Katalog

26 TEMMUZ 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Erdoğan ‘geleneğimizde yok’ diyerek giymeyeceği mesajını verdi 5 kuşatmış... AKP milletvekilleri neler olup bittiğinin farkında ama korkularından seslerini çıkaramıyor. İçeride ve dışarıda yeni savaşları destekleyerek, mezhep ayrımcılığını körükleyerek, nefret çiçeklerini sulayarak Türkiye’yi uçurumun kıyısına getirenlere karşı ne yapacağız? Önce barış dilini konuşmamız, savaş çığlıkları atmamamız gerekiyor. Türk edebiyatının önde gelen yazarlarından biri olan Mario Levi’ye sosyal medyadan “nefret kampanyası” düzenleyen şarlatanlar düpedüz “nefret suçu” işliyor... Mario Levi “Bu ülke topraklarında yaşayıp ölmek istiyorum” diyor. Şarlatanlar İsrail’in Gazze’ye saldırısını bahane ederek Levi’nin kitaplarının satın alınmamasını istiyorlar. Vay alçaklar vay! Şimdi Mario Levi’nin kitaplarını okuma zamanıdır... Bu dinci faşistlere inat kitaplarını alıp okuyun! Sosyal medyadaki provokatör dinci faşistlerin, şarlatanların oyununa gelmeyin. Ortadoğu yanıyor, umutlar yitiyor, Türkiye’de polis polisi kırıyor... 12 yıldır iktidarda olan AKP, cemaatçi yapılanmayı 17/25 Aralık’ta görebilmiş... Yok yahu! Kimi kandırıyorsunuz kimi? O okullar, üniversiteler, yurtlar, finans kuruluşları, şirketler... Medyada var olan güçleri... Medya gücü eskisi gibi olmasa da yine var! “Çokuluslu altın avcıları”yla ortaklıkları... HHH Benim şaşkınlığım şundan: Cemaati silahlı bir terör örgütü olarak göstermeleri... Daha önceleri yazdım, yineleyeyim: “CemaatFethullahçı yapılanma devletin kurumlarında olmuştur. Emniyet, yargı, istihbarat, TSK, eğitim... Polis ve asker, zaten silahlı olur! Okullarında okuyan, yurtlarında kalan, dershanelerine giden, hastanelerinde ve medyasında çalışan doktorlar, gazeteciler silahlı terör örgütü üyesi midir? Güldürmeyin insanı...” Gözaltına alınan polislerin bazıları tutuklanır, bazıları salıverilir, bir “casusluk” davası açılır, Fuhuş ve Casusluk davaları gibi... Cemaate gözdağı verilir, o kadar! Gül’le frak farkı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda frak giyip giymeyeceği konusunda “Bizim geleneğimizde frak yok” açıklaması, siyasette frak tartışması yarattı. Cumhurbaşkanlarının frak giyme geleneği, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’den beri esnetildi. Sezer yalnızca Cumhuriyet Bayramı resepsiyonlarında frak giyerken 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İngiltere Kraliçesi Elizabeth’in kendisi onuruna verdiği yemek dışında hiç frak giymedi. Erdoğan, gazetecilerin “Cumhurbaşkanı olmanız halinde frak giyecek misiniz” sorusuna “Allah nasip eder, o günleri görürsek, onu da göreceksiniz” dedi. Erdoğan, “Giyecek misiniz yani” biçiminde sorunun devam etmesi üzerine “Diyorum ki seçildiğim zaman ne yapacağımı da göreceksiniz” derken, “Bunu geleneksel bir şey olarak görenler, giymeniz gerektiğini söyleyenler de var” denmesi üzerine “Bizim geleneğimizde yok o, başkalarının geleneğinde var. Bunun bize kazandıracağı hiçbir şey yok. Beni 11.5 yıllık başbakanlığım süresince gördünüz. Beni hiç o şekilde gördünüz mü? Şekle takılan biri değilim elbet, o ayrı mesele. Olması gerekeni, olması gereken zamanda uygularım. Benim karakterim de böyle” diye konuştu.Erdoğan’ın açıklamaları, “Frak giymeyecek” biçiminde yorumlandı. TBMM İçtüzüğü’ne göre TBMM Başkanı ve başkanvekillerinin genel kurulu yönetirken frak giyme zorunluluğu bulunurken, içtüzük değişikliği çalışmaları sırasında partiler frak yerine takım elbise giyilmesi konusunda uzlaşmış ancak düzenleme yapılamamıştı. Güldürmeyin İnsanı... Paralel yapı, haşhaşi, cemaatçi, soyguncu, vurguncu, derken pek çok şeyi unuttuk, şimdi Umur Talu’nun deyişiyle “polis devletinde iç savaşı” izliyoruz... Senaryo bilindik! Devletin polisi, devletin polisiyle karşı karşıya... Gözaltına alınan polis müdürleri, polisler! Sanık değil şüpheli kişiler bunlar! Biraz gerilere gittiğimizde, Türkiye’de yaşananları, kan gölünden beslenenleri, Susurluk’u, faili meçhul olarak üstü örtülen, faili belli cinayetleri görebiliriz. 12 yıldır iktidarda olan AKP, eğer aklı başında bir hükümet olsaydı, demokrasi ve özgürlükleri yaşam biçimi olarak görseydi bunca acıyı, hüznü, öfkeyi yaşamazdık. Nefret tohumları ekildi bu topraklara, çok canlar yakıldı. Soğukkanlı olmayan iktidardı, toplumu ikiye böldü... İnananlar inanmayanlar, cebini dolduranlar doldurmayanlar! Barış dili unutuldu, intikam ve nefret tohumları çatladı... Özgürlük, eşitlik, kardeşlik! Bunların yerini, terörist, bölücü, günahkâr kavramları aldı. Gezi’nin o insancıl çığlığını, gaz bombası, plastik mermi, basınçlı suyla bastırmaya çalışanlar, o genç ölümlerle toplumun içindeki acıyı dalgalandırdı... O başkaldırıyı yapan çocuklarımız, gençlerimiz, döner bıçaklı, eli sopalı saldırganlarla karşı karşıya geldi, polis devleti o alçaklarla Ali İsmail’i, Ahmet’i, Ethem’i, Berkin’i öldürdü... Şimdi bilindik senaryoyla inlerine giriyor... Sahi o inlerde yaşayanlar kim? Daha düne dek ödül üstüne ödül alan, pek çok insanın hayatını çalan, onları yasadışı dinlemeler, sahte kanıtlarla zindana attıran polisler! Daha önce söyledim... Bir dönem askeri, gazeteciyi, bilim insanını, gençleri kırdılar; 1725 Aralık bombası patlayınca polisi polise kırdırmaya başladılar. Çünkü başka türlü var olamazlar! HHH Bu ülkede hep din ve inanç üzerinden siyaset yapıldı... Son 12 yıldır yapılan, geçmişi aratıyor! Baskıcı bir yapı toplumu İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth 3 yıl önce İngiltere’ye resmi ziyarette bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Gül onuruna Buckingham Sarayı’nda akşam yemeği vermiş, Cumhurbaşkanı Gül bu yemekte frak giymişti. Devletin uçağı, araçlarının ardından YHT de ilk mesaisini Erdoğan için yaptı ama yolda kaldı Yüksek Hızlı Durur... FIRAT KOZOK KOCAELİ Başbakan Tayyip Erdoğan’ın dün üç ayrı törenle hizmete açtığı İstanbulAnkara yüksek hızlı treni (YHT) ilk seferinde trene enerji sağlayan kataner seyir telini tutan demirin kopması sonucu durdu. Eskişehir ve Bilecik’te halka seslenen Erdoğan’ın istirahat ettiği sırada kopan demir, trenin ön camına çarparak camı çatlatı. Yaklaşık 15 dakikalık çalışmanın ardından tren yoluna devam etti. Arıza nedeniyle Kocaeli çevik kuvveti alarma geçti. Ulaştırma Bakanı Lütfi Elvan, “Sabotaj olmayabilir ama kafamda soru işareti var” dedi. Trenin camı çatladı Hızlı tren dün saat 11.15’te Ankara’dan hareket etti. İlk tören Eskişehir’de, arkasından da Bilecik’te yapıldı. Erdoğan Bilecik’teki konuşmasının ardından YHT ile İstanbul’a doğru yola çıktı ancak Kocaeli’nde tren aniden durdu. Önce duruma anlam veremeyen heyet klimaların da kapanmasıyla panikledi. Kısa süre sonra trene enerji sağlayan katarak telini tutan demirin koptuğu ve trenin ön camına çarparak camı çatlattığı bilgisi verildi. Trenin durmasının ardından TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman ve yetkililer trenden inerek durumu inceledi. Başbakanlık korumalarının uyarılarına rağmen basın mensupları da aşağıya indi. Bu arada 20 dakikalık rötar anonsu yapıldı. Tren için çevrede geniş güvenlik önlemleri alındı. Başbakan da diğer yolcularla birlikte arızanın giderilmesini bekledi. Yaklaşık 15 dakikalık çalışmanın ardından tren tekrar İstanbul’a doğru yola çıktı. Başbakan Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan YHT’nin ilk seferine katıldı. ‘Siyasi şov için açtılar’ İstanbul Haber Servisi Birleşik Taşımacılık Sendikası (BTS), açılışı gerçekleştirilen Ankaraİstanbul hızlı tren hattının, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından Cumhurbaşkanlığı yarışında seçim malzemesi olarak kullanmak üzere bitirilmeden açıldığına dikkat çekti. BTS Merkez Yönetim Kurulu adına yapılan açıklamada, gerek altyapı gerekse yol üstü sistemlerin tam olarak bitirilmemesi nedeniyle ciddi tehlikeler oluşturduğuna dikkat çekildi. Hızlandırılmış trenin 22 Temmuz 2004 tarihinde devrilmesi sonucu 41 vatandaşın hayatını kaybettiğini anımsatan sendika yöneticileri, “On yıl sonra bütün bu uyarılara kulak tıkanarak yolu açma çabalarının altında yine siyasi şov yatmaktadır” dediler. Sendika, demiryolu çalışanlarının da TCDD’nin baskısı ile açılış törenine katılmaya zorlandığını savundu. ‘Sabotaj olmayabilir ama...’ Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Elvan trende gazetecilere yaptığı açıklamada, “Önden 15 dakika önce başka bir tren geçmişti. Daha önceki trende bu olmadı. Net olarak bir şey söylemem mümkün değil. Sadece bu durum kafamda bir soru işareti yaratıyor. Sabotaj olmayabilir. Böyle bir şey ifade etmiyorum ama kafamda bir soru işareti var. Makinist 15 yıldan bu yana ilk defa böyle bir şeyle karşılaştığını ifade ediyor” dedi. Akşam 18.00’de İstanbul’a ulaşması planlanan tren, yaşanan sorun nedeniyle 19.15’te Pendik İstasyonu’na giriş yaptı. Erdoğan’ın trenin istasyona girişi sırasında makinistin yanında olduğu görüldü. Tren bir hafta ücretsiz Erdoğan, YHT’nin bilet ücretlerini de açıkladı. YHT’nin 27 Temmuz Pazar sabahından 3 Ağustos Pazar gecesine kadar bir hafta ücretsiz hizmet vereceğini söyleyen Erdoğan’ın açıklamasına göre normal bilet 70, öğrenci 55, 712 yaş arası ve 65 yaş üstü 35 TL, 7 yaş altı ücretsiz olacak. Erdoğan reklamlı film RTÜK’te reddedildi Başbakan: ‘MİT TIR’larının içinde insani yardım vardı’ Erdoğan’ın hedefi C’in manşeti da, tren garlarının önü Erdoğan bayrakları ve afişleriyle donatıldı. Törenler nedeniyle kent merkezlerindeki trafik felç oldu. AKP teşkilatları mitinglerde olduğu gibi yine araçlarla seçmen taşıdı. Miting alanının etrafındaki güvenlik çemberine beşer metre arayla polis yerleştirildi. AKP teşkilatlarının tüm çabalarına karşın özellikle Eskişehir’de konuşma yaptığı alan dolmadı. AKP’liler bile ‘pes’ dedi FIRAT KOZOK ANKARA Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde televizyonların tek taraflı yayınlarıyla ilgili tartışmalar sürerken, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan kamu spotunda yapılan Tayyip Erdoğan reklamı pes dedirtti. Filmin televizyonlarda yayımlanıp yayımlanamayacağını değerlendiren RTÜK’ün AKP’li üyeleri bile filme onay veremedi. Edinilen bilgilere göre bakanlık, RTÜK’e başvurarak “İnancımızda Çevre” temalı bir spot filmin televizyonlarda yayımlanmasını istedi. Bakanlıkın kamu yararı olduğunu savunduğu spot filmin, toplumun çevre ve şehircilik konularında bilinçlendirilmesi amacını taşıdığını belirtti. Filmi değerlendiren RTÜK Üst Kurulu, 45 saniyelik spot filmi izleyince Erdoğan sürpriziyle karşılaştı. Erdoğan’ın Dünya Çevre Günü etkinlikleri kapsamında yapmış olduğu geçmiş konuşmalarından alıntıların da yapıldığı spot filmde, “Bizim çevre sevgimizin kökleri kadim tarihimizde, genişliği günlük ufukların çok ötesindedir” şeklindeki ifadeler kullanıldı. Ardından Başbakan’ın “Biz çevreyi yani tabiatı Allah’ın eseri ve emaneti olarak görüyoruz” sözlerine yer verildi. Filmin devamında, “Bizim inancımızda kirletmek değil, temiz tutmak var” şeklindeki sözlerin ardından yine Babakan Erdoğan’ın konuşmasından alınan “Kültürümüzde gereksiz yere tek bir dalın kırılmasına, tek bir çiçeğin koparılmasına rıza göstermeme anlayışı vardır” ifadelerinin eklendiği görüldü. Filmin sonunda ise “Bizim aklımızda her daim en sevgilinin çağrısı var” cümlesi ve ardından da “Bir ırmaktan abdest alırken bile suyu israf etmeyin” hadisi de yer aldı. Uzmanlar, “Hadi sen de çevre benim de” sloganıyla sona eren spot film için olumlu görüş bildirdi. Üst Kurul’da spot film izlendikten sonra muhalefet kontenjanından seçilen üyeler Başbakan Erdoğan’ın propagandası yapıldığı itirazında bulundular. Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde böyle bir spot filmin doğru olmayacağını vurgulayan muhalefet kontenjanından seçilen üyelerin itirazlarının ardından yapılan oylamada çevre spotu oybirliğiyle reddedildi. Öte yandan, RTÜK, TRT’nin tarafsız yayın yapması uyarısını içeren YSK belgelerinin gizlenmesi ve kaybolmasının doğru olmadığını açıklarken, kurumda 60 dosyanın buharlaştığı ortaya çıktı. Üst Kurul üyesi Süleyman Demirkan, Başkanvekili Hasan Tahsin Fendoğlu’nun 30 dosyanın kayıp olduğu bilgisini verdiğini anımsatması üzerine araya giren Fendoğlu, “Konuyu araştırdım, kusur bizden değil, bize giriş yok. Ama önceden 30 demiştim, az söylemişim, baktırdım 60 dosya yok” dedi. FIRAT KOZOK/ÖZLEM GÜVEMLİ ESKİŞEHİR / İSTANBUL – Başbakan Tayyip Erdoğan, Adana ve Hatay’da MİT’e ait El Kaide’ye götürülmek üzere ağır silah yüklü olduğu iddia edilen TIR’ların, “Türkmenlere insani yardım götürdüğünü” savundu. Erdoğan, gazetemizin manşetine taşıdığı, dönemin Adana Valisi Hüseyin Avni Coş’un TIR’lara ilişkin soruşturmayı yürüten Adana Cumhuriyet Savcısı Aziz Takçı’ya Başbakan’dan “Bu araçlar MİT’e ait. Hiçbir işlem yapılmadan bırakılsın” mesajı iletmesi konusunda da “Cumhuriyet gazetesi diyor ki, Başbakan’ın emriyle durduruldu. Gerçi burada benim emrim yok. Ben emredersem ne olacak? MİT’in TIR’ını durduramazsın buna yetkin yok” diye konuştu. Ankaraİstanbul yüksek yüklü hızlı tren hattı, Erdoğan’ın katıldığı törenle açıldı. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde bugüne kadar düzenlediği mitinglerde kamu kaynaklarını ardına kadar kullanan Erdoğan, hızlı tren açılışını da seçim malzemesi haline getirdi. Eskişehir, Bilecek ve İstanbul Pendik’te düzenlenen açılış törenlerinin tamamın ‘Sabotajlara rağmen...’ Törende konuşan Erdoğan, Ankaraİstanbul YHT hattı için çok çalıştıklarını, dağları aştıklarını, nehirlerin üzerinden geçtiklerini söylerken, “Sabotajlara rağmen, engelleme, yavaşlatma çalışmalarına rağmen, işte o hattı da bitirdik ve bugün onu da hizmete alıyoruz” diye konuştu. Erdoğan, törende CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan tarafından kamuoyuna duyurulan ve gazetemizin gündeme getirdiği MİT TIR’larıyla ilgili dosyaya da değindi. Erdoğan, kendisinin TIR’larla ilgili talimat vermediğini savundu. Erdoğan, şöyle konuştu: “Eyy CHP, MHP ya sizin Türkmen kardeşlerimizle ne işiniz var. Her türlü yardımı yapan biziz. MİT’in TIR’ını durdurup arayanlar Pensilvanya idi. Durdurulan TIR’lar Türkmenlere insani yardım götürüyordu.” Erdoğan, Eskişehir’in ardından, sırasıyla Bilecik ve Pendik’te de açılış törenlerinde ayrı ayrı konuştu. Kocaeli’nde meydana gelen arıza nedeniyle İstanbul Pendik’e 40 dakika gecikmeyle gelen Erdoğan, konuşmasında yaşanan arızadan hiç bahsetmedi. Erdoğan, “paralel yapı” ile mücadelesini cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda da sürdüreceğini belirtti. Emniyet operasyonunda gözaltına alınan Emniyet Amiri İsmail Arslan, adliyede sorgulandığı saatlerde Erdoğan, Arslan’ın sözlerine gönderme yaparak “Çünkü bunlar ulusal güvenliğimizi tehdit ettiler. Şimdi bunlar yandaş medyalarında acındırma, dramatik şeyler yapıyorlar. Biri diyor, ‘Anneciğime hatim indiriyordum, son 5 cüzüm kalmıştı, onu da siz tamamlayın.’ Ne demek ya, içeride vaktin bol, al Kuranıkerimi yanına, kendin orada tamamla... Senaryocu bunlar senarist. Bu işleri iyi biliyorlar. ‘Başbakan hesap verecek’ diyorlar. Biz size verilecek hesaptan değil, Rabbime verilecek hesaptan korkarız” dedi. Yurt Haberleri ServisiAKP Afyonkarahisar İl Başkanı İbrahim Yurdunuseven, Erdoğan’ın Eskişehir’de düzenlediği mitinge gidecek otobüslerin dolmadığı gerekçesiyle partililere cep telefonundan mesaj atarak çağrı yaptı. Yurdunuseven’in mesajında, “Eskişehir Mitingi için araçlarımız dolmamıştır. Başbakanımız nezdinde itibarımızın sarsılmaması için çok acil Atatürk Lisesi önüne gelmeniz önemle rica olunur...” denildi. Erdoğan Eskişehir’de ise kalabalık bir grubun protestosuyla karşılaştı. Eylemcilerin taşıdığı “Cumhurbaşkanı adayımız Ali ismail Korkmaz” dövizleri dikkat çekti. (DHA) ‘Adayımız Ali İsmail Korkmaz’