05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 AĞUSTOS 2014 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Fotoğraf: REUTERS 5 l Beklenenden az oy alınmasıyla beraber Gül’ün partiye dönme olasılığı yükseldi Balkon kazası Bilal düştü Erdoğan’ın adı yolsuzluklarla anılan oğlu Bilal Erdoğan babası balkonda halkı selamladığı sırada tökezleyerek düştü. AKP’de planlar değişebilir EMİNE KAPLAN ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ilk turda seçilmesine karşın partinin beklediği oy oranına ulaşılamamasının AKP’nin geleceğe dönük hesaplarını değiştirebileceği belirtiliyor. Oy oranının yüzde 55’in altında kalmasının, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün partiye dönmesi olasılığını güçlendirdiği, 3 dönem kuralının da esnetilmesine yönelik baskıyı artıracağı değerlendirmesi yapılıyor. Başbakan Erdoğan’ın İstanbul’da halka teşekkür konuşması yaptığı saatlerde, Bülent Arınç’ın da aralarında bulunduğu bir grup daha kıdemli partilinin, 28 Ağustos’tan önce kurultay yapılarak Gül’ün önünün kapatılmasına karşı olduklarını söylüyordu. Başını Yalçın Akdoğan’ın çektiği grup ise kurultayın toplanıp Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun genel başkan ve başbakan olması için kulis yapıyordu. Seçim sonuçlarının 2015 seçimlerine Erdoğan olmadan girecek AKP’nin oy oranının anayasayı değiştirecek bir çoğunluğa ulaşmasını da zora soktuğu kaydediliyor. Partinin yaptırdığı anketlerde Erdoğan’ın seçimi kazanmasına kesin gözüyle bakılırken, oy oranının yüzde 52’nin altında kalması partinin beklentisini karşılamadı. Erdoğan, son açıklamalarında partinin yaptırdığı anketlere göre oy oranlarının yüzde 56 dolayında açıklarken, parti yönetimi yüzde 55’in altına düşmeyi beklemiyordu. Hatta bazı parti yöneticileri, anayasa referandumunda ulaşılan yüzde 58’i hedefini yakalama beklentisi içindeydi. Parti yöneticilerinin, seçim sonrasında sonucu “zafer” olarak nitelemesine karşın beklenen oy oranına ulaşılamaması partide buruk bir sevince yol açtı. Bu sonucun Erdoğan’ın ve parti yönetiminin plan ve hedeflerini değiştirebileceği belirtiliyor. Beklenen bir oy oranıyla seçimi kazanılamamasının, partide Gül’ün genel başkanlığını ve 3 dönem kuralını değişmesini isteyen ekibin Erdoğan ve parti yönetimine yönelik baskıyı artırabileceğine dikkat çekiliyor. 2015 seçimlerinde anayasayı değiştirecek bir çoğunluğu yakalama hesabı yapan AKP’nin, yüzde 51.7 oranındaki oyda çatı adaya tepkiler nedeniyle Erdoğan’a kayan oylar ile Erdoğan’ın kişisel karizması nedeniyle gelen oylar da hesaplandığında genel seçime Erdoğan’sız gidilmesiyle anayasayı değiştirecek bir çoğunluğa ulaşılmasının güç olduğu değerlendirmesi yapılıyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmasının ardından AKP Genel Merkezi’nde yaptığı son “balkon konuşması”nda “uzlaşma” mesajları verdi. “Bugün sadece Recep Tayyip Erdoğan değil milli irade bir kez daha kazanmıştır. Sadece şahsıma oy verenler değil, oy vermeyenler de kazanmıştır” diyen Erdoğan, “yeni bir toplumsal uzlaşma süreci başlatma” çağrısında bulundu. Erdoğan, “Şahsıma