28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 AĞUSTOS 2014 ÇARŞAMBA 6 HABERLER YSK, HSYK üyeliği seçim takvimini başlattı, hükümet cemaate karşı ‘güç birliği’ peşinde AKP koalisyon arıyor ALİCAN ULUDAĞ Yeniden: İç Dinamik Dış Dinamik AKP liderliğinde siyasal İslam, hükümete gelir, devleti yeniden biçimlendirmeye başlarken gelişmeler, “iç ve dış dinamiklerin çakışması” olarak açıklanıyordu. Bu açıklamayı, içerde demokratik reformlar, dışarda Avrupa Birliği üyeliği anlamına gelen “uyum sağlanması gereken” bir “değişim” fantezisi destekliyordu. Bu “çakışma” Türkiye’nin laik, demokratik, cumhuriyetçi, hatta sosyalist kesimleri, ama özellikle kadınları açısından tam anlamıyla bir trajediye yol açtı. Bu çakışmayı destekleyen fantezi “geçekleşirken”, “reisin” işine gelmeyen yasaların askıya alınmasının yanı sıra en son Ceyda Karan’a, Amberin Zaman’a yönelik ağır cinsiyetçi saldırılarda (“Melis Alphan, Şirin Payzın, Selin Girit, Tuğçe Tatari, Banu Güven, Nuray Mert, Ece Temelkuran”ı da unutmadan) sergilenen dil ve duyarlılıklar bağlamında, dayanılmaz bir müstehcenliğe dönüştü... Yine bir “iç dinamik dış dinamik çakışması”na tanık oluyoruz. Ne yazık ki bu tekrar, bu kez bir komediye dönüşecek gibi görünmüyor. Aksine bu tekrarın ufkunda, birinci “çakışmanın” getirdiği trajediyi derinleştirecek, ortaya çıkan müstehcenliği çeşitlendirerek yaygınlaştıracak çok daha büyük bir trajedi var. ANKARA – Hükümet ile cemaatin birbirlerine karşı “ölüm kalım savaşına” çevirdiği HSYK üyeliği seçimlerinde takvim netleşti. Yüksek Seçim Kurulu (YSK), 22 üyeli HSYK’ye, adli ve idari yargıdan 10 asıl, 6 yedek üyelik için 12 Eylül pazar günü seçim yapılmasına karar verdi. Bu arada hükümetin yargıda bazı sosyal demokrat ve ülkücü isimlerle ittifak yaparak kurduğu Yargıda Birlik Platformu da beklenen listesini tamamladı. Listede HSYK Genel Sekreteri Bilgin Başaran, Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Selahattin Menteş isimleri öne çıktı. 12 Eylül 2010 referandumu ile yapısı değiştirilen HSYK’ye 17 Ekim 2010’da yapılan seçimle işbaşına gelen üyelerin görev süresi 25 Ekim 2014’te dolduğu için adliyelerde yeniden sandık kurulacak. Adli ve idari yargıdan yaklaşık 15 bin hâkim ve savcı, sandık başına gidecek. YSK, bu kapsamda dün seçim takvimini açıkladı. YSK’nin aldığı kararlara göre dün başlayan adaylık başvuruları, 9 Eylül’de sona erecek. 13 Eylül’de geçici, 29 Eylül’de ise kesin aday listesi ilan edilecek. ‘Ne cemaat ne de hükümet yargısı’ AĞRI (DHA) Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) ile Yargıçlar Sendikası, önümüzdeki ekimde yapılacak olan HSYK seçim çalışmalarına Doğubeyazıt’ta basın toplantısı yaparak başladı. Toplantıya YARSAV’ın HSYK seçimlerinde aday gösterdiği Ayşe Sarısupehlivan, Devrim Lale Şerefırmak, İbrahim Fikri Salman, Leyla Köksal, Levent Ünsal, Murat Aydın, Mustafa Balatacı, Mustafa Karadağ ve Nuh Hüseyin Köse katıldı. YARSAV Başkanı Murat Arslan, kazanmak için yola çıktıklarını ancak ilke ve değerlerinden taviz vermeyeceklerini belirtterek, “Sürecin başlarında hükümet kanadından aracılar vasıtasıyla seçimlere yönelik işbirliği talepleri oldu. Ancak biz bu konuda da ne cemaatin ne de Başbakan’ın kontrolünde olan bir yargıyı kabul etmediğimizi ve her iki tarafı da reddettiğimizi baştan söyledik” dedi. Yargı bağımsızlığına ülkede en büyük tehdit kaynağının yürütme organı ve siyasal iktidar olduğunu belirten Arslan, “2010 seçim sürecinde hükümet ‘Yargıdan dedeleri temizleyeceğiz’ diyerek süreci yürütmüş ve kendilerine muhalif olan herkesi aynı potaya koyarak yaftalamıştı. Şimdi de aynı yöntemle ‘Yargıdan çeteleri temizleyeceğiz’ diyerek tüm muhalifleri cemaatçi olarak gösteriyorlar. Ya da bunu diyemedikleri kesimler için de ‘Cemaatle işbirliği yapıyor’ diye yaygarayı koparıyorlar. Yani batı cephesinde değişen bir şey yok” diye konuştu. Mehmet Yılmaz, HSYK Başmüfettişi İsa Çelik, Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Selahaddin Menteş, Denizli Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Turgay Ateş, Ankara Hâkimi Zeynep Şahin’in aday olması kararlaştırıldı. Buna karşılık cemaatin de adayları belli olmaya başladı. Bu kapsamda HSYK 2. Daire Başkanı Nesibe Özer, 1. Daire Üyesi Teoman Gökçe, 3. Daire üyeleri Bülent Çiçekli, Ahmet Kaya, eski Türkiye Adalet Akademisi Eğitim Merkezi Müdürü Ayşe Neşe Gül, HSYK Tetkik Hâkimi İdris Berber’in aday olacağı öğrenildi. Yarsav ve Yargıçlar Sendikası ise çıkardıkları ortak listeyle seçimlere girecek. HSYK üyeliği seçimlerinde hiçbir listeye dahil olmayıp “bağımsız” yarışa girenler de olacak. Bu kapsamda HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur, üye İsmail Aydın, Ankara’da telefon dinleme kararlarına imza atan 4. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Hayrettin Türe, İstanbul’da savcı Celal Avar’ın aday olacağı belirtildi. Cemaatin adayları Murat Arslan Adaylar, kesin aday listesinin ilan edildiği 29 Eylül’den oy verme süresinin bitimine kadar propaganda yapamayacak. Kesinleşen aday listelerinin ilan edildiği 29 Eylül’den oy vermenin bitim tarihine kadar olan süreçte reklam yapmak, pankart, afiş, poster ve benzeri şeyleri asmak veya yapıştırmak gibi usullerle her türlü propaganda yapılması yasak olacak. Adaylar, seçmenlere mektup, elektronik posta ve kısa mesajlar göndermek suretiyle kendilerini tanıtabilecek, mesleki konulara/so runlara ilişkin düşüncelerini açıklayabilecek ve bu amaçlara yönelik kapalı yer toplantısı yapabilecek. Bu seçim, hükümet ile cemaat arasında 17 Aralık operasyonu sonrası başlayan savaşta dönüm noktası olarak nitelendiriliyor. Hükümet, bu nedenle Yargıda Birlik Platformu’nu oluşturdu. Bu platform da seçimi kazanmak için bünyesine yargıda Alevi, sosyal demokrat, Ülkücü ve Hakyolcu olarak bilinen bazı isimleri ala Yargıda Birlik listesi rak “güç birliği” amaçladı. Yargıda Birlik Platformu’nun Adalet Bakanı Müsteşarı Kenan İpek başkanlığında oluşturduğu seçiçi kurul, dün HSYK seçimlerine girecekleri listeyi netleştirdi. Bu kapsamda adli yargı kontenjanından Erzurum Başsavcısı Ahmet Çiçekli, Balıkesir Başsavcısı Metin Yandırmaz, Ankara Başsavcı Vekili Ramazan Kaya, İstanbul Hakimi Mehmet Durgun, HSYK Genel Sekreteri Bilgin Başaran, İstanbul Anadolu Başsavcı Vekili Ömür Topaç, HSYK Başmüfettişi Bağımsızlar Kılıçdaroğlu’na çağrı İnce: Önce Tüzüğü değiştirelim ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP genel başkan adayı, Yalova Milletvekili Muharrem İnce, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na “Önce tüzüğü değiştirelim, sonra genel başkanlık seçimini yapalım. Bakalım o zaman yüz oy alabilecek misiniz? Haydi hodri meydan” diye meydan okudu. İnce, dün partisinin Ankara il başkanlığını ziyaret etti. İnce, yurt gezilerinde bir heyecan gördüğünü vurgularken “İyi bir iş yapmışım ki bu partiye heyecan getirmişim” dedi. İnce, “her yerde önseçim ve çarşaf liste” sözü verirken “Sayın genel başkanın blok listeyi çok özlediğini görüyorum. Sayın genel başkandan şunu istiyorum; önce tüzüğü değiştirelim, sonra genel başkanlık seçimini yapalım” çağrısı yaptı. Kılıçdaroğlu’nun genel başkan seçilirken “korku imparatorluğuna son vereceğiz” dediğini anımsatan İnce, “partide şu an eskisinden beter bir korku imparatorluğu olduğunu” söyledi. Son yerel seçimlerde Saadet Partisi’nden Rize belediye başkan adayı olan Mehmet Bekaroğlu da, “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisini CHP’ye davet ettiğini, ailesiyle görüştükten sonra yanıt vereceğini bildirdiğini” açıkladı. Umutlar cumaya kaldı Eokul sistemi özel okullara açıldı ancak kayıt yapılamadı. Özel okullar kayıt yapamayınca resmi okullarda kontenjanlar açılamadı FİGEN ATALAY Mustafa Özkahraman İstanbul Haber Servisi Eski CHP İstanbul Bahçelievler İlçe Başkanı Hüseyin Özkahraman’ın kardeşi Mustafa Özkahraman (58) Yenibosna Cemevi’nde yapılan cenaze töreninin ardından Kanarya Mezarlığı’nda toprağa verildi. Sivas’ta geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden Özkahraman için düzenlenen törene Özkahraman’ın yakınlarının yanı sıra, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, Genel Sekreteri Gürsel Tekin, Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Milletvekilleri Umut Oran ve Kadir Gökmen Öğüt, Eski Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın, Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, eski Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Es toprağa verildi ki Esenyurt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan, Eski SHP İstanbul İl Başkanı Ali Özcan, Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız ve çok sayıda kişi katıldı. Özkahraman, törene katılanlara hitaben yaptığı konuşmada kardeşinin her şeyden öte sırdaşı olduğunu belirterek, “Onu ne cezaevleri ne de işkenceler teslim aldı. Onu trafik canavarı teslim aldı. O işkencelere karşı çıktı ama trafik canavarına karşı çıkamadı” dedi. Öte yandan tören için İstanbul’a gelen Kılıçdaroğlu, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun adli yıl açılış töreninde konuşma yapması yönündeki teamülün devamına oyçokluğuyla karar vermesine ilişkin “Yargıtay’ın aldığı karar, son derece doğru bir karar” açıklamasını yaptı. Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemiyle yerleştikleri okulları beğenmeyen öğrencilerin velileri dün de nakil başvurusunda bulunacak okul bulamadı. İstanbul’da halen sadece 7 mesleki ve teknik lisesinde kontenjan açığı bulunuyor. Yani, nakil başvurusu yapmak isteyen velilerin, bu okullardan başka seçeneği şu an için yok. Eokul sistemi, dün öğleden sonra özel okullara açıldı ama sorun çözülmedi. Çocuğunu özel okula gönderme konusunda kesin kararlı veliler, dün yerleşilen resmi liselere dilekçe vererek, öğrencilerin kayıtlarını aldılar. Kayıt alındıktan sonra bu bilgi, daha önceden kayıt hakkı kazanılan özel okulun sistemine “bekliyor” ibaresiyle düştü. Durum böyle olunca özel okullar, resmi okullardan kaydı alınan öğrencilerin kaydını yapamadı. Kayıt yapılamayınca da, resmi okullarda kontenjanlar açılamadı. Eokul sisteminin, özel okullara, nakil işlemi için 29 Ağustos Cuma günü izin vereceği öğrenildi. Sistemde “bekliyor” görünen öğrencilerin kaydı, ancak o gün yapılabilecek. Bu öğrencilerin kayıtları yapıldıktan sonra Anadolu liselerinde kontenjanlar açılmaya başlayacak. Bir özel okul yöneticisi, 3. önkayıt döneminde olduklarını hatırlatarak “Bu hafta boşa geçiyor. Kimse bir şey yapamıyor çünkü sistem bize nakil izni vermiyor. Biz nakil alamayınca resmi okullar boşalamıyor. Veliler ve öğrenciler umutsuzca bekliyor” dedi. Boşa geçen bir hafta Erdoğan’a kırmızı kart ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun adli yıl dün parlamentoda düzenlediği basın toplantısında çeşitli konularda değerlendirmeler yaptı. Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun adli yıl açılışında Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun konuşmasına karar vermesine ilişkin soru üzerine Altay, “Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun aldığı karar, hukuk tanımaz ilgiliye şamar niteliğindedir. Erdoğan, seçilmiş Cumhurbaşkanı olarak ‘dakika 1, kırmızı kartlık faul 1’ yapmıştır ve Yargıtay kırmızı kart göstermiştir” dedi. Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün “TEOG sınavında başarılı olanların imam hatipleri tercih etmesi için azami özenin gösterilmesi” konusunda ilçe milli eğitim müdürlüklerine genelge gönderdiğini vurgulayan Altay, “Eskiden imam hatiplilere zulüm yapıldığı iddia edilirdi, şimdi Türkiye’de imam hatip zulmünü bizatihi uygulamaktadır” diye konuştu. HAZAL OCAK En yakın okul 85 kilometre Yeni sistemin, birçok öğrenciyi evlerinden kilometrelerce uzaklıktaki okullara yerleştirmesi mağduriyet yarattı Liselere geçiş için ilk kez uygulanan TEOG sınavı yerleştirmelerinde otomatik kayıt sistemi birçok aileyi ve öğrencileri mağdur etti. Evlerinden kilometrelerce uzaklıktaki okullara ya da tercih listesinde olmamasına karşın imam hatibe yerleştirilen öğrencilerin velileri isyan etti. Aileler, istedikleri nakiller gerçekleşmezse ya çocuklarını bu yıl okula göndermeyecekler ya da bütçelerini zorlayıp özel okulların yolunu tutacaklar. Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkanı Ercan Geçmez ise çocukları tercihi dışında İmam Hatip’e yerleştirilen pek çok Alevi ailenin şikâyette bulunduğunu belirterek süreci mahkemeye taşıyacaklarını kaydetti. Geçmez, “Dergâhların kapatılmasından daha büyük zulüm” dedi. TEOG mağdurlarından biri olan Müge Tırpancı, kardeşinin sınavda aldığı 398 puanın oturdukları Kadıköy’de bulunan birçok Anadolu lisesine puanı yetmesine karşın Çatalca Kestanelik köyündeki çok programlı liseye tercihi dışında yerleştirildiğini söyledi. Tırpancı, “Kardeşimin gönderildiği okul 85 km uzaklıkta. Kadıköy’den bir çocuk Çatalca’ya nasıl gönderilir’ dedi. Anne A.K ise kızı N. A. K.’nin 385 puan almasına ve tercihlerinde yer almamasına karşın Zeytinburnu’nda 120 puanla öğrenci alan bir meslek lisesine yerleştirildiğini belirtti. Bakanlığa başvuran A. K. kızının naklini evine yakın bir okula aldırdığını söyledi. Bayrampaşa’da oturan ve ismini vermek istemeyen bir veli ise kızının Çatalca’da bir okula yerleştirildiğini ifade ederek “Çatalca tercihlerimiz arasında yok bile. Dilencilik yapıp hadi ben okutacağım. Karda kışta o çocuğu nasıl göndereceğim peki?” dedi. Batı’nın “ılımlı İslam”, “Büyük Ortadoğu” projelerinin iflası, Avrupa mali krizinin genişleme dinamiklerine (ve TC’nin üyeliği hevesine) son veren baskıları, Türkiye dış politikasının bölge için vaat ettiklerini yerine getirmedeki başarısızlıkları “dış dinamiği” iptal etti. “Değişimin”, “demokratikleşmenin”, aslında siyasal İslamın iktidarı, toplumu denetim altına alması, şekillendirmesi anlamına geldiği ortaya çıktıkça, dış dinamiğin zayıflamasına da bağlı olarak liberal entelijensiya desteğini çektikçe, bu “çakışma” denkleminin “iç dinamik” yanı da bitti. “Gezi Olayı” bu “bitişi” henüz ayırdında olmayanlara şiddetli bir toplumsal patlamayla gösterdi. Şimdi yeni bir “çakışma” şekilleniyor. Doğal olarak onun da destekleyici fantezileri var. Yeni “iç dinamiği” toplumu, devleti, hükümeti ve başkanı “bir”leştirme totalitarizm eğilimi (son örneği olarak başkanlık sistemine geçiş) oluşturuyor. Devletin baskı ve şiddeti açık biçimlerde kullanma, işine gelmeyen yasaları askıya alma eğilimi; kadınlara yönelik saldırılar; özelde eğitim sisteminde, genelde “hakikat rejiminde” İslamlaşma bu iç dinamiğin önemli bileşenleri. Bu iç dinamik, “İslam devrimi”, “yüzyıllık temizlik”, “yükselişimizi engellemek isteyenler” gibi fantezilerle destekleniyor. Bu iç dinamik, hemen Türkiye’nin yanı başında, Irak, Suriye topraklarında gelişen, giderek İslam devleti denen bir olguya karşılık gelen dış dinamikle, onun birçok unsurunu içselleştirerek çakışıyor. AKP ve Türkiye (Yeni Osmanlı) siyasal İslamı, dış dinamikten (ilk çakışmadaki gibi) yararlanacağını, onu yöneteceğini düşünüyor. Ama bu kez çok büyük bir hata yapıyor. Bu dış dinamiği, kendisi dışındaki tüm Müslümanları, “ya biat ya ölüm” ikilemi içinde hedef alan “Harici” geleneğin günümüzdeki bir ifadesi olarak şekillenen bir hareketin, IŞİD’in basıncı belirliyor. Bu basınçla dış dinamik hızla toplum tarafından içselleştiriliyor, ülkenin birçok yerinde günlük yaşamın fiziki ve simgesel bileşenlerinin parçası olmaya başlıyor. Bu süreç AKP önderliğindeki Türkiye siyasal İslamına yalnızca iki seçenek sunuyor; ya kendini korumak için geniş çaplı ve kaçınılmaz olarak şiddet içeren bir temizliğe girişmek ya da bu hesaplaşmayı göze alamayarak tabanının genç ve dinamik unsurlarının giderek bu “Harici” geleneğin etkisi altına girmesine, bunun topluma dayatacağı dönüşüme seyirci kalmak; böylece de fiilen halifenin, diğer Müslümanlara karşı açtığı savaşın alanı olmayı kabullenmek. Bu ikinci seçenek, Türkiye’nin bölge çapında oluşmakta olan bir saflaşmada, bir jeopolitik terimi ödünç alırsak, Batı’nın ve bölge devletlerinin askeri mali gücünün ifadesi bir “statüko” blokunun karşısında konuşlanması anlamına gelecektir. AKP ülkeyi birincisi çok kötü, ikincisi felaket anlamına gelen iki seçenekle yüz yüze getirdi. çözülürken Birincisi ikincisi şekilleniyor Habertürk gazetesi yazarı Fatih Altaylı’nın da dün kaleme aldığı yazısında kızının TEOG’da tercih yapmayınca evine 94.5 kilometre uzaktaki bir “imam hatip” lisesine kaydedildiği ortaya çıktı. kızı da Altaylı’nın imam hatipli l İHKİB Yenibosna Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Anadolu Meslek Programı: 79 l Çatalca Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Anadolu Meslek Programı: 13 l Halkalı İMKB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Anadolu Meslek Programı: 54 l İsmet Aktar Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Anadolu Meslek Programı: 145 l PAGEV Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Anadolu Meslek Programı: 224 l Maltepe Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Anadolu Meslek Programı : 4 l Nuh Kuşçulu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Anadolu Meslek Programı: 72 İ stanbul’da kontenjan açığı bulunan okullar: Zorunlu ‘imam hatip’e tepki MEHMET MENEKŞE AMASYA Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF), Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) lise giriş sınavında birçok öğrenciyi talepleri dışında otomatik yerleştirme yaparak “imam hatip liseleri”ne göndermesine tepki gösterdi. ABF Genel Yönetim Kurulu’ndan yapılan açıklamada, 40 bin kişinin istemleri dışında “imam hatip liseleri”ne yerleştirildiğini belirterek, bu uygulamanın darbe dönemlerinde bile yapılmadığına dikkat çekti. Açıklamada, “MEB, öğrencilerin inançları, ailelerinin tercihleri ile ilgi ve yetenekleri doğrultusunda istedikleri okulda okuma koşullarını sağlamak yerine, öğrencilerin dinsel eğitimi seçmeye zorlamakta ve böylece dinsel eğitimden geçmiş ‘itaatkâr’ ve ‘dindar’ nesiller yetiştirmeyi hedeflemektedir” denildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle