Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 HAZİRAN 2014 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 ‘Köşk’e çıkmasın’ Metropoll’ün anketine göre seçmenin sadece yüzde 17’si Erdoğan’ı Köşk’te istiyor, yüzde 62’si tarafsız bir isim cumhurbaşkanı olsun derken yüzde 42’si ‘çatı aday’ı destekliyor GÜL, ERDOĞAN’IN ÖNÜNDE “Kimin cumhurbaşkanı olmasını istersiniz” sorusuna verilen yanıtlardan ilk sırada yüzde 23.1 ile Abdullah Gül, 2. sırada 22.3’le Tayyip Erdoğan, 3. sırada 5.6 ile Meral Akşener yer aldı. Ancak Gül’ün cumhurbaşkanlığı dönemini başarılı bulanların oranı Haziran 2012’de yüzde 71.1 iken geçen ay yüzde 50.3’e geriledi. FIRAT KOZOK Diyarbakır’da Gaz, Ankara’da Selam ANKARA Metropoll Araştırma’nın son kamuoyu araştırmasına göre, AKP seçmeninin yüzde 33.5’i, genel seçmenin ise yüzde 17’si Başbakan Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olmasını istiyor. Yüzde 62.3’lük kesim Köşk’te tarafsız bir isim isterken CHP ve MHP’nin ortak çatı aday formülüne destek yüzde 41.7. Mayıs ayı araştırmasından çıkan bazı sonuçlar şöyle: l Katılımcılara yöneltilen “Partili bir kişinin mi, yoksa tarafsız bir kişinin mi cumhurbaşkanı olmasını istersiniz” sorusuna yüzde 31.3’lük kesim “partili bir kişinin”, yüzde 62.3’lük kesim ise “tarafsız kişinin” yanıtını verdi. Tarafsız bir isim isteyenlerin oranı 1 ayda 5 puan yükseldi. l “Partili bir ismin” cumhurbaşkanı olmasını isteyen AKP seçmeninin oranı yüzde 55.1’de kalıyor. AKP’ye oy verdiğini ifade eden katılımcıların yüzde 40.1’i tarafsız bir cumhurbaşkanı seçilmesini istiyor. KÖŞK ADAYI l Dikkat çeken sorulardan biri de “Erdoğan’ın başbakan olarak kalmasını mı tercih edersiniz, yoksa cumhurbaşkanı olmasını mı” sorusu oldu. Yüzde 17’lik kesim “Cumhurbaşkanı olmasını isterim” yanıtını verirken başbakan olarak kalmasını isteyenlerin oranı 33.5 oldu. Aynı soruya “hiçbirini istemem” yanıtını verenlerin oranı ise yüzde 45.4 oldu. l Parti eğilimleri açısından bakıldığında ise 12 Haziran genel seçimlerinde AKP’ye oy verdiğini ifade edenlerin yüzde 57’si, Erdoğan’ın başbakan olarak kalmasını istediği ortaya çıktı. AKP’de Erdoğan’ı Köşk’te görmek isteyenlerin oranı yüzde 33.5. “Erdoğan Başbakan kalsın” diyen CHP’lilerin oranı yüzde 6.8, MHP’lilerin oranı yüzde 17.8, HDP’lilerin oranı ise 32.7. l Araştırmada “Erdoğan cumhurbaşkanı olursa AKP ve hükümetin başına kim geçmeli?” sorusuna, katılımcıların yüzde 13.4’ü Abdullah Gül, 12’si Bülent Arınç, 5.3’ü de Numan Kurtulmuş yanıtını verdi. l Çatı adayına destek Nisan’da yüzde 35.4 iken Mayıs’ta 41.7’ye yükseldi. CHP seçmeninin yüzde 82.2’si, MHP seçmeninin yüzde 65’i, BDP seçmeninin ise 16.4’ü, muhalefetin ortak adayına oy vereceğini ifade etti. AKP’ye oy verdiğini belirtenlerin yüzde 11’i de oy vereceğini belirtti. l “Başkanlık sistemine geçilmelidir” diyenlerin oranı, Haziran 2012’de yüzde 43.2 seviyesindeyken geçen ay bu oran yüzde 33.6’ya düştü. Sami Selçuk önerildi Haber Merkezi Demokrasi Üzerine Düşünce Üretim Topluluğu, Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi ve eski Yargıtay Başkanı Prof. Dr. Sami Selçuk’u Cumhurbaşkanı adayı olarak önerdi. Öneriye, çok sayıda aydın, bilim adamı, sivil toplum kuruluşu temsilcisi imza attı. Topluluk tarafından kamuoyuna açıklanan “çağrı metni”nde, ulus devlet olarak Atatürk tarafından kurulun Türkiye’nin yasama, yürütme ve yargı erkleri arasında devlet krizine dönüşen kargaşanın ortaya çıktığına dikkat çekilerek cumhurbaşkanlığı seçiminin “cumhuriyet, demokrasi, üniter ulus devlet, çağdaşlık, laiklik ve toplumsal barıştan yana olanlarla karşı çıkanlar” arasında geçtiği belirtildi. Metnine imza atan isimler şöyle: “Güngör Aydın, Mehmet Aydın, Nevzat Helvacı, Dr. Ali Nejat Ölçen, Mutluhan İzmir, Saim Sezen, Doğan Kuban, M. İlmiye Çığ, Ruşen Kelek, Bozkurt Güvenç, Veli Lök, Hayrettin Karaca, Nuri Alan, Muammer Sun, Ahmet Say, M. Ali Kılıçbay, Coşkun Özdemir , Mustafa Yuluğ, Fethi Aytaç, Namık Günel, Doğan Pazarcıklı, Özdemir Nutku, Mehmet Kın, Tahir Kaya, Dinçer Günday, F.Demir Yaşamış, Ersen Yavuz, Yılmaz Dağdeviren, Muzaffer İzgü, Hidayet Karakuş, Zeki Büyüktanır, Selim Esen, Asım Öztürk, Şahver Karasüleymaoğlu, Refik Tabakçı, Mehmet Bildirici.” KILIÇDAROĞLU: Hükümet hesap vermeli ESSEN (AA) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Bir demokrasinin olmazsa olması devletin saydamlığıdır. Türkiye’yi düşünün; 76 milyon yurttaştan vergi topluyorsunuz. Vergilerin nereye harcandığının hesabını hükümet vermek zorundadır. Yoksa orada demokrasi yok demektir” dedi. Kılıçdaroğlu Almanya’da Essen kentinde Grugahalle Salonu’nda Avrupa’da yaşayan Türk vatandaşlarla önceki gece bir araya geldi. Burada konuşan Kılıçdaroğlu, din ve vicdan özgürlüğünün önünde engeller olduğunu belirterek “CHP iktidarında her insan, her toplum ibadetini özgürce yapacak. Din ve vicdan özgürlüğü önündeki bütün engelleri kaldıracağız” dedi. Faili meçhul cinayetleri demokrasi ayıbı olarak nitelendiren Kılıçdaroğlu, “CHP olarak 8 kez parlamentoya faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması için önerge verdik. 8 kez AK Partili milletvekillerinin oylarıyla reddedildi” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, CHP’nin yargı bağımsızlığını nasıl sağlayacağını anlatırken şöyle dedi: “Hâkimler Yüksek Kurulu ve Savcılar Yüksek Kurulu birbirinden ayrılacak. Hâkimler Yüksek Kurulu’nun oturumuna Adalet Bakanı girmeyecek, yani siyasetten arındıracağız. Teftiş kurulu siyasi otoriteye değil, Hâkimler Yüksek Kurulu’na bağlı olacak. CHP’nin görüşü bu.” ‘Başbakan’a hakaret’ten görevden uzaklaştırıldı Karaman Vali Yardımcısı Mustafa Sarıkaya, sosyal paylaşım sitesiTwitter’dan Başbakan Tayyip Erdoğan’a yönelik hakaret mesajları yayımladığı iddiasıyla görevinden uzaklaştırıldı. Karaman Valiliği resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, Yeni Şafak Gazetesi’nin dünkü nüshasında Karaman Vali Yardımcısı Mustafa Sarıkaya’nın, Twitter’da ‘içiYORUM’ kullanıcı adını kullanarak Erdoğan’a yönelik hakaret mesajları yayımlandığına dair haber yer aldığı hatırlatıldı. Valilikçe, Sarıkaya hakkında görevinden uzaklaştırma işlemi uygulandığı belirtilen açıklamada, konunun soruşturulması için İçişleri Bakanlığı’ndan mülkiye müfettişi görevlendirilmesi talebinde bulunulduğu bildirildi. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın çözüm sürecinde yeni aşamaya geçildiğini söylemesinin hemen ardından Başbakan Tayyip Erdoğan’ın AKP grubunda yaptığı açıklamalar yeni gündem maddesini yarattı. İki haftadır PKK tarafından kaçırılan ya da ikna edilerek dağa çıkan çocuklar konusu tartışılıyor. Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi Güneydoğu’nun oyları Köşk’e çıkan yolda kilit öneme sahip. Hal böyle olunca Erdoğan da tartışmayı alevleyen açıklamalar yaparak HDP’ye, “Alıp geleceksiniz. Alıp gelmediğiniz takdirde bizim de B planımız, C planımız devreye girer” dedi. Gezi’nin yıldönümünde polise A’dan Z’ye gereği yapılacak diye talimat veren Erdoğan bu kez “B ve C planları” diyerek yine alfabeden örnek verdi. Klavyeyi özgürleştirdiğini söyleyen Erdoğan’ın alfabeye atıfla baskı kurması bir yana, çocuklar üzerinden yürüyen tartışmada BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın yaptığı bir açıklama konuyu farklı bir bakış açısından görmemizi sağladı. Tan, Diyarbakır’da yerel seçim sonuçlarının ardından BDP’nin büyükşehir belediyesini kazanmaları üzerine parti binasında büyük bir coşku yaşandığını söyledi. 6 çocuk babası olan Tan, parti binasında çocuklarının da bulunduğu bir ortamda polisin biber gazı attığını belirtti. Güneydoğu’da çocukların psikolojisinin farklı olduğunu söyleyen Tan, çocuğunun itfaiyeci ve polis olmak isterken şimdi bu durumun değiştiğini kaydetti. Tan, çocuğuyla birlikte Ankara’ya geldiğinde ise farklı bir durumla karşılaştı. Meclis’e küçük çocuğuyla birlikte geldiğinde girişte kendilerine selam duran polisi görünce Tan’ın küçük çocuğunun verdiği tepki şöyle oldu: “Polis Amca Diyarbakır’da bize gaz atıyorsunuz, buraya gelince selam duruyorsunuz.” Amaç Hasıl Oldu, Eylem Sona Erdi! CHP Isparta Milletvekili Ali Haydar Öner, milletvekilleri için yapılan ve Meclis ana binasının tarihi dokusuyla hiç mi hiç uyuşmayan “TOKİ işi” yeni halkla ilişkiler binasına taşınmayı reddetmişti. Tüm milletvekilleri yeni binaya taşınırken ünlü mimar Behruz Çinici’nin imzasını taşıyan eski binada çalışmalarına devam etmişti. Ancak geçen hafta, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, bizzat telefonla arayarak Öner’den artık kendisine eski binada hizmet verilemeyeceğini belirtip yeni halkla ilişkiler binasına taşınması ricasında bulundu. Geçen nisan ayından bu yana yeni binaya taşınmamakta direnen Ali Haydar Öner, sonunda ikna oldu ve taşınma kararı aldı. Meclis kulisinde sohbet ettiğimiz Ali Haydar Öner, taşınma kararını, artık kendisine hizmet verilemeyecek olmasından dolayı değil, “eylemin amacına ulaştığı” için aldığını belirtip ekledi. “Ben hem yeni binanın çirkinliğine ve Meclis’in dokusuna uyumlu olmadığına vurgu yapmak için, hem de Ağa Han mimarlık ödülü dahil, birçok ödül alan Meclis ana binası ile uyumlu olan eski halkla ilişkiler binasının yıkılmaması için böyle bir eylem ortaya koymuştum. Cemil Çiçek’ten, eski binanın yıkılmayacağı sözünü aldım. Kendisi eski binanın kütüphane olacağını söyledi. İkincisi, binanın çirkinliği ki bunu herkes artık kabul ediyor.” Davutoğlu: Olağanüstü SAVCILIKTAN TGB’LİLERE: bir formül aramayız ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olması durumunda, AKP’nin devlet yönetme sorumluluğunun ertesi gün devam edeceğini belirterek partinin genel başkanlığı için belirlenecek ismin 2015 seçimlerinden sonra da devam etmesi gerektiğini söyledi. Adı olası genel başkanlar arasında geçen Davutoğlu, “İktidarda olan bir parti olağanüstü formül aramaz. Ertesi gün iş üretecek çünkü. Başbakanımız Cumhurbaşkanı olunca Türkiye’nin günlük işleri bitmeyecek” dedi. TRT’de soruları yanıtlayan Davutoğlu, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olması halinde AKP’de yaşanacak değişim için şunları söyledi: Terörist değilsiniz AHMET ŞEFİK ‘Geziciler özrü çok bekler’ “Gerek bizim dava ahlakımız, gerekse edindiğimiz devlet ahlakımız ve bunun getirdiği zorunluluklar AKP’de türbülansa izin vermez. Yani küçük, nefsi hesaplarla kimse çıkıp da büyük davamızın heba edilmesine izin vermez.” ‘Sıfırlama’ fıtratında var Erdoğan TÜBİTAK’ın tartışmalı montaj raporuna konu olan dinlemeye adını veren ‘sıfırlama’ kelimesini medyaya açık konuşmalarında da sıkça kullanıyor lu telefonlarımızı bile dinlemişler” dediği “sıfırlama” konuşmasıyla ilgili TÜBİTAK’ın montaj raporuna ilişkin tartışma sürüyor. TÜBİTAK, raporunda “Konuşma bütünlüğünü sağlamak için kelimelerin dahi parça hecelerden oluşturularak, istenen yeni kelimenin türetilerek ortaya çıkarıldığı ilginç bir uygulama ortaya konmuştur” iddiasında bulundu. Ancak Erdoğan’ın 22 27 Mayıs tarihleri arasındaki konuşmaların tamamında “sıfırlama” kelimesini kullandığı ortaya koyuyor. TÜBİTAK’ın, “Kelimelerin dahi hecelerden oluşturularak istenen yeni kelime türetildi...” demesine karşın Erdoğan’ın medya önünde rahatlıkla “sıfırlama” ifadesini kullandığı konuşmaları şöyle: Gayret ettik, sıfırladık: Bizim artık IMF’ye borcumuz yok. 2002’de 23.5 milyar dolar olarak IMF’ye olan borcu devralmıştık. Gayret ettik ve 14 Mayıs’ta, geçen yıl IMF’ye olan borç “sıfırlandı.” (TOBB Genel Kurulu: 22.05.2014) Sıfırladık, buraya geldik: Bakın; geçen mayısta Merkez Bankamızın rezervi 135 milyar dolardı. Şimdi tekrar 130 milyar doları yakaladık. Bildiğiniz gibi; geldiğimizde IMF’ye olan borç 23.5 milyar dolardı ama geçen 14 Mayıs’ta IMF’ye olan borcumuzu “sıfırladık.” Buraya geldik... (Ford Otosan Yeniköy fabrikasının açılışı: 22.05.2014) Köln’de de sıfırladı: Türkiye’nin 2002’de iktidara geldiğimizde IMF’ye olan borcunun 23.5 milyar dolardı. Gezi olaylarından önce 14 Mayıs’ta bu borcu “sıfırladık.” (AlmanyaKöln konuşması 24.05.2014) ERDEM GÜL Davutoğlu, Gezi ve 17 Aralık ile Türkiye’de ‘türbülans’ yaratılmaya çalışıldığını savunurken “Emin olun geziden bu yana Başbakanımızdan veya bizlerden şu sözü duymak istediler: ‘Yanlış yaptık’. Kusura bakmayın ama birisi o siyasi omurgayı değiştirebilmek için diz çöktürme anlamında bizden apologic (özür dileyen) tutum beklerse, çok beklerlerler. Çok.” dedi. TRABZON Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Türkiye Gençlik Birliği (TGB) üyesi 8 öğrenci hakkında “Silahlı terör örgütüne üye olma” kapsamında 12 Mart 2014’te bir soruşturma yürütüldüğü, kovuşturmaya gerek olmadığı belirtildi. Olay Trabzon Cumhuriyet Savcısı Yüceler Aslan imzasıyla TGB üyeleri hakkında yasal telefon dinlemesi yapıldığı ve örgütsel ize rastlanamadığının posta yoluyla bildirilmesiyle ortaya çıktı. Dinlenenlerden Trabzon İşçi Partisi Öncü Gençlik Başkanı Giray Bodur, Ergenekon davasının ardından bu soruşturmanın kendilerini şaşırtmadığını belirtti. Meclis Neyi Araştırır? TBMM’nin denetim yollarından biri de araştırma önergeleridir. Çok tartışma ya da toplumda infial yaratan konularda muhalefet ve iktidar milletvekilleri konunun TBMM tarafından araştırılması için önerge verir, genel olarak da iktidarın kurulmasını istediği araştırma komisyonları kurulur. Komisyonlar aylarca çalışırlar, saptamalarını ve önerilerini rapor halinde TBMM Genel Kurulu’na sunar. Komisyon raporları, bazen hızla genel kurulda görüşülür, bazen de aylarca bekler, bazıları ise görüşülmeden hükümsüz hale gelir. Önerilerin ise kurumlar açısından bir bağlayıcılığı yoktur, tavsiye niteliğindedir. Bu kapsamda son olarak Soma’da 301 yurttaşın yaşamını yitirdiği facianın araştırılması için araştırma komisyonu kuruldu ve komisyon çalışmalarına başladı. Bu komisyon da çalışmalarının sonunda bir rapor hazırlayarak genel kurula sunacak. Soma Araştırma Komisyonu’nun hazırlayacağı raporun ne zaman görüşüleceği bilinmez ama geçmiş bazı komisyonların akıbetlerini anımsamakta yarar var: CHP ve MHP’nin üye vermediği Çözüm Araştırma Komisyonu, 25 Ekim 2013’te kuruldu, raporu görüşülmeyi bekliyor. Telekulak Araştırma Komisyonu, 22 Ocak 2013’te kuruldu, raporu görüşülmeyi bekliyor. İnternetin Çocuklar Üzerindeki Etkilerini Araştırma Komisyonu, 15 Mart 2012’de kuruldu, raporu görüşülmeyi bekliyor. Darbeleri Araştırma Komisyonu, 11 Nisan 2012’de kuruldu, raporu görüşülmeyi bekliyor. Önder Sav’ın Yasadışı Dinlenmesini Araştırma Komisyonu, 3 Haziran 2008 tarihinde kuruldu, raporu görüşülemeden seçim nedeniyle hükümsüz oldu. Küresel Isınmanın Etkilerini Araştırma Komisyonu, 13 Şubat 2007’de kuruldu, çalışmalarını tamamlayamadı. Türkçedeki Bozulma ve Yabancılaşmayı Araştırma Komisyonu, 13 Şubat 2007’de kuruldu, hükümsüz hale geldi. Kayısı Üreticilerinin Sorunlarını Araştırma Komisyonu, 27 Mart 2007’de kuruldu, genel seçim nedeniyle komisyon çalışmalarına bile başlayamadan sona erdi. Dileriz Soma komisyonu da benzer kaderi paylaşmaz! ANKARA TÜBİTAK’ın tartışmalara neden olan “montaj” raporu verdiği Başbakan Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan arasındaki ses kaydına adını da veren “sıfırlama” kelimesi ile ilgili yeni bir boyut ortaya çıktı. Erdoğan, dinlemelere takılan kapalı kapılar ardında değil bizzat medyaya açık konuşmalarında da “sıfırlama” kelimesini kullanıyor. 5 gün boyunca yaptığı konuşmaların tamamında “sıfırlama” ifadesini kullanan Erdoğan’ın, yalnızca enflasyon, faiz konusunda değil diğer alanlarla ilgili değerlendirmelerinde de “sıfırlama” kelimesini tercih etmesi dikkat çekiyor. Erdoğan’ın önce “montaj, dublaj” açıklaması yapmasına karşın daha sonra “kripto Bunu sadece maden ocakları için söylemiyorum, hayat risklerle doludur, her yerde birçok şeylerde istediğiniz kadar testler yapın, ne yaparsanız yapın, kaza oranını minimize etmek en ideal olanıdır ama “sıfırlamak” dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir yaşamda, yaşam şeklinde mümkün değildir. Otobüsler, otomobiller, uçaklar vesaire bunlarda test azami ölçüde yapılır ve her şey “sıfırlanır”, ondan sonra uygulamaya gelir, olmuyor mu? (AKP il başkanları toplantısı, 23.05.2014) l Soma sıfırlaması: Okmeydanı’nda olayların başını çeken, eli kanlı terör örgütünün dışarıdan desteklenmediğini söyleyecek olan var mı? Biliyorsunuz DHKPC terör örgütünün kampları Yunanistan’da. En sonunda Yunanistan yönetimi bunlara bir darbe indirdi. Acaba “sıfırladılar” mı, ona hâlâ kani değilim. (AKP Grup toplantısı, 27.05.2014) l DHKPC’yi de sıfırladı: Allahaşkına Ayşe Sayın, Emine Kaplan, Mahmut Lıcalı parlamentokulisi@gmail.com