oy verenlerin değil 77 milyonun cumhurbaşkanı olacağım” ifadesini kullandı. Erdoğan, Başbakan olarak yaptığı son balkon konuşmasında şunları söyledi: l Bugün şahsıma oy verenler kadar, şahsıma oy vermeyenler de, sevenlerimiz kadar sevmeyenlerimiz de kazanmıştır. l Bugün milletin doğrudan seçtiği cumhurbaşkanı ile artık Çankaya ile millet arasındaki tüm engeller ortadan kalkmıştır. Çankaya, halkıyla bütünleşmiştir. Uzun yıllar boyunca demokrasinin üzerinde bir vesayet aracı olarak muhafaza edilmeye çalışılan Çanka ‘Tartışmalar eski Türkiye’de kalsın’ l Seçim sonucunu tekbirlerle kutladılar ya, bugün itibarıyla milli iradenin tam egemenliği altına girmiştir. Sahibi millet olan devletin parlayan yıldızı, bizzat millet tarafından ehline emanet edilmiştir. l Bugün tarihi bir gün, bugün devletin milletle muhabbetle kucaklaştığı gün, bugün ceberut, zorba, kibirli, milletine tepeden bakan devlet anlayışının son kırıntılarının da ortadan kalktığı, şefkatli, kucaklayan, milletiyle var olan, güçlenen devlet anlayışının zafer kazandığı gün. l Bütün kalbimle ve bütün samimiyetimle söylüyorum ki, milletimiz içinde 77 milyonun her bir ferdi için de bu seçimin mağlubu yoktur. Milletimiz içinde bu seçimin kaybedeni yoktur. Kaybeden vardır, statüko kaybetmiştir. Elbette vesayet bugün en büyük mağlubiyetini yaşamıştır, elbette kirli siyaset ve siyaset dışı güç odakları bugün ibretlik bir ders almıştır. İnanıyorum ki muhalefet bugünden itibaren politikalarını gözden geçirecek ve yeni Türkiye ile örtüşen bir muhalefet ve siyaset tarzı bugünden itibaren inşa edilecektir. Ancak bize oy vermeyenler, onaylamayanlar, sevmeyenler bu seçimin mağlubu değil Erdoğan AKP Genel Merkezi balkonundan ‘tarafsızlık’ mesajı verdi enç ekip, kongre için bastıracak Erdoğan, bugün MKYK’yi toplayarak olağanüstü kongreye ne zaman gidileceği konusunu masaya yatıracak. Parti içinde genç ekip Gül’ün yerine yeni bir isim etrafında yola devam edilmesini isterken, partinin tamamı 3 dönem kuralına takılan eski isimler ise Gül’ün partinin başına dönmesini istiyor. Parti yönetiminde özellikle Gül’ü istemeyen ekip, 28 Ağustos’tan önce olağanüstü kongreye gidilerek yeni genel başkanın seçilmesini istiyor. MKYK’de Gül’ü isteyen üyelerin ise kongrenin 28 Ağustos sonrasına bıkarılmasını isteyebileceği kaydediliyor. MKYK’de olağanüstü kongre kararı alınması durumunda kongrenin 26 ya da 27 Ağustos’ta yapılması bekleniyor. Genel başkanın 27 Ağustos’ta seçilmesi durumunda Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı görevine başladıktan sonra yeni genel başkana hükümeti kurma görevini verecek. Erdoğan, hukuki tartışmalara karşın 28 Ağustos’a kadar genel başkanlık ve başbakanlığı bırakmayacak. Erdoğan’ın 28 Ağustos’a kadar il başkanları ve milletvekilleriyle istişare toplantıları düzenlemesi bekleniyor. Seçim sonucunu değerlendiren AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Erdoğan’ın yüzde 52 oy olmasına karşın yüzde 48 oranında da oy vermeyen olduğunu belirterek, “Demokrasi zaten budur. Başbakanımız yüzde 52 oy da alsa yüzde 100’ün cumhurbaşkanı olacaktır. 77 milyonu kucaklamaya yönelik bir gayret ve tavır içerisinde olacaktır” dedi. Yeni genel başkanın istişareler sonucunda belirleneceğini kaydeden Çelik, 2002’de Erdoğan milletvekili seçilemediği, 2007’de Cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında partide kavga çıkacağı beklentisi içinde olanlara ekmek çıkmadığını belirterek, “Şimdi Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı oldu, bundan sonra kim başbakan, genel başkan olacak, MYK ve MKYK toplantısı belki daha sonra yapacağımız istişare toplantılarıyla genel başkanımızı ve başbakanımızı belirleyeceğiz ve Türkiye kaldığı yerden yoluna devam edecek” dedi. G dir. Bugün onlar da kazanmıştır. l Kardeşlerim gönülden ifade ediyorum, bugün yeni bir toplumsal uzlaşma sürecini hep birlikte başlatalım diyorum. Eski tartışmaları eski Türkiye’de bırakalım istiyorum. Gerilimleri, çatışma kültürünü, sanal sorunları eski Türkiye’de bırakalım istiyorum. l Çıkan sonuçlar gösteriyor ki, uzlaşma çatıda değil, parti üst yönetimlerinde değil, tabanda olmuştur. l Kardeşlerim, buradan paralel yapının tabanındaki ihlaslı, samimi, saf ve temiz kardeşlerime de bir kez daha sesleniyorum. Onların da kendilerini ve öğretilenleri, dayatılanları bir kez daha sorgulamalarını diliyorum. Ulusal güvenliğimizi kim tehdit ederse karşısında bizi bulacaktır, bunu da bilmenizi istiyorum. Lider bildiklerimiz, hoca, âlim, gönül dostu bildiklerimiz zor zamanlarda maskelerini düşürüp içlerinde olanı dökebilir. Bize bedduanın ve beddua edenlerin arkasından gitmek yakışmaz. Kardeşlerim, paralel yapıya gönül vermiş kardeşlerim de bugün Türkiye’de yeni bir sayfa açılırken, kendi gönül dünyalarında yeni bir sayfa açsınlar istiyorum. Gülen’e gönderme SİBEL BAHÇETEPE için barkovizyonlar yerleştirildi. Seçim sonuçlarının netlik kazanmaya başlanması ile birlikte koordinasyon merkezindeki seçim otobüslerinden Erdoğan’ın seçim döneminde kullandığı şarkılar çalınmaya başladı. Alanda bulunanlara ücretsiz yiyecek ve içecek ikramı yapıldı. Erdoğan’ın Haliç Kongre Merkezi’ne gelmesi ile birlikte, seçim koordinasyon merkezi önünde toplanan grup “Recep Tayyip Erdoğan”, “Vur vur inlesin, Pensilvanya dinlesin”, “Dik dur eğilme, bu millet seninle” sloganları attı, tekbir getirdi. Bu sırada kutulardan çıkarılan Türk bayrakları da alandakilere dağıtıldı. Erdoğan, ilk önce koordinasyon merkezindeki AKP’li yöneticilerin yanına gitti, ardından seçim otobüsünün üzerine çıkarak partilileri selamladı, kendisine destek veren herkese teşekkür etti. Cumhurbaşkanlığı seçimi sonuçlarına göre 12. Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’daki ilk durağı AKP’nin Haliç Kongre Merkezi’ndeki Seçim Koordinasyon Merkezi oldu. Kongre merkezinin önünü dolduran binlerce AKP’li sık sık “Vur vur inlesin, Pensilvanya dinlesin” sloganı atarak ABD’de yaşayan Fethullah Gülen’e gönderme yaptı. AKP’liler, seçim zaferini sokaklara çıkarak, halaylar çekerek, havai fişekler atarak kutladı. AKP İstanbul İl Örgütü’nün Haliç Kongre Merkezi’ndeki Seçim Koordinasyon Merkezi’nde, sandıkların açılmaya başlanmasıyla