06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 TEMMUZ 2014 PAZAR 6 HABERLER TÜRGEV’e daire fiyatına Fatih’te arsa MUSTAFA ÇAKIR ANKARA Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlunun yönetiminde yer aldığı Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı’nın (TÜRGEV), otel yapılacağı iddialarıyla gündeme gelen İstanbul Fatih’teki araziyi 780 bin 460 liraya aldığı ortaya çıktı. TÜRGEV’in bu araziyi ve çevresindeki yerleri otel yapmak için aldığı iddialarının soruşturma dosyalarında yer aldığı basına yansımış, TBMM’de de soru önergesine konu olmuştu. MHP Kütahya Milletvekili Alim Işık, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün bağlı olduğu Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın yanıtlaması istemiyle Meclis’te verdiği soru önergesinde, “TÜRGEV hakkında hazırlanan soruşturma dosyasında yer aldığı belirtilen ve Hazine’ye ait taşınmazların kiralama, bağış ya da hibe yoluyla usulsüzlük yapılarak anılan vakfa kazandırıldığı yönündeki iddia ve haberlere” dikkat çekti. Işık, “Bu kapsamda otel yapmak için İstanbul Fatih ilçe sınırları içerisinde 668 ada, 3738 parsel olarak geçen Şehzadebaşı arazisinin çevresiyle birlikte tehditle ele geçirildiği” iddialarını gündeme getirerek 10 soru yöneltti. Önergeye kısa bir yanıt veren Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, birçok soruyu da yanıtsız bıraktı. Arınç yanıtında, “İstanbul ili Fatih ilçesi 668 ada, 38 parselde kayıtlı taşınmaz 780 bin 460 lira bedelle anılan soru önergesinde ismi geçen vakıf tarafından 23 Aralık 2010 tarihinde satın alınmış olup, söz konusu taşınmazın satın alındığı bilgisi yasal süresi içerisinde Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne bildirilmiştir. Genel müdürlük kayıtlarında yapılan incelemede, önergede belirtilen diğer konularla ilgili herhangi bir bilgiye rastlanılmamıştır” dedi. İyi Bayramlar Derken Doğrusu şu cemaat tutuklamaları üzerine yazmak içimden gelmiyor. Onların devlet içinde ele geçirdikleri erkleri, yüzlerce insana, binlerce aile ve çevresine zulmetmek için kullanmalarına rağmen.. Silivri davalarında, eğer inandıkları Allahları varsa, suçları ve günahları Kaf Dağı’nı aşar... Şimdi verdikleri hesap ise Erdoğan ile aralarındaki hesaplaşmanın sonucudur. İktidar savaşında kılıçlarını çektiler, egemen durumda olan kazandı, şimdi boyunlarını vuruyor... Ama verdikleri hesap, Silivri’nin hesabı değil, iktidarın kirli çamaşırlarını ortaya çıkarma cesaretlerinin hesabı.. Haram yemedik diye kampanya yürütüyorlar.. Tabii gülüyorum.. İktidarbaşı da, yaşadığımız 6 yılın zulmünü onların sırtına yıkarak, sıyırıyor. Bu dava iktidarbaşının rüşvet ve yolsuzluk suçlamasından arınma davası... Polis, Emniyet, yargı içindeki “çeteyi” temizliyorlar deniyor. Temizlesinler.. Düne kadar “yargı güvencesi” sorunu olmayanlara, Silivri rezaletleri susarken yargıyı el üstünde tutanlara bakıyorum, bugün de RTE’nin cemaat yargı yapılanması üzerine titriyorlar, yargı üzerine döktürüyorlar da döktürüyorlar. Tabii onlara da gülüyorum.. Sanki dün yargı vardı, Silivri’deki adalet çığlıkları karşısında üç maymunu oynuyorlardı! Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bir ara kararını yanlış yorumlayarak, “Mahkeme iddiaları ciddi buldu, başvuruyu reddetti” diye yalan yazıyorlardı.. Üstelik hukukçu, hukuk yalamış yazar pozlarında... Herkes işine geldiği gibi kendine yontuyor da yontuyor.. Kapışma yargı üzerinden sürüyor ve sürecek... HHH Şu küçük tatili bir hafta yazı arası için kullanmama izin verin. Elimdeki kitabı bitireyim... İyi bayramlar, iyi tatiller, sağlıklı kalın, gündemde kalın... Bilal Erdoğan Ceyhan’da MİT’e ait olduğu ileri sürülen TIR’larla ilgili bilgiler savcılık talimatıyla verilmedi Genelkurmay’dan sakladılar SİNAN TARTANOĞLU İŞÇİLER EĞİTİME ÇAĞRILDI! Soma’da iş güvenliği taktiği HAKAN DİRİK Özgür Özel: İronik İZMİR 301 madencinin iş cinayetinde yaşamını yitirdiği Soma Eynez’deki madenin sahibi Soma Kömürleri AŞ’yi “iş güvenliği” endişesi sardı. İşçiler madene çağrılırken tebliğde, çalışanlar, işbaşı yapmama durumunda kovulmakla tehdit edildi. Madenci şirketten işçilere gönderilen yazıda, “İş kazasından bu tarihe kadar şirketimize ait işyerlerinde işin durdurulması sebebiyle çalışma yapılamamıştır. Şirketimizin yönetimi çalışanlarımızda, çalışmadan geçen uzun süre sebebiyle iş güvenliği eğitimlerinde unutma olabileceği endişesi taşımaktadır. Bu eksikliğin giderilmesi için çalışanlarımıza şirket içi güvenliği tekrar eğitimi verilmesi kararı alınmıştır. Alınan karar doğrultusunda bu tebligatın tebliğ tarihinden sonraki ilk işgünü, şirketimize ait bulunan Işıklar Karanlıkdere Doğu silosu mevkii Işıklar ocağında hazır bulunmanız gerekmektedir. Belirtilen tarihte hazır bulunmanıza hukuki bir engel var ise bu konuda aynı süre içerisinde bağlı bulunduğunuz şirket yönetimine bildirmeniz; aksi takdirde, iş hukuku mevzuatının şirketimize vermiş olduğu kanunu haklardan iş akdinin haklı nedenle feshi dahil olmak üzere hukuki haklarını kullanmak zorunda kalınacağı hususu tarafınıza tebliğ olunur” denildi. ANKARA Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Ceyhan’da MİT’e ait olduğu ileri sürülen TIR’ların durdurulması operasyonuna ilişkin, kamu kurum ve kuruluşlarına, “Hiçbir bilgi ve belge verilmeyecek” talimatı gönderdiği ortaya çıktı. Bu yüzden Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin de talimat doğrultusunda operasyonla ilgili soruşturma yürüten Genelkurmay Askeri Savcılığı’na, dosyayı göndermediği öğrenildi. Böylece, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Türkmenlere insani yardım götürüldüğünü” söylediği ancak içinden ağır silahlar çıktığı için tartışmalar yaratan TIR’lar savcılık talimatı ile Genelkurmay’dan saklanmış oldu. Askeri savcılık takipsizlik kararı vermek zorunda kaldı. Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı, 1 Ocak Hatay Kırıkhan ve 19 Ocak Adana Ceyhan’da durdurulan ve MİT’e ait olduğu ve El Kaide’de ağır silah götürdüğü ileri sürülen TIR’ların durdurulması openasyonu ile ilgili asker kişiler hakkında casusluk soruşturması açtı. Soruşturma kapsamında Adana Bölge Komutanı Tuğgeneral Hamza Celepoğlu, Jandarma Yüzbaşı Hakan Gençer, Jandarma Kıdemli Çavuş Gültekin Menge’nin ifadelerine başvuruldu. Vali Coş’tan savcıya: Başbakan ‘Araçlar bırakılsın’ dedi Başbakan Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet’in, MİT TIR’ları ile ilgili dönemin Adana Savcısı Aziz Takcı’nın Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı’na verdiği ifadedeki sözlerine dayanılarak yapılan ve “Roketlere Erdoğan kalkanı” manşeti ile duyurulan haberine, “Gerçi burada benim emrim yoktu ama ben emredersem ne olacak?” yanıtını verdi. Oysa Takcı, olay günü TIR’ların başında yaşanan gelişmeleri şöyle anlatmıştı: “Olay yerindeki her iki TIR’da yaptığım incelemede, 4 ayrı demir sandık içerisinde çok miktarda top, uçaksavar gibi savaş silahlarına ait mühimmat olduğunu gördüm. Jandarmaya bunlardan numune almaları talimatını verdim. Bu esnada olay yerine yaklaşık 300400 kişilik çevik kuvvet ve özel harekât polis ekiplerinin geldiğini, bunlarla birlikte Adana Valisi Hüseyin Avni Coş ve İl Emniyet Müdürü Cengiz Zeybekçi’nin geldiklerini gördüm. Adana Valisi tarafından bana, tüm ayrıntılarını şu an hatırlamıyorum, ancak bu araçların MİT’e ait olduğunu, yüklerin MİT tarafından taşındığını, bu konuda İçişleri Bakanı ve Başbakan’ın bilgisi olduğunu, Başbakan’ın kendisine, ‘bu araçlar MİT’e ait, biz görevlendirdik. Bu konuda yasa çıkaracağız. Hiçbir işlem yapılmadan araçlar bırakılsın dediğini’ söyledi.” em gizlilik hem devlet sırrı G.Kurmay Başkanlığı’nın soruşturması ile eşzamanlı olarak Adana Cumhuriyet Başsavcılığı da aynı kişiler hakkında casusluk iddiası ile soruşturma yürütüyordu. Savcılığın iddianamesini tamamlamasının ardından aralarında askerlerin de bulunduğu 13 kişi hakkında “Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal ve askeri casusluk amacıyla temin etme, casusluk amacıyla açıklama” suçu iddiasıyla Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Mahkeme, dos H TBMM Soma Araştırma Komisyonu üyesi CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, gerekçenin son derece “ironik” olduğunu söyledi. Özel, “Kazadan kurtulanlar ve ölenlerin yakınları, bu şirkette iş güvenliği eğitimlerinin kâğıt üzerinde olduğunu vurgulamıştı. Bunun doğru olduğunu gördük. Şirket, işçiler 2 aylık tatilden dönmüş gibi iş güvenliği eğitimi bahanesiyle işçileri çağırıyor. Aslında ‘Vermediğimiz eğitimleri vermek istiyoruz’ demesi gerekir. İşçileri, bu koşullarda yeniden çalıştırmaya niyetlenmesi çok korkunç bir durum” dedi. avcılıktan talimat: Belge verilmeyecek Bu arada Adana Savcılığı, silah taşıdığı iddia edilen TIR’lar ile ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşlarına müzekkere yazarak “Hiçbir kurum veya kuruluşa bilgi, belge verilmemesi” talimatını verdi. Genelkurmay Askeri Savcılığı, “sanık avukatlarından bile saklanan, devlet sırrı kararı alınan” dos S ya üzerinde yayın yasağı ve kapalı duruşma kararı aldı. Ayrıca, “dosyada bulunan bir kısım bilgi ve belgelerin devlet sırrı” olduğu konusunda karar verdi. Bu kapsamda dosyadaki bazı belgelerin sanık avukatlarına bile verilmediği öğrenildi. yanın bir örneğini Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nden istedi. Ama mahkeme askeri savcılığın talebini reddetti. Askeri savcılık ise TIR’ların durdurulması olayları ile ilgili soruşturmada takipsizlik kararı verdi. Kararda, “Savcılıkça soruşturma konusu olaylar hakkında bilgisi olan kamu kurum, kuruluşlarına bilgi, belge verilmemesi talimatı verildiği, talep edilen bilgi ve belgelerin gönderilmediği, yeterli şüphe bulunup bulunmadığına dair değerlendirme yapılabilecek mahiyette delil toplanmasının da mümkün olmadığı anlaşıldığından kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir” ifadeleri kullanıldı. Erdoğan olunca paylaşım açık Başbakan Erdoğan’ın “Türkmenlere insani yardım götürdüğünü” iddia ettiği MİT TIR’ları konusunda savcılık talimatı ile Genelkurmay ile dosya paylaşmayan Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Erdoğan lehine sonuçlanabilecek bir davada ise “dosya paylaşmakta sakınca görmediği” ortaya çıktı. Fethullah Gülen’in Erdoğan hakkında açtığı hakaret davasında mahkeme, Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin talebine olumlu yanıt vererek “32 GB Flash Disk” boyutlarında bir dosyayı gönderdiği öğrenildi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, “Başbakan Erdoğan’ın işine yarayınca dosya tereddüt etmeden gönderiliyor. Mahkeme hukuka göre değil Erdoğan’ın menfaatlarına göre hareket ediyor” tepkisini gösterdi. Aksaray’daki Kobane nöbeti sona erdi n İstanbul Haber Servisi Barış Anneleri İnisiyatifi, Suriye sınırındaki Rojava’da oluşturulan Kürt yönetimine destek ve IrakŞam İslam Devleti (IŞİD) örgütünün Kobane kentine saldırılarını protesto etmek için 19 Temmuz’da Aksaray’da metro girişinde başlattıkları nöbet eylemini dün sona erdirdi. Barış Anneleri, İstanbul’un diğer semtlerinde çadır kurarak eylemlerini devam ettireceklerini söylediler. ŞİRKETLERE KİRALANACAK Otobüsçüye tren yolu göründü FIRAT KOZOK AYM’den ‘BTK’ye özel yetkiye iptal gerekçesi: müdahaleye yol açar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na (BTK) elektronik haberleşme sektörüyle ilgili kişisel verilerin işlenmesi ve gizliliğinin korunmasına ilişkin usul ve esasları belirleme yetkisi veren yasa hükmünü iptal etmesinin gerekçesini açıkladı. Yüksek mahkeme, “Kişisel verilerin korunması hakkının anayasal güvenceye bağlandığı ve böylece kamu makamlarının keyfi müdahalelerine karşı koruma altına alındığı”nı vurguladı. Anayasa Mahkemesi, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun açtığı dava üzerine, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Yasası’nın BTK’ye geniş yetki veren 51. maddesinin iptaline karar vermişti. Mahkeme, kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından 6 ay sonra yürürlüğe girmesine de hükmetmişti. İptal kararının gerekçesi Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayımlandı. Yasama yetkisinin devredilemezliği ilkesi gereğince, anayasanın açıkça yasayla düzenlenmesini öngördüğü konularda yürütme organına doğrudan ve ilk elden düzenleyici işlem yapma yetkisi verilmeyeceğinin vurgulandığı gerekçede, “Elektronik haberleşme sektörüyle ilgili kişisel verilerin işlenmesi ve gizliliğinin korunmasına yönelik usul ve esasları belirleme yetkisini Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na veren itiraz konusu kural, anayasanın 20. maddesinde öngörülen kişisel verilerin korunmasına ilişkin usul ve esasların ancak kanunla düzenlenebileceğine ilişkin güvenceye aykırıdır” denildi. Yürütmeye yetki keyfi ‘Sabotaj demiyorum ama ilginç’ ANKARA Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, yeni açılan hızlı tren hatlarının özel şirketlere kiralanacağını söyledi. Elvan, önceki gün açılışı yapılan Ankaraİstanbul Yüksek Hızlı Treni’nde bazı gazetecilerle sohbet etti. Ankaraİstanbul hattının ardından gündemde olan projelere değinen Elvan, hatların özel şirketlere kiralanmasıyla birlikte otobüs firmalarının kendi markalarıyla taşımacılık yapabileceklerini de belirtti. Yeni hatlarda trenlerde güvenlik önlemlerinin artırıldığını ifade eden Elvan, hat üzerinde bölümlere göre hız limitleri getirildiğini, makinistin uyumasını engellemek için 30 saniyede bir basmakla sorumlu olduğu bir düzeneğin de trenlerde kullanıldığını anlattı. Bakan Lütfi Elvan, hızlı trenin ilk gününde yaşanan arızanın ardından, “Aklımda soru işareti var” ifadesiyle ilgili olarak da “Enerji hattında bazı nötr alanlar vardır. Bunlar bağlantı noktalarıdır. Bu sabotajdır demiyorum, normal bir şey de olabilir ama daha önce karşılaşılmayan bir şey. Bu sorunun yüzlerce, binlerce kataner arasında sadece elektriğin olmadığı alanda olması ilginç. Bu biraz içimize şüphe düşürdü o kadar” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle