05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 AĞUSTOS 2014 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 ‘Yeni bir başlangıca adım attık’ Demirtaş, HDP olarak savundukları bütün ilkeleri ve ezilenler adına öngördükleri ortak geleceği daha güçlü ve kararlı olarak savunmaya devam edeceklerini vurguladı OYLAR HELİKOPTERLE TAŞINDI Cumhurbaşkanlığı seçimleri Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde yerel ve genel seçimlere göre sakin geçti. Diyarbakır ve bölgenin bazı kentlerinde ulaşımı zor olan yerlere sandık görevlileri ve seçim evrakları helikopterlerle taşındı. (Fotoğraf: AA) DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Türkiye’ye aydınlık gelecek adına gerçek, kalıcı bir umut yaratmak istedik. Cumhurbaşkanlığı seçimi de bunun için iyi bir fırsat oldu. Ve Türkiye’nin her yerinde savunduğumuz ilkelerin gönülden tartışılmasını, yürekten sahiplenilmesini arzuladık ve bunu önemli ölçüde başardık. Yeni bir başlangıca adım attık” dedi. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, seçim sonuçlarını Diyarbakır’da Seçim Koordinasyon Merkezi’nde izledi. Seçim sonuçlarının değerlendirildiği sırada gazeteciler içeri alınmadı. Ancak sonuçların netleşmesinin ardından Demirtaş, Seçim Koordinasyon Merkezi’önünde bir değerlendirme yaptı. Selahattin Demirtaş, seçim sonuçlarının hayırlı olmasını dileyerek seçimin Türkiye’ye barış ve demokrasi getirmesi dileğinde bulundu. Demirtaş yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Bu seçimin Türkiye’deki bütün halkların yararına olması için büyük bir çaba gösterdik. Bütün Türkiye halklarına şimdiden barış, kardeşlik, demokrasi getirmesini temenni ediyorum. Elbette bizler Halkların Demokratik Partisi ve bizi destekleyen bütün doslarımızla birlikte Türkiye’ye aydınlık gelecek adına gerçek, kalıcı bir umut yaratmak istedik. Cumhurbaşkanlığı seçimi de bunun için iyi bir fırsat oldu. Ve Türkiye’nin her yerinde, ilinde, ilçesinde, köyünde, mahallesinde savunduğumuz ilkelerin gönülden tartışılmasını, yürekten sahiplenilmesini arzuladık ve bunu önemli ölçüde başardık. Ortaya koyduğumuz ilkeler, Türkiye’nin her yerinde bir karşılık AKP Geleneği... Oy ayrımı sonuçları kesinleşmese de 28 Ağustos itibarıyla Çankaya’da düzeyi bilinen politikacı ağzı ile konuşan ama cumhurbaşkanı itibarı gören bir üst yetkilimiz olacak. Kurgulanan yemin ve devir teslim takvimine bakarsak, Yüksek Seçim Kurulu’nun kesin sonuçlarının Resmi Gazete’de yayımlanması ile 28 Ağustos arasındaki sürede ilk rejim bunalımını yaşama olasılığı da yüksek görülüyor. Erdoğan’ın, geleneksel yaklaşımıyla hem başbakanlığı hem de AKP genel başkanlığını bırakmakta anayasaya karşın gönüllü olmadığı anlaşılıyor. Oysa seçilmişse bırakması söz konusu bile değil. Daha önce de anımsatmıştım. Çünkü anayasa şöyle diyor: “Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer.” Rejim bunalımını engelleyebilecek tek yetkili var: TBMM Başkanı Cemil Çiçek. HHH Akıllarda eski cumhurbaşkanlığı seçiminden kalanlar, çoğu kimseyi yanıltıyor. O dönemde cumhurbaşkanı seçileceği belli olanlar önce, yoksa bir frak diktirir ve evde beklemeye başlardı. Seçim sonuçlanınca en kıdemli Meclis başkanvekili gidip kendisini alarak getirir, kürsüde yemin ederek görevine başlardı. Olasıdır ki, AKP’liler de cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine ilişkin anayasa değişikliği önerisini yalap şap hazırladıkları için anayasadaki bu kuralı anımsayamadılar... HHH Erdoğan politikacı kimliğini bırakmayacağını açıkladığı için propaganda sürecinde yaşanan dengesizliğin yeni süreçte de süreceği anlaşılıyor. Çünkü Erdoğan kendisini politikacı gibi görse de kendisine benzer düzeyde ya da içerikte yanıt verme olasılığı yok. Türk Ceza Yasası cumhurbaşkanına hakareti, bir yıldan dört yıla kadar hapisle cezalandırıyor. Suçun alenen işlenmesi durumunda da ceza altıda bir artırılıyor. Gazeteciler sanırım Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’ne (TGC) teşekkür borçlular. Madde (298) 28 Haziran 2005’te değiştirilmeseydi onlara verilecek ceza da üçte bir oranında artırılacaktı. HHH Türkiye’de, 12’nci cumhurbaşkanı ile AKP’nin yaklaşımının geleneğe dönüştüğü anlaşılıyor. İkinci kez kendisi hakkında çeşitli iddialarla soruşturma açılması fezlekeleri TBMM Karma Komisyonu’nda bekleyen bir cumhurbaşkanımız daha olacak. Tabii fezlekeler, milletvekilliği düşeceği için geldiği savcılıklara geri gönderilecek. Ama kendisi hakkında 1725 Aralık baskınları da dahil hazırlanacak fezlekeleri varsa rafa kaldırılacak. Ve hiç yargılanmayacak. Çünkü anayasa ancak “vatana ihanet suçu ile yargılanır” diyor. Bu suçla ilgili yasa da 1991’de Turgut Özal tarafından kaldırıldığı için hiç suç işlememiş olacak... HHH Geçmişte, görevdeyken oğulları yargılanmış hatta tutuklanmış cumhurbaşkanı, başbakan ve genelkurmay başkanı var. “Tek parti dönemi” diye kötüleme rekoru kırılmaya çalışılan dönemde Cumhurbaşkanı İnönü’nün, sonra cumhurbaşkanı olan, Atatürk’ün Başbakanı Bayar’ın ve görevdeki Genelkurmay Başkanı Kâzım Orbay’ın oğulları yargılanmışlar. Bakalım “ileri demokrasi” ve “Yeni Türkiye” döneminde yeni cumhurbaşkanının oğlu, iddialar ciddi ise yargılanabilecek mi? ‘Kampanyamız başarılı’ bulmuştur. Bu açıdan Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyamız çok önemli ölçüde hedefine ulaşmış, önemli bir çıkış, başarı yakalamıştır.” HDP olarak savundukları bütün ilkeleri ve ezilenler adına öngördükleri ortak geleceği daha güçlü ve kararlı olarak savunmaya devam edeceklerini vurgulayan Demirtaş, “Türkiye’nin her yerinde güçlü bir örgütlülüğe büyük bir kitle partisi haline getirmek ilk hedefimiz olacaktır. Biz bu seçimle birlikte yeni bir başlangıca adım atmış olduk. Kürt’üyle, Türk’üyle, Ermenisi, Lazı, Arap’ı, Çerkesiyle, Alevisiyle Sünnisiyle, Ezidi, Yahudisiyle, bütün kimlikler ve inançlarla bir arada, emekten, özgürlükten, demokrasiden, barıştan yana bir gelecek kurma kararlılığın göstergesi olmuştur” diye konuştu. ‘Kitle partisi olacağız’ Erdoğan ile Demirtaş yarıştı Güneydoğu’da AKP’nin oyu eriyor MAHMUT ORAL DİYARBAKIR Güneydoğu Anadolu bölgesinde Cumhurbaşkanlığı seçimi HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasında geçti. CHP ve MHP’nin çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu ise yüzde 2.5 oranında oy aldı. AKP’nin bölgedeki bazı kentlerdeki oy oranındaki gerileme ise dikkati çekti. Demirtaş Diyarbakır’da yüzde 64.06, Batman ve Mardin’de yüzde 60, Şırnak’ta yüzde 83.17, Hakkâri’de yüzde 79.84, Tunceli’de yüzde 52.22, Van’da yüzde 54.39, Muş’ta yüzde 61.17 oranında oy aldı. Erdoğan ise Diyarbakır’da yüzde 33.59, Erdoğan yüzde 36.70, Batman’da yüzde 38.02, Şırnak’ta yüzde 14.83, Hakkâri’de yüzde 18, Tunceli’de yüzde 14.40, Van’da yüzde 42.75, Muş’ta yüzde 35.51 oranında oy aldı. Iğdır’da ise oyların yüzde 42.80’ini Demirtaş, yüzde 30.28’ini İhsanoğlu, yüzde 26.93’ünü ise Erdoğan aldı. Iğdır’da İhsanoğlu’nun 2. olmasında kentte MHP’nin güçlü olması etkili oldu. AKP’nin bölgedeki bazı illerde oy oranındaki düşüş dikkat çekti. Diyarbakır örneğine bakıldığında AKP’de ciddi bir gerileme var. 30 Mart’ta yüzde 35 ile 251 bin dolayında oy alan AKP, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise 45 bin seçmen kaybederek, yaklaşık 207 bin oy alabildi. Hizbullah’a yakın 33 bin Hüda Par seçmenini AKP’ye oy vermiş olabileceği düşünüldüğünde, oy kaybının 45 binin çok üzerinde olduğu ifade edilebilir. Mardin’de AKP 2 puanlık bir kayıpla 10 bin oy kaybetti. AKP en büyük artışı bölge kentleri arasında Bingöl’de sağladı. Batman’da da yerel seçimde 91 bin dolayında oy alan HDP (BDP), bu seçimde 133 binden fazla oy çıkardı. AKP, burada oyunu 30 bin kadar artırarak 84 bine yükseltti. Her bölgeye uzandı MAHMUT LICALI ANKARA Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş ile yarışa katılan HDP, 30 Mart yerel seçimlerine göre oyunu en fazla artıran parti oldu. 30 Mart’ta HDP ve BDP çatısı altında yaklaşık 2.5 milyon olan oyunu cumhurbaşkanı seçiminde Güneydoğu dışında Batı’dan da oy alarak 3.5 milyonun üzerine çıkardı. Demirtaş, Karadeniz ve İç Anadolu’da HDP’nin bindelik dilimde yer alan oy oranını ilk kez yüzdelik dilime taşıdı. Seçime katılım oranının düşmesiyle birlikte yaklaşık yüzde 7 olan HDP’nin oy oranı yüzde 10 barajına dayandı. Cumhurbaşkanı seçiminde Demirtaş’ın adaylığıyla yarışa giren Kürt siyasi geleneği tarihinin en yüksek oyunu alma başarısına imza attı. Katılım oranının düşük olmasına karşın Demirtaş’ın aldığı oyun artmasında, özellikle Batı’dan ilk kez HDP’ye yüksek oranda oy çıkması etkili oldu. Yerel seçimlerde hayal kırıklığı yaşayan HDP’nin, cumhurbaşkanı seçiminde “bölge partisi” söylemi yerine Türkiye partisi söylemiyle hareket etmesi, İstanbul, İzmir ve Ankara gibi büyükkentlerde karşılık buldu. İstanbul’da 30 Mart’ta yüzde 4.8 oranında oy alan HDP oyunu yaklaşık yüzde 9.5’e çıkarırken, Ankara’da yüzde 0.9 olan oy oranını yaklaşık yüzde 3’e yükseltti. İzmir’de de yüzde 3.4 olan oy oranı Demirtaş’ın adaylığıyla birlikte yüzde 8’e çıktı. HDP’in cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, seçim sonuçlarını Diyarbakır’da Seçim Koordinasyon Merkezi’nde izledi. Demirtaş seçim sonuçlarının belli olmasının ardından partililerle birlikte basın açıklaması yaptı. (Fotoğraf: DHA) Demirtaş, HDP’ye neredeyse hiç oy gitmeyen Karadeniz ve İç Anadolu’dan ilk kez oy aldı. Batı’dan da ciddi oranda oy kazanan Demirtaş, HDP geleneğinde en yüksek oya ulaştı dilimden yüzlük dilime Binlik Seçime katılım oranının 30 Mart’a oranla düşük olmasına karşın Demirtaş, HDP’nin Güneydoğu Anadolu’daki oy oranlarını genel olarak artırdı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun memleketi Tunceli’de Demirtaş’ın oyunu 2 kattan fazla artırarak yüzde 52 düzeyine çıkarması dikkat çekerken, Demirtaş bölgedeki 12 ilde yarışı birincilikle kazandı. Diyarbakır’da yüzde 55 olan HDP oyu yüzde 64’e çıkarken, Hakkâri’de yüzde 79 olan oy oranı yaklaşık yüzde 80’e yükseldi. Siirt’te yüzde 70 olan oy oranı da yüzde 83’e çıktı. Güneydoğu Anadolu bölgesinde CHP ve MHP’nin oy oranlarının düştüğü gözlendi. Demirtaş’ın, batıdaki büyük kentler ile bölgenin dışında Türkiye’nin hemen hemen her bölgesinde oy oranını artırması dikkat çekti. Daha önce Karadeniz ve İç Anadolu bölgelerinde hiç varlık gösteremeyen HDP, Demirtaş’ın yarıştığı seçimde ilk kez oy oranını binlik dilimlerden yüzlük dilimlere taşıdı. HDP’nin 30 Mart’ta bindelik dilimlerde oy aldığı Zonguldak, Bartın, Kastamonu, Sinop, Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, Rize, Arvin’deki oy oranları yüzde 1.2 ile yüzde 2.5 arasına çıktı. Seçimi protestoya dönüştüren Ermeni kadınlar boyunlarında haçla sandığa gitti Korku duvarını aştılar ERK ACARER Seçim gününü, azınlıkların ağırlıklı olarak yaşadığı bir mahallede, onlardan biriyle solumak niyetindeyiz. Bu amaçla, 90 yıldır kesintisiz çıkan ve hâlâ Türkiye’nin en eski gazetesi unvanını elinde bulunduran Apoyevmatini’nin sahibi Mihail Vasiliadis’le buluşuyoruz. Aslında biri Rum iki gazetecinin bir araya gelip seçim gününü birlikte geçirmek istemesinin “affedilecek” tarafı yok. Mihail Vasiliadis ile Kurtuluş semtinin merkezinde tanıştıktan sonra derin bir sohbete başlıyoruz. Vasiliadis, bugün azınlıklar üzerinde hissedilen baskının temeline iniyor: “Azınlıklara baskı, İttihatçılar döneminde başladı. Milliyetçilik şişirildi. Karşıdakini niteleme hakkını kendinde görmek ve ötekileştirmek gelenek haline dönüştü.” Türkiye, azınlıkların görmezden gelindiği, onlara baskı uygulandığı hatta asimile edildikleri yılları, üzerine siyah bir leke düşmüş madalyon gibi göğsünde taşıyor. Vasiliadis, bu günlerden buruk bir tebessümle söz ediyor: “67 Eylül olayları, Varlık vergisi ve 2242 yaş arasındaki erkeklerin kamplara sürülmesi unutulacak gibi değil. 19641965 sürgününde, devlet 13 bin erkek Rum vatandaşını, yanlarına 20 dolar ve bir bavul almalarına izin vererek gönderdi. Bu aslında 13 bin aile demekti.” Vasiliadis, Erdoğan’ın, sarf ettiği “Affedersiniz bana Ermeni dediler” sözlerini de dolandırmadan değerlendiriyor: “Eskinin nefret söylemiyle, bugünkü birbirinden farklı değil aslında. Ancak temel bir ayrım var. Bugün nefret söylemi, devletin tepesindeki oturanlar tarafından amiyane bir biçimde ortaya konuyor. Bildiğiniz Kasımpaşa ağzı işte!” Peki, siyaset dilinin azınlıklar üzerindeki olumsuz etkisi ne oluyor? Vasiliadis: “Bu dil her zaman sokağı ve halkı etkilemiştir. Erdoğan, bir siyasetçinin kullanmaması gereken dili dış politikada bile kullanmaktan çekinmiyor. Dışarıdaki Musevilere İsrail’in izlediği politika nedeniyle hakarete dayanan ifadeler kullanıyor. Burada ise lütfedip onlar için ‘bizdendir’ diyor. Museviler bu tavrı riyakâr buluyor. Genelleme, tehdit unsuru da yaratıyor. Musevi cemaatinin İsrail’in Gazze operasyonu nedeniyle tedirginlik yaşadığını biliyoruz” diyor. Vasiliadis, oy kullanacağı okul kapısından girerken, “Bizim cemaatin baskı yapılacak durumu kalmadı” deyip manidar biçimde ekliyor: “2 bin kişiyi bile bulmuyoruz. Yaş ortalamamız 60’ın üzerinde. Erdoğan’ın sözünü tutup daha fazla çocuk yapma imkânımız da yok artık!” Gittikçe kalabalıklaşan sokaklarda yürüyen yaşlı Ermeni kadınlarının hepsinin boyunlarında haç olduğunu gözlüyoruz. Vasiliadis: “İşte bu, kırgınlığın tepkisi diyor. Seçimi protesto gösterisine dönüştürmüşler. Bu nedenle boyunlarına haç takmışlar. Hepimiz Ermeniyiz diye bağırıyorlar. Korku duvarı aşılmış işte!” Oyunu kullanan Vasiliadis, gülümseyerek son sözünü söylüyor: “Affedersiniz oy verdim. Günün birinde, korkmadan birlikte yaşayabileceğimiz bir ülke de kurarız belki birlikte!” Adaylar oy kullandıkları sandıklarda zorlanmadı Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, eşi Emine, oğlu Bilal, gelini Reyyan ve kızı Sümeyye Erdoğan ile kızı Esra ve damadı Berat Albayrak ile oy kullandığı sandıktan Erdoğan’a 210, Ekmeleddin İhsanoğlu’na 83, Selahattin Demirtaş’a 30 oy çıktı. İhsanoğlu’nun oy kullandığı sandıkta İhsanoğlu 195, Erdoğan 59, Demirtaş 12 oy aldı. Demirtaş, oy kullandığı sandıkta 185 oy alırken, Erdoğan’a 83 ve İhsanoğlu’na 7 oy çıktı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün sandığından Erdoğan’a 54, Demirtaş’a 10, İhsanoğlu’na ise 218 oy çıktı. Gül, oy kullandıktan sonra “Cumhurbaşkanı olarak bütün arzum, görüşüm ve tavsiyem, artık Türkiye’nin bugünden, yarından itibaren gerçek gündemine dönmesi” dedi. Gül, “Ankara’dan taşınacak mısınız” sorusuna “Bakalım” yanıtını verdi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile MHP lideri Devlet Bahçeli’nin sandıklarından destekledikleri aday İhsanoğlu ilk sırada çıktı. Kılıçdaroğlu oy kullandıktan sonra “Seçimin çok zor, eşitsiz koşullarda geçtiğini herkes biliyor. Ama bütün bunlara rağmen, Türk siyasetine yeni bir üslup, yeni bir tarz geldi. Ekmeleddin Bey bu konuda yeni bir süreç başlattı aslında” dedi. Cumhurbaşkanlığı seçiminde yarışan Başbakan Tayyip Erdoğan ve Ekmeleddin İhsanoğlu İstanbul’da Selahattin Demirtaş ise Diyarbakır’da oy kullandı. Fotoğraflar: UĞUR DEMİR / SİBEL BAHÇETEPE / AA 10. Cumhurbaşkanı Sezer sandığa gitmedi 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer dünkü seçimde oy kullanmadı. Ankara’daki Şahin Sevin İlköğretim Okulu’nda 1137 numaralı sandıkta oy kullanması beklenen Sezer, sandığa gelmedi. Sezer’in sandığında 376 kişiden 294 kişi oy kullandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle