23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 TEMMUZ 2014 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 AKP yasayı görüşmek için hem TBMM Başkanı’nı hem de içtüzüğü yok saydı Torba torba hukuksuzluk MAHMUT LICALI 655 sayfalık tasarı kavgası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Meclis Genel Kurulu’nda torba tasarı üzerinde açılan usul tartışmasında sinirler gerildi. HDP Hakkâri Milletvekili Adil Zozani kürsüde yaptığı konuşmanın ardından AKP sıralarına doğru yürüdü ve Grup Başkanvekili Nurettin Canikli’nin kafasına 655 sayfalık kitap gibi tasarıyı atmak istedi. Ancak araya giren vekiller son anda tasarının Canikli’nin kafasına gelmesini önledi. Genel Kurul’da torba tasarı üzerinde açılan usul tartışmasında “terbiyesiz” atışması yaşandı. AKP Grup Başkanvekili Canikli, “Amaç engellemek, muhalefet bu tasarıyı engellemeye çalışıyor, geciktirmeye çalışıyor. Soma’da aylık bağlanamıyor, her gün gecikiyor, nedeni işte bu gösterdiğiniz engelleyici tavırdan kaynaklanıyor. Engelliyorsunuz” diye konuştu. CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi de, “İbretlik bir konuşmadır. Bu yasaya 301 madencimizin acısının arkasına saklanarak hukuksuz düzenlemeler koydunuz. Size öneriyorum, bu maddeleri çıkarın, bu yasayı 3 günde çıkaralım” diye konuştu. MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal ise “Haramın içine helal koyacaksın, sonra da sıkılmadan ‘Soma’yı engelliyor’, bu terbiyesizliktir, ‘Muhalefet engelliyor’ diyorsanız bu terbiyesizliktir” dedi. Bu arada AKP sıralarından “Terbiyesiz sensin” sesleri yükseldi. Canikli de, “Bu yasanın görüşmelerini muhalefet geciktiriyor, engelleme için her şeyi yapıyor” diye konuştu. HDP Hakkâri Milletvekili Zozani kürsüde yaptığı konuşmanın ardından AKP sıralarına doğru yürüdü. Elindeki torba tasarı kitabını Canikli’nin kafasına atmak istedi. Vekiller Zozani’yi son anda tuttu. Genel Kurul’daki torba tasarı görüşmeleri sırasında bir diğer kavga da TBMM Başkanvekili Meral Akşener ile CHP Tunceli Milletvikili Kamer Genç arasında yaşandı. Akşener, Genel Kurul’u yönetim şeklini sürekli eleştiren Genç’e “Her şeyi en güzel siz biliyorsunuz, ordinaryüs profesörsünüz bu konuda. Size olan saygımı, vefamı o kadar istismar ettiniz ki, artık sizi dinlemiyorum. ‘Cahil’ dediniz, onu dediniz, bunu dediniz iade bile etmedim. Ama artık istiap haddi doldu. Böyle şey yok canım” ifadelerini kullandı. Akşener’i AKP’liler alkışladı. ANKARA TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmekte olan torba yasanın 66 maddesinin içtüzüğe aykırı olarak eklendiği gerekçesiyle TBMM Başkanı Cemil Çiçek tarafından Plan ve Bütçe Komisyonu’na havale edildiği ortaya çıktı. Ayrıca komisyon görüşmeleri tamamlanmışken, komisyon raporuna ekleme yapıldığı, komisyon başkanlığının Çiçek’in yazısına direndiği öğrenildi. Torba yasanın, Genel Kurul’da içtüzüğe aykırı olduğu için yapılan tüm itirazlara karşın hukuksuz bir şekilde görüşmesi torba inadını gösterdi. Plan ve Bütçe Komisyonu’na Bakanlar Kurulu tasarısı olarak gelen, alt komisyon ve esas komisyon süreçlerinde konuyla ilgili olmayan yasa tekliflerinin birleştirilmesi ve önergelerle 87 madde eklenen torba yasa TBMM Genel Kurulu’nda önceki gece görüşülmeye başlandı. Muhalefet partilerinin komisyon sürecinde sürekli gündeme getirdiği “torba yasanın içtüzüğe aykırı olduğu” tezini TBMM Başkanı Cemil Çiçek de doğruladı. Bakanlar Kurulu tasarısı olarak 61 madde halinde komisyona gelen düzenleme birbiriyle alakasız pek çok konudaki önergeler ve yasa tekliflerinin birleştirilmesiyle alt komisyon süreçinde 106 maddeye, esas komisyon sürecinde de 148 maddeye çıkmıştı. Muhalefet partilerinin başvu rusu üzerine komisyon raporunu inceleyen TBMM Başkanı Çiçek, Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı’na gönderdiği yazıda tasarının komisyonda 108 yasa teklifiyle birleştirilerek görüşüldüğünü belirtti. Çiçek, komisyonda birleştirilen yasa tekliflerinde yer almayan yasalarda değişiklik yapan maddelerin ihdas edildiğine dikkat çekti. Çiçek, içtüzükte komisyonların yasa teklif edemeyeceği, kendilerine havale edilen işler dışında kalan işlerle uğraşamayacağı yönündeki hükmü anımsattı. Çiçek, komisyon raporunun iade edildiğini bildirdi ve aykırı olarak toplam 48 yasaya eklenen 66 maddenin listesini de sundu. Komisyon başkanlığı ise Çiçek’e cevaben gönderdiği yazıda ihtiyaç duyulan düzenlemelerin eklendiğini, bu işlemlerin içtüzüğe aykırı olmadığını savundu. Habersiz ekleme AKP’nin Yeni Buluşu: Arzuya Bağlı Gazetecilik... İletişim bilimlerindeki gazete türlerine ilk bilim dışı katkıyı “Besleme Basın” türünü ekleyerek Demokrat Parti (DP) yapmıştı. DP’yi, özellikle de Adnan Menderes’i öven, dediklerinin dışına çıkmayan, Cumhuriyet Halk Partisi’ne ve lideri İsmet İnönü’ye akla gelmedik suçlamalarla yüklenen gazetecilerin yayın organlarına örtülü ödenekten kıyak çekiliyordu. Kime ne kadar ve kaç kez para verildiği Yassıada Davası’nda ortaya dökülüverdi.(1) HHH 12 Eylül 1980 sonrasında benzer yöntemleri eşi aracılığıyla Başbakan Tansu Çiller denemeye niyetlendi ama sonuç alamadı. HHH İtiraf etmek gerekir ki bilim dışı katkı konusundaki rekor, Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından kırılmış bulunuyor. Önce yandaş medya yaratıldı. Dini, devlet yönetiminin etkin bir parçası durumuna getirme çabalarının da etkisiyle kimi medya gruplarını çevresine topladı. Ardından “Havuz Medyası” doğdu. Bu iki bilim dışı türün ortak özellikleri, kamu reklamlarının yayımlatılma parasının iktidar tarafından bunlar arasında paylaştırılması olmuştu. Arslan payını bu tür gazeteler alıyordu. Özelleştirilecek kamu kurumlarının mallarının yok değerine verilmesi de bunun cabasıydı. HHH Sonunda sıra “Arzuya Bağlı Gazeteciliğe” geldi. AKP iktidarı elma ile armutları toplamadaki başarısını internet gazeteciliğini düzenleyen yasa tasarısı ile yinelemiş oluyor. Basılı iletişim organlarının (gazeteler) teknolojisi ile internet gazeteciliğinin elektronik teknolojisini Basın Kanunu’nda bir arada harmanlamak gibi bir acayipliği yaşama geçirmeyi amaçlayan tasarısı, TBMM Adalet Komisyonu’ndan geçiriliverdi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti bu tutarsızlığa ilk kez sözle gündeme taşınmasından bu yana karşı çıkmıştı. Ben de bu köşede birçok kez yanlışlığı vurgulamaya çalışmıştım. HHH İnternet gazeteciliğinde iki lobi var. Birinciler “Madem biz de gazetecilik yapıyoruz, resmi ilanlardan payımızı alalım” diyor. İkinciler ise “Resmi ilan milan istemeyiz. Bu konumumuz sürsün” görüşünü savunuyor. Tasarı, gazeteciliği yaralama pahasına iki lobinin de isteğine uygun olarak düzenlendi. Haber siteleri Basın Yasası’ndaki kurallara göre beyanname verirlerse gazetecilik yapıyor sayılacaklar, çalışan haberciler de 5953 Sayılı Basınİş Yasası kapsamına girecekler. Ve bu siteler resmi ilan ve kamu reklamı, çalışanları da borç ve sosyal yardım alabilecekler. İşveren arzu etmez de beyanname vermezse haber sitesi “gazetecilik yapmıyor” sayılacak ve habercileri de şimdi taşeronda çalışan meslektaşları gibi 4857 Sayılı İş Yasası kapsamında görev yapacaklar. Bırakın sosyal ve ekonomik hak kayıplarını, Basın Kartı alamayacakları için iktidarın ve Başbakan’ın etkinliklerine ve toplantılarına giremeyecekler. Basın Yasası’na göre beyanname verecekler, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın denetiminden de kurtulamayacaklar. Aynı işi yapan haber siteleri ile aynı işi yapan gazeteciler arasındaki ayrım bir kez daha mesleğimizi vuracak. Tasarı Genel Kurul’da değişir mi derseniz, hiç umudum yok. Çünkü yapılırken mutlaka tek seçicinin onayı alınmış ve kesin kural haline getirilmiştir. Parmaklar ona göre kalkacaktır. (1) Ayrıntı ve öteki yararlananlar için kaynak. Yüksek Adalet Divanı Kararları / Kabalcı Yayınevi 2007 Öte yandan komisyon üyelerinin haberi olmaksızın komisyon raporuna ekleme yapıldığı da ortaya çıktı. Muhalefetin şerh yazılarını vermesinden sonra çalışma usül ve esaslarına aykırı olarak üye vekillerin haberi ve görüşü olmadan Çiçek’in komisyona gönderdiği yazı ve bu yazıya verilen yanıt rapora dahil edildi. 14 Temmuz’da yapılan bu ekleme doğrultusunda ayrıca torba yasa yine içtüzüğe aykırı olarak 48 saat geçmeden TBMM’de görüşülmeye başlanmış oldu. SOMALI MADENCİLER ANKARA’YA GİDİP VERİLEN SÖZLERİN TUTULMASINI İSTEDİ MUSTAFA ÇAKIR Madenciden çıkarma Çizmeleri çıkarttırdılar Madenciler, üzerlerinde işçi tulumu ve madenci çizmesi olduğu için Meclis’e alınmadı. İşçiler yaklaşık yarım saat bekletildi. Madenciler randevularını kaçırmamak için tulumlarını ve çizmelerini çıkarmak zorunda kaldı. İşçileri Meclis’e almayan görevliler engelleme sırasında telefonla çekilen videoları da sildirdi. Sendikacılar da durumu “zulüm” olarak nitelendirdi. Polis, gerekçe olarak yönetmeliği gösterdi. İşçilerin sadece halkla ilişkiler binasına gidebilecekleri ve yemek yiyebilecekleri söylendi. Bunun üzerine işçiler de “Biz buraya yemek yemeye gelmedik. Gruplarla görüşmeye geldik” diyerek itiraz etti. Bazı işçiler tulumlarını ters çevirerek giydi. Ancak yine içeri alınmadı. Bunun üzerine dışarıdan sendikanın da girişimiyle sivil kıyafetler getirildi. İşçiler kapıdaki güvenlik noktasında üzerlerini değiştirdi, ardından da Meclis’e alındılar. ANKARA Mayıs ayında 301 arkadaşlarını yitiren Somalı madenciler, hükümetten verdiği sözleri tutmasını istedi. Soma’dan bütün madencileri temsilen 150 işçi otobüslerle Ankara’ya geldi. Sıhhiye’de toplanan işçiler öğle saatlerinde yürüyüşe geçti. Kortejin en önünde üzerinde kefen olan bir işçi yürüdü. Faciada yaşamını yitiren 301 madencinin isimlerinin de yer aldığı “Kaza değil, kader değil, cinayet. Soma’yı unutma” yazılı pankart taşıyan işçiler, “Soma’nın ateşi katilleri yakacak; hükümet istifa; susma haykır Soma katliamdır; verilen sözler tutulsun; madencinin fıtratı ölüm olamaz; Soma’nın kömürü AKP’yi yakacak” sloganları attı. Faciada ölen arkadaşları ile çocuklarının fotoğraflarını taşıyan işçilere, çevredeki yurttaşlar da alkışlarla destek verdi. İşçiler, Soma’da kapalı olan ocakları açmak isteyen işverenin işçilerin tümünü işe çağırdığına dikkat çekerek “Kaçak üretim yaptırmak istiyorlar” bilgisini verdi. İş İŞÇİYE 15 SÖZ VERİLDİ Sendika başkanları ile bir grup işçi ise Meclis’te TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve parti grupları ile görüştü. Hükümetin verdiği 15 söz şöyle: 4 Devlet tarafından denetimler yapılana ve teftiş raporları tamamlanana kadar kimse madenlere inmeye zorlanmayacak. 4 Kimseye bu süre içerisinde çıkış verilmeyecek. 4 Maaşlar tam şekilde eksiksiz ödenecek. Şartlar düzelene kadar gerekirse 78 ay devlet maaşları ödeyecek. 4 Maaşlar en az 2 bin lira olacak. 4 6 maaş ikramiye verilecek. 4 Yasada yeraltında 7.5 saat yazan çalışma süresi 6 saat olacak. 4 Haftalık çalışma saati 36 saati asla geçmeyecek. 4 Emeklilik yaşı 55’ten 49’a düşürülecek. 4 Ölen madenciler sivil şehit statüsünde sayılacak. 4 1400 lira1500 lira arasında ölüm aylığı bağlanacak. 4 Ölenlerin yakınlarına TOKİ’den ev. 4 Ölenlerin yakınlarından 1 kişiye istihdam sağlanacak. 4 Resmi tatiller ve senelik izinler yeraltı sigortası olarak yatırılacak. 4 Taşeron sistemi kaldırılacak. 4 Uyar Madencilik’te çalışırken işsiz kalan işçilerin mağduriyeti giderilecek. verenin işçilerin hangi sendikaya üye olduğunu öğrenmek için edevlet şifrelerini aldığını belirten işçiler, sendikaya üye olan madencilerin de işten atıldıklarına dikkat çekti. Yürüyüşe Süleyman Çelebi, Musa Çam, Mahmut Tanal, Kadir Gökmen Öğüt, Müslim Sarı’nın da aralarında bulunduğu çok sayıda CHP milletvekili ve HDP Milletvekili Levent Tüzel katıldı. CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel’in gelişi sırasında ise işçiler alkışlarla destek verirken “Özgür’e uzanan eller kırılsın” slo ganları attı. İşçiler Akay üzerinden Meclis Dikmen kapısına geldi. İşçiler Meclis önünde “madenciler burada AKP nerede” sloganları attı. Faciada yaşamını yitiren işçiler için saygı duruşunda bulunuldu. DİSK Genel Başkanı Kani Beko önlemlerin alınmasını, “yaşam odalarının” zorunlu olmasını istediklerini söyledi. Faciadan yaralı olarak kurtulan işçi Nihat Çelik de köle gibi çalıştırıldıklarını, diğer ocaklarda da durumun aynı olduğunu vurguladı. İşçiler daha sonra oturma eylemi yaptı. yönetmelik başbakanlık’ta Soma Komisyonu’nun yurtdışı gezisi iptal ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 301 işçinin hayatını kaybettiği faciayı araştırmak üzere kurulan Soma Komisyonu’nun ABD, Avustralya ve Güney Afrika’ya yapmak istediği yurtdışı gezilerle ilgili TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in itirazı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’li üyelere “gitmeyin” talimatının kamuoyu yansımasının ardından yazılı açıklama yapan Komisyon Başkanı Ali Rıza Alaboyun “kısır siyasi polemik konusu yapılacağı” gerekçesiyle yurtdışı gezileri iptal edildiğini belirtti. Öte yandan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Soma’daki madende çalışanlara ve yaşamını yitiren madencilerin ailelerine İşsizlik Sigortası Fonu’ndan yardım yapılacağını açıkladı. Çelik, Eynez, Atabacası ve Işıklar maden ocaklarında çalışan işçilerin maaşlarının İşsizlik Fonu’ndan karşılanacağını ifade etti. Bakan Çelik yazılı açıklamada, “Soma’da müfettişlerce kapatılan Eynez, Atabacası ve Işıklar maden ocaklarında çalışanların 3 ay içerisinde işveren tarafından ödenmeyen maaşları, daha sonra işverenden tahsil edilmek üzere İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanacak” dedi. Çelik açıklamasını, Soma’da kazanın meydana geldiği madende kaza günü itibarıyla çalışanlara ve vefat eden işçilerin ailelerine İşsizlik Sigortası Fonu’ndan 6 ay boyunca net ücretleri kadar yardım yapılacağını ifade ederek sonlandırdı. l Cumhuriyet, programı duyurmuştu Ciner Soma’da kazayı öngörüp TKİ’yi uyarmış MAHMUT LICALI ANKARA Soma AŞ’den önce 301 işçinin hayatını kaybettiği kömür madeninin işletmecisi Ciner grubunun, madendeki riskleri yazılı olarak bildirdiği Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu’nu (TKİ) madende yangın probleminin çözülmediği ve telafisi mümkün olmayan sorunlara yol açacağı yönünde uyardığı belirlendi. TBMM Soma Araştırma Komisyonu’na bilgi veren Ciner grubundan gelen temsilciler açıklamalarda bulundu. Ciner Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Yakup Kaygusuz, İş Sağlığı ve Güvenliği Müdürü Cemalettin Sığırcı ile 20062007’de Ciner Grubu adına görev yapan Selim Şenkal görüşlerini ve bazı belgeleri paylaştı. Komisyon üyesi MHP’li Necati Özensoy ve Erkan Akçay, Ciner’in madeni Soma AŞ’ye devrederken riskleri bildirip bildirmediğini sordu. Şenkal şu bilgileri paylaştı: “Soma’da ciddi bir poje hatası vardı. TKİ’ye bildirdik. TKİ, Soma’da artı 200 metre kotuna kadar açık, artı 260 metre kotuna kadar da tünel açarak madencilik öngörüyor. Ortaya bir eğim çıkıyor. Burada yangın durmaz. Alana sürekli kömür düşer. Biz de yangın problemleriyle karşılaştık. Önlem aldık... Riskleri bildirdik. Üretimin yıllık 1.5’ten 3.5 milyon tona çıkarılması için önlem alınmalıydı. Ciner tarafından 15 Ocak 2007 tarihinde TKİ’ye bir yazı gönderildi.” l Grubun temsilcileri komisyona bilgi verdi ‘Yeraltına acil istasyonu’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, kömür madenlerinde meydana gelebilecek kazalarda ölümlerin önlenmesine yönelik ilgili ek tedbirlerin yer aldığı yönetmelik değişikliğinin Başbakanlık’a gönderildiğini bildirdi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, işverenin, yeraltı kömür madenlerinde acil durum planında yer alan kaçış planına uygun olarak çalışanların sağlıklı ve güvenli bir şekilde kurtulabilmeleri için 500 metre mesafede yer üstüne veya kuyu dibine ulaşabilecekleri şekilde ocakları tasarlaması ve bu tasarımı işletme planına yansıtması gerektiği kaydedildi. Açıklamada, “Bu durumun sağlanamadığında ise ferdi kurtarıcı değişim istasyonunun yer alması zorunluluğu getiriliyor” denildi. Değişim istasyonuna alternatif olarak yeniden doldurulabilir kapalı devre solunum cihazı tedarik ve dolum istasyonlarının kurulması ve her an kullanıma hazır halde bulunmasının da yeni yönetmelikte yer aldığı belirtildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle