04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 TEMMUZ 2014 PAZAR CUMHURİYET SAYFA PAZAR YAZILARI 13 İ sveç’e geldiğimde Türkiye’de Kulu diye bir kasaba bulunduğunu bilmiyordum. 12 Eylül döneminde bir süre kaçak yaşadıktan sonra kapağı atmak zorunda kaldığım İsveç’te, ilk gece bir barda stres atıp özgürlüğün keyfini çıkarırken sohbet ettiğim İsveçliler, “Kululu musun” diye sormuşlardı. Şaşırmıştım. Kula ile karıştırdıklarını zannederek “Kula demek STOCKHOLM istiyorsunuz herhalde, Türkiye’de Kulu diye bir yer yok” demiştim. Kızlar da Kulu’nun, Konya’ya bağlı bir kasaba olduğunu Kulu halkının çoğunluğunun İsveç’te yaşadığını anlatınca anlamaya meydan vermemek bilgisizliğimden dolayı biraz da mahcup için belirteyim. İsveç’teki bütün olmuştum. Bakıyorum da artık Türkiye’de OSMAN İKİZ Türkiyeli göçmenler elbette bile Kulu’nun topyekun İsveç’e göç etmiş ki Kululu değil ama ağırlık olduğunu bilmeyen kalmamış. Kulu’ya Kululularda. Her ne kadar “Küçük İsveç” diyenler de var. Kasabanın 1950’li yıllarda İsveç’e gelenler olduysa da merkezindeki parkın adı da Olof Palme Parkı. onların sayısı parmakla sayılacak kadar az. Kasabada artık İsveç’in bir de fahri konsolosu Göçmen işçilerin gelişi 1960’lı yıllarda. Ama var. Kısacası Kulu, göç hikâyeleri zengin bir tarih yazmak için 1965 göçün başlangıcı olarak kasaba. Gelecek yıl İsveç’e göçün 50. yılı. kabul edildi ve 50. yıl etkinlikleri için çalışmalar Yıl boyunca birçok etkinlik yapılacak. Kulu başladı. Sosyolojik tabloyu gelecek yıl çeşitli yine etkinliklerin odağında olacak. Yanlış Kulu’dan İsveç’e göçün 50 yıllık hikâyesi... yönleriyle göreceğiz. Bugüne kadar yapılmış olan araştırmalara göre söylemek gerekirse Türkler, göçmen grupları arasında girişimcilikte en başarılı grup. İsveç’e geldiklerinde iş hayatına temizlik ve bulaşıkçı olarak başlayanlar şimdi restoran işletmecisi, ithalatçı ya da büyük işyeri sahibi. Türkler politikada da aktifler. Eskiden sadece Sol Parti ya da Sosyal Demokrat Parti’ye üye oluyorlardı ama son on yılda bütün partilerde aktif olan Türklere rastlanıyor. Parlamentoda biri çevreci, diğeri muhafazakâr iki milletvekili var; çok sayıda da belediye meclisi üyesi. Eğitimde ne yazık ki girişimcilikteki başarı gösterilemiyor ancak yeni kuşaklarda üniversiteye devam edenlerin sayısı artmakta. Yaşam biçimi de değişiyor. Göçmen mahallelerinden villa bölgelerine geçiş başladı. Kısacası sayıları 120 bin olduğu söylenen Türkler İsveç’te ağırlığı olan bir grup oluşturuyor. Göçün 50. yılında Türk grubundan söz ediyoruz; acaba 100. yılında neler yazılacak. Muhtemelen atalarının Türkiye’den geldiğini bilen, Türkçesi birkaç sözcükten ibaret İsveçlilerden söz edilecek. Ama kitaplara geçmiş İsveç’e ilk gelen Kululu Ali Rıza Erdiş’in hikâyesi her zaman heyecanla okunacak, masal gibi anlatılacak. Arslan Mengüç’ün kaleme aldığı “İlk Gelenler”de Ali Rıza Erdiş şöyle anlatıyor: “Kulu’da bakkallık yapıyordum. Bir gün Battal Yeşil adlı saraçlık yapan arkadaşım geldi. Elinde pide. Beyaz peynir aldıktan sonra, Ankara’ya gittiğini, bir arkadaşla görüştüğünü söyledi. Arkadaş dediği kişi İsveç diye bir yerden gelmiş ve gözlükçü dükkânı açmış. Orada bir sene çalışmış. Battal’ın anlattığına göre şöyle bir şey anlatmış. ‘Eğer İsveç’e giderseniz, ne kadar çalışabilirseniz, çalışabilirsiniz. Zorluk yok. İşler Türkiye’deki gibi ağır değil. İnsanlar da gayet iyi.’ Battal’a dedim ki, yarın beraberce o arkadaşa gidelim. Durum garantiyse ben dükkânı satıp gitmeye hazırım. Ve ertesi günü gittik. Ben anlatılanlardan tatmin oldum. Dükkânı 12 bin 500 liraya sattım. Pasaport, tren bileti falan altı bin lirayı harcadım. Gerisini hanıma bıraktım. Gitmeye hazırlanırken bize üç arkadaş daha katıldı. Yataklı trene bindik. Dört arkadaş ikişerli olarak kompartmanlara yerleşti. Ben bir yabancının yanına düştüm. Trenin hareketinden sonra Battal yanıma geldi. Oturduk beraberce ağladık.’’ Ali Rıza Erdiş ve arkadaşları Stockholm’e gelince bulaşıkçı olarak çalıştılar. Önce ailelerini getirdiler, sonra arkadaşlarını. Arkadaşları da kendi arkadaşlarını çağırdılar, derken Kulu İsveç’e taşındı. Evlilikler yoluyla göç hâlâ sürüyor. [email protected] Rio Grande’den R akan acı isteyen 938 Musevi göçmeni konusunda io Grande, ABD’de doğup Meksika’ya akan bir nehir. yaşanmıştı. Amerikalılar yasalara Bu nehrin adını taşıyan, 1950 uygun değildir diye bu göçmenleri yılında ünlü yönetmen John Ford Avrupa’ya geri yollamışlardı. Dallaslı tarafından çevrilmiş bir kovboy filmi gazeteci ve yazar Christine Wicker, de var. Başrolleri John Wayne St. Louis olayının aradan geçen süre ve Maureen O’Hara oynamıştı. içinde Amerikan halkının vicdanını Filmin öyküsü James Warner yaraladığını, bu çocukların geri Bellah tarafından yazılmış ve 27 gönderilmesi sonucu uyuşturucu Eylül 1947 yılında Saturday Evening çetelerinin eline düşeceklerini, Post dergisinde “Mission With No işkenceye ve cinsel saldırılara maruz Record/Kaydı Olmayan Görev” kalacaklarını belirterek, bu çocukları adıyla yayımlanmıştı. Filmin konusu geri göndermenin yanlış olduğunu Amerikan iç savaşı sırasında savunuyor. Bu çocukların Apaçilerle Amerikalılar bir kısmının uyuşturucu TEKSAS arasında geçen bir öykü, çeteleri tarafından kurye içinde aile sorunları ve aşk da olarak kulanılmayı var. Bugünlerde Rio Grande reddettikleri veya kötü yola Nehri Meksikalıların ve diğer düşmelerinin önüne geçmek Güney ve Orta Amerikalıların için aileleri tarafından, ABD’ye kaçak yollardan belki milyonda bile olsa bir girme çabaları için en uygun TEVFİK DALGIÇ umutla ABD’de daha özgür buldukları bir yer. Bu izinsiz ve daha iyi koşullarda misafirlerin özellikleri ise yaşayabilecekleri çocuk oluşu. Çoğunun yanında ana ve beklentisiyle gönderildiklerine işaret babaları yok, sadece nüfus kâğıtlarıyla ediyor. Çocukların binlerce kilometrelik yola çıkmışlar. Geçen ekim ayından bu uzaklıktan meşakkatli bir yolculuk yana Rio Grande’nin giderek azalan sığ yaptıklarını söyleyen Wicker, yetkilileri sularından geçerek kendini Amerika ve siyasileri anlayışlı olmaya çağırarak toprağına atan çocukların sayısı 52 bine yasaların değiştirilmesini de talep ulaşmış durumda. Şimdi Amerikalılar ediyor ve ekliyor: “1938’de değiliz... ve sınır koruma görevlileri bu Bu çocuklara acımıyoruz, geri çocukları geldikleri yere gönderme gönderirsek cinsel tecavüz, işkence ile göndermeme arasında bir karar ve uyuşturucu kurbanı olacaklar”. almak ikilemi yaşıyor. Yasalara göre Bakalım bu insanlık trajedisi nasıl gönderilmeleri gerekiyor. Buna benzer çözülecek? bir olay yaklaşık 75 yıl önce St. Louis tdalgic@ gmail.com isimli bir gemi ile ABD’ye sığınmak Kiraz mevsimi geçerken... K im ne derse desin Münih’in ünlü tarihi Viktualien pazarının eşi benzeri herhalde yoktur... 1807 yılından beri Münih’in neredeyse göbeğine bağdaş kurmuş olan bu son derecede otantik ve gün görmüş eski pazarın içinde bir kez dolaşıp da, o harika dükkânlara girip çıkan ya da koyu gölgeli kestane ağaçları altında birasını yudumlayan yahut kahvesini höpürdeten birisi için burası Münih’in en hareketli, karakteristik sevimli yüzüdür. Bir alıştınız mı oraya, kolay kolay vazgeçemezsiniz! Koyu yeşile boyalı baraka görünümlü dükkânların yan yana sıralandığı bu pazarda ne ararsanız bulunur, yok yoktur. En nefis peynir çeşitlerinden Fransız ve İtalyan şaraplarına, en leziz deniz ürünlerinden en kaliteli zeytinlere, dünyanın en uzak köşelerinden getirilmiş tropikal meyve ve bitkilere kadar... 140 yıllık ahşap eşya satan oyuncakçılardan sosisçi Friedly’ye ve meşhur çiçekçi Erika’ya kadar her köşe insanı sarıp sarmalar. Buradaki satıcıların çoğu güleryüzlü yaşlı bayanlardır. Münih’teki faşinglerin başlama noktası da burasıdır... Ellerinde tipik çalı süpürgeleri olan yüzleri maskeli bu satıcı kadınların “cadıların dansı” adını verdikleri geleneksel danslarıyla, faşing eğlenceleri başlar ve sürer gider... Turist kaynayan bu pazarda daha önceleri ismini bile hiç duymadığım, tadını bilmediğim pek çok Uzakdoğu meyvesini tadımlamıştım. Ancak buradan bir ayrıntı çok hoşunuza gidecektir; o da Türk kirazının aranılır oluşu. Damak keyfi olanların fellik fellik aradığı, MÜNİH tadını ve kokusunu ancak bilenlerin bildiği kiraz çeşitlerini nedense bu sene biraz geç tadımlayabildik! Kiraz mevsimi aslında “aşk mevsimi” demektir! Kırk senelik eski aşkları, benzersiz sevgileri, o harikulade duygu ortaklıklarını biraz da kiraz simgeler EROL ÖZKAN gibidir sanki, Siz nasıl düşünürsünüz bilemem ama, aşk hakikatle büyünün buluşma noktası değil midir!.. Alman çevrecilerin ve sanat tarihçilerinin gözleri gibi korudukları, çivisine bile dokundurtmadıkları iki yüzyılı aşkın geçmişi olan Viktualien pazarının içinden neredeyse her gün geçiyorum... Oturduğum eve yakın bu pazaryerinin müdavimlerinden birisi de Ahmet Arpad Hoca’dır... Münih’e her gelişinde uğramadan edemediği Viktualien pazarını yıllar önce gören ve çok hoşlananlardan birisi de dostum Murat Narin’dir. Senelerdir yılmadan, usanmadan zeytincilerin haklarını ve sorunlarını savunan Murat ile pazaryerindeki zeytincileri saatlerce dolaşmıştık... Keyfine düşkün müşterilerin saatlerce çene çalıp, bira yuvarladıkları buradaki bira bahçelerinde hafta sonlarında oturacak yer bulmak meseledir. Her köşesini ezberlediğim Viktualien pazarının kararmış heykellerini, fıskiyeli havuzlarını bir kez gören bir daha kesinlikle unutmaz! Turist rehberlerinin ballandıra ballandıra anlattıkları pazaryerinin incecik yağmur çiseleyen günlerdeki görünümü bile büyüleyicidir. Ve oradan bir kesekâğıdı dolusu kiraz alıp eve doğru ilerlerken eski aşkları uzaklarda kalmış kadınları ve anılarımı düşünürüm... Viktualien pazarı binlerce insanın düşlerinde yer etmiş ve edecek benzersiz bir köşedir Münih’te... erolozkan66@ hotmail.com VEFAT Kıymetli hekimlerimizden Kadıköy’ün canlı tarihi, Cumhuriyet aydını, değerli ağabeyim, Haydarpaşa Numune hastanesi emekli başhekimi, T.C. İSTANBUL ANADOLU 10. İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2013/1340 TLMT. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri: İstanbul ili, Pendik ilçesi, Kurtköy Mahallesi, 4001 ada, 14 parsel sayılı, 20.850,21 m2 yüzölçümlü, 2 adet 11 katlı karkas apartman ve arsası nitelikli A Blok 6. kat, A1 giriş (32) bağımsız bölüm numaralı 95/22500 arsa paylı, mesken. Satışa konu taşınmaz adres olarak; İstanbul ili, Pendik ilçesi, Kurtköy Mahallesi, 4001 ada, 14 parsel; Mahallen Yenişehir Mahallesi, Eşref Bitlis Bulvarı 7/3 kapı numarada, A Blok 6, kat, A1 giriş 32 numaralı daire: Belediye otobüs terminali bitişiğinde Dumankaya Trend sitesinde; daire kapalı olduğundan görülememiş, site yöneticiliğinden edinilen bilgi ve site tanıtım broşürü tetkikinde; betonarme sistemde inşa edilmiş, antre, mutfak, balkonlu salon, biri banyolu 3 yatak odası ve banyo planında, broşür üzerinden alınan ölçülerden daire net alanı 100 m2, brüt alanı 137.00 m2 olduğu anlaşılmıştır. Dairede; ıslak zeminler seramik, odalar laminat parke, mutfakta tezgâh alt ve üstünde dolaplar, banyoda; küvet, klozet ve lavabo, yatak odası banyosunda; duş küveti, klozet ve lavabo, pencere doğramaları PVC ısı camlı, kapılar Amerikan panel kapı, iyi dereceye yakın malzeme ve işçilikle inşa edilmiş, elektrik, su ve kombi sistemde doğalgaz kalorifer tesisatlı, asansörlü, havuza bakan cephede, sitede; açık ve kapalı otoparklar yüzme havuzları, kafe, spor alanları, üst düzeyde sosyal tesisler mevcut, ulaşımı kolaydır. Adresi: İstanbul ili, Pendik ilçesi, Yenişehir Mahallesi, Eşref Bitlis Bulvarı 7/3 kapı numarada, A Blok 6, Kat, Al giriş 32 numaralı daire Yüzölçümü: Daire net alanı 100 m2 Arsa Payı: 95/22500 İmar Durumu: Pendik Belediye Başkanlığı Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü 06/12/2013 tarih, 10448 sayılı yazısında; Pendik ilçesi, Kurtköy Mahallesi, 240EF2A pafta, 4001 ada, 14 parsel sayılı yer; 1/1000 ölçekli 12/11/1987 tasdik tarihli, Kurtköy Toplu Konut alanında KAKS:1.50, max H:30.50 m. (R3) yapılanma şartlarında, Konut alanında kalmakta olduğu bildirilmiştir. Kıymeti: 370,000,00 TL KDV Oranı: %1 Kaydındaki Şerhler: Tapu kaydındaki gibi 1. Satış Günü: 08/09/2014 günü 11.20 11.30 arası 2. Satış Günü: 13/10/2014 günü 11.20 11.30 arası Satış Yeri: Anadolu Adalet Sarayı mezat salonu Satış Şartları: 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilin mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir, 6 İİK 127 Md. GÖRE SATIŞ İLANI TEBLİĞİ: Adresleri tapuda kayıtlı olmayan (mübrez tapu kaydında belirtilen) alakadarlara gönderilen tebligatların tebliğ imkânsızlığı halinde işbu satış ilanı tebliğ yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 7 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2013/1340 Tlmt. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur.27/06/2014 (İİK m.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. *: Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 45489) Dr. Müfit Ekdal’ı kaybetmenin derin üzüntüsü içerisindeyim. Kendisine Tanrı’dan rahmet, saygıdeğer ailesine sabırlar dilerim. Prf. Dr. Güngör Şatıroğlu T.C. KÜÇÜKÇEKMECE 3. İCRA DAİRESİ’NDEN DÜZELTME İLANI 2012/2081 ESAS 12.08.2014 tarihinde saat 14.00’te yapılacak olan taşınmazın, açık artırma ilanında taşınmazın kıymeti sehven 387.113,461,00 Tl olarak yazılmış olduğu anlaşılmış olup, doğru olan kıymeti 387,113,46 TL olarak düzeltilmiştir. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 45344)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle