29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 AĞUSTOS 2014 PERŞEMBE 4 HABERLER Bu Tayyip Cidden Çok Büyük Tehlike Geçenlerde kaybettiğimiz Andrew Mango’nun Türkiye’de tanınmış olan Atatürk kitabının giriş bölümü şöyle biter: “Mustafa Kemal’in doğduğu yıllar Osmanlı İmparatorluğu’nun çökmekte olduğu çıplak gözle görülemiyordu... Ama o dönemde yaşayanların endişelenmek için bazı nedenleri vardı. 19. yüzyılda yaşamış olan bir Osmanlı ıslahatçı bir gün İstanbul’un tıpkı Paris ya da Londra gibi düzenli ve zengin bir kent olacağını yazmış, ama ‘Bu zevkleri biz tadamayacağız... İşin doğrusu bizler herhalde odun, kömür satıp, geçinmeye çalışırken arada kafamızı kaldırıp üzgün gözlerle kente bakacağız’ diye eklemişti. Müslüman Türklerin beynini kemiren soru, ülkenin varlığını sürdürüp sürdüremeyeceği değil, kendilerinin bu ülke içinde yaşamlarını sürdürüp sürdüremeyecekleriydi.” Hemen belirteyim ki, bu satırların Sevgili Nilgün Cerrahoğlu’nun da aynı şekilde dikkatini çekmiş olmasını bir yazısında okunduğumda çok sevindim. Sözü edilen reformcu Ziya Paşa’dır. O kitaba alınan görüşlerini Londra’daki haftalık Hürriyet dergisinin 21. sayısında Kasım 1868’de dile getirmişti. Bugün aradan 1.5 yüzyıl, imparatorluğun tarihe karışmasının üstünden de 92 yıl geçmiştir. Ama, İstanbullu olarak, Ziya Paşa’nın 150 yıl önce dile getirdiği aynı endişeyi taşıyorum. HHH Ben de Ziya Paşa’nın şu endişesini dillendiriyorum: İstanbul bir dünya şehri oluyor, ama orada biz İstanbullu Türkler ne olacağız? Öyle ya, artık Boğaz’ın tepelerinin “bağış yapan!” Arap şeyhlerine peşkeş çekildiği, onlara saray alanı olarak tahsis edildiği, (kalanlar da onları bu fırsatı sağlayan “devletlu”nun ikametine tahsis ediliyor, ondan kalan Boğaz sırtlarında, “devletlu”nun türbesine de yer ayrılıyor.) Tarabya’nın Arabya olduğu, Ada’ya Arap çıkarmasının gerçekleştiği günlere alıştık. Artık İstanbul’da komşu ülkelerden gelenlerin kentimizin nimetlerinden yararlanmalarının yanı sıra, kendi davranış biçimlerini ve âdetlerini dayatmalarına da bir şey diyemiyoruz. Suriye’de Tayyip Bey’in mezhep savaşçılarına silah göndererek taraf olduğu savaşın döküntüleri, görüntüleri, sokaklarımızı, alanlarımızı kapladı. “İstanbul açık şehir” de bunlara alışacak, boyun eğecek, “başüstüne!” diyeceksiniz. Ama o da yetmiyor! Artık mezhep savaşçısı, camileri bile yakmaktan kaçınmayacak kadar gözü dönmüş eli kanlı IŞİD militanları, İstanbul Valiliği’nin izniyle Ömerli’de açık hava toplantılarıyla cihat çağrısı yapıyorlar. Gaziosmanpaşa’da yine cihat çağrısı yapan IŞİD grubu, kendilerine karşı çıkanlara tekbir getirerek, satırla sopayla elektroşok aletiyle saldırıyor, araçlar ve işyerleri tahrip ediliyor. HHH Gaziosmanpaşa’da olaylar olurken, devletin kolluk güçleri, Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşlarını, saldırıya uğrayan insanları korumuyor, tam tersine saldırganlarla birlik olup, İstanbul’un yerli halkının üzerine saldırıyor. Olayların buralara kadar tırmanmasına, tehlikenin bu boyutlara varmasına neden olan bölgedeki mezhep savaşı, parlamentoya getiriliyor, sınır komşularımızdaki çatışmalara Türkiye’den katılmanın araştırılması isteniyor. 60, evet yanlış okumadınız yazıyla altmış AKP mliletvekili MHP’li Sinan Oğan’ın üzerine saldırıyorlar, tekme, sille tokat gırla gidiyor. Bütün bunlar neden oluyor? MHP milletvekili Oktay Vural’ın da belirttiği gibi, bütün bunlar, Tayyip Erdoğan’ın hâlâ Musul’daki konsolosluk personelimizi rehin tutan IŞİD’in yandaşı politikasıyla IŞİD’i Türk halkına karşı koruyup kollamasından IŞİD’e göz yummanın ötesinde, arka çıkmasından oluyor. IŞİD faaliyet alanlarından biri olarak Türkiye’yi gözüne kestirmiş. Bu büyük bir tehlikedir. Ama bundan çok daha büyük tehlike, bu tehdidi defetme makamında IŞİD’in müttefiki Tayyip Erdoğan’ın oturmasıdır. Bu Tayyip cidden, çok büyük tehlike. ‘Konuşma adabına, dine saygısı yok’ l İhsanoğlu’ndan Erdoğan’ın söylemlerine tepki ÖZLEM GÜVEMLİ CHP ve MHP’nin çatı cumhurbaşkanı adayı Prof. . Ekmeleddin İhsanoğlu, seçim sürecinde ne laiklik, ne ahlak, ne adalet, ne eşitlik hiçbir şeye saygı gösterilmediğini vurgulayarak “En basit konuşma adabına saygı yok, dine saygı nerede kaldı. Türkiye 70 yıldır seçimler yapıyor. Böyle laflar, lakaplar ‘saksı, monşer, sen şusun, sen busun, ben şuyum, ben buyum...’ Türkiye tarihinde böyle söylem görmedi. Türk milleti şaşkınlık içinde” dedi. İhsanoğlu dün Hotel Bosphorus Renaissance’de Alevi kanaat önderleriyle bir araya geldi. İhsanoğlu, toplantıda Alevilerin haklarının, meşru isteklerinin nasıl karşılanacağı konusunda fikir sahibi olduğunu belirtti. İhsanoğlu bir cumhurbaşkanının sahip olması gereken özellikleri şöyle sıraladı: “Cumhurbaşkanının tüm insan hak ve hürriyetlerine saygı göstermesi gerektiğine inanıyorum. Cumhurbaşkanı, temsil ettiği tüm vatandaşları din, inanç, ırk, milliyet, dil, cinsiyet temelinde herhangi bir ayrıma tabi tutmamalı. Laiklik prensibinin titizlikle, sadakatla uygulanması gerektiğine inanıyorum. Cumhurbaşkanı modern, şeffaf, çoğulcu demokrasinin gereğini yapmalı, onu korumalı ve bunun uy ‘Alevilerle birçok konuda hemfikiriz’ Toplantıya İstanbul’daki 4 önemli dergâh Şahkulu, Karacaahmet, Eriklibaba ve Garip Dede’nin yöneticileri, Alevi kültür dernekleri, Gazi, Esenyurt, Okmeydanı, Kartal, Alibeyköy’ün de aralarında bulunduğu birçok cemevinden yönetici tarihçiler, yazarlar katıldı. Alevi kanaat önderleri ile yapılan toplantının ardından açıklama yapan İhsanoğlu, çok açık, samimi faydalı bir konuşma yaptıklarını, kendileri ile birçok konuda hemfikir olduklarını söyledi. (UĞUR DEMİR) gulanması için titizlikle içtiği anda, yemine sadık olmalı.” YSK’nin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçimi için hazırlanan reklam filminde ezan sesini kullanması nedeniyle yasaklaması anımsatılarak “Dini unsurların bu seçimde gereğinden fazla kullanıldığını düşünüyor musunuz? Laiklik hassasiyetle uygulanıyor mu?” sorusu yöneltilen İhsanoğlu, “Seçim sathı mahaline girdiğimiz günden itibaren ne laiklik ne ahlak ne adalet ne eşitlik ne hakkaniyet hiçbir şeye saygı yok. Hiç kimse hiçbir şeye saygı göstermiyor” dedi. Alevi Bektaşi Eğitim ve Kültür Vakfı Karaağaç Dergâhı Başkanı Hüsniye Takmaz da görüşmenin oldukça iyi geçtiğini vurgulayarak “Aleviler demokrasi ışığını nerede görürse o ışığa doğru koşarlar. Kendisine yürekten destek verdiğimizi, katkı sunmaya hazır olduğumuzu belirtiyoruz” dedi. İhsanoğlu, toplantının basına kapalı bölümünde de kanaat önderlerinin sorularına yanıt verdi. İhsanoğlu, “Bazı arkadaşlarımız Aleviler için azınlık diyor. Ben bu ifadeyi sevmiyorum. Burada azınlık yok. İnsan kendi vatanında azınlık olmaz” dedi. Kadınların siyasal ve toplumsal yaşamda yaşadıkları baskıya dair görüşleri sorulan İhsanoğlu, “Kadın meselesi yalnızca bizde değil tüm İslam dünyasında üzerine odaklanılması gereken bir konudur” dedi. Cemevleri konusuna da değinen İhsanoğlu “Siz eğer cemevleri ibadethanemizdir, diyorsanız devlet de bunu kabul etmelidir” diye konuştu. Diyanet İşleri Başkanlığı’na dair görüşleri sorulan İhsanoğlu, “Diyanet, anayasada belirtilen yetkilerini aşmamalıdır. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Avrupa’daki uzantısı DİTİB ve diğer vakıflar son seçimlerde adeta hükümet ve AKP sözcüsü gibi hareket ettiler. Bunu da gördükleri teşvik sayesinde yaptılar. Diyanet bir propaganda vesilesi değildir” yanıtını verdi. ‘Devlet kabul etmeli’ l Türkmenleri malzeme yapmayın dedi, kendisi yaptı Erdoğan’ın ‘seçim istismarı’ çelişkisi Engellemelere karşın miting alanına ulaşmaya başaran işçileri bu kez Muğla Emniyet Müdürlüğü ekipleri karşıladı. Yaklaşık 58 işçi gözaltına alındı. İşçiler, Muğla Emniyet Müdürlüğü bahçesinde miting bitine kadar tutuldu. (DHA) ANKARA / İZMİR (Cumhuriyet) Başbakan Tayyip Erdoğan, “Yörük Türkmenleri Cumhurbaşkanını Seçiyor” programında, “Irak ve Suriye Türkmenlerinin seçim istismarı malzemesi” yapmanın son derece tehlikeli olduğunu söyledi, durdurulan MİT TIR’larının Suriye’deki Bayırbuçak Türkmenlerine yardım ulaştırdığını dile getirdi, kendisine yöneltilen “IŞİD hakkında konuşmuyor” eleştirilerinin Musul’da kaçırılan vatandaşların hayatlarını tehlikeye atmak için yapıldığını açıkladı, IŞİD’i eleştirmedi. Erdoğan, Ankara’da ATO Congressium’da, “Yörük Türkmenleri Cumhurbaşkanını Seçiyor” programında yaptığı konuşmada Irak ve Suriye Türkmenlerini iç siyaset ve seçim istismarı malzemesi yapmanın son derece tehlikeli olduğuna dikkat çekerek “Bunu Bahçeli de biliyor, bunu Kılıçdaroğlu denen adam da biliyor. Muhalefetin yaptığı açıklamada, Irak ve Suriye’deki kardeşlerimizin hayatlarını tehlikeye atıyor, şartlarını daha da zorlaştırıyor. Bunu Türkmen temsilcisi kardeşlemiz de ifade ettiler. Ancak muhalefet son derece sorumsuz, son derece bilinçsiz, şuursuz şekilde Türkmenlerin hayatı üzerinden istismar siyaseti yapmaya devam ediyor” dedi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun gittiği her yerde, kendilerini IŞİD hakkında konuşmamakla eleştirdiğini belirten Erdoğan, “Bunu niye yapıyorlar? Ben si ze söyleyeyim. Bunu Musul’da alıkonulan 49 vatandaşımızın hayatını tehlikeye atmak için yapıyorlar. İşte çapları bu kadar, işte vatan sevgileri, vatandaş sevgileri bu kadar” diye konuştu. Suriye’deki Bayırbuçak Türkmenlerine MİT eliyle yardım ulaştırdıklarını kaydeden Erdoğan, 2 TIR’ın Adana’da “paralel yapı zihniyeti”ni taşıyan bir savcı, Emniyet içindeki bazı polisler ve jandarmalar tarafından önünün kesildiğini kaydetti. MİT elemanların tartaklandığını, kanunsuz şekilde TIR’lara çıkıp fotoğraf çektiklerini belirten Erdoğan, bunun aslında suç olduğunu belirtti. İşçiye miting ablukası ynı eleştirileri Muğla mitinginde de A sürdüren Erdoğan, burada ayrıca, Doğan Grubu’nu protesto çağrısını yineledi. Erdoğan’ın Muğla mitingi öncesinde Yatağan işçilerinin Muğla’ya girişi engellenmek istendi. Engellemelere karşın miting alanına ulaşmaya başaran işçileri bu kez Muğla Emniyet Müdürlüğü ekipleri karşıladı. Yaklaşık 58 işçi gözaltına alındı. İşçiler, Muğla Emniyet Müdürlüğü bahçesinde miting bitine kadar tutuldu. Mitingin ardından serbest bırakan işçiler arasında Madenİş Sendikası Yatağan Şube Başkanı Süleyman Girgin de vardı. muhalefet Hedefi yine Erdoğan, seçim gezileri kapsamında gittiği Aydın ve Muğla’da da CHP, MHP ve çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’na eleştirilerini sürdürdü. İhsanoğlu’nun Pensilvanya tarafından desteklendiğini öne süren Erdoğan, “Bu Ekmel’i tezgâha sürenlerin başında o var. Aylardır sesi soluğu kesilmişti. 30 Mart’ta milletin kendisinden nasıl nefret ettiğini görünce dizlerinin bağı çözüldü, dili kilitlendi. Önceki gün çıkmış bir kez daha beddua etmiş. Denge bozulmuş. Edep dışı, adap dışı hezeyanlar... Bize kendince üslup dersi veren Ekmel, gitsin o dersi Pensilvanya’daki hocasına versin” dedi. Bahçeli: Peki sen necisin? KIRIKKALE (AA) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Kılıçdaroğlu Alevi, Demirtaş Zaza, İhsanoğlu yerli değil, ben ise Sünniyim” sözlerini sert bir dille eleştirdi. Bahçeli, “Bunlardan bir tanesinin başbakan olması, parti genel başkanı olması mümkün de öbürünün niye mümkün değil? Pekâlâ sen necisin? Bunu bilen yok” dedi. ulakyurt ilçesinde yurttaşlara seslenen Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın uyguladığı politikaların bölünmeye, ayrımcılığa, şiddete, adaletsizliğe ve hakarete dayalı olduğunu belirtti. ‘Irkçılıkta rekora gidiyor’ CHP’ye veda ziyareti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Görev süresi 28 Ağustos’ta sona erecek Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, veda turlarına dün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret ederek devam etti. Kılıçdaroğlu, Gül’ü, CHP Genel Merkezi’ne gelişinde kapıda karşıladı. Gül ve Kılıçdaroğlu, gazetecilere el sıkışarak poz verdi. Kılıçdaroğlu’nun makamındaki görüşme yaklaşık 40 dakika sürdü. Başbaşa gerçekleştiği belirtilen görüşmeden sonra açıklama yapılmadı. Görüşmenin ardından da Kılıçdaroğlu, Gül’ü kapıya kadar uğurladı. Ziyarette Gül’e, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen eşlik etti. Gül, veda ziyaretleri kapsamında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den de randevu istedi. Ancak Gül’ün bu hafta içinde istediği randevuya MHP’den yanıt gitmedi. Edinilen bilgilere göre MHP, Devlet Bahçeli’nin bu hafta cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun kampanyasına destek vermek için Ankara dışı programları olduğu için randevu vermedi. Cumhurbaşkanlığı seçimine üç gün kala HDP adayı Selahattin Demirtaş Adana’daydı. Uğur Mumcu Meydanı’nı dolduran ve bir buçuk saatlik gecikmeye rağmen coşkusunu yitirmeyen bir kalabalığa seslenen Demirtaş’ın hedefinde IŞİD ve Erdoğan vardı. Selahattin Demirtaş’’ın Adana mitinginden izlenimler... / UTKU ÇAKIRÖZER PG ve Peşmerge sökecek IŞİD’in Irak ve Suriye’deki vahşetini kınayarak başlayan Demirtaş, “Adı IŞİD ama İslamla, Allah’la, Kuran’la alakası yok. İnşallah oradaki YPG ve peşmerge, onları oradan söküp atacaklar. İnsanlığın başına bela olmuş IŞİD’i yok edecekler” dedi. Demirtaş’ın ikinci hedefi ise önceki gün ‘Affedersiniz Ermeni’ ifadesiyle tepki toplayan Başbakan Erdoğan’dı. “Lafa geldiğinde ‘Ben 76 milyonun başbakanıyım’ diyor. Hani yaradılanı yaradandan ötürü seviyordun. Gürcü olsan ne fark eder, Ermeni olsan ne fark eder? Sen Gürcü olmaktan utanırken saklanırken, bunu inkâr ederken hangi birimize kardeşimiz diyebilirsin? Kendisi ırkçılıkta, mezhepçilikte maşallah rekora gidiyor. Bu Y şekilde yüzde 50’yi daha rahat elde edeceğini düşünüyor. Irkçılık, mezhepçilik yaparak koltuğun sevdasına düşüyor. Öyle bir hale geldi ki Alevi Sünni’den, Türk Kürt’ten korkuyor. Aynı binada oturamaz, komşuluk yapamaz hale geldik” dedi. Demirtaş’ın Başbakan’ı hedef alan bu sözleri ve yolsuzlukları anımsatan ifadeleri meydandan büyük destek gördü. Türkiye’nin geneline erişme stratejisini Adana’daki konuşmasında da sürdüren HDP adayı, “ ‘Demirtaş’ sadece Kürt demek değil. Artık ezilen esnaf, çiftçi, kadın demek. Ege, Trakya, Karadeniz, İç Anadolu, Doğu, Güneydoğu tüm ezilen halklar hep birlikte Demirtaş diyorlar. Türkiye bölünmesin parçalanmasın, birbirimizden nefret etmeyelim, kimliklerimizi hor görmeyelim, ortadan kaldırmayalım. Formül, Demirtaş’ın Çankaya’ya yürüyüşüyle harekete geçecek” diye konuştu. ‘Demirtaş’ sadece Kürt değil yada da Demirtaş’ın meydanlardaki en büyük destekçisi kadınlar. Demirtaş Adana’da da onlara seslenerek, “Seçimin kaderini siz belirleyeceksiniz. Sizi yok sayıyor ya, erkeğin kölesi görüyor ya. Ey kadınlar ona öyle bir ders verin ki bir daha kadınlara hakaret edemesin” dedi. Meydanda da “Kadınlar kahkahalarıyla Demirtaş’ı destekliyor” pankartı yer aldı. Oylarında sürekli bir artış gözlenen Demirtaş Adana’dan “Oylarımız Türkiye’yi değiştirecek kadar çoğaldı. Artık baraj falan tanımıyoruz” mesajı verdi. Miting boyunca sık sık ‘Yeni Yaşam’ sloganını tekrarlayan Demirtaş, “Kürtlüğümüzle yaşamak, dilimizle eğitim yapmak istiyoruz. Alevi, Sünni, Ezidi, birbirinden korkmadan, devlet tarafından hakarete uğramadan özgür yaşasın istiyoruz” dedi. ‘Tekçi anlayış bitmeli’ DİYARBAKIR (DHA) HDP’nin cumhurbaşkanı adayı Demirtaş, Diyarbakır’da bazı siyasi parti temsilcileriyle bir araya geldi. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’ndan (AGİT) iki gözlemcinin de izlediği toplantıda Demirtaş, Kürt halkı olarak Cumhuriyet kurulduğundan beri dilleri, kültürleri ve tarihleriyle özgür yaşamak istediklerini ancak her seferinde tek dil, tek ırka dayalı, tek millet diye ifade edilen, tekçi hegemonik sistemin duvarıyla karşılaştıklarını söyledi. Barajı tanımıyoruz Aynı binada oturamaz olduk yyy kadınlar bir ders verin Yerel seçimlerde olduğu gibi bu kampan E
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle