05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
C İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ORHAN ERİNÇ Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), İbrahim Yıl Ankara Temsilcisi: Utku Çakırözer Ahmet RaGenel Yayın Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ l Yazıiş l İstihbarat: Cengiz Yıldırım dız (Başkan Yardımcısı), Cüneyt Arcayürek, Ali Sir sim Sok. No: 14 Çankaya 06550 Ankara Tel: leri Müdürleri: Murat Ataş l Ayşe Yıldırım Başlangıç l Ekonomi: Hasan Eriş (0312) 4423050 l İzmir Temsilcisi: Serdar l Dış Haberler: Özgür Ulusoy men, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, Emre Kon Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: (0232) l Aykut Küçükkaya (Yazıişleri Müdür Yrd.Sorumlu l Kültür: Celâl Üster gar, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. 4411220 l Web Koordinatörü: Oğuz Güven. Müdür) l Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara l Spor: Arif Kızılyalın Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 22 TEMMUZ 2014 [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt İstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt İstanbul l Mali İşler: Bülent Yener l Satış: Tunca Çinkaya l Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden lGenel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü Tel: (0212) 251 98 74 75 /251 98 81 82 Faks: (0212) 251 98 68 Rezervasyon: (0212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 İmsak: 3.51 Güneş: 5.43 Öğle: 13.18 İkindi: 17.13 Akşam: 20.40 Yatsı: 22.22 l Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. Kimlik sorun SİBEL BAHÇETEPE Meme büyütme operasyonlarında son 5 yılda ciddi artışlar yaşandı. Meme kanserinin artması ile birlikte memenin alınması (mastektomi) ve bunun gelişen teknoloji sayesinde yeniden onarımı da meme protezlerine olan ilgiyi arttırdı. Uzmanlar, meme büyütme ameliyatı yaptıracak kadınlara uyarıda bulunarak “Hasta, kendisine taktırdığı silikonun hangi tip olduğunu hekimine sormalı, bunun hakkında bilgi almalı ve protezin kimlik kartını da istemelidir” dediler. Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Hakan Gündoğan, meme protezlerinde kullanılan standarda uygun olmayan sanayi tipi silikonların birtakım zararlarının olabileceğini vurguladı. Gündoğan, “Sanayi tipi slikonlar ile tıpta kullanımına izin verilen silikonlar birbirinden farklıdır. Bir süre önce gündeme gelen skandal, Fransız PIP firmasının sanayi tipi silikon kullanması ile ilgiliydi. Burada protezi ucuza getirmek için tıbbi silikon yerine sanayi tipi kullanılmıştı. Bu silikonlar, meme dokusu içine kaçabilir, tehlikelidir” dedi. Türkiye’de bu tip sanayi tipi silikonların da kullanılmış olabileceğine dikkat çeken Gündoğan, “PIP protezler değiştirdim, Türkiye’de de kullanıldığını biliyorum. Kadınlar, silikon yaptırırken hasta hangi tip protez kullanıldığını bilmeli ve bunu hekime sormalıdır. Ameliyattan çıktıktan sonra protezlerin kutuları vardır ve her protezin kimlik kartı olur. Bu kartları da hasta almalı. Böylece, hasta vücudunda ne olduğunu bilip ona göre ileride bir referans olarak bunu kullanabilir” önerilerinde bulundu. Meme büyütme operasyonlarında kullanılan protezin kalitesi çok önemli Tatil neşesi l MercedesBenz Moda Haftası’nda mayo bikini koleksiyonunu sergileyen “We Are Handsome (Yakışıklıyız)” markası tam da tatile uygun bir şovla ürünlerini tanıttı. Modelin tanıttığı bikiniye, kulaklıktaki müzik de eşlik etti. (Fotoğraf: AP) Türküler İhaneti Unutmaz! Yavuz Bingöl’ün Orhan Gencebay’ın arkasından abanarak Tayyip Erdoğan’ın elini sıkmaya çalıştığı fotoğrafa bakıyorum. Bana göre Yavuz Bingöl açısından talihsiz bir fotoğraf. Hiçbir bahane, hiçbir açıklama “Sarı Gelin”e yapılan bu ihaneti değiştiremez. Bu fotoğraftan yola çıkarak, biraz sanatçı iktidar ilişkilerini düşünmemizde yarar var. Sanatçı, doğal olarak her daim muhalif bir varlıktır. Çünkü sanatçı olmanın gereği budur, kuralı budur. Ve iktidarlar sanatçıları sevmezler. Hele de kendi düşüncelerine aykırı tavır alanları hiç sevmezler. Ve iktidarlar bu muhalif gücü ne yapıp edip kendi sularına çekmeye çalışırlar. Çekilen çekilir, geriye kalanlar ise iktidar için küçümsenemez bir tehlikedir. Bu insanoğlunun yerleşik düzene geçtiği çağlardan beri sürüp giden bir gerçekliktir. Eski uygarlıklarda, Hıristiyan dininin karanlık bir hayalet gibi hayata egemen olduğu zamanlarda, sanatçılar ve felsefeciler için hayat gayet zordu. Örneğin on üçüncü yüzyılda, İtalya sokaklarında dini efsaneleri yerle bir eden Giovanni Boccaccio’nun Decameron Masalları dolaşırdı. Bu masallarda, şeytan, Tanrı ve insan ilişkileri öylesine çıplak, öylesine dini kurallara aykırı anlatılırdı ki, elden ele dolaşan metinlerin görüldüğü her yerde yakılması ve okuyan kişilerin cezalandırılması buyrulmuştu. Yani yakılarak öldürülmesi. Ünlü İspanyol ressamı Goya’nın inanılmaz bir trajedisi vardı. O din açısından uygunsuz yola sapmıştı, yani dini öğretileri sorgulayanların yakıldığı engizisyon mahkemeleri ve bunun insanlarda yarattığı korkunun fevkalade farkındaydı. Ama bir saray ressamı olarak hayatını kazanmak zorundaydı, öte yandan o gizli gizli engizisyon mahkemelerini, ülkeye çöken din karanlığını anlatan resimler de yapıyordu. Bugün o resimler, çağı en iyi anlatan resimler olarak selamlanır. İktidarlar sanatçıları sevmez dedik. Bir örnek de Latin Amerika’dan verelim. Şili darbesi sırasında, askerlerin yaptığı ilk iş, ünlü muhalif şair Pablo Neruda’nın evini yağmalamak olmuştu. Bu arada stadyumda toplanan muhaliflere, parmakları kesilen Victor Jara, kan içindeki elleriyle devrimci şarkılar çalıyordu. Sonra onu öldürdüler. Şili’de ilk başkaldırı, Pablo Neruda’nun cenazesi sırasında oldu. Cenazeye katılan binlerce kişi, yasağa rağmen Pablo Neruda ve diğer ölülerin adlarını haykırarak ilk çığlığı attılar. Yakın tarihte, İkinci Dünya Savaşı sırasında, pek çok yazar, orkestra yöneticisi, ressam toplama kamplarında öldürüldü. Ve onların direniş hikâyeleri, çok sonraları direniş edebiyatının ve sinemasının başyapıtlarını yarattı. İktidarlar sanatçıları sevmez! Stalin zamanında binin üstünde yazar öldürüldü. Çin Devrimi sırasında onlarca yazar ve çizer devrime ihanetle suçlanıp çalışma kamplarına gönderildi ya da idam edilerek yok edildiler. Daha sonra itibarları iade edildi. Dünyadan yurdumuza dönelim. Pir Sultan Abdal’ı anımsayalım, Sabahattin Ali düşsün aklımıza, Onat Kutlar oradan bir yerden bize bakıyor ve tabii Madımak... Diri diri yakılan Metin Altıok, Behçet Aysan, Nesimi Çimen, Asım Bezirci ve diğerleri... Öte yandan ülkemizde hapse girmeyen sanatçı hemen hemen yoktur. Orhan Kemal’leri, Balaban’ı, Nâzım Hikmet’i, Yılmaz Güney’i yeniden anımsayın. Bir yandan da Abidin Dino gelsin aklınıza ve Ahmet Kaya bir dağ başından bize seslensin. Ve Fransa, Nobel’i kabul etmeyen Jean Paul Sartre, Cezayir Kurtuluş Savaşı sırasında, savaşı protesto eden ve bu nedenle kara listeye alınan 105 sanatçı! Yerim azaldı, demem şu ki, hiçbir mazeret Berkin’in annesini yuhalatan Erdoğan’ın elini sıkmayı haklı gösteremez. Yazıklar olsun! Türküler ihaneti unutmaz... Barbie düşüşte Dış Haberler Servisi 55 yıldır piyasada olan Barbie oyuncak bebeklerin popülaritesi son yıllarda piyasaya sürülen yeni oyuncak bebeklerin de artışıyla gittikçe düşüyor. İngiliz Guardian gazetesinin haberine göre dünyanın en büyük oyuncak üreticisi Mattel, haziran sonuna kadar olan üç aylık dönemde Barbie oyuncak bebeklerinin ve Mattel’ın diğer bir markası olan FisherPrice oyuncaklarının küresel satışında yüzde 9 düşüş gerçekleştiğini duyurdu. ABD’li firma satışların yılın ilk çeyreğinde yüzde 14, ikinci çeyreğinde ise yüzde 15 düştüğünü bildirdi. Barbie’nin vücut şekillerinin gerçek kadınları yansıtmaması nedeniyle küçük kızlara kötü örnek olduğun savunuluyor. Ukuleleyle bis yaptı l Teoman, Harbiye Açıkhava Sahnesi’nde İstanbulluları Rock müziğe doyurdu. BKM Organizasyonu ile gerçekleşen konserde konuklar tüm gece kesintisiz, Teoman’ın dünden bugüne sevilen parçalarına eşlik etti. Bis için sahneye çıkan Teoman seyircisine bir de sürpriz yaptı. Orkestrasız, elinde ukulele (Hawai enstrümanı) ile sahneye çıkan sanatçı son olarak “Gönülçelen”i söyleyerek geceyi sonlandırdı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle