29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 AĞUSTOS 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Gün ağarmadan yola düşüp Günireşi Geçidi’nde Ezidilerin kaçışını gördük 9 karşı tam anlamıyla ateş püskürdü. Akdoğan’ın, BDP sonrası HDP kurulurken Demirtaş’ın partinin başına getirilmemesi ve birkaç isimle birlikte tasfiye edilmesi, böylece partinin “çözüm sürecinin ruhuna uygun olarak yeniden dizayn edilmesi” için kulis yürüttüğü de ifade edildi. Demirtaş’ın İmralı ziyaretine birkaç kez izin verilmemesi ve geciktirilmesindeki sorumlunun da Akdoğan olduğu biliniyor. Kandil de dizayn edilsin: Akdoğan, HDP’nin yeniden yapılandırılmasının ardından Kandil’in de aynı şekilde dönüştürülmesini savunuyor. Akdoğan bu nedenle sık sık HDP ve Kandil’in “Çözüm sürecini çok iyi kavrayan Öcalan’ı boşa düşürecek ve gömecek” tavırlar izlemekle suçladı. Kimyaları tutmadı: HDP’liler, 2 yıla yaklaşan çözüm süreci boyunca hükümette görüşmeleri 5 isimle yürüttü. MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın yanı sıra Beşir Atalay, bir önceki Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Yalçın Akdoğan. HDP’liler bu isimlerden en çok Fidan ve Ergin’le çok sıcak ve olumlu bir diyalog yakaladılar. Atalay ve Bozdağ’la da ortanın üzerinde olumlu bir iletişim kuran HDP’lilerin, sıcak diyalog sıralamasında Akdoğan sonuncu oldu. Atalay’la olmaz: Akdoğan’la Atalay arasında Başbakan’ın çözüm süreci ekibi içindeki gerilim de çözüm sürecine hep yansıdı. Akdoğan’ın uzun bir süredir çözüm ekibinin patronu olmak istediği ve iktidara yakın çevrelerde bununla bağlantılı, “Beşir Hoca ile bu işin sonuca ulaşması zor” şeklinde alttan alta görüşler seslendirildiği biliniyor. Çözüm Köşk’e bağlandı: Akdoğan, yalnızca çözüm süreci açısından değil başka konularda da Erdoğan’a en yakın isim konumunda. Kabinede başbakan yardımcısı olarak çözüm sürecinin başına resmen getirilmesi, “Çözüm süreci Akdoğan aracılığıyla doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bağlandı” değerlendirmesine neden oldu. Yazılarında da yansıttığı gibi yakın çevresi, Akdoğan’ın çözüm sürecinde “Erdoğan ne derse o” tarzıyla hareket edeceğini belirtiyor. Öcalan ne diyecek: Atalay, son olarak Meclis’ten çözüm süreci için çerçeve yasayı çıkarmış, önümüzdeki günlerde İzleme ve Müzakere kurulları oluşturulup hızla süreci sona erdirecek adımların atılacağını açıklamış, Öcalan da bu adımları beklediğini belirtmişti. Ancak kabine değişimi nedeniyle Öcalan da 1 Eylül’de barış mesajı yayımlamaktan vazgeçmişti. Tüm bu gelişmelerin üzerine sürecin başına Akdoğan’ın gelmesi, çözüm sürecinde bugünden itibaren çok hızlı gelişmelerin olacağı beklentisini artırdı. Geleceksiz kalmak ROBOSKİ İZLENİMLERİ ölüm seçeneklerinin dışında kalarak sınırı geçen bu az sayıdaki erkekten biri de İmad Casım. Haberi geceden aldık. Sabahın erken saatlerinde 34 bin kişilik bir Ezidi kafilesi gelecekti. Gün ağarmadan yola düştük. Yol dediğim Şirit Yaylası... Birkaç hafta önce IŞİD katliamı başladığında, Ezidilerin sel gibi aktığı o dağ yolu fotoğrafını görmüşsünüzdür. Vahşetten kaçış güzergâhına dönüşen Günireşi Geçidi’ne gitmek için, işte o yayladan geçmelisiniz. Biz de öyle yaptık. Belli bir noktaya kadar arabayla gittikten sonra, tabiat bize “dur” dedi; biz de durduk. Sonra ne oldu? Kafiledeki engelli ve hastalar için Ezidileri boş katırlarla karşılamaya giden lise çağlarındaki köylülerin teklifiyle, kısacık bir süreliğine katıra bile bindik. Sonrasında yürüdük. Dağ, burada hayatı biçimlendiriyor. O yüzden katır da çok kıymetli bir hayvan. Şu sıralar Ezidiler için “fazla mesai” yapsalar da asıl görevleri ekonomi. “Kaçak” adıyla bilinen geleneksel sınır ticaretinde yük taşıyan genç bir katır, 7 bin liraya kadar alıcı bulabiliyor. Plastik bir kız çocuğu terliği, güzel duygularla örüldüğü belli bir mavi hırka, parçalanmış ayakkabılar, boş konserve kutuları... Günireşi Geçidi’ne götüren engebeli patika boyunca, buradan önceki günlerde geçmiş Ezidilerin izlerine rastladık. Kâh ortalık yerde, kâh bir ceviz ağacının dibinde toza bulanmış bu eşyalar, Ezidilerin uğradığı eziyetin çok küçük bir kısmını yansıtıyordu. On beşyirmi dakika sonra da bu izlerin çok daha derinini yüz ifadelerinde, bitap yürüyüşlerinde taşıyan Ezidiler görünmeye başladı. Aşağıya doğru keskin dönüşlerle kıvrılan patikadan 40’ar 50’şer kişilik gruplar halinde iniyorlardı. Kucağında bebeği, hayli genç Çözüm, Köşk’e Bağlandı Cumhurbaşkanı Tayyip ErdoğanBaşbakan Ahmet Davutoğlu ortak yapımı yeni AKP kabinesinde öne çıkan değişimlerden biri, İmralı ile yürütülen çözüm sürecinin patronunun değişmesi oldu. Başbakan Yardımcısı, hükümetin çözüm sürecinin yürütülmesinden sorumlu ismi Beşir Atalay yerini, Erdoğan’ın siyasi başdanışmanı ve Ankara milletvekili Yalçın Akdoğan’a bıraktı. Danışman sıfatıyla çözüm sürecini yürüten ekip içinde de bulunan Akdoğan, öncelikle “sol, marjinal; halkın değerlerine uzak” diye suçladığı HDP’nin yönetici düzeyindeki kadrolarının değiştirilerek dizayn edilmesine yönelik görüşleriyle dikkat çekiyor. Akdoğan, özellikle AKP’lilere yönelik yolsuzluk iddialarını gündeme getirmesi ve bazı sol değerleri savunması nedeniyle hiç hazzetmediğini açıkça ifade ettiği Selahattin Demirtaş’ın İmralı’yı ziyaretine ambargo koyan isim olarak da dikkat çekiyor. Ülkenin tüm konularında en temel yaklaşımı, “Erdoğan ne derse o olacak” olan Akdoğan’ın çözüm sürecini doğrudan Köşk’e bağlı yürütmesi bekleniyor. Erdoğan’ın partide tek adamlığını iyice pekiştirdiği 2011 sonrası iktidar sahnesindeki görünürlüğünü ve etkisini genişletmeye başlayan ve 2012 sonunda İmralı ile kurulan bağlantıyla başlayan çözüm sürecini yürüten Başbakan Erdoğan’ın ekibi içinde aktif olarak yer alan Akdoğan’ın kabineye girmesinin çözüm sürecine etkilerinin Ankara kulislerinde altı çizilen başlıkları şöyle: HDP’yi CHP’ye yakın görüyor: Akdoğan, görüşlerini hükümete yakın Star gazetesinde kendi adını taşıyan köşesinde, Yeni Şafak gazetesinde ise “Yasin Doğan” takma adıyla köşesinde ifade ediyor. Akdoğan bu köşelerdeki yazılarıyla medyaya yaptığı çoğunluğu çözüm süreci konulu açıklamalarında, başından bu yana HDP’yi hedef alıcı bir tutum sergiledi. Akdoğan, HDP’nin çözüm sürecinin ruhuna uygun hareket etmediğini belirterek bu partinin “halkın değerlerine yabancı, sol, laik, Marksist, Stalinist görüşlerden etkilenen marjinal bir yönetimin” elinde olduğu görüşünü savundu. Erdoğan’ın “HDP Güneydoğu’nun CHP’sidir” sözlerinin de Akdoğan’a ait olduğu belirtiliyor. Demirtaş gitsin: HDP öncesi BDP sürecinde Akdoğan, partiye karşı bu görüşleri savunurken partinin Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı ise özel olarak suçlamayı tercih etti. Demirtaş’ın özellikle AKP’ye yönelik yolsuzluk iddialarını gündeme getirmesine ‘Her şeyi gördü bu gözler’ Tıpkı dünkü ilköğretim okulunda konaklayan Ezidiler gibi, o da “Avrupa’ya gönderin bizi” diyor. Neden diyorum, neden Türkiye’de kalmak istemiyorsunuz? “Çünkü” diyor, “biz çok kalabalığız, 500 bin kişiyiz. Hem de fakiriz. Türkiye zengin mi? 500 bin kişiyi Türkiye nasıl kaldırsın? Hem de Ezidiyiz. Ezidi olduğumuz için de istemezler belki. Avrupa bu yüzden sahip çıkar.” Eliyle boyun kesme işareti yapıp, boğazından tuhaf bir ses çıkarırken, “Her şeyi gördü bu gözler, her şeyi” diyen adam, Şirit Yaylası’nda konuştuğum son Ezidi oldu. Doğup büyüdüğü, yaşadığı topraklardan öldürüle öldürüle sürülen insanlarla daha neyi kadar konuşabilirsiniz? Hele ki onları bekleyen geleceğin hiç de iç açıcı olmadığına bu kadar güçlü tanıklık ederken... Eziyetin izleri Fotoğraflar: VEDAT ARIK İlgisizlik sürdükçe... Yine de Günireşi Geçidi’nden dün gelen Ezidilerin, IŞİD’den kaçan son kafile olmadığı da apaçık ortada. Vahşetten kaçış daha devam edecek. Bu açık gerçeğe karşın, sanki böyle bir trajedi yokmuşçasına davranmak, sadece Ezidileri değil, çok daha geniş bir alanı etkileyecek. Onların karşı karşıya kaldığı trajedi, daha çok ilgi gösterilmeyi fazlasıyla hak ediyor. Özellikle de uluslararası toplumu harekete geçirmeyi sağlayacak bir farkındalık yaratmanın önemi büyük. Fakat devletin, özellikle de görsel medyanın bu ilgisizliği sürdükçe, Ezidi göçünün, bir köyün, birkaç il belediyesi ve gönüllülerin insani dayanışmasıyla taşınamayacak hale gelmesi, sanılandan daha yakın... Kucağında ateşli ishal bebeği, hayli genç bir anne, olanca yorgunluğuna karşın hızlı adımlar atıyordu. Yolun sonunda bir doktor olmasını umut ediyor. bir anne, olanca yorgunluğuna karşın hızlı adımlar atıyordu. Yanındaki erkek, yolun sonunda doktor olup olmadığını sordu... Ateşli ishalmiş. 27 yaşındaki Samir Bekir, yedi gündür yolda olduklarını söylüyor. Geceleri arazide yatmışlar. Son akşam PKK’nin kontrol ettiği kampta konaklamışlar. Şengal’den kaçmadan önce bir şirkette çalışıyormuş. Nisan Harniş 40’larında bir kadın. Patikadan düzlüğe inen alanda nefes nefese... Duhok üzerinden gelmişler. “Bizim köyden 380 kişiyi götürdüler. Önlerine katıp silahla kovaladılar. Ne olduklarını bilmiyoruz” diyor. Kafilelerde erkek sayısı, hep kadın ve çocuklardan daha az. Savaş ya da Yedi gündür yoldalar GAZİANTEPLİLER SURİYELİ SIĞINMACILARA SAHİP ÇIKTI ‘Kardeşime dokunma’ GAZİANTEP (DHA) Gaziantep’te çeşitli sivil toplum kuruluşları ve siyasi partiler, Suriyeli sığınmacılara linç girişimine dönen olayların ardından “Kardeşime dokunma” yürüyüşü düzenledi. Önceki gece çeşitli siyasi parti ile sivil toplum örgütlerine üye 250 kişilik kalabalık Yeşilsu Parkı’nda toplanarak, protestoların hedefi olan Suriyelilere destek eylemi düzenledi. “Mülteciden değil, AKP’den hesap sor” sloganı atan eylemciler adına basın açıklamasını okuyan EMEP Gaziantep İl Başkanı Mecit Bozkurt, “Suriyelinin buralara sığınmak zorunda kalmasının sorumlusu, bölgesel güç olma adına emperyalistlere işgal çağrısı yapan, herkesten önce Suriye ile savaşa girmek için can atan eski ve yeni başbakanlar Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu’dur” dedi. Diyarbakır belediyeleri Ezidiler için 3000 kişilik çadırkent kuruyor Seferber oldular MAHMUT ORAL Birlikte gözyaşı döktüler MAHMUT ORAL l Roboski’de katledilenlerin aileleriyle IŞİD’den kaçan Ezidiler anmada buluştu atandaş rahatsız olmasın diye..’ Gaziantep Zabıta Daire Başkanı Ömer Yalım, Suriyelilerin çalıştırdığı 142 işyerinden 85 Arapça tabelanın kaldırıldığını, ruhsatsız olarak işyeri çalıştırdığı saptanan 94 Suriyeli esnafın da uyarıldığını belirterek “Vatandaşlarımızın rahatsız olmaması ve esnafımızın haksız rekabete uğramaması için denetimlerimizi aralıksız olarak sürdüreceğiz” dedi. AFAD tarafından Suriyeli sığınmacılar için Islahiye’de 25 bin kişilik kamp kurulması için çalışmalara başlandı. ‘V DİYARBAKIR Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve merkez ilçe belediyeleri, IŞİD’in Irak’taki kamlarından kaçarak Türkiye’ye sığınan Ezidiler için 3000 kişilik çadırkent kuruyor. IŞİD’in katliamlarından kaçan Ezidiler, bölge illerine sığınmaya devam ediyor. İlk grubu 9 Ağustos’ta gelen ve bir hafta içinde sayıları 1000’i bulan Ezidiler, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Sümerpark Ortak Yaşam Alanı’ndaki Sanat Galerisi, Basın Merkezi ile Bağlar, Kayapınar belediyelerine ait spor salonları ile Ticaret Odası’nın binasına yerleştirildi. Sığınmacıların sayısının üç günde artması üzerine Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ile merkez ilçe belediyeleri Yenişehir Belediyesi’ne ait Yenişehir Piknik Alanı’nda çadırkent kurmaya başladı. 100’ü Büyükşehir, 100 Kayapınar, 100 Bağlar, 75 Yenişehir, 25’i Sur Belediyesi’nin kurma çalışması yürüttüğü çadırkentte toplam 400 çadırda 3000 kişi barınabilecek. Çadırlara şu ana kadar 1100 kişi yerleştirilirken, Zabıta da güvenliği sağlıyor. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı, ilçe belediye başkanları çadırkentteki çalışmaları yerinde denetledi. Diyarbakır’daki yerel yönetimler, tüm imkânlarını seferber ettiklerini belirtirken, Ezidiler için acil ihtiyaç listesi yayınladı: “Yatak, battaniye, nevresim, çarşaf, kilim, çocuk bezi, kadın erkek kıyafetleri, çorap, havlu, terlik, ayakkabı, deterjan, şampuan, saç kremi, sabun, dış fırçası, diş macunu, kuru fasulye, nohut, pirinç, bulgur, sıvı yağ, süt, çocuk maması.” Malzeme göndermek isteyenler, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Sümerpark Yardım Kabul Merkezi’ne Öz Diyarbakır otobüs firması ile ücretsiz olarak gönderebilecek. Acil ihtiyaç listesi ırnak Kent Parkı açık hava kampı oldu Şırnak Kent Parkı, sığınmacılar için açık hava kampına dönüştürüldü. Sınırı geçen Ezidiler, araçlarla buraya getirilirken, buradan Diyarbakır, Mardin, Batman gibi illerde DBP’nin organizasyonuyla belediyelerin oluşturduğu kamplara gönderiliyor. Bölge halkı ve belediyeler, katliamdan kaçan Ezidiler için tüm imkânlarını seferber ederken, yetkililerin ve devletin umarsızlığından yakınıyor. Ş DİYARBAKIR Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboski bölgesinde 28 Aralık 2011’de sınırda savaş uçakları tarafından bombalanarak öldürülen 19’u çocuk 34 kişinin aileleri, bu kez Roboski’ye sığınan Ezidi ailelerle birlikte mezarlıkta anma etkinliği yaptı. 12. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yemin ettiği sırada mezarlıkta anma etkinliği düzenleyen Roboskili aileler, “Tarih, Erdoğan’ı Roboski’yle hatırlayacak” dedi. Roboski bölgesinde 28 Aralık 2011’de sınırda savaş uçakları tarafından bombalanarak öldürülen 34 kişinin aileleri her perşembe olduğu gibi bu perşembe de mezarlıkta anma etkinliği gerçekleştirdi. Bu kez onlara IŞİD’in katliamlarından kaçarak Roboski’ye sığınan Ezidi aileler de eşlik etti. Katliamdan kaçan Ezidiler katliamı yaşayan Roboskililerle birlikte gözyaşı döktü. Katliamın üzerinden yaklaşık 3 yıl geçmesine karşın sorumlular bile bulunamazken, ailelerin acısı tarifsizdi. Aileler adına konuşan Yeryüzü İçin Barış Roboski İçin Adalet Derneği Başkanı Veli Encü, katliamın faillerinin hükümet eliyle ödüllendirildiğini belirterek, “34 yakınımızı katledenler, Ankara’nın derin ve karanlık dehlizlerinde 2 yıl 8 aydır gizleniyor ve korunuyorlar” dedi. Anma, Roboski katliamında yaşamını yitirenlerden Cihan Encü’nün yaşam hikâyesinin ablası Bahar Encü tarafından okunmasıyla son buldu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle