Katalog

SAYFA CUMHURİYET 22 TEMMUZ 2014 SALI 6 HABERLER Onlarca füze çıktı Kılıç’tan iftarda ‘semt pazarı’ sözü İstanbul Haber Servisi Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, Bağlarbaşı ve Gülsuyu mahallelerinde düzenlenen iftar programlarına katıldı. İftarda yurttaşların soru nlarını da dinleyen Kılıç, Bağlarbaşı Mahallesi sakinlerine “Merkezimizde iki tane pazarımız var. Bunlardan çarşamba günü kurulanını buraya taşımayı düşünüyoruz” müjdesini verdi. İftar programının ardından Maltepe sahile inen Kılıç, piknik yapan yurttaşların yanına gitti, çocuklara hediyeler dağıttı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Adana’da durdurulan ve daha sonra soruşturmayı yürüten savcının değiştirildiği 3 TIR’a ilişkin arama tutanaklarını açıkladı. Tutanaklarda, “200 cm uzunluğunda, 150 milimetre çapında gri renkli üzerinde Kiril alfabesi ile yazılmış yazı bulunan yaklaşık 2530 adet füze veya roket olduğu değerlendirilen mühimmat” ifadelerinin kullanılması dikkat çekti. İkinci TIR’da ise kolilerin üzerinde Arapça yazılı olduğu kaydedildi. Tezcan’ın aktardığı bilgiye göre tutanaklarda, TIR’lardan birinin şoförleri ile ilgili “Araç içerisinde ve dorsesinde ne olduğu sorulduğunda ne olduğunu bilmediğini, Ankara CHP, 19 Ocak tarihinde Adana’da durdurulan 3 TIR’da yapılan aramaya ilişkin tutanakları açıkladı Köşk’e Çıkarsa, Güç Kaybedecek... AKP’nin içi kaynıyor, daha doğrusu tepesi kaynıyor... Çok doğal bir durum... RTE, partinin en güçlü kişisi, eğer seçimi kazanırsa partisinden ve Başbakanlık’tan hukuki olarak resmen ayrılıyor. Başbakan da, partisinin önde gelenleri de çok iyi biliyor ki, hukuki durum birinci derecede önemlidir ve Çankaya’ya çıkarsa, hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Her ne kadar RTE’nin içinde ve gönlünde, “oradan da hem partiyi hem hükümeti yönetirim, başbakanı atarım, hatta bakanları bile...” benzeri, fiili durum yaratma düşünceleri geçiyor olsa bile.. Hatta bunları sık sık “icracı cumhurbaşkan... tabii ki ihaleleri, yolları arsaları takip edeceğim..” gibi absürd laflar etse bile.. Bu laflar son çırpınışları.. Bunları yapamaz, yapamayacak, bunlar kendisine yaptırılmayacaktır.. Çünkü eşyanın tabiatına aykırı bir durum olur.. Ne atanacak başbakan, ne bakanlar, ne parti başkanı ve başkaları.. Hiçbiri Erdoğan’ın uzantısı, uygulayıcısı olamazlar. Şüphesiz, Erdoğan bir No’lu figürdür partide.. bu durumu şüphesiz etkisi azalarak sürer.. sözü, azalarak da olsa etkisini sürdürür. Ama gerçek olan şu ki, Çankaya’da, başbakanken sahip olduğu güce, yetkiye, sorumluluğa hiçbir zaman sahip olamayacaktır. RTE’nin gönlünde yatan ile fiili hukuki durum arasındaki “büyük açık”, kapatılması mümkün olmayan bir yasal durumdur. Ne gönlünde yatan “yeni Türkiye’nin yeni kurucu lideri” olabilir, ne başka benzeri başka bir şey.. Erdoğan’ı, 2007’den beri gönlünde yatan, mutlaka Çankaya’ya çıkma dayanılmaz arzusu mahvetmektedir.. HHH Partisi kaynıyor dedim.. Geniş bir kadro yükselmek istiyor.. Lider değişirse, şüphesiz kadro seçimleri, bakan seçimleri, hemen hepsi de epey değişir. Siyasi insan yükselmek ister, hiçbiri bulunduğu yeri kendine layık görmez, daha yukarılarda daha başarılı işler hizmetler yapma arzusu ile yanar tutuşur.. Hükümet içinde ve medyada artık hükümet/ iktidar yanılısı sesler yok, Erdoğan yanlıları var. Çünkü hükümet içinde Erdoğancılar ve Erdoğancı olmayan kanatlar oluşmuş durumda.. Mesela partinin propaganda şefi Hüseyin Çelik.. 11 Temmuz tarihli gazetelerde Erdoğan için şöyle diyodu: “3 şapkası olmayacak... Anayasanın 104. maddesi ortada, orada olmayan yetkiyi kullanmaz...” Diyor ki aslında, zaten istese de kullanamaz.. Erdoğan anayasada yazılı yetkilere göre çalışacağını, belki de ilk kez açıklıkla söylüyor. Eski cumhurbaşkanları yazılı yetkilerinin tümünü kullanmıyorlarmış, o kullanacak, belirli aralıklarla Bakanlar Kurulu’na başkanlık edebilirmiş... Köşk’e çıkarsa öncelikle Çözüm Süreci’ni ve Paralel Yapı ile mücadeleyi izleyecekmiş (Milliyet, 21 Temmuz). Neyse, sınırlarını zorlayarak, ama belirliyor. Çözüm süreci, RTE’nin elinde iyi bir koz ve oy demek... Bunu kullanmayı sürdürecek. Çankaya’ya çıkarsa, cemaatin boşluktan yararlanmasına da imkân vermeyecek. HHH Peki Gül? Kimse RTE’nin bırakın bu konuyu seçimden sonra düşünürüz, talimatını takmıyor. Gül’ü partinin başına ve hükümete isteyenler çok. Partiden, hükümetten, iş dünyasından.. Bir kulis bir kulis... “Bu şartlarda siyaset yapmayacağım”ın üzerinden epey su aktı. Hizmet edeceğini açıkladı. Partimin dışına itildim şikâyetini dillendiriyor. RTE borazanları Gül aleyhine yazıyor. Hükümete yakın yazarlar “aralarında sorun çıkmaz” gibi siyaset dışı “analizler” yapıyor, ama aslında kendi gönüllerinde yatanı, yani aman dalaşmasınları dile getiriyor. RTE ve Gül arasında yeraltında yerüstünde taktik savaşları sürüyor. Gül parti kurar mı, bu aşamada ve bu koşullarda kurmaz. Kendisini isteyen zaten bir parti var! RTE örneğin Gül’ü isteyen kurucu babaları (Arınç’lar vb.) üç dönem sonunda seçilmeme tüzük yasası ile tasfiye etmek istiyor. Yazıp durduğumuz gibi, deneyimsiz gençleri onların yerine geçirip, biat ettirecek ve yönetecek. En hoşlandığı iş bu.. kendisine aykırı düşünceler ileri sürenlere kapıyı göstermek istiyor. CHP’li Tezcan tarafından açıklanan tutanaklarda, “200 cm. uzunluğunda, 150 milimetre çapında gri renkli, üzerinde Kiril alfabesi ile yazılmış yazı bulunan yaklaşık 2530 adet füze veya roket olduğu değerlendirilen mühimmat” ifadeleri kullanılıyor. Tezcan, “Silahlara MİT aracılık etmiştir, hükümet destek vermiştir” dedi. ilinde bulunan havalimanından yükleri aldığını, bu yükü Hatay iline götürdüğünü söyledi” ifadeleri kullanıldı. Tezcan, TIR’ların içinde bulunan şahısların arama sırasında “Emniyet personeli olduklarını, kendilerine dokunulamayacağını” söylediklerini ve “Sizin savcınız beni arayamaz, bunların da hesabı sorulacaktır” yönünde ifadeler kullandıklarını aktardı. Üzerinde Kiril alfabeli yazı bulunan silahların menşeinin bu alfabeyi kullanan bir ülkeyi işaret ettiğini dile getirerek bu silahların Suriye’de El Kaide ve IŞİD militanlarına gönderildiğini ileri süren Tezcan, “Silahlara MİT aracılık etmiştir, hükümet destek vermiştir” dedi. Tezcan, dün TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, 19 Ocak’ta Adana’da durdurulan TIR’larla Suriye’de El Kaide ve IŞİD ve El Kaide’ye gitti Tezcan, TIR’larla ilgili şu bilgileri verdi: Birinci TIR: Her TIR’da sacdan yapılmış 2’şer adet 3, 3, 2 metre ebatlarında büyük sandıklar var. Toplam 6 sandıkta mühimmat taşınıyor. Birinci TIR’daki birinci sandıkta, kafile numaraları Kiril alfabesi ile yazılı 2530 adet füze ve roket. 3050 milimetre ebatlı füze ve roket hassas tapaları. 40, 30, 15 santimetre ebatlı yaklaşık 15 ahşap sandık içerisinde her sandıkta 24 civarında bomba atar mühimmat, yani 15 sandıkta yaklaşık 300’e yakın 450’ye yakın bomba atar mühimmat. İkinci sandıkta da 2025 füze roket tespit edilmiş. 2530 ahşap sandıkta da 60 milimetre çapında havan mühimmatları bulunduğu tespit edilmiş. 56 çuval içinde de uçaksavar mühimmatı. İkinci TIR: 90100 adet top mermisi. Üzerinde Arapça yazılı koliler. Üçüncü TIR: 3. TIR’da neredeyse hiç arama yapamıyorlar. Sadece sandıkların kapağını kaldırabiliyorlar. Bunun da tutanağı mevcut. Üçüncü TIR’da çap ve miktarı tespit edilemeyen gelişigüzel konulmuş mühimmatlar olduğu tespit edilmiş. TIR’lara yükleme Esenboğa’da: 19 Ocak günü sabaha karşı saat 02.30’da Esenboğa Havaalanı’ndan yükleniyor ve yabancı uyruklu bir uçaktan yükleniyor. Ve yine şoförün beyanına göre TIR’lar Reyhanlı’ya götürülüyor. Sınırdan sonra şoförler araçları MİT elemanlarına teslim ettiklerini ifade ediyorlar. MİT elemanları sınırdan geçirip Suriye’ye El Kaide ya da IŞİD militanlarına teslim edip silahları geliyor. Emniyet personeliyiz: Tutanaklara göre araçta bulunan iki şahsın araçtan inmeleri ve kimlik göstermeleri söylendi. Şahıslar kendilerini araca kilitledi. Şahısların araçtan indirilmesi sırasında, mukavemet göstermelerinden dolayı şahıslara bedeni kuvvet uygulandı. Bunların da hesabı sorulacaktır: Şahıs araç başında beklediği esnada, “Bunların da hesabı sorulacaktır”, “Sizih savcınız beni arayamaz” şeklinde beyanda bulundu. Ayrıca, kazma kürek ile mühimmat arandığını, patlayacağını ve suç işlendiğini söyledi. El Kaide ve IŞİD’e: Sistemli bir şekilde MİT, iktidarın kontrolünde bölgeye silah sevkıyatı yapıyor. Resmi belgelerle El Kaide terör örgütüne, bölgede silahlı terör örgütlerine Türkiye’den Türk istihbarat birimlerinin desteği altında silah ve mühimmat taşınmıştır. Soruşturma savcısı Aziz Takçı’nın başka bir soruşturma dolayısıyla verdiği ifadede bu konuda açık beyanı var. Şimdi bu terör örgütleri bölgede Türk vatandaşlarını tehdit eder noktaya gelmiştir. IŞİD’e verdikleri bu silahlar, vatandaşlarımıza doğrultulmuştur. Şimdi soruyorum, 4 tane göndereceğiniz elemanın Türkiye’ye fırlatacakları füzeleri peşin peşin bu TIR’larla mı taşıdınız? Reyhanlı saldırısında kullanılan mühimmatları bunlarla mı taşıdınız? IŞİD’e silah ve mühimmat götürüldüğünün belgeleriyle ortaya çıktığını söyledi. Arama işlemiyle ilgili tutanakları okuyan Tezcan, “AdanaCeyhan yolunda önlem alan güvenlik kuvvetleri, jandarma ekipleri, savcının nezaretinde, bildiğiniz bir kısmı basına yansıyan bir kısmı yansımayan çok problemli, kavgalı, arbedeli, kavga, dövüş, gürültü içerisinde aramayı kısmen gerçekleştirerek, kısmen de gerçekleştiremeden görebildikleri kısmıyla ilgili tutanak altına alıyorlar. Aramanın engellenmesi nedeniyle kısmen tespit yapılabiliyor ve yapılan kısmi tespitlerin tamamı tutanağa bağlanmış durumda. Bunların tamamının görüntüleri de mevcut” dedi. Bayram tatili uzatılmıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Şeker Bayramı tatilinin uzatılmayacağını bildirdi. Arınç, “Bayram 30’u akşamı bitmiş olacak. Bayram süresince köprü ve otoyollardan geçiş ücretsiz olacak” dedi. Arınç ayrıca Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden faciası nedeniyle zarar gören esnaf ve sanatkârların Halk Bankası’na borçlarının 1 yıl süreyle ve faizsiz olarak ertelendiğini açıkladı. ‘GÖRÜNTÜ DE VAR’ Tezcan, dün TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, 19 Ocak’ta Adana’da durdurulan TIR’larla Suriye’de El Kaide ve IŞİD’e silah ve mühimmat götürüldüğünün belgeleriyle ortaya çıktığını söyledi. Arama işlemiyle ilgili tutanakları okuyan Tezcan, “AdanaCeyhan yolunda önlem alan güvenlik kuvvetleri, jandarma ekipleri, savcının nezaretinde, bildiğiniz bir kısmı basına yansıyan, bir kısmı yansımayan çok problemli, kavgalı, arbedeli, kavga, dövüş, gürültü içerisinde aramayı kısmen gerçekleştirerek, kısmen de gerçekleştiremeden görebildikleri kısmıyla ilgili tutanak altına alıyorlar. Aramanın engellenmesi nedeniyle kısmen tespit yapılabiliyor ve yapılan kısmi tespitlerin tamamı tutanağa bağlanmış durumda. Bunların tamamının görüntüleri de mevcut” diye konuştu. Gül Parti Başına Geçebilir mi? Kafa derisi 12 saatte yerine dikildi TRABZON (DHA) Kars’ta 14 yaşındaki kız çocuğu M.O, çalışır vaziyetteki patoz makinesinin merdanesine saçlarını kaptırdı. Saçlarının büyük bir bölümünün makineye sıkışması sonucu kafa derisi kopan M.O., makinenin durdurulmasının ardından güçlükle kurtarıldı. Ambulans helikopterle Trabzon KTÜ Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi’ne kaldırılan M.O, plastik cerrah Doç. Dr. Muhammet Uraloğlu ve ekibi tarafından ameliyata alındı. M.O.’nun kafa derisi ayak kısmından alınan damarlar yardımıyla 12 saatlik uğraş sonucu yerine dikildi. Gaziantep’te Suriyeli gerilimi BEKİR ŞAHİN GAZİANTEP Gaziantep’te, sosyal medyada örgütlenen bazı kişiler, Suriyelilerin asayiş olaylarını artırdığı, kiraları yükselttiği ve açtıkları işyerleriyle haksız rekabete neden oldukları iddiasıyla protesto yürüyüşü düzenlemek istedi. Polis, valilik kararıyla protesto, yürüyüş ve gösterilerin 1 ay süreyle yasaklandığını belirterek, eyleme son verilmesini istedi. Ancak, polisin uyarısını dinlemeyen grup, slogan atarak kent merkezine doğru yürüyüşe geçti. 500 metre kadar yürüyen yaklaşık 300 kişilik gruba polis müdahale etti. Arbede sırasında çoğunluğu 18 yaşırdan küçük 20 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüphelilerden Çocuk Polisi, yetişkinler ise Asayiş Şube Müdürlüğü’ne götürüldü. Şanlıurfa’da arazi kavgası: 1 ölü ŞANLIURFA (AA) Şanlıurfa Vergili Mahallesi’nde akraba olan iki ailenin fertleri, arazi anlaşmazlığı nedeniyle tartıştı. Taş, sopa ve silahların da kullanılmasıyla kavgaya dönüşen olayda İzzet Bahar öldü, iki aileden 11 kişi yaralandı. Yaralılar, çeşitli hastanelere kaldırıldı. Polis ekipleri, ailelerin yaşadığı mahallede ve hastanelerin çevrelerinde güvenlik önlemi aldı. 2 yaşında çocuğa icra takibi Haber Merkezi Kayseri’de 4 ay önce bir otomobilin çarptığı 2 yaşındaki M.E.Ş. yaralandı. Çocuğa çarpan otomobilin sigorta şirketi ise otomobilde meydana gelen hasar için 2 yaşındaki çocuğa icra takibi başlattı. Çocuğa 3 bin 782 liralık masraf çıkaran şirket, çocuğun yola fırlamasını kaza nedeni olarak gösterdi. Baba Şener Ş. ise otomobilin aşırı süratli olduğunu ve bu konuda gerekli itirazı yapacaklarını söyledi. ‘Milletin iradesini yok saydılar’ Evren ve Şahinkaya’nın müebbet hapis cezasına çarptırıldığı 12 Eylül davasının gerekçeli kararı açıklandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi, dönemin Genelkurmay Başkanı,12 Eylül davasında emekli Orgeneral ve 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya’yı “müebbet hapis cezasına” çarptırmasının gerekçeli kararını açıkladı. Kararda, “Sanıklar, devletin yapısını, rejimini, devlet kurumlarını, kurumlar arası ilişkileri düzenleyen anayasa ve yasaları hiçe sayarak, hiçbir hukuki meşruiyeti olmayan gerekçeler ileri sürerek, mevcut hukuk düzenini yok farz ederek, fiili bir durumla iktidarı ele geçirmek suretiyle suç işlemişlerdir. Ülkenin menfaati için yaptıklarını söyledikleri darbeler ile demokrasiyi kesintiye uğratarak, demokrasi kazanımlarını ve demokrasi birikimlerini yok etmişler” denildi. 360 sayfalık gerekçeli kararda, Evren ve Şahinkaya ile avukatlarının, savunmalarında, “ülkedeki yaşanan ve bir türlü önlenemeyen anarşik olaylar nedeniyle milletin ve devletin bekası için 211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu’nun 35. maddesinin kendilerine verdiği yetkiye dayanarak, yönetime el koymak zorunda kaldıklarını” söyledikleri belirtildi. AKP Seçim Sonrası Doğurgan Duruyor Bunu ne kadar başarır? Parti içinde esecek karşı rüzgârların gücüne bağlı. Köşk’e çıkarsa, örneğin Gül’ü atayamaz, milletvekili değil.. Peki ataması için gerekli koşulları yaratır mı? Yaratmaz. Gül en son seçenektir onun için. Partinin kongresi olacak. Güçlü bir rüzgâr estirebilirlerse babalar, Gül’ü parti başına getirebilir. Getirebilirler mi? Sanki.. Burada yaratabilecekleri toplam sinerjik güçlerine bakacağız, RTE’yi dengeleyebilecek bir karşı (siyasi) güç yaratabilirler mi.. Hukuk, fiili olarak onlardan yana.. Seçimler var 2015 Haziranı’nda... Güçlü bir gerekçeleri de: Seçmenin güveni var Gül’e, meydanlarda partiyi ancak o ayakta tutabilir.. HabertürkTV’de moderatör Ece Hanım’ın sorusuna, Gül’ü asla çağırmaz parti başına dedim. Şimdi bunu şöyle düzelteyim: Parti içindeki güçlü rüzgâr, RTE’yi buna mecbur bırakabilir. İstemeye istemeye.. Eh, kendi anayasal sınırlarını da çizmeye başladığına göre... RTE, parti içinde gücünü şüphesiz meydanlarda attığı nutuklarla topladığı oylardan alıyor. Seçmenin oylarını ise parti içinde diğerlerine karşı da aslında bir sopa gibi/olarak kullanıyor. Ama Metin Feyzioğlu’nun tanımını bir kez daha yazayım: Parti Erdoğan’ı tekmeleyerek yukarıya yükseltiyor.. Ama Erdoğan’ın da isteği doğrultusunda.. Köşk’e çıkarsa, yazıyorum, eski gücünü yitirmesi mukadder.. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.. Kaydı AKP’den silinecek! Bunu yaratacak olan, hem Çankaya’nın o büyülü cazibesine kapılma, hem de sanırım biraz dinlenme ihtiyacı ve anayasal hukuki durumdur.. AKP seçim sonrası büyük olaylara gebe.. Doğurgan duruyor. Bir kişiye 242 bin lira illet iradesi hiçe sayıldı’ ‘M Haber Merkezi On Numara çekilişinde kazandıran numaralar “3, 4, 5, 6, 22, 24, 26, 42, 43, 45, 46, 47, 49, 51, 56, 62, 63, 64, 67, 73, 74 ve 80 “ olarak belirlendi. Çekilişte 10 bilen 1 kişi 242 bin 856 lira, 9 bilenler 3 bin 520 lira, 8 bilenler 139.90 lira, 7 bilenler 26.45 lira, 6 bilenler 4.45 lira, hiçbir numarayı tutturamayanlar 2.90 lira kazandı. Ancak kendilerine verilen yasal yetki çerçevesinde görevi anarşi ve terörü önlemek, halkın can ve mal güvenliğini sağlamak olan askerlerin, o dönemki gelişmeleri bahane ederek siyasete yön vermeye çalıştığı vurgulanan gerekçeli kararda, “Ülkenin, devletin, milletin bekasını sadece kendilerinin düşündüğü inancı ile hareket etmişler, millet adına yaptıklarını söyledikleri darbeler ile aslında millet iradesini hiçe say mışlar, halkın iradesi ile seçimle yönetime gelen ve millet iradesini temsil eden anayasal kurumların ve sivil idarenin devleti kendilerinden daha iyi yönetebileceğine inanmamışlar, ülkenin ve milletin tek sahibi olarak kendilerini görmüşlerdir. Milletin egemenlik hakkını millet adına, millete rağmen anayasa ve yasaları hiçe sayarak gasp etmişler, bunu da ülkenin, milletin ve devletin bekası için yaptıklarını söylemişlerdir” denildi. Gerekçede, sanıkların siyasi partilerin liderlerine verdiği ‘uyarı mektubu’nun, “sivil idareye açıkça bir meydan okuma ve tehdittir. Halkın iradesine bir müdahale niteliğinde” olduğu kaydedildi. Kararda şu değerlendirmelere de yer verildi: “Anayasa ve yasalara göre sivil idareye karşı bağlı ve sorumlu olduklarını unutarak ülkeyi yönetmek istemişler, ülkenin menfaati için yaptıklarını söyle dikleri darbeler ile demokrasiyi kesintiye uğratarak, Türk milletinin medeni milletler arasında yer almasını ve ülkenin gelişmesini engelleyerek demokrasi kazanımlarını ve demokrasi birikimlerini yok etmişler, demokrasi kültürünün oluşmasını engelleyerek ülkeyi daha da geriye götürmüşlerdir... Sanıklar, devletin yapısını, rejimini, devlet kurumlarını, kurumlar arası ilişkileri düzenleyen anayasa ve yasaları hiçe sayarak, hiçbir hukuki meşruiyeti olmayan gerekçeler ileri sürerek, mevcut hukuk düzenini yok farz ederek, fiili bir durumla iktidarı ele geçirmek suretiyle kendilerine isnat edilen suçları işlemişlerdir. Bu nedenle sanıkların, ülkenin bulunduğu koşullar, yaşanan terör ve anarşi eylemleri de dikkate alındığında müdahaleden başka çare kalmadığı yönündeki savunmaları samimi ve inandırıcı bulunmamıştır.”