima ile 10 yaşındaki Besma ile kaçmaya başladıklarını ancak çocuklarının kaçarken yere düştüklerini, çocuklarını arbedenin ortasında bırakmak zorunda kaldığını anlatan Çuko, 2 çocuğunu gözlerinin önünde ezilerek öldüğünü diğer 2 çocuğuna ne olduğunu ise bilmediğini gözyaşları içinde anlattı. Yaşadığı dehşetin etkisini üzerinden atamayan anne Kamer Çuko ise acıyı anlatacak kelime bulamıyor. IŞİD teröründen kaçan Ezidilerden yaklaşık 200 kişi de Midyat ilçesinin Kürtçe adın Bacini olan Güvenli köyünde, Avrupa’da yaşayan Ezidilerin yaptırdığı bir konağa sığındı. Bölgede “Kasra Bacini” (Bacini Konağı) adı verilen evde kadınlar ve çocuklar ayrı bir salonda, erkeklerse başka bir salonda yatıyor. Hasta olan ve sadece ilaçlarını yanına alarak Şeyhan bölgesinden kaçan ilkokul öğretmeni Davut Muhammed Hıdır, “IŞİD, onlarca arabayla Şengal’e (Sincar) saldırdığında kadınlarımızın ve çocuklarımızın kaçırıldığı haberi ulaştı bize. Biz de bu korkuyla her şeyimizi geride bırakıp kaçtık. Geride kardeşlerim ve annemle babam kaldı. Bu hırs, bu öfke, bu düşmanlık neden? Böyle bir Müslümanlık olamaz. Böyle Müslümanı en önce Müslümanın reddetmesi lazım. Birleşmiş Milletler’den, IŞİD için acil müdahale kararı bekliyoruz. Güvenli olduğuna inandığımızda döneceğiz” dedi. Dış Haberler Servisi Irak’ın Kürt bölgesine saldıran IrakŞam İslam Devleti’nin (IŞİD) önceki geceki hedefi Hıristiyan nüfusun yoğun olduğu Karakuş ve çevresi oldu. IŞİD militanlarının ilerleyişi ve peşmergenin alandan çekilmesi üzerine yaklaşık 100 bin Hıristiyan Karakuş, Tel Keyf ve Bartulla kasabalarını terk etmek zorunda kaldı. Kerkük’te olduğu sanılan Irak Keldani Patriği Louis Sako, IŞİD militanlarının bu bölgeleri ele geçirdiğini, kiliseleri işgal ettiğini, haçları söktüğünü, yaklaşık 1500 el yazmasını ateşe verdiğini söyledi. AFP’ye konuşan Sako, yaklaşık 100 bin Hıristiyanın yanlarına bir şey alamadan, kiminin ise yalınayak evlerini terk etmek zorunda kaldığını anlattı. IŞİD’den kaçan sivillerin güvenli Kürt bölgelerine ulaşmaya çalıştığını kaydeden Sako, gerek Bağdat gerekse Erbil yönetimlerini sivilleri korumakta başarısız olmakla da suçladı. Sako, yaşananları “insani felaket” olarak nitelendirerek “umarım soykırımın engellenmesi için çok geç kalınmamıştır” dedi. BBC’nin haberinde, Kerkük ve Süleymaniye Keldani Başpiskoposu Joseph Thomas’ın, “Karakuş, Tel Keyf, Bartulla ve Karamleş kent ve kasabalarının halkının kaçtığını biliyorum” sözleri aktarıldı. Irak’ın Ninova bölgesinde de 40 binden fazla Süryani ailenin yerlerini terk ettikleri bildirildi. Yakın zamanda, IŞİD’in Musul’u ele geçirmesi üzerine binlerce Süryani Ninova’ya sığınmıştı. l PEŞMERGE KAMPI BOŞALTTI eline geçti Çuko ailesinin dramı Silopi’de hiçbir şeyin olmadığı bir konutta kalan anne Kamer Çuko acıyı anlatacak kelime bulamıyor. Geride anne, baba, çocuklar kaldı Xevla Veli Murat adlı kadın da ilaçlarını gösterip “Ne olur bize doktor gönderin” diyor yaşlı gözlerle. Biraz ileride birkaç genç kadın görüyoruz. Verandanın trabzanlarında elleri yüzlerine dayalı son derece düşünceli bir halleri var. Yenileriyle konuştukça parçalanmışlık büyüyor. Birinin adı Afrin Hıdır Ahmet, 21 yaşında ve 4 yıllık evli. Ama 4 yıldır da eşini göremiyor. Çünkü yoksulluktan bıkan eşi Almanya’da garsonluk yapıp para biriktirmeye çalışıyor. Milad Memo Selim adındaki 18 yaşındaki arkadaşı da öyle. Bu ikisinin de eşi aynı nedenle Almanya’da. Her ikisi de daha gençliklerini yaşamadan IŞİD’in eline düşmekten son anda kurtulmuşlar. Çünkü IŞİD’in Şengal’de, Ezidi evlerini basarak yanlarına Ezidi aileleri alıp kadınlarını kaçırarak ilerlediğini duyduklarında, çareyi her şeylerini, yakınlarını, varlıklarını bırakıp kaçmakta bulmuşlar. Almanya’ya eşlerinin yanına gitmeyi umuyorlar, ama şimdilik tek yakınları Bacini Kasrı’ndaki diğer Ezidiler. Şehnaz İlyas Veli adlı genç kadın da 2 çocuğunu yanına alarak kaçmış, ancak annesi, babası, kardeşleri ve onların çocuklarını geride bırakmak zorunda kalmış. Hacı Kasım Mirza ise 40 kişilik ailesinden sadece gelini Elmas Hasan Hıdır ile bir de torununu getirebilmiş beraberinde. Oğulları, kızları, torunları ve eşi geride kalmış. Her şeyimizi geride bıraktık 50 yaşlarındaki esmer yüzlü Leyla Reşo’nun öyküsü daha da acıtıyor canımızı. “4 erkek, 2 de kız kardeşim var. Onları büyütebilmek için hem anne, hem baba hem de abla oldum. Bin bir güçlükle Şengal’de 2 katlı 8 odalı saray gibi bir ev yaptırmıştım aileme. Ama hepsi pazar gecesi saat ikide bitti. IŞİD, ağır silahlarla köyümüzü bastı. Yalınayak dağlara kaçtık. Bir kardeşim ile 3 kızının geride kalıp, IŞİD’in elinde esir düştüğünü söylediler. Bazıları IŞİD’in onları boğduğunu söylüyor. Köylüler, 250 genç kadının IŞİD tarafından kaçırıldığını söyledi. Geride kalan bazılarının IŞİD’in eline geçmemek için intihar ettiğini de söylediler” dediğinde, geride kalanları düşünüyoruz. ‘Silahımız olsa savaşırdık’ yalınayak dağlara kaçtık’ Genç sığınmacılardan 22 yaşındaki ‘Baskın oldu, Kajin Şemo Hıdır ise “Birçok kişiyi öldürdüler. Silahımız olsa savaşırdık, ancak çaresiz kalınca kaçmak zorunda kaldık” dedi. 25 yaşlarındaki Nedo Haydar adlı genç kadın ise tek başına kaçabilmiş. Kaçarken pasaportunu da yanına alabildiği için kendisini şanslı hissetse de aklı Sincar Dağı’nda geride bıraktıklarında. Dış Haberler Servisi IrakŞam İslam Devleti (IŞİD) militanlarının dün Musul’un Mahmur ilçesini ele geçirdiği iddia edildi. AA’nın haberine göre, IŞİD’in ilçeye yönelik yoğun saldırılarının ardından peşmergeler bölgeyi terk etti. DHA’nın haberinde de Erbil’e 50 km. mesafedeki Mahmur ilçesini IŞİD militanlarının ele geçirdiği duyurulurken, peşmerge ile IŞİD militanları arasında MusulErbil arasındaki Kelek bölgesine yakın yerleşimlerde çatışmalar çıktı. Haberde, önceki gece IŞİD’in eline geçmeden tahliye edilen ve geceyi Erbil’de parkta geçiren Mahmur kampı sakinlerinin ise dün Ranya bölgesine doğru yola çıktığı kaydedildi. Bazı peşmerge kaynakları ise bölgenin halkın güvenli yerlere taşınması için bilinçli olarak boşaltıldığını ve Irak uçaklarının bölgeyi havadan bombaladığı belirtiyor. Peşmerge ile PYD ve silahlı kanadı YPG, Zumer, Rebia ve Sincar yakınlarında üç ayrı noktada IŞİD’e karşı birlikte savaşıyor. Irak ordusu özellikle Musul’da hava operasyonları gerçekleştirdi. IŞİD’in üs olarak kullandığı bir cezaevine düzenlediği saldırıda 30 kişinin öldüğü iddia edilirken, Irak devlet televizyonu ölenlerin sayısını 60 olarak duyurdu. IŞİD militanları başkent Bağdat’a akan Dicle Irmağı üzerinde yer alan ülkenin en büyük barajı olan Muslu barajını ele geçirdiklerini iddia etti. Peşmerge sözcüsü Halgurd Hekmar ise baraj etrafındaki çatışmaların sürdüğünü söylemekle yetinip kontrolün kimde olduğunu belirtmedi. IŞİD’den yapılan açıklamada örgütün bütün yönlerde ilerleyeceği ve “büyük hilafet devletinden vazgeçmeyeceği” vurgusu yer aldı. Örgüt son beş günde toplamda 17 hedefi kent, kasaba ve baraj dahil ele geçirdiğini öne sürdü. Irak’ın Kerkük kentinde dün mültecilerin bulunduğu Şii camisine bombalı araçla düzenlenen saldırıda en az 6 kişi öldü. Hastane yetkilileri 37 kişinin de yaralandığı saldırının hedefindekilerin Amerli, Beşir ve Taza kentlerinden kaçanlar olduğunu söyledi. Başbakan Yardımcısı Arınç’ın, “Ne eşitliği, koskoca Başbakan’la nasıl eşit olabilirler” sözü şaka gibidir. Ama yakın gelecekte zirveyi deneyecek bir zorbalığı haber verdiği için hiç de şaka değildir. Başbakan Erdoğan’ın “Affedersiniz bana daha çirkin bir şey de söylediler, Ermeni dediler” sözü de şaka gibidir; ama nasıl bir nefret söylemiyle karşı karşıya olduğumuzu bize açık ve net bir şekilde gösterdiği için ciddiye alınmalıdır. HHH Türk diplomatlarının ve ailelerinin “alıkonulduğunu” söyleyen Dışişleri şaka gibidir; diplomatların hâlâ IŞİD’in elinde rehin tutuluyor olması ise hiç de şaka değildir. Şaka gibi olmayan bir başka gerçek ise sınırımızın hemen ötesinde Kürtlerin sınırlarını korumak için savaşa girişmesi ve IŞİD’in neredeyse Musul’dan başlayarak sınırımıza kadar tüm bölgeyi egemenliği altına almış olmasıdır. Öyle anlaşılıyor ki Türkiye’nin ilan edilmemiş bir savaş yürüttüğü ve isyancıları desteklediği Suriye’deki Kürt bölgesi ile Irak’taki Kürt bölgesinin bağlantısını kesmeyi kafasına koymuş olan IŞİD’in çok yakın bir zamanda tehlikeli komşumuz olması muhtemeldir, hatta neredeyse bir gerçektir. İşaretler, IŞİD’in yalnız komşu değil, Türkiye içinde de bir güç olmaya başladığını gösteriyor. HHH İslamcı terörün tırmanışının tarihi epeyce eskidir. Bir başlangıç arıyorsak, Sovyetler’in desteği ile kısa bir süre ABD desteğindeki Taliban’a direnebilen laik, demokrat, sosyalist Afganların yenildikleri tarihi esas alabiliriz. O tarihten bu yana gittikçe büyüyen ve genişleyen, terörü yöntem olarak benimsemiş bir İslamcı hareket tüm Ortadoğu’da neredeyse egemendir. Kimi zaman alçalan, kimi zaman ise kanlı bir şekilde yükselen İslamcı hareket artık bölgenin inkâr edilmez gerçeğidir. HHH Peki, şimdi ne olacak? İslamcı hareketi denetim altına alabileceğini ve onun yardımıyla bölgeyi yeniden düzenleyebileceğini düşünen Batı yanıldığını nihayet anladı mı? Bunun işaretleri var ama tam bir bilinç halinden söz edemeyiz. Hem gerçeğin kendisini acı bir şekilde göstermesi, yani “ne yapalım bunlar artık buradalar” analizinin egemen olması, hem de terörün korkutucu gücü, Batı’nın elini kolunu bağlamışa benziyor. Tarihi hata, Türkiye’yi de kapsayacak bir şekilde “tarihi uzlaşmaya” dönüşmek üzere. Batı bu zengin petrol bölgesinin yeniden haritalanması işine sanki çoktan razıdır ve bu rızanın içine IŞİD ve benzeri güçlerin dahil edilmesi de sanki çoktan kabul görmüş gibidir. HHH Türkiye de, bölgenin tamamı da İslamcı terörün “devletleştiği” yeni bir aşamaya hazırlanıyor. Bu büyük tehlike karşısında Türkler de Kürtler de gittikçe yalnızlaşıyor ve siyaset alanında İslamcı tehlikenin büyümesine karşı eli kolu bağlı hale geliyorlar. Rehine olan galiba yalnızca Türk diplomatlar ve aileleri değil, tüm bölgede “laik, demokratik cumhuriyet projesi”nin kendisidir. İslamcı bağnazlık kafa kesip kol kırmaya, kadınları köleleştirmeye ve bunu sözde “asrı saadet” çarşafı altında gizlemeye, doğallaştırmaya çabalıyor ve Müslümanlardan ne ideolojik ne de pratik ciddi bir itiraz geliyor. Batı ise kendi imalatı olan bu gelişmenin yalnızca seyircisidir. HHH Şaka gibi değil mi? Ama hiç de şaka değildir. Yalnız Batı’nın aymazlığından söz etmiyoruz; “Affedersiniz daha çirkinini söylediler, Ermeni dediler” gerçeğinden, “Ne eşitliği, kim ki bunlar Başbakan’la eşit olacaklar” gerçeğinden söz ediyoruz. Bu gerçekler yukarıda anlattığımız gerçeklerden bağımsız değildir. Bizim muktedirlerimiz şimdilik sessiz kalmanın hem ideolojik ortaklık, akrabalık nedeniyle, hem de mutlak iktidara giden yolda öyle gerektiği için şimdilik işi şaka ile karışık geçiştiriyorlar. Sonrası hepimiz için büyük aldanış olacaktır zaten. Şaka Gibi Gerçekler Sınırda çatışma: 1 Suriyeli öldü ŞANLIURFA (DHA) Ceylanpınar’daki Telhamut Çadırkentine birkaç kilometre uzaklıktaki Ateşoğlu Piyade Hudut Karakolu’nda kule ve kulübelerde nöbet tutan askerler, Suriye tarafından 3 kişilik grubun Türkiye’ye geçmeye çalıştığını fark edince “dur” ihtarında bulundu. Ancak grup, askerlerin uyarısına uzun namlulu silahlarla ateş açarak karşılık verdi. Çıkan çatışmada Suriyeli Yusuf İbrahim öldürülürken, 2 kişi ise teslim oldu. Teslim olanların kaçakçı olduğu iddia edildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanlığı, SuriyeTürkiye sınırında, Suriye tarafında bulunan 810 kişilik silahlı grubun, Mobil Yol Kontrol Unsurlarının (MYKU) üzerine ateş açtığını bildirdi. Açıklamada, “MYKU personeli tarafından ateşe ateşle karşılık verildi” denildi. Suriye’den Türkiye’ye ateş Yurt Haberleri Servisi IŞİD’ın Irak’ın ortalarına doğru ilerlemesi, Türkmen, Ezidi ve gayri müslümlerin de aralarında bulunduğu yüz binlerce kişinin güvenli bölgelere doğru kaçmaya başlamasının ardından Türkiye sınırında da güvenlik önlemleri artırılıyor. Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde de önceki gece hava hareketliliği yaşandı. Çok sayıda uçak, önceki gece saat 22.00 sıralarında Yüksekova üzerinden geçerek Irak sınırına doğru gittti. Uçaklar, bir süre sonra aynı güzergâhtan geri dönerken hava hareketliliği gecenin ilerleyen saatlerine kadar devam etti. Hava hareketliliği
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle