28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 AĞUSTOS 2014 ÇARŞAMBA 12 DIŞ HABERLER [email protected] Operasyon öncesi ilk adım Amerikan keşif uçaklarının vurulacak IŞİD hedeflerini belirlemek için Suriye üzerinde uçuşlara başladığı bildiriliyor Suriye’nin iddiası: Dış Haberler Servisi ABD uçaklarının Irak Şam İslam Devleti’ne (IŞİD) yönelik hedefleri belirlemek, istihbarat toplamak üzere Suriye üzerinde keşif uçuşlarına başladıkları savunuldu. Halihazırda Irak’ta da IŞİD’e yönelik bombardımanlar düzenleyen ABD’nin Suriye’de de benzer bir planı devreye sokabileceği belirtiliyordu. Bu son adımın Washington kulislerinde bir süredir hararetle tartışılan Suriye’de IŞİD’e yönelik müdahale için ilk adım olduğu yorumları yapılıyor. ABD’de yayımlanan New York Times gazetesinde yer alan habere göre ABD Başkanı Barack Obama, IŞİD örgütü mevzileri üzerinde istihbarat edinmek amacıyla Suriye üzerinde keşif uçuşları düzenlenmesi için geçen hafta sonu yetki verdi. Savunma yetkililerine dayandırılan haberde, Obama’nın bu adımı üzerine ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’un önceki gün Suriye’de uçuş yapması için insanlı ve insansız hava araçlarını bölgeye gönderdiği, bunlar arasında U2 casus uçaklarının da bulunabileceği belirtildi. Gazetenin önceki günkü haberinde, Pentagon’un Suriye üzerinde insansız hava araçlarını da içeren keşif uçuşları düzenlemeye hazırlandığı kaydedilirken AP ajansı dün keşif uçuşlarının başButenya Şaban Tahran Davutoğlu’na İkramiye Vermeli! Türkiye’de varsın birileri ‘100 yıllık Osmanlı rüyasını’ canlandıracak, ‘Sultan Abdülhamit’in beklenen ruhu’na övgüler düzen türküler çığırıp dursun... ‘Düzen kurucu’ ülke diye diye, memleketi etrafında bunca gelişme yaşanırken kımıldayamaz hale getirdikleri ayan beyan ortada. ‘El âlem’ adeta bizim ‘hayalperestlere’ nispet yapmakta... Ortadoğu’da 3.5 yıldır ekilen radikal İslam tohumları nedeniyle Türkiye uluslararası planda ‘zanlı’ konumuna düşürülmüşken, ‘tarihi rakibi’ İran bölgede dilediği gibi at oynatıyor. Tahran bizim hariciye kadrosuna ne kadar teşekkür etse azdır. İran’ın ‘düzen kurucu’ ülke rolünün son dönemdeki ilk değil ama son ve en somut tezahürü dün Erbil’den gelen haber. İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif ile Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’nin ortak basın toplantısında işittik. Barzani, Irak Şam İslam Devleti ile (IŞİD) mücadelesinde Tahran’ın desteğine şu sözlerle teşekkür etti: “Biz tüm dostlarımızdan silah talep ettik. Askeri destek talebimiz karşısında bize ilk yardım eden İran İslam Cumhuriyeti oldu. Bize silah verdi ve askeri işbirliğinde bulundu.” İşte bu silahlar IŞİD tarafından binlerce yıldır yaşadıkları topraklardan ‘temizlenmeye’ kalkışılan Ezidileri, Hıristiyanları, Türkmenleri korumak için kullanıldı. İşte bu yüzden bölgenin yerel ahalisi İranlılara ne kadar müteşekkir olsa yeridir. Nitekim Barzani’nin şu sözleri durumun özeti: “Bize ve dostlarımıza bir kez daha İran’ın her zorlu şart altında en küçük bir beklenti içinde olmadan bizi desteklediği ve yardım ettiği ispatlandı. Bu iyiliği hiçbir zaman unutmayacağız.” Basın toplantısının diğer bölümleri de ‘düzen kurucu’ ülke nasıl olunuyor, adeta tarifi gibi. En başta Zarif’in ‘zarif’ diplomasisinin tezahürü rahatça “Hem merkezi hükümet hem de Kürt hükümeti ile farklı alanlarda askeri işbirliğine sahibiz” diyebilmesi. Böylece merkezi hükümete ‘bağımsızlık’ postası koyan Iraklı Kürtlere verilen silah desteğini âlemi cihana duyururken, diğer yandan Bağdat’ta siyasi diyalogla kurulacak geniş tabanlı hükümet vurgusuyla Irak’ın toprak bütünlüğü ve ulusal birliğine destek verebilmesi. Hakkını teslim etmek lazım, her babayiğidin harcı değil! Zarif’in bir başka manidar cümlesi de kanımca, “Terör Irak’ta tüm kesimleri ve bölgeyi tehdit ediyor. Hatta bu terör kendisiyle işbirliği yapanları da tehdit ediyor.” Sünni ülkeler bölgeyi şu veya bu biçimde radikal İslam virüsüyle enfekte etmişken, İran’ın ‘havasından’ geçilmez oldu. Bölgede akla hayale sığmayacak tuhaf ortaklıklar şekilleniyor. Ortak basın toplantısının metninden Zarif’in ismini çıkarıp yerine ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’yi koyun, neredeyse fark etmeyecek. İran soğukkanlı, dengeleri gözeten, bölgedeki aktörlere tesir edebilecek donanımda bir ülke olarak sahneye çıkıyor. Bağdat ve Erbil’de mesai yapan Cevad Zarif, yardımcısı Hüseyin Amir Abdullahiyan’ı bölgedeki ebedi hasımları Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’a yolluyor. Tahran, Batı ile nükleer müzakerelerini sessiz ve derinden sürdürüyor. Bir anlaşma çıkması halinde karşımıza sadece petrol ve doğalgaz kaynakları ve Batı için bulunmaz bir pazar olmakla kalmayacak, nükleer güç olarak da çıkacaklar. Bir de kendi halimize bakalım. Komşularında neredeyse diplomasi yürütebilecek elçilikleri kalmamış, Musul başkonsolosluğu herkesin hedefindeki bir örgüte rehin düşürülmüş. Kibir ve hırsla dayattığı modelleri suratına çarpılmış bir memleket hariciyesiyle karşı karşıyayız. Oturup ağlasak yeridir. Ya da size bir şarkı önereyim, YouTube’dan bulun dinleyin, bol bol gülün ağlanacak halimize... Yeni başbakan eski dışişleri bakanı üzerine bir hamaset nakaratı: “Evladı Osmanlı, Selçuklu soyu... Mevlana diyarı Konya’nın ruhu... Abdülhamit Han’ın beklenen ruhu... Reisin emanetisin Davutoğlu...” Bu sözleri işitseler Osmanlı ve Selçuklu hanedanları muhtemel ki mezarlarında ters döner, Abdülhamit’in de kemikleri sızlar... Bu şarkının tek doğrusu var “Reis’in emanetçisi”, hepsi o... Cürmü kadar yer yakıyor! Dış Haberler Servisi Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın sözcüsü Butenya Şaban, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) militanları tarafından bir hafta önce kafası kesilerek öldürülen Amerikalı gazeteci James Foley’nin aslında geçen yıl öldürüldüğünü öne sürdü. İngiltere’de yayımlanan Daily Mail gazetesinin haberine göre Şaban, “James Foley ilk olarak Özgür Suriye Ordusu tarafından yakalanmış ve daha sonra IŞİD’e satılmıştı. Foley bir yıl önce öldürüldü Bunu Birleşmiş Milletler’den kontrol ettirebilirsiniz. James Foley bir sene önce öldürüldü, bu yıl değil. Şu anda sadece görüntüleri yayımladılar, ancak olay bir sene önce oldu. Elimizde kesin bilgi var. Birleşmiş Milletler de bu bilgiye sahip” diye konuştu. Foley’nin ailesi, arkadaşları ve birlikte rehin alındığı kişilerse Şaban’ın iddialarını yalanladılar. Öldürülen gazetecinin çalıştığı Global Post yetkilileri de Şaban’ın açıklamalarını “yüz karası” olarak nitelediler. Foley’nin, infaz görüntüleri yayımlandıktan sonra öldürüldüğü, görüntülerin mizansen olduğu da öne sürülmüştü. ladığını duyurdu. Kimi kaynak ABD’nin uçuşlarla ilgili Şam yönetimine bilgi verme niyetinde olmadığına, bunun da cihatçı grubun Esad rejiminin desteği olmadan nasıl hedef alınacağı yönünde soru işaretleri doğurduğuna işaret ediyor. Ayrıca Şam’ın onayı olmaksızın ABD uçaklarının Suriye hava sahasına girmesi halinde düşürülme tehdidi ile de karşı karşıya kalabileceğine dikkat çekiliyor. Beyaz Saray sözcüsü dün yaptığı açıklamada Suriye ile işbirliği yapma planları olmadığını söyledi. Ancak ABD’nin Suriye ile IŞİD’e yönelik istihbarat paylaşmaya başladığı yolunda haberler de alınıyor. Fransız haber ajansı AFP’nin kaynaklara dayandırdığı habere göre, Şam yönetimine, doğrudan değil, Irak ve Rusya aracılığıyla bilgi iletiliyor. ABD Genelkurmay Başkanı’nın sözcüsü, “IŞİD’in hem Irak hem de Suriye’de üzerine gidilmesi için hava saldırıları da dahil çeşitli askeri araçları içeren seçenekler hazırlandığı” ifadesini kullandı. Batı’dan son dönemde IŞİD’e karşı Şam yönetimi ile işbirliğine gidilmesi yönünde sesler yükselirken ABD Genelkurmay Başkanı ve Savunma Bakanı’ndan cihatçı gruba karşı mücadelede, Suriye’yi de içine almayan bir operasyonun başarılı olamayacağı açıklaması gelmişti. Bunun ardından da önceki gün Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim uluslararası toplumla “terörizm”le mücadele için birlikte çalışmayı arzuladıklarını, ancak Suriye topraklarında düzenlenecek saldırıların kendileriyle birlikte koordine edilmesi gerektiğini söylemişti. Basın toplantısında Muallim, IŞİD hedeflerini vuracak Amerikan uçaklarını düşürmelerinin söz konusu olup olmadığı sorusuna, “Koordinasyon yoksa bu olabilir. Koordinasyon olmaksızın düzenlenecek saldırılar meşruiyet dışıdır. Bu senaryodan kaçınmak için uluslararası işbirliği hazırlığındayız” yanıtını vermişti. BARZANİ AÇIKLADI: İran silahları peşmergede Dış Haberler Servisi Batı’da Irak’ta cihatçılara karşı savaşan Kürtleri silahlandırma yönündeki tartışmalar sürerken Erbil’den kendilerine ilk silah gönderen ülkenin İran olduğu açıklaması geldi. İran’ın, Irak’ta Batı ile “ortak düşman” çizgisinde buluştuğu Sünni cihatçı grup Irak Şam İslam Devleti’ne (IŞİD) karşı askeri gücünü açıkça sahaya sürdüğü, Kürtlerle de ilişkileri geliştirerek bölgede etkinliğini sağlamlaştırdığı yorumları daha da güçleniyor. Irak’a temaslarda bulunmak üzere geçen pazar günü giden, Bağdat ve Necef’te görüşmelerde bulunan İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif’in dünkü durağı Erbil’di. Burada Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani ile bir araya geldi. Görüşme sonrasında düzenlenen ortak basın toplantısında Barzani, IŞİD’e karşı kendilerine silah verilmesi yönündeki isteklerinin Tahran tarafından yanıtlandığını açıkladı. Zarif ve Barzani Barzani, Erbil’de buluştu. İran’ın (Fotoğraf: REUTERS) desteğinden dolayı teşekkür ederken ilişkilerinin daha da sağlamlaştığına işaret etti. Barzani, “silah yardımının gelmesiyle peşmergenin cesareti arttı. IŞİD’e karşı saldırı pozisyonuna geçtik ve ilerleme kaydediyoruz” ifadesini kullandı. Bir gazetecinin, “Musul Barajı’nın düştüğü ve 200 peşmergenin IŞİD’e esir olduğu” iddiasını sorması üzerine Barzani, “Bu haberlerin doğruluk payı yok” yanıtını verdi. Zarif de konuşmasında, “Irak’ın emniyetini, kendi ülkemizin güvenliği olarak görüyoruz. IŞİD, sadece Irak için değil, tüm Ortadoğu bölgesi için tehdittir. Bütün ülkeler, diyalog halinde IŞİD terörüne karşı mücadele etmelidir” dedi. Son zamanlarda Kürt bölgesiyle, Irak merkezi hükümeti arasında yaşanan sorunların çözüme kavuşturulmasından yana olduklarını da sözlerine ekleyen Zarif, bir gazetecinin, “İran, Irak’a asker gönderdi mi” sorusuna, “İran olarak Irak’a askeri birlikler göndermedik. Bizim sadece bir ordumuz var. Bunun dışındaki güçler teröristtir” yanıtını verdi. İsrail ateşkes öncesinde, Gazze’de Hamas’ın askeri amaçlarla kullandığını öne sürdüğü yüksek binaları vurmayı dün de sürdürürken, 4 Filistinli hayatını kaybetti. Anlaşmanın ardından Gazze’de Filstinliler ellerinde Hamas ve El Fetih bayraklarıyla yollara döküldü. Gazze’de ateşkes Dış Haberler Servisi Hamas ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Gazze’de ateşkes için anlaşmaya varıldığını duyururken, İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Yigal Palmor da “Mısır’ın önerdiği kalıcı ateşkesi kabul ettik” dedi. Hamas’ın sürgündeki liderlerinden Musa Ebu Marzuk, Facebook üzerinden yaptığı açıklamada, anlaşmayı “direnişin zaferi” olarak niteledi. Hamaslı yetkililer, “kalıcı, uzun vadeli ve ucu açık” bir anlaşmaya varıldığını, Gazze’ye yardım ve inşaat malzemesi ulaştırılabilmesi için İsrail ambargosunun hafifletileceğini, Gazze’de havaalanı ve liman açılmasıyla ilgili görüşmelerin ise bir ay içinde başlayacağını bildirdiler. İsrailli yetkililer de Mısır’ın önerisi doğrultusunda zaman sınırlaması olmaksızın ateşkes uygulanmasını kabul ettiklerini söylediler. İsrail’in 2 binden fazla kişinin ölümüne yol açan son Bu kez zaman sınırlaması yok Gazze operasyonunu sona erdirmek üzere daha önce de ateşkes anlaşmaları yapılmış, ancak kısa sürede anlaşmalar ihlal edilmişti. Ateşkes görüşmeleri Mısır’ın arabuluculuğuyla yürütülürken, bölgesel güç olma iddiasındaki Ankara’nın devre dışı kalmasına dikkat çekiliyor. Hamas’la iyi ilişkileri olan Ankara’nın Mavi Marmara olayından sonra İsrail’le ilişkilerinin bozulmasının diplomatik manevra alanını daralttığı belirtiliyor. NYT: İslamcı milisler ABD’ye haber verilmeden vurulmuş ‘Libya’da saldırı BAE ve Mısır’ın işi’ Dış Haberler Servisi Amerikalı yetkililer, Libya’da geçen hafta “esrarengiz uçakların” İslamcı militanlara yönelik hava saldırılarının Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) tarafından Mısır’daki hava üslerinden, kendilerine danışılmadan düzenlendiğini duyurdular. İslamcı Misrata milisleri hava saldırılarından BAE ve Mısır’ı sorumlu tutmuşlardı. Kimliğini saklı tutan bir Amerikalı yetkili, gizlice düzenlenen hava saldırılarından haberleri olmadığını, “hazırlıksız yakalandıklarını” söyleyerek, saldırıda satış anlaşmaları ihlal edilerek, Amerikan silahlarının kullanılmış olmasından endişe ettiklerini belirtti. Amerikan New York Times gazetesinin (NYT) haberine göre, hava saldırısı için BAE askeri uçak, havada yakıt ikmali ve personel sağlarken, Mısır da hava üslerini açtı. Mısır saldırıyla ilişkisi olduğu yolundaki suçlamaları yalanlarken, BAE yetkilileri ise “tepki göstermeyeceklerini” söylediler. ABD, Fransa, Almanya, İtalya ve İngiltere önceki gün yaptıkları ortak açıklamada, Libya’ya dışarıdan müdahaleye karşı olduklarını bildirerek, müdahalenin “Libya’daki mevcut ayrılıkları derinleştirdiği ve demokratik süreci baltaladığı” görüşünü dile getirmişlerdi. Libya’nın başkenti Trablusgarp’taki havaalanı çevresinde milliyetçiseküler güçlerle çatışan İslamcı Misrata milisleri havadan bombalanmış, daha sonra havaalanı İslamcıların eline geçmişti. İslamcı Misrata milisleri Libya’nın başkenti Trablusgarp’taki uluslararası havaalanını tamamen denetimleri altında tutuyor. (AA) Dış Haberler Servisi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Paraşenko ve üst düzey Avrupa Birliği yetkilileri Belarus’un başkenti Minsk’te Ukrayna krizinin çözümü için görüşmelerde bulunmak üzere buluşarak el sıkıştılar. Ukrayna Savunma Bakanlığı ise sınırı geçen 10 Rus askerini yakaladığını açıkladı. Rusya askerlerinin sınırı geçtiğini doğruladı, ancak olayın yanlışlıkla meydana geldiğini savundu. Belarus’ta Ukrayna zirvesi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle