Katalog

30 AĞUSTOS 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 Yangın değil l MUĞLA (AA) Çekeceği “Likya Yolu” belgeseli için geldiği Fethiye ilçesinde kaybolan Alman yönetmen ve yazar Bernd Girrbach (58) ölü bulundu. İlk incelemelere göre, Girrbach’ın tırmanmaya çalıştığı yamaçtan yuvarlanarak düştüğü tespit edildi. 4 gün önce kaldığı pansiyondan ayrılan Girrbach, bir süre sonra eşine mesaj atarak kaybolduğunu bildirmişti. Ormanlık alandaki cesedin yeri telefon sinyaliyle belirlendi. 15 YERİNDEN BIÇAKLANARAK ÖLDÜRÜLDÜĞÜ ORTAYA ÇIKTI ‘Usulsüzlük’ l Hayvan Hakları Federasyonu Gemlik Temsilcisi Ümran Akyavaş, sahipli hayvanların izin olmadan alınamayacağını, köpeklerin ancak Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve Belediye’nin şikâyeti üzerine saldırgan olup olmadığına bakılarak savcılık kararı ile alınabileceğini, bir mahkeme kararı yokken evcil bir köpeğin usulsüz olarak alındığını vurguladı. Alman belgeselci ölü bulundu cinayetmiş l İstanbul Haber Servisi Boşanmak üzere olduğu eşi Hasret Kara’yı 43 yerinden tornavidayla yaralayan Yakup Kara tutuklandı. Sorgulamayı yapan Anadolu 5. Sulh Ceza Hâkimliği, kararında eylemin eşe karşı işlenmiş olmasını gerekçe gösterdi. Yakup Kara “hafif yaralama” tutanağı nedeniyle denetimli olarak serbest bırakılmıştı. Kara, uzaklaştırma kararı bulunmasına karşın eşinin evinin karşısındaki fırında yatılı olarak çalışıyordu. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav, “Bu son olsun. Kimse Yakup Kara’nın yaptıklarına cesaret edemesin” dedi. CHP’nin Sorumluluğu AKP’nin kurultayı çok tat vermedi. Bir kurultaydan çok bir devir teslim töreniydi. Erdoğan, Davutoğlu’na partiyi emanet etti, ertesi gün de Gül’den cumhurbaşkanlığını aldı. Bize de bu iyi hazırlanmış bir halkla ilişkiler kampanyasını izlemek düştü. Şimdi sırada CHP kurultayı var. Kurultay CHP’den sorulur. Sonucu üç aşağı beş yukarı belli bile olsa CHP kurultaylarında çarşaf liste, anahtar liste, parti meclisi yarışı vs. hep bir heyecan olur. AKP ilk olağanüstü kurultayını bu hafta topladı. CHP’nin ilk olağanüstü kurultayı ise 1938’deydi. Dile kolay. Bir seçim başarısızlığından sonra parti içi muhalefetin tepki göstereceği belliydi. Ancak önceden çok organize olmadan erken gösterilen tepki, baskın kurultay restiyle karşılandı. Büyük bir sürpriz olmazsa Kılıçdaroğlu koltuğunu koruyacak. Bu durumda “ulusalcı” adı verilen kanadın ne yapacağı belirsiz. Tasfiye mi edilecekler, kendilerine açıkça destek veren İşçi Partisi’yle mi işbirliği yapacaklar yoksa CHP içinde bir başka kurultayı mı bekleyecekler şimdiden bilmek zor. Elbette dikkat çekici bir kurultay fakat hayati bir önemde değil. Parti tüzüğü ve programına ilişkin olmayan tartışmaların CHP açısından ne derece faydalı olduğu tartışılır. Ulusalcıyenilikçi mücadelesi kısır bir siyasi güreş olarak devam edecekse CHP’nin önümüzdeki seçimlerde oyunu arttırması için bir sebep görünmüyor. Sert “ulusalcı” söylemin de partiyi büyütmek için “sağ”a yanaşmanın da sınırları belli oldu. “Halkımızın yüzde 70’i sağcı” ezberi solu neredeyse özür dilenerek savunulacak bir hale getirdi. Oysa seçmenin sol siyasete oy vermemesi için bir sebep yok. Solun hem emeği hem de özgürlükleri savunması beklenir. Özgürlükler hem bireysel özgürlükleri hem de kolektif hakları kapsar. Çok tartışma yaratan anadilinde eğitim de buna dahildir. Etnik meselelere özgürlükçü çözüm üretmek “kimlik politikası” olarak damgalanıp değersizleştirilecek bir durum değil, temelinde özgürlük alanlarını çoğaltmak olan solun gereğidir. Bunu yapmayı topyekun “Cumhuriyet değerlerine” karşı bulmanın anlamı yok. Herhalde Cumhuriyet değerleri özgürlüklerden sarsılacak kadar zayıf değildir. Özgürlükleri çoğaltmak da sadece bireysel ve kolektif haklardan ibaret değil. Liberallerden solu ayıran, solun özgürlük konusunda liberalizmden daha ileride olması. Sosyal ve ekonomik hakları da bir özgürlük meselesi olarak ele alması. Bu alanın “yeni dünya düzeni” denerek boşlanması solu sadece “kimlik politikalarına” mahkum eder. Bir sosyal demokrat partiden en azından söyleminin temeline “sosyal adalet”i alması ve bunu sıklıkla dillendirmesi beklenir. CHP’nin gündem belirlediği nadir anlardan birinin “aile sigortası” vaadi olması bu alanda devasa bir boşluk olduğunu da gösteriyor. Sol bir özgürlük mücadelesi. Özgürlüklerin içinde bireylerin medeni ve siyasi haklarının yanında ekonomik ve sosyal hakları da var, memleketteki çoğunluktan farklı dilsel ve dini grupların özgürlükleri de. Bütün bu alanları beraber ve kendi içinde tutarlı bir şekilde savunacak bir sol siyaset, içinde bulunduğumuz bu tek adam rejiminden tek çıkış yolu. Bütünlüklü bir özgürlükler projesi kimilerinin korktuğu gibi laik Cumhuriyetin temellerini sarsacak bir maceracılık değil aksine temelleri sağlamlaştıracak bir harç. Gelgelelim CHP kurultayında bu konular en fazla slogan düzeyinde tartışılacak gibi görünüyor. Bu tartışmalar ciddi olarak yapılmazsa bu rejim baskıcı karakterini arttırarak devam edecek. CHP’nin sorumluluğu büyük. Sonunda tutuklandı İZMİR (DHA) Buca’da yalnız yaşadığı evde önceki gün çıkan yangında yanarak öldüğü sanılan eski Ülkücü İşçiler Derneği İzmir Şubesi Kadın Kolu Başkanı Sevim Sevim Anarat’ın (39) korkunç bir Anarat cinayete kurban gittiği ortaya çıktı. Otopside, üç ay önce eşinden ayrıldığı ve yalnız yaşadığı belirtilen Anarat’ın 15 yerinden bıçaklandığı saptandı. Evinden para ya da ziynet eşyalarının alınıp alınmadığı tespit edilmeye çalışılan Anarat’ın, bir süredir birlikte yaşadığı belirtilen erkek arkadaşı aranıyor. Anarat’ın evinde önceki gün belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. İtfaiye ekipleri, evin içinde yanmış bir kadın cesedi bulmuş, cesedin Sevim Anarat’a ait olduğu tespit edilmişti. Tarçın’la LEVENT GENCELLİ büyük buluşma BURSA Gemlik’te ‘saldırgan ve tehlikeli’ olduğu gerekçesi ile karşı komşusu savcı O.K’nin talimatıyla polis ve zabıta ekipleri tarafından gece yarısı sahibinden alınıp İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün bahçesinde bekletildikten sonra barınakta tutulan Golden Retriever cinsi ‘Tarçın’ adlı köpek üç gün sonra sahibine teslim edildi. Köpeğine kavuşan bilgisayar mühendisi Buğra Demirçelik, “Emniyetten beni arayarak köpeğimi alabileceğimi söylediler. Nedenini sorduğumda ise yanıt vermediler. Tarçın’a kavuştuğum için çok mutluyum. Barınakta hastalık kapıp kapmadığını öğrenmek için Eskişehir’de tanıdığım veteriner hekimlere götürerek kontrollerini yaptıracağım” dedi. l ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara’da iki grup arasında çıkan tartışma silahlı kavgaya dönüşünce polis ekipleri çağrıldı. Olayda biri polis 2 kişi yaralandı. Zanlı veya zanlıları aramak için hava destekli operasyon başlatıldı. Olayın, geçen hafta “Eğlence yerlerine bonzai satmaları için baskı yapan, satmayanları kurşunlayan çetenin lideri” Bülent Aramaz’ın polisle girdiği çatışmada öldürülmesiyle ilgili olduğu iddia edildi. Yine bonzai çatışması Ölmek üzereyken buldular l ANTALYA (Cumhuriyet) Kızılarık Mahallesi’nde asayiş uygulaması yapan polis, önce çalılık alanda uyuşturucu kullanarak komaya giren Final B’yi fark etti. Genç için sağlık ekipleri beklendiği sırada bir inşaatta da kendini kaybetmiş halde nefes almakta güçlük çeken Zülfikar Y’ye rastlandı. Yine aynı bölgede bu kez gece, bonzai kullanan Ferhat K. (22), komaya girmiş ve hastaneye kaldırılmıştı. Gencin durumu ağır. Mahalle sakinleri inşaatta uyuşturucu kullananlar nedeniyle sokağa çıkamaz hale geldiklerini belirterek isyan etti. l BATMAN (AA) Batman’ın Binatlı köyünde oturan 6 aylık hamile Kader Dilek (20), önceki akşam evinde kapısını kilitlediği yatak odasında karnına ateş etti. Silah sesinin duyulması üzerine odaya yönelen yakınları, kapısı kilitli odaya camı kırdıktan sonra girebildi. Ambulansla Batman’daki özel bir hastaneye kaldırılan Dilek’in karnındaki 6 aylık bebeği alınarak kuvöze konuldu. Ancak çabaya rağmen bebek kurtarılamadı. Yoğun bakımda tedavisi süren anne Kader Dilek’in ise hayati tehlikesinin devam ettiği bildirildi. Dilek’in aile içi şiddet nedeniyle intihar girişiminde bulunduğu iddia edildi. Hamile kadının intihar girişimi