hareketli saatler yaşandı. Kongre merkezinin girişi Erdoğan’ın “Milletin adamı” yazılı dev posterleri ve afişleri ile donatıldı. Çok sayıda partili merkeze akın etti. Dışarıda bulunan kalabalığın da seçim sonucunu izleyebilmesi ‘Daha ileri demokrasi’ Seçim sonucunun belli olmaya başlamasıyla birlikte, AKP’liler Erdoğan’ın evinin olduğu Üsküdar Kısıklı’ya akın etti. AKP’lilerin sevgi gösterisinde bulunduğu Erdoğan daha sonra AKP’nin Haliç Kongre Merkezi’ndeki Seçim Koordinasyon Merkezi’ne geçti. Burada toplanan yüzlerce kişiye ilk balkon konuşmasını yapan Erdoğan “Daha ileri bir demokrasiyi onun standartlarını ülkemizde egemen kılmak için mücadelemizi sürdüreceğiz. Çözüm sürecini ülkemizde egemen kılmak için koşturacağız” sözlerini kaydetti. Haliç Kongre Merkezi’nde Erdoğan’a İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve AKP İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu eşlik etti. (HAZAL OCAK) Fotoğraf: AA Ücretsiz yiyecekiçecek l Erdoğan’ın biyografisine bir de buradan bakın İşte A’dan Z’ye yeni CANER ÖZTÜRK Gazetenin yazıyı yollamam için tanıdığı süreye daha 115 dakika var. Beklemeyeceğim. Yüzdelerle, bir önceki seçim oranları, sayıları ile 10 Ağustos sonuçlarını karşılaştırıp yorumlamaya, çözümlemeye niyetim yok. Zaten iyi bildiğim bir alan değil. Sonuç benim için belli: Partisiz Ekmeleddin İhsanoğlu kaybetti; partili Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı seçildi; partili Selahattin Demirtaş seçimi kazandı. Çelişik bir cümle mi oldu? Bence hayır. Sırayla gidelim: İhsanoğlu bu seçim yarışının öksüz çocuğu idi. CHP yöneticilerinin “Valla billa canla başla çalışıyoruz” iddialarını seçim sonuçları açıkça yalanlıyor. Aynı değerlendirme içini iyi bilmediğim MHP için de geçerli. Geçelim. Recep Tayyip Erdoğan Türkiye’nin 12. Cumhurbaşkanı oldu. Öyle ezici bir çoğunlukla filan değil. Kıl payı bir seçim zaferi bu. Bu “kıl payı”nın AKP içinde de, seçmen kitlelerinde de bir anlamı ve sonuçları olacağı kanısındayım. Bu, Türkiye’nin Marksistleri, Vakittir, Gerekirse Sil Baştan… sosyalistleri, kendini samimi olarak solda tanımlayanları için zorlu değil, daha zorlu da değil, çok zorlu bir siyasal mücadele döneminin başladığı anlamına geliyor. Sorun sadece anayasal kuralları umursamayan, “kanun”u alaturka musikide bir çalgı sayan, dediğim dedik, çaldığım düdükçü bir siyasetçinin devletin en tepesine çıkmasından ibaret değil. Sorun AKP gibi siyasal İslamcı referansları savunan, aslında serbest piyasa ekonomisinin (“Vahşi kapitalizm” diye de okuyabilirsiniz) ülkemizdeki temsilciliğini üstlenmiş bir siyasal gücün karşısında muhalefetin bugüne kadarki yolunun, yönteminin, kadro yapısının ve kompozisyonunun ve programının adeta sil baştan ele alınması zorunluğu. CHP bu zorunluğun üstesinden gelebilir mi? Bilemem. Bildiğim üstesinden gelemezse “müebbet ana muhalefet” partisinden “müebbet muhalefet partilerinden biri” haline gelmesi ihtimalinin epey yüksek olduğu. CHP’ye akıl öğretmek gibi bir densizlik benden uzak olsun. Ama “Biz kitle partisiyiz, bizde her görüşten üyeler ve yöneticiler olabilir” açıklaması artık inandırıcılığını kendileri için bile yitirmiş olsa gerek. Bir kitle partisinde programın ve ideolojik çizgisinin farklı renklerini savunan kişiler ve kanatlar elbette olabilir. Benzetme uygunsa, çeşitli meyveler aynı sepette olabilir, adı da “meyve sepeti” olur. Ama çeşitli sebze ve meyveleri aynı sepete konursa ne olur? (“Sebzemeyve sepeti olur” şakası yapacaklar şakalarını kendilerine saklasınlar. Durum ciddi.) Gelelim yazının başındaki “Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı seçildi; Selahattin Demirtaş seçimi kazandı” diyen tuhaf cümleye. Belki tuhaf, ama gerçek. Şu anda TV ekranlarında yeminli AKP savunucusu gazeteciler bile ağız birliği halinde Selahattin Demirtaş’ı “seçimin galibi” ya da “galiplerinden biri” olarak tanımlıyorlar. Nedir Demirtaş’ı başarılı kılan? Toplam seçmen sayısında BDP oylarını 1.2 milyon artırdı, oranını 6.1’den 9.8’e yükseltti. Bu, bugüne dek yüzde 6 yüzde 7 makasına sıkışıp kalmış Kürt siyasal hareketinin oylarının yüzde 10’luk baraja erişmeye kıl payı kalması mı? Evet. Ama bundan ibaret değil. Hiç değil. Oy oranında yüzde 3.6’lık bir artışın dağılımıyla ilgili ayrıntılı rakamlar henüz elimizde yok. Belki bu düzeyde ayrıntıyı saptamak zaten mümkün değildir. Ancak illere göre dağılımı, Demirtaş’ın başkanı olduğu HDP’nin önüne koyduğu “Kürtlerin partisi değil bütün Türkiye’nin partisi” olma iddiasıyla ilgili ilginç ve anlamlı sonuçlar gösteriyor. Diyarbakır’daki yüzde 61’lik oy oranından Karadeniz, İç Anadolu, Ege illerindeki yüzde 2’lik, 3’lük, 5’lik oylar çok daha anlamlı. Bir “seçim sonucu”ndan öte toplumsal barış, eşit haklı yurttaşlar topluluğuna dönüşecek bir Türkiye açısından umutlar yeşerten bir sonuç… Ancak gerçekçi olalım, bu oylarda Demirtaş’ın kişiliğinden, üslubundan, samimiliğinden kaynaklanan artış acaba önümüzdeki genel seçimde HDP tarafından üstelik daha da artırılarak yinelenebilecek mi? Bu HDP’nin sınavı, Türkiye’de demokrasinin kazanımı olur. Cumhurbaşkanı’nın sözlüğü Türkiye’nin 12. Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan siyasi hayatı boyunca “özlü” sözleriyle hep gündemde oldu. İşte Erdoğan’ın Çankaya’ya tırmanmadan önce kamuoyunda tartışma yaratan incileri: Ananı da al git. Başörtülü bacıma saldırdılar. Cibiliyetsiz bunlar. Çapulcular. Dindar bir gençlik yetiştirmek istiyoruz. Edepsiz kadın. Faiz lobisi. Gürcü dediler, affedersin daha çirkin şeylerle Ermeni diyen oldu. Hopa’ya eşkıyaların indiğini bilmiyordum. Irkçı Gezi olayları. İki ayyaş. Kız mıdır, kadın mıdır bilemem. Laiklik elden gidiyor diye tutturmuşlar. Millet isterse laiklik tabii ki gidecek. Monşer bunlar. Nankör, gözüne dizine dursun. Osmanlının torunlarıyız. Önemli olan boy değil, soy. Polise emri ben verdim. Reyhanlı’da 53 Sünni vatandaşımız şehit edildi. Sümeyye geldi mi? Şaklaban. Tertemiz alnımı, senin o lekeli dudaklarına sürdürmem. Ucube. Ülkemi pazarlamakla mükellefim. Vandallar. Ya Müslüman olacaksın, ya laik. İkisi bir arada olduğu zaman adeta ters mıknatıslanma yapar. Zaza, Alevi...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle