28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 TEMMUZ 2014 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 kılığına girerek yaşananları izleyebilirsiniz! Yüzde yüz eminim, bu tarihi değiştirecektir.” HHH Evet böyle söylüyor Norveçli doktor... Kimse ama kimse Ortadoğu’daki kan gölünü, ölen çocukları, kadınları, tüm insanları, mezhep çatışmalarını görmüyor... İsrail’i, IŞİD’i görmüyor! Ortadoğu bir bataklık Birinci Dünya Savaşı’ndan bu yana... O büyük çıkarlar, petrol, enerji... Ölü çocuk, kadın, insan bedenlerini Musul’da, Suriye’de gördük... Bu bir proje... Yeni haritalar çizildi... Bekleyin az kaldı, yeni küçük devletler kurulacak... Hep kirli ve karanlık ilişkiler... Hepsi çıkar peşinde! Emperyalizm, vahşi kapitalizm, küreselleşme... Olan yoksul halklara oluyor! Çocuklara, kadınlara oluyor! HHH Norveçli doktor Gilbert’in Obama’ya yazdığı mektubu okurken gözlerim buğulanıyor bir Akdeniz akşamında... Gilbert, “kan ırmakları bu akşam da akmayı sürdürecek” diye haykırıyor Obama’ya... “Daha fazla kanayan yaralı gelmesin hastaneye... Yaralılara, iş arkadaşlarıma büyük saygı duyuyorum. Filistin direnişi bana güç veriyor. Kanlı sargı bezleri, acılı insanlar. Ölülerden arta kalan giysiler. 24 saatte 100’den fazla yaralı geldi... Bu satırları size yazarken yatağımda yalnız başıma gözyaşı döküyorum. Sıcak ama işe yaramayan acının, öfkenin, korkunun gözyaşlarını. Az sonra İsrail’in savaş makinesi acımasız senfonisine yeniden başlıyor, gemilerden toplar sahile düşüyor, F16’lar kükrüyor, Apache’lerin gürültüsü, İHA’lar... Hepsi ABD tarafından üretilmiş, parası ödenmiş...” HHH Bir vadinin içindeyim ben o gece... Derin bir sessizliğe gömülmüş o küçük köy... Elinde beyaz bayrak, tekerlekli sandalyeye tutsak yaşlı kadın... Bir kaçış! Ölümden kaçış! Burası Gazze, Filistin! Alevi Bektaşi Federasyonu, ‘Konu mankeni olmayız’ diyerek Başbakanın davetini reddetti İftara katılmadılar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, Cumhurbaşkanı adayı olarak, Alevi Bektaşi Federasyonu’nu davet ettiği iftar yemeğine ret yanıtı geldi. Federasyon, “Biz çözüm istiyoruz. Erdoğan ise çözüm aramıyor, ‘konu mankeni’ arıyor” dedi. Daveti reddeden çok sayıda Alevi sivil toplum örgütü ve akademisyen, Erdoğan’ın “Aleviler Alevi olduğunu ilk kez AKP döneminde dile getirdiler” ifadelerinin doğru olmadığını belirtti. Tavırlarını basın toplantısı ile açıklayan ve AKP’nin 12 yıllık iktidarında “Aleviler lehine ciddi tek bir adım bile atılmadığı”nı dile getiren Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Fevzi Gümüş şunları kaydetti: “Eşit yurttaşlık gibi temel talebimiz de bir yana, ‘ayrıştırıcı ve nefret içeren dil’ istenerek değiştirilmedi. AKP dönemi ayrımcılığın, hukuksuzluğun arttığı, laiklik kırıntılarının bile yok Ölümden Kaçış... Tekerlekli sandalyeye tutsak, başında beyaz örtüsü, elinde beyaz bayrak, sağında solunda çocukları, torunları... Gazze’de ölümden kaçan yaşlı bir kadın o! İsrail ordusunun havadan ve karadan vurduğu Gazze’de bu görüntüleri görüyor dünya kamuoyu... Şecaiye semtinde önceki gün onlarca kişi öldü, çoğu çocuk. Ölüm kol geziyor Gazze’de! Gecikmiş saatinde günün, bombalar yağıyor gökten. İnsanlar kaçışıyor ellerinde beyaz bayrak! Bir ağaç dalına sarılmış bir başörtüsü aslında bu. Savaş değil barış istiyorlar, “biz masumuz” diyorlar, “öldürmeyin” diyorlar. Bir halk yok edilmek isteniyor ey insanlık! Bir halk! Zamanın gizine saklanmış bir yaşam, ölüm makineleri, vahşet! Şecaiye en kanlı gününü yaşıyor... Sokaklarda kadın ve çocukların ölü bedenleri, gökten yağan bombalar. Bu bir katliam değil de nedir? HHH Gazze’de zalim ve gaddarca bir saldırı var! Cehennem ateşi burası... 20 bin ev yıkıldı... 7 Temmuz’dan bugüne ölü sayısı 500’ü geçti... En az 115 çocuk, 40’ı kadın... Obama’nın, Merkel’in İsrail’e tam destek vermesi... İsrail ne yapıyormuş Gazze’de? Kendi savunmasını yapıyormuş... Yürekleri bile sızlamıyor! Sevgi yok! İnsanlık yok! Hele hele vicdan yok vicdan... Güçlü olan güçsüzü ezsin öyle mi? Gazze Şifa Hastanesi’nde görevli Norveçli doktor Mads Frederick Gilbert ABD Başkanı Obama’ya yazdığı mektupta bakın nasıl sesleniyor: “Şu an gözyaşı döküyorum. Bay Obama, sizin kalbiniz var mı? Sizi bir geceleyin burada Şifa Hastanesi’nde geçirmeye çağırıyorum. Belki hademe VERDİĞİ SÖZÜ UNUTTU ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, Alevi kanaat önderleriyle katıldığı iftarda, Sünni mesajlar verdi. Erdoğan, “Üzerine bombaları yerleştirip gidip türbelerde ibadet edenlerin arasında bu bombaları patlatanlar var, Allah aşkına kim buna ‘Sünni’ diyebilir, kim buna ‘Müslüman’ hatta ‘insan’ diyebilir. Peygamber Efendimiz aramızda olsaydı bu insanlık dışı saldırılara müsamaha gösterir miydi? Hazreti Ali Efendimiz, Hazreti Hasan, Hazreti Hüseyin Efendimiz aramızda olsaydı bu katliama göz yumar mıydı?” dedi. Erdoğan, bazı Alevi kanaat önderleriyle Ankara Palas’ta düzenlenen iftarda bir araya geldi. İftara önde gelen Alevi örgüt temsilcileri katılmazken, Erdoğan, konuşmasında, Sünni mesajlar vererek, “Musevi zulmü diye bir kavramı asla kabul edemeyiz. Zira Musevilik, çocukları, kadınları, masum insanları alçakça öldürmeyi meşru gösteren bir inanç biçimi değildir. ‘İslami terör’ diye bir kavramı asla kabul edemeyiz, zira İslam adı üstünde barış dinidir ve terörle kan dökmeyle can almayla asla yan yana gelemez. ‘Şii terörü’nü kabullenemeyiz, zira Hazreti Hüseyin’in şehit edilmesinin acısını asırlardır yüreğinde taşıyan bir toplum yeni Kerbelalar yaşanmasını asla meşru göremez” dedi. Erdoğan, kendi iktidarı döneminde atılan Alevi açılımı sözünü de unutarak, Alevilere yönelik, “Bundan 13 yıl önce, AKP’yi kurduğumuzda sadece kendi yaralarımızı iyileştirmeyi değil, toplumdaki tüm ezilmişlerin, ötelenmiş, ayrıma tabi tutulmuşların, inkar edilmişlerin yaralarını iyileştirmeyi kendimize gaye edindik. Eğer elimizde bir sihirli değnek olsaydı, iktidar görevine geldiğimiz anda Türkiye’deki tüm zulümleri, ayrımcılığı silip atardık. Ama elimizde bir sihirli değnek yok” dedi. edildiği, yalanın, rüşvetin ve yolsuzluğun neredeyse normalleştirildiği, siyasal İslamın öne çıktığı bir dönem oldu. Sivas katliamı davasının zamanaşımına ‘hayırlı olsun’ diyen ve Alevi katillerini seçim meydanlarında öven Başbakanın Alevi düşmanlığı açık ve net. 14 yaşındaki Berkin Elvan’ı ‘terörist’ ilan ederek ailesini yuhalattıran kişinin davetine katılmak, Ali İsmail’lerin, Abdocan’ların, Ethem’le rin, Berkin’lerin öldürülmelerine de onay vermek anlamına gelecektir. Gazze’de, Suriye’de, Irak’ta çocuklar öldürülürken, lüks lokantalarda, sahte gülücükler ve yalan demeçlerin verileceği ‘haram sofrasında’ oturmak Alevilere yakışmaz. Konu mankeni ve vitrin süsü olmayız. İktidar desteğiyle kurulan çakma Alevi dernekleri, AKP’nin Alevi dünyasındaki boşluğunu doldurmaktadır.” Yavaş’a umut doğdu l Kılıçdaroğlu: Türkiye akan kanı durdurabilir ALİCAN ULUDAĞ ANKARA 30 Mart yerel seçimlerinde Ankara Belediyesi sonuçlarını dava eden CHP’nin başkan adayı Mansur Yavaş’ın başvurusunu bu hafta gündemine alan Anayasa Mahkemesi’nde (AYM) dikkat çeken bir makale kaleme alındı. Yüksek Mahkeme’de raportör olarak görev yapan Ayhan Kılıç, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kararlarına karşı bireysel başvuruya gidilip gidilmeyeceği konusunu hukuki tartışmaya açtı. Raportör Kılıç, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Ek (1) Nolu Protokolü’nün 3. maddesi yollamasıyla anayasanın 67. maddesi kapsamında YSK kararlarına bireysel başvuruda bulunulmasının mümkün olduğunu bildirdi. 30 Mart yerel seçimlerde AKP’nin adayı Melih Gökçek’e karşı yüzde 1’in altında oy farkıyla kaybeden Yavaş, sonuçların adil olmadığını belirterek AYM’ye bireysel başvuruda bulunmuştu. Cumhuriyet’in aldığı bilgiye göre, mahkeme Yavaş’ın başvurusunu bu hafta içi görüşülecek bireysel başvurular arasında koydu. YSK kararlarına karşı AYM’ye bireysel başvuruda bulunulup bulunulmayacağı tartışmalarıyla ilgili AYM içinden dikkat çeken bir görüş geldi. Anayasa Mahkemesi Raportörü Kılıç, “Yüksek Seçim Kurulu Kararlarına Karşı Bireysel Başvuru Yolu” başlıklı bir makale kaleme aldı. 21 sayfalık makale, AYM üyesi Serdar Özgüldür’ün başkanlığını yaptığı Uyuşmazlık Mahkemesi Dergisi’nin haziran sayısında yayımladı. Yazısının başında anayasanın 79. maddede YSK kararlarına karşı hiçbir mercie başvurulamayacağının hükme bağlandığını anımsattı. “Başka bir mercii” ifadesinin, bireysel başvuru incelemesi yapan mercii sıfatıyla AYM’yi kapsadığı biçiminde anlaşılamayacağını belirten raportör Kılıç, şu değerlendirmeyi yaptı: “Bireysel başvurunun temel işlevi, hak ve özgürlüklerin korunması ve hak ve özgürlüklere dayalı yorum anlayışının yasama, yürütme ve yargı gücünü kullanan bütün kamu otoritelerine egemen kılınmasını sağlamaktır. Bu YSK kararlarına karşı bireysel başvuru yolu amaçla, anayasada bir ayrım yapılmaksızın bütün kamu gücü işlemlerine bireysel başvuru yolu açık tutulmuştur. Dolayısıyla 6216 sayılı Kanun’un 45. maddesinin (3) numaralı fıkrasıyla bireysel başvurunun kapsamı dışında bırakılan kamu gücü işlemlerinin mümkün olduğunca dar yorumlanması gereklidir. Bu durumda, seçim yargısına ilişkin kanunda öngörülen olağan hukuk yollarını tüketen ilgilinin, kendine özgü istisnai bir yol olan Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunmasına herhangi bir engel bulunmamaktadır.” Kılıç, makalesinde Sayıştay kararlarına karşı idari yargı yoluna başvurulamayacağına ilişkin anayasa maddesini anımsatırken, buna karşın Anayasa Mahkemesi’nin Sayıştay’ın bir kararına karşı yapılan bireysel başvuruyu kabul ettiğine işaret etti. AYM’nin 10 Ocak 2013 tarihli kararında, meslek kuruluşlarının organlarının belirlenmesine yönelik seçimleri seçme hakkı kapsamında değerlendirdiğini anımsatan Kılıç şöyle devam etti: “Sonuç olarak, gerek YSK’nin gerekse il ve ilçe seçim kurulu ve başkanlarının TBMM ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile belediyeler, il özel idareleri, köyler ve meslek kuruluşlarının organlarına ilişkin seçimlerle ilgili uyuşmazlıklarda verdikleri kararlara karşı, Ek (1) No’lu Protokolün 3. maddesi delaletiyle anayasanın 67. maddesi kapsamında, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunulması mümkündür.” Raportörden sürpriz yorum: YSK kararlarına karşı AYM’ye başvuru yapılabilir ÖNDER VE ZANA KUZEY IRAK’TA Barış için seçin ADANA (Cumhuriyet) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ortadoğu’da Müslüman kanı aktığını, Müslümanların birbirlerini öldürdüğünü, bir mezhep savaşı olduğunu belirterek “Türkiye’nin ağırlığını koyup buna son vermesi lazım. Başarılı bir dış politika izlemesi lazım. Bu nedenle Ekmeleddin Bey’e sadece Türkiye ve Ortadoğu’nu değil bütün dünyanın ihtiyacı var” dedi. CHP’li Çukurova Belediyesi’nin Adana’da vereceği iftar yemeği için Adana’ya gelen Kılıçdaroğlu kendisi yanına bekleyen kalabalık tarafından sevgi gösterileriyle karşılandı. Kılıçdaroğlu parti otobüsünden halkı selamlayarak CHP’li Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ı makamında ziyaret etti. Kılıçdaroğlu’nu belediye önünde yaklaşık 2 bin kişilik kalabalık karşıladı. Bu arada izdiham yaşandı. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü ve CHP Adana Milletvekili Ümit Özgümüş zor anlar yaşadı. Kılıçdaroğlu burada yaptığı konuşmada, “Ortadoğu bataklığının faturasını çeken illerden biri de Adana. Eğer Ortadoğu’da barışın ve huzurun gelmesini istiyorsak, Türkiye’nin eskiden olduğu gibi Ortadoğu coğrafyasında etkin ve başarılı bir güç olmasını istiyorsak, oylarımızı Ekmeleddin Bey’e vereceğiz. İslam İşbirliği Örgütü’nde genel sekreterlik yaparken 57 ülkeyi başarıyla yönetti. Ortodoğu’da Müslüman kanı akıyor. Bir mezhep savaşı var. Türkiye’nin ağırlığını koyup buna son vermesi lazım” diye konuştu. CHP lideri Kılıçdaroğlu, Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin’i ziyaret edip, 5 bin kişilik iftar yemeğine katıldı. Avukatı 3 yıl sonra İmralı’da BURSA (Cumhuriyet) Terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan, aynı cezaevinde bulunan hükümlülerden Şeyhmus Poyraz’ın oğlu Halil Poyraz, torunu Kemal Pir Poyraz ve Cumali Karsu’nun kardeşi Ramazan Karsu, ailelere tanına aylık görüşme hakkı için dün, saat 08.30’da, Gemlik Jandarma Komutanlığı’na geldi. Mehmet Öcalan, gazetecilerin soruları üzerine, “4 aydır görüşemiyoruz. Normal şartlarda her hafta görüşmemiz gerekirken görüşemiyoruz. Bu gemi bir türlü tamir edilemedi. Her seferinde, ‘gemi arızası’ diyorlar” dedi. “Hangi konuları görüşeceksiniz” sorusu üzerine Mehmet Öcalan, “Rojava’da olaylar var. Bunları görüşmek üzere gidiyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçimleri gündemimizde yok” dedi. Öcalan’ın yakınlarıyla yaptığı görüşe 3 yıl aradan sonra ilk kez bir avukat da katıldı. Öcalan’ın vasisi olan Avukat Mazlum Dinç de ailelerle birlikte görüşmeye gitti. Abdullah Öcalan, en son 27 Temmuz 2011’de avukatlarıyla görüşmüştü. l Tanrıkulu yardımın 2 yıl bir bankada tutulup tutulmadığını sordu Gazze paraları nerede ANKARA (ANKA) CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Filistin/Gazze’ye başlatılan yardım kampanyası için toplanan ve 1 Mart 2009 tarihinde Başbakanlık Filistin (Gazze) İnsani Yardım Merkez Hesaplarına aktarılan paraların 2 yıl boyunca bir bankanın şubesinde tutulup tutulmadığını sordu. Tanrıkulu, Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler’in yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu soru önergesinde şöyle dedi: “20042013 yılları arasındaki dönemde Filistin için toplanan yardım paralarının tutarları yıllar bazında ne kadardır? Başbakanlık’ça 6 Ocak 2009 tarih ve 2009/1 sayılı genelge ile Filistin/Gazze’ye başlatılan yardım kampanyası için Milli Eğitim Bakanlığı 19 milyon 919 bin 46 TL, Diyanet İşleri Başkanlığı 32 milyon 540 bin 630 TL ve TRT Genel Müdürlüğü 4 milyon 618 bin 255 TL yardım hesaplarında toplanan ve 1 Mart 2009 tarihinde Başbakanlık Filistin İnsani Yardım merkez hesaplarına aktarılan paraların 2 yıl boyunca bir bankanın şubesinde tutulduğu iddiası doğru mudur? Doğruysa bu bankanın adı nedir? Bu paraların halen Filistin’e ulaştırılmadığı iddiası doğru mudur? 2013 yılı ramazan ayında Filistinli esirlere ve ailelerine destek olmak için başlatılan yardım kampanyasında toplanan paraların da Filistin’e ulaştırılmadığı iddiası doğru mudur? Bu paraların toplam tutarı ne kadardır? Toplanan bu paralar halen nerededir, hangi hesaplardadır?” ? toplanmasını istedi Öcalan Kürt Kongresi’nin DİYARBAKIR (Cumhuriyet) İmralı’da geçen hafta terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşen bağımsız Diyarbakır Milletvekili Leyla Zana ve HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder dün Öcalan’ın mesajlarını iletmek üzere Kuzey Irak’a gitti. Zana ve Önder’in, Almanya’daki tedavisinin ardından geçen cumartesi günü ülkesine dönen Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani, Federal Kürdistan Başkanı Mesud Barzani ve Kürdistan Başbakanı Neçirvan Barzani başta olmak üzere Kürt siyasal partileri ve kurumları ile bir hafta boyunca görüşmeler yapacağı bildirildi. Zana ile Önder’in Kürt yetkililere, Öcalan’ın Kürtler arasındaki birliğin sağlanması, Kürt Ulusal Kongresi’nin toplanması talebi ve Rojava’da yaşananlarla ilgili mesajlarını ileteceği bildirildi. Zana, Barzani’nin geçen hafta Ankara’ya yaptığı kritik ziyaret sürecinde kendisiyle görüşmek istemiş, ancak Barzani heyetinin yoğun mesaisi nedeniyle görüşme gerçekleşmemişti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle