29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 AĞUSTOS 2014 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER ‘Kamu reklamı kıyağını Meclis araştırsın’ 7 CHP lideri kaymakamlığın engelleme çabalarına karşın Bağcılar’da binlerce kişiye seslendi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP; iktidara yakın medya kurumlarına “kamu reklamı kıyağı”nı TBMM gündemine taşıdı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, devlet kurumlarının ve şirketlerinin ulusal gazetelere ve televizyonlara verdikleri ilan ve reklamlarda “siyasi militanlık” düzeyinde ayrımcılık yapıldığını belirterek, bu konunun Meclis tarafından araştırılması için önerge verdi. CHP’ye yasak girişimi HAZAL OCAK CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bağcılar Kaymakamlığı’nın engelleme girişimine karşın dün akşam Bağcılar Meydanı’nda binlerce kişiye hitap etti. Engelleme girişimini eleştiren Kılıçdaroğlu “Diktatör bozuntusu, bize burayı yasaklamış. Sen bizi engelleyemezsin. Yasak getirerek sözde bizim geri adım atacağımızı düşünmüş CHP’yi, Kuvayi Milliye’yi anlayamazsın” dedi. Kılıçdaroğlu’nun Bağcılar Meydanı’nda dün 21.00’de gerçekleştirilecek olan miting ve konsere birkaç saat kala Bağcılar Kaymakamlığı “trafiği olumsuz etkileyebileceği” gerekçesiyle izin verilmeceğini açıkladı. CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin ve CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, miting öncesi Bağcılar Meydanı’na giderek basın açıklaması yaptı. Meydanda 8 TOMA, 300’e yakın çevik kuvvet polisinin olduğuna işaret eden Tekin, Kılıçdaroğlu’nun “Bu yasağı kabul etmemiz mümkün değildir. Konser iptal edilebilir ama ben geleceğim otobüsün üzerinden Bağcılar semtindeki yurttaşlarımızla buluşup 5 dakika da olsa onlarla merhabalaşmaya geliyorum. Gelsinler, benim girişimi engellesinler” dediğini aktardı. Tekin “Faşizm geliyor, diyorduk. Maalesef faşizm geldi” dedi. Bağcılar mitinginin engelleme girişiminin duyulması üzerine CHP örgütlerinden yurttaşlar, Bağcılar’a akın ederek meydanı hıncahınç doldurdu. Ankara’dan 19.00’da İstanbul’a hareket eden Kılıçdaroğlu, saat 21.00 sıralarında alana havai fişek gösterisi altında girdi. Bağcılar Meydanı toplanan binlerce yurttaş, “Tayyip milletin adamı değilsin, Banker Bilo’nun babasısın” yazılı dövizleri taşıya Galiba Cumhurbaşkanı Seçmiyoruz... Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ile yandaşlarına bakarsanız 10 Ağustos’ta 12’nci cumhurbaşkanı değil, birinci başkabadayı ya da birinci başmeddah seçilecek! Önce andığım sözcüklerin anlamına değinelim. Kabadayı: Kendine özgü namus kuralları olan ve bunun dışına çıkmayan, iyi dövüşen, korkusuz kimse. Meddah: Eskiden kahvelerde vb. yerlerde hoş öyküler anlatarak, taklitler yaparak halkı eğlendiren sanatçı. (Mec.) Aşırı övgüde bulunan kimse, övücü. (Arkadaş Türkçe Sözlük / Ali Püsküllüoğlu’nu (1935 24 Haziran 2008) da Türkçemize katkıları nedeniyle saygı ve özlemle anarak...) Püsküllüoğlu’nun tanımları doğrusu cuk oturmuş. Özellikle de “kendine özgü namus kuralları olan ve bunun dışına çıkmayan” bölümü. Gerçekten Erdoğan’ın kendine özgü namus kuralları var. Bunlar için binlerce örnek vermek olası. Varsa yoksa Mısır’daki Rabia ile Gazze’deki Filistinli çocuklar ve kadınlar. Gezi’de, o dönemde destan yazan(!) polislerin hedefi olarak can veren çocuklarla gençler ve onların ağlayan anneleri sanki yer yarılmış da içine girmişler. Gazze’de İsrail’in acımasız saldırıları ile öldürülen çocuklarla kadınlara gözyaşı, ama Irak’ta IŞİD’in saldırıları sonucu canlarını veren ya da yurtlarından kaçmak zorunda bırakılan 40 bin dolayında Türkmene üzüntü açıklaması bile nanay. Örneğin Berkin Elvan terörist, IŞİD’ciler değil. Ayakkabı kutusundaki dolarlar, evdeki parayı sıfırlama öğütleri namus sorunu değil, darbe girişimi... HHH Meddah, geleneksel seyirlik oyunlarımızdan Ortaoyunu’nun tek kişilik göstericisi. Elinde dinlerken dalıp giden izleyicileri yere vurarak ortama sokan bastonu, boynunda terini silmek için doladığı peşkiri. Bizim başmeddah adayı, sopa kullanmıyor ama rakiplerine vurdukça vuruyor. Boynunda ise ya gittiği ilin futbol takımının atkısı ya da Doğu ve Güneydoğu’da renk renk poşular. Gençler bağladığında “terör örgütü üyeliği kanıtı” olan poşular, onun omzunda oy avlamaya yarayan kapanca ya da ökse gibi görünüyor. Ama meddahın mecazi anlamı “aşırı övücülük” de yabana atılmayacak bir özelliği. Kimleri övüyor? Duraklama ve gerileme devirlerinin Osmanlı sultanları. Öncülleri Menderes ve Özal. Kardeşlerim diye söz ettiği kimi Sünni diktatör ve can alıcılar. Bir yandan “76 milyonu kucaklıyorum” diyor, öte yandan rakip partilere, adaylarına ve onlara oy veren 40 kusür milyona başta Alevilere verip veriştiriyor. Öykü anlatmakta ise kimse eline su dökemiyor. Birileri de sanıyor ki cumhurbaşkanı seçiliyor. HHH Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın (AGİT) “2014 Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Seçimleri Sınırlı Seçim Gözlem Heyeti”, Türkiye’de çalışmalarını sürdürüyor. Uzun dönemli gözlemci Bayan Barbara O’shca’ye de paylaşımda Cumhuriyet gazetesi ile İstanbul’daki öteki yayın organları düşmüş. Başlıca merak ettikleri; medyanın yayın politikaları, TRT’nin uygulamaları, adaylardan Erdoğan’ın rakipleri ile savaşımda kullandığı devlet olanaklarının yarattığı dengesizlik. Korkarım seçimi Erdoğan kazanırsa, üçüncü dünya ülkeleri ile kimi diktatörlük ama baştakinin sürekli kazandığı seçimler için söylenenlere benzer değerlendirmeler Türkiye için de dile getirilecek. Cumhurbaşkanı dokunulmazlığını kazanmak için her yolun geçerli sayılması bakalım başımıza ne dertler açacak. HHH Televizyonda, yurtdışında yaşayan ve oy kullanmak için yola düşüp gümrük kapısındaki sandık kuruluna gelen bir aile. Ama oy kullanamamışlar. Sandık kurulu başkanı demiş ki “Siz oyunuzu yurtdışında kullanmışsınız. Kayıtlarda öyle görünüyor.” Yurtdışı seçmenler “Biz oy kullanmadık” diye direnmişler ama faydasız. İşin hem ağlanacak hem gülünecek tarafı ise ne Yüksek Seçim Kurulu’ndan (YSK) ne de aday gösteren muhalefetteki partilerden tık var. Tam da yeri göğü inletmeye olanaklı somut bir olay. Ama dediğim gibi kimsede tık yok. n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yerel seçimlerde yolsuzluk yapıldığı iddialarının ardından uluslararası örgütler cumhurbaşkanı seçimlerinin güvenliğini ve tarafsızlığını denetlemek için Türkiye’yi üs olarak belirledi. Yerel seçimlere gözlemci göndermeyen örgütler, ilk defa yapılacak olan cumhurbaşkanı seçimlerinde Türkiye’yi izlemeye alacak. Bu çerçevede, AGİT Parlamenter Asamblesi ve Avrupa Konseyi Parlamenter Asamblesi’nden 3 ayrı ekip Türkiye’ye geliyor. AKPM’den aralarında Rum vekilin de yer aldığı 28 parlamenter bugün Türkiye’de olacak. Seçimler gözlemlenecek CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bağcılar’da büyük bir coşkuyla karşılandı. (Fotoğraflar: HAZAL OCAK / AA ERHAN ELALDI) rak sloganlar attı. Halka seslenen Kılçdaroğlu “Bütün meydanlarda, caddelerde fotoğrafı var Hitlerin Almanyası’nda olduğu gibi. Hiçbir zaman moralimizi bozmayacağız. Yürekli olacağız. Ülkemizi insanımızı seviyorum. Bu milletin parayla satın alınmayacağını göstereceğiz” diye konuştu. Meydan yasağına ilişkin de konuşan Kılıçdaroğlu “Ahlaktan yoksun bir diktatör bozuntusu yasak getiriyor. Kimsin sen. 2 vali var. Birisi izin veriyor birisi yasak getiriyor. AKP’ nin ininde 2 paralel yapı var. Paralel yapı görmek istiyorsan öt bakalım. Kim izin veriyor kim yasak getiriyor. Diyor ki ben milletin adamıyım sen milletin adamı değilsin. Bütün üçkâğıtçıların, bütün palavracıların adamı bütün hırsızların bütün rüşvetcilerin Adamı. Hırsızdan rüşvetçiden, cumhurbaşkanı olmaz. Bu millet bunu kaldıramaz. Mücadelemizi yapacağız, mücadelemiz kutsal mücadeledir” dedi. Erdoğan’ın toplumu ayrıştırdığını ifade eden Kılıçdaroğlu “Bu ülkede şimdilik bir bölücübaşı var. Adı Recep Tayyip Erdoğan. Bu ülkenin birliği dirliğe güzelliğe ihtiyacı var. Bu milletin bölünmeye, kavgaya ihtiyacı yok” dedi. “Yolsuzlukla rüşvetle beslenen bir hükümet olmaz” diyen Kılıçdaroğlu “Kul hakkı yiyen bir hükümet olmaz. 10 Ağustos’ta sandığa gideceğiz. Cumhurbaşkanı adayı hırsızlık yapmamalı. Aile boyu pisliğe bulaşmamalı. Dindar değil din ticareti yapıyor” ifadelerini kullandı. İnşaattan insan kemikleri çıktı n TUNCELİ (AA) Tunceli’de Atatürk Mahallesi Cem Emir Caddesi’nde bir inşaatın yanında çevre düzenlemesi çalışması yapan işçiler, insan kemiklerine rastladı. Tunceli İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı olay yeri inceleme ekipleri, kemiklerin bulunduğu alanda çalışma yaptı. Ekiplerin çalışmasının ardından torbalara konulan kemiklerin, incelenmek üzere Adli Tıp Kurumu’na gönderileceği belirtildi. Vatandaşlar, inşaatın yakınlarında yıllar önce mezarlık bulunduğunu söyledi. n ANKARA (AA) Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), lise son sınıf öğrencilerinden sorumlu dersi bulunanlar için eylülde sorumluluk sınavı yapılmasına, başarılı olmasına rağmen devamsızlıktan kalanların ise devamlı öğrenciler gibi değerlendirilmesine karar verdi. Doğrudan sınıf geçemeyen öğrencilerden bir sınıfta en fazla 3 dersten başarısız olanların sorumlu olarak sınıfı geçtikleri, alt sınıflarda da 6 dersten fazla başarısızlığı bulunanların sınıf tekrarı yaptıklarının anlatıldığı yazıda, yönetmelik hükümleri doğrultusunda sorumlu olarak sınıfını geçen öğrenciler için nisan ve kasımda sorumluluk sınavları yapıldığı belirtildi. Devamsızlık düzenlemesi ‘Türkiye’yi küçük düşürdüler’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran ve IŞİD’in Musul Konsolosluğu baskını ile kaçırdığı rehinelerin yakınlarından Muammer Taşdelen, 49 rehine için 56 gündür hiçbir sonuç alıcı girişimde bulunmadıkları, “görevlerini kötüye kullandıkları ve ihmal ettikleri” gerekçesi ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Dışişleri Müsteşarı Ömer Önhon hakkında suç duyurusunda bulundu. Dilekçeye “change.org” sitesinde toplanan 10 bin imzayı da ekleyen Oran, rehine yakınlarının korkularından sustuklarını söyledi. Oran dün, IŞİD’in elinde 3 akrabası bulunan Muammer Taşdelen ile birlikte Ankara Adliyesi’ne giderek, suç duyurusu ile change.org üzerinden toplanan 10 bin imzalı dilekçeyi teslim et “Devletin birliğini dirliğini sağlayacağını iddia eden Erdoğan, yıllarca danışmanlığını yapmış olan başkonsolosu da Türkiye Cumhuriyeti’nin namusu olan personelini de Çankaya yolunda düzenleyeceği şov için malzeme yapmaktan çekinmedi. Sakın şov malzemesi yapmayın, çünkü 56 gün size yeter. Bir de cumhurun adayı, milletin adamı olacak, sen önce adam ol” diye konuştu. ti. Taşdelen ve Oran dilekçede, “Erdoğan, Davutoğlu ve Önhon bu rehin alma olayı ve sorunun çözülmeyerek Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin itibarının sürekli rencide edilmesi, Devlet alametinin küçümsenmesine, aşağılanmasına yol açmışlardır” ifadeleri kullanıldı. Adliye çıkışında açıklama yapan Oran, 6 aylık kızı ile cezaevine girecek olan Arzu Ceylan Oral, yeniden yargılanma hakkı istiyor: İSKENDERUN (Cumhuriyet) Balyoz davasında 16 yıl hapis cezasına çarptırılan ancak AYM kararının ardından tahliye edilen emekli Albay Dursun Çiçek, tatil yaptığı Hatay’da YAŞ kararlarını eleştirdi. Çiçek, Balyoz davasından yargılan subayların emekliye sevk edildiğine dikkat çekerek “Hukuk, adalet ve medeniyet yolunda olanların bu haksızlığa dur dememesi kabul edilemez” dedi. Çiçek’ten YAŞ’a tepki Bebeğimden ayrılmam SİBEL BAHÇETEPE 6 aylık kızı ile 17 Ağustos’ta cezaevine girecek olan Arzu Ceylan Oral (29), yeniden yargılanma hakkı istiyor. Cezaevi koşullarının bebek için uygun olmadığını, ev hapsi ya da elektronik kelepçe cezası verilmesini talep eden Oral, Adalet Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yetkililerinin sesini duymasını istiyor. Lübnan Tezkeresi’nin geçmemesi için 2006 yılının Eylül ayında düzenlenen savaş karşıtı protestoya katılan Oral, gözaltına alınıp tutuklandıktan sonra 8 ay Ankara Sincan Cezaevi’nde kaldı. Protestodan beraat eden Oral, cezaevindeyken MLKP örgütüne üye olduğu gerekçesiyle Adana Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Karara itiraz eden Oral, avukatının da bilgi vermemesi üzerine davada beraat ettiğini düşünerek hayatına devam etti. 2012’de evlenen Oral, İstanbul’a taşındı ve Şubat 2014’te de minik Z.S. dünyaya geldi. Bir tekstil firmasında şoför olan eşi ile Gaziosmanpaşa’da yaşayan Arzu Ceylan Oral’ın hayatı bu yılın haziran ayında aldığı haberle başına yıkıldı. Yargıtay’ın kendisi ile ilgili hapis cezasını onayladığını öğrenen Oral’ın, cezanın infazı olan 4.5 yıl daha hapis yatması gerekmektedir. Bebeği 5 aylıkken Oral’a verilen 27 günlük infaz ertelemesi de 17 Ağustos’ta doluyor. 10 gün sonra bebeği ile birlikte cezaevine girecek olan Oral, “Bebeğimi, bana en çok ihtiyacı olduğu bu günlerde kesinlikle yalnız bırakmam. Birlikte cezaevine gireceğiz” dedi. Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) ile 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı gibi gösteri ve eylemlere katılmasının yasadışı örgüt üyeliğine gerekçe gösterildiğini belirten Oral, “Yasadışı hiçbir şey yapmadım. Ne yapacağımızı bilmiyorum. Bebeğimin ev ortamında, annesi ve babasıyla büyümesini istiyorum. Cezaevi koşullarının bebeğim için uygun olmadığını biliyorum. Şu an yalnız anne sütü ile besleniyor, yakında mamaya ve yemeklere geçeceğim. Cezaevinde bunları nasıl yapacağım? Orada bunları bulamayacağım. En azından bir ev hapsi ya da elektronik kelepçe cezası verilebilir. Cinayetten insanlar cezaevine giriyor, 2 ay sonra çıkıyorlar. Bebekli anneleri de cezaevine sokuyorlar, bunu anlamıyorum” diye konuştu. Anne Süheyla Şabo da kızı hakkında verilen kararı aldığı günden bu yana gözyaşının durmadığını belirterek “Kızım suçsuz. Cezaevi koşullarının kötü olduğunu biliyorum. Daha önce kızımın yanına Ankara’ya cezaevine gittiğimde, çırılçıplak aramalara maruz kalıyorduk” diye konuştu. STK’LERDEN ‘TAPE’ TEPKİSİ: İstanbul Haber Servisi Sultanbeyli’de MHP ilçe teşkilatı üyesi bir grup genç, MHP Milletvekili Sinan Oğan’ın Meclis’te AKP’li milletvekilleri tarafından darp edilmesini protesto etmek için önceki akşam AKP Sultanbeyli ilçe teşkilatı önüne siyah çelenk bırakmak istedi. AKP’lilerin karşı koyması üzerine çıkan kavgada 3 kişi yaralandı. Polis, kavgayı havaya ateş ederek ayırdı. Meclis gerilimi yurttaşa yansıdı İstanbul Haber Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) başta olmak üzere çeşitli bakanlıklarda çalışan bürokratlara talimatlar yağdırdığını ortaya çıkaran kayıtlar, (tape) sivil toplum kuruluşlarını da harekete geçirdi. Öğrenci Veli Derneği’nden yapılan açıklamada, “Recep Tayyip Erdoğan kendi atadığı bakanlara, milletvekillerine dahi güvenmeyerek, çocukları ve aile ilişkileri üzerinden bir toplumsal dizayn inşa etmektedir. Çocuklarımızın geleceği konusunda ahkâm kesmek, Bilal Erdoğan’ın haddi değildir” denildi. Öğrenci Velileri Derneği tarafından yapılan açıklamada, gazetemizde tapeleri yayım Ülkeyi aile çiftliğine dönüştüremezsiniz lanan 26 Ağustos 2013 tarihli toplantıya dikkat çekildi. Bilal Erdoğan’ın başkanlık ettiği toplantıya bakanlık bürokratları ile ‘17 Aralık’ iddialarına konu olan TÜRGEV, Adnan Oktar’a (Adnan Hoca) yakınlığı ile bilinen İlim Yayma Cemiyeti ile İlim Yayma Vakfı ve Ensar Vakfı gibi siyasi iktidarın paralelinde faaliyet gösteren dernek ve vakıf temsilcilerinin katıldığı anlatılarak, “Toplantının gündeminde imam hatip okulları, karma eğitim, kılıkkıyafet, arsa tahsisi, imar planları, okul yöneticileri ile koordinasyon ve atamalar konusunun yer aldığı anlaşılmaktadır” değerlendirmesi yapıldı. Derneğin açıklaması “Memleketi aile çiftliğine dönüştürmenize izin vermeyeceğiz” ifadeleriyle tamamlandı. Ahmet Şık’a bir ödül daha n İstanbul Haber Servisi Büyükçekmece Belediyesi, 15. Uluslararası Büyükçekmece Kültür ve Sanat Festivali Basın Onur Ödülü gazetemiz kadrosuna yeniden katılan Ahmet Şık ve Nedim Şener’e verildi. Festival jürisi, gazeteci yazar Nedim Şener ve Ahmet Şık’ı “Sadece Türk basınındaki başarılı çalışmalarıyla değil, örnek aydın duruşuyla da” ödüle değer gördüğünü açıkladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle