Katalog

22 TEMMUZ 2014 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 11 Soma Holding’e bağlı olan Gürmin Makina’da çalışan işçiler de maaşlarını alamıyor Kötü kader değişmiyor MUSTAFA ÇAKIR Kolu Kırık Uygarlık... İsrail’in Gazze’deki kadınçocuk sivil halkı hedef alan katliamlarını kınamak üzere İstanbul’daki elçilik önündeki protesto eylemlerine katılanlar, İlhan Koman’ın 1981 Sedat Simavi ödüllü “Akdeniz” heykelinin kolunu kırmışlar. Siyasal İslam adına yola çıkıp, uygarlığı, sanatı düşman belleyenlerin, sanatın her alanına ilişkin düşmanca saldırılarına, hele de heykelleri hedef almalarına ilk örnek değil elbet... Taliban’ın ayrımsız dünya, insanlık tarihi için çok anlamlı heykelleri yerle bir etmesi iz bırakan örnekler... Güncellerinde IŞİD Irak ve Suriye’de sanat eserleri ile aynı mezhepten olmayan Müslümanları katletmede, insanlık, İslam adına iç buran örnekler vermede yarışta... Kafa kesme, cinayet suçu işleme eylemleri ile başka mezhepler, dinlerden insanların ibadet yerlerini bombalayarak yerle bir etme görüntülerini yüz akı gibi sosyal medyasında sergileyebiliyorlar... Yaratıcılığa, yeteneğe, azim, sabır, üretim, mutluluk, huzur, güzelliğe, bilime.. düşmanlığın; kırıp yıkmayakma, sanatı yok etme, uygarlığa düşman güdülerinin, uygarlığın gelişimi ile doğru orantılı törpülendiği gibi bir insanca umut, beklenti de var değil mi? Sadece bu yılın ilkbaharı, yaz ayları sürecinde, ağırlıklı İslam dünyası, Ortadoğu’da yaşanan ırklarmezhepleraşiretler üzerinden kanlı iç savaşların, pıtrak gibi her yerde birden hortlayan olumsuz örneklerle içimiz karabasan... En azından bizim ülkemizde, Osmanlı, Cumhuriyet, Anadolu aydınlanması, Atatürk devrimleri, laiklik, değerleri, birikimiyle geldiğimiz bir yerlerin olduğuna hâlâ inanıyoruz... Gazze halkına yaşatılan insanlık dramı söz konusu olunca, Meclisimizdeki kanlı bıçaklı siyasal partilerimiz, görüşmelerde abuksabuk kavgalar yapmayı başarsalar da, ortak bir kınama metninde hemen buluşabiliyorlar. Bu ülkenin vatandaşlık kimliğini taşıyan her bireyin en azından dün Gazze Hastanesi’ne düşen bombanın, enkaz altından saatler sonra kurtarılmayı bekleyen Filistinlilerin acısını içlerinden paylaştıklarına kuşkumuz yok... Gelin görün ki İsrail’in siyasal iktidarını insanlığa, aklı selime, kan akıtmamaya çağrı protesto eylemlerinde bile buluşmanın bir yolunu bulamıyoruz... HHH Nasıl bulabiriz ki... Başbakanlık’tan Cumhurbaşkanlığı’na özel güç ve otorite sahibi olarak sıçramayı kafasına koymuş, “doğrusu demokratik düzenin Cumhurbaşkanlığı kimliği yerine, Ortadoğu’da örnekleri çok görülen sivil diktatoryal liderlikler özentili” yargısını pekiştiren bir yolda yürümekte diretiyorlar... İktidarlarının, siyasal İslam kimliği ile siyaset yapma, toplumu cepheleştirerek iktidarda büyümenin tadına varmış lideri, Cumhurbaşkanı adayı Erdoğan, Gazze üzerinden son seçim kampanyası konuşmalarında, “Hitler Nazizmini geçmiş Siyonizm” kavramı üzerinden toplumu germekte, kışkırtmakta hiçbir sakınca görmüyor... Sonuçta siyasal İslam adına İstanbul’da, İsrail’in Gazze’de Filistinli sivillere, kadınçocuk insanlık dışı saldırılarını protesto etmek, insanlığa, vicdanlı olmaya çağıran protestocuların buluşmaları olanaksızlaşıyor... İktidarları yandaşları cephesinden gruplarla, evrensel insan haklarından yola çıkanların Gazzelilerin öldürülmelerine karşı bir protestoda buluşmaları bile sağlanamıyor... Evet, gündüz gece, Türkiye’nin pek çok merkezinde birden en çok da İsrail konsolosluğu önünde sürekli protestocular var... Çoğunlukla bir avuçlar... Farklı saatlerde, farklı sloganlar, farklı kimliklerle, farklı gerekçelerle aynı eylemleri kınıyorlar. Dünyayı, insanlığı, evrensel örgütlenmeleri, İslam, Arap dünyasını, İsrail’i insanlığa çağırıyorlar... Birileri dünyanın her yerinde insan gibi yaşamış, üretmiş, bilime, sanata, insanlığa çok büyük katkılarda bulunmuş tüm Yahudileri Siyonist, Nazi ruhlu, yok edilmeleri, katledilmeleri gerekli insanlar gibi görmeye koşullandırılmışlar... Protesto eylemi yaptıkları yeşil alanın içinde gördükleri İlhan Koman’ın ödül almış çok değerli sanat eserine bile öfkeli, düşman, parçalamaya güçleri yetmeyince kolunu kırmaktan haz alıyorlar. Ortaya kolu kırık uygarlık örneği çıkıyor... Birileri yaşam kaygılarını sömüren, İsrail halkını tehdit altından kurtarma adına izledikleri kirli siyasetlerinde, Filistin halkının insanca yaşam haklarını katletmeye kalkışan hasta ruhlu İsrail yönetimin siyasetini sadece protesto etmekte birleşmişler... Emperyal çıkarların kirli oyunlarını bozmak, halkların kardeşliğinde farklı ırklar, inançlardan insanların birlikte insanca yaşam koşulları, uygarlık için ortak duruşta buluşmak istiyorlar. ABD’nin başkentinden, İsrail’in başkentine, İstanbul’a uzanan ortak amaçlı eylemlerde Yahudi, Filistinli, Türk, Kürt, Müslüman, Hıristiyan ayrımı yapılmaksızın evrensel değerlerde, uygarlıkta buluşma savaşımının önünü açmaya çalışıyorlar... Gazze katliamlarına ortak karşı çıkışın anlamı olsa bile, birlikte, barış içinde yaşam amacı, uygarlık, evrensel insan hakları değerlerinde buluşamadıkça sonuç almanın olanağı yok... Uygarlığın kolunu kırmayın... ANKARA Soma’da 301 madencinin yaşamını yitirdiği ocağı işleten Soma Holding’e bağlı olan Gürmin Makina’da çalışan işçiler de maaşlarını alamadıkları gerekçesiyle Meclis’e mektup gönderdi. Kömür ocakları için makine üreten işçiler, şimdiye kadar “1 lira” bile prim almadıklarını vurguladılar. “Oradan oraya sürüldüklerini” ifade eden işçiler, “Bayramı nasıl karşılayacağımızı kara kara düşünüyoruz” dediler. İşçiler, “Soma Holding/ Gürmin Makina işçileri nin söyleyecekleri u Gürmin Makina işçileri, maaşlarını alamadıkları gerekçesiyle Meclis’e mektup gönderdi. İşçiler mektupta bugüne kadar 1 lira dahi prim almadıklarına işaret ederek “Oradan oraya sürüldük. Bayramı nasıl karşılayacağımızı kara kara düşünüyoruz” dediler. var” başlıklı mektuplarında, Eynez, Atabacası, Işıklar ocakları için gerekli olan malzemeleri hiç dışarıdan almamak kaydıyla kendilerinin imal ettiklerini bildirdi. İşçiler, çalışmalarının karşılığında “1 lira” bile prim almadıklarına dikkat çekti. “Soma Grubu yönetimi istediğinde bizleri kâh Tilaga Madencilik’e, kâh Soma Kömürleri’ne, kâh Gürmin Makina’ya istedikleri şekilde şirketler arası geçişimiz yapıldı. Şirketin çıkarları doğrultusunda ama isteyerek ama istemeyerek oradan oraya sürüldük” diyen işçiler, şöyle devam etti: “13 Mayıs’ta canımızın bir parçasını kaybettiğimiz yetmezmiş gibi, şirket yönetimi tarafından adeta dışlanarak bir kenara itildik. Oysa 22 Mayıs’a kadar, yani yönetim bize kesinlikle işe gelmememizi salık verene kadar işimize gelerek firmamıza sahip çıktık. Yine 1 Haziran’dan itibaren servisleri kaldırılan arkadaşlar kendi imkânları ile olmakla beraber tüm personelimizle işimize sarıldık ki, bu süre zarfında Işıklar ve Atabacası personelini şirket işe getirememekteydi” dediler. Mektupla bir gerçek de ortaya çıktı. Şirketin, ocakların kapalı olduğu dönemde Işıklar ve Atabacası’nda Gürmin Makina işçilerini çalıştırdığı ortaya çıkmış oldu. Mektupta bu durum, “Biz Gürmin çalışanları olarak işe gelmeyen işçilerden ötürü açığı gerek Atabacası gerekse Işıklar ocağına yeraltı ve yerüstü dahil olmak üzere eksiklikleri tamamlamak için görev alarak özverimizi sunduk” ifadeleriyle yer aldı. İşçiler tüm bunlara kar şın prim alamadıklarını vurguladı. Maaşlarını da alamadıklarını ifade eden işçiler, “Bu süreçte yaşadığımız servis sıkıntısı ve tüm madencilere dağıtılan yardım ve erzaktan fayda görmemiş olmamız da cabası. 17 Temmuz tarihinde tüm ocakların maaşları ödendiği halde Gürmin yine bir kenara itildi. Başta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na, duyarsız şirket yönetimine ve tüm kamuoyuna bildirmekten utanç duyuyoruz” dediler. Mektupta maaş alamayan 100’e yakın işçinin listesi de yer aldı. CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, bu işçilerin 1990’dan beri yeraltındaki her türlü tahkimat için teknik işleri yaptıklarını belirterek, “Son dört yılda 3 bin metre bant konveyör, 2 bin metre desen direği, 10 bin metre TEAŞ fırça ve direk dekapajları yaptılar, ancak ve maalesef, bugün gelinen noktada ne işveren ne de devlet tarafından bu emekleri görülmüyor” dedi. Goldman Sachs, ortak oluyor Ekonomi Servisi Petlim Limancılık’ın yüzde 30’unu 250 milyon dolara ABD’li yatırım bankası Goldman Sachs alıyor. Petkim yüzde 100 iştiraki olan Petlim Limancılık’ta sahip olduğu hisselerin devri hususunda Goldman Sachs’a münhasıran müzakere hakkı tanıdı. İzmir Aliağa’da gerçekleştirilen ön anlaşma Petlim hisselerinin yüzde 30’unun Goldman Sachs’a satılması planlanıyor. Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Petrol Şirketi (SOCAR) Türkiye Başkanı Kenan Yavuz, 7 yılda Petlim limanının halka arz edilmesi için Goldman Sachs International’a yetki verdiklerini söyledi. Vestino Genel Müdürü Akın Şahin Almanya’nın nüfus dengesini göz önünde bulundurarak bir koleksiyon hazırladıklarını kaydederek halen 500 civarında olan çalışan sayısını yeni mağazalarla artıracaklarını söyledi. Almanya Cumhurbaşkanlığı’ndan 1. sınıf liyakat nişanı Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Ekonomi Bakanı Garrelt Duin, TürkAlman ilişkilerine yaptığı katkı nedeniyle Kemal Şahin’e Almanya Cumhurbaşkanlığı 1. Sınıf Liyakat Nişanı taktı. Düsseldorf’taki Ekonomi Bakanlığı’nda gerçekleştirilen törende konuşan Duin, eğitim için geldiği Almanya’da ilk girişimini Santex ile 1982’de gerçekleştiren Kemal Şahin’in 32 yılda pek çok başarılı projeyi hayata geçirdiğini vurguladı. Duin ayrıca, TürkAlman ilişkilerini en çok destekleyen girişimciler arasında Şahin’in ilk sırada yer aldığını belirtti. Şahin törendeki konuşmasında, “Hayatıma anlam katan kazandığım milyarlar değil; yüzlerce, binlerce çalışanımıza ve gence ilham vermek. Şirketlerimizde dil, din, ırk ayrımı yapmadan herkese kucak açıyoruz” dedi. Petlim’e Cumhuriyet gazetesindeki ilanla Almanya bursu Konya’nın Beyşehir ilçesine bağlı Taşlıpınar köyünde doğan Kemal Şahin 1973 yılında Cumhuriyet gazetesinde gördüğü burs ilanıyla Almanya’ya gitti. Şahin Almanya’ya gidiş hikâyesini şöyle anlattı: “İlkokulu Taşlıpınar’da, ortaokulu Seydişehir ve Beyşehir ilçelerinde, liseyi de Konya’da bitirdim. Lisede başarılı bir öğrenciydim. Üniversite sınavlarında ODTÜ Makina Mühendisliği’ni kazandım. Lisedeki fizik öğretmenim Yüksel Tezcan sayesinde Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan Etibank’ın yurtdışı öğrenim bursu ilanını gördüm. O ilandan sonra bu bursa başvurdum ve kazandım. 1973’te Almanya’ya gittim. Almanca öğreniminin ardından, Aachen Teknik Üniversitesi’nde Metalurji Yüksek Mühendisliği okudum.” Şahinler, Vestino ile perakende devi olacak ŞEHRİBAN KIRAÇ TÜİK’te canlı yayın dönemi bitti Ekonomi Servisi Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), kurum binasının yenilenmesi için başlatılan inşaat çalışmaları nedeniyle enflasyon verileri açıklandığında kurum binasından canlı yayın yapılamayacağına dair yazılı açıklamada bulundu. TÜİK, üretilen istatistiklere ait haber bültenlerinin daha önceden belirtilen yayımlama takvimindeki gün ve saatlerde internet sayfası aracılığı ile kamuoyuna duyurulmaya devam edeceğini söyledi. Ancak medya kuruluşlarının fiyat endekslerinin açıklanması sırasında kurum binasından canlı yayın programları gerçekleştiremeyeceğini belirtti. DÜSSELDORF Türki ye, Bulgaristan ve Ürdün’deki fabrikaları ile Zara, C&A, Primark, Next, Careffour gibi global devler için koleksiyonlar üreten Avrupa’nın 3. en büyük entegre tekstil grubu Şahinler Holding, Vestino markası ile atağa geçiyor. Turquality’e giren kadın giyim markası Vestino, aynı anda 43 mağaza açarak Avrupa’nın en büyük Türk markası olmayı hedefliyor. Şirket, uzun vadede İstanbul ve Ankara gibi Türkiye’nin büyük illerinde de Vestino mağazası açmayı planlıyor. Şahinler ayrıca Almanya’da gayrimenkul sektörüne de girecek. Holding gelecek yıl tekstil ve konfeksiyon için ek fab u Türkiye’nin önde gelen tekstil ve konfeksiyon üreticisi Şahinler Holding aynı anda Almanya’nın değişik şehirlerinde Vestino markasıyla 43 mağaza açtı. Almanya’da 64 mağazaya ulaşan Şahinler, Turquality kapsamına da girerek Avrupa’nın en büyük perakende markalarından biri olmayı amaçlıyor. rika kuracak ve 1000 kişiye istihdam da sunacak. Şahinler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Şahin, Almanya’nın Aachen kentindeki merkezinde gazetecileri ağırlayarak grubun Avrupa’daki yatırımlarını ve Vestino’nun büyüme hedeflerini açıkladı. Almanya’da 64 mağazalık bir zincire sahip olan Vestino’nun, yurtdışında kurulan ancak Türkiye’de mağazası bulunmadan Turquality kapsamına alınan ilk moda markası olduğunu belirten Şahin, 5 yılda mağaza sayılarını 120’nin üzerine çıkararak Avrupa’nın en büyük Türk markası olacaklarını ifade etti. Şahin, 15 ülkede 10 bin çalışanı bulunan grubun 2013’te toplam 1 milyar dolar dolar ciro gerçekleştirdiğini açıkladı. Tekstil dışında gıda, gayrimenkul ve turizm sektörlerinde de faaliyet gösteren Şahinler Holding, bu alanlarda da yeni yatırımlara hazırlanıyor. Grup, Antalya’daki Club Mega Saray tatil köyünde 500 yataklı ek tesis yapacak. 60 dönüm alan üzerine yayılan Beylikdüzü West Side İstanbul projesinden sonra bu alanda Türkiye’de yeni yatırımlara sıcak bakan holding, Almanya’nın Aachen kentinde eski merkez binasının bulunduğu alanda ise 100 villadan oluşan bir konut projesine imza atmayı planlıyor. Yurtdışında çalışanlara kötü haber ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hükümet, sigortalıların yurtdışındaki çalışma sürelerinin tamamına borçlanma olanağı getiren düzenlemeden vazgeçti. “Torba tasarıda” yer alan bu hüküm çıkarıldı. Sosyal Güvenlik Kurumu’ndaki (SGK) verilere de koruma sağlandı. SGK’nin çalışanların, emeklilerin ve işverenlerin kişisel bilgilerini paylaşması, satması yasaklandı. “Torba tasarının” TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmeleri sürüyor. Tasarıdaki değişiklikler de hız kesmeden devam ediyor. Tasarıda, “Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Yasa”da da değişiklik yapılıyor. Tasarıya göre sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanan ülkelerde çalışan yurttaşların borçlanmalarında ilk defa çalışmaya başladıkları tarih ilk işe giriş tarihi olarak kabul ediliyordu. Hükümet, yurtdışında geçen sürelerin tamamı veya istenildiği kadarının borçlanılabilmesine olanak sağlayan düzenlemeden vazgeçti. AKP’nin önergesi ile genel kurulda yapılan değişiklikle maddede yer alan hüküm çıkarıldı. Gerekçede de, “Borçlanılacak sürelerin tespitine ilişkin hükmün madde metninden çıkarılması amaçlanmıştır” denildi. Yoksullara bedelsiz elektrik verilsin! Ekonomi Servisi Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şırnak Milletvekilleri Faysal Sarıyıldız ve Selma Irmak, enerjinin insan yaşamı için kamusal bir hak olduğunu belirterek, yoksullara 250 kilovat bedelsiz elektrik verilmesini öngören kanun teklifini Meclis’e sundu. Teklifte, kamusal bir hizmet ve temel bir insan hakkı olması gereken elektriğin, serbest piyasada kâr edilen bir mal konumuna getirilerek halkın aleyhine bir piyasa ürünü haline getirildiği belirtildi. Kaçak elektrik kullanımının toplumsal bir sorun olup, toplumun sosyal, ekonomik, politik unsurlarına bağlı olduğuna dikkat çekilen teklifte, “Elektrik üretiminin çoğunun, üretim maliyetinin ucuz olduğu hidroelektrik kaynaklardan sağlandığı yerleşim meskenlerinde, ihtiyacı olan ailelere aylık 250 kilovatlık tüketim bedelsiz verilmeli. Bu çalışmanın, tüm ülkeye yaygınlaştırılması ile hem usulsüz elektrik kullanımı azalacak, hem de sosyal devlet anlayışı güçlenecek. Yapılan çalışmalarda kaçak elektrik kullanım sebebi olarak halkın yüzde 46’sı geçim sıkıntısını ve yüzde 43’ü de elektrik fiyatlarının yüksek olmasını belirtmiştir” denildi. TMO buğday ve arpa ithal edecek Ekonomi Servisi Avrupalı ticaret kaynaklarının verdiği bilgiye göre Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) 165 bin tona kadar ekmeklik buğday ve 65 bin tona kadar yemlik arpa alımı için ithalat ihalesi açtı. İşlemciler ihaleye 24 Temmuz’a kadar teklif verilebileceğini söylediler. İhalede alınacak hububat 25 Ağustos20 Eylül ve 25 Eylül20 Ekim arası olmak üzere iki aralıkta teslim edilecek. Ticaret kaynaklarının verdiği bilgiye göre, TMO Mayıs ortasından bu yana düzenlediği ithalat ihalelerinde toplam 450 bin ton yemlik arpa, 437 bin ton ekmeklik buğday ve 39 bin ton arpa satın aldı.