04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 TEMMUZ 2014 PAZAR 6 Üniversiteye operasyon l MARDİN (Cumhuriyet) Mardin Artuklu Üniversitesi’nde yapılan ihalelere fesat karıştırıldığı, haksız kazanç elde edildiği iddiaları üzerine savcılığın talimatıyla polisler tarafından üniversiteye operasyon düzenlenerek evrak ve bilgisayar kayıtlarına el konuldu, 4 şüpheli gözaltına alındı. Mali İşler Daire Başkanlığı, Strateji Daire Başkanlığı’nın da aralarında bulunduğu birimlerde yapılan aramalarda çok sayıda evrak, CD, bilgisayar harddisklerine el konuldu. Eski postane binasına da polis mühür vurdu. HABERLER ‘Değişen Yeni Türkiye’ RTE’nin İdolü Atatürk! Başbakan’ın Yeni Türkiye lafını biliyoruz. Bütün yazan konuşan müritleri de bunu sıkça ve bol bol dile getirir. Başbakan, Cumhurbaşkanlığı adaylığı vizyon açıklama toplantısında bu Yeni Türkiye’ye bir de Değişen lafını bolca ekledi. Başbakan’a göre Türkiye değişti. RTE’nin düz mantığı iyi çalışır, tıpkı anayasada Devlet Başkanı İcranın Başıdır tanımlamasının yazıldığını ileri sürmesi gibi. (Bkz. dünkü yazım) Değişmeyen, eskiden kalmış bazı şeyler var dedi. Bunlardan biri de muhalefetmiş... Güçlü bir muhalefet yokmuş ve eskinin muhalefet anlayışındaymış... Eh, her şeyi değiştirdiğine göre bunu da değiştirir, bekliyoruz! “Muhalefet yok ki ülkede” diye RTE’cilerin sık dile getirdiği, sanki güçlü ve iyi bir muhalefet istiyorlarmış havasını attıkları zırvalığın esas sahibini de öğrenmiş olduk. CHP muhalefetine şüphesiz ki eleştirilerim var. Bunları pek de buraya yazmıyorum. Ama RTE’cilerin muhalefet yok ki söylemleri, tek parti var: AKP, ortalıkta başka seçecek parti mi var da millet seçmiyor, gibi sefil propagandalarının bir parçası... HHH Değişen Yeni Türkiye ne demek? Dün, yanı başımda bazı telefonların zillerinin adeta dua veya ezan gibi sesleriyle çaldığı salonda RTE’yi dinlerken net gördüm(*). Türkiye bir rejim değişikliğini resmileştirmenin eşiğinde; bunun kürsüden ilan edilmesi olayına şahit olduk. Başkanlık statüsüne geçiyoruz. Yönetim piramidinin tepesinde Erdoğan, altında atayacağı bir başbakan ve hükümet... Devlet aygıtı zaten hizmetinde, yüksek yargıya ve üniversitelere, çeşitli kurum ve kuruluşlara bütün atamalar elinden geçiyor. AKP= Erdoğan. Erdoğan= Başbakan ve hükümet= Devlet Başkanı. Anayasa böyle mi diyor, hayır. Ama fiiliyatta sistemin böyle işlemesine engel olacak bir şey mi var ülkede... Şimdiden söyleyeyim muhalefete: Her anayasal aykırılığın sistematik bir çetelesini tutmaları gerekir, eğer RTE Çankaya’ya çıkarsa. Sonra da bunu ciddi delillendirip Anayasa Mahkemesi’ne götürmeleri gerekir. Değişen Yeni Türkiye öncelikle budur: Tek adam sultası... HHH Bu noktada hatırlatma yapayım: RTE, tamamen Atatürk’e öykünüyor. Onu örnek alıyor. Hayır uydurmuyorum, siyasal öngörü de yapmıyorum! RTE’nin konuşmasını okuyun. Türkiye Cumhuriyetin kuruluşunu anlattığı bölüme bakın. RTE ilk kez, bazı gerçekleri itiraf ediyor. Türkiye’nin kuruluşunun çok zor koşullarda, savaştan bezmiş bir halk varken, yoksulluklar içinde gerçekleştirildiğini söylüyor ve bir devlet millet yaratıldığına gönderme yapıyor. Atatürk, tabii Gazi Mustafa Kemal Paşa. Onun dönemine çok dikkatli yaklaşıyor, Ayyaş filan demiyor(!) adeta hiç değinmiyor, 1938 sonrası CHP yönetimine ise her zamanki gibi giydiriyor. Yine 50. kez camileri yaktılar masalını dinliyoruz “değişen ve yenilikçi” Erdoğan’dan! İnsan sıkılmaz mı! Camiyi diline dolamaya dayanamıyor, 50 kez dersek gerçek sanılır düşüncesinde. Ama konuşmasında Gezi sırasındaki Dolmabahçe Camii yalanını tekrarlamadı, tanığım! Tabii, şiirden hapis yattığını dile getirdi. O şiir miiir değil, siyasal bir nutukta, minareleri süngü olarak halka anlattığı bir ve kışkırtma amacı da taşıyan, uyduruk siyasal dini nutuk. Tabii dinin siyasete alet edilmesi hükmü fiili olarak işlemiyor artık... Tam tersi olarak din her açıdan ve her tür olarak siyasal iktidar kavgasında silah ve araç olarak kullanılır yasası fiiliyat kazandı... Ekmeleddin Bey de önceki günkü konuşmasını duayla açtı! HHH Uzatmayalım: Mustafa Kemal, RTE’nin idolü! Hiç kuşkunuz olmasın! Ne şu ne bu! Atatürk’ün kariyerini örnek alıyor. Atatürk, tek adamdı! Cumhurbaşkanı... Ama başbakanı da hükümeti de o belirliyordu! Parti şefini de... Karşı durmak ne mümkün! Bakanları seçiyordu. Şimdi de RTE tek adam! Atatürk’ün koltuğunda! Başbakanı da bakanları da o atayacak. RTE, Atatürk dönemini adeta sonrasından ayırdı. Atatürk, Türkiye’nin, Cumhuriyetin kurucusuydu.. RTE de (Değişen) “Yeni Türkiye”nin! “Yeni Cumhuriyet”in! Atatürk’ü reddedemez ama onu örnek alarak bir yeni kurucu baba figürüne öykünebilir! HHH Atatürk ile RTE’nin arkalarında bıraktıkları, biriktirdikleri, sahip oldukları yani her ikisinin müktesebatının birbiriyle zerre kadar ilişkisi olmamasına rağmen! En küçük bir anımsatma: RTE hakkında yolsuzluk ve rüşvetle ilgili tapeler diz boyu! Evi sıfırla tapeleri, hiçbir zaman peşini bırakmayacak... Malpara biriktirme ustası... Atatürk ise malını mülkünü millete, devlete hediye etti! Tayyip Bey, bu malı mülkü yemekle meşgül aynı zamanda, mesela Atatürk Orman Çiftliği’nde epey de yasadışı Başkanlık Sarayı kuruyor! Yeni Türkiye’nin daha anlatılacak çok yönü var... Arada sırada, şu mümbit vizyon belgesine döneceğiz. Bir kitap bile yazılabilir bu belge ve içindekiler üzerine... Ayran budalalarının bu vizyon propagandası hayranlığı perdesini yırtmalı... (*) Salondaki atmosferden: Kadınlar Erdoğan şarkısına tıpkı konserdeymiş gibi ayağa kalkıp tempo tutuyor; sahnenin yanına yerleştirilmiş adeta bir gençlik korosu RTE’nin konuşmasının heyecanlı yerlerinde ölmeye ölmeye geldik sloganları atıyordu... Otopark bakanlıkların kırmızı plakalı arabalarıyla doluydu... Bu tam bir, partinin ve devletin gücüyle ortaklaşa kotarılan bir vizyon açıklama toplantısıydı... El Kaidelilere hapis istemi l VAN (Cumhuriyet) Van Cumhuriyet Başsavcılığı, ocak ayında terör örgütü El Kaide’ye yönelik gerçekleştirilen operasyon kapsamında tutuklanan 6 şüpheli hakkında hazırlanan iddianame Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. 207 sayfalık iddianamede, sanıklar hakkında “Silahlı terör örgütüne üye olmak”, “Resmi belgede sahtecilik” ve “6136 sayılı Yasa’ya muhalefet” suçlarından 15 ile 22.5’er yıl arasında değişen hapis istendi. Tablolarda gitti Yanan Hüseyin Avni Paşa Köşk’nün paha biçilemeyen tavan süslemeleriyle doluydu. Köşkteki restorasyon işadamı Mehmet Cengiz tarafından son aşamada iptal edildiği için bu tablolar da büyük bir ihtimalle kül oldu SELDA GÜNEYSU ANKARA “Bu milletin a... koyacağız” sözleri nedeniyle büyük tepki çeken, hükümete yakın işadamı Mehmet Cengiz’e ait yanan tarihi Hüseyin Avni Paşa Köşkü’nün tavanlarının, 19. yüzyılın ikinci yarısının izlerini taşıyan ve tablolar şeklinde yer alan süslemelerle dolu olduğu ortaya çıktı. Her bir tavan süslemesinin “köşkün kendisi kadar değerli” olduğu belirtilirken, Osman Hamdi Bey’in tekniğini yansıttığı belirtilen tabloların barok üslup özelliklerine sahip ve natüralist çiçek, kuş ve manzara resimleri olduğuna dikkat çekildi. Ayrıca Cengiz İnşaat’ın köşkün restorasyonu için 2012’de KABA Mimarlık’la anlaştığı, ancak mimarlığın hazırladığı rölöve, restitüsyon çalışmaları ve uzman raporlarını yangından bir yıl önce, Ağustos 2013’te, İstanbul 6 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’nden Mehmet Cengiz’in bizzat geri çektiği öğrenildi. Köşk, İstanbul 3 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından 8 Ocak 2002’de yıkılmadan korunması gereken 1. grup kültür varlığı olarak tescillenmişti. Köşkün yer aldığı 81 bin 511 metrekarelik koru arazisi, adı 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasında gündemden düşmeyen ve tapelerde millete küfrettiği belirtilen Cengiz İnşaat’ın Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Cengiz’e satılmıştı. Cengiz, koru arazisinin yüzde 65 hissesini TMSF’den, yüzde 35 hissesini ise özelden satın almıştı. Yapısal ve ahşap malzeme açısından sağlamlığı uzman raporlarıyla belirlenen, 1870’lerde inşa edilmiş ahşap köşk, ahşap mimarisi kadar tavan resimleri ile de önemli bir kültür varlığıydı. Cengiz’in, köşkü satın aldıktan sonra Ankara’da faaliyet gösteren KABA Mimarlık ile restorasyon çalışmalarını başlatmak üzere, 2012’de anlaştığı da ortaya çıktı. Bunun üzerine firma, koruda, köşkte ve çevresindeki yapı kalıntılarında çalışmalara başladı. Tarihi Hüseyin Avni Paşa Köşkü’nün paha biliçelemeyen tavan süslemeleri tablo şeklindeydi. Toprak kayması:1ölü l DÜZCE (AA) Akçakoca’ya bağlı Karatavuk köyüne içme suyu boru hattı döşenmesi sırasında toprak kayması meydana geldi. Kayma sonucu çukur içerisinde bulunan işçi Adil Varol (38) toprak altında kaldı. Olay yerinde bulunan işçilerin müdahalesiyle çıkarılan Varol’un yaşamını yitirdiği anlaşıldı. ‘Yıkılıp yeniden yapılamaz!’ Ulusal Ahşap Birliği’nce, Prof. Nurgün Erdin ve Emine Erdoğmuş tarafından, köşkün restorasyonu için 26 Mart 2013’te hazırlanan raporda “köşkün yıkılıp yeniden yapılması durumunda anıtsal niteliğini kaybedeceği” belirtildi. Raporda, “Daha kötü durumda olan tarihi ahşap yapılar onarılarak hizmet vermeye devam etmektedir. Köşkün yıkılmadan onarılması mümkün olmakla beraber, herhangi bir gerekçe ile yıkılıp yeniden yapılması halinde, anıtsal niteliklerini kaybederek, tarihsel özelliği olmayan sıradan bir kopyaya dönüşeceği beklenmelidir” denildi. rihinde, İstanbul 6 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’nden çalışmaların Mehmet Cengiz tarafından geri çekildiği öğrenildi. Ancak daha sonra Cengiz’in, Prof. Dr. Oğuz Ceylan ile anlaşarak restorasyon projesini tamamladığı dile getirilmişti. Yangından sonra da Cengiz İnşaat tarafından yapılan açıklamada, yangından sadece 5 gün önce, 23 Haziran 2014’te, tarihi köşkün restorasyonu için ön izinlerin koruma kurulu tarafından verildiği belirtilmişti. Cumhuriyet, yanan köşkün tavan süslemelerinin görsellerine de ulaştı. Yüksek Restoratör ve Konservasyon Uzmanı Gülseren Dikilitaş tarafından hazırlanan bezeme raporuna göre, köşkün ahşap süslemeleri ve özellikle giriş salonu ve 5 odasında bulunan tavan resimleri 19. yüzyılın ikinci yarısına ait dönemin tüm verilerini taşıyor. Söz konusu süslemeler barok üslupta olup, natüralist çiçek, kuş ve manzara resimleri ile daha naif yapılmış olan mimari yapı ve insan kompozisyonlarından oluşuyor. Yapıda bez üzerine uygulanmış olan beyaz renkli astar tabakası yüzeyine yağlıboya tekniği ile yapılmış olan tavan resimlerinin yanı sıra sıva ve ahşap yüzeylere çalışılmış süslemeler de yer alıyordu. Söz konusu tavan resimlerinin sadece bir tanesinin bile “köşkün kendisi kadar” değerli olduğu belirtildi. Tablo şeklindeki süslemelerin restorasyon sırasında sökülmesi, işlemin tamamlanmasının ardından yeniden takılması gerekiyordu. Ancak Cengiz, Köşk üzerinde restorasyonu istememesi, tabloların da sökülmediği ve koruma altına alınmadığını ortaya çıkarıyor. Adana’da borç intiharı l ADANA (Cumhuriyet) Yüreğir’de balık restoranı çalıştıran Mahir Kalaoğlu’dan bir gün boyunca haber alamayan akrabaları işyerine geldi. Bu arada malzeme almak için bodruma inen bir çalışan, patronu Kalaoğlu’nu ölmüş halde buldu. Akrabaları Kalaoğlu’nun borcu olduğunu, bu yüzden son dönemlerde sıkıntı yaşadığını belirtti. Köşk ve içinde bulunduğu koruda Hüseyin Avni Paşa’dan sonra bir dönem Halide Edip Adıvar’ın ailesinin yaşadığı da kaydedildi. Daha sonraki bilinen sahipleri ise Nuri Demirağ, Kral Faysal, Korkmaz Yiğit, Cavit Çağlar, Dinç Bilgin, Turgay Ciner, TMSF ve Mehmet Cengiz. Edinilen bilgiye göre, KABA Mimarlık tarafından hazırlanan rölöve ve araştırma çalışmalarıyla birlikte, İstanbul Teknik Üniversitesi’nden “köşkün statik olarak sağlam olduğuna dair” rapor da alındı. Her biri birer sanat eseri olduğu görülen tavan süslemelerinin de fotoğrafları çekilerek, detaylı çizimleri gerçekleştirildi ve duvar resmi koruma uzmanı da bu konuda bir rapor hazırladı. İstanbul Büyükşehir BelediyesiKUDEB tarafından da malzeme analizleri yapıldı. Yapılan tüm bu çalışmalar da İstanbul 6 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’ne “onay” almak üzere teslim edildi. Çalışmalar ayrıca TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Şube Başkanlığı’na da gönderildi. Ancak proje çalışmalarının son aşamaya geldiği Ağustos 2013 ta Bir kişiye 1 milyon 413 bin l ANKARA (AA) Sayısal Loto’da numaralar “6, 10, 14, 18, 26, 33” olarak belirlendi, 6 bilen bir kişi, 1 milyon 413 bin 28 TL 70 kuruş kazandı. 5 bilenler 2 bin 380’er TL, 4 bilenler 41 TL 85’er kuruş, 3 bilenler 6 TL 95’er kuruş ikramiye alacak. Kadıköy tarihçisini yitirdi İstanbul Haber Servisi Kadıköy’ün tarihi geçmişini anlatan kitaplarıyla ilçenin tarihine ışık tutan Dr. Müfid Ekdal, 96 yaşında yaşamını yitirdi. Müfid Ekdal’ın, “Kapalı Hayat Kutusu (Kadıköy Konakları)”, “Prenses Ela”, “Eski Bir İhtilalciden Dinlediklerim”, “Tanıdığım İnsanlar”, “Yaşadığım Olaylar”, “Bir Fenerbahçe Vardı”, “Bir Konak Bir Ömür Bir Devir”, “Bizans Metropolünde İlk Türk Köyü Kadıköy” adlı eserleri bulunuyor. Haritacılar İstanbul’a İstanbul Haber Servisi Dünyanın dört bir yanından bilim insanlarının katılacağı 26. Uluslararası Haritacılar Birliği Kongresi ve Genel Kurulu 2018’de İstanbul’da düzenlenecek. TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, yıllardır süren çalışmalarının sonucu Kualalumpur’da gerçekleştirilen oylama sonucu kongreyi Türkiye’ye kazandırdı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle