28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 TEMMUZ 2014 PERŞEMBE 4 HABERLER İhsanoğlu, Suriyeli sığınmacılara yönelik tepkinin yanlış dış politikadan kaynaklandığını vurguladı Masum Olan Var mı? İsrail’in Gazze’de giriştiği katliam ne denli nefret uyandırıcı olursa olsun, “Hitler az bile yapmış” diyen Yıldız Tilbe’yi haklı çıkaramaz. Hatta diyebiliriz ki, bu nefret suçu özünde onu İsrail militaristleriyle aynı duygu müştereğinde buluşturmuştur. Unutmayalım ki, ödünsüz bir saldırganlık ve misilleme çizgisinde hareket eden İsrail militarizminin ardında, bir zamanların dehşet verici vahşetinden, “insanoğlu ancak kaba güçten anlıyor, galiba başka çare yok” yanlış mesajının çıkarılmış olmasının da payı var. Kuşkusuz doğruyla yanlışın iç içe girdiği ve doğrunun nerede bitip yanlışın nerede başladığının saptanması mümkün olmayan bu ruh hali, zulme son vermeyip mazlum ile zalimlerin değişmesine yol açmaktan başka sonuca ulaşmayacaktır. Nitekim de öyle olmuş, bu zihniyet, 20. yüzyılın birinci yarısının en büyük mazlumlarının içinden aynı yüzyılın ikinci yarısında en büyük zalimleri çıkarmıştır. Kendi başına salt bu olgu dahi bir kez daha göstermektedir ki, kin ve nefret zulmü yenmeye yetmemektedir. Yıldız Tilbe’nin ve benzerlerinin ruh hali de onları başka bir şere ulaştıramayacaktır, tıpkı Yahudi soykırımının kurbanlarının torunlarına olduğu gibi... HHH Birbirleriyle çocuklar üzerinden hesaplaşan Hamas ve İsrail’in karşılıklı pozisyonlarına bakınca, kimsenin masum olmadığını görmek mümkün oluyor. Hamas’ın füze saldırısının ulaştığı sonucu görünce, mantığını anlamak zorlaşıyor. Gerçekten de, İsrail’i dize getirmesi ihtimalinin düşlenmesi bile olanaksız bu füze saldırısı, zalimin yeni saldırısına gerekçe hazırlamaktan başka ne gibi bir sonuca yol açabilirdi ki? Ortadoğu’da öyle bir oyun oynanıyor ki, bunda kimse masum değil. Bölgede son zamanlarda meydana gelenlerin olacağı, daha Irak macerasının ilk adımından en aptal kişinin bile açıkça anlayacağı kadar aşikâr olduğuna göre, olayın sorumluluğunu yalnız “NeoCon”lara yüklemek mümkün mü? Burada Amerikan ve Batı kamuoyunun da masum olmadığını görmek mümkün değil mi? Sanıyorum ki, artık savaşlardan halkları sorumlu tutmamak gibi bir yanlıştan kurtulmamız gerekiyor. Nitekim, İsrail devletinin saldırgan politikasından yalnızca politikacıları sorumlu tutmak, diğerlerini masum saymak gibi bir yanlışın çukurundan çıkmak gerek. Unutmayalım ki, İsrail’in saldırgan politikasının arkasında, ona destek olan bir iç kamuoyu var. İyi eğitim görmüş olan İsrailli seçmen içinde, saldırgan genişlemeci politikaları destekleyen yalnızca bir azınlık değil ama sayıları istikrarlı bir şekilde artan, Arap topraklarının işgaline, “atalarımızın topraklarının kurtarılması” diye onay veren bir kitle var. Bu yüzden diyorum ki, barışçı çözümden yana olan partilerin hızla kan kaybettikleri İsrail’de sokaktaki adam da masum değil. Öyle denklem içindeyiz ki, zaten burada kimse masum değil. Yazık!.. HHH Bir Okur Mektubu. Kıdemli okurum Esat Yavuztürk’ten bir ileti aldım, paylaşıyorum: “Sayın Sirmen, Ben 55 yıldır Cumhuriyet okuyan 81 yaşında bir gencim. Size arada kısa iletiler gönderdiğim de oldu. ‘Ekmek İçin Ekmeleddin’ isimli yazınızı okudum. Değerlendirmenizin sonuna çok güzel bir Bektaşi fıkrası kondurmuşsunuz. Çocukluktan başlayarak şartlanan beyni nedeniyle mantık yorumu yapamayan ve daha sonra da benlik yarışına girerek,inancını da çıkarlarına alet edenlere karşı bilinçli bir insanı tercih etmek elbette daha iyi diyorum. Bu konuya karar verirken hissi duygulardan arınıp mantıklı olmak gerekir. Atatürk’ü çok seven bazı değerli yurttaşlar aşırı duygularıyla kaş yapayım derken göz çıkarmıyorlar mı? Bu gerçeği görmeyen bazıları acaba kendilerini kanıtlamaya mı çalışıyor, yoksa ne yaptığını bilmeyerek, aydın görünmek peşinde mi koşuyorlar? Bazı sevgili dostların yüreği kabul etmese de kötünün iyisi diyerek seçim yapmalı. Özet olarak mutlaka sandık başına gitmeli ve oyunu Ekmeleddin Bey’e kullanmalı diye düşünüyorum. Acaba ben mi yanılıyorum? Saygılarımla. Esat Yavuztürk” ‘İsteyerek gelmediler’ Haber Merkezi 17 Aralık yolsuzluk operasyonuyla birlikte kamuoyunun gündeminden düşmeyen Başbakan Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yönetiminde bulunduğu TÜRGEV bugün iftar verecek. TÜRGEV’in Fatih Belediyesi’nin sit alanına yaptığı ve bedelsiz olarak TÜRGEV’e devrettiği Mevlenakapı Kız Öğrenci Yurdu’nda vereceği iftara Erdoğan’ın katılıp bir konuşma yapması bekleniyor. TÜRGEV’in 17 Aralık soruşturmasında adının geçtiğini kamuoyu Cumhuriyet’ten öğrenmiş; TÜRGEV’e yurtdışından gelen 99 milyon 999 bin 990 dolarlık bağış siyasette büyük tartışma yaratmıştı. Bu arada seçim gezilerini sürdüren Erdoğan dün Sakarya’da seçmenlerine seslendi. Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçimleri üzerinden ‘Pensilvanya’ ve muhalefet partilerini eleştirerek “10 Ağustos cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi yeni bir şer ittifakı kurdular. CHP’liler Pensilvanya ile ittifaktan rahatsızlar. CHP’li kardeşlerim çatı aday diye sunulan sanal, ithal adaydan rahatsızlar” dedi. Erdoğan, yeni Türkiye mücadelesini verdiklerini belirterek, “Karşımızda bir blok halinde eski Türkiye’yi savunanlar, eski Türkiye’yi isteyenler var. 10 Ağustos’ta eski Türkiye ile yeni Türkiye arasında bir tercih yapacaksınız” diye konuştu. Yeni bir “şer ittifakı” kurulduğunu öne süren Erdoğan, şunları söyledi: “CHP’nin genel müdürü ‘Tıpış tıpış gidip bu adaya oy vereceksiniz’ diyor. Böyle bir genel müdür olur mu? Diyor ki; hani Gazze’ye gidecektin şu tarihte, bu tarihte. Biz bir defa kesin bir şeyi bir Başbakan olarak söylediğimizde gideriz ama sen kalk bakalım da şu İsrail’i, Esad’ı bir kına. Dersim’i kınasana. Hani sen Dersimliydin, niye ağzını açmıyorsun? Yapamaz; çünkü bu uzaktan kumandalı. İnanıyorum ki, CHP’li kardeşlerim de bize destek verecek. MHP tabanındaki rahatsızlık daha da büyük.” Hopa’da İHH’nin düzenlemek istediği iftar öncesi çıkan olaylara değinen Erdoğan, “İHH’nin iftar vermek için yaptıkları hazırlığa alçakça, adice saldırdılar. CHP’nin bazı vekilleri de bu insanlık dışı saldırıyı alçakça övdü. CHP’nin cumhurbaşkanı adayı, sağda solda din pazarlıyor ama CHP ve yandaşları iftar sofralarına saldırıyor. CHP, MHP, BDP/ HDP aynı zihniyettir. Hınçlarını bir insani yardım kurumundan çıkartmaya çalışıyorlar. Hopa’da vandallar bu yardım örgütüne alçakça saldırıyor” dedi. l www.rte.com.tr sitesi l Yolsuzluk örtme savunması Başbakan Tunceli’yi sildi Haber Merkezi AKP’nin cumhurbaşkanı adayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, seçim kampanyası kapsamında açtığı internet sitesinde bir skandala imza attı. Sitedeki Türkiye haritasında Tunceli iline yer verilmedi. Sitedeki harita konunun haber portallarında yer almasının ardından bir süre sonra kaldırıldı. Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki faaliyetleriyle ilgili bilgilerin yer aldığı www.rte.com.tr sayfası açıldı. Erdoğan’ın miting takvimi, haberler, faaliyetler, sosyal medya takip linkleri yer alıyor. Sitenin ana sayfasında, “Erdoğan varsa ben de varım”, “Milli güç, milli irade” yazıldığı görüldü. Sitede ayrıca Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı Seçim Vizyon Belgesi’ne de yer verildiği dikkat çekti. Sitede bir de Türkiye haritası yayınlandı. 80 ilin yer aldığı haritada, Tunceli ilinin isminin yazılmaması dikkat çekti. Erdoğan’ın başında olduğu AKP, aynı zamanda CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun memleketi olan Tunceli’de hiç seçim kazanamazken, Tunceliler referandumda da ezici şekilde “hayır” oyu vermişti. ‘Fezlekesiz de soruşturulur’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Sözcüsü Hüseyin Çelik, parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. 4 eski bakanla ilgili fezlekelerin kamuoyuna ne zaman açılacağı yönündeki soru üzerine Çelik, “Hayati bir meselede bazı şeylerin çalakalem yapılmasını kimse beklememelidir, hukukun ruhuna, adil yargılanma hakkına her meselede vurgu yapıyorsak, bu meselede de vurgu yapmamız gerekiyor” dedi. Çelik, NTV’nin konu ile ilgili sorularını yanıtlarken de “Komisyonu kurduk, niye çalıştırmayalım? Soruşturma komisyonu fezleke olmadan çalışabilir. Neler olduğu gazetelerde çarşaf çarşaf yayımlandı” diye konuştu. Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ın da İhsanoğlu’nun kendisine yaptığı nakdi yardımın ardından sosyal medyada kullandığı “Başbakan’a gönderdiğini de bana gönder, bende yok, onda çok” ifadelerini de eleştiren Çelik, “Senin sırtını dayadığın silahlı grupların halktan topladığı haraçlar var ya, ondan size bolca aktarılır merak etme. Senin belediyelerinin vatandaşlardan hangi türlü yollarla para topladığını hepimiz çok iyi biliyoruz” dedi. Demirtaş’ın vizyon belgesi olarak açıkladığı “Yeni Yaşam Çağrısı”nın kendisini çok memnun ettiğini dile getiren Çelik, “Bir terör örgütünün uzantısı olan bir siyasi partinin lideri cumhurbaşkanı adayı olmuş ve hayattan, yaşamdan söz ediyor. Bu çok güzel bir şey” ifadelerini kullandı. SELAHATTİN DEMİRTAŞ: HERKESİ ŞAŞIRTACAĞIZ O koltuk size kolay kolay yâr olmayacak AHMET KURT [email protected] Erdoğan TÜRGEV iftarında ‘Yolsuzluk’la anılıyor İğneli Fırça Z AFER TEMOÇİN BEKİR ŞAHİN GAZİANTEP CHP ve MHP’nin çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, seçim çalışmaları kapsamında Gaziantep’e geldi. İhsanoğlu, uzun araç konvoyunun eşliğin de ulusal kurtuluş mücadelesinde Fransızların Gaziantep’i işgaline karşı mücadele veren Karayılan’ın mezarını ziyaret etti ve Karayılan’ın yakınları ile görüştü. İhsanoğlu, daha sonra bir otelde basın toplantısı düzenledi. Siyasete uzak olduğu yönündeki eleştirilerin anımsatılması üzerine İhsanoğlu, “Kusura bakmayın ama bunlar yanlıştır. 34 senedir ulusalararası bir kuruluşun başı olarak, bir akademisyen, bir dip lomat, devletin hizmetinde olan bir insan olarak yaptığım faaliyetleri vatandaş tanıyordur. Ben sorarım; bu gördüğünüz politikacılar siyasete girdiğinde tanınıyor muydu?” dedi. omşuluk hakkı’ Son günlerde fark lı kentlerde Suriyelilere yönelik oluşan tepkinin yanlış dış politikadan kaynaklandığını vurgulayan İhsanoğlu, “Devlet sığınmacıya isim bulamıyor. Bunlar kendiliğinden mi geldiler buraya? Unutmayalım komşuluk hakları vardır ve canı pahasına buraya gelmiştir bu insanlar. Kabahat o insanlarda değil, bizim vatandaşta da kabahat yok. Bu hali yaratanda kabahat buluyorum” dedi. İhsanoğlu, problemin çözümünün Ortadoğu’da barışın sağlanması ile mümkün olacağını vurgulayarak, “Türkiye’nin her şeyden önce barışı sağlamak için kolları sıvaması lazım. Bugün Suriye’de Esad çok parlak şekilde yüzde 88 ile kazandığı seçimin akabinde merasim yapıyor, ant içiyor. Bu realiteyi görmeden siyaset yapmak mümkün mü? Sınırlar kevgir gibi oldu. İslam hilafeti şeklinde devletçik kuruluyor ve komşu olduk. Şimdi böyle komşuluk mu, yoksa eskisi mi iyi? Türkiye’nin bunları tartışması lazım” dedi. İhsanoğlu, sözlerini şöyme sürdürdü: “Ben muhafazakâr, dindar ailenin çocuğuyum ve inançlıyım. Ben dinin siyasette kullanılmasını, dinin siyasete alet edilmesini, siyasetin dinin etkisinde olmasını istemiyorum. Din istismarı yeter, din adına siyaset yapmak yeter.” ‘K Polis 2 çocuğu vurdu ERZURUM (Cumhuriyet) Erzurum’da sivil bir polis tartıştığı 2 çocuğu silahla vurarak yaraladı. İddiaya göre, Palandöken ilçesi Maksut Efendi Mahallesi’ndeki Bölge Trafik Şube Müdürlüğü önündeki sivil plakalı polis ekip otosu, F.Ç. (14) ve İ.Ç. (16) kardeşlerin otlatmadan getirdiği büyükbaş hayvana çarptı. Kazada büyükbaş hayvan telef olurken, polisle çocuklar arasında tartışma çıktı. Tartışmada sivil bir polis tabanca ile iki kardeşe ateş açtı. Yaralanan çocuklardan F.Ç’nin durumunun ağır olduğu bildirildi. Çocukların HDP Erzurum İl Başkanı Nevzat Çavuş’un yeğeni olduğu belirtildi. ‘Hırsız var’a ceza KIRKLARELİ (Cumhuriyet) Başbakan Tayyip Erdoğan’ın 30 Mart yerel seçimleri öncesi Kırklareli mitinginde “hırsız var” pankartı açan Deniz Gülşen ve Çiçek Güçlü hakkında Kırklareli 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nde “Kamu görevlisine, görevinden dolayı alenen hakaret” iddiasıyla dava açıldı. Davanın dün görülen duruşmasında Mahkeme Heyeti sanıklara, “kamu görevlisine karşı alenen hakaret”ten 354 gün hapis cezası verdi ancak daha sonra 7 bin 80’er lira para cezasına çevirdi. Sanıkların avukatı, kararı temyiz edeceklerini belirtti. KOCAELİ Cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Göreceksiniz herkesi şaşırtan sonuçlar ortaya çıkaracağız. Çankaya’da koltuk hayalleri kuranlar, o koltuk size kolay kolay yâr olmayacak” dedi. Darıca’da düzenlenen mitingde konuşan Demirtaş, işçilerin, sendika üyesi olduğu için, zam istediği için işten atıldığını, birçoğunun sosyal güvencesinin olmadığını belirtti. Dört kişilik bir ailenin açlık sınırının bin 700 TLa olduğu bir ortamda, insanların bin 200, bin 300 TL’ye köle gibi çalıştırıldığını, tersanelerde, fabrikalarda, madenlerde hergün işçilerin katledildiğini vurgulayan Demirtaş şunları söyledi: “Türkiye’nin her yerinde ezilenler var, yoksullar var, emekçiler var, işçiler, memurlar, esnaflar, köylüler çiftçiler var. Kürt de var Türk de var. Arap da Çerkez de, Laz da, Ermeni de var. Alevi de Sünni de var. Ama hepimizin ortak bir noktası var. Bu vatan, bu topraklar hepimizin. Biz kendi topraklarımızda insan gibi özgürce, onurluca, eşitçe, adil bir gelecek yaratmak istiyoruz. Biz bu hayalle yollardayız.” Bunun için Cumhurbaşkanlığına aday olduğunu anlatan Demirtaş, “İşçiden, emekçiden çalışandan yana bir cumhurbaşkanı ol sun istiyoruz. Ben cumhurbaşkanı olursam, önüme gelen her yasaya bakacağım. Orada işçinin hakkı ihlal ediliyorsa, orada emekçinin alın terinin kıymeti bilinmiyorsa, orada işçinin hakları elinden alınıyorsa, asla, tereddüt etmeden aynı dakikada veto ederim, parlamentoya yasayı geri gönderirim. Çünkü emek kutsal bir değerdir” diye konuştu. Demirtaş, seçimin demokratik ve adil olmadığını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: “Bir tarafta parasını, pulunu devletin bütün imkânlarını harcayan, bir tarafta da halkın öz gücüyle seçim çalışması yürüten biz varız. Bu seçim kampanyasında en büyük desteğim devletin parası, valisi, hazine yardımı TRT’si değil, şu gördüğünüz anaların duasıdır. Oy kullanmaya ‘tıpış tıpış gideceksiniz’ demiyorum. ‘Şevkle, heyecanla, onurla ve gururla gideceksiniz’ diyorum. Bütün ezilen halkları madem bu seçim kampanyasında Çankaya’ya taşıyacağız, o halde Kürt, Türk demeden, Alevi, Sünni demeden el ele verip bu seçim kampanyasını da birlikte götüreceğiz.” Akşam saatlerinde Bursa’ya geçen Demirtaş, Emek Mahallesi’nde nokta mitingi yaptı. Çoşkuyla karşılanan Demirtaş dünya barışı ve özgürlük için bir araya geldiklerini söